Kategori: Türkiye

  • KPSS ortaöğretim başvuruları başladı

    KPSS ortaöğretim başvuruları başladı

    Kamu Personel Seçme Sınavı (KPSS) ortaöğretim düzeyi başvuruları alınmaya başladı.

    ÖSYM’nin internet sitesinde yer alan duyuruya göre, 2020 KPSS Ortaöğretim Sınavı 22 Kasım 2020’de uygulanacak. Sınava başvurular, 15-30 Eylül’de yapılacak.

    Diyanet İşleri Başkanlığında din hizmetlerinde görev almak isteyenlerin katılacakları Din Hizmetleri Alan Bilgisi Testi (DHBT), 27 Aralık’ta uygulanacak. Ortaöğretim düzeyinde DHBT’ye katılmak isteyen adayların, KPSS ortaöğretim sınavına başvuru yapmaları ve sınava katılmaları gerekecek.

    Adaylar, başvurularını elektronik ortamda ÖSYM Başvuru Merkezleri aracılığıyla veya bireysel olarak saat 14.00’ten itibaren ÖSYM’nin “https://ais.osym.gov.tr” internet adresinden veya ÖSYM Aday İşlemleri Mobil uygulamasından yapabilecek.

    Sınava başvuruda HES kodu bilgisi alınacağından adayların, sınava başvuru işlemi yapmadan veya başvuru için ilgili merkezlere gitmeden önce HES kodunu edinmiş olmaları gerekecek.

    Adaylar, HES kodunun nasıl edinileceği bilgisine Sağlık Bakanlığının “https://hayatevesigar.saglik.gov.tr” internet adresinden ulaşabilecek.

    Sınava ilişkin ayrıntılı bilgi 2020-KPSS Ortaöğretim Kılavuzunda yer alıyor. Adayların, kılavuzu dikkatle incelemeleri gerekiyor.

  • 8 ayda 235 bin kazada 450 kişi hayatını kaybetti

    8 ayda 235 bin kazada 450 kişi hayatını kaybetti

    Ajans Press’in, Emniyet Genel Müdürlüğü Trafik Başkanlığı verilerinden elde ettiği bilgilere göre, 2020 Ocak-Ağustos aylara arasında, ülke genelinde 235 bin 248 trafik kazası meydana geldi. Ülke genelinde yaşanan trafik kazalarında bin 450 kişi olay yerinde yaşamını yitirirken, 150 bin 155 kişi ise yaralandı.

    Medya takip kurumu Ajans Press, trafik kazaları ile alakalı basına yansıyan haber adetlerini inceledi. Ajans Press’in dijital basın arşivinden derlediği bilgilere göre sadece Ağustos ayı içerisinde trafik kazaları ile alakalı basına 1625 haber yansıdığı tespit edildi. 2020 yılının başından bugüne kadar yapılan haber incelemesinde ise 10 bin 477 haberin medyada yansıma bulduğu tespit edildi.

    Ajans Press’in, Emniyet Genel Müdürlüğü Trafik Başkanlığı (trafik.gov.tr) verilerinden elde ettiği bilgilere göre, 2020 Ocak-Ağustos aylara arasında, ülke genelinde 235 bin 248 trafik kazası meydana geldi. Bu kazalarda 1450 kişi olay yerinde yaşamını yitirirken, 150 bin 155 kişi ise yaralandı. Ocak-Ağustos arası dönemde yer alan kazalarda, en fazla yandan çarpma, yoldan çıkma ve yayaya çarpma şekliyle gerçekleşti. Meydana gelen trafik kazalarındaki en büyük kusur sürücü kaynaklı olurken, araç hızını yol, trafik ve hava şartlarına uyduramamak ilk sırada yer aldı. Öte yandan Türkiye genelinde Ocak- Ağustos arası dönemde, 10 milyon 866 bin 326 adet trafik cezası uygulandı. Bu cezaların yüzde 80’i ise araç plakasına yazıldı.

  • Meteorolojiden Karadeniz için sağanak uyarısı

    Meteorolojiden Karadeniz için sağanak uyarısı

    Rize, Artvin’in kıyı kesimi ile Trabzon, Giresun ve Ordu’nun iç kesimleri ve Samsun’un doğu ilçelerinde hafif ve yerel olmak üzere sağanak bekleniyor. Doğu Anadolu Bölgesi’nde ise sıcaklığın mevsim normallerinin 2 ila 4 derece üzerinde seyredeceği belirtildi.

    Meteoroloji Genel Müdürlüğünden yapılan uyarıya göre, ülkenin kuzey ve iç kesimleri parçalı ve yer yer çok bulutlu olacak.

    Rize, Artvin’in kıyı kesimi ile Trabzon, Giresun ve Ordu’nun iç kesimleri ve Samsun’un doğu ilçelerinde hafif ve yerel sağanak olacağı tahmin ediliyor.

    Hava sıcaklığının ülke genelinde mevsim normallerinin 3 ila 5 derece üzerinde seyredeceği öngörülürken, rüzgarın genellikle kuzey ve kuzeydoğu, Akdeniz kıyıları ile Güneydoğu Anadolu’da batı ve güneybatı yönlerden hafif, ara sıra orta kuvvette esmesi bekleniyor.

    Marmara, Kuzey Ege kıyıları, Orta Karadeniz’in iç kesimleri ile Sivas ve Yozgat çevrelerinde rüzgarın kuzey ve kuzeydoğu yönlerden yer yer kuvvetli (30-60 kilometre/saat) eseceği tahmin edildiğinden, meydana gelebilecek olumsuzluklara karşı dikkatli ve tedbirli olunması isteniyor.

    DOĞU ANADOLU’DA SICAKLIK MEVSİM NORMALLERİNİN ÜSTÜNDE

    Doğu Anadolu Bölgesi’nde ise sıcaklığın mevsim normallerinin 2 ila 4 derece üzerinde seyredeceği belirtildi.

    Meteoroloji 12. Bölge Müdürlüğünden yapılan açıklamaya göre, bölge genelinde havanın az bulutlu açık zamanla parçalı bulutlu olarak geçeceği tahmin ediliyor. Sıcaklığın mevsim normallerinin 2 ila 4 derece üzerinde seyretmesi beklenen bölgede, rüzgârın kuzey ve kuzey batılı yönlerden hafif zaman zaman orta kuvvette esmesi öngörülüyor.

    Bölge illerinde gün içinde en yüksek sıcaklığın Erzincan ve Tunceli’de 35, Iğdır’da 34, Erzurum’da 30, Kars’ta 28, Ağrı’da 31, Ardahan’da 29 derece olması bekleniyor.

  • E-Scooter Yönetmeliği’nde ilk adım atıldı

    E-Scooter Yönetmeliği’nde ilk adım atıldı

    Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı, elektrikli bisiklet ve elektrikli scooter gibi mikro hareketlilik sistemlerine yönelik standartların belirlenmesi noktasında ilk adımı attı. Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, “Bu araçların kullanımı ile ilgili engellerin aşılması için, kamu-özel sektör iş birliği önemlidir. Bu nedenle sektörde standartlarımızı oluşturacağız, vatandaşlarımızın hem güvenliğini hem de en iyi standartlarda hizmet almasını sağlayacağız” dedi.

    Bakanlıktan yapılan açıklamaya göre, daha önce online olarak gerçekleştirilen bisiklet ve elektrikli scooter ile ilgili Mikro Hareketlilik Odak Grup Toplantısı’nın ikincisi sektör temsilcilerinin katılımı ile Bakan Karaismailoğlu’nun başkanlığında gerçekleştirildi. Toplantıda ulusal ve uluslararası başlıkları ile şehir yaşamına hareket ve özgürlük katan, çağdaş mikro ulaşım sistemlerinin geleceği derinlemesine masaya yatırılırken, sektörün şu anki durumunun yanı sıra sağlanması gereken standartlara yönelik ilk belirlemeler de yapıldı. Toplantıda, dünya çapında 4.6 milyon e-scooter sayısının 2024’e kadar 6 katına çıkacağının tahmin edildiğine işaret edilirken, dünyada yıllık 1.7 milyar ton karbon salınımının mikro hareketlilik araçları ile azaltılmasının beklendiğine dikkat çekildi.

    ‘TÜRKİYE’DE 35 BİN E-SCOOTER KULLANILIYOR’

    Bakan Karaismailoğlu, 83 milyonu aşan ülke nüfusunun yüzde 92’sinden fazlasının şehir ve ilçe merkezlerinde yaşadığına da dikkat çekerek, “Şu anda Türkiye’de 35 bin e-scooter, 3 milyonu aşkın vatandaşımız tarafından kullanıyor. Ancak özellikle salgın döneminde, alternatif ulaşım araçlarına olan talep ve bu araçların trafikte varlığı hızla arttı. Biz de günün şartlarına ve beklentilere uygun, yenilikçi bir hareketlilik sistemi oluşturmak amacıyla çalışmalarımıza hız verdik” diye konuştu. Mikro hareketlilik araçlarının gürültüsüz olmalarının yanı sıra, karbon emisyonu açısından çevre dostu sistemler olduğunu da kaydeden Karaismailoğlu, bu noktada mikro hareketlilik araçlarının yaygınlaşması, belli standartların ve güvenli seyahatin sağlanması amacıyla düzenleme yapılması için adım attıklarını kaydetti.

    Bakan Karaismailoğlu, şöyle konuştu: “Tüm çalışmalar sonucunda vizyonumuzu tüm ulaşım hatlarımızda, yol kapasitemizin ve enerjinin verimli kullanılması, seyahat sürelerinin ve çevreye verilen zararın azaltılması, hareketliliğin sağlanması ile birlikte trafik güvenliğinin artırılması olarak belirledik. Bu doğrultuda, araçların kent içi yol güvenliğine etkileri, altyapı ile ilgili ortaya çıkacak ihtiyaçlar ve kullanım koşullarını düzenlemek amacıyla çalışmalar yürütüyoruz. Ayrıca işletmeciler arasında rekabetin sağlanması ve yeniliklerin teşvik edilmesi, etkin, verimli ve çözüm odaklı bir mikro hareketlilik sistemini oluşturmak istiyoruz. Girişimcilerin önünü açmak ve gerekli çalışmalara destek vermek amacıyla, bakanlıklar, yerel yönetimler, reel sektör ve sivil toplum örgütleri arasındaki eş güdümü önemsiyoruz.”

    İLK BELİRLEMELER YAPILDI

    Karaismailoğlu, kullanıcı yaş sınırının belirlenmesi, kullanım ve güvenlik aksesuarlarında zorunluluk getirilmesi, hız sınırlarının ve şehir içi kullanım güzergahlarının belirlenmesi gibi birçok konuda düzenleme yapılacağını söyledi. Bakan Karaismailoğlu, “Emniyet önlemlerinin yanında araç ve şirketlerin lisanslarının olmaması sorunuyla karşı karşıyayız. Bu araçların kullanımı ile ilgili engellerin aşılması için, kamu-özel sektör iş birliği önemlidir. Bu nedenle sektörde standartlarımızı oluşturacağız, vatandaşlarımızın hem güvenliğini hem de en iyi standartlarda hizmet almasını sağlayacağız” ifadesini kullandı.

    EŞYA TAŞINAMAYACAK

    Karaismailoğlu, yapılan toplantıların ardından ‘Paylaşımlı E-Scooter İşletmeciliği Yönetmeliği’ne ilişkin ilk belirlemelerin yapıldığını bildirdi. Buna göre; yönetmelikte şehirler arası yollar ve azami hız sınırı saatte 50 kilometre üzerinde olan kara yollarında da kullanılmaması öngörülüyor. Birden fazla kişi e-scooter’ı aynı anda kullanamayacak. E-scooter’da kişisel eşya harici, eşya taşınamayacak. Yayaları ve dezavantajlı grupları (engelli/yaşlı) tehlikeye sokmayacak şekilde kullanılacak. Ayrıca her şehirde toplu taşıma araçları ile entegre olacak şekilde kullanım planlaması yapılacak. Kask, dizlik, reflektör ve ceket gibi koruyucu ekipman kullanımı teşvik edilecek.

    YERLİLİK TEŞVİK EDİLECEK

    Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı tarafından çıkartılacak düzenlemede yerlilik de teşvik edilecek. Taslağa göre, yerli yazılım ve donanım kullanılması teşvik edilecek ve yerli ürün kullanan firmalara kolaylıklar sağlanacak. E-Scooter’ların belirli bölgelere yığılmalarının önüne geçilecek. Çağrı merkezi ve mobil uygulamalar üzerinden kullanıcılara destek sağlanacak. Kamu nizamını bozmayacak şekilde, görüntü kirliliği oluşturmayacak şekilde kullanımı sağlanacak. Yerli ve milli üretim de desteklenecek.

  • En yüksek gelire sahip şehir: İstanbul (Gelir dağılımındaki adaletsizlikte de ilk sırada)

    En yüksek gelire sahip şehir: İstanbul (Gelir dağılımındaki adaletsizlikte de ilk sırada)

    Türkiye İstatistik Kurumu’nun araştırmasına göre İstanbul, Türkiye’nin en yüksek gelirine sahip şehri. Ancak aynı zamanda gelir dağılımındaki adaletsizlikte de ilk sırada. En yüksek gelire sahip yüzde 20’lik grubun toplam gelirden aldığı pay ise, geçen yıl bir önceki yıla göre 1,3 puan azalarak yüzde 46,3’e düştü. İşte 2019 yılına ilişkin Gelir ve Yaşam Koşulları Araştırması’nın ayrıntıları…

    Türkiye’de en yüksek gelire sahip yüzde 20’lik grubun toplam gelirden aldığı pay, geçen yıl bir önceki yıla göre 1,3 puan azalarak yüzde 46,3’e geriledi. En düşük gelire sahip yüzde 20’lik grubun aldığı pay ise 0,1 puan artarak yüzde 6,2’ye ulaştı.

    Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2019 yılına ilişkin Gelir ve Yaşam Koşulları Araştırması sonuçlarını açıkladı.

    Hane halkı kullanılabilir gelirinin, hane halkı büyüklüğü ve kompozisyonu dikkate alınarak hesaplanan eşdeğer hane halkı büyüklüğüne bölünmesiyle elde edilen “eşdeğer hane halkı kullanılabilir fert gelirine” göre, en yüksek gelire sahip yüzde 20’lik grubun toplam gelirden aldığı pay, 2019’da bir önceki seneye kıyasla 1,3 puan azalarak yüzde 46,3 ve en düşük gelire sahip yüzde 20’lik grubun payı da 0,1 puan artarak yüzde 6,2 oldu.

    Toplumun en zengin yüzde 20’sinin gelirinin, en yoksul yüzde 20’sinin gelirine oranı 7,8’den 7,4’e düştü.

    GİNİ KATSAYISI DÜŞTÜ

    Gelir dağılımı eşitsizliği ölçütlerinden olan ve sıfıra yaklaştıkça gelir dağılımında eşitliği, 1’e yaklaştıkça gelir dağılımında bozulmayı ifade eden Gini katsayısı, 2019’da bir önceki yıla göre 0,013 puan azalışla 0,395 olarak tahmin edildi.

    GİNİ KATSAYISI NEDİR?

    Gini katsayısı, bir ülkenin milli gelirinin ülkede yaşayan vatandaşlar arasında dağılımını ölçen bir istatistiksel hesaplamadır. Bu sayı ülkenin zenginliğini ifade etmez, eldeki zenginliğin eşit paylaşılıp paylaşılmadığını ortaya çıkarır. Aynı zamanda sosyolog olan İtalyan istatistikçi, Corrado Gini’nin geliştirdiği ‘gini katsayısı’ 1912 senesinde bir makale olarak yayınlandı. Bu hesaplama sistemi dünya ülkelerinin tümünün gelir dağılımında bir eşitlik olup olmadığını ölçmek için kullandığı gelişmiş bir yöntemdir.

    TÜRKİYE’DE EN YÜKSEK GELİR İSTANBUL’DA

    Türkiye’de geçen yıl itibarıyla en yüksek gelir “İstanbul” bölgesinde görüldü. Gelir eşitsizliğinin en düşük tespit edildiği bölge “Doğu Marmara”, göreli yoksulluk oranının en yüksek belirlendiği bölge ise “Akdeniz” oldu.

    Türkiye’de ortalama yıllık eşdeğer hane halkı kullanılabilir fert geliri, 2019’da 28 bin 522 lira olarak hesaplandı.

    İstatistiki Bölge Birimleri Sınıflaması (İBBS) 2. Düzey Bölgeleri itibarıyla söz konusu geliri en yüksek olan bölge, 40 bin 749 lirayla “İstanbul” oldu. Bu bölgeyi 32 bin 384 lirayla “Batı Anadolu”, 30 bin 337 lirayla “Ege” izledi.

    Ortalama yıllık eşdeğer hane halkı kullanılabilir fert gelirinin en düşük olduğu bölgeler ise 13 bin 441 lirayla “Mardin, Batman, Şırnak, Siirt” oldu.

    GELİR EŞİTSİZLİĞİ EN FAZLA İSTANBUL BÖLGESİNDE

    P80/P20 oranı, en yüksek gelire sahip yüzde 20’lik grubun gelirinin en düşük gelire sahip yüzde 20’lik grubun gelirine oranı şeklinde hesaplanıyor. Bu oran küçüldükçe gelir eşitsizliği azalıyor. Bu oran Türkiye genelinde 7,4 iken, bu değerin en düşük olduğu bölgeler 4,6 ile “Doğu Marmara”, 5,5 ile “Batı Karadeniz”, 5,6 ile “Orta Anadolu” olarak kayıtlara geçti. Bu oranın en yüksek olduğu bölgeler ise 7,8 ile “İstanbul”, 6,7 ile “Akdeniz” ve 6,6 ile “Batı Marmara” olarak sıralandı.

    Araştırmaya göre P80/P20 oranının en düşük olduğu İBBS 2. Düzey bölgeleri ise 4,2 ile TR81 “Zonguldak, Karabük, Bartın”, 4,3 ile TRB1 “Malatya, Elazığ, Bingöl, Tunceli” ve 4,5 ile TR41 “Bursa, Eskişehir, Bilecik” olarak sıralandı.

    Bu oranın en yüksek olduğu İBBS 2. Düzey bölgeleri ise 7,8 ile TR10 “İstanbul”, 6,8 ile TRC2 “Şanlıurfa, Diyarbakır”, 6,6 ile TR62 “Adana, Mersin” ve TR22 “Balıkesir, Çanakkale” olarak kayıtlara geçti.

    Her bölge için eşdeğer hane halkı kullanılabilir fert medyan gelirinin yüzde 50’si temelinde hesaplanan yoksulluk sınırına göre, gelire dayalı göreli yoksulluk oranının en yüksek olduğu İBBS 1. Düzey bölgeleri yüzde 13,3 ile TR6 “Akdeniz”, yüzde 12,9 ile TR2 “Batı Marmara” ve yüzde 11,9 ile TRA “Kuzeydoğu Anadolu” olarak gerçekleşti.

    Göreli yoksulluk oranının en düşük olduğu İBBS 1. Düzey bölgeleri ise yüzde 8,4 ile TR4 “Doğu Marmara”, yüzde 9,9 ile TR7 “Orta Anadolu” ve yüzde 10,5 ile TR3 “Ege” bölgeleri oldu.

    Her İBBS 2. Düzey bölgesi için eşdeğer hane halkı kullanılabilir fert medyan gelirinin yüzde 50’si temelinde hesaplanan yoksulluk sınırına göre, gelire dayalı göreli yoksulluk oranının en yüksek olduğu bölgeler yüzde 15 ile TR82 “Kastamonu, Çankırı, Sinop”, yüzde 14 ile TR62 “Adana, Mersin” ve yüzde 13,3 ile TR21 “Tekirdağ, Edirne, Kırklareli” olarak kayıtlara geçti.

    Göreli yoksulluk oranı en düşük olan İBBS 2. Düzey bölgeleri ise yüzde 4,6 ile TRB1 “Malatya, Elazığ, Bingöl, Tunceli”, yüzde 5,8 ile TRC1 “Gaziantep, Adıyaman, Kilis” ve yüzde 8 ile TR41 “Bursa, Eskişehir, Bilecik” olarak hesaplandı.

  • İstanbul-Karaçi birbirine bağlanıyor

    İstanbul-Karaçi birbirine bağlanıyor

    Pegasus Hava Yolları, yeni başlatacağı İstanbul Sabiha Gökçen-Karaçi uçuşlarıyla Sabiha Gökçen ile Pakistan’da Sind Eyaleti’nin yönetim merkezi olan Karaçi’yi birbirine bağlayacak.

    Pegasus, yurt dışı uçuş noktalarını artırmaya devam ediyor; yeni başlatacağı İstanbul Sabiha Gökçen-Karaçi uçuşlarıyla Sabiha Gökçen ile Pakistan’da Sind Eyaleti’nin yönetim merkezi olan Karaçi’yi birbirine bağlıyor. Pegasus’un İstanbul Sabiha Gökçen-Karaçi seferleri 25 Eylül itibarıyla başlayacak. Seferler İstanbul Sabiha Gökçen Havalimanı’ndan Jinnah Uluslararası Havalimanı’na pazartesi, çarşamba, cuma ve pazar günleri 20:35’te, Jinnah Uluslararası Havalimanı’dan İstanbul Sabiha Gökçen Havalimanı’na ise pazartesi, salı, perşembe ve cumartesi günleri 04:55’te düzenlenecek.

    Pegasus’un Manchester, Londra, Zürih, Paris, Amsterdam, Kopenhag, Düseldorf, Hamburg, Stockholm, Frankfurt, Berlin, Viyana, Roma, Köln, Brüksel, Kyiv, Bükreş, Kharkiv, Moskova, Stutgart, Cenevre, Barselona, Marsilya, Zaporijya ve Prag hatlarına bağlantı veren Sabiha Gökçen-Karaçi hattının biletlerinin 129,99 dolardan başlayan fiyatlarla satışa sunulacağı öğrenildi.

  • Yoksulluk oranı yüzde 14,4’e yükseldi

    Yoksulluk oranı yüzde 14,4’e yükseldi

    Eşdeğer hanehalkı kullanılabilir fert medyan gelirinin yüzde 50’si dikkate alınarak belirlenen yoksulluk sınırına göre, yoksulluk oranı 2019 yılında 0.5 puan artarak yüzde 14.4’e yükseldi.

    Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) Gelir ve Yaşam Koşulları Araştırması verilerine göre, medyan gelirin yüzde 60’ı dikkate alınarak belirlenen yoksulluk sınırına göre yoksulluk oranı ise son yılda 0.1 puan artarak yüzde 21.3 olarak gerçekleşti.

    TÜİK araştırmasında, “Toplumun genel düzeyine göre belli bir sınırın altında gelire sahip olan bireyler göreli anlamda yoksul sayılmaktadır” denildi.

    Eşdeğer hanehalkı kullanılabilir fert medyan gelirinin yüzde 40’ı dikkate alınarak belirlenen yoksulluk sınırına göre, yoksulluk oranı bir önceki yıla göre 0.4 puanlık artış ile yüzde 8.3 olarak gerçekleşti. Medyan gelirin yüzde 70’i dikkate alınarak belirlenen yoksulluk sınırına göre ise yoksulluk oranı bir önceki yıla göre değişmeyerek yüzde 28.5 oldu.

    Hanehalkı tipine göre eşdeğer hanehalkı kullanılabilir fert medyan gelirinin yüzde 50’si dikkate alınarak hesaplanan yoksulluk oranlarına bakıldığında; tek kişilik hanehalklarında yoksulluk oranı bir önceki yıla göre 0.4 puan azalarak yüzde 9.2, çekirdek aile bulunmayan birden fazla kişiden oluşan hanehalklarında bu oran 1.5 puan artarak yine yüzde 9.2 olmuştur.

    En az bir çekirdek aile ve diğer kişilerden oluşan hanehalklarının yoksulluk oranının 0.6 puan azalarak yüzde 18.2, tek çekirdek aileden oluşan hanehalklarının yoksulluk oranının ise 0.9 puan artarak yüzde 13.8 olduğu görüldü.

    Eşdeğer hanehalkı kullanılabilir fert medyan gelirinin yüzde 50’si dikkate alınarak hesaplanan yoksulluk oranına göre; okur-yazar olmayan fertlerin yüzde 26.1’i, bir okul bitirmeyenlerin yüzde 22.4’ü yoksul iken, bu oran lise altı eğitimlilerde yüzde 13.4, lise ve dengi okul mezunlarında ise yüzde 6.9 oldu. Yükseköğretim mezunları ise yüzde 2.5 ile en düşük yoksulluk oranının gözlendiği grup oldu.

    Finansal sıkıntıda olma durumunu ifade eden maddi yoksunluk; çamaşır makinasi, renkli televizyon, telefon ve otomobil sahipliği ile ekonomik olarak beklenmedik harcamaları yapabilme, evden uzakta bir haftalık tatil masrafını karşılayabilme, kira, konut kredisi ve faizli borçları ödeyebilme, iki günde bir et, tavuk, balık içeren yemek yiyebilme ve evin ısınma ihtiyacını karşılayabilme durumu ile ilgili hanehalklarının algılarını yansıtıyor.

    Yukarıda belirtilen dokuz maddenin en az dördünü karşılayamayanların oranı olarak tanımlanan ciddi maddi yoksunluk oranı 2018 yılında yüzde 26.5 iken 2019 yılı anket sonuçlarında 0.2 puan azalarak yüzde 26.3 olarak gerçekleşti.

    Dört yıllık panel veri kullanılarak hesaplanan sürekli yoksulluk oranı, eşdeğer hanehalkı kullanılabilir fert medyan gelirinin yüzde 60’ına göre son yılda ve aynı zamanda önceki üç yıldan en az ikisinde de yoksul olan fertleri kapsamaktadır. Buna göre, 2019 yılı anket sonuçlarında sürekli yoksulluk oranı bir önceki yıla göre değişmeyerek yüzde 12.7 oldu.

    Oturulan konuta sahip olanlar geçen yıla göre 0.2 puan azalarak 2019 yılında yüzde 58.8 hesaplanırken, kirada oturanların oranı yüzde 25.6, lojmanda oturanların oranı yüzde 1.3, kendi konutunda oturmayıp kira ödemeyenler oranı ise yüzde 14.3 olarak gerçekleşti.

    Kurumsal olmayan nüfusun yüzde 39.3’ü konutunda izolasyondan dolayı ısınma sorunu, yüzde 36.9’u sızdıran çatı, nemli duvarlar, çürümüş pencere çerçeveleri vb. problemleri yaşarken yüzde 26.1’i trafik veya endüstrinin neden olduğu hava kirliliği, çevre kirliliği veya diğer çevresel sorunlarla karşılaştı.

    Geçen yıla göre nüfusun konut alımı ve konut masrafları dışında borç veya taksit ödemeleri 0.7 puan artarak yüzde 71.1 oldu. Nüfusun yüzde 9.6’sına bu ödemeler yük getirmezken yüzde 19’una çok yük getirdi. Hanelerin yüzde 58.7’si evden uzakta bir haftalık tatil masraflarını, yüzde 33.6’sı iki günde bir et, tavuk ya da balık içeren yemek masrafını, yüzde 29.7’si beklenmedik harcamaları, yüzde 19.2’si evin ısınma ihtiyacını, yüzde 56.6’sı eskimiş mobilyaların yenilenmesini ekonomik olarak karşılayamadığını beyan etti. (Grafik)

  • Demokrasi ve Özgürlükler Adası’ndaki ilk etkinlikte ’12 Eylül darbesi’ konuşulacak

    Demokrasi ve Özgürlükler Adası’ndaki ilk etkinlikte ’12 Eylül darbesi’ konuşulacak

    Adalet Bakanlığınca, Türkiye demokrasi tarihinde kara bir leke olarak yerini alan 12 Eylül 1980 darbesinin 40. yılı dolayısıyla Demokrasi ve Özgürlükler Adası’nda “Vesayetten Demokrasiye Milli İrade Sempozyumu” düzenlenecek.

    AA muhabirinin aldığı bilgiye göre, sempozyum, 12 Eylül Cumartesi günü gerçekleştirilecek.

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından 27 Mayıs’ta açılan “Demokrasi ve Özgürlükler Adası”nda yapılacak sempozyum, böylece buradaki ilk program olacak.

    “Vesayetten Demokrasiye Milli İrade Sempozyumu”nun ilk oturumu, “Türkiye’nin Demokrasi Tarihi ve Darbeler”, ikinci oturumu ise “Türkiye’de Darbe Dönemi Yargılamaları ve Demokrasiye Etkileri” başlıklarını taşıyacak.

    Sempozyuma Cumhurbaşkanı Erdoğan, TBMM Başkanı Mustafa Şentop, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, eski Başbakan Tansu Çiller’in de katılması bekleniyor.

    https://www.instagram.com/p/CAqgXaOIS94/

    Demokrasi ve Özgürlükler Adası

    1960 darbesi sonrası merhum başbakanlardan Adnan Menderes ve arkadaşlarının idamlarıyla neticelenen yargılamaların yapıldığı Yassıada’nın adı, 2013’te Demokrasi ve Özgürlükler Adası olarak değiştirilmişti.

    Çehresi son 5 yılda değişen 103 bin 750 metrekarelik alana sahip ada, eski günlerini geride bırakarak toplumsal hafıza açısından son derece önemli bir kongre merkezine ve açık hava müzesine dönüştürülmüş, 27 Mayıs 1960 darbesinin 60. yılında Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından halkın hizmetine açılmıştı.

  • Bakan Selçuk’tan yüz yüze eğitim toplantısı

    Bakan Selçuk’tan yüz yüze eğitim toplantısı

    Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, yüz yüze eğitime hazırlık çalışmalarıyla ilgili il milli eğitim müdürleriyle video konferans yöntemiyle yaptığı toplantıda, sahadaki son durumu değerlendirdi.

    Bakanlıktan yapılan açıklamaya göre, Selçuk, yüz yüze eğitime başlangıç hazırlıklarıyla ilgili basın açıklaması öncesinde, il milli eğitim müdürleriyle video konferans yöntemiyle bir araya geldi.

    Bakan Yardımcısı Mahmut Özer’in, il müdürlerini yüz yüze eğitimin uygulamasına ilişkin belirlenen usul ve esaslar konusunda bilgilendirmesiyle başlayan toplantıda, hazırlıklara ilişkin tüm detaylar paylaşıldı ve belirlenen plan çerçevesinde hazırlıkların en kısa sürede tamamlanması istendi.

    Eğitim Kurumlarında Hijyen Şartlarının Geliştirilmesi ve Enfeksiyon Önleme Kontrol Kılavuzunun uygulanmasıyla ilgili denetim çalışmalarının da değerlendirildiği toplantıda dezenfeksiyon ve günlük hijyen için ihtiyaç duyulan malzemelerin temini konusunda da bilgilendirme yapıldı.

    Meslek liselerinin, dezenfektan ve ihtiyaç duyulan hijyen ürünlerinin üretimi noktasında okulların ihtiyacını karşılamaya hazır olduğuna dikkati çeken Bakan Selçuk, okul yönetimleriyle bu konudaki koordinasyonun güçlendirilmesi ve anlık çözüm mekanizmalarıyla gerekli kontrollerin yapılması talimatını verdi.

    “Okulum Temiz Belgesi” belgelendirme süreçleri ve 2 bin denetmen ile devam eden okul denetimleriyle ilgili de bilgi alan Bakan Selçuk, okul yöneticilerinin bu konudaki fedakar ve özverili çalışmalarının desteklenmesi için saha iletişiminin güçlendirilmesinin önemini vurguladı.
    Devam eden uzaktan eğitim çalışmalarının da ele alındığı toplantıda, erişim güçlüğü yaşayan öğrencilere ulaşmak için köylere ve en uzak mezralara kadar ulaşan il ve ilçe yöneticilerine teşekkür eden Bakan Selçuk, en yakın EBA Destek Noktasına ulaşım için ihtiyaç duyan öğrencilerin ve ailelerin bire bir iletişimle bilgilendirilmesini istedi.

  • Dışişleri’nden Afganistan’daki saldırıya kınama

    Dışişleri’nden Afganistan’daki saldırıya kınama

    Dışişleri Bakanlığı, Afganistan’ın başkenti Kabil’de Afganistan Cumhurbaşkanı Birinci Yardımcısı Amrullah Salih’in konvoyuna düzenlenen bombalı saldırıyı kınadı.

    Bakanlıktan yapılan yazılı açıklamada, Afganistan Cumhurbaşkanı Birinci Yardımcısı Amrullah Salih’in konvoyuna bu sabah Kabil’de düzenlenen saldırıda çok sayıda kişinin hayatını kaybettiğinin ve yaralandığının büyük bir üzüntüyle öğrenildiği kaydedildi.

    Açıklamada, “Afganistan’da barış süreci için önemli bir aşama olan Afganlar arası müzakerelerin başlaması beklenirken devam eden şiddet eylemleri ve son olarak gerçekleşen bu menfur saldırıyı kınıyor, barış çabalarının hız kesmeden sürmesini temenni ediyoruz. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Salih başta olmak üzere saldırıda yaralananlara acil şifa, hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet, dost ve kardeş Afganistan halkına ve hükümetine başsağlığı diliyoruz.” ifadelerine yer verildi.

    Bu sabah başkent Kabil’de Cumhurbaşkanı Birinci Yardımcısı Salih’in konvoyuna düzenlenen saldırıda, Salih elinden yaralanmıştı. Saldırıda 10 kişi hayatını kaybetmiş, 15 kişi yaralanmıştı.