Kategori: Türkiye

  • Annelere 2,4 milyar liralık doğum yardımı yapıldı

    Annelere 2,4 milyar liralık doğum yardımı yapıldı

    Bakan Selçuk, Türkiye’nin sahip olduğu dinamik nüfus yapısının korunması ve ailelerin güçlendirilmesi amacıyla ilk kez Mayıs 2015’te başlatılan doğum yardımı uygulamasının güncel durumuna ilişkin bilgileri paylaştı.

    Doğum yardımlarının, herhangi bir gelir kıstasına bakılmaksızın yeni doğum yapan tüm anneleri kapsadığını vurgulayan Selçuk, doğum yardımı için başvuran annelerin, birinci bebeği için 300, ikincisi için 400, üçüncü ve sonrakiler için de 600 lira ödeme gerçekleştirildiğine işaret etti.

    Selçuk, doğum yardımı ödemelerinin güncel durumuna ilişkin şu verileri paylaştı:

    “Uygulamanın başladığı Mayıs 2015’ten Nisan 2020 sonuna kadar olan süreçte 4 milyon 626 bin 243 annemize, yeni doğan 5 milyon 695 bin 178 bebeğimiz için doğum yardımı ödemesinde bulunduk. Doğum yardımı ödemelerimizin toplam miktarı 2 milyar 399 milyon 48 bin 395 liraya ulaştı.

    Ocak-Nisan 2020’yi kapsayan son 4 aylık dönemde yapılan doğum yardımı ödemeleri ise 145 milyon 305 bin 204 lira oldu. Bu dönemde 295 bin 695 annemize 308 bin 72 bebek için yardım ödemesi gerçekleştirdik.

    Ülkemizin ekonomik kalkınmasının en önemli unsuru dinamik nüfus yapısıdır. Bu süreçte, aile yapısının korunması da kritik bir öneme sahip. Bu nedenle Bakanlık olarak annelerimize verdiğimiz doğum desteklerini genişleterek sürdürüyoruz.”

    DOĞUM YARDIMI BAŞVURULARI NASIL YAPILIYOR?

    Doğum yardımı başvuruları için öncelikle bebeğin ilgili nüfus müdürlüğünde kayıt işleminin yapılması gerekiyor. Ardından “Doğum Yardımı Başvuru Dilekçesi” ile şahsen veya posta, kargo yoluyla Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlükleri ya da Sosyal Hizmet Merkezlerine başvuruda bulunulabiliyor.

    Kamu kurum ve kuruluşlarında istihdam edilen personelin ise çalıştığı yere müracaat etmesi yeterli oluyor. Yurt dışında yaşayan vatandaşlar da başvurularını, büyükelçilikler ve konsolosluklar aracılığıyla gerçekleştirebiliyor.

    Doğum yardımı ödemeleri, başvurunun Doğum Yardımı Sistemi’ne girildiği ayı takip eden ay içinde hak sahiplerince PTT şubelerinden çekilebiliyor.

    UYGULAMANIN KAPSAMI “ÇOKLU DOĞUM YARDIMI” İLE GENİŞLETİLDİ

    Bakanlık, doğum yardımları uygulamasının kapsamını 2019’da başlatılan Çoklu Doğum Yardım Programı ile genişletmişti.

    Bu program kapsamında da ikiz ve üçüz bebek sahibi olan ihtiyaç sahibi ailelere iki yıl süresince çocuk başına aylık 150 lira destek sağlanıyor.

    Çoklu Doğum Yardımı başvuruları, Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıflarınca alınıyor.

  • Koronavirüs böcek ve sineklerle taşınabilir!

    Koronavirüs böcek ve sineklerle taşınabilir!

    Dicle Üniversitesi Zooloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ali Satar, karasinek ve hamam böceklerinin birçok virüs, bakteri ile mantar kökenli hastalıkların ‘ajanları’ olarak görev yaptığını, Covid-19 taşıma ihtimalilerinin de mekanin olarak yüksek olduğunu söyledi.

    Yaz mevsimi, insanların böcek ve sineklerle temasımızın en yüksek olduğu dönem. Koronavirüsün yayılmasında sinek ve böceklerinin etkisinin olup olmadığı merak konusu olurken Dicle Üniversitesi Zooloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ali Satar, karasinek ve hamam böceklerinin koronavirüslerinin diğer türlerini taşıdıklarının bilindiğine dikkat çekti. Satar, bu canlıların virüs bulaşan maddeler ile temasıyla, koronavirüsü mekanik olarak taşıyabilme ihtimallerinin yüksek olduğunu söyledi.

    “YERLERE ATILAN MASKE VE ELDİVENLERE TEMAS EDEREK TAŞIYORLAR”

    Prof. Ali Satar, şunları kaydetti:

    “Karasinek ve hamam böcekleri, birçok virüs, bakteri ve mantar kökenli hastalıkların ajanları olarak görev yapıyorlar, yani taşıyorlar. Hatta yapılan çalışmalarda tabi Kovid-19 değil de koronavirüslerinin de taşındığını görüyoruz. Covid-19’un taşındığını ispat etmek için kontrollü deneyler yapılması lazım. Bilimsel makaleler yayınlayan yazarların görüşleri şu şekilde, bunlar mekanik olarak virüsü taşıdıkları için Covid-19’u da taşıyabilme ihtimalleri üzerinde duruyorlar. Bununla ilgili önlemler almak lazım. Çevremize bakıyoruz görüyoruz, kullanılan maske ve eldivenler yerlere atılıyor düzensiz bir şekilde. Tabi buraya konan sinekler nereye geleceklerdir, solunum salgılarına gelip konacaklardır, buradan kalktıklarında eğer virüs taşıyorsa bu virüsü mekanik olarak başka bir yere iletmeleri söz konusu. Diyelim balkonda oynayan bir çocuğun suratına gelip konarsa, burun mukozasına yaklaşırsa ve belli bir orandaki virüsü de taşıyorsa neden olmasın diye düşünüyorum.”

    “COVİD-19, İNSAN GAİTASINDA 33 GÜN YAŞIYOR”

    Dışarıya eldiven ve maskelerin atılmaması gerektiğinin önemine değinen Satar, virüsün iyileşmiş bir insanın gaitasında 33 gün pozitif olarak yaşamaya devam ettiğini söyledi. Satar, “Böyle bir şeyle karşılaşmamak için dışarıya eldiven ve maske atmayacağız, yerlere tükürmeyeceğiz. Ayrıca şunu biliyoruz, hamam böcekleri ve sinekler, insanların dışkılarıyla da besleniyorlar. Yapılan çalışmalar bize şunu gösteriyor, bazı insanların iyileşme sonrasında bile yaklaşık 33 gün gaitalarında bu virüsün pozitif olduğunu görüyoruz. Bunla temas eden hamam böceklerinin ve sineklerin bu virüsü taşıyabilme ihtimalleri yüksek” dedi.

  • Polis Akademisi’nden Covid-19 raporu

    Polis Akademisi’nden Covid-19 raporu

    Polis Akademisi Başkanlığınca “Kovid-19 Salgını ve Sonrası Devlet, Demokrasi ve Güvenlik” başlıklı rapor yayımlandı. Raporda, “Salgınla beraber Türkiye başta gelmek üzere pek çok ülkede polis teşkilatlarına yeni görevler yüklenmiştir. Önümüzdeki dönemde, dünyadaki kolluk teşkilatlarının bünyesinde, salgın gibi olağanüstü durumlarla mücadele konusunda yeni birimlerin kurulması muhtemeldir. Salgın, ilerleyen süreçte insanların, yurt dışı çıkışlarında ve girişlerinde, kendi sağlıklarıyla ilgili belgeleri ibraz etme gibi yeni yükümlülükler doğurabilecektir” denildi.

    Polis Akademisi Başkanlığının hazırladığı raporda, koronavirüs sürecinde ülkelerin kolluk teşkilatlarına yeni görevler yüklendiğine ve gelecekte bu teşkilatların bünyelerinde salgın gibi olağanüstü durumlarla mücadele için yeni birimlerin kurulabileceğine dikkat çekildi.

    “Kovid-19 Salgını ve Sonrası Devlet, Demokrasi ve Güvenlik” başlıklı raporda, 2020’nin en önemli küresel gelişmesi Kovid-19 salgınının, insan sağlığının yanı sıra devlet sistemleri, kamu politikaları, demokrasi ve güvenlik gibi konularda da etkili olduğu, bu alanlarda salgından kaynaklanan gelişmeler ve yakın geleceğe dönük beklentilerin değerlendirildiği kaydedildi.

    Kovid-19 ile mücadelede devletlerin, kolluk birimlerinin varlığına daha çok ihtiyaç duyduğu ve onlara daha geniş yetkiler verildiği belirtilen raporda, bunun, dünya genelinde polisin süreçteki yükünü artırdığı ifade edildi.

    “POLİSİN, VATANDAŞIN GÖZÜNDEKİ MEŞRU GÜCÜ KUVVETLENDİ”

    Raporda, şunlar kaydedildi:

    “Salgınla beraber Türkiye başta gelmek üzere pek çok ülkede polis teşkilatlarına yeni görevler yüklenmiştir. Bu faaliyetlerle polisin vatandaşların gözündeki meşru gücü kuvvetlenmiş, koruyucu ve kollayıcı işlevi artmıştır. Önümüzdeki dönemde, dünyadaki kolluk teşkilatlarının bünyesinde, salgın gibi olağanüstü durumlarla mücadele konusunda yeni birimlerin kurulması muhtemeldir.”

    Türkiye’de Kovid-19 tedbirleri kapsamında, sokağa çıkmaları kısıtlanan 65 ve üstü yaşlardakiler ile kronik rahatsızlığı olan vatandaşların ihtiyaçlarının, vefa sosyal destek gruplarınca karşılandığı anımsatılan raporda, bu gruplarda kolluk birimlerinden personelin de yer aldığı aktarıldı.

    Raporda, “Türkiye’de kolluğun, geleneksel görevlerini yerine getirmesi yanında sosyal devlet faaliyetlerinin başarıyla yürütülmesinde, nitelikli, eğitim düzeyi yüksek ve toplumsal çeşitliliği daha fazla yansıtan personelin sisteme katılımı belirleyici olmuştur. Son 5 yılda üçte birinden fazlası yenilenmiş olan Emniyet Teşkilatının bu süreçte hayati bir rolü olmuştur.” denildi.

    EVDEN HIRSIZLIK AZALDI, AİLE İÇİN ŞİDDET ARTTI

    Dünya genelinde salgın sürecinde evden hırsızlık oranlarında azalma görüldüğü bilgisine yer verilen raporda, aile içi şiddet, tıbbi malzeme kaçakçılığı, sahte tıbbi malzeme üretimi, kötü amaçlı ve fidye yazılımları dahil olmak üzere siber suçlar ve internet uygulamaları temelli uyuşturucu satışının arttığına işaret edildi.

    Raporda, şu tespit ve değerlendirmeler yer aldı:

    “Salgın krizi, gelişmiş ülkelerin askeri ve savunma sanayisi harcamalarına yönelik ayırdığı bütçelerin, toplumlar nezdinde sorgulanmasına neden olabilir. Önümüzdeki süreçte muhtemelen çok sayıda alanda iş gücü ihtiyacı kalmayacak, buna karşılık teknik alanlarda boşluk doğabilecektir. Bu nedenle, muhtemel ihtiyaçlar doğrultusunda yeni bir eğitim planlamasının yapılması gerekecektir.

    Salgın, ilerleyen süreçte insanların, yurt dışı çıkışlarında ve girişlerinde, kendi sağlıklarıyla ilgili belgeleri ibraz etme gibi yeni yükümlülükler doğurabilecektir. Salgının toplumları daha fazla dijitalleştirerek, ‘dijital bir toplum’ olgusunu ortaya çıkaracağı öngörülebilir. İnsanlar, teknolojik gelişmeler karşısında mevcut işlerini kaybedecek ve devletler açısından bu durum yeni güvenlik sorunları doğuracaktır.”

  • Türkiye’de yeni vaka alarmı! İkinci dalga başladı mı?

    Türkiye’de yeni vaka alarmı! İkinci dalga başladı mı?

    30 gündür koronavirüsü vakası görülmeyen Bingöl’de, bazı kişilerin test sonucu pozitif çıktı. Pozitif vaka çıkanların temasta bulunduğu kişiler filyasyon ekipleri tarafından belirlenerek tedbir alındı. Elazığ’da da uzun süre sonra dün yeniden vaka görülmüş ve şehre dışarıdan gelen bir kişide tespit edildiği açıklanmıştı. Artvin’de de bir ay aradan sonra önceki gün 4, Rize’de ise 21 Mayıs’ta yeni bir vaka kayda geçmişti.

    Koronavirüsüle mücadele kapsamında “Evde Kal” çağrısına uyulmasıyla son bir aydır yeni vakanın görülmediği Bingöl’de, bayram için şehir dışından 4 günlük kısıtlama öncesi kente gelen bazı kişilerin testi pozitif çıktı. Bunun üzerine İl Sağlık Müdürlüğüne bağlı filyasyon ekipleri sahada çalışma yaptı. Yapılan çalışma ile yeni vakalar ile birlikte temas ettiklerinin kontrol altına alındığı öğrenildi.

    BİR AYDIR VAKA YOKTU

    Kısıtlama öncesinde kente gelenlerin 14 gün süreyle kimseyle temas etmemesi istenirken, bayram sonrasında da tedbirin elden bırakılmamasının önemli olduğu vurgulandı.

    Son bir aydır yeni vakaların olmadığını ancak şehir dışından gelen vatandaşların birkaçının testinin pozitif çıktığını belirten İl Sağlık Müdürü Uzm. Dr. Mehmet Emin Gündoğdu, vakaların ve temasların kontrol altına alındığını söyledi.

    “MAALESEF KISMİ ARTIŞ”

    Gündoğdu, “Pandemi sürecinde tüm sağlık çalışanlarımızın göstermiş olduğu gayretle son bir aydır salgın ilimizde kontrol altında tutulmuştu ancak şehir dışından gelen vatandaşlarımızla beraber son birkaç gündür maalesef kısmi artışlar görülmekle beraber, bunlar da filyasyon ekiplerimizin ve hastane çalışanlarımızın yoğun bir gayretiyle tekrar kontrol altında tutulmuştur” dedi.

    “ÖNEMLİ” DİYEREK UYARDI

    Bayram sonrasında da tedbirlere uyulması gerektiğinin altını çizen Gündoğdu, “Bayram sonrası da vatandaşlarımızın kontrollü sosyal mesafe ve tedbirlere uymasıyla salgın kontrol altında tutulabilir, istenilen düzeyde salgını götürebiliriz. Özellikle 1,5 metre kuralına uyulması ve maske takılmasına dikkat edilmesi şart ve bizler için önemli” ifadelerini kullandı.

    ELAZIĞ’DA DA AYNI OLAY

    Elazığ Valisi Çetin Oktay Kaldırım, kentte uzun bir aradan sonra dün yeniden koronavirüs vakası görüldüğünü duyurdu. Vali Yıldırım, vakanın kaynağının şehir dışından gelen bir kişi olduğunu açıkladı.

    ARTVİN’DE YENİ VAKALAR

    ‘Evde kal’ çağrılarına uyulmasıyla 30 gündür ‘Covid-19’ çıkmayan Artvin’de ise önceki gün yeni vakalar ortaya çıktı. Test sonuçları pozitif çıkan 4 kişi hastanede tedaviye alındı.

    RİZE’DE 3 GÜN ÖNCE ÇIKTI

    Rize Valisi Kemal Çeber, 22 Mayıs’ta yaptığı açıklamada kentte uzun süre sonra yeni bir vaka çıktığını belirtmişti.

    Çeber şöyle konuşmuştu:Uzun süredir yeni vakamız yoktu. Dün yeni bir vakamız oldu. Rize’de yaşayan bir kamu görevlisi, mecburi bir iş için Ankara’ya gitti, geldi ve Ankara’da kaldığı otelde büyük ihtimal virisü kapıyor. Ama anında tespit edildi, yalnız da yaşadığı için temas ettiği biri yok. Bununla beraber böyle 3-5 hastamız var.

  • CHP’li 11 Başkan’dan ortak bayram mesajı

    CHP’li 11 Başkan’dan ortak bayram mesajı

    CHP’li 11 büyükşehir belediye başkanı ortak yayınladığı videoda Ramazan Bayramı öncesi birlik, beraberlik mesajı verdi.

    CHP’li 11 büyükşehir belediye başkanının sosyal medya hesaplarından ‘Bir Tanesin Türkiyem’ başlıklı bir video yayınlandı.

    Her başkanın sosyal medya hesaplarında aynı anda yayınlanan videoda, “Her zaman olduğu gibi bu zor dönemde de halkımızla, devletimizle, belediyelerimizle; 81 il, 1 tane Türkiye anlayışıyla beraberiz” mesajları yer aldı.

    Paylaşılan videoda başkanların farklı yerlerde çekilmiş görüntüleriyle birlikte birbirlerine mesajlarına yer verildi.

    Videoda İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar, Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen, Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu, Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek, Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Gürün, Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, Tekirdağ Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Albayrak, Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş’ın sırasıyla yayınlanan mesajları şu şekilde:

    “İstanbullunun uzattığı el Ankara’da sımsıkı tutuluyorsa, Ankara’da Anıtkabir’e özlemle bakan gözler İzmir’de marş olup söyleniyorsa, İzmir’in gurur dolu marşlarına eşlik ediyorsa Adana’nın yanık sesleri, memleket sevdasını bereketli topraklarında filizlendiren şehir Adana’dan Yunus’un hoşgörü diyarı Eskişehir’e selam olsun. Mustafa Kemal’in bağımsızlık ateşiyle yoğrulmuş Eskişehir topraklarından filizlenen kardeşlik türküsü, efeler diyarı Aydın’ın kahramanlık ezgileriyle harman oluyorsa, Aydın’ın ata tohumları Antalya’da yeşeriyorsa, zeybeklerin dik duruşu gururlandırıyorsa Muğla’yı, Muğla’da esen birliktelik rüzgarı rahatlatıyorsa Mersin’i, Akdeniz dalga dalga selamlıyorsa Tekirdağ’ı, Tekirdağ’da doğan Çınar bebek güldürüyorsa Hatay’daki Mehmetçiğin yüzünü, Mehmet Çavuş’un vatan aşkı sarıyorsa 81 ili…”

    ’81 farklı il, bir tane Türkiye’yiz’

    Videonun sonunda ise başkanların şu ortak mesajına yer verildi:

    “Demek ki biz biriz, birlikteyiz. 81 farklı il, bir tane Türkiye’yiz. Her zaman olduğu gibi bu zor dönemde de halkımızla, devletimizle, belediyelerimizle 81 il, bir tane Türkiye anlayışıyla beraberiz. Bir tanesin Türkiyem. Birlikte başaracağız.”

  • Şehit annesi ve kız kardeşleri yürekleri dağladı

    Şehit annesi ve kız kardeşleri yürekleri dağladı

    Ramazan Bayramı’nın 1. gününde özel izinle şehitliğe gelen şehidin annesinin ve kız kardeşlerinin mezar taşındaki fotoğrafı öpüp severek ağlamaları herkesi duygulandırdı.

    Yeni tip koronavirüs nedeniyle Ramazan Bayramı boyunca sokağa çıkma kısıtlaması ilan edildi. Ancak bayramın ilk günü şehitlerin birinci derece yakınlarına mezarlık ziyareti için özel izin verildi. Bu nedenle Adana’da Asri Mezarlıkta bulunan şehitlik, şehit yakınlarının akınına uğradı. Kimi oğlu, kimi eşi, kimi babası için şehitliğe geldi. Şehit yakınları mezar başında dua okuyup mezar temizliği yaparak gözyaşlarına boğuldu.

    ŞEHİT BABASI ESER KOÇOĞLU, “OĞLUM ŞEHİT OLALI 26 YIL OLDU VATAN SAĞOLSUN” DEDİ. (FATİH KEÇE – SERKAN ÇETİNKAYA/ADANA-İHA) Ramazan Bayramı’nın 1. gününde özel izinle şehitliğe gelen şehidin annesinin ve kız kardeşlerinin mezar taşındaki fotoğrafı öpüp severek ağlamaları herkesi duygulandırdı.

    Öpüp sevdiler

    Hakkari’nin Çukurca ilçesinde güvenlik güçleri ile bölücü terör örgütü PKK’lılar arasında 1 Haziran 2019’da çıkan çatışmada şehit olan Astsubay Kıdemli Çavuş Ercan Sanca’nın (30) annesi Makbule ve kız kardeşleri Ayşe ile Seda Sanca’nın mezar başında yaptıkları ise herkesi duygulandırdı. Anne uzun süre oğlunun mezarı başında ağıt yakıp gözyaşı dökerken, kız kardeşler şehidin fotoğrafını öpüp sevdi. Annenin daha sonra kızlarının yanına gelip oğlunun fotoğrafına dakikalarca bakıp onu öpüp sevmesi yürekleri dağladı.

    ANNE MAKBULE SANCA (FATİH KEÇE – SERKAN ÇETİNKAYA/ADANA-İHA) Ramazan Bayramı’nın 1. gününde özel izinle şehitliğe gelen şehidin annesinin ve kız kardeşlerinin mezar taşındaki fotoğrafı öpüp severek ağlamaları herkesi duygulandırdı.

    “Vatan sağ olsun”

    1994 yılında Sivas’ta teröristlerle girdiği çatışmada şehit düşen Jandarma Astsubay Üstçavuş Ersin Koçoğlan’ın (21) babası Eser Koçoğlan da bayram nedeniyle oğlunun mezarını ziyaret etti. Oğlunun kabri başında dua eden baba daha sonra evladının mezar taşındaki fotoğrafını öptü. Baba Koçoğlan, oğlunun 1994 yılında şehit olduğunu belirterek, “Bizim bir anlayışımız var vatan sağ olsun başka da bir şey demiyoruz. 1994 yılında şehit oldu, her bayram buradayım. Bütün duygularımın tamamını bir cümleye sığdırdım aslında, vatanımız sağ olsun. Onlar olmasaydı biz böyle rahat yaşayamazdık” dedi.

  • 11 Haziran’a dikkat!

    11 Haziran’a dikkat!

    Sivas Cumhuriyet Üniversitesi (SCÜ) Tıp Fakültesi Dekanı ve İl Pandemi Kurulu üyesi Prof. Dr. İlhan Çetin,Türkiye’de corona virüsün son durumunu grafiklerle anlattı.

    Prof. Dr. Çetin, Dekan Yardımcısı Mustafa Karademir, Doç. Dr. Ahmet Altun ve Fakülte Sekreteri Binali Koç ile birlikte hazırladıkları grafiklerle hastalığı yakından takip ettiklerini belirtti. Prof. Dr. Çetin, üniversite olarak oluşturdukları epidemiyoloji ekibi ile hem dünyanın hem de Türkiye’nin corona virüs istatistiklerini yakından takip ettiklerini söyledi.

    Son günlerdeki vaka sayısındaki düşüşün ciddi manada herkesi ümitlendirdiğini belirten Prof. Dr. Çetin, “Hazırladığımız, Covid-19 Türkiye Günlük Vaka Sayısı grafiğimizde bir çıkan kol bir de inen kolu var. Grafiğimize göre 11 Nisan pik noktası diye hep düşünüyorduk. 11 Nisan sonrası vakalarda azalma eğilimi görmekteyiz. Biz şu ana kadar büyük şehirlerde 6 kez sokağa çıkma kısıtlaması yaptık.

    Bu kısıtlamaları yaptığımız dönemlerde 7 gün sonra yeni dalgalanmalar olduğunu gördük. Yalnız pazartesi ve salı günleri birtakım yoğunlukların artması ve tedbirlerin gevşetilmesi, aynı şekilde insanların da gevşemesinden sonra dalgalanmaların tepe noktalarını görüyoruz. Geçen haftaki sokağa çıkma yasağının etkisini de bu cumartesi, pazar ve pazartesi gününden itibaren göreceğiz.

    Bunun sevindirici bir yönü ise biz sağlıkçılar olarak bu şekilde günlük vakalar üzerinden pek konuşmayız. 3 günlük, 5 günlük ve 7 günlük ile 14 günlük ortalamalar üzerinden konuşuruz. Hiçbir haftamızın ortalaması bir önceki haftanın ortalamasını geçmedi. Bu bizim için bir kazançtır” dedi.

    İyileşen hasta sayısı grafiği üzerinden değerlendirmelerde bulunan Prof. Dr. Çetin, “Hastalık ilk çıktıktan yaklaşık 14 gün sonra iyileşen sayımız başlıyor. Başlangıçta yavaş başlıyor, daha sonra hızlı bir şekilde yükseliyor. Bizim için önemli olan tarih 24 Nisan tarihidir. Bu tarih bizim günlük bulduğumuz vaka sayıları ile aynı şekilde iyileşen hasta sayısının çakıştığı tarihtir. Bu halk sağlıkçılar olarak önemli bir noktaydı. Bu tarihten itibaren iyileşen sayısı hızlıca yukarıya çıkmaya başladı” dedi.

    ‘VİRÜSÜN TARZINDA HİÇBİR DEĞİŞİKLİK YOK’

    Virüste herhangi bir değişiklik olmadığını belirten Prof. Dr. Çetin, “Son zamanlarda vaka sayılarının azalmasıyla ‘acaba virüsün etkisinde bir azalma mı oldu?’ diye tartışıp konuşuyoruz. İnsanlar ister istemez bu soruyu birbirlerine soruyorlar. Ondan ziyade şu anda Brezilya’da, Rusya’da ve özellikle Güney Amerika’ya geçen bir vaka sayıları var. Virüsün davranış tarzında hiçbir değişiklik yok. Sadece bu değişiklik bizim davranış tarzımızdan geliyor. Biz virüsü tanıdık.

    Virüsün olmazsa olmaz 3 tane düşmanı vardır. Bunların bir tanesi izolasyon, ikinci sosyal mesafenin korunması ve üçüncüsü maske takılması. Tedbirlerimiz ise iki türlüdür. Bunlardan bir tanesi toplumsal tedbirler, diğeri de kişisel tedbirlerdir. Toplumsal tedbirler toplu kullanım alanlarının kapatılmasıdır. Bir de kendi tedbirlerimiz var.

    Mesafeli, maskeli ve evde kalmaktır. Toplumsal tedbirleri gevşettikçe birtakım açılmalar yapıldı. Bunları biz de olumlu karşılıyoruz. Bizim kişisel tedbirlerimizi sıkı tutmamız gerekiyor. Hem toplumsal tedbirleri hem de kişisel tedbirleri de gevşetirsek yine günlük 5 binli rakamları görürüz. Bu bizim için Allah korusun çok kötü olur” dedi.

    ‘BAYRAMDA HASTALIĞIN BELİNİ KIRACAĞIZ’

    Bayram tedbirlerinin hastalıkla mücadelede etkin sonuçlar verebileceğini hatırlatan Prof. Dr. Çetin, “Biz eğer tedbirlerimize dikkat edecek olursak 4’te 1 oranında daha az hastalanmış oluyoruz. Biz toplumsal olarak öğrendik. Bizim milletimiz şu anda bilgileri davranış haline getirdi. Bu bizim için önemli ve değerlidir. Biz bu şekilde tedbirli olmaya devam edelim. 11 tarihleri bizim için çok önemliydi. Yani 11 Mart’ta biz ilk vakamızı gördük, 11 Nisan tarihinde pik yaptık, 11 Mayıs tarihinde açılımlarımızı yaptık. İnşallah 11 Haziran itibariyle de 300’lü rakamları göreceğimizi düşünüyoruz.

    Bugünden itibaren 4 günlük bayramla ilgili bir karar alındı. Bunu çok olumlu ve değerli buluyorum. Bu dönemde tedbirleri sıkı tutarsak hastalığın belini kıracağız. Arkasından da Haziran’ın ilk haftası 500-600 rakamları, yine 11 Haziran tarihi itibariyle de 200-300’lü rakamları göreceğiz. Millet olarak bu sıkıntılarımızı en az seviyeye indireceğiz diye düşünüyorum” diye konuştu.

  • Bayram namazı tek bir camide kılındı

    Bayram namazı tek bir camide kılındı

    Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, “Bayramlar, dilleri ırkları renkleri coğrafyaları ve kültürleri farklı olsa da inancı ibadeti ve duası bir olan Müslümanların aynı hissiyatı yaşadığı mübarek günlerdir.” dedi.
    Erbaş, yeni tip corona virüs salgını nedeniyle sosyal mesafe kuralları gözetilerek başkentteki Ahmet Hamdi Akseki Camii’nde kılınan Ramazan bayramı hutbesini okudu.

    Bugün küresel boyutta bir israf, bencillik ve sosyal problemlerin hayatı kuşattığını ifade eden Erbaş, son bir asırdır sorumsuzca bir yaklaşımla çevrenin kirletilerek küresel bir fesat ortaya çıktığını, hukuk ve merhametin hiçe sayılarak savaş, sömürü ve işgallerle dünyanın yarısının zor şartlarda yaşamaya ve çaresizliğe terk edildiğini söyledi.

    Yardımlaşma ve dayanışmanın ihmal edilerek milyonlarca insanın açlık ve sefalete mahkum edildiğini dile getiren Erbaş, savaşlar, terör örgütleri ve işgallerin milyonlarca insanı kan, gözyaşı ve umutsuzluk girdabına sürüklediğini belirtti.

    İnsanlığın birey, toplum, ekonomi, teknoloji ve tabiatla ilişkisinde sorumluluk, hukuk ve güzel ahlakı ihmal etmesinin bedelini ödediğini kaydeden Erbaş, “Yüce dinimiz İslam dünya ve ahiret huzurumuz için bizleri her daim iyiliğe, ihsan ahlakını kuşanmaya, yardımlaşmaya, paylaşmaya, cömertliğe, adalete, merhamete, kul hakkı yememeye, başta faiz olmak üzere haksız kazanca sebep olan her türlü uygulamadan uzak durmaya davet etmektedir. Zira müminler için hayat, bir iyilik yolculuğudur.” ifadelerini kullandı.

    Erbaş, “Bayramlar, dilleri ırkları renkleri coğrafyaları ve kültürleri farklı olsa da inancı ibadeti ve duası bir olan Müslümanların aynı hissiyatı yaşadığı mübarek günlerdir. iyilik ve mutluluğun sevgi ve esenliğin dalga dalga yayıldığı ve dayanışma ruhunun güçlendiği kardeşlik bağlarının kuvvetlendiği nadide vakitlerdir. Geçen ömrümüzü muhasebe etmeyi, özümüze ve fıtratımıza yeniden yönelmeyi hatırlatan müstesna zamanlardır bayram günleri” diye konuştu.

    Salgın hastalık sebebiyle buruk bir bayram sabahına uyanıldığına dikkati çeken Erbaş, şunları söyledi:

    “Geçmiş yıllarda olduğu gibi millet olarak coşkuyla hep birlikte camiye koşup saf tutamadık. Sosyal mesafeyi korumak, virüs bulaştırıp kul hakkına girmemek için bayram ziyaretleri de yapamayacağız. Musafaha edip birbirimizle kucaklaşamayacağız. Çocuk, yaşlı, genç bütün yakınlarımızla da aynı sofra etrafında toplanamayacağız. Ancak şu hususa inancımız tamdır ki kalplerimiz aynı heyecanla attığı müddetçe mesafelerin hiç bir önemi yoktur. Aynı duyguları yaşadığımız aynı hisleri paylaştığımız sürece uzakta olmak yarenliğimize engel değildir. Yeter ki gönül hanemizde sevdiklerimizi ağırlayalım.”

    Millet olarak salgın hastalığa karşı büyük bir mücadele verildiğine işaret eden Erbaş, tedbirlerin sonuç verdiğini ve camilerde cemaatle namaz kılınacak günlerin yaklaştığını vurguladı. Erbaş, şöyle devam etti:

    “Camilerimiz cemaatle ibadete açıldıktan sonra da aynı kararlılıkla ve titizlikle salgın hastalıkla mücadele tedbirlerine uymak öncelikli görevimizdir. Bu süreçte sadece öğle ve ikindi vakitlerinde camilerimizde cemaatle namazlarımızı eda edeceğiz. Cuma namazlarını ise risk azalıncaya kadar camilerimizin avlularında ve açık alanlarda kılacağız ancak kronik hasta, 65 yaş üstü büyüklerimiz ile 20 yaşından küçük kardeşlerimiz ve hastalık belirtisi taşıyanlar biraz daha sabredecekler ve namazlarını evlerinde kılmaya devam edecekler.

    Cami şadırvanları kapalı olacağından öncesinden abdestimizi alarak gelelim. Kişisel seccadelerimizi yanımızda getirelim. Cami içinde işaretle belirlenmiş yerlere seccadelerimizi serip namazlarımızı öylece kılalım. Camiye gelirken maskemizi takalım ve evlerimize dönünceye kadar çıkarmayalım. Her yönden sosyal mesafe kuralına riayet edelim. Musafahalarımızı belli bir mesafeden gönül selamı ile yapalım. Cami görevlilerimizin uyarı ve yönlendirmelerine sabırla ve hassasiyetle riayet edelim. Ta ki özlem duyduğumuz günlere bir an evvel kavuşalım inşallah.”

    Bayramda büyüklerin, akrabaların ve arkadaşların aranması gerektiğine vurgu yapan Erbaş, İslam aleminin Ramazan Bayramı’nı tebrik ederek, Allah’tan salgın hastalıktan insanlığı kurtarması niyazında bulundu.

  • Eski DBP eş genel başkanlarıyla birlikte 12 kişi tutuklandı

    Eski DBP eş genel başkanlarıyla birlikte 12 kişi tutuklandı

    Diyarbakır’da terör örgütü PKK’ya yönelik operasyonda gözaltına alınan 18 şüpheliden, eski DBP eş genel başkanları Mehmet Arslan ve Gülcihan Şimşek’in de aralarında bulunduğu 12’si tutuklandı.

    Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığınca, PKK/KCK içinde faaliyet yürüttüklerine dair bilgi elde edilen ve haklarında tanık beyanları bulunan, DBP ile örgüte müzahir kurum ve kuruluşlarca organize edilen yasa dışı yürüyüş, oturma eylemi, kayyum protestosu, basın açıklaması, örgüt cenazesi ve taziyesi ile PKK’ya yönelik operasyonları protesto, açlık grevi, PKK elebaşı Abdullah Öcalan’a sözde uygulanan tecridi protesto eylemlerine katılanlara yönelik başlatılan soruşturma sürüyor.

    İl Emniyet Müdürlüğü ekiplerince önceki gün adreslerine düzenlenen operasyonda gözaltına alınan, aralarında eski DBP eş genel başkanları Arslan ve Şimşek ile eski HDP Milletvekili Ayla Akat Ata’nın da bulunduğu 18 kişi emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edildi.

    Savcılıktaki sorgularının ardından tutuklama talebiyle nöbetçi Sulh Ceza Hakimliğine çıkarılan Arslan ve Şimşek’in de bulunduğu 12 şüpheli “silahlı terör örgütüne üye olmak” suçundan tutuklandı, Ata ve 5 şüpheli ise adli kontrol hükümlerince serbest bırakıldı.

    Şüphelilerin ev ve iş yerlerinde yapılan aramada cep telefonları, tabletler, çok sayıda toplatma kararı bulunan kitap ve dergi, ajandalar, SIM kart, hard disk, flash bellek, dizüstü bilgisayar, örgütsel içerikli tablo, hafıza kartı, CD, örgütsel içerikli kartpostal, örgütsel doküman ve video kasetler ele geçirilmişti.

  • Saldırdı denilerek suçlanan bekçiler aklandı

    Saldırdı denilerek suçlanan bekçiler aklandı

    Çöp döken gence bekçiler saldırdı denen olayda, asıl saldırının bekçilere yapıldığı anlaşıldı.

    İYİ Parti Ankara İl Başkanı Yetkin Öztürk’ün Twitter hesabından Ankara Etimesgut‘ta çöp döken bir gencin bekçilerin saldırısına uğradığı yönündeki paylaşımının yalan olduğu ortaya çıktı. Saldırının aslında aile fertleri tarafından bekçilere yapıldığı anlaşıldı.

    Ankara Emniyet Müdürlüğü’nden Açıklama

    Edinilen bilgiye göre olay sokağa çıkma kısıtlamasının uygulandığı Pazar gününde Ankara Etimesgut İstasyon mahallesinde yaşandı. Yaya devriye olarak görevli bulunan Çarşı ve Mahalle bekçileri, sokakta gördükleri bir gence ikametine gitmesi konusunda ikaz etti. Bekçilerin tüm uyarısına rağmen S.K. isimli genç ısrarla ikametine gitmemekte direndi. Bunun üzerine kimliğini isteyen bekçilere, şahsın kimliğini vermemesi üzerine, bekçiler gence uyarıda bulunarak idari işlem yapmak zorunda kalacaklarını ifade etti.

    İşin aslı İYİ Parti İl Başkanının iddiası gibi değilmiş

    Kimliğini vermeyen gencin ikamette bulunan anne, baba, ve kardeşi de olayın olduğu yere gelerek görevini yapmaya çalışan bekçilere fiziki saldırının yanı sıra ağza alınmayacak hakaretlerde bulunduğu öğrenildi.

    Bekçilerin kendilerine fiziki saldırıda bulunan şahıstan kurtulmak için kademeli olarak gaz sıkmak suretiyle şahsı etkisiz hale getirmeye çalıştıkları, bu esnada olay mahalline yardımcı ekiplerin geldiği öğrenildi.

    İyi Parti İl Başkanın iddiasının aksine olay yerine sonradan evden inen 13 yaşındaki oğullarının olaydan etkilenmemesi için polis ekiplerince oradan uzaklaştırıldığı ancak ailenin çocuğu bırakacak yeri olmadığı kendileriyle polis merkezine geldiği belirlendi. Bekçilere zorluk çıkaran gencin anne, baba ve 13 yaşındaki kardeşi polis merkezinden ayrılırken, bekçilere saldırıda bulunan S.K. ve diğer kardeş adliyeye sevk edildi.