Kategori: Türkiye

  • Antalya’yı Hortum Vurdu! 13 Yaşındaki Çocuk Hayatını Kaybetti

    Antalya’nın Kumluca ve Finike ilçelerinde oluşan hortumlar, yerleşim yerleri ile tarım ve sera alanlarına zarar verdi.

    Kumluca ilçesine bağlı Kum Mahallesi’nde saat 13.30 sıralarında denizde başlayan hortum, Narenciye Mahallesi’ne kadar, yaklaşık 5 kilometre karada ilerledikten sonra kayboldu.

    Kumluca Belediye Başkanı Yusuf Göven, 13 yaşında bir çocuğun öldüğünü, 8 kişinin yaralandığını açıkladı.

    Bölgedeki bazı yerleşim yerleri, tarım ve sera alanlarının zarar gördüğü belirtildi. Hortum nedeniyle Kumluca Belediyesi Karatepe Spor Tesisleri’nin çatısı uçtu.

    Antalya- Kumluca karayolu, uçan çatı parçaları nedeniyle ulaşıma kapandı. Bölgeye Kumluca Belediyesi, itfaiye, 112 ve elektrik dağıtım şirketi ekipleri yönlendirildi.

  • Koç Holding, 3 yıl sonra yurt dışından borçlanacak

    Koç Holding’in uluslararası tahvil ihracı için bankalara teklif talebi ilettiği belirtildi. Kaynaklara dayandırılan haber Refinitiv servislerinden IFR’da yer aldı.

    Reuters’ın aktardığı Koç Holding’in IFR’a konuyla ilgili yaptığı açıklamada, “Finansman seçeneklerimizi sürekli olarak analiz ediyoruz. Şu anda, açıklama gerektiren herhangi bir karar alınmadı” denildi.

    Koç Holding en son Mart 2016’da uluslararası piyasalardan borçlandı. Koç Holding bu tarihte 2023 vadeli tahvil ihracıyla 750 milyon dolar borçlanmış, getiri yüzde 5.40 olmuştu.

  • Kılıçdaroğlu’ndan Erdoğan’a MİT eleştirisi

    CHP Genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Erdoğan’ın Biz belediye başkan adaylarını belirlerken Milli İstihbarat Teşkilatı’ndan, Emniyet’in istihbaratından bilgi alıyoruz’ sözünü anımsatarak “Bir siyasal partinin belediye başkan adaylarının şu ya da bu şekilde sorgulanması devletin önemli kurumlarının görevi midir? Siz Uğur Mumcu’nun katillerini bulmuyorsunuz ama devletin istihbarat örgütlerini başka bir amaçla kullanıyorsunuz” dedi.

    Demokrasi gelişmiş bir ülkede kalemini eğmeyen, kalemini dik tutan, onurlu, korkuya boyun eğmeyen, baskıya boyun eğmeyen Uğur Mumcu ve onun gibi pek çok düşünür katledildi ve bu katillerin bulunması gerekirdi. Ama bu yapılmadı. Siyasal iktidarlar görevlerini yerine getirmediler. Üzgünüz. Gerçekteten de anlatırken ifade ederken büyük zorluk çekiyorum. Bir ülkenin tepe konumundaki yöneticisi ‘Biz belediye başkan adaylarını belirlerken Milli İstihbarat Teşkilatı’ndan, Emniyet’in istihbaratından bilgi alıyoruz’ diyor. Eğer siz bu devleti adaletle yönetecekseniz o istihbarat örgütlerini katillerin yakalanması için seferber etmeniz gerekirdi. Kalemini eğmeyen bükmeyen insanların katillerinin yakalanması için seferber etmeniz gerekirdi. Bir siyasal partinin belediye başkan adaylarının şu ya da bu şekilde sorgulanması devletin önemli kurumlarının görevi midir? Nasıl bir Türkiye’de yaşıyoruz biz. Nasıl bir devlette yaşıyoruz biz. Bir istihbarat devleti mi burası? Bir aile şirketi mi yönetiyoruz biz? Uğur Mumcu bütün dünyanın önünde saygıyla eğildiği bir gazeteci. Kalemini dik tutan, ülkesinin bağımsızlığı için mücadele eden… Haksızlığa direnen bir kişi. Ve siz onun katillerini bulmuyorsunuz ama devletin istihbarat örgütlerini başka bir amaçla kullanıyorsunuz. “

  • Kocasını öldürdü, cesedini 4 parçaya bölüp, bahçeye gömdü

    Olay, dün gece Cumhuriyet Mahallesi’nde yaşandı. İddiaya göre Havva Z. (35), bir çocuğunun babası eşi Mikail Z. (40) ile henüz belirlenemeyen nedenle tartışmaya başladı. Tartışmanın büyümesi üzerine Havva Z., eşini bıçaklayarak, öldürdü. Daha sonra cesedini 4 parçaya ayırıp, oturdukları 3 katlı binanın arkasındaki bahçeye gömdü.

    Komşuları, evden gelen kavga seslerinin ardından Havva Z.’nin evin arkasına açtığı çukura battaniye sarılı bir şeyler gömdüğünü görüp, polise ihbarda bulundu.

    Gözaltına alınan Havva Z., eşini öldürüp arka bahçeye gömdüğünü söyledi. Bunun üzerine belediye ekipleri, polis eşliğinde bahçede kazı yaptı. Kazıda Mikail Z.’nin 4 parçaya bölünmüş cesedini, battaniyeye sarılı halde buldu. Ceset parçaları, otopsi yapılmak üzere Adana Adli Tıp Kurumu’na gönderildi. Havva Z.’nin emniyetteki sorgusu sürüyor.

  • YSK’dan Mansur Yavaş’ın seçim iddiasına yanıt!

    CHP Ankara Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Mansur Yavaş’ın “Ankara’da 2014’te yerel seçimde 550 sandık sonucu YSK’ya gelmedi” iddiasına, Yüksek Seçim Kurulu’ndan yanıt geldi. YSK’dan yapılan açıklamada “Sonuçların değiştirildiği ve tutanakların eksik olduğuna dair algı oluşturulmaya çalışılması doğru değil. Bize tutanak eksikliğine dair tek bir itiraz gelmemiştir. Tüm sandıkların tutanağı YSK’nın sisteminde mevcuttur” denildi.

  • Konkordato İstemişti… Mahkemeden Pamukkale AŞ’ye İflas Kararı

    Alınan bilgiye göre, İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi, yolcu ulaşımı yapan Pamukkale AŞ’nin konkordato talebini değerlendirdi.

    Şirketin mali durumuna ilişkin raporları inceleyen mahkeme heyeti, firmanın ticari faaliyetlerini sürdürmesine imkan olmadığına hükmederek konkordato talebini reddetti ve iflas kararı verdi.

  • Trafik polislerine yeni üniforma

    İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, bir otelde düzenlenen “Trafik Birim Amirleri Bilgi Paylaşımı ve Değerlendirme” toplantısına katıldı. Bakan Soylu, yaya öncelikli trafik projesiyle ilgili, “Bunun kamuoyuna etkin şekilde duyurulması, bu noktada bir bilinç oluşturulması için arkadaşlarımız güzel bir kampanya hazırlığı içindeler. Önümüzdeki günlerde Türkiye’nin en önemli devlet eylemlerinden birisini gerçekleştireceğiz” dedi. Konuşmanın ardından trafik polisleri için yeniden tasarlanan kıyafetlerin tanıtımı yapıldı. İşte trafik polislerinin yeni üniformaları…

  • Cumhurbaşkanı Erdoğan: Suriye’de işgal derdimiz yok

    Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kara Harp Okulu HGM Atlas ve HGM Küre Uygulamalarının tanıtım törenine katıldı.

    Erdoğan’ın burada yaptığı konuşmadan öne çıkanlar şöyle:

    “Harita çalışmalarında MSB’nin bu merkezinden başka müracaat edeceğimiz bir yer yoktu. Bu şimdi yaygınlaşmaya başladı. Google ve Yandex gibi. Bizim çok daha ileri gitmemiz gerekiyordu. Şimdi harita müdürlüğümüzün güçlü bir şekilde ortaya çıkması bizler için her türlü takdirin üzerindedir.

    Bardağa boş tarafından baktığımızda geciktik diye hayıflanıyoruz dolu tarafına baktığımızda harita uygulamamıza kavuştuk diyoruz. İşte böyle karışık duygular içerisindeyiz. En değerli şirketlerden 10’unun 7’sinin dijital teknolojiye çalışan şirketler olduğunu görüyoruz.

    Ülkemizin seyirci kalması ve devri geçmiş teknoloji çöplüğüne dönüşmesi üzüntü vericidir. Savunma sanayiinde yüzde 65 seviyesine çıkmış durumdayız. Bilim ve teknolojideki gayretlerimiz sadece savunma sanayiinden ibaret değildir. Ülkemiz teknolojinin nimetlerinden faydalanmıştır. Ülkemizde elektronik devlet kullanıcı sayısı 41 milyonun üzerine çıkmıştır.Ülkemizde elektronik devlet kullanıcı sayısı 41 milyonun üzerine çıkmıştır. Kuruluşunu gerçekleştirdiğimiz Türkiye Uzay Ajansı ile uzay çalışmalarında yeni bir aşamaya geçtiğimize inanıyorum. Ar-Ge merkezlerimizin sayısı bini geçti. Tasarım merkezlerinin sayısı 300’e yaklaştı.

    Türkiye’nin sanayi ve teknolojide kat ettiği mesafe diğer alanlardaki gayretlerimizin altyapısını oluşturmuştur. 81 ilimizin tüm yatırımlarını takip ediyoruz. Milli teknoloji hamlesi ve dijital Türkiye diyerek bu süreçte yerimizi alıyoruz. Kendi ürettiğimiz verinin ülkemizin kontrolünde olması milli güvenlik meselesidir.

    “FIRAT KALKANI VE ZEYTİN DALI DİĞERLERİNDEN FARKLI”

    Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı operasyonlarımızda kullandığımız yöntemleri geçmiştekilerle karşılaştırmak mümkün değildir. Teknoloji ne kadar gelişirse gelişsin, yapay zeka konusunda nereye varılırsa varılsın, insan her şeyin merkezinde olmaya devam edecektir. İnsan varsa bütün bu gelişmeler var. İnsan yoksa bunların hiçbiri yok. İnsani eşyaya hizmet eder hale getiren anlayış bizim kültürümüzle bağdaşmaz. Türkiye olarak bizi orta üst ve üst gelişmişlik derecesine sahip ülkelerden ayıran en önemli özellik bu anlayışımızdır.

    “BATI ZİHNİYETİYLE HAREKET ETMEDİK”

    Biz asla Batı dünyasının mültecilere kapılarını kapatmasına, her gün Akdeniz’in karanlık sularında onların ölümünü seyretmesine yol açan zihniyetle hareket etmedik, edemeyiz. Önümüzde bizden daha zengin nice ülke bulunduğu halde insani yardımlarda özellikle milli gelire oranla söylüyorum bir numarayız. Dünyanın en zengini denilenler bizim çok çok arkamızda yer alıyor.

    “ADANA MUTABAKATININ ÜZERİNDE DURULMALI”

    Suriye’deki operasyonlarımızın amacı kendi sınırlarımızı güvence altına almanın yanı sıra oradaki insanların huzurunu sağlamaktır. Bizim Suriye’de işgal diye bir derdimiz yok. Bize vatan topraklarımız yeter. Topraklarımıza en ufak parselizasyona müsaade etmeyiz. Açık söylüyorum, Suriye’de insani amaçlarla bulunan tek ülke Türkiye’dir. Tüm ülkelerin ajandalarında başka projeler vardır. Adana Mutabakatı’nın ısrarla üzerinde durulması gerekiyor.

    “DÜNYANIN NERESİNDE OLURSA OLSUN DARBEYE KARŞIYIZ”

    Düştüğümüzde tekme atmak için bekleyen o kadar çok kesim var ki.  15 Temmuz’da başımıza geldi devlete darbe girişimi. Demokrasiye inanmış bir ülke olarak tüm ekibimle dünyanın neredesinde olursa olsun nerede bir darbe girişimi varsa hepsinin karşısındayız. Sandıktan gelene herkes saygı duymak zorundadır. Türkiye tarihinin en büyük felaketlerinden birinden kurtulmayı başarmıştır.

    FETÖ’ye karşı yürütülen mücadelede en küçük bir gevşeme gerileme söz konusu değildir. FETÖ belasından ülkeyi temizleyene kadar mücadelemiz sürecektir. Kendilerini saklamayı başaranları takip edip bulduk. Verilen mücadeleyi sulandırmaya çalışanlara izin vermedik.”

  • İzleyenlerin kanını donduran iddia! Zihinsel engelli kadınları ağına düşürüp…

    8 yıldır kayıp olan ablasını bulmak için ATV ekranlarında yayınlanan “Esra Erol’da” programına katılan Özge Hanım, “Ablamın Edirne – Uzunköprü’de alkollü bir müzikholde çalıştırıldığını duydum” ifadelerini kullandı. Özge Hanım, ablası Ö.Ç.’nin zihinsel engelli olduğunu ve bu müzikholde zorla tutulduğunu iddia etti.

    Programda gelen ihbarlar doğrultusunda harekete geçen Esra Erol ekibinin Ö.Ç.’nin Edirne Uzunköprü’deki bahsi geçen müzikholde ‘komutan’ lakaplı C.E tarafından çalıştırıldığını tespit ettiği aktarıldı. Programda tek mağdurun sadece Ö.Ç olmadığı, yüzlerce kişinin ihbarlarıyla ortaya çıktığı kaydedilirken özellikle savunmasız engelli kızları ağına düşürüp ve mekânında baskıyla fuhuş yapmaya zorladığı öne sürülen C.E. ile ilgili mağdurlar, yaşadıklarını gözyaşları içinde canlı yayında anlattı. Engeli iki genç kızın yakınları telefonda yaşadıklarını anlatırken gözyaşlarına boğuldu.

    Ağına düşürdükleri kızların içeceklerine önce uyuşturucu madde ekleyerek etkisiz hale getirdiği, ardından boş senete imza attırdıkları programa bağlanan birçok kişi tarafından iddia edildi. Mağdurlar C.E’nin cezalandırılmasını istiyor.

  • Otobüsteki ‘yüksek sesli müzik’ tartışması kanlı bitti

    İETT otobüsünde kardeşleri Mahmut Turan ve Mehmet Emin Turan’la yolculuk yapan Şerife Turan, ön koltukta oturan ve yüksek sesle müzik dinleyen Kamil Oğuz’u uyardı. İddiaya göre Oğuz bu sırada elinde bulunan bıçakla Şerife Turan’ın üzerine yürüdü. Kardeşleri de araya girince tartışma otobüs dışına sıçradı.

    Feshane Caddesi üzerinde ilerlerken otobüs içerisinde tartışmaya otobüs şoförü de katıldı. Durağa yaklaştığında otobüsü durduran şoför, Kamil Oğuz’u aşağı indirmeye çalıştı. Bu sırada iddiaya göre Oğuz otobüs şoförüne de, “Hepinizi doğrayacağım” diyerek tehditler savurdu.

    İKİ KARDEŞ KOLTUK ALTINDAN BIÇAKLANDI

    Otobüsten inen 2 kardeş ile Kamil Oğuz’un tartışması dışarda kavgaya dönüştü. Bu sırada olay yerinde bulunan sivil polis de kavgaya müdahale ederek bıçağı Oğuz’un elinden aldı. Koltuk altlarından yaralanan iki kardeş ile darp sonucu yaralanan Kamil Oğuz hastaneye kaldırıldı. 3 kardeş şikayetçi olurken, Oğuz ise ifadesi alındıktan sonra savcı talimatıyla serbest bırakıldı.

    “KAVGAYI BİZ AYIRDIK, SİVİL POLİS GELDİ ADAMIN ELİNDEN BIÇAĞI ALDI”

    Görgü tanığı Beşir Gün, “Kavga otobüste başlamış, yaşlı olan müzik dinliyormuş gençler de sesi biraz kısar mısın? demiş. O da ‘Ben de sizden rahatsız oluyorum, siz sessiz olun’ demiş ve gençlere küfretmeye başlamış. Sonra da bıçağı çıkarıp ikisini de bıçaklamış. Sonra bıçaklayan adamı yakalayıp, dövdüler. O da darptan yaralandı. Kavgayı biz ayırdık, sivil polis geldi adamın elinden bıçağı aldı” diye konuştu.