Kategori: Türkiye

  • Azerbaycan’a asker tezkeresi Meclis’te

    Azerbaycan’a asker tezkeresi Meclis’te

    Azerbaycan’a asker gönderilmesine ilişkin Cumhurbaşkanlığı tezkeresi, TBMM Başkanlığına sunuldu.

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın imzasıyla gönderilen tezkerede, dost ve kardeş ülke Azerbaycan’ın, işgal altındaki topraklarını kurtarma mücadelesinin yıllardır devam ettiği hatırlatıldı.

    Tezkerede, Ermenistan’ın 27 Eylül’de Yukarı Karabağ cephe hattı boyunca askeri ve sivil hedeflere yönelik saldırılarına cevaben Azerbaycan’ın, meşru müdafaa hakkına dayanarak başlattığı karşı harekat sonucunda, işgal altındaki topraklarının kurtarılması yönünde önemli başarı elde ettiği belirtildi.

    Türkiye’nin, uluslararası hukuk ve meşru egemenlik hakları temelinde, Azerbaycan’a toprak bütünlüğü dahil tüm haklarını savunabilmesi için sürecin başından itibaren destek verdiğine işaret edilen tezkerede, neticede Azerbaycan’ın karşı harekatında sağladığı ilerlemenin, sahada yeni bir durum ortaya çıkardığının altı çizildi.

    Azerbaycan, Rusya ve Ermenistan’ın aralarında vardıkları mutabakat uyarınca, 10 Kasım saat 00.00 itibarıyla bölgede ateşkesin tesis edildiği ve işgal altındaki bazı bölgelerin belirlenen takvime göre Azerbaycan’a iadesini içeren bir planın ilan edildiği hatırlatılan tezkerede, varılan mutabakata göre, ateşkese uyulup uyulmadığının denetlenmesi amacıyla işgalden kurtarılan Azerbaycan topraklarında bir “Ortak Merkez”in oluşturulacağına dikkati çekildi.

    Azerbaycan’ın talebi üzerine Ortak Merkez’de Türkiye ve Rusya’nın müştereken yer almalarının kararlaştırıldığı vurgulanan tezkerede, şunlar kaydedildi:

    “Azerbaycan’ın belirleyeceği yerde, Türkiye’nin Rusya ile birlikte kuracağı Ortak Merkez’de ve bu merkezin icra edeceği faaliyetlerde Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) personelinin ve lüzumuna göre ülkemizden sivil personelin görev yapmasının, 16 Ağustos 2010’da imzalanan ‘Türkiye Cumhuriyeti ile Azerbaycan Cumhuriyeti Arasında Stratejik Ortaklık ve Karşılıklı Yardım Anlaşması’ uyarınca ülkemizin taahhütlerine uygun, Azerbaycan’ın toprak bütünlüğünü tescil eden uluslararası hukuk, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi kararları ve Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı ilkeleriyle uyumlu olduğu; bölge halklarının da huzur ve refahı yararına olacağı, ayrıca milli çıkarlarımız bakımından gerekli olduğu değerlendirilmektedir.

    Bu mülahazalarla Türkiye Cumhuriyeti ile Azerbaycan Cumhuriyeti Arasında Stratejik Ortaklık ve Karşılıklı Yardım Anlaşması hükümlerinden kaynaklanan taahhütlerimizi yerine getirmek, ateşkesin tesisi, ihlallerin önlenmesi, bölgede barış ve istikrarın sağlanması amacıyla Türkiye’nin yüksek menfaatlerini etkili şekilde korumak ve kollamak üzere, hudut, şümul, miktar ve zamanı Cumhurbaşkanınca takdir ve tayin olunacak şekilde, TSK’nin Ortak Merkezin görevlerinin ifası yönünde hareket etmek üzere yabancı ülkelere gönderilmesi, bu kuvvetlerin Cumhurbaşkanının belirleyeceği esaslara göre kullanılması ile risk ve tehditlerin giderilmesi için her türlü tedbirin alınması ve bunlara imkan sağlayacak düzenlemelerin Cumhurbaşkanı tarafından belirlenecek esaslara göre yapılması için anayasanın 92’nci maddesi uyarınca bir yıl süreyle izin verilmesi hususunda gereğini bilgilerinize sunarım.”

  • Türkiye’de 48 ilde döviz birikimleri TL’yi geçti

    Türkiye’de 48 ilde döviz birikimleri TL’yi geçti

    Türkiye’deki 81 ilin 48’inde vatandaşın döviz birikimleri TL’yi geçti. Yabancı para tasarruf oranı Nevşehir’de yüzde 68’e ulaştı. Bu yıl en hızlı döviz biriktiren il ise Çankırı oldu.

    Yurtiçi yerleşiklerin döviz mevduatları 6 Kasımla biten haftada 224 milyar doları aştı ve toplam mevduatın yüzde 55,6’sına yükseldi.

    Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu verilerine göre, Türkiye’de döviz tasarruf oranı en yüksek illerin İç Anadolu Bölgesi’nde olduğu görülüyor.

    Nevşehir, toplam tasarruf mevduatı hacmi içinde yüzde 68 olan döviz birikimiyle dolarizasyonda ilk sırada yer alıyor.

    Yabancı para tasarruflarının toplam tasarruflara oranı Aksaray’da yüzde 67, Yozgat ve Kayseri’de yüzde 65, Kırşehir ve Kütahya’da yüzde 63’e çıkıyor.

    Verilere göre Türkiye’deki toplam tasarruf miktarı 1 trilyon 864 milyar liraya ulaşmış durumda.

    48 ilde tasarruflardaki döviz oranı yüzde 50’yi geçiyor.

    767,6 milyar TL’lik toplam tasarrufu bulunan İstanbul’da döviz mevduatının toplam mevduata oranı yüzde 62,2 seviyesinde.

    İstanbul bu oranla Türkiye’de 7.sırada yer alıyor.

    Merkez Bankası’nın haftalık verilerine göre, 6 Kasım itibarıyla bireyler ve firmalar döviz mevduatlarının yüzde 54’ünü dolar, yüzde 28.9’unu euro, yüzde 15.2’sini altın, kalanını da diğer para cinsinden tutuyor.

    Mevduatlardaki yabancı para oranı 2003’te yüzde 56.2 ile zirveye çıkmış, 2011’de yüzde 27.6 ile en düşük seviyesini görmüştü.

  • Bursa yabancı konut satışında ilk 5’te

    Bursa yabancı konut satışında ilk 5’te

    Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), ekim ayına ilişkin konut satış istatistiklerini açıkladı. Türkiye’de konut satışları, ekimde yıllık bazda yüzde 16,3 azalarak 119 bin 574 oldu.

    Buna göre, ülke genelinde ekimde satılan konut sayısı bir önceki aya göre yüzde 12,5, geçen yılın aynı ayına göre de yüzde 16,3 azaldı. Ekimde satılan konut sayısı 119 bin 574 oldu.

    Konut satışlarında, İstanbul 22 bin 270 konutla (yüzde 18,6) ilk sırada yer aldı. İstanbul’u, 10 bin 624 konut satışıyla (yüzde 8,9) Ankara, 6 bin 846 konut satışıyla (yüzde 5,7) İzmir izledi. En az satış olan iller 16 konutla Ardahan, 24 konutla Hakkari ve 71 konutla Bayburt olarak kayıtlara geçti.

    İpotekli konut satışları

    İpotekli konut satışları ekimde geçen yılın aynı ayına göre yüzde 49,3 azalış göstererek 25 bin 566’ya düştü.

    Toplam konut satışları içinde ipotekli satışların payı yüzde 21,4 olarak belirlendi. İpotekli satışlarda İstanbul 5 bin 494 konut ve yüzde 21,5 payla ilk sırada yer aldı. Toplam konut satışları içinde ipotekli satış payının en az olduğu il 4’er konutla Ardahan ve Hakkari oldu.

    Diğer konut satışları ekimde yıllık bazda yüzde 1,7 artışla 94 bin 8 adet olarak tespit edildi. Bu kategoride İstanbul 16 bin 776 konut satışı ve yüzde 17,8 payla ilk sırada yer aldı.

    İstanbul’daki toplam konut satışları içinde diğer satışların payı yüzde 75,3 olarak hesaplandı. Ankara 7 bin 942 diğer konut satışıyla ikinci sırada yer alırken, bu ili 5 bin 154 konut satışıyla İzmir izledi. Diğer konut satışının en az gerçekleştiği il 12 konutla Ardahan oldu.

    36 bin 976 konut ilk defa satıldı

    İlk defa satılan konut sayısı ekimde geçen yılın aynı ayına göre yüzde 26,3 azalarak 36 bin 976 oldu. Toplam konut satışları içinde ilk satışın payı yüzde 30,9 olarak kayıtlara geçti.

    İlk satışlarda İstanbul 6 bin 401 konutla en yüksek payı (yüzde 17,3) aldı. İstanbul’u 2 bin 409 konut satışıyla Ankara, bin 797 satışla İzmir takip etti.

    İkinci el konut satışları ekimde geçen yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 10,8 azalış göstererek 82 bin 598 olarak gerçekleşti.

    İstanbul 15 bin 869 ikinci el konut satışı ve yüzde 19,2 payla bu alanda da ilk sırada yer aldı. İstanbul’daki toplam konut satışları içinde ikinci el satışların payı yüzde 71,3 oldu. İstanbul’u 8 bin 215 konut satışıyla Ankara, 5 bin 49 satışla İzmir izledi.

    Yabancılara konut satışı arttı

    Yabancılara yapılan konut satışı sayısı, ekimde geçen yılın aynı ayına göre yüzde 23,1 artarak 5 bin 258 oldu.

    Bu alanda ilk sırada 2 bin 458 konutla İstanbul bulunurken, bu ili 928 satışla Antalya, 347 satışla Ankara, 187 satışla Yalova ve 186 konut satışıyla Bursa izledi.

    Ekimde Türkiye’den Irak vatandaşları 909 konut satın aldı. Bu ülkeyi, 849 konutla İran vatandaşları izledi. Rusya Federasyonu vatandaşları 400, Afganistan vatandaşları 225 ve Kazakistan vatandaşları 213 konut edindi.

     Konut satışları ocak-ekim döneminde yüzde 27 yükseldi

    Ocak-ekim döneminde ise konut satışları geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 27 artarak 1 milyon 280 bin 852’ye ulaştı. Bu dönemde ipotekli konut satışı yüzde 124,2 artarak 534 bin 256 oldu. Diğer satış türleri ise yüzde 3 azalarak 746 bin 596 olarak kayıtlara geçti.

    Bu dönemde ilk defa satılan konutlar yüzde 2,3 artarak 396 bin 184’ü buldu. İkinci el konut satışları da yüzde 42,5 artarak 884 bin 668 olarak gerçekleşti.

  • Erdoğan: Yeni bir seferberlik başlatıyoruz

    Erdoğan: Yeni bir seferberlik başlatıyoruz

    AK Parti Kars ve Karaman kongrelerine videokonferans ile katılan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ekonomi, hukuk ve demokraside yepyeni bir seferberlik başlatıyoruz” dedi.

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti Kars ve Karaman 7. Olağan İl Kongrelerine Vahdettin Köşkü’nden canlı bağlantı ile katıldı.

    Erdoğan’ın yaptığı konuşmadan öne çıkanlar şöyle:

    “Ekonomi, hukuk ve demokraside yepyeni bir seferberlik başlatıyoruz. Ekonomi yönetimini yeniden oluşturduk. Hamleleri süratle hayata geçireceğiz. Hukuk reformunu da hızlandırarak sürdürüyoruz. Milletimizden salgın önlemlerine hassasiyetle riayet etmelerini istiyoruz.

    Salgınla baş edemeyen ülkeler içe kapanmaya başladı. Milletimiz TMM kurallarına riayet ederse sert tedbirlere ihtiyacımız kalmaz. Sigara içme yasağının bu çerçevede değerlendirilmesini istiyorum.

    AK Parti geçtiğimiz 18 yılda ülkemizi demokraside ve kalkınmada tarihinde görülmemiş hizmetlerle yatırımlarla eserlerle tanıştırmıştır.

    Amacımız vatandaşımıza eziyet etmek değil, sağlığını korumaktır. Kurallara uymaz ve kendi sağlığımızı kendimiz korumazsak bu yükü taşımakta zorlanabiliriz.

    Milletimizden bu kritik dönemde salgınla mücadele için uygulamaya koyduğumuz tedbirlere hassasiyetle riayet etmelerini bekliyorum.

    (Kovid-19) Kurallara uymaz ve kendi sağlığımızı kendimiz korumazsak bu yükü taşımakta zorlanabiliriz.

    18 yılda hem milletimizi özlemini çektiği haklara, özgürlüklere, itibara kavuşturduk hem de vatan topraklarının her karışını eserlerle hizmetlerle yatırımlarla donatarak geri kalmışlık zincirini kırdık.

    Böyle tarihi ve kutlu bir mücadelede senlik benlik kavgasına, şahsi çıkarları davasının üzerine çıkarmaya, hele hele kibre, atalete, tembelliğe, nobranlığa asla yer yoktur. Milletimizin partimize teveccühü artarak sürüyor.

    Bugün artık milletimize ve tüm dostlarımıza güven veren, umut veren, heyecan veren bir Türkiye var.

    İnşallah hedeflerimize doğru adım adım yaklaştıkça demokraside ve ekonomide çok daha büyük kazanımlara kavuşacağız.

    Biz sadece geçmişin ve bugünün değil, geleceğin de partisiyiz.

  • MSB: 2020’de 1031 terörist etkisiz hale getirildi

    MSB: 2020’de 1031 terörist etkisiz hale getirildi

    Milli Savunma Bakanlığı, 98’i son 1 ayda olmak üzere, 2020 yılında 1031 teröristin etkisiz hale getirildiğini açıkladı.

    Bakanlıktan yapılan açıklamada, PKK/KCK terör örgütü mensuplarının; yurt içine geçişini kısıtlamak, yurt içinde ve dışında barınmasını engellemek ve eylem kabiliyetini yok etmek amacıyla dönem içerisinde; 3’ü büyük, 16’sı orta çaplı olmak üzere toplam 19 operasyon yapıldığı belirtilerek, “İcra edilen operasyonlarda 98’i son bir ayda olmak üzere, 2020 yılı içerisinde 1031 terörist etkisiz hale getirilmiştir. Ayrıca teröristler tarafından kullanılan 124 adet silah mevzi, sığınak, barınak, mağara ve depo bulunarak kullanılamaz hale getirilmiş, 105 adet EYP tespit edilerek imha edilmiştir. Terör örgütleriyle mücadelemiz, en son terörist etkisiz hale getirilinceye kadar devam edecektir” denildi.

    Hudut güvenliğinin, alınan tedbirler artırılarak hudut birlikleri tarafından 7 gün 24 saat esasına göre sağlandığı belirtilerek, “Hudutlarda alınan tedbirlerin artırılması sonucunda, son bir ayda yasadışı hudut geçiş teşebbüsünde bulunan toplam 8 bin 165 şahıs yakalanmış, 47 bin 727 şahıs hududu geçemeden engellenmiştir. Bu şahıslar arasında toplam 32 terörist bulunmaktadır” ifadesine yer verildi.

    ‘BUGÜN DE TOPLANTILARA DEVAM EDİLECEK’

    30 yıllık işgale son veren Azerbaycanlıların sevincinin paylaşıldığı belitilerek, “10 Kasım gece yarısından itibaren başlayan Ateşkes Anlaşması ile Ermenistan işgali son bulmuş, Azerbaycan’ın öz toprağı olan Karabağ özgürlüğüne kavuşturulmuştur. 11 Kasım’da, bölgedeki ateşkesin kontrolü ve denetimi için oluşturulmasına karar verilen Türk-Rus Ortak Gözetleme Merkezi’ne ilişkin mutabakat zaptı imzalanmıştır. Türk-Rus Ortak Gözetleme Merkezi’ne ilişkin imzalanan mutabakat zaptının uygulanmasına yönelik usul ve esasların Rusya Fedarasyonu ile görüşülmesine devam edilmektedir. Heyetler arasındaki ilk toplantı dün Milli Savunma Bakanlığında icra edilmiştir. Bugün de toplantılara devam edilecektir. İmzalanan ateşkes anlaşmasındaki şartların yerine getirilmesi, işgal altındaki tüm topraklarının Azerbaycan’a iade edilmesi, bölgede barış ve huzur ortamının yeniden sağlanması sürecini çok yakından takip edeceğimizi, taviz verilmesine müsaade etmeyeceğimizi, ihtiyaç duyulması halinde hiç tereddüt etmeden Azerbaycan’a her türlü desteği vereceğimizi bir kez daha vurgulamak istiyoruz. Azerbaycan’ın davası, bizim davamız, sevinci sevincimiz, kederi kederimizdir” açıklaması yapıldı.

    BAKAN AKAR, LİBYA SAVUNMA BAKANI İLE GÖRÜŞECEK

    Suriye’nin kuzeyinde de tesis edilen barış ve istikrar ortamının muhafaza edilmesi ve kalıcı barışın sağlanması için, terör unsurlarından temizlenmiş 8 bin 342 kilometrekarelik alanda faaliyetlerin sürdürüldüğü kaydedilerek, “Mehmetçik tarafından teröristlerden temizlenerek güvenli hale getirilen bölgelerde başta su ve elektrik olmak üzere temel altyapı ihtiyaçlarının en kısa sürede sağlanması ve hayatın normalleşmesi için ilgili bakanlık, kurum ve kuruluşlar ile koordineli olarak çalışmalarımız devam etmektedir. Libya nizami ordusunun teşkili ve birliklerinin uluslararası standartlara ulaştırılması maksadıyla unsurlarımız tarafından gerek Libya’da, gerekse Türkiye’de Libya Silahlı Kuvvetler personelinin eğitilmesine devam edilmektedir. Ayrıca mayın/EYP temizliği, sağlık, insani yardım ve danışmanlık desteği verilmektedir. Libya açıklarında dün düzensiz göçmenleri taşıyan teknenin batması sonrasında, bölgede bulunan fırkateynimiz tarafından kazazedelerin kurtarılması faaliyetlerine destek sağlanmıştır. Tek amacımız; toprak bütünlüğünü ve siyasi birliğini sağlamış; barış, huzur ve istikrar içerisinde yaşayan bir Libya’nın oluşumuna katkıda bulunmaktır. Siyasi çözüme yönelik yapılan görüşmeler yakından takip edilmektedir. Milli Savunma Bakanımız tarafından Libya Savunma Bakanı Namroush ile bugün bir görüşme gerçekleştirilecektir” ifadesine yer verildi.

    ‘YUNANİSTAN, GERGİNLİĞİ ARTIRICI FAALİYETLERE DEVAM EDİYOR’

    Türk Silahlı Kuvvetleri’nin Ege’de, Doğu Akdeniz’de Türkiye’nin ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin hak, alaka ve menfaatlerini korumaya, Kıbrıs Adası’nda uluslararası garanti ve ittifak antlaşmaları doğrultusunda barış ve güvenliğin teminatı olmaya devam ettiği belirtilerek, “Her zaman komşularımızın sınırlarına ve haklarına saygılı olduğumuzu; tüm ilişkilerimizde barış, dostluk, iyi komşuluk ilişkileri ve iş birliğinden yana olduğumuzu ifade ediyor olmamıza rağmen Yunanistan tarafından, gerginliği artırıcı faaliyetlere devam edilmektedir. Yunanistan tarafından, Ekim ayı içinde 42 hava sahası ihlali, 7 karasuyu ihlali, 15 hava aracı tacizi yapılmış ve uluslararası anlaşmalara aykırı olarak ‘Gayri Askeri Statüdeki Adalara’ 192 askeri gemi ziyareti yapılmıştır. Kuzey Ege’de uluslararası anlaşmalara aykırı olarak Gayri Askeri Statüdeki Semadirek Adası’nı kapsayan eğitim sahasını ilan etmesi, üstelik saha sınırında kara sularını ihlal etmesi Yunanistan’ın gerginliği tırmandırmak için her türlü provokatif girişimde bulunduğunun açık göstergesidir” denildi.

    ‘MAVİ BALİNA TATBİKATI BAŞARIYLA TAMAMLANMIŞTIR’

    Türk Silahlı Kuvvetleri’nin, harekat, tatbikat ve eğitim faaliyetleri de salgından etkilenmeden kesintisiz olarak sürdürdüğü kaydedilerek, “NATO usullerini denemek, denizaltı iş birliği ve ileri seviyede koordinasyon sağlamak maksadıyla Doğu Akdeniz’de icra edilen Mavi Balina tatbikatı başarıyla tamamlanmıştır. Tsk unsurları arasında tehdit altında personel kurtarma konusunda ortak çalışabilirliğin ve eğitim seviyesinin arttırılmasına katkı sağlamak maksadıyla Konya’da İcra edilen Millî Anadolu Ankası Tatbikatı da büyük bir başarı ile icra edilmiştir. Türk Silahlı Kuvvetleri önümüzdeki dönemde de dosta güven, düşmana korku veren yüksek eğitim seviyesini idame etmek ve geliştirmek, sahip olduğu imkân kabiliyetleri ve ateş gücünü caydırıcı bir biçimde ortaya koymak, dost ve müttefik ülkelerle askeri işbirliğini ve birlikte harekât icra edebilirliğini güçlendirerek geliştirmek maksatlarıyla yurtiçi ve yurtdışındaki faaliyetlerini sürdürecek, bölge ve dünya barışına değerli katkılar sunmaya devam edecektir” ifadesine yer verildi.

     
  • Covid aşıları bu dolaplarda saklanacak

    Covid aşıları bu dolaplarda saklanacak

    Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Enfeksiyon Hastalıkları Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Mehmet Ceyhan, Türk profesörler Uğur Şahin ve eşi Özlem Türeci’nin kurucusu olduğu BioNTech ile Pfizer’in geliştirdiği koronavirüs aşısının saklanabileceği dolabı gösterdi. Prof. Dr. Ceyhan, aşının eksi 70 derecelik dolaplarda saklanması gerektiğini belirterek, “Çin aşısı sıcaklığa daha dayanıklı; ancak diğer aşı sentetik biyolojik madde, düşük derece ısılarda çok çabuk bozulabiliyor” dedi.

    Prof. Dr. Mehmet Ceyhan, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın Türkiye’ye aralık ayında 5 milyon doz geleceğini açıkladığı Çin menşeli ‘CoronaVac’ aşısı ve Türk bilim insanları Uğur Şahin ile eşi Özlem Türeci’nin kurucusu olduğu BioNTech ve ABD merkezli Pfizer’in geliştirdiği, koronavirüse karşı yüzde 90’dan fazla koruma sağladığı bildirilen aşının transfer süreci ve depolama koşullarına ilişkin DHA’ya açıklama yaptı. Prof. Dr. Ceyhan, üretilen tüm aşılarla ilgili kural olarak çalışmalar tamamlanıp, bilimsel veriler elde edildikten sonra ülkelerin ruhsat müesseselerine başvurulduğunu söyledi. Ceyhan, bu müesseselerin Türkiye’deki karşılığının Sağlık Bakanlığı’nın Ruhsat Kurulu olduğunu söyledi.

    ‘ÇİN AŞISININ DEPOLANMASI DAHA KOLAY’

    Çin aşısının ‘inaktif’ aşı olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Ceyhan, “Bu aşılar çok olay üretilir. Birçok ülke şu anda inaktif aşı üretmeye çalışıyor. Ancak bunların etkinliği canlı aşı ve teknoloji ile üretilen aşılardan düşüktür. Bunların depolanması, gönderilmesi, uygulanması daha kolaydır. Genellikle sıcağa daha dayanıklıdır, ölü aşı olduğu için. Diğer taraftan Alman-Amerikan ortak yapımı olan aşıda ilk defa bir koronavirüs aşısında etkinlik rakamı telaffuz edildi. Bu aşının 1 haftalık gözleminden elde edilen sonuç, bunun en az 3 ay incelenmesi, beklenmesi lazım. Görülen o ki bu aşı daha etkin bir aşı. Fakat şöyle bir dezavantajı var; bu aşının depolanması için eksi 70 derece gerekiyor. Hiçbir ülkenin böyle bir hazırlığı yok” diye konuştu.

    ‘ÜLKELERDE EKSİ 70 DERECELİ DEPOLAR YOK’

    Prof. Dr. Ceyhan, “Milyonlarca kutu aşıyı depolayacağınız eksi 70 derece depolar yok ülkelerde. Bu demektir ki önce bu altyapının hazırlanması lazım, oldukça pahalı bir iş bu. Uç noktalara eksi 70 derecede göndermek daha zordur, onların sağlanması lazım, gidilecek yerlerdeki depolarda bu ortamın sağlanması lazım. Ama siz eksi 70 derecelik dolapları her yere dağıtamayacağınız için daha az merkezlerde uygulanacak demektir. Bu ciddi bir sorun, bunun aşılmasına çalışılıyor, süre çok kısa. Su çiçeği aşısında da böyle bir problem vardı; ama süre vardı ve birkaç sene içinde o aşı buzdolabında saklanabilir hale getirildi” dedi.

    ‘5-6 AYDAN ÖNCE UYGULANMASI MÜMKÜN DEĞİL’

    Prof. Dr. Ceyhan, bu kadar az sürede aşının getirilip, uygulanabilmesini hayal etmenin zor olduğunu belirterek, “O altyapının hazırlanıp, bu aşının uygulanması, nereden bakarsanız bakın 5-6 aydan önce olması mümkün değil. Aşılamada bir umut ışığı açısından baktığınız zaman aşılması gereken bir adım aslında. Neticesinde önce aşıyı bulacaksınız, bunun çalışmasını yapacaksınız, bu noktaya gelinmesi son derece önemli. Bundan sonra 2 önemli nokta daha var. Birincisi bireysel koruma için belli sayıda aşının yapılması. Burada halk yanlış anlıyor, bireysel aşılama başladığında ne salgın etkilenecek bundan ne aşıyı yaptıranlar maske ve mesafeden kurtulacak. Çünkü yüzde 100 etkili aşı yapmadığınız sürece ve aşıyı yaptıran kişilerin bu hastalığı taşıyıp başkalarına bulaştırmayacağını anlayana kadar herkes aşılananlar dahil maske, mesafe kuralları ile yaşayacak. Belli bir süre biz bu koruyucu önlemler ile yaşamaya devam edeceğiz” dedi.

    ‘HASTANEMİZDE 2 TANE EKSİ 80 DERECELİK DOLAP VAR’

    Prof. Dr. Ceyhan, kendi hastanelerinde bazı çalışmalar için kullandıkları 2 adet eksi 80 derecelik dolap olduğunu belirterek, “Bu 2 dolaba en fazla 1000 tane aşı koyabilirsiniz. Bizim bahsettiğimiz milyonlarca kutu aşı, birçok yerde 1 tane bile yok eksi 70 derecede dolap; bunların fiyatları da yüksek. Bu aşıyı yapacaksanız başka çare yok; bu altyapının oluşturulması parasını verirseniz mümkün. Tabi birden bire eksi 70 derecelik dolabı elde edemeyebilirsiniz. Bu Amerika ve Almanya’nın ürettiği aşı sentetik bir biyolojik madde; onlar düşük derece ısılarda çok çabuk bozulabiliyor. Çok büyük merkezlerde araştırma amaçlı kullanılan dolaplar var; ama onlar aşı amaçlı kullanılmıyor, zaten başka amaçlarla doludur. Çin aşısı çok kolay saklanıyor. Diğer aşı için ön şart saklama koşulunu elde etmeniz, eksi 70 derecelik dolabınızın olması” diye konuştu.

    ‘FİYAT PROBLEMİ DE SIKINTI ÇIKARABİLİR’

    Amerika’da da eksi 70 derecelik dolapların mevcut olmadığını kaydeden Prof. Dr. Ceyhan, “2 gün önce Amerika’nın en büyük hastanelerinden biri, ekonomik açıdan iyi bir hastanedir, ‘Benim böyle bir imkanım yok’ diye açıkladı. ABD’de de tartışılıyor ve ciddi bir sorun. Onların da bu aşıyı uygulayabilmek için kısa süre içinde bu eksi 70 derece dolapları, depoları ayarlaması lazım. Diğer Avrupa ülkelerinde de konuşuluyor. 20 dolar olacağı konuşuluyor. Çin aşısının daha ucuz olması bekleniyor; ama onunla ilgili de bir öngörü dün okudum, 30 dolar civarında diye. İlk başta bu fiyat problemi de sıkıntı çıkarabilir” dedi.

  • İçişleri Bakanlığı’ndan büyük operasyon açıklaması

    İçişleri Bakanlığı’ndan büyük operasyon açıklaması

    İçişleri Bakanlığınca Bitlis’te ‘Yıldırım-15 Mutki-Sarpkaya’ operasyonu başlatıldı. Operasyonda, Jandarma Komando, Jandarma Özel Harekat(JÖH), Polis Özel Harekat (PÖH) ve güvenlik korucu timlerinden oluşan 816 personel görev alıyor.

    İçişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada şu ifadeler kullanıldı:

    Bölücü terör örgütünün kış öncesi hareket kabiliyeti ve barınma arayışını bertaraf etmek, ülke içinde iletişimi ortadan kalkan örgütün bu kabiliyetini bir daha elde edememesini sağlamak ve ülke içindeki terörist varlığını tamamen bitirmeye yönelik olarak Bitlis İl Jandarma Komutanlığınca “YILDIRIM-15 MUTKİ-SARPKAYA” Operasyonu başlatılmıştır.

    Operasyonda Bitlis İl Jandarma Komutanlığı’nda görevli; Jandarma Komando, Jandarma Özel Harekat (JÖH), Polis Özel Harekat(PÖH) ve Güvenlik Korucu timlerinden oluşan 816 personel [(48) operasyonel tim] görev almaktadır.

    Yurt içinde terörün tamamen ortadan kaldırılmasına yönelik yürütülen 13 Temmuz 2020 tarihinde başlatılan Yıldırım Operasyonları kapsamında bugüne kadar toplam 143 terörist etkisiz hale getirilmiş, 74 işbirlikçi yakalanmış, 251 mağara, sığınak ve depo imha edilmiş, çok sayıda silah-mühimmat, gıda ve yaşam malzemesi ele geçirilmiştir.

    YILDIRIM OPERASYONLARI, halkımızın desteği ile İNANÇLI ve KARARLI bir şekilde başarı ile devam etmektedir.

  • “Kesinlikle eminiz, virüsü bu aşı bitirecek”

    “Kesinlikle eminiz, virüsü bu aşı bitirecek”

    Tüm dünyada bir milyon 270 bini aşkın kişinin ölümüne yol açan yeni tip koronavirüs (Covid-19 pandemisine karşı geliştirilen aşılar arasında en çok umut vaat eden ve yüzde 90’dan fazla koruma sağladığı açıklanan Pfizer/BioNTech aşısının arkasındaki isim Profesör Doktor Uğur Şahin, aşının pandemiyi bitireceğinden emin olduğunu ve Covid-19’a karşı en az bir yıl koruma sağlayacağını açıkladı. Bununla birlikte Şahin, aşının virüsün bulaşmasını engelleyeceğini ve asemptomatik vakalarda da sonuç vereceğini söyledi.

    “KORONAVİRÜSÜN BAŞINI EZEREK SALGINI SONLANDIRACAĞINDAN EMİNİM”

    Yüzde 90’dan fazla koruma sağladığı açıklanan Pfizer/BioNTech aşısının arkasındaki Türk bilim insanı Uğur Şahin, İngiliz The Guardian gazetesine özel bir röportaj verdi. Eşi Profesör Doktor Özlem Türeci ile birlikte aşıyı geliştiren ve BioNTech’in CEO’su olan Şahin geliştirdikleri aşının koronavirüsün başını ezerek, 2020’de dünyayı esir alan salgına son vereceğinden emin olduğunu açıkladı.

    YÜZDE 90’DAN FAZLA KORUMA SAĞLADIĞI GÖRÜLDÜ

    ABD’li ilaç şirketi Pfizer’dan tarafından Pazartesi günü yapılan açıklamada, Alman BioNTech firmasıyla geliştirilen deneysel koronavirüs aşısının, klinik denemelerin son aşamasında başarılı olduğu duyuruldu. 43 binden fazla gönüllüyle yapılan çalışmanın ara verilerinde de aşının yüzde 90’dan fazla etkili olduğu görüldü. Bir milyon 290 binin aşkın kişinin ölümüne neden olan pandemiye karşı geliştirilen aşı çalışmalarında bir kilometre taşı olarak görülen sonuçlar tüm dünyada büyük yankı uyandırdı.

    Deneme sonuçları henüz tüm detaylarıyla açıklanmadığı için aşının asemptomatik vakalarda etkili olup olmadığı sorusu belirsizliğini koruyor. Ancak, bu konuda iyimser olduğu belirten BioNTech’in CEO’su “Soru, salgını bu aşı ile durdurabilir miyiz ise, cevabım şu: Evet, çünkü sadece semptomatik enfeksiyonlardan korunmanın bile dramatik bir etkisi olacağına inanıyorum. Deneme çalışmalarının sonuçları açıklanıncaya değin aşının bağışıklık sisteminde yeterince güçlü bir tepki tetikleyip tetiklemeyeceğinden emin değildik.Artık geliştirdiğimiz bu aşının virüsü yeneceğinden kesinlikle eminiz” ifadelerini kullandı.

    “AŞI KORONAVİRÜSE KARŞI EN AZ BİR YIL KORUMA SAĞLAYACAK”

    Bununla birlikte 55 yaşındaki bilim insanı, üç hafta arayla iki enjeksiyonla uygulanan aşıyı alanların en az bir yıl koronavirüse karşı bağışıklık kazanacağını umduğunu açıkladı.

    AŞININ HER YIL YENİLENMESİ GEREKEBİLİR

    Şahin, “Şu ana kadar sadece koronavirüse karşı kazanılan bağıklığın süresine ilişkin dolaylı ipuçlarımız var. Covid-19 hastaları üzerinde yapılan araştırmalar, güçlü bir T hücresi bağışıklık tepkisine sahip olanların altı ay sonra hala bu güce sahip olduğunu göstermiştir. En az bir yıl güvende olabileceğimizi hayal edebiliyorum. Ancak Covid-19 aşılarının her yıl ‘yenilenmesi gerekebileceğini göz ardı edemeyeyiz” ifadelerini kullandı.

    “VİRÜSÜN BULAŞMASINI DURDURABİLECEĞİNE İNANIYORUM”

    Öte yandan Şahin, BioNTech/Pfizer aşısının mevcut denemeleri, virüsün bulaşmasını önlediğini resmen kanıtlamasa da, aşının virüsün bulaşmasını durduracağına inandığını söyledi.

    AŞI BİRDEN FAZLA ŞEKİLDE VİRÜSE SALDIRIYOR: VİRÜS HÜCRELERE GİRDİĞİNDE T HÜCRESİ TEPKİSİ TETİKLENİYOR

    Bilim dünyasında aşı çalışmaları için ilk kez kullanılan mRNA yöntemi sayesinde, geleneksel olanlara göre kendi aşısının “birden fazla şekilde” koronavirüse saldırdığını belirten Şahin, ” Aşı, Covid-19’un hücrelerimize erişimini engelliyor. Ancak virüs içeri girmeyi başarsa bile, T hücreleri devreye girerek hücreleri virüsü etkisiz hale getirerek ortadan kaldırır. Bu iki savunma hamlesini mükemmelleştirmek için bağışıklık sistemini çok iyi eğittik. Artık virüsün kendisini bu mekanizmalara karşı savunamayacağını biliyoruz” dedi.

    YENİ YÖNTEM AŞININ BULUNMA SÜRECİNİ HIZLANDIRDI

    Şahin, ayrıca geleneksel aşılarda virüsten genetik bilginin alınıp insan hücresinde çoğaltıldığını, mRNA olarak bilinen yöntemde ise sadece virüsün genetik kodunun yeterli olduğunu açıkladı.

    “PROJEMİZ İÇİN TÜM SOKAKLAR BOŞTU”

    Bilim insanı, böylece ortağı Pfizer’ın geniş piyasalar için aşı üretimi deneyimi ive ilaçlarla ilgili düzenlemeleri yapan sağlık yetkililerinin hızlı yanıtı sayesinde aşı geliştirme sürecinin sadece 10 ay sürdüğünü ifade ederek, “Neredeyse hiç beklemedik. Londra’nın bir ucundan diğer ucuna gitmek istediğinizi ve her yerde trafik sıkışıklığı olduğunu hayal edin. Yarım güne ihtiyacınız olur. Ancak, projemiz için tüm sokaklar boştu. Yeni bir teknoloji ve ortaklarımızın desteği sayesinde yıllar içinde geliştirilebilecek bir aşıyı aylar içinde hazırladık” açıklamasını yaptı.

    AŞIYLA İLGİLİ DİĞER ÖNEMLİ SORULARIN YANITLARI YAKIN ZAMANDA ORTAYA ÇIKACAK

    Diğer taraftan Şahin, aşının etkinliğine dair diğer bazı önemli soruların ancak önümüzdeki haftalarda ve gelecek aylarda cevaplanacağını söyledi. Aşının asemptomatik vakaları durdurup durdurmayacağının kesin olarak belirlenmesinin bir yılı bulabileceğini ifade eden Şahin, çeşitli yaş gruplarında farklı düzeylerde koruma sağlayıp sağlamadığına dair daha fazla bilgilerin ise yaklaşık üç hafta içinde netleşeğini bildirdi. Bununla birlikte ara denemeler, aşının farklı etnik gruplardan insanlar üzerinde nasıl çalıştığını henüz tam olarak ortaya koymadı.

  • Memur olmak isteyenler dikkat! Başvuruyu kaçırmayın

    Memur olmak isteyenler dikkat! Başvuruyu kaçırmayın

    Devlet Personel Başkanlığı sürekli kadro açıyor. Geçtiğimiz günlerde açıklanan KPSS lisans sınav sonuçlarının erişime açıklanmasıyla birlikte puanlarını öğrenen memur adayları devlet kadrolarında hangi kurum kaç tane personel alıyor araştırıyordu. Sözleşmeli personel, devlet memuru, asker, işçi alımları devam ediyor. Devlet kadrosunda çalışmak isteyen memur adayları için, hangi kurum kaç personel alıyor araştırdık. İşte kadrosuna personel alan kurumların tam listesi…

    Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı devlette istihdam edilecek olan kişilere ilişkin ilanlar açıyor. KPSS puan türüne göre işçi alan kurumların hangisi olduğu merak ediliyor. Memur olmak isteyen adayların araştırdığı, devlet kurumları açık kadro ilanlarını araştırdık. Bazı adayların merak ettiği, KPSS sonuçlarına göre toplu olarak yayınlanmayacak ilanlar; İşçi alım ilanları, 4/B’li personel alım ilanları, mahalli idarelere zabıta memuru ve itfaiyeci alımı, Adalet Bakanlığına zabıt katibi ve infaz koruma memuru alımı, ve askeri kurumlara sivil memur alımı olarak açıklandı. İşte üniversitelerde ve çeşitli devlet kurumlarında memur alanların listesi…

    HANGİ KURUM KAÇ PERSONEL ALIYOR 2020?

    Devlet Personel Başkanlığı sürekli kadro açıyor. Geçtiğimiz günlerde açıklanan KPSS lisans sınav sonuçlarının erişime açıklanmasıyla birlikte puanlarını öğrenen memur adayları devlet kadrolarında hangi kurum kaç tane personel alıyor araştırıyordu. Sözleşmeli personel, devlet memuru, asker, işçi alımları devam ediyor. Devlet kadrosunda çalışmak isteyen memur adayları için, hangi kurum kaç personel alıyor araştırdık. İşte kadrosuna personel alan kurumların tam listesi…

    İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ

    7 AKADEMİK PERSONEL ALACAK

    DEVLET HAVA MEYDANLARI İŞLETMESİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ

    ASİSTAN-STAJYER HAVA TRAFİK KONTROLÖRÜ ALIM İLANI

    KARADENİZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ

    2 SÜREKLİ İŞÇİ ALACAK

    BURDUR MEHMET AKİF ERSOY ÜNİVERSİTESİ

    5 AKADEMİK PERSONEL ALACAK

    SAKARYA UYGULAMALI BİLİMLER ÜNİVERSİTESİ

    15 AKADEMİK PERSONEL ALACAK

    KAHRAMANMARAŞ İSTİKLAL ÜNİVERSİTESİ

    12 AKADEMİK PERSONEL ALACAK

    ADALET BAKANLIĞI

    400 İDARE MEMURU ALINACAKTIR.

    ÇORUM BELEDİYE BAŞKANLIĞI

    12 İTFAİYE ERİ, 10 ZABITA MEMURU OLMAK ÜZERE 22 MEMUR ALACAK

    AFYONKARAHİSAR SAĞLIK BİLİMLERİ ÜNİVERSİTESİ

    14 AKADEMİK PERSONEL ALACAK

    KAHRAMANMARAŞ İSTİKLAL ÜNİVERSİTESİ

    19 AKADEMİK PERSONEL ALACAK

    GAZİ ÜNİVERSİTESİ

    50 SÖZLEŞMELİ PERSONEL ALACAK

    BANKACILIK DÜZENLEME VE DENETLEME KURUMU BAŞKANLIĞI

    33 BANKACILIK UZMAN YARDIMCISI ALACAK

    UŞAK ÜNİVERSİTESİ

    29 AKADEMİK PERSONEL ALACAK

    BEYKOZ BELEDİYE BAŞKANLIĞI

    MÜFETTİŞ YARDIMCILIĞI MESLEKİ GİRİŞ SINAVI İLANI

    GEYVE BELEDİYE BAŞKANLIĞI

    8 ZABITA MEMURU ALACAK

    KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU

    5 SÖZLEŞMELİ PERSONEL ALACAK

    ADALET BAKANLIĞI

    418 MEMUR ALIMI YAPILACAKTIR

    İNÖNÜ ÜNİVERSİTESİ

    18 AKADEMİK PERSONEL ALACAK

    BURSA ULUDAĞ ÜNİVERSİTESİ

    4 AKADEMİK PERSONEL ALACAK

    İZMİR KATİP ÇELEBİ ÜNİVERSİTESİ

    4 SÖZLEŞMELİ PERSONEL ALACAK

    İNÖNÜ ÜNİVERSİTESİ

    18 AKADEMİK PERSONEL ALACAK

    HARRAN ÜNİVERSİTESİ

    67 AKADEMİK PERSONEL ALACAK

    DİCLE ÜNİVERSİTESİ

    21 AKADEMİK PERSONEL ALACAK

    BALIKESİR ÜNİVERSİTESİ

    5 AKADEMİK PERSONEL ALACAK

    YALOVA ÜNİVERSİTESİ

    2 AKADEMİK PERSONEL ALACAK

    GÜMÜŞHANE ÜNİVERSİTESİ

    11 AKADEMİK PERSONEL ALACAK

    BAYBURT ÜNİVERSİTESİ

    10 AKADEMİK PERSONEL ALACAK

    MARMARA ÜNİVERSİTESİ

    1 SÖZLEŞMELİ BİLİŞİM PERSONELİ ALACAK

    ARDAHAN ÜNİVERSİTESİ

    28 AKADEMİK PERSONEL ALACAK

    DIŞİŞLERİ BAKANLIĞI

    4 SÖZLEŞMELİ SEKRETER ALACAK

    TÜRKİYE BİLİMSEL VE TEKNOLOJİK ARAŞTIRMA KURUMU (TÜBİTAK)

    14 SÜREKLİ İŞÇİ ALACAK

    NEVŞEHİR HACI BEKTAŞ VELİ ÜNİVERSİTESİ

    32 AKADEMİK PERSONEL ALACAK

    TARSUS ÜNİVERSİTESİ

    18 AKADEMİK PERSONEL ALACAK

    ÇANAKKALE ONSEKİZ MART ÜNİVERSİTESİ

    48 AKADEMİK PERSONEL ALACAK

    İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ-CERRAHPAŞA

    60 SÜREKLİ İŞÇİ ALACAK

    TÜRKİYE BİLİMSEL VE TEKNOLOJİK ARAŞTIRMA KURUMU (TÜBİTAK)

    4 SÜREKLİ İŞÇİ ALACAK

    RADYO VE TELEVİZYON ÜST KURULU BAŞKANLIĞI

    30 ÜST KURUL UZMAN YARDIMCISI ALACAK

    KIRKLARELİ ÜNİVERSİTESİ

    12 AKADEMİK PERSONEL ALACAK

    VAKIFLAR GENEL MÜDÜRLÜĞÜ

    10 SÜREKLİ İŞÇİ ALACAK

    GAZİ ÜNİVERSİTESİ

    11 SÜREKLİ İŞÇİ ALACAK

    NİĞDE ÖMER HALİSDEMİR ÜNİVERSİTESİ

    18 AKADEMİK PERSONEL ALACAK

    BANDIRMA ONYEDİ EYLÜL ÜNİVERSİTESİ

    4 SÜREKLİ İŞÇİ ALACAK

    OSMANİYE KORKUT ATA ÜNİVERSİTESİ

    13 AKADEMİK PERSONEL ALACAK

    AZDAVAY BELEDİYE BAŞKANLIĞI

    2 SÜREKLİ İŞÇİ ALACAK

    KIRKLARELİ ÜNİVERSİTESİ

    1 SÜREKLİ İŞÇİ ALACAK

    TÜRKİYE BİLİMSEL VE TEKNOLOJİK ARAŞTIRMA KURUMU (TÜBİTAK)

    MAM 1 SÜREKLİ İŞÇİ ALACAK

    KAFKAS ÜNİVERSİTESİ

    52 SÜREKLİ İŞÇİ ALACAK

    KÜTAHYA SAĞLIK BİLİMLERİ ÜNİVERSİTESİ

    7 AKADEMİK PERSONEL ALACAK

    KÜTAHYA SAĞLIK BİLİMLERİ ÜNİVERSİTESİ

    12 AKADEMİK PERSONEL ALACAK

    ÇANAKKALE ONSEKİZ MART ÜNİVERSİTESİ

    195 SÖZLEŞMELİ PERSONEL (SAĞLIK ÇALIŞANI) ALACAK

    AMASYA ÜNİVERSİTESİ

    11 AKADEMİK PERSONEL ALACAK

    GAZİANTEP ÜNİVERSİTESİ

    11 AKADEMİK PERSONEL ALACAK

    SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ

    15 AKADEMİK PERSONEL ALACAK

    GİRESUN ÜNİVERSİTESİ

    7 ÖĞRETİM ÜYESİ ALACAK

    ARDAHAN ÜNİVERSİTESİ

    28 AKADEMİK PERSONEL ALACAK

    ÇELEBİ BELEDİYE BAŞKANLIĞI

    1 MEMUR ALACAK

    TRABZON KARADENİZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ

    40 AKADEMİK PERSONEL ALACAK

    BİNGÖL ÜNİVERSİTESİ

    18 AKADEMİK PERSONEL (ÖĞRETİM ELEMANI) ALACAK

    BİNGÖL ÜNİVERSİTESİ

    19 AKADEMİK PERSONEL (ÖĞRETİM ÜYESİ) ALACAK

    OSMANİYE KORKUT ATA ÜNİVERSİTESİ

    14 AKADEMİK PERSONEL ALACAK

    BOĞAZİÇİ ÜNİVERSİTESİ

    6 AKADEMİK PERSONEL ALACAK

    TARSUS ÜNİVERSİTESİ

    12 SÜREKLİ İŞÇİ ALACAK

    SAKARYA UYGULAMALI BİLİMLER ÜNİVERSİTESİ

    1 SÖZLEŞMELİ PERSONEL ALIMI

    YOZGAT BOZOK ÜNİVERSİTESİ

    13 AKADEMİK PERSONEL ALACAK

    ORDU ÜNİVERSİTESİ

    5 AKADEMİK PERSONEL ALACAK

    AİLE, ÇALIŞMA VE SOSYAL HİZMETLER BAKANLIĞI

    817 SÖZLEŞMELİ PERSONEL ALACAK

    HATAY MUSTAFA KEMAL ÜNİVERSİTESİ

    27 AKADEMİK PERSONEL ALACAK

    TEKİRDAĞ NAMIK KEMAL ÜNİVERSİTESİ

    33 SÖZLEŞMELİ PERSONEL ALACAK

    BATI AKDENİZ KALKINMA AJANSI

    6 PERSONEL ALACAK

    MİLLİ SAVUNMA BAKANLIĞI

    66 SÖZLEŞMELİ PERSONEL ALACAK

    GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

    50 SÖZLEŞMELİ AVUKAT ALACAK

    TOKAT GAZİOSMANPAŞA ÜNİVERSİTESİ

    26 AKADEMİK PERSONEL ALACAK

    ARTVİN ÇORUH ÜNİVERSİTESİ

    2 AKADEMİK PERSONEL ALACAK

    GİRESUN ÜNİVERSİTESİ

    7 AKADEMİK PERSONEL ALACAK

    BARTIN ÜNİVERSİTESİ

    22 AKADEMİK PERSONEL ALACAK

    İZMİR BAKIRÇAY ÜNİVERSİTESİ

    9 AKADEMİK PERSONEL ALACAK

    KİLİS 7 ARALIK ÜNİVERSİTESİ

    12 AKADEMİK PERSONEL ALACAK

    TÜRK-ALMAN ÜNİVERSİTESİ

    1 AKADEMİK PERSONEL ALACAK

    DÜZCE ÜNİVERSİTESİ

    20 AKADEMİK PERSONEL ALACAK

    BOĞAZİÇİ ÜNİVERSİTESİ

    2 AKADEMİK PERSONEL ALACAK

    ADALET BAKANLIĞI

    37 SÖZLEŞMELİ BİLİŞİM PERSONELİ ALINACAKTIR

  • Kanuni sondaj gemisi Karadeniz’e uğurlandı

    Kanuni sondaj gemisi Karadeniz’e uğurlandı

    Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, Türkiye’nin üçüncü sondaj gemisi Kanuni’nin bugün Karadeniz’e doğru yola çıktığını ve Filyos Limanı’ndaki bakım çalışmalarının ardından Sakarya Gaz Sahası’ndaki görevine başlayacağını bildirdi.

    Dönmez, Haydarpaşa Limanı’nda gerçekleştirilen Kanuni sondaj gemisini Karadeniz’e uğurlama töreninde yaptığı konuşmada, bu limandan 29 Mayıs’ta Fatih sondaj gemisinin de Karadeniz’e uğurlandığını ve bir ay gibi kısa bir sürede 320 milyar metreküplük gaz rezervine ulaştığını ifade etti.

    Sakarya Gaz Sahası’nda bulunan Tuna-1 kuyusundaki rezervin daha sonra 405 milyar metreküpe yükseldiğini anımsatan Dönmez, “Böylece, Tuna-1 kuyusundaki ilk sondajımızı tamamladık. Türkiye’nin bugüne kadar ürettiği toplam doğal gaz miktarı 16,8 milyar metreküp. Tuna-1 kuyusundaki keşfimizle bunun 24 katını tek bir sondajda yakaladık. Sadece hanelerin 20 yıldan fazla ihtiyacını tek başına karşılayabilecek devasa bir rezervden bahsediyoruz.” değerlendirmesinde bulundu.

    Dönmez, Fatih sondaj gemisinin 31 Ekim itibarıyla Sakarya Gaz Sahası’nda bulunan Türkali-1 kuyusunda yeni sondajına başladığını ve bu kuyuda şu an itibarıyla 2 bin 600 metreye kadar indiğini açıkladı.

    Türkiye’nin üçüncü sondaj gemisi Kanuni’nin de aynı hedeflerle faaliyetlerini gerçekleştireceğini kaydeden Dönmez, şöyle devam etti:

    “Kanuni sondaj gemimizi bu yılın başında envanterimize kattık. Mart ayının ortalarında gemimiz Taşucu Limanı’na ulaştı. Bakım, güncelleme ve reaktivasyon işlemlerinin ardından 13 Ekim’de Taşucu’ndan ayrıldı. 19 Ekim’de Haydarpaşa Limanı’na ulaştı. İstanbul Boğazı’nın köprülerinden geçmesi için burada kuleleri söküldü. Bugün Kanuni’yi Zonguldak Filyos Limanı’na yolcu edeceğiz. Kule montajı, deniz seyir testi, sondaj ekipmanlarının montajı ve kuyu dibi emniyet sistemi bakım işlerinin tamamlanmasının ardından operasyona hazır hale gelecek. Kanuni, Sakarya Gaz Sahası’ndaki ilk sondajına 2021’in ilk aylarında başlayacak. Böylece hem Fatih hem de Kanuni milletimizin geleceği için Karadeniz’de matkabı döndürecek. Sondaj gemilerimiz derinlere doğru indikçe, Türkiye daha da yükselecek inşallah.”

    Doğu Akdeniz’de yeni sondajlar yolda

    Dönmez, Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki çalışmalarını da aralıksız sürdürdüğüne dikkati çekerek, “Kimse Akdeniz’de durduğumuzu, duraksadığımızı sanmasın. Yavuz, Selçuklu-1 kuyusundaki sondajını 6 bin metrede tamamladı. Bölgede yaptığımız çalışmalardan ümit verici sonuçlar aldık. İnşallah bu bölgenin yakınlarında yeni sondajlarımız olacak. Yavuz’un şu anda, Taşucu Limanı’nda Akdeniz’deki bir sonraki sondajı için kuyu öncesi bakım çalışmaları devam ediyor.” bilgisini paylaştı.

    Oruç Reis ve Barbaros Hayreddin Paşa sismik araştırma gemilerinin ise Akdeniz’de faaliyetlerine devam ettiğini vurgulayan Dönmez, şöyle konuştu:

    “Oruç Reis, Antalya Kaş açıklarında Demre-1 lokasyonunda 6 bin 822 kilometrelik iki boyutlu veri topladı. Barbaros da Kıbrıs açıklarında Batı Güzelyurt-1 lokasyonunda üç boyutlu sismik araştırmalarına devam ediyor. Bugüne kadar 195 bin 525 kilometrelik alan detaylı bir şekilde tarandı. Zihinlerde canlanması için şöyle bir örnek vermek istiyorum. Belçika’nın yüz ölçümü yaklaşık 30 bin kilometre. Barbaros son görev yerinde Belçika’nın toplam yüzölçümünün 6,5 katı büyüklüğünde bir alan taradı. Elde ettiğimiz verilerin analiz edilmesiyle gemilerimizin Akdeniz’deki bir sonraki görev yerini belirleyeceğiz. 100 yıl önce nasıl Sevr’i yırtıp attıysak, bugün de Mavi Vatan’da bize dayatılmak istenen Sevr’i de aynı şekilde yırtıp attık. Uluslararası hukuku görmezden gelen bir anlayışla, sipariş üzerine hazırlatılan haritalar Akdeniz’in sularına gömüldü. Bölge ülkelerinin haklarını gasp ederek Doğu Akdeniz’in neredeyse tamamı üzerinde hak iddia etmek nasıl bir akıl tutulmasıdır anlamak mümkün değil.”

    Dönmez, bazı ülkelerin Doğu Akdeniz meselesini hukuk bağlamından çıkararak tarihi ve sosyolojik bir zemine çekmeye çalıştığını belirterek, “Bizim sahadaki bütün faaliyetlerimiz Birleşmiş Milletler nezdinde de kayıtlı uluslararası hak ve hukuka dayanıyor. Biz muhataplarımızı her zaman masaya davet ettik. Gerilimden yana olmadık. Diyalog yanlısı tavrımızı sürdürdük. Yapıcı tavrımızı her daim korduk. Bütün tarafların yer aldığı bir düzende sorunun tam anlamıyla çözülebileceğini ifade ettik. Sorunları oturup, konuşup çözmek varken sonu belirsiz maceralara atılmak kimseye fayda sağlamaz.” ifadelerini kullandı.

    Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı Genel Müdürü Melih Han Bilgin ise 227 metre uzunluk ve 42 metre genişliğe sahip Kanuni sondaj gemisinin en üst teknolojilerle donatıldığını söyledi.

    Kanuni sondaj gemisinin birçok ilke imza atacağını dile getiren Bilgin, “Kanuni şu an ülkemizde kazılan ilk değerleme kuyusu olan Türkali-1’de tamamlama çalışmalarını gerçekleştirecek. Bu da ülkemizin denizlerde yapılan ilk tamamlama çalışması olacak.” diye konuştu.

    Bakan Dönmez, Kıyı Emniyetine ait gemiyle Kanuni’nin Boğaz geçişine eşlik etti