Kategori: Türkiye

  • Çiftlik Bank’ın Firari Tosunu Yıllar Önce Yargılanmış!

    Türkiye Mehmet Aydın’ı Çiftlik Bank CEO’su olarak tanıdı. Hakkında başta dolandırıcılık olmak üzere tam 13 farklı suç kaydı var. Binlerce kişiyi dolandırıp yurt dışına kaçtı. Halen firarda. Türkiye onu genç yaşında yaptığı akıl almaz dolandırıcılık yöntemleriyle tanıdı. Çiftlik kurup yumurta satarak kar payı dağıtacağı iddiasıyla binlerce kişiyi dolandıran Mehmet Aydın’ın suç geçmişinde sadece dolandırıcılık değil şantaj ve tehdit de çıktı…

    YILLAR ÖNCE YARGILANMIŞ
    Habertürk’ten Arzu Kaya’nın haberine göre, Mehmet Aydın 4 yıl önce Bursa’da birlikte bahis sitesi açtığı arkadaşına şantaj yapmaktan sanık olduğu ortaya çıktı. 2015 yılında Mehmet Aydın bir bahis sitesi kurdu. Sitede çalışan arkadaşı daha sonra babası için de bir internet sitesi açtı. Buna sinirlenen Mehmet Aydın, arkadaşına şantajda bulundu. Mehmet Aydın bu davada sadece şantaj değil, arkadaşını “tehdit” edip “zorla alıkoymak”tan da sanıktı. Mehmet Aydın’ın o davada verdiği ve herkesi şaşırtan ifadesi ortaya çıktı.

    AKILALMAZ SAVUNMA
    Mehmet Aydın, zorla görüntülerini kaydedip tehditle, şantaj yaptığı arkadaşını mahkemede “dolandırıcılıkla” suçladı. Hakime, “Birlikte internet sitesi kurduk. sitenin bilgilerini benden çaldı. Sonra başka site açtı. İnsanları dolandırdı. Görüntülerini kaydedip polise verecektim ama veremedim!” dedi. Mahkeme bu savunmaya karşılık ilginç bir karar verdi.

    CEZADA “SUÇ İŞLEMEYECEĞİ KANAATİ OLUŞTU” ERTELEMESİ

    Mahkeme sanıklara 1 yıl 10 ay 15 gün hapis cezası verdi. Mehmet Aydın’ın cezası ise ilginç bir gerekçeyle ertelendi. O da şu ki, mahkeme Aydın’ın bir daha suç işlemeyeceği yönünde kanaat oluştuğunu belirtti.Halen firardaki Mehmet Aydın’ın mağdur ettiği binlerce kişi ise yakalanmasını bekliyor.

  • Kediden bulaşan parazit gözlerini kör etti

    İzmir’de yaşayan kimyager Gizem Yalçın (26), makyaj yaparken sağ gözünün görmediğini fark ederken Güzellik Uzmanı Ş.G. (24) ise ipek kirpik uygulaması yaparken sol gözünün görmediğini anladı. İki genç kadın da büyük bir panikle hastaneye giderken yapılan tetkiklerde kedi dışkısında bulunduğu belirtilen toksoplazma parazitinin, Gizem Yalçın ve Ş.G.’nin gözlerinde yaraya yol açtığı anlaşıldı. Sağ gözünü kaybeden Yalçın, kedilerle her zaman haşır neşir olduğunu belirtirken, sol gözünü kaybeden Ş.G. ise kedilerden korktuğu için hiç ilgilenmediğini, parazitin yediği bir yiyecek aracılığıyla bulaşabileceğini söyledi.

    Akılalmaz iki ayrı olay İzmir’de yaşandı. Evinde kedi besleyen, zaman zaman sokak kedilerine sahiplendirene kadar bakan kimyager Gizem Yalçın, 2 yıl önce makyaj yaptığı sırada sağ gözünün görmediğini fark etti. Hemen özel bir hastaneye başvuran genç kadın, daha sonra Bozyaka Eğitim ve Araştırma Hastanesine gönderildi. Burada yapılan tetkiklerde, kedi dışkısında bulunduğu belirtilen toksoplazma paraziti nedeniyle Yalçın’ın sağ gözünü kaybettiği belirlendi. Yalçın, çocukluğundan beri hayvanlarla haşır neşir olduğunu, evdeki kedilerinin aşılarını ihmal etmediğini ancak sokak hayvanlarını severken bazı zamanlar dikkatsiz davrandığını ifade etti.

    Güzellik uzmanı olarak çalışan Ş.G. de 2 ay önce Yalçın’la aynı kaderi paylaştı. İpek kirpik uygulaması için eğitime giden Ş.G., ince işçilik gereken işlemi yaparken bir anda sol gözünün görmediğini fark etti. Özel bir hastaneye başvurmasının ardından Bozyaka Eğitim ve Araştırma Hastanesine yönlendirilen Ş.G.’de de toksoplazma paraziti olduğu tespit edildi. Ş.G., parazit nedeniyle sol gözünü kaybetti. Genç kadın, kedi fobisi olduğu için kedilerin yanına bile yaklaşmadığını ancak paraziti dışarıda yediği bir yiyecekten kapmış olabileceğini dile getirdi.

    “ESKİDEN KEDİLERİ ÖPÜP KOKLARDIM”
    2 yıldır çok zor zamanlar geçirdiğini belirten Gizem Yalçın, “Bir sabah işe gitmek için uyandığımda makyaj yaparken sağ gözümün görmediğini fark ettim. Hastaneye başvurduğumda doktor evcil hayvanımın olup olmadığını sordu. O dönem evimde bir kedim vardı ama ara ara sokakta görüp eve aldığım ve sahiplendirene kadar baktığım kediler de oluyordu. Kedi dışkısından bulaşan parazit nedeniyle görme noktamda bir iz oluşmuş. Şu anda sağ gözümde yüzde 80 görme kaybı var. Psikolojik olarak çok kötü günler geçirdim. Hayvanları çok seviyorum. Eskiden kedileri öpüp koklardım. Evimdeki kedilerin aşılarını ihmal etmiyorum ama sokakta görüp sevdiğim hayvanlar olduğunda böyle bir hastalığı bilmediğim için çok dikkat etmiyordum. Şimdi daha dikkatliyim. Sevince elimi yıkıyorum, yüzüme yaklaştırmıyorum. Evin belli bölümlerine kedi sokmuyoruz. Güvendiğim biri olduğunda kedimi mecburen sahiplendirmeyi düşünüyorum” dedi.

    “YEDİĞİM BİR YİYECEKTEN BULAŞTI”

    Güzellik uzmanı olarak çalışan Ş.G. ise “İpek kirpik eğitimi almak için kursa gittim ve kursta kirpiği takamadığımı fark ettim. Sağ ve sol gözümü açıp kapadığımda sol gözümle göremediğimi anladım. Özel bir hastaneden sonra beni Bozyaka Eğitim ve Araştırma Hastanesine yönlendirdiler. Tetkiklerden sonra toksoplazmaya yakalandığımı öğrendim. Ben kedilerden çok korktuğum için yanlarına yanaşmıyorum. Parazit, sanırım bir yiyecekten bulaştı. Şu anda bir gözüm görmüyor. Sol gözümle sadece ışık görüyorum. Böyle bir hastalığı daha önce hiç duymamıştım. Böyle bir şey beklemiyordum. Güzellik uzmanı olduğum için lazer epilasyon yapıyorum. Bundan kaynaklı bir sorun olduğunu düşünmüştüm. Çünkü kedilerle hiçbir alakam yoktu. Bu yüzden şoke oldum. Artık dışarıdan yemek yememeye çalışacağım” diye konuştu.

    “TEDAVİSİ YOK, DİKKAT EDİN”

    İki hastanın da doktoru olan İzmir Bozyaka Eğitim ve Araştırma Hastanesi Göz Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Bora Yüksel de şu bilgileri paylaştı:

    “Toksoplazma, kedinin bağırsaklarında bulunan bir parazit. Ana konağı kedidir. Kedi pisliğinden çevreye yayılır. Toksoplazma paraziti, hastalarımızın gözünün gören noktasında enfeksiyon ve yara dokusuna yol açmış. Kedi pisliği sokağa yapıldığında, yağmur sularıyla suya ve toprağa karışıyor. Hayvanlar o otları yediğinde koyun kuzu gibi hayvanların kaslarına o parazit yerleşiyor. Eğer bu etleri çiğ yersek insana bulaşıyor. Pişmemiş et yenmemeli, toprakla uğraşırken eldiven giyilmeli. Kediler pelüş oyuncak değil. Bağırsaklarında toksoplazma taşıdığı; bunun körlüğe, hamilelerde düşüğe neden olabileceği bilinmeli. Kedi sahiplenen kişilerin, kedi bakımını iyi bilmesi ve aşılarını tam yaptırması gerekiyor. Hayvanın dışkısını kum kabına yapması ve o kumun her gün değiştirilmesi gerekiyor. Kediler bu şekilde beslenirse bir zararı olmayacaktır. Yani evde kedisi olan dikkat edecek. Öpmeyecek, yakın temas kurmayacak. İnsanın bağışıklık sistemi güçlü ise bu mikropla baş edebilir ama bazı durumlarda bu hastalarımızda olduğu gibi gözde enfeksiyon yapıp körlüğe neden olabiliyor. Bir hastamız, kedilerle olan yakın teması nedeniyle, diğer hastamız da yemiş olabileceği pişmemiş et veya iyi yıkanmamış bir salata nedeniyle bir gözünü kaybetti. Şu anda paraziti baskı altına alıyoruz ama o doku bozulduğunda yerine gelmiyor. Bunun ameliyatla da bir tedavisi yok.” Yüksel, iki hastanın gözünün tekrar görme ihtimalinin bulunmadığını söyledi.

  • Atletizmci öğrencileri taşıyan minibüs devrildi: 17’si öğrenci, 21 yaralı

    Kaza, saat 09.00 sıralarında Aksaray-Ankara Karayolu’nun 56’ncı kilometresinde meydana geldi. Suriye uyruklu Abdullah Ali Harzem 41 MA 0032 plakalı minibüsüyle, lise öğrencilerini taşıyan Tuncer Çınar (63) yönetimindeki 27 ACB 281 plakalı minibüsü sollamak istedi. Harzem direksiyon kontrolünü yitirince, aracı Çınar’ın minibüsüne çarptı. Çarpışma sonucu iki minibüs de şarampole devrildi. Kazada, İstanbul’daki atletizm turnuvasından Gaziantep’e dönen 17 lise öğrencisi ile araçlardaki 4 kişi yaralandı. Yaralılar, çağrılan ambulanslarla kentteki çeşitli hastanelere kaldırılarak tedaviye alındı. Yaralıların sağlık durumunun iyi olduğu öğrenildi.

    Olayı anlatan öğrenci kafilesi sorumlusu Yusuf Pürçek, “Sporcu kafilesi olarak İstanbul’dan çıktık Gaziantep’e gidiyorduk. Gelirken soldan giden araç bir anda sağa doğru direksiyonu kırdı. Bizim şoför de ona çarpmamak için direksiyonu kırınca yandan çarpıştık ve şarampole devrildik” dedi.

  • Diyanet’ten sigara içen personeline kötü haber

    Diyanet İşleri Başkanlığı, Başkan Ali Erbaş imzasıyla, 17 Ocak 2019 tarihinde tüm birimlere gönderdiği resmi yazıda, sigara içen personele yaptırım kararı aldı.

    Milli Gazete’de yer alan habere göre; Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş imzalı yazıda, personelin hacca veya umre görevi sırasında, otel önlerinde ve açık alanlarda sigara içmesinin vatandaşlar tarafında çok sayıda şikâyet konusu olduğuna dikkat çekerek “Bu itibarla, bu yıl yapılacak hac görevli seçim mülakatlarında sigara içmeyen personel, sigara içen personele tercih edilecek; daha sonraki yıllarda da sigara içen personele hac görevi verilmeyecektir” denildi.

    “ÖNEM VE ÖNCELİK VERDİĞİNİZ HUSUSLARIN BAŞINDA YER ALMAKTADIR”

    Diyanet İşleri Başkanlığı’nın tüm birimlere gönderdiği Başkan Ali Erbaş imzalı “Sigara İçilmemesi Hakkında Talimat” başlıklı yazısında şu ifadelere yer verdi:

    “Başkanlığımız hac organizasyonu ile kutsal topraklara giden vatandaşlarımızın hac ibadetlerini sahih, sağlıklı ve huzurlu bir şekilde yerine getirebilmelerinde personelimize büyük görev ve sorumluluk düşmektedir. Bu nedenle organizasyonumuzun her kademesinde görev yapacak personelimizin ehliyetli ve liyakati olması Başkanlık olarak önem ve öncelik verdiğiniz hususların başında yer almaktadır.

    Bu önem ve önceliğimize rağmen gerek kafilelerde gerekse ekiplerde görev alan bazı personelimizin otel önlerinde ve açık alanlarda sigara içtikleri müşahede edilmişti. Hiç şüphe yok ki, bu durum kutsal toprakların manevi atmosferine yakışmadığı gibi rehberlik yaptığımız hac yolcularımızın da örnekli ve rehberlik noktasında beklentilerine uygun düşmemektedir. Uygun düşmediği için de bu konuda organizasyonumuzla hacca veya umreye giden vatandaşlarımızdan Başkanlığımıza sayısız şikayet dilekçesi gelmiş ve hala gelmektedir.

  • Suriyeli genç kız herkesi şoke etti!

    Olay, Balat sahilde meydana geldi. Suriyeli genç bir kadın, taksiden inerek denize atladı. Denizde çırpınan kadını gören tekne çalışanı, hemen denize atlayıp onu kurtardı. Tekne çalışanı, kadını sahile çıkarttıktan sonra durumu polis ekiplerine bildirdi. Olay yerine polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Sağlık ekipleri, kadına ilk müdahaleyi olay yerinde yaptı.

    POLİS TEKNEDE ARAMA YAPTI

    Suriyeli kadın, olay yerinde bulunan polislere kendisini kurtaran kişinin cep telefonunu çaldığını iddia etti. Genç kadın, kendisini sudan çıkaran kişiden şikayetçi olunca polis ekipleri, tekne çalışanının üzerinde ve teknede arama yaptı. Tüm aramalara rağmen kadının cep telefonu bulunamadı. Suriyeli kadın, ambulans ile hastaneye kaldırılırken kendisini kurtaran tekne çalışanı ise ifadesi alınmak üzere polis merkezine götürüldü.

    “POLİSİ DE AMBULANSI DA BEN ÇAĞIRDIM”

    Suriyeli kadının canını kurtaran tekne çalışanı, “Denize atlarken görmüşler, biz de sudan aldık kenara çıkarttık. Şimdi de ‘telefonumu aldınız’ diyor. Polisi de ambulansı da ben çağırdım” diye konuştu.

    Olaya şahit olan Mehmet Uzun da, “Taksiden indi direkt denize atladı. Bizim teknedeki arkadaşlar denizden çıkarttılar. Kendisini kurtaran kişiyi hırsızlıkla itham etti. Onu çıkartan adam sadece sudan çıkarttı, teknesine bile almadı” diye konuştu.

  • Yunus Polisinden Lösemi Hastası Ali’ye Anlamlı Ziyaret

    Hatay’da dünyaya gelen Ali Kurt’a (7), 3 yıl önce aşırı ağrı şikayeti ile gittiği hastanede lösemi tanısı konuldu. O günden sonra Kurt’un hastalıkla mücadelesi başladı. Kurt, Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Balcalı Hastanesi’ne gelerek burada çocuk onkoloji servisinde tedavi olmaya başladı. Zaman zaman hastanede kalan, zaman zaman ise evine giden Kurt, çok sevdiği polislere sosyal medyadan mesaj gönderdi. Kurt, mesajında “Yunus polisi ağabeyler, siz çok seviyorum. Üniformalarınızdan bana da getirebilir misiniz” dedi. Bu mesajı gören yunus ekipleri, Balcalı Hastanesi’ne giderek Kurt’a sürpriz yaptı. Karşısında polisleri gören Kurt, kısa süreli şaşkınlıktan sonra mutlu oldu. Kurt’a oyuncak hediyeler alan ekipler, onun için diktirdikleri bir de polis üniforması verdi. Polislerle sohbet eden Kurt, motosikletle de gezmek istediğini belirtti. Polisler Kurt’a hastaneden çıkınca motosikletle gezdirme sözü verdi. Kurt iyileşip büyüyünce polis olmak istediğini söyledi.

  • Cep telefonunu çaldığı kişiyi bıçakladı, kaçarken…

    Olay, Dolapdere Yenişehir Mahallesi Direkçibaşı Sokak’ta dün saat 17.30 sıralarında meydana geldi. İddialara göre,  Ahmed Omar adlı Suriyeli, telefonda konuşarak yürüdüğü sırada yanına yaklaşan bir kişi, elinden cep telefonunu kaparak kaçmaya başladı. Ahmed Omar, telefonunu geri almak için peşinden koştuğu kişiyi bir binanın önünde yakaladı. Telefonunu almaya çalışan Ahmed Omar, boğuşma sırasında bu kişi tarafından sol bacağından bıçaklandı. Olayı gören sokak sakinlerinin, üzerine doğru geldiğini gören şüpheli, tökezleyerek yere düştü ve başını yere vurarak ağır şekilde yaralandı. Mahalle sakinlerinin haber vermesinin ardından olay yerine sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Yerde yatan  Suriyeli olay yerine gelen ilk ambulansla hastaneye kaldırıldı.

    Bir süre yaralı halde sokakta yatan cep telefonunun çalındığını söyleyen Ahmed Omar da, bir başka ambulansla kaldırıldığı hastanede tedavi altına alındı.

  • Kütahya’da 1 Yıl Önce Yapılan Yol Çöktü

    Daha önce de belli noktalarda 2 kez göçük meydana gelen yolun 8 kilometrelik kısmı daha yeni yapılmıştı. Üzerinden asit tankerlerinin yoğun şekilde geçiş yaptığı yolun yapımında kullanılan toprağın tarladan alınmıştı.

    Yol yapımında tarladan alınan toprak kullanılmış

    Kütahya’da yeni yapılan Emet-Tavşanlı yolunun 8 kilometrelik bölümünün Günlüce köyü mevkisinde 20 metre uzunluğunda 4 metre derinliğinde göçük meydana geldi. Yol trafiğe kapatıldı. Daha önce de belli noktalarında 2 kez göçük meydana gelen 8 kilometrelik yeni yapılan yolun daha bir yıl olmadan yine trafiğe kapatılması bölge halkı tarafından tepkiyle karşılandı.

    Üzerinde bor madeni ve asit tankerlerinin yoğun bir şekilde geçiş yaptığı yolda, trafiğin kazma kürekle 60 yıl önce yapılan eski yola kaydırılması vatandaşlarda endişe oluşturdu. Son derece dar ve virajlı yollarda yerleşim merkezlerinin içinden geçen bor madeni ve asit yüklü tırların geçmesi vatandaşları korkutuyor. Kuzey-Güney hatlarından birisi olan Güney Marmara’dan Domaniç üzerinden Tavşanlı – Emet – Hisarcık – Simav’dan güneye uzanan bu yolun bir türlü bitirilememesi vatandaşların tepkisine neden oluyor.

    Uzun yıllardır Emet ilçesinde ticaretle uğraşan İsmail Elmacı, ”Bu yol yapılırken trilyonlar harcandı. 5 kilometrelik yapımı devam eden yolun 6 – 7 kilometresinin bile açılması bizi sevindirmişti. Ancak sevindik bir ay önce tekrar açıldı şu an yine kapandı.

    Anlatmaya gerek yok. Her şey ortada. Emet Etibor ve Hisarcık’ın ülkeye kazandırdığı ekonomik değer ortada. Lütfen bu yolu görsünler. Karadeniz’de denize dolgu yapıp yol yapıyorlar, Bolu dağları deldiler tüneller yaptılar. Biz neden bu yolu yapamadık” diye tepkisini ortaya koydu.

    Bölgede yaşayan vatandaşlar yolun dolgusunun tarladan alınan toprakla yapıldığını, dolguya taş konulmadığını ve yolun sağlıklı olmadığını belirtti. Göçüklerin araç geçişi sırasında olmamasının büyük şans olduğunu dile getirdi.

  • Şok geçiren çocuğu kurtarmak için zamana karşı yarıştılar!

    İddiaya göre, İzmir Tire Çiniyeri Mahallesi, Gülyaka mevkiinde seyir halindeki 19 LL 235 plakalı traktör, kontrolden çıkarak devrildi. Traktörde bulunan E.E. (14) kazadan yara almadan kurtulurken, kardeşi V.E. (12) tekerleğin altında küçük bir boşlukta sıkıştı.

    Olay yerine gelen AKS ekipleri korkudan şok geçiren çocuğu kurtarmak için zamana karşı yarıştı. Kısa sürede traktörün tekerinin altından çıkarılan çocuk ambulansla Tire Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı.

    Kalça kemiğinde kırıklar oluştuğu hayati tehlikesinin olmadığı öğrenilen çocuk yapılan ilk müdahalenin ardından ambulansla İzmir Behçet Uz Çocuk Hastalıkları Hastanesi’ne sevk edildi.

  • ‘Çanakkale Köprüsü bütçeyi delip geçecek’

    Çiğdem Toker “Çanakkale Köprüsü bütçeyi delip geçecek” başlığıyla yayımlanan yazısında Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanı Binali Yıldırım’ın katıldığı Çanakkale Köprüsü töreninde yepyeni bir havadis öğrendiğini belirtti.

    “2023’te planlanan açılış tarihi bir yıl öne çekilerek 2022 olmuş (yapım ve işletme süresi toplamı: 16 yıl 2 ay 12 gün). Bunu da bir başarı ölçüsü diye aktarıyor törende TBMM Başkanı. Oysa hakikat çok başka” diyen Toker, şöyle devam etti:

    – Devlet ile şirketin yaptığı YİD sözleşmelerinde (genellikle), inşaat süresi kısalırsa, yani müteahhit ilk söylediğinden daha erken bitirirse, kısalan süre işletme süresine ilave edilir. Gazeteciliği işte bunun için de boğuyorlar. Mesela, böyle bir durumda müteahhidin o kamu yatırımını döviz üzerinden daha uzun süre işletmesi anlamına geldiğini herkes yazamasın diye. Erken bitirme başarısının arkasında ne var bakalım: Çanakkale Köprüsü’nün inşaat süresi ilk başta söylenenden 365 gün erken mi bitiyor?

    — Bu, kısalan inşaat süresinin işletme süresine eklenecek olması nedeniyle firmanın köprüyü 10 yıl yerine 11 yıl işletecek olması anlamına gelir. O da müteahhit şirkete bir yıl daha, yani 45 bin araç ve 15 euro üzerinden KDV hariç 246 milyon 375 bin euro’luk bir garanti sağlamak demektir. O da bugünün kuruyla Daelim-Limak-SK-Yapı Merkezi konsorsiyumuna (hiç araç geçmezse) 1.5 milyar TL fazla ödeme yapılacağını taahhüt etmek anlamına gelir. Bu arada unutmadan. Çanakkale Köprüsü’nün ihalesi yapıldığında yatırım bedeli şöyle açıklanmıştı: 10 milyar 354 milyon 576 bin 202 TL. Peki TBMM Başkanı geçen hafta aynı rakamı kaç lira olarak açıkladı biliyor musunuz? 20 milyar. Kriz yok. “Dosta düşmana karşı” gururla dağılabiliriz.