Kategori: Türkiye

  • Bin kişilik işe 44 bin kişi başvurdu

    Şanlıurfa İl Milli Eğitim Müdürlüğü bünyesindeki okullarda Toplum Yararına Program(TYP) kapsamında 9 ay süreyle okulların temizliğini ve çevre düzenlemesini yapmak üzere bin kişilik kontenjan açıldı.

    Başvuruların başlamasının ardından kent merkezi ve ilçelerde 44 bin kişi İş-Kur İl Müdürlüğüne müracaatta bulundu. Rekor başvurunun ardından bugün 11 Nisan Stadyumu’nda noter huzurunda kura çekimi yapıldı. İş başvurusunda bulunanların tribünleri doldurduğu stadyumda yapılan kura çekimi sonunda asil ve yedek isimler belirlendi. Yoğun başvurunun olduğu kurada ismi çıkanlar işe başlayacak olmanın sevincini yaşarken, ismi çıkmayanlar ise üzülerek evlerine döndü.

  • İstanbul’da Tren Kazası! İki Tren Çarpıştı Yaralılar Var

    İstanbul’da Halkalı-Sirkeci Banliyö hattı üzerinde deneme sürüşü yapan demir yolu aracı ile elektrik hattını döşeyen araç, Florya mevkisinde çarpıştı.

    Kazada, trende sıkışan iki kişi, itfaiye ekiplerince kurtarıldı.

    Ekiplerin kaza yerindeki çalışmaları sürüyor.

    DHA’nın geçtiği ilk haber ise, deneme seferi yapan trenin, başka bir trenle çarpıştığı yönündeydi.

  • Skandal Görüntü! “Kız Öğrenciler Okul Bodrumunda Sürekli Kavga Ediyor”

    Olay, İstanbul Avcılar’da Deniz Köşkler Mahallesi’nde bulunan bir ortaokul içinde yaşandı. İddiaya göre, ortaokulun içerisindeki öğrenciler okulun bodrum katında sürekli olarak kavga ediyor.

    Kız öğrencilerin birbirleri ile kavgası ise başka öğrenciler tarafından cep telefonu kamerası ile kaydediliyor. Yaşanan olayda çevrede hiçbir sorumlu öğretmenin olmadığı ise dikkatlerden kaçmadı. Velilerin iddiasına göre aynı okulda defalarca kez benzer olaylar yaşandı. Yine yetkililerin konuyla ilgilenmediği ifade eden veliler, genellikle güçlü öğrencilerin zayıf öğrencilere şiddet uyguladığını ileri sürdü.

    Cep telefonu kamerasıyla kaydedilen görüntülerin ilkinde, bir kız öğrencinin diğerini tehdit ettiği ve sonrasında saç saça baş başa kavga ettikleri görülüyor.Görüntülerin devamında ise yine kız öğrencilerin kavga etmesi ve diğer öğrencilerin ayırmaya çalışmaları görülüyor.

  • Karatay: “Yemekten hemen sonra çay içmeye karşıyım”

    Çay tüketimi konusunda uyarılarda bulunan Canan Karatay, “Mis gibi Türk Kahvesi varken çay içme taraftarı değilim. Bizim dönemimizde kahve vardı sadece. Çay sonradan çıkmıştır. Çay içilir mi, içilir. Ben çaya karşı değilim. Ama yemekten hemen sonra içmeye karşıyım” ifadelerini kullandı.

    YEMEKTEN İKİ SAAT SONRA İÇİLEBİLİR

    Canan Karatay gün içinde çay içmenin sakıncası olmadığını söyledi. Canan Karatay, “Çay antioksidandır, şekersiz olmak şartıyla bol bol içilebilir. Eğer seviyorsanız limon koyulabilir. Canan Karatay, “Yemekten sonra çay hazmı kolaylaştırır” algısını düzelterek “Mis gibi Türk Kahvesi varken Çay içme taraftarı değilim. Bizim dönemimizde kahve vardı sadece. Çay sonradan çıkmıştır. Çay içilir mi, içilir. Ben çaya karşı değilim. Ama yemekten hemen sonra içmeye karşıyım.

    YEMEKTEN SONRA İÇİLEN AROMALI İÇECEKLER

    Yemek üstüne içilen çeşit çeşit aromalı kahvelerden de uzak durulması gerektiğini ifade eden Karatay, bu içeceklerde kanserojen maddelerin olduğunu sade Türk Kahvesi içmenin daha uygun olduğunu söyledi.

  • Tahliye ettirdiği kalpazan tarafından dolandırıldı

    Kayseri’de 10 yıllık avukat Metin Polat, İzmir’de hakkında ‘Kalpazanlık’ ve ‘Dolandırıcılık’ suçlarından ağır ceza mahkemesinde tutuklu olarak yargılanan İ.B.’nin (30) vekili oldu. 2 duruşması için Kayseri’den İzmir’e giden, 1 defa da İ.B.’yi ziyaret için İzmir’e giden Polat, 2. duruşmada İ.B.’yi tahliye ettirdi. Duruşmanın ardından Kayseri’ye dönen Avukat Metin Polat, paranın bir kısmını havale yoluyla aldı. Paranın kısmını Kayseri’ye gelen müvekkilinden alan Polat, banknotların arasında sahte 100 TL’yi buldu. Neye uğradığını şaşıran Polat, yaşadıkları karşısında şok oldu.

    “Parayı ya yırtacağım ya da keseceğim”

    Yaşadıklarını anlatan Metin Polat, “Bir vesileyle İzmir’de dolandırıcılık ve kalpazanlık gibi çeşitli suçlardan dolayı tutuklu olan vekilimi tahliye ettim. Müvekkilim daha sonra ödemenin bir kısmını havale yoluyla bankaya gönderdi, bir miktarını da Kayseri’den geçerken yanıma getirdi. Getirdiği paralardan deste içine baktığım da bir tanesinin sahte olduğunu gördüm. Müvekkil zaten içeride kalpazanlıktan yatıyordu. Bu durum önce komiğime gitti. Kendisini aradım. Kendisi de ‘Verdiğim paraların hepsi gerçek paraydı’ diye kabul etmedi ama şuan para elimde duruyor, kimsede kabul etmiyor. Büyük ihtimalle ya yırtarım ya da keserim” dedi.

    “100 TL için şikayet etmeyeceğim”

    Şikayetçi olmayacağını dile getiren Polat, “100 lira için şikayet etmeyeceğim. Bu arkadaşta dolandırıcılık, kalpazanlık gibi suçlar vardı. İzmir’de ağır ceza mahkemesinde yargılanıyordu. Daha sonra duruşma sırasında tahliye oldu. Duruşması da şuan devam ediyor. Ben 2 kere duruşmasına, bir kere de ziyaretine gittim. Bu vesileyle arkadaşın işini yapmış olduk. Vekilliğine devam etmeyeceğim, o konuda tereddütlerim var. Beni kandıran herkesi kandırır. Bugün duyan herkes beni aradı. ‘Bu olay gerçek mi?’ diye soruyorlar. Bende kendilerine paranın durumunu gösterdim” şeklinde konuştu.

  • ‘Aksesuar dilli’ Zeynep bebek normale döndü

    Yalova dünyada çok nadir rastlanan bir hastalık ve başarılı bir tıbbi müdahaleye sahne oldu. Arzu ve Mahmut Erdoğan çiftinin bebekleri Zeynep Erdoğan, morarma şikayeti ile hastaneye başvurdu. Burada Yrd. Doç. Dr. Çocuk Cerrahı Ahmet Güngör, KBB Uzmanı Dr. Caner Torunlar ve Yoğun Bakım Sorumlusu Sinem Gündüz tarafından kontrole alınan bebekte tıp literatüründe, “aksesuar dil” olarak bilinen ve çok nadir rastlanan bir hastalık olduğu tespit edildi.

    Bebeğin ağzının arka kısmında boğaza kadar uzanan 5 santim uzunluğundaki ikinci dilin çocuğun nefes almasını engellediği görüldü. Bu durum karşısında çok riskli olan ameliyatı Yalova’da ilk kez gerçekleştirmek için ameliyathaneye giren ekip, başarılı bir operasyonla ikinci dili alarak çocuğu sağlığına kavuşturdu.

    Yard. Doç. Dr. Ahmet Güngör, “İkinci dil oldukça riskli bir yerdeydi. Biz bu dili kapalı ameliyat teknikleri kullanarak kansız bir şekilde aldık. Bebek son derece iyi” dedi.

     

    Bebeğin babası Mahmut Erdoğan ise, “Çocuğumuzu sağlığına kavuşturan doktorlarımıza çok teşekkür ediyorum” diye konuştu.

  • Dehşete Düşüren Görüntü! Köpeği Koli Bandıyla Bantlayıp…

    Kentte birçok kişinin internette paylaşımda bulunduğu platforma, Karataş ilçesi Yenimahalle’de bu sabah kaydedildiği iddia edilen köpeğe işkence görüntüsü yüklendi. Görüntülerde, bir çocuk boğazına koli bandı doladığı köpeği, iple boğmaya çalışıyor. Çevredeki bir kişi ise köpeğin yanındaki 8-9 yaşlarındaki çocuktan bantları sökmesini istiyor. Boğulmak üzere olan köpeğin olayı görüntüleyen arkadaşı tarafından müdahale edilerek kurtarıldığını belirten kullanıcı, sosyal medya üzerinden yardım istedi.

    Büyük tepki çeken görüntüyü yayınlayan sosyal medya kullanıcısı, bir gün önce aynı yerde başka bir köpeğin yakılarak öldürüldüğünü iddia etti.

  • Bakan Pakdemirli’den “kenevir üretimi” açıklaması

    Mekteb-i Zirai Şahane’nin 10 Ocak 1846 tarihinde kurulmasıyla başlayan Türkiye’de tarım eğitiminin 173. yıldönümü dolayısıyla Ege Üniversitesi (EÜ) Ziraat Fakültesi tarafından Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli’nin katılımıyla bir program düzenlendi. Etkinliğe Bakan Pakdemirli’nin yanı sıra İzmir Vali Yardımcısı Cemil Özgür Öneği, İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Sırrı Aydoğan, EÜ Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak, İzmir Milletvekilleri, Protokol Üyeleri, Tarım ve Orman Bakanlığı Bürokratları, üniversite yönetimi, senato üyeleri, akademisyenler ve öğrenciler katıldı.

    “Ege’nin incisi İzmir, Ege Üniversitesi ise İzmir’in birinci üniversitesidir” diyen Tarım ve Orman Bakanı Pakdemirli, “Ege Üniversitesi köklü geçmişiyle eğitime ve bilime öncülük yapan bir üniversitedir. Babamın hocalık yaptığı üniversitede kürsüye çıkıp siz değerli konuklara seslenmek, bana kendimi evimde hissettiriyor” diye konuştu.

    “ÇİFTÇİLERİMİZİ YOL GÖSTERİCİ OLARAK KULLANIP PROJELERİMİZİ BU DOĞRULTUDA ÜRETİYORUZ” 
    Tarımın önemine değinen Bakan Pakdemirli, “Bir ülkede savunma ne kadar önemliyse, tarım da o kadar önemlidir. Ben her konuşmamda değiniyorum; tarımı olmayan ülke mutfağı olmayan eve benzer. Önümüzdeki yıllarda dünya nüfusu giderek katlanacak. Bugünkü tarımsal ihtiyaç yüzde 50 oranında artacak. Gelecekte dünyayı doyurabilen ülke en gelişmiş ülke olacak. Bu yüzden akılcı ve gerçekçi projelerle tarıma yön vermeye ve tarımsal üretimi kalkındırmaya devam edeceğiz” diye konuştu.

    Türkiye’nin tarımsal hasılatta Avrupa’da 1., dünyada 7. olduğunu belirten Bakan Pakdemirli, “Çevreye duyarlı hassas politikalar üretiyoruz. Çiftçilerimiz ile sık sık bir araya geliyoruz. Çiftçilerimizi yol gösterici olarak kullanıp projelerimizi bu doğrultuda üretiyoruz. Ben tarım konusunda en iyi danışmanın çiftçilerimiz olduğunu düşünüyorum” şeklinde konuştu.

    Türkiye’nin 2023 yılı için tarımsal ihracat hedefinin 2 milyar dolar olduğuna vurgu yapan Bakan Pakdemirli, “Fındık, kiraz, kayısı ve incirde dünya lideriyiz. Zeytin’de dünyada ikinciyiz. Zeytin alanında da lider olmak için projelerimiz devam ediyor. Tohum arz güvenliğinin ne kadar önemli olduğunu hepimiz çok iyi biliyoruz. Yerli tohum, endemik zenginliğimizi koruma ve katma değerin ülkemizde kalması adına çok önemli. Şimdiye kadar yapmış olduğumuz çalışmalar sonucunda yerli tohumda üretimimizi 150 bin tondan 1 milyon tonun üzerine çıkardık. Tüm bunlar ışığında 2023 için 1 milyar dolar hedefimizi tam 2 katına yükselterek, 2 milyar dolara çıkardık” dedi.

    “TÜRKİYE’YE DÜNYADAKİ İNSAN SAYISI KADAR FİDAN DİKMEK İSTİYORUZ” 
    Türkiye’nin orman varlığını arttıran nadir ülkelerden olduğunu ifade eden Pakdemirli, “Orman ve tarımın bir araya getirilerek, bir bakanlık altında birleştirilmesi çok istikrarlı bir karar olmuştur. Buradan Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’a bir kez daha teşekkür etmek istiyorum; çünkü orman su demek, tarım da sudan beslenmek demektir. Bu yüzden iki bakanlığın birleştirilmesi projeleri daha verimli hale getirmiştir. Ormanlar konusunda artış sağlayan nadir ülkelerdeniz. 2023 yılına kadar Türkiye’ye dünyadaki insan sayısı kadar fidan dikmek istiyoruz. Şuan dikmiş olduğumuz fidan sayısı 4,5 milyarı buldu” diye konuştu.

    Türkiye’nin erozyonla mücadelede dünyada birinci ülke olduğunu dile getiren Bakan Pakdemirli, “Erozyonla mücadelede ciddi yol kat ettik. Suyun başarının anahtarı olduğunu biliyoruz. Su tarımsal üretimde önemli katalizör etkiye sahip. Su ile ilgili önümüzdeki süreçler için planladığımız ciddi yatırımlar yer alıyor. Suya yol kadar önem veriyor, Türkiye’de bulunmayan yer altı barajları üzerinde ciddi çalışmalar yürütüyoruz” şeklinde konuştu.

    KENEVİR AÇIKLAMASI 
    İlerleyen günlerde kenevir üretimini arttırmak için çalışmaların yapılacağını belirten Pakdemirli, bakanlık olarak şu anda 19 ilde kenevir üretimine izin verdiklerini, ticari faaliyetin arz ve talebine göre lokasyonları da büyüteceklerini duyurdu. Çiftçiyi koruyup, tüketiciyi kollayacaklarını kaydeden Bakan Pakdemirli, “Yakın zamanda Havza Bazlı Yönetim Sistemi’ne geçeceğiz. Havzalarla yetkimizi paylaşıp, ürün desenlerini havzalarının seçmesinin, optimizasyonları da kendilerinin yapmasının sağlayacağız. Böylece Ankara’dan değil, yerinden yönetimi sağlayacağız” diye aktardı.

    Bakan Pakdemirli, sözlerine şöyle devam etti:
    “Malumunuz üzere, atık yönetimi konusunda basında yer alan plastik poşet kullanımını azaltmaya yönelik önemli adımlar atıldı. Biz de bakanlık olarak bunu destekliyoruz. Bu amaçla gücünü arttırmaya çaba gösteren kadın birliklerinin file üretebilmeleri için de malzeme temin ediyoruz. Doğaya biraz daha katkımız olur diye düşünüyorum. Prototip kulak küpesini, Türkiye’deki hayvan sayısının tespitine ve hayvan sağlığının kontrolüne yönelik geliştiriyoruz. Bu projemiz başarılı olursa 17 milyon hayvana takılmasını sağlayacağız. Örneğin bir kurbanlık hayvanın tüm geçmişini öğrenme olanağına kavuşacağız.”

    “BİLİMSEL ÇALIŞMALAR YÜRÜTMEYE TÜM GAYRETİMİZLE DEVAM EDİYORUZ” 
    EÜ Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak da Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli’nin ‘Tarım Haftası ve Tarım Bayramı’ münasebetiyle Ege Üniversitesine gelmesinden dolayı memnuniyetini dile getirerek, “Tarım camiamızın bu anlamlı gününde üniversitemizi şereflendirdiği için bakanımıza şahsım ve üniversitem adına teşekkür ediyorum. Tarım sektörü, cumhuriyetimizin kuruluşundan günümüze kadar, ülkemizin ekonomik ve sosyal gelişmesinde önemli bir yere sahiptir. Ülke ekonomimizdeki tarımın payı, diğer gelişmiş ülkelerle karşılaştırıldığında çok yüksek orandadır. Dünyada 17. büyük ekonomi olan Türkiye, Avrupa’da tarımsal üretimde birinci sırada, önemli bir yere sahiptir” dedi.

    Tarım alanında yaşanan sorunlara çözüm üretmenin yolunun bilimsel çalışmalar yapmaktan ve yeni modeller geliştirmekten geçtiğini söyleyen Prof. Dr. Budak, “Sorunların çözümünde kayda değer bir gelişim sağlanabilmesi için, tarımda süregelen geleneksel yöntemlerin haricinde, hayvanların bakımı ve toprağın işlenmesinden, ürünün sofraya gelmesine kadar olan süreçlerde Endüstri 4.0 uygulanması gerekliliği kaçınılmazdır. Bu sayede bütünleşik, öğrenen ve kendisini yeniden programlayan sistemler, toprak işlemeden hasada, kayıpsız lojistiğe; hatta geliştirilen dikey tarım uygulamalarına ve akıllı hayvancılık tesislerine kadar pek çok alanda kullanılabilecektir. Bunun ötesinde tarım sektörü, Tarım 4.0 sayesinde, sadece tarla ve çiftlikte kalmayarak, değer zincirini tamamladığı gıda ve diğer sektörlerle gerçek zamanlı entegrasyonu sağlayarak arzu edilen toplumsal refaha ve verimlilik seviyesine ulaşabilecektir. Biz Ege Üniversitesi ailesi olarak tarımda yaşanan sıkıntıların farkındalığıyla hareket ediyor ve bu sorunun çözümü için yeni projeler geliştirmeye, bilimsel çalışmalar yürütmeye tüm gayretimizle devam ediyoruz” ifadelerini kullandı.

    Program kapsamında müzik dinletisi de gerçekleştirildi. Yine programda, “Ege Üniversitesi Ulusal Kesintisiz Tarımsal Üretim Projeleri” adlı bir çalıştay da yapıldı.

  • Köprüdeki Trafik Magandalığının Cezası Şoke Etti

    Fatih Sultan Mehmet Köprüsü’nde 22 Aralık 2018 tarihinde sabaha karşı 04.00 sıralarında, makas atarak ilerleyen otomobilin sürücüsü, aynı yönde giden kamyonet ve cipin arasından geçmek istediği sırada direksiyon hakimiyetini kaybetti ve cipe vurarak takla attı. Aracıyla takla atan sürücü burnu bile kanamadan araçtan çıkarken, arkadan gelen başka bir araca binerek yoluna devam etti.

    İstanbul Trafik Denetleme Şube Müdürlüğü ekipleri tarafından, kazanın ardından bindiği araçtan indirilen A.T. adlı kişiye, KTK 46/2-C maddesi olan “Tehlikeli şerit değiştirmek”ten 1002 TL ceza işlemi uygulandığı bildirildi.

  • e-Devlet’e giren satış elemanı hayatının şokunu yaşadı!

    Antalya’da bir çocuk babası Mustafa Çay (38), 27 Nisan 2016 yılında kafe işletmeye başladı. Bir içecek firmasıyla daha önce çalışan ve kafesini 31 Mayıs 2017’de kapatan Çay, özel bir şirkette satış elemanı olarak çalışmaya başladı. Yılın son günü ailesiyle birlikte evinde yılbaşı planları yapmaya başlayan Çay, 30 Aralık 2018 günü internet üzerinden girdiği e-Devlet‘te şahsına ait icraolduğunu görünce neye uğradığını şaşırdı.

    İcranın detaylarını inceleyen Çay, Ankara’da kendisiyle aynı ismi taşıyan bir işletme sahibinin soğutucu aldığı ve borcunu ödemediği gerekçesiyle kendisine 4 bin 299 liralık icranın olduğunu gördü. Olayı eşi, annesi ve babasıyla paylaşan talihsiz adam, ailesinin tepkisiyle karşılaştı. Yılbaşı zehir olan Çay, 2-3 gün sonra posta yoluyla İstanbul Anadolu 19. İcra Müdürlüğünden gelen icra ihbar makbuzunu görünce soluğu adliyede aldı.

    “BEN OLMADIĞIMI DAFALARCA ANLLATTIM, İNANMADILAR”

    Ankara’da belirtilen adreste hiç bulunmadığını savunan Çay, icranın içeriğinde soğutucudan kaynaklanan bir borç olduğunu ve şirket yetkililerinin borca ilişkin kendisine sert tavır sergilediğini ileri sürdü. Çay, “Ankara’da hiçbir zaman ikamet etmedim ama kendileri alacaklarının olduğunu, evime icra getireceklerini ve maaşıma icra koyacaklarına kadar çok sert bir tavır sergilediler. Bu işin bana ait olmadığını onlara defalarca kez anlattım ama inanmadılar” dedi.

    “PSİKİLOJİM BOZULDU”

    Ardından icra açan şirketin avukatları tarafından telefonla tekrar arandığını belirten Çay, “Kendilerinin çok büyük bir hata yaptıklarını, faturayı yanlış kişiye kestiklerini beyan ettiler. Özür diliyorlar ama bu yetmeyecek. Yaklaşık bir haftadır psikolojim bozuldu. Şu anda 4 bin 299 lira icra dosyası bulunuyor ve günlük faiz işletiliyor. Ellerinde benim kimlik numara ve vergi numaramı kullanarak kesmiş oldukları faturalar da var. Ben de itirazlarımı yapacağım” diye konuştu.

    “KENDİMİ AKLAMAK İÇİN BURADAYIM”

    “Dünyaca ünlü bir içecek firması böyle bir hatayı nasıl yapar” diyen Çay, e-Devlet’te borcunun halen gözüktüğünü ve bu olaydan ötürü ailesiyle sorunlar yaşadığına dikkat çekerek, “Ben eşime, anneme ve babama karşı çok mahcup durumdayım. ‘Neden böyle bir icra geldi’ diye soruyorlar. Kendimi aklamak için adliyeye geldim. Ben 30 Aralık 2018 tarihinde e-Devlet’e girdiğim zaman tesadüfen gördüm. O andan itibaren psikolojimiz bozuldu. Yılbaşı için planlarımız vardı, onları iptal ettik. Eşimin doğum günü de yılbaşındaydı, ona bir sürpriz yapacaktım ama suçlu duruma düştüm. Eşimle de tartışma yaşadık. Hem yılbaşına kötü giriş yaptık, hem de eşimin doğum gününü kutlayamadım” dedi.