Kategori: Türkiye

  • Cani anne ve anneanne için kara verildi!

    Olay, geçen 28 Ağustos’ta Pasinler ilçesine bağlı Kurtuluş Mahallesi’nde meydana geldi. Kayseri’de yaşayan Ayten Kağızmanlı(24) , yakınlarının düğünü için Pasinler’e geldi. Doğum sancıları başlayan Ayten Kağızmanlı, misafir olarak bulunduğu evin tuvaletinde doğum yaptı. Ayten Kağızmanlı, durumu annesi Fadime Kağızmanlı’ya anlattı ve evlilik dışı beraberlikten doğurduğu bebeğini çöpe atmaya karar verdi. Anneanne, çöp poşetine koyarak gece yarısı bebeği çöp konteynerine attı.

    Sabah namazı için bölgedeki Hasan Dede Camii’ne giden cemaatten Seyfettin Çiftçi, çöp konteynerinden bebek ağlama sesi duydu. Çöpte poşet içerisinde bebek olduğunu gören Çiftçi, cami imamından yardım istedi. İmam Kamil Turgut ve Seyfettin Çiftçi durumu polise ve sağlık ekiplerine bildirdi. Erkek bebek tedavi için hastaneye kaldırılırken, polis çocuğu kimin çöpe attığını bulmak için araştırma yaptı. Yapılan araştırma sonucu Ayten Kağızmanlı ve annesi Fadime Kağızmanlı gözaltına alındı. Tedavisi tamamlanan bebek, Erzurum Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü’ne teslim edildi.

    ‘BABAM DUYUNCA HUSUMET OLMASINDAN KORKTUM’

    Suçunu kabul eden Ayten Kağızmanlı, Y.M. ile evlilik dışı ilişkisinden hamile kaldığını belirterek, “Sancılarım tutunca tuvalette doğum yaptım. Babamın öğrenmesi halinde taraflar arasında husumet oluşacağından endişe ettim. Durumu anneme anlattım. Annemle fikir birliği yaparak bebeği market poşetine koyup ağzını bağladık ve bebeği çöp konteynırına atmaya karar verdik. Annem 03.00 sıralarında bebeği mahallede cami yakınında bulunan çöpe attı” dedi.

    ‘ÖLEBİLECEĞİNİ BİLDİKLERİ HALDE ÇÖPE ATTILAR’

    Soruşturmayı yürüten Cumhuriyet Savcısı Ekrem Şakar, hazırladığı iddianamede, anne ile anneanneye ‘alt soya ve çocuğa ya da beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda bulunan kişiye karşı kasten öldürmeye teşebbüs etme’ suçundan 13 yıldan 20 yıla kadar hapsini istedi.

    Erzurum 1’nci Ağır Ceza Mahkemesince kabul edilen iddianamede, sanıkların alınan ifadelerinde bebeğin poşete konulduğunda canlı olduğunu ve ölebileceğini bildikleri halde bu durumu göze alarak bebeği çöpe attıklarını kabul ettiklerine dikkat çekildi. Cumhuriyet Savcısı Ekrem Şakar, iddianamede, yeni doğan bir bebeğin ilk saatlerinin hayati açıdan önem arz etmesi, beslenme ve sıvı ihtiyacının olduğu, bebeğin bırakıldığı yerin çöp konteyneri olması ve burada başkaları tarafından bulunma ihtimalinin tamamen tesadüfî olması hususları değerlendirildiğinde sanıkların, eylemlerinin öldürmeye elverişli olduğu kaydedildi.

    Bebeğin hayatını kaybetmemesi nedeniyle sanıkların eylemlerinin teşebbüs aşamasında kaldığının bildirildiği iddianamede, sonuç olarak sanıkların fikir ve eylem birliği içerisinde Ayten Kağızmanlı tarafından dünyaya getirilen bebeği öldürmek kastı ile hareket etmek suretiyle atılı suçu işlediklerinin anlaşıldığına yer verildi.

  • FETÖ’cülerin Tic Toc Üzerinden Haberleştiği Ortaya Çıktı

    Van Cumhuriyet Başsavcılığınca FETÖ/PDY’nin mahrem yapılanmasının ortaya çıkarılmasına yönelik soruşturmalar sürüyor. Bu kapsamda, Kara Kuvvetleri Komutanlığında görevli bir üsteğmen, sabit/voip ankesörlü telefon aramalarıyla ilgili başlatılan soruşturmada, mahrem yapının imamları tarafından arandığı gerekçesiyle “FETÖ/PDY silahlı terör örgütüne üye olma” suçundan gözaltına alındı.

    Adliyede etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanan ve hakkında adli kontrol kararı verilen üsteğmen, ifadesinde görev yaptığı yerlerde kendisiyle ilgilenen FETÖ/PDY mensuplarının son zamanlarda tehdit içeren söylemlerde bulunduklarını anlattı. Örgütün şifreli haberleşme yöntemlerini de anlatan muvazzaf üsteğmen, ifadesinde şu bilgileri verdi:

    “Hakkari ve Kıbrıs’ta benimle ilgilenen şahıslar, ‘Bizden ayrılırsanız başınıza sıkıntılı durumlar gelir.’ şeklinde söylemlerde bulunuyordu. Ben bu örgütün hiçbir zaman şifreli programlarını kullanmadım. Sadece ‘Tic Toc’ isimli internetten indirdiğim şifreli bir programı kullandım. Bu program ile Hakkari’de irtibatlı olduğum ve ismini bilmediğim şahısla yazıştım.”

  • Celal Şengör: “Türkiye Gördüğüm En İlkel Ülkelerden Biri”

    Organ bağışı karşıtı sözler söylediği iddiasıyla tepki çeken Prof. Dr. Celal Şengör, hem sözlerine açıklık getirdi hem de yeni çarpıcı ifadeler kullandı.
    BÜYÜK TEPKİ ÇEKMİŞTİ

    Halk TV’de Gürkan Hacır’ın sunduğu Şimdiki Zaman programına konuk olan Şengör’ün organ bağışı ile ilgili, “Taraftar değilim. Elin dangalağına verip onu yaşatmanın anlamı yok ama araştırma yapacaklarsa istedikleri gibi kullansınlar. Araştırma çok mühim. Ben duyuyorum osteoloji dersi için iskelet bulamıyorlar” sözleri organ bağışına karşıtı olduğu iddiasıyla basında yer almış ve büyük tepki çekmişti.

    “ORGAN BAĞIŞINA TARAFTARIM”
    RS FM’de yayınlanan Yavuz Oğhan’dan Bidebunudinle programına konuk olan Prof. Şengör, sözlerinin tamamının dinlendiğinde organ bağışı karşıtlığını içermediğini belirtti.

    “Ben organ bağışına taraftarım, çok hoş bir şey, buna mukabil cesetlerin gömülmesi aptalca bir şey” diyen Şengör, “Benim vüducum, parazit halinde yaşayan bir insana verilmesindense araştırma için kullanılması daha doğru olur. Biz her insanı kutsal addediyoruz, ben öyle addetmiyorum kardeşim” diye konuştu.

    “TÜRKİYE GÖRDÜĞÜM EN İLKEL ÜLKELERDEN BİRİ”
    Sözlerinin medya tarafından çarpıtıldığına değinen Şengör, “Kızmıyorum, sokakta yürürken köpek gelip sizi ısırsa ne yapabilirsiniz?” derken, Türkiye’de büyük bir cehaletin hüküm sürdüğüne vurgu yaptı.
    “Türkiye, benim gördüğüm en ilkel, üst düzey cehalet düzeyinde, en gayrı medeni ülkelerden biri” ifadelerini kullanan Şengör, şunları da söyledi: “Türkiye’de bikini giyilmesi, Mercedes’e binilmesi burayı ileri bir ülke yapmıyor. Türkiye Afganistan’dır, Türkiye benim gördüğüm en ilkel ülkelerden biridir, 1000 senedir adam gibi eğitim yok.”

    “ORGANIMI STALİN’E VERMEK İSTEMEM, HERİF 20 MİLYON ADAM ÖLDÜRMÜŞ”

    Şengör, “Ben, bir organımı Stalin’e vermek istemem, herif 20 milyon adam öldürmüş” ifadelerini de kullanırken, eşine “Öldüğümde vücudumu araştırma kurumuna hediye edin, istedikleri gibi kullansınlar” dediğini de belirtti. “Elin dangalağını yaşatmanın anlamı yok” sözlerini yineleyen Şengör, “Sadece kendimden bahsediyordum. Elin dangalağını yaşatmaktansa bilimsel araştırma daha önemlidir” diye konuştu.

     

  • 1.2 milyon kişi iflas sınırında

    Türkiye’de tüketici kredisi ve kredi kartı borcunu ödeyemeyenlerin sayısı 1.2 milyon kişiye ulaştı. Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı Türkiye Ekonomisinde Haftalık Gelişmeler ve Genel Görünüm Raporu’nu yayımladı.

    Rapora göre, geçen yılın ocak-kasım aylarını kapsayan 11 aylık dönemde tüketici kredisi ve kredi kartı borcunu ödeyemeyen kişi sayısı, bir önceki yılın aynı dönemine göre 1 milyon 215 bin 842 kişiden, 1 milyon 284 bin 261 kişiye çıktı. Ekonomik krizin derinden hissedildiği bu dönemde vatandaşlar kredi kartlarından çok tüketici kredilerini geri ödemekte zorlandı.

    Rapora göre 11 aylık dönemde tüketici kredilerini ödeyemeyenlerin sayısı 137 bin 391 kişi birden artarak 826 bin 899 kişiye fırladı. Buna karşılık kredi kartı borcunu ödeyemeyenlerin sayısı aynı dönemde yaklaşık 76 bin kişi azalarak 744 bin 865 kişiye düştü.

    4.6 MİLYON KİŞİ TAKİPTE

    Raporda, kriz yılı olan 2018 ile 2017 yıllarının kasım ayları da karşılaştırıldı. Ekonomide toparlanma ve dengelenmenin yaşandığı iddia edilen 2018’in Kasım ayında hem tüketici hem de kart borçlarını ödeyemeyenlerin sayısında net artış yaşandı. 2018’in Kasım ayında, bir öneki yılın Kasım ayına göre tüketici kredisini ödeyemeyenlerin sayısı yüzde 34.1 artarak, 79 bin 813 kişiden, 107 bin 37 kişiye, kredi kartı borcunu ödeyemez duruma düşenlerin sayısı da yüzde 9.7 artışla 70 bin 887’den, 77 bin 749 kişiye çıktı. Kasım ayında kart ve tüketici borcunu ödeyemeyenlerin toplam sayısı ise 133 binden 164 bine yükseldi.

    Borcunu ödeyemez duruma düşen bu vatandaşların yanı sıra 2018 yılı Kasım ayı itibarıyla 2 milyon 227 bin kişi tüketici kredisini, 2 milyon 408 bin kişi de kredi kartı ödemelerini aksattığı için bankaların takibine düştü. Kart ve tüketici kredi borçları nedeniyle takibe düşen kişi sayısı toplamda 4 milyon 635 bini aşarken, hem tüketici hem de kredi kartı borcu olanların sayısı 3 milyon 373 bin kişiye dayandı.

    KRİZ FRENE BASTIRDI

    Ekonomik gelişmeler ve genel görünüm raporu, geçen yıl ağustos ayında ekonomik krizin başlamasıyla birlikte vatandaşın harcamalarda bir anda frene bastığını da ortaya koydu. Rapora göre tüketici kredileri geçen yılın temmuz ayına kadar sürekli artarak 421.5 milyar liraya kadar tırmandı.

    Ancak dövizin patlama yaptığı ağustos ayından itibaren tüketici kredileri birden bire inişe geçti. Tüketiciler harcamalarını kısıp kredi kullanmayı azaltınca, bankaların bireysel kredi bakiyesi 23.1 milyar lira birden düşerek 11 Ocak 2019 tarihi itibarıyla 398.4 milyar liraya kadar geriledi. Buna karşılık, aylık gelirleriyle geçinmekte zorlanan bireyler, krize rağmen kredi kartı harcamalarında aynı düşüşü sağlayamadı. Kart harcamaları eylülde hız kesip ekimde düşüş gösterse de bu yılın ocak ayı ortalarına kadar hemen hemen aynı seviyelerde tutundu.

    KREDİDE KONUTTAN VE TAŞITTAN VAZGEÇİLDİ

    Ekonomik krizle birlikte adeta harcamalarını askıya alan vatandaş, tüketici kredileri ve kredi kartlarının yanı sıra konut, taşıt ve diğer ihtiyaçları için banka kredisi kullanmaktan da büyük ölçüde vazgeçti. Geçen yılın temmuz ayına kadar sürekli yukarı tırmanış göstererek 201.2 milyar liraya kadar çıkan konut kredileri ağustos krizinin başlamasıyla inişe geçti ve 11 Ocak 2019 kadar 13.6 milyar lira birden azalarak 187.6 milyar liraya düştü. Taşıt kredileri de aynı şekilde 7.2 milyar liraya kadar tırmanmasına rağmen ağustostan itibaren inişe geçti, yeni yılda 6.5 milyar liraya geriledi.

    Kriz öncesinde 214.4 milyar liraya kadar çıkan diğer tüketici kredileri de bu aya kadar 10.1 milyar liralık kayıp yaşadı. Rapora göre, geçen yılın ilk 11 aylık döneminde bir önceki yılın aynı dönemine göre protestolu senet sayısı yüzde 1.9 azaldı, ancak ödenemeyen çek tutarı yüzde 45.5 oranında artarak 11.5 milyar liradan 16.8 milyar liraya çıktı. Aynı dönemde karşılıksız çek miktarı yüzde 22 artarken, karşılıksız çıkan çek tutarı yüzde 60’a yakın artarak 15.8 milyar liradan 25.3 milyar liraya yükseldi.

  • 15 yaşındaki öğrencisiyle pikniğe giden Müdür Yardımcısı kayboldu

    Mersin’de öğrencisi ile pikniğe gidilen öğretmenden haber alınamaıyor. Bunun üzerine arama ekipleri arama çalışması başlattı.

    Olay, öğle saatlerinde Kulak Mahallesi’nde meydana geldi. Mersin’in merkez Akdeniz ilçesindeki Reşit Can Ortaokulu’nda müdür yardımcılığı yapan Nihat Kaylı, 15 yaşındaki eski erkek öğrencisiyle piknik yapmak için bağlı Kulak Mahallesi’ndeki yeşillik alana geldi. Burada henüz bilinmeyen nedenle sulama kanalına düşen Kaylı, akıntıya kapılıp, gözden kayboldu.

    Çevredekilerin ihbarı üzerine olay yerine sevk edilen Emniyet Müdürlüğü ve Sahil Güvenlik’e bağlı sualtı ekipleri, kanal içerisinde arama çalışması başlattı. Yaklaşık 6 saat süren çalışmada Kaylı’yı bulamayan ekipler, havanın kararması nedeniyle çalışmalara ara verdi. Arama çalışmalarına yarın sabahın ilk saatlerinde yeniden başlanacağı bildirildi.

  • ‘Bağımsızlığına müdahale etmeden, onlara yardım ediyoruz’

    Albayrak, büyümenin yavaşlayacağı ve ardından önümüzdeki üç yıl içinde yeniden yüzde 5’lik potansiyel büyüme seviyesine yakınlaşacağı bir süreçte olduğumuzu belirterek, “Büyüme kaynağı iç tüketimden dış talebe dönecek” diye konuştu.

    Albayrak, bu yıl enflasyonu yüzde 15 seviyesine indireceklerini belirtti.

    Hazine ve Maliye Bakanı, cari açıkta azalma eğiliminin devam edeceğini, net dış talebin büyümeye güçlü bir pozitif kattı sağlayacağını ifade ederek, “Bu yıl cari açık GSYH’nin yüzde 3’ü civarında olacak. Böylece Yeni Ekonomi Program’ındaki hedefe ulaşacağız.” dedi.

    Yeni Ekonomi Program’da bu yıl için cari açık/GSYH oranı -%3,3 seviyesinde bulunuyor.

  • Giyim Devi Collezione Konkordato İlan Etti!

    Türkiye’nin tanınan şirketleri arasında yer alan Collezione; marka olma yolculuğuna 1987 yılında Bakırköy’de açtığı ilk mağazası ile çıktı. Şirketin Türkiye ve dünyada toplam 120 mağazası bulunuyor.

    Akyiğit Mağazacılık A.Ş adına Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesine başvurarak konkordato talebinde bulundu.

    Akyiğit Mağazacılık A.Ş’nin başvurusunu değerlendiren mahkeme şirkete yönelik 3 aylık geçici mühlet kararı verdi. Mahkeme SMM Haluk Uslu, Burak Huysal, Ali Fatih Uysal’ı geçici komiser heyeti olarak atadı.

  • Türkiye’nin deprem haritası güncellendi: 6 ilde risk yükseldi

    Yeni harita resmen, 1 Ocak 2019’da yürürlüğe girdi. Yeni harita en güncel deprem kaynak parametreleri, deprem katalogları ile yeni nesil matematiksel modeller dikkate alınarak hazırlandı.

    Güncellenen harita ile Türkiye’nin en tehlikeli görülen deprem alanı oranı yüzde 42’den yüzde 17’ye indi. Yeni deprem haritasında aralarında Adana; Antalya, Bursa, Diyarbakır, Eskişehir, Gaziantep, Kayseri, Kırşehir, Malatya, Muğla, Mersin, Samsun, Şanlıurfa ve Van’ın da bulunduğu 46 ilin deprem riski azaldı. Yeni haritada 6 ilin ise deprem riski arttı. Bu iller; Tekirdağ, Aksaray, Karaman, Rize, Erzurum ve Trabzon.

    Ayrıca eski haritada binaların yüzde 44’ü tehlikeli gruptayken yeni haritada bu oran yüzde 26’ya düştü.

  • SMA hastası oğlunu kaybeden babanın ilaç isyanı!

    Kırklareli’nin Lüleburgaz ilçesinde çiftçilik yapan 3 çocuk babası Metin Acen’in oğlu Arda Tahsin, 3 yaşındayken SMS hastalığına yakalandı. Yıllardır tedavi gören oğlunun en son 31 Aralık 2018 günü hastalığının arttığını söyleyen Metin Acen, Lüleburgaz’daki özel hastaneden Çorlu’daki özel hastaneye sevk edildiğini ve bugün de hayatını kaybettiğini belirtti. Metin Acen, “Oğluma burada doktorlar gerekli müdahalenin ardından bakım ünitesine aldı. Aradan 22 gün geçti bugün oğlum vefat etti” diye konuştu.

    Acen, “20 Aralık 2018 günü Cerrahpaşa Tıp Fakültesi aracılığıyla oğlumun ihtiyacı olan ilaçları istedik, talep ettik. Şu an halen bir haber yok. Zaten artık haber gelse de kıymeti yok” dedi.

  • Korkunç ölüm! Küçük çocuk çırçır makinesine düştü

    Olay, öğle saatlerinde Zeynep Mahallesi’nde meydana geldi. Pamuk tarlasında çalışan traktörün üzerinde dengesine yitiren Ahmet Çiftçi, çırçır makinesine düştü. Küçük çocuğun düştüğünü gören sürücü, traktörü durdurup çevredekilerden yardım istedi. İhbar üzerine bölgeye itfaiye ve sağlık ekipleri sevk edildi. Gelen ekiplerin yaptığı kontrolde, Çiftçi’nin yaşamını yitirdiği saptandı.

    Makineden çıkarılan Ahmet Çiftçi’nin cesedi, otopsi için Adli Tıp Kurumu morguna kaldırıldı.