Kategori: Türkiye

  • Muhtar adayından esprili seçim afişi

    Yaklaşık 30 bin seçmenin bulunduğu Yüreğir ilçesinin Kışla Mahallesi’nde muhtar adayı olan Hayrettin Talaş, seçim çalışmaları için esprili afiş hazırladı. Esnaflık yaparak geçimini sağlayan Talaş, mahallenin çeşitli noktalarına, ‘Başın düşerse dara, muhtar Hayrettin’i ara. Kontörün yoksa, ödemeli ara’ yazan afişlerden astırdı.

    Kendisini cep telefonuyla arayan kişilere de aynı sloganla cevap veren Hayrettin Talaş, olumlu tepkiler aldığını söyledi. Talaş, “Seçmenimiz sloganımızı benimsedi. Telefonla arayan herkese içtenlikle cevap veriyoruz. Seçimi kazanırsam, hazırlamış olduğum projeleri en kısa sürede hayata geçireceğim” dedi.

  • Öfkeli kadın nüfus memuruna saldırdı!

    Olay, dün saat 16:00 sıralarında Şehitkâmil Nüfus Müdürlüğü’nde meydana geldi. İddiaya göre, burada görevli memur Emine Yüce ile hemen işleminin yapılmasını isteyen bir kadın arasında tartışma çıktı. Tartışma sırasında öfkeli kadın, tokat atmaya çalıştığı Yüce’yi saçlarından tutarak yere düşürdü. Saçı kopan ve görevliler tarafından hastaneye kaldırılan Emine Yüce, darp raporu alarak kendisine saldıran kadından şikâyetçi oldu.

    Yaşananların ardından Türk Büro Sen üyeleri öğle vakti Şehitkamil Nüfus Müdürlüğü önünde yaşananları protesto için basın açıklaması yaptı. Türk Büro Sen Gaziantep Şube Başkanı Atilla Özbay, saldırıların sonlanması için gerekli önlemlerin alınmasını isteyerek, “Şehitkâmil Nüfus Müdürlüğü’nde görevli memur arkadaşımız Emine Yüce fiziki saldırıya uğramıştır. Önlem alınması için daha ne beklenmektedir? İlla ölüm olayı mı olması gerekiyor. Nüfus müdürlüklerinde görevli polis memuru veya güvenlik görevlisi bulunmamaktadır. Bu da olaylara davetiye çıkarılmaktadır. İvedilikle bu kurumlarda polis ya da güvenlik istihdam edilmesi gerekmektedir” dedi.

  • Bisikletli tacizciye 15 yıl hapis

    Olay, geçen yıl Ocak ayında Kepez ilçesinde meydana geldi. Gündoğdu Mahallesi’nde ekmek almak için evden çıkan ilkokul öğrencisi R.K.’yı (8) , Mehmet E.(31), bisikletiyle takip etmeye başladı. Mehmet E. marketten dönen kızı adres sorma bahanesiyle durdurdu. Bir süre çocukla yan yana yürüyen Mehmet E., daha sonra R.K.’yi taciz etti. Şüpheli, balkondaki bir kadının seslenmesiyle hızla uzaklaşırken, ağlayarak eve giden R.K. durumu ailesine anlattı. Ailenin şikayeti üzerine bölgedeki güvenlik kamera kayıtlarını inceleyen Kepez İlçe Emniyet Müdürlüğü Suç Önleme ve Soruşturma Büro Amirliği ekipleri, şüpheli Mehmet E.’yi aynı mahallede yakaladı.

    Konuşma güçlüğü çeken ve yüz bölgesindeki doku bozulması nedeniyle yüzde 67 bedensel engelli raporu bulunan Mehmet E., olaydan bir hafta önce de Teomanpaşa Mahallesi’nde Z.Ö.B.’yi (13) taciz ettiği belirlendi. Şüpheli çıkarıldığı mahkemece tutuklandı.

    Antalya 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde hakkında dava açılan Mehmet E., son kez hakim karşısına çıktı. R.K.’ye karşı ‘basit cinsel istismar’ suçundan 15 yıla kadar, Z.Ö.B.’ye karşı ‘nitelikli cinsel istismar’ suçundan 16 yıldan az olmamak kaydıyla cezalandırılması istenen sanık Mehmet E.’nin mahkemedeki son sözü, Anneme gideceğim ben” oldu.

    Mahkeme heyeti, Mehmet E.’nin eyleminin her iki çocuğa karşı sarkıntılık düzeyini geçip, istismar olduğuna kanaat getirdi. Heyet, Mehmet E.’nin suç tarihinde 12 yaşını tamamlamayan R.K.’ya ‘cinsel istismar suçu’nu işlediğini dikkate alarak, 8 yıl 4 ay hapis cezası verdi. Mehmet E., suç tarihinde 12 yaşını dolduran Z.Ö.B.’ye karşı da ‘cinsel istismar suçu’ndan dolayı 6 yıl 8 ay hapis cezasına mahkum edildi.

  • Yerel seçimlerde ilk kez tek zarf kullanılacak

    24 Haziran seçimlerindeki tek zarf-tek sandık uygulaması, 31 Mart yerel seçimlerinde de geçerli olacak.

    Seçmenler, belediye başkanı, belediye meclis üyesi, il genel meclis üyesi ve muhtar oy pusulalarının hepsini Yüksek Seçim Kurulu (YSK) logolu tek bir zarfa koyarak sandığa atacak.

    Uygulamanın amacı oy pusulalarının yanlış zarfa konulmasını engellemek ve sayısı 1 milyonu bulan geçersiz oyların önüne geçmek.

    24 Haziran 2018 seçimlerinde 59 milyon 354 bin 840 kayıtlı seçmenden 51 milyon 178 bin 630’u sandık başına gitmişti. Kullanılan oyların 50 milyon 125 bin 400’ü geçerli sayılırken, 1 milyon 53 bin 230’u geçersiz çıkmıştı. 16 Nisan referandumunda ise kullanılan oyların 844 bin 386’sı geçersiz sayılmıştı.

    NEREDE, HANGİ SANDIK KURULACAK?

    Büyükşehirlerde, büyükşehir belediye başkanı, ilçe belediye başkanı, belediye meclis ve mahalle muhtarı için oy kullanılacak. İllerde ise; belediye başkanı, il genel meclisi, belediye meclisi ve muhtar için seçim yapılacak.

    Belediye başkanlığına dair pusulaların üzerlerinde, o seçim çevresinde seçime katılacağını bildiren partilerin logoları ve altında da başkan adaylarının isimleri yazılı olacak. Belediye meclis üyeliği pusulalarında ise, sadece parti logoları yer alacak.

    İttifaklar kapsamında, bazı il ve ilçelerde siyasi partiler aday göstermeyeceklerini açıklamışlardı. YSK’ya verilecek listelerde bu il ve ilçelere ilişkin adaylar yer almayacak. YSK verilen listeler üzerinden oy pusulalarını şekillendirecek. Aday göstermeyen partilerin logosu başkanlık seçim pusulasında yer almayacak.

  • Dışişleri Bakanlığı’ndan Japonya’nın işçi kararına tepki

    Hami Aksoy, yaptığı yazılı açıklamasında, “Japonya’da nisan ayında yürürlüğe girecek olan yabancıların oturma izinlerini düzenleyen yeni yasa kapsamında, yabancı işçi kabul edilmeyecek ülkelere ilişkin yayınlanan taslak bildiride Türkiye’nin de yer alması hayalkırıklığına yol açmıştır” dedi.

    Aksoy, “Bu durum ülkelerimiz arasındaki köklü ve dostane ilişkiler ile stratejik ortaklık anlayışının ruhunu yansıtmamaktadır. Bu kararın en kısa sürede gözden geçirilerek, düzeltileceğine inanıyoruz. Bu konuda Japonya’nın Ankara Büyükelçisi Bakanlığımıza çağırılarak, duyduğumuz rahatsızlık kendisine iletilmiştir” diye konuştu.

  • Ecem’in günlüğünde yazdıkları kan dondurdu! “Eniştem tarafından…”

    Kocaeli Gölcük’te yaşayan Ecem Balcı, 5 Ocak günü ortadan kayboldu. Kızının kaybolmasından 9 gün sonra anne Esra Ercömert, Kandıra’nın Kaltalkayası Mevkii’nde kayalıklardan denize atlayarak, yaşamına son verdi. Anne Ercömert’in cesedi, denizde 2 gün süren aramalar sonucunda bulunarak, toprağa verildi.

    Annesinin intiharının ardından genç kızın izini sürmeye devam eden polis, Ecem Balcı’nın en son annesinin erkek arkadaşı Süleyman Kara ile görüştüğünü belirledi. Cep telefonu kayıtları incelendiğinde de Ecem’in, erkek arkadaşına, Süleyman Kara’nın define bulduğunu, çok zengin olduklarını bildiren mesajlar gönderdiği ortaya çıktı. Ecem Balcı’nın kaybolmasından sonra ‘Tarihi eser kaçakçılığı’ suçundan tutuklanarak, cezaevine konulduğu tespit edilen Süleyman Kara’nın cezaevinde ifadesi alındı. Kara ifadesinde Ecem Balcı’yı öldürdüğünü itiraf ederek, cesedi gömdüğü yeri gösterdi. 15 Şubat gecesi Gölcük’ün Ayvazpınar köyündeki ormanlık alanda yapılan kazıda Ecem Balcı’nın cesedi bulundu. Süleyman Kara ilk duruşmada ise suçlamaları kabul etmedi.

    ANNENİN MEKTUBU OKUNDU

    Kocaeli 7. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın bugünkü duruşmasına tutuklu sanık Süleyman Kara, cezaevinden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi(SEGBİS) aracılığıyla bağlandı. Duruşmada anne Esra Ercömert’in intihar etmeden önce yazdığı mektubu ile Ecem Balcı’nın günlüğü okundu. Annenin, kızını suçladığı ifadelerin bulunduğu mektubunda Ecem’e yönelik ‘Seni hiç affetmeyeceğim’ yazdığı ifade edildi. Mektupta, “Bu mektubu bulduğunuzda ölmüş olacağım. Hakkımı herkese helal etmiyorum. Ecem, yıllarca bana çektirdin. Parayı sevdin. Para nerede sen orada. O yüzden benim yokluğum sana fazla gelmeyecek. Özlem Hanım, sen öldün geberdin. Gökhan ve Öznur, Allah sizin belanızı versin. Ecem seni hiç affetmeyeceğim. Allah’ım beni ne olur affet. Kara Ailesi’nden tüm bunları yaşadıkları için çok özür diliyorum. Beni affedin” sözlerinin yer aldığı bildirildi. Bunun üzerine Ecem Balcı’nın babası Gökhan Balcı’nın avukatı, mektubun Esra Ercömert tarafından yazılıp yazılmadığının araştırılmasını talep etti.

    ECEM’İN GÜNLÜĞÜNDEKİ İFADELER KAN DONDURDU

    Sanık Süleyman Kara’nın avukatı da duruşmada Ecem Balcı’nın günlüğünden bazı kısımlar  okudu. Avukat, günlükte, Ecem’in eniştesi tarafından tacize uğradığı, babası tarafından da hakarete maruz kaldığını gösteren yazılar olduğunu bildirdi. Avukatın okuduğu günlükte, “Eniştem tarafından tacize uğradım. Gece ben uyurken benden faydalanmaya çalıştı. Hiçbir şey yapamadım. Çok korktum. Bunları uzun uzun yazmak istemiyorum. Bunları başka zaman okuduğumda hatırlamak istemiyorum. Bir de psikopat babam var. O yaşanan enişte olayında bana o… gözüyle baktı. Babam hayatımdaki hiçbir şeyden memnun değil. Yaptığı tek şey de durup dururken arayıp bağırmak. İntihar etmek istiyorum. Hem de çok fazla. Bir amacım yok, sevenim yok, param pulum yok, mutsuzum. Ölsem her şey çok güzel olacak. Ama ölünce de sıkılırım. Gerçi burada da sıkılıyorum da neyse yoruldum. Yine patlama derecesine gelecek olursam yaparım” ifadeleri dikkat çekti.

    SANIK KARA: KARAKOLDA İŞKENCE GÖRDÜM

    Duruşmada söz verilen Süleyman Kara, “Benim Esra’yı baskı altına almam gibi bir şey söz konusu değildir. Bu iddiayı kabul etmiyorum, Ayrıca benim karakolda ifademin alındığı görüntülerin istenmesini talep ediyorum. Bu görüntülerde benim yaşadığım kötü muamele ve işkence görülecektir. Ben yakalanmadan önce İçişleri Bakanlığı ve Cumhurbaşkanlığı’na gidecektim. Ecem’i teslim edecektim ancak bana izin vermediler. Ecem’e ait sim kartı teslim edecektim” dedi.

    İSTİSMAR SUÇUNDAN AÇILAN DAVA OLUP OLMADIĞI SORULACAK

    Mahkeme heyeti, Esra Ercömert’in yazdığı intihar mektubunun incelenmesi yönündeki talebi dava ile ilgili olmadığı gerekçesiyle reddetti.  Mahkeme, Gölcük Cumhuriyet Başsavcılığı’na yazı yazılarak, günlükte ismi geçen kişiler hakkında cinsel istismar suçundan açılan bir dava olup olmadığının sorulması ile tanıkların dinlenmesine karar vererek, duruşmayı 30 Nisan tarihine erteledi.

    ACILI BABA: KENDİLERİNİ AKLAYAMAYACAKLAR

    Duruşma sonunda açıklama yapan Ecem Balcı’nın babası Gökhan Balcı, “Ecem’i suçluyordu, annesi yaptı, diyorlardı. Mektuba bakınca annesinin serzenişleri var zaten. Nereden tutarsanız tutun, ne yaparlarsa yapsınlar aklayamayacaklar kendilerini. Emniyet hiçbir şekilde bulamadı, bir buçuk ay aradılar bulamadılar, bu arkadaş gitti her noktasına kadar anlattı bulundu” dedi.

    Gökhan Balcı’nın avukatı Aslı Şen de “Duruşmada en çok ilgimizi çeken Süleyman Kara’nın soruşturma aşamasında baskı gördüğünü söylemesi. Ancak baskı altında ifade verdiyse, Ecem’in mezarının yerini, konumunu nasıl biliyordu? Dolayısıyla burada yine davayı uzatmaya yönelik, karıştırmaya yönelik beyanlarını tekrar ettiler. Takipçisi olacağız” diye konuştu.

  • Yaparken yüzü kızarmadı, yakalanınca utandı

    Samsun’da bir kuyumcudan altın zincir çaldığı iddia edilen genç kadın, polis tarafından yakalandı.

    MÜŞTERİ GİBİ GİDİP HIRSIZLIK YAPTI

    Olay, Samsun’un İlkadım ilçesi Kale Mahallesi’nde bulunan bir kuyumcu dükkanında meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, S.A. (26) adlı kadının kuyumcuya müşteri gibi gidip yaklaşık 3 bin lira değerindeki 1 adet altın zinciri çaldığı iddia edildi.

    KAMERA KAYITLARI ELE VERDİ

    Olay polise haber verilirken güvenlik kamerası kayıtlarından yola çıkan polis, S.A.’yı yakalayarak gözaltına aldı. Samsun Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğü Hırsızlık Bürosu ekiplerince gözaltına alınan S.A., polisteki sorgusunun ardından Samsun Adliyesine sevk edildi.

  • Eşini balyozla öldürdü! Çocukları ‘karıncayı dahi incitmez’ dedi

    Olay, geçen Nisan ayında Çöplü Mahallesi’nde meydana geldi. 4 çocukları olan Ali Bicil ve eşi Hanife Bicil arasında evde tartışma çıktı. Tartışmanın kavgaya dönüşmesi üzerine Ali Bicil, eşini, balyozla başına vurarak öldürdü. Şüpheli, daha sonra polis merkezine giderek eşini öldürdüğünü söyleyip, teslim oldu. Ali Bicil, çıkarıldığı mahkemece tutuklandı. Tutuklu sanık hakında ‘eşi kasten öldürme’ suçundan ağırlaştırılmış ömür boyu hapis cezası istemiyle Çorum 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde dava açıldı.

    BABALARININ TOPLUMA KAZANDIRILMASINI İSTEDİ

    Hakkında ağırlaştırılmış ömür boyu hapis cezası istemiyle dava açılan tutuklu sanık Ali Bicil’in yargılanmasına Çorum 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam edildi.

    ‘KARINCAYI DAHİ İNCİTMEZ’

    Duruşmada söz alan sanık Ali Bicil’in çocukları, babalarının cinnet getirerek cinayet işlediğini savundu. 4 kardeş, babalarının karıncayı dahi incitmediğini, bu yaşa kadar kendilerine hiç şiddet uygulamadığını söyledi.

    Kardeşler, mahkemece verilecek kararla babalarının yeniden topluma kazandırılmasını istedi.

    ‘RUH SAĞLIĞI’ RAPORU ALINACAK

    Avukat beyanlarını dinleyen mahkeme heyeti, duruşmada yer almayan sanık Ali Bicil’in akli dengesinin yerinde olup olmadığının tespiti amacıyla Samsun Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi’nden rapor talep edip, duruşmayı erteledi.

  • Cumhurbaşkanı Erdoğan AK Parti’nin Seçim Manifestosunu Açıkladı

    Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşmasının satırbaşları şöyle:

    “Manifestomuzu sizlerle paylaşmak üzere huzurlarınızda bulunuyorum. Önümüzdeki seçimlerde milletimizin tercihini yine hizmet siyasetinden yana kullanarak, AK Parti’yi açık ara birinci parti olarak çıkaracağınıza inanıyorum. 31 Mart seçimlerinde ortaya çıkacak sonucun şimdiden hayırlı olmasını temenni ediyorum.

    Şimdi manifesto metnimize geçiyorum:

    İnsan şehirler kurar, yollar, köprüler yapar. Kıtadan kıtaya uzanır. Uzaya çıkar ama gönlü ancak bir gönülde sükuna erer. Bir gönle girdiğinde kendini bulur. Bir genç kızın hayali, bir delikanlının umudu, bir yaşlının yalnızlığı bir çocuğun kucak açışı gönülde karşılık bulur. Kuşa, böceğe, ağaca, çiçeğe gönlünü açıp kim rahmet nazarıyla bakıyorsa eşrefliğinin farkına varır. Gönlünde alemi taşır.

    Şehri emanet görmek, emanet almak ancak gönül sahibiyse olur, gönüllere girerek olur. O zaman gönülden gönüle köprü kurulur. İnsan tüm mahlukata gönlünü açar, gönül şehirleri kurulur. Gönül tevazudur, gayrettir, samimiyettir, Rahman’ın evidir. İnsan tüm evrenin kalbidir, şehir de bunların mekanıdır.

    ŞEHİRLERİN SORUNLARI

    AK Parti olarak şehirlerimize ve belediyelere çok büyük önem veriyoruz. Ülkemizde şehir olarak ifade edebileceğimiz illerde nüfus yüzde 50’yi aştı. Şehirlerde yaşayan insan sayısı artarken, gelir dağılımı da bozuluyor. Yapay zeka gibi yeni teknolojiler kimi belirsizlikleri de beraberinde getiriyor. Ekolojik tahribat dünyayı daha çok tahrip ediyor.

    Son iki asırda çarpık kentleşmeden, çevre kirliliğinden terör olaylarına pek çok olayla boğuşan dünyamız çok ciddi bir yol ayrımına gidiyor. Bu bizi belediye hizmetlerinde daha çok düşünmeye sevk ediyor. Dünyayı ve hayatımızı nasıl idrak ediyorsak, yaşadığımız şehirlere de öyle şekil veririz.

    Nasıl oldu da böylesine zevkli bir medeniyet müktesabatından, böylesine hoyrat bir anlayışa sevk olduk. Bize göre bireysel hırslar elinde şekillendirilmesi yatıyor. Milletin değerlerine sahip çıkmayanın şehircilik mirasına sahip çıkması işin tabiatına aykırı olurdu.

    Türkiye uzun süre yönetimine hakim olan, vizyonsuz, öngörüsüz, kifayetsiz, plansız, istikrarsız, umursuz, hastalıklık zihniyetler elinde oyalanmıştı. Kadim şehirlerimiz dahi bu hastalıktan kendini kurtaramadı. Bizler tüm siyasi hayatı bu çarpıklıklarla geçen AK Parti kadroları olarak ülkemizin hizmetine koştuk. Eksiklerimiz ve hatalarımız elbette olmuştur ama tüm samimiyetimiz ve gücümüzle ülkemizi maddi ve manevi medeniyet değerleriyle buluşturmak için çalıştık.

    “BİZİMKİSİ BİR AŞK HİKAYESİ”

    Şuna inanıyorum; bizimkisi bir aşk hikayesidir. Sevdiğinizde yok olursanız aşk olur. Belediyelerde başlayan bu büyük yürüyüşümüz sürekli gelişerek sürmüştür. Bu süreçte şehirlerimizi mazisiyle barışık ve geleceğe kucaklayacak hizmetlere kavuşturmak amacıyla hem belediyelerde hem merkezi idari kuruluşlarda ter döktük. Cumhuriyet tarihinde yapılanların katbekat üzerinde hizmet ortaya koyduk.

    AK Parti belediyecilikte çığır açmış kadrolar tarafından kurulmuş bir partidir. AK Parti’nin belediyelerdeki başarılarının gerisinde halka hizmet, Hakk’a hizmet paradigması vardır. Emaneti korumayı ve ehline teslim etmeyi esas olan düşünce 24 saate, 7 güne yayan bir yönetim pratiği sergilenmiştir. Bu kadro belediye çalışanlarının  yetişemediği kimi hizmetlerin aksamadan yürümesini, parti teşkilatlarından şahıslarla gerçekleştiecek kadar kendini işine adamıştır.

    Milletimizin karşısına 1994 seçimlerinde bu ülkenin, CHP’den tevarüs ettiği, çöp, çukur ve çamurla mücadele diyerek yola çıktık. Çünkü CHP çöptür, çukurdur, çamurdur. Öyle devraldık İstanbul. 2004’te ‘Yerel kalkıma başlıyor’ sloganını kullandık ve o günden bugüne belediye başkanlarımızın önüne çok büyük hedefler koyduk. Şehirlerimizi çok ileri hizmet standartına kavuşturduk. 2009’da ‘İşimiz hizmet, gücümüz millet’ diyerek marka şehirler hedefledik. İstanbul’da Habitat-2 toplantısı düzenlendi ve İstanbul dünyanın en temiz şehri olarak kayıtlara geçti. Potansiyeli olan her ilimizi marka şehre dönüşmesine destek verdik.

    “STRATEJİ BELGELERİ HAZIRLAYACAĞIZ”

    Türkiye’nin hedefleri değiştikçe belediyeciliklte hedeflerimizi daha ileriye taşıdık. Her türlü vesayet, darbeye karşı milletiiz önünde hizmet vermeye karar verdik. 15 Temmuz’da olduğu gibi milletimizle birlikte mücadele ederken, hizmet yarışında yine en önde olduk. Şimdi de tevazu, samimiyet ve gayretle memleket işi gönüş işi diyerek gönül belediyeciliği sözüyle millletimizin huzuruna çıkıyoruz. Halkımıza yeni bir vizyonla şehirlerimizi daha ileriye taşımanın sözünü veriyoruz.

    Hedefimiz önce milletimizin gönlünü kazanmak, ardından oyunu almaktır. Her seçimin bir imtihan olduğunu biliyoruz. 31 Mart’tan başarıyla çıkmak için geçmişte yaptıklarımızla yetinmiyoruz. Yeni projeler geliştiriyoruz. Tıpkı ülkemizin diğer projeleri gibi şehirlerimiz için de kısa, orta ve uzun vadeli strateji belgeleri hazırlayacağız.

    Kısa vadeli hedefleri her yıl, orta vadeli hedefleri belediye başkanlarımızla, uzun vadeli hedefleri de 2023, 2053 ve 2071 vizyonlarıyla takip edeceğiz. Cumhurbaşkanlığı bünyesinde izleme merkezi kuruyoruz. Tasarruf ve şeffaflığa kadar pek çok faydasını göreceğimiz bu sisteme belediyelerimizi de entegre edeceğiz. Benzer bir sistemi genel merkezimide hizmete geçireceğiz. İlkesiz, işlevsiz ve denetimsiz planlamayı da ortadan kaldıracağız.

    Türkiye’yi bugüne kadar olan uygulamaların ötesinde yeni bir şehircilik vizyonuyla hazırlıyoruz. Belediye başkanlarımız hizmetkar olmaya geliyoruz anlayışıyla görevlerini sürdürecekler. Selçuk mimarisinin sadeliğini, Osmanlı zarafetini ve günümüzün anlayışını yaygınlaştıracağız.

    İnsanlarıyla birlikte ağacından hayvanlarına kadar herkesin huzur içinde yaşadığı belediyecilğie AK Parti ile ulaşacağız. Klasik belediye hizmetleri belediyecilik anlayışından çıkmıştır. Bunların üzerine ne koyabildiğiniz önemlidir. AK Parti belediyleri her insana adaletle hürmet edecek, maddi manevi varlıklarına sahip çıkacak, herhangi bir kesime değil sadece milletine ve devletine sadakat gösterecek başkanlarla yönetilecektir. Bunun için memlekt işi gönül işi diyerek çıkıyoruz.

    11 MADDEDE BELEDİYECİLİK

    Milletimize taahhütlerimizi 11 başlık altında özetliyoruz.

    * Şehir planları: Uzun planları gözeten hakkaniyete uygun projeleri gözeteceğiz. Şehir planlarını ve imar uygulamalarını şeffaf bir şekilde hazırlayacağız. Zorunlu halde yapılması gereken plan değişiklikleriyle ilgi düzenlemeleri milletimizin önünde ilan edeceğiz. Yapılan çalışmalar konusunda ilgili tüm kamu, özel sektör ve STK temsilcilerine başvurup, en geniş uzlaşmayla alacağız. Milletimizin hayat kalitesini artıramayan hiçbir işe vakit ve kaynak ayırmayacağız. Şehirlerimizi çekim merkezi haline getirecek projeler önem vereceğiz.

    * Altyapı ve ulaşım: Bu konu çözülmeden şehirlerimizi şehir haline getirebileceğimize inanmıyoruz. Temel altyapı sorunları çözülmemiş hiçbir şehrimizi bırakmayacağız. AK Partili olmayan belediyelerde de çalışmaları tkaip edeceğiz. Toplu taşıma projelerini hızlandırarark, vatandaşlarımızı trafikten boğulmaktan kurtaracağız. Otopark konusunu öncelik haline getireceğiz.

    *Kentsel dönüşüm:  Bu projelerimzi hem deprem hem çarpık yapılaşmadan kurtarmak için geliştireceğiz. Alan bazlı kentsel dönüşümü teşvik edeceğiz. Bölgenin ve vatandaşlarımızın ihtiyaçlarını gözeten çözümler üreteceğiz. Yepyeni bir şehircilik hamlesi başlatacağız. Millet Kıraathanleerini yaygınlaştıracağız.

    * Benzersiz şehirler: Her şehrin kendi coğrafyası, tabiatına uygun gelişme modelleri haızlayacağız. Her birinin kendi hikayesi olan siluetini bozan projelere izin vermeyeceğiz. Tarihi yapıları ve mekanları gelecek nesillere miras bırakacağız. Şehirlerimizin herkese dokunacak mekanlarla donatılmasını sağlayacğaız.

    * Akıllı şehirler: Şehircilikte yeni ufuklar açacağız. İnsanlarımızın günlük hayatını kolaylaştıracak tüm akıllık şehir uygulamalarını destekleyeceğiz. Türkiye’yi bu büyük yarışta geri bırakmayacağız.

    * Çevreye saygılı şehirler: Tabiat içinde canlı veya cansız varlıklarla uyum içinde hayat sürdürmeyi sağlayacağız. Millet bahçelerini her şehrimizde yaygınlaştıracağız. Şehirlerimizi yeşil alanlarla güzelleştirirken, atıkların çevreyi kirletmesine engel olacağız. 0 atık projesi ile insan, şehir, tabiat dengesini gözeterek şehirlerimizi inşa ve ihya edeceğiz.

    * Sosyal belediyecilik: Erişilemeyen, yardım eli uzatılmayan hiçbir kesim bırakamayacak, kimsesizlerin kimsesi olacağız, sessiz yığınların sesi olacağız. Toplumun temeli olarak gördüğümüz aile kurumunu güçlendirecek çalışmaları önceliklerimizin başına alacağız. Şehirlerimizi imar ederken, nesilleri ihmal etmeyeceğiz. Spor merkezleri, kültür merkezleri, engelli ve yaşlı merkezleri gibi en küçük yerleşim yerlerine götüreceğiz. Sporu her kesimin ayrılmaz bir parçası haline geitreceğiz. Bu çalışmaların kalite standartlarını oluşturarak, ülkenin her yerinde belirli seviyenin stüne çıkaracağız.

    * Yatay şehirleşme: Şehirlerimiz toprakla daha çok buluşan, toprağa daha yakın bir yaşamı yatay mimari ile geliştireceğiz. Böylece pek çok sorunu aynı anda çözebileceğiz. Her şehrmizide pilot uyuglamayla başlayarak ülkemizin her yerine yaygınlaştıracağız. Yeni imara açılan bölgelerde buna öncelik vereceğiz.

    * Halkla birlikte yönetim: Şehir sakinlerinin en üst seviyede katılıomını temin edeceğiz. Belediyemizden hizmet alan vatandaşlarımız için şehirli hakları bildirgesi hazırlayacağız. Şehir meclislerinde ortak akıl ile alacağız.

    * Tasarruf ve şeffaflık: Hangi kaynaktan gelirse gelsin belediye bütçesine giren her kuruşta herkesin hakkı olduğunu aklımızdan çıkarmayacağız. Her faaliyetimizi en başından en sonuna kadar milletimizin gözü önünde bilgiye, belgeye açık bir şekilde yürüteceğiz. Hakka, adalete, vicdana aykırı davranan kimsenin gözünün yaşına bakmayacağız.

    * Değer üreten şehirler: Bugün şehirlerimizde yaşayan insanların talepleri çeyrek asır öncesine göre çok değişti. Bugün, şehirlerdeki insanlarımızın temel beklentilerini her alanda hayat kalitesinin yükseltilmesi olarak özetleyebiliriz. İnsanın kültürel ve ekonomik üretiminde kalkınan mekanlar haline getireceğiz. Şehirlerimizin geleceğe medeniyet mirasımızı olarak bırakabilecğeimiz iyilik, kültür, sanat ürünleriyle değerlenmesini sağlayacağız.

    “YENİ BİR SÜREÇ BAŞLATACAĞIZ”

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Biraz sonra inşallah 31 Mart yerel seçimlerinin manifestosunu açıklayacağız. Bu manifestoyla birlikte bu yerel seçimlerin çerçevesini çizmiş olacağız. Yerel seçimlere, partimiz MKYK, MYK yoğun bir çalışmayla hazırlandı. Şu anda da bu hazırlıkların neticesinde bu yerel seçimlerde hangi çerçevede neler yapacağız bunlarını hazırlıklarını bitirdik” dedi.

    “Bizi zaten özellikle merkezi yönetimde neler yaptığımızı biliyorsunuz. Eğitimde, sağlıkta, adalette, emniyette, ulaşımda, enerjide, dış politikada neler yaptık, neler yapıyoruz bunları zaten biliyorsunuz” diyen Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü:

  • Avrasya Tüneli Geçiş Ücretlerine Zam Yapıldı

    Yapılan açıklamada, “1 Şubat 2019 saat 00.00 itibarıyla geçerli olmak üzere Avrasya Tüneli tek yön geçiş ücretleri otomobiller için 32,10 TL, minibüsler için ise 48,10 TL olarak belirlenmiştir” denildi.

    Avrasya Tüneli’nden geçiş ücreti otomobiller için 23,30 TL, minibüsler için ise 34,90 TL’ydi.