Kategori: Türkiye

  • Sabah Namazına Gelen Cemaat, Namaz Sonrası Sabah Sporu Yapıyor

    HATAY İskenderun’dan yeni bir tartışma yaratacak haber geldi. İskenderun Kaptan Paşa adlı camiye sabah namazına giden cemaate cami içerisinde spor yaptırıldığına ilişkin fotoğraflar gündem yarattı. İskenderun’da Gençlik ve Spor Müdürlüğü’ne bağlı gençlik merkezi tarafından “Namaz da bereket, spor da hareket var” adlı proje ile İskenderun Kaptan Paşa adlı camiye sabah namazına giden cemaate cami içerisinde spor yaptırılıyor.

    Paşa Karaca Anadolu İmam Hatip Lisesi öğrencilerinden oluşan gönüllü bir grup önce cami cemaati ile birlikte namazlarını kılıyor daha sonra ise camiye özel olarak getirilen antrenör nezaretinde cami cemaatine, cami içerisinde sabah sporu yaptırılıyor. Gençlik liderlerinin şimdilik sadece her hafta Perşembe günleri yapılan bu uygulamayı hafta da 2 güne çıkartmayı düşündükleri belirtiliyor.

    “CAMİLERİ İBADETHANE OLMAKTAN ÇIKARTIYORLAR”
    Öte yandan bazı cami cemaati bu tür projelere sıcak bakmıyor ve “Cami içersinde kahvaltı veya çorba ziyafeti verenlere tanık olduk da jimnastik yapanlarını da ilk kez görüyoruz. Bu gidişle Allah muhafaza pansiyon niyetine turistlere de kiralayabilirler! Gidişat İslamiyet adına hiç de iyiye gitmiyor. Camiler İbadet içindir. Sporlarını çıkıp cami avlusunda yapsınlar” diyerek, tepkilerini dile getiriyor.

  • Meryem Tahnal’a Ait Olduğu İddia Edilen Kemik Bulundu

    Kocaeli Tütünçiftliği’nde 10 yıl önce esrarengiz bir şekilde kaybolan Meryem Tahnal, aranmaya devam ediyor.

    Genç kadının kaybolmasıyla ilgili Müge Anlı’ya itirafta bulunan eniştesi Tuncer Ustael, “Meryem’i öldürüp, Tütünçiftiliği sahilindeki böğürtlenliğin altına gömdüler” dedi. Müge Anlı’ya yapılan bu itirafı ihbar kabul eden Kocaeli Emniyeti, bahsi geçen bölgede kazı çalışması başlattı. Müge Anlı’nın canlı yayında takip ettiği kazı çalışması sırasında bir kemik bulundu. Kriminal ekip tarafından alınan kemiğin Meryem Tahnal’a ait olabileceği düşünülüyor.

  • Kulüplerin borçlarının yapılandırması ile ilgili flaş açıklama

    Futbol kulüplerinin idari ve mali yapılarının bir bütünlük içinde yönetilmesini amaçlayan bir çalışmanın ilgili taraflarla iletişim içinde yapılmakta olduğu Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) ve Türkiye Bankalar Birliği (TBB) tarafından 27 Aralık 2018 tarihinde kamuoyuna duyurulmuştu.

    *Çalışma ile ilgili detaylı bilginin daha sonra açıklanacağı belirtilmişti. Buna rağmen, bazı yazılı ve sosyal medya mecralarında gerçeği tam olarak yansıtmayan haberlerin yer aldığı görülmüştür.

    *TBB Yönetim Kurulu Başkanı, bu çalışmalara sadece kendi bankasını temsilen değil, futbol kulüplerinin kredi ilişkisinde bulunduğu diğer bankaları da temsilen katılmaktadır.

    HER BANKA KENDİ RİSKİNİ YÖNETECEK
    *Bankalar diğer sektör müşterilerine sundukları yapılandırma imkanlarında olduğu gibi, bu proje çerçevesinde de futbol kulüpleriyle benzer bir uygulama içerisinde olacaklardır

    *Futbol kulüplerimiz ile bankalar arasındaki ilişki, ticari olup, bundan sonra da aynı anlayışla devam edecektir. Bu çerçevede; futbol kulüplerimizin borçlarının bir bankaya devredilmesi söz konusu olmayıp her banka kendi kredi riskini yönetmeyi sürdürecektir.

    BORLARIN SİLİNMESİ SÖZ KONUSU DEĞİL

    *Yeniden vadelendirme ve yapılandırmada, borçların silinmesi veya piyasa normlarının dışında fiyatlama yapılması söz konusu olmayacaktır.

    *Kulüplerimiz bir banka ile değil, çok sayıda banka ile kredi ilişkisi içindedir. Kulüplerimizin gelirlerinin, giderlerini karşılayacak düzeyde olduğu da bilinmektedir. Ancak, bu çalışma ile geçmişten gelen ve geleceği de etkilemekte olan borçluluk yapısının yeniden vadelendirilmesi/yapılandırılması amaçlanmaktadır. Sıkı mali kriterler getiren bu çalışma futbol kulüplerine yeni kredi kullandırımı anlamına da gelmemektedir.

    MALİ YAPININ GÜÇLENDİRİLMESİ AMAÇLANIYOR
    *Çalışma ile mali bünyenin güçlendirilmesi ve futbol kulüplerinin çağdaş bir yapıda faaliyet göstermelerini temin edecek kurallar ve ilkelerin çerçevesi belirlenecektir.

    *Bu proje, Türkiye Futbol Federasyonu’nun liderliğinde, TBB’nin de iştiraki ile futbol endüstrisinin sürdürülebilir bir performans içinde gelişimini mümkün kılacak yapıya kavuşturulmasına yönelik ilgili tüm tarafların dahil olduğu bir çalışmadır.

    *TFF Başkanı ve TBB Yönetim Kurulu Başkanı, bugün (7 Ocak 2019) birlikte  a Spor kanalında saat 20:00’da yapılacak yayında çalışmaya ilişkin detayları paylaşacaklardır.

     

  • Bakanlık ‘Palu Ailesi’ İçin Devreye Girdi! Aileye Sağlık Desteği Verilecek

    Müge Anlı’nın sunduğu Tatlı Sert programıyla gündeme gelen Palu Ailesi ile ilgili bakanlıktan ilk adım geldi. Tatlı Sert adlı programın sunucusu Müge Anlı, birkaç haftadır işledikleri Meryem Tanhal ve kızı Melike Tanhal olayına ilişkin olarak gelişmeleri aktardı.

    Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, Meryem Tanhal ve kızı Melike Tanhal için devreye girdi. Palu ailesi için sağlık tedbiri alınacağını ifade eden bakanlık, Tuncer Ustael için de suç duyurusunda bulunulacağını açıkladı.

    Daha sonra Ustael’e tepki gösteren Anlı; “Recep ve Melike’nin yanı sıra Ustael’in çocukları hakkında neler oldu konusunda dosya hazırlanması gerekiyor” ifadesini kullandı.

    PALU AİLESİ HAKKINDA BİLİNMEYENLER

    Müge Anlı’da korkunç hikaye!

  • Erzurum’da İki Genç Kıza Korkunç İşkence! Görüntüler Kan Donduracak Cinsten

    İki kızı dakikalarca döven Ahmet D. (18), Eren S. (24) ile kız sanıklar Sevcan B. (20) ve Sercan U.’nun (19), 6 yıldan 55 yıla kadar hapsi istendi. İki kızın tekme tokat dövülme ve soyundurulma anları, mahkeme heyeti ve duruşma salonundakiler tarafından dehşet içerisinde izlendi.


    Olay, 8 Mayıs 2018 günü, Palandöken Dağı eteklerinde meydana geldi. Sevcan B., B.Y. ve C.Ç.’yi arayarak buluşma teklifinde bulundu. F.K.’ye ait araçla caddeye inen iki kız arkadaşın bindiği otomobile Ahmet D., Eren S., Sevcan B., Sercan U. ve N.Y. bindi. İddiaya göre Ahmet D. bıçak tehdidi ile F.K.’den aracını dağlık bölgeye sürmesini istedi. 3 kız arkadaş ve Ahmet D., dedikodularını yaptıklarını ileri sürdükleri B.Y. ve C.Ç.’yi dakikalarca tekme tokat dövdü.

    Yerlerde sürüklenen B.Y. ve C.Ç.’nin başını taşlara vuran kişiler küfür ve hakaret yağdırdı. Ahmet D. elindeki bıçakla tehdit ettiği C.Ç.’den soyunmasını istedi. Genç kızı iç çamaşırı kalıncaya kadar soyunduran Ahmet D., cep telefonuna poz vermesini istedi. Ahmet D., daha sonra saçından tuttuğu eski sevgilisi olan B.Y.’ye bıçağı doğrultarak, “Benimle birliktelik yaşayacaksın, yoksa seni öldürürüm” diyerek istismarda bulundu. Ayakkabıları yağmalanan iki kız arkadaş yürüyerek şehir merkezine indi ve polise giderek şikâyetçi oldu.

    Şikâyet üzerine Ahmet D., Eren S., Sevcan B., Sercan U. ve N.Y. gözaltına alındı. Gözaltına alınanların cep telefonlarında işkence anlarının kaydedildiği belirlendi. Ahmet D., Eren S., Sevcan B., Sercan U., N.Y. 9 Mayıs’ta tutuklanarak cezaevinde konuldu.

    4 AY SONRA TAHLİYE

    Ahmet D.’nin dışındakiler 4 ay sonra tutuksuz yargılanmak üzere tahliye edildi. 18 yaşından küçük N.Y.’nin dosyası Çocuk Mahkemesi’nde görülürken, Ahmet D., Eren S., Sevcan B., Sercan U. hakkında Erzurum 1’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde dava açıldı. Ahmet D.’nin ‘çocuğun nitelikli cinsel istismarı, cebir tehdit veya hile kullanarak kişiyi hürriyetinden yoksun kılma, başkasını bir malı teslimi veya malın alınmasına karşı koymamaya mecbur kılmak suretiyle yağma’ suçlarından 12 yıldan 55 yıla kadar hapsi istendi. Diğer 3 sanığın ise ‘çocuğun nitelikli cinsel istismarı, cebir tehdit veya hile kullanarak kişiyi hürriyetinden yoksun kılma’ suçlarına yardımdan 5 yıldan 22,5 yıla kadar hapsi istendi.

    ‘BİZ KENDİMİZİ YAKTIK’

    Erzurum 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen ilk duruşmaya tutuklu Ahmet D., tutuksuz sanıklar Eren S., Sevcan B., Sercan U. ile avukatları katıldı. Yetiştirme yurdunda kalan müştekilerden B.Y. duruşmaya katılmazken, C.Ç., memleketinden SEGBİS ile duruşmaya bağlandı. B.Y. ile 3-4 ay sevgili olduklarını söyleyen Ahmet D., yaptıklarından çok pişman olduğunu belirtti. Ahmet D., “B. gidip bir yerlerde ‘ben Ahmet’ten hamileyim’ demişti. Biz evlenecektik ancak buna çok sinirlendim. Hep beraber gezmeye çıktık. Bunu da duyunca sinirlendim ve bunlara vurdum. Sonra malum olay oldu ancak arkadaşlar videoya çekmişler, benim bundan haberim yoktu. Olaydan önce ilişkiye girmiştik. Sevgilimdi ve kendisiyle evlenmeyi düşünüyordum. C.’yi soyundurduğum doğru ancak bu esnada herhangi bir şeyle tehdit etmedim. Her ikisiyle de sevgiliydim ben. Olay nedeniyle pişmanım. Annemin, ablalarımın ağlamalarına dayanamıyorum. Biz kendimizi yaktık, siz bizi yakmayın hakim bey” dedi.

    Bunun üzerine Mahkeme Başkanı Koçer Baltalı, “Sen evleneceğim diyorsun, insan sevdiği evleneceği kızı başkalarının yanında soyundurur mu? Her şeyi doğru anlatın birazdan görüntülerinizi izleyeceksiniz” diyerek sanıkları uyardı.

    ‘DÖVÜP, KAYDA ALDILAR’

    Şikâyetinden vazgeçen C.Ç. ise olaydan iki gün önce Sevcan B.’nin kendisini arayarak B.Y.’ye ulaşmak istediğini söylediğini hatırlattı. C.Ç. olay günü yaşananları şöyle anlattı:

    “Araca binince N.Y. ve Ahmet ikimize de vurdu. Telefonum arabada çalınca Ahmet elimden aldı ve N.Y.’ye verdi. Su deposunun oraya gidince bizi dövüp, kayda aldılar. Bana Sevcan, Ahmet ve N. vurdu. Bizi kayda alan kişiler Sercan ve N.Y.’ydi. Sonra Ahmet bana bıçak çekti, soyunmamı söyledi. ‘Tecavüz edeceğim’ ya da benzer şeyleri B.Y.’ye söyledi. B. bana Ahmet’in rızası dışında kendisi ile birlikte olduğunu söylemişti. Telefonumu polisler bana iade etti. Sanıklardan şikâyetçi değilim.”

    Kızları aracına alan, şoför F.K.’nin de duruşmada şikâyetçi sıfatıyla ifadesi alındı. Mahkeme Başkanı Koçer Baltalı, “Kızlar aracında dövülmeye başlanmış, götürüp dağa bırakmışsın. Hiç vicdanın sızlamadı mı? Senin çocuklarının başına aynı şeyler gelseydi? Madem bıçakla tehdit edildin, daha sonra neden polise haber vermedin” dedi. F.K. ise olayların bu dereceye geleceğini tahmin edemediğini öne sürdü.

    GÖRÜNTÜLERİ İZLEYEN SANIK YAKINLARI DA AĞLADI

    İki farklı cep telefonu ile kayda alınan şiddet anları mahkeme salonunda izlettirildi. Başkan Koçer Baltalı, başlarını önlerine eğen sanıklara, “Hepiniz başını kaldırıp, yaptıklarınızı izleyin” dedi. B.Y. ve C.Ç.’nin dakikalarca şiddete uğraması, C.Ç.’nin bıçak tehdidi ile soyundurulma anı mahkeme heyeti ve duruşma salonundakiler tarafından dehşet içerisinde izlendi. Ahmet D.’nin yakınları kardeşinin yaptıklarını izleyince gözyaşlarını tutamadı. 6 farklı açıdan çekilen 4,5 dakikalık video kaydında, N.Y., ilk önce C.Ç.’yi daha sonra B.Y.’yi sürükleyerek tekmelerle dövüyor. İki genç kızın saçlarından tutan N.Y., başlarını defalarca yere vuruyor.

    ZAFER İŞARETİ YAPMIŞLAR

    3 kız ve Ahmet D., görüntülerde B.Y. ve C.Ç.’ye küfürler ediyor. Eren S. tüm olan bitenleri sigara içerek izlerken, Ahmet D., kız arkadaşlarına B.Y. ve C.Ç.’ye daha çok vurmaları için telkinde bulunuyor. Ahmet D.’nin iki kızı saçlarından tutup götürdüğü sırada Sercan U., N.Y. ile birlikte zafer işareti yaptığı görüntülerde “Zafer bizimdir gazamız mübarek olsun. Şimdi Ahmet pembe odaya gidiyor. Evlerine götür orada yatak vardır. Soyunsunlar şimdi” dediği görülüyor. C.Ç.’nin soyunmasını isteyen Ahmet D.’ye B.Y., “Ahmet yapma kurban olayım, kölen olayım, yapma kıza böyle şeyler” diyerek gözyaşı döküyor. Kızların yalvarmasına rağmen Ahmet D., alt iç çamaşırı kalıncaya kadar soyundurduğu C.Ç.’den cep telefonuna poz vermesini istiyor. B.Y.’yi dövüp sırtına binen Sercan U., “Hadi atım ol” deyip sürmek istiyor.

    Mahkeme heyeti, şoför F.K. hakkında olayları kolluk birimlerine haber vermemesi nedeniyle ‘suçu bildirmemekten Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulmasını kararlaştırıldı. Ahmet D.’nin tutukluluk haline devamına karar verilirken, duruşma eksikliklerin giderilmesi için ertelendi.

  • Fuhuş Operasyonunda İğrenç Detay! Elti Çıktılar…

    Kent merkezinde ‘Fuhuş, fuhşa yer ve imkan sağlamak’ suçlarına yönelik çalışmalarını sürdüren Asayiş Şube Müdürlüğü bünyesindeki Ahlak Büro Amirliği ekipleri, Çiftlikköy Mahallesi’ndeki bir apartmanın 3’üncü katındaki dairede fuhuş yapıldığını belirledi.

    SUÇÜSTÜ YAKALANDILAR

    Takibe alınan adrese operasyon düzenleyen ekipler, 37 yaşındakı H.Ö. isimli erkekle fuhuş yaparken suçüstü yakalanan kadınlar N.A. (30), Z.A. (34) ve G.A.’yı (21) ‘fuhuş ve fuhşa yer ve imkan sağlamak’ suçundan gözaltına aldı.

    ELTİLER İTİRAF ETTİ

    Emniyetteki sorgusunun ardından H.Ö. serbest bırakılırken, elti oldukları öğrenilen ve para karşılığında cinsel ilişkiye girdiklerini itiraf eden N.A. ve Z.A. çıkarıldıkları mahkemece tutuklandı, G.A. ise adli kontrol şartı ile salıverildi.

  • Eşi Boşanma Davasından Vazgeçince Kendi Salasını Okuttu

    Kemer’de belediyeden emekli 2 çocuk babası Muzaffer Ünal, eşiyle yaşadığı sıkıntılar nedeniyle evden ayrıldı. Bir akrabasının çocuğunun eğitimi için çektiği kredinin ödenmemesi nedeniyle emekli maaşının büyük kısmı kesilen Muzaffer Ünal, ilçe merkezindeki bir iş hanının alt katındaki boş alanda, etrafını sandalyelerle çevirdiği kanepede yaşamaya başladı. Evden ayrıldıktan sonra eşinin boşanma davası açtığı Muzaffer Ünal, bir süre sonra rahatsızlandı. Muzaffer Ünal’a önce KOAH, sonra zatürre tanısı, yapılan patalojik incelemenin ardından da akciğer kanseri teşhisi konuldu.

    SALASINI OKUTTU

    Hastalandıktan sonra eve dönmek istediğini, ancak eşinin ‘Can güvenliğim yok’ diyerek, kabul etmediğini öne süren Muzaffer Ünal, hastalığını öğrenen eşinin ise boşanma davasından vazgeçtiğini söyledi. Eşinin davadan vazgeçmesine tepki göstermek isteyen Muzaffer Ünal, kendisi için geçen hafta cuma günü ‘öldü’ diye sala verdirdi. Sala okunduktan sonra bir süre cep telefonunu kapatan Muzaffer Ünal, olayla ilgili İlçe Emniyet Müdürlüğü’nde ifade verdi.

    ‘CAN GÜVENLİĞİ OLMADIĞI GEREKÇESİYLE KABUL ETMEDİ’

    Muzaffer Ünal, 2017 yılında aralarında çıkan tartışma sonucu eşinin kendisini polise şikayet ettiğini ve 1 ay evden uzaklaştırma aldığını söyledi. Uzaklaştırma süresinin bitmesinin ardından eve dönmek istediğini aktaran Muzaffer Ünal, ancak eşinin can güvenliği olmadığı gerekçesiyle kabul etmediğini kaydetti. Bu süreçte rahatsızlık geçirdiğini ve eşine durumu anlatmasına rağmen kendisini eve almadığını öne süren Muzaffer Ünal, “25 yıllık evliliğimizin hatırına minnettar olurum dedim ama eşim hepsini reddetti” dedi.

    AKCİĞER KANSERİ TEŞHİSİ KONULDU

    Yaşadığı süreçte hastalığının ilerlediğini anlatan Muzaffer Ünal, bir arkadaşı tarafından götürüldüğü hastanede önce KOAH sonra zatürree tanısı konulduğunu söyledi. Akciğerinden parça alınarak patolojiye gönderildiğinde ise akciğer kanseri olduğunun anlaşıldığını belirten Ünal, “Tedavi olmam gerektiği için onkolojiye havale ettiler. Bu süreçte de tıbbi onkoloji ve radyasyon onkolojisinde ışın ve kemoterapi tedavilerine başladık” diye konuştu.

    ‘CAN GÜVENLİĞİ OLMAYAN BENİM’

    Eşinin sürekli ‘Can güvenliğim yok’ dediğini kaydeden Muzaffer Ünal, “Can güvenliğim yok’ demesinden bu yana 1 yıldan fazla süre geçtiği halde, eşimin rüzgarından dahi geçmedim. Ama asıl can güvenliği olmayan kişi, şu anda mağdur olan benim. Beni akciğer kanseri yaptılar. Hapis cezası aldırdılar. Hep sokakta acıyla, gözyaşıyla bu günlere geldim. Ama onlara hiç zarar vermedim. Can güvenliği nasıl yokmuş. Can güvenliği olmayanın ben olduğum kanısına vararak ve ‘Nasıl bir eylem yapar, rahatlarım’ diye gittim ‘öldü’ diye salamı verdirdim. Acaba kimler memnun oluyor kimler olmuyor” dedi.

    Eşinin kendisine açtığı boşanma davasının akciğer kanseri olduğunu öğrenmesinin ardından kapandığını söyleyen Muzaffer Ünal, şöyle dedi: “Ne hikmetse birden kapandı. Bu kapanma olayı da akciğer kanseri olduğum anlaşıldıktan sonra. Vazgeçmesinin tek bir sebebi var, ‘Nasıl olsa bu akciğer kanseri, ölecek, bunun maaşını alalım’ düşüncesi olduğu bende ağır bastı. Ben de bu salayı verdirdim. Rahatlamak adına. İyi mi yaptım kötü mü yaptım, bu da toplumun takdirine kalmış bir şey. Saladan sonra telefonu kapattım. Çünkü ben salayı verdirdiğim gün hastaneye gittim. Tomografi sonuçlarını bekliyordum. Doktorumla görüştüm. Bu sürecin devam edeceğini söyledi ve bazı ilaçlar yazdı. Telefonumu açtığımda bir arkadaşım polisin beni aradığını söyledi. Polise gittim ve ifademi verdim.”

    ‘ÖLECEKSEM ÖZGÜR ŞEKİLDE ÖLEYİM’

    Şu an bir pasajda kanepede yaşadığını anlatan Muzaffer Ünal, “Benim tek isteğim en azından öleceksem özgür şekilde öleyim. Eşim bir an önce benden boşansın. Ben de rahatlayayım, onlar da rahatlasın. Kimse üzülmesin, kimsenin canı yanmasın. Benim isteğim bu” dedi.

  • Hamallık yaparken elektrik çarptı! Sonrasında yaşananlar şaşkına çevirdi

    Şanlıurfa’nın Eyyübiye ilçesinde yaşayan 19 yaşındaki Abdüsselam Çiçekçi, babasına ait tahıl ürünleri işletmesinde hamal olarak çalıştığı sırada yüksek voltajlı elektrik akımına kapıldı. Akıma kapılarak yaralanan Çiçekçi, yakınları tarafından hastaneye kaldırıldı. Yaklaşık bir haftalık tedavisinin ardından normal hayatına devam eden genç, hayatının tamamen değiştiğini belirterek, sözel öğrencisi olmasına rağmen daha önce hiç ilgilenmediği matematikle uğraşmaya başladığını söyledi. Matematik aşığı olmaya başladığını aktaran Çiçekçi, matematik teorisi ile ilgili yaptığı çalışmalarının hayata geçirilmesi için yetkililerden destek istedi.

    Elektrik akımına kapıldıktan sonra hiç ilgilenmediği matematik üzerine çalışmalar yapmaya başladığını ifade eden ortaöğretim mezunu Abdüsselam Çiçekçi, “Hafta sonları günde 17 saat babamın iş yerinde çalışıyorum. 2016 yılının 12 Eylül Pazar günü bana elektrik çarptı. Tam 38 bin volt. Elektrik çarptıktan sonra tamamen matematiğe yöneldim. Hem iş yerinde hamallık yapıyorum hem de matematik teorisiyle uğraşıyorum.

    3 yıl boyunca yapmış olduğum çalışmalardan sonra büyük bir matematik teorisi buldum. İspatını da matematik uzmanlarıyla birlikte yaptık, noterde tasdikledik. Daha sonra Gaziantep’e de gittim, oradaki profesörlerle konuştum. Dedim bu teori daha önce bulunmuş mu bulunmamış mı diye soruşturdum. Dediler bulunmamış. Bana elektrik çarptıktan sonra kafam çalışmaya başladı. Bu sanayi elektriği 38 bin volttur. Bana çarptıktan sonra benim hayatım tamamen değişti. Ondan sonra matematiğe yöneldim. Ajitasyon yapmak istemiyorum, sadece bana sahip çıkmalarını istiyorum. Benim büyük bir projem daha var. Dünyayı alt üst edebilecek bir projem var. 8 yıldır bu projenin üzerinde çalışıyorum. Bu projeyi benden başka hiçbir insanoğlu bilmiyor. Bu projeyi gerçekleştirmek için devletten yardım istiyorum” dedi.

    “Oğlum elektrik akımına kapıldıktan sonra hayatı değişti”

    Baba Cezayir Çiçekçi ise oğlunun elektrik akımına kapılmasının ardından matematikle uğraşmaya başladığını belirterek, “Oğlum Abdüsselam Çiçekçi 3 yıl önce elektrik akımına kapıldı. Elektrik çarpmasından sonra bizim hesap makinesi ile yaptığımız hesapları oğlum kafadan yapmaya başladı. Biz makine kullanmadan oğlum hesap bu kadardır, diyor. Elektrik çarpmasından sonra hayatı tamamen değişerek matematiğe yöneldi” şeklinde konuştu.

    “Yüksek lisans konusu olan bir önermenin sonucunu bulmuş”

    Harran Üniversitesi Fen-Edebiyat Bölümü öğretim görevlisi Dr. Kemal Toker, ortaokul mezunu Abdüsselam Çiçekçi’nin yüksek lisans konusu olan bir önermenin sonucunu bulduğunu belirtti. Toker, Çiçekçi’nin elektrik akımına kapıldıktan sonra matematiğe yönelmesinin hayatına artı değer kattığını belirterek, çalışmalarına devam etmesi gerektiğini vurguladı. Toker, “Arkadaşımızın burada çabası büyük. Çünkü orta öğretim mezunu olmasına rağmen yükseköğretimdeki bir önermenin sonucunu kendi çabasıyla, kendi gayretiyle elde etmiştir. Bundan dolayı önemli bir çabadır, başarılarının devamını diliyorum. Bu anlamda çalışmalarına devam etmesini istiyorum. Yapacağı çalışmaları getirirse bizde tabi ki destekleriz. Elektrik çarpmasından sonra kendilerinin matematiğe yönelmesi de oldukça güzel bir durum” diye konuştu.

  • Sigara’da Vergi Sıfırlandı! “Paket Fiyatı 3 TL Olabilir”

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan imzasıyla yayımlanan Özel Tüketim Vergisi (ÖTV) değişikliğine ilişkin karar Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi.

    Tütün içeren sigaralar ile diğer tütün mamullerinin ÖTV’sinde yapılan değişiklikle, sigaradan alınan yüzde 63’lük nispi ÖTV oranı yüzde 67’ye çıkarıldı. Buna karşılık sigara fiyatlarının 7 lira ve altına düşmesini önlemek için uygulanan paket başına 5.6 liralık ‘asgari maktu vergi’ sıfırlandı. Paket başına alınan 42 kuruşluk maktu vergi ise aynı kaldı.

    Sözcü’den Erdoğan Süzer’in haberine göre, sigaraya farklı bir vergileme yöntemi uygulandığı için yapılan bu değişiklik zamdan çok büyük indirimlerin önünü açmış oldu. Sigaradan şimdiye kadar nispi vergi, asgari maktu vergi ve maktu vergi olmak üzere 3 tür ÖTV alınıyordu. Asgari maktu vergi, geçmişte Maliye ile sigara firmaları arasında yaşanan zam savaşı nedeniyle getirilmişti. Maliye’nin nispi ÖTV oranını artırması üzerine bazı firmalar sigara fiyatlarını düşürmüşler, bu yüzden Maliye ciddi vergi kaybına uğramış, fiyat indirimlerini önlemek için de bu vergiyi getirmişti. Yeni düzenlemeyle sigaranın ucuzlamasını ve devletin vergi kaybına uğramasını önleyen bu vergi kalktı. Ancak büyük kayıp yaşanacağı için bu verginin seçimlerden hemen sonra geri getirilmesi bekleniyor.

    AZ ZAM, ÇOK İNDİRİM

    Bu düzenleme öncesine kadar 7.5 liranın altında sigara satmak imkansızdı. Çünkü örneğin bir firma 7 liraya sigara satmak istese bile 7 lira 08 kuruş vergi ödemek zorunda kalıyordu. Yeni düzenlemeyle alt fiyat sınırı kaldırıldığı için artık paket başına 5.6 liralık asgari maktu yerine fiyat üzerinden yüzde 67 ÖTV alınacak. Dolayısıyla örneğin 7 liraya sigara satan firma devlete artık 7 lira 08 kuruş değil, 6 lira 17 kuruş vergi ödeyecek, 83 kuruş firmaya kalacak. Eğer firma 3 liraya sigara satmak isterse Maliye 7 lira değil, 2 lira 89 kuruş vergi alacak. 5 liraya satılan sigaranın vergisi 7 liradan 4 lira 53 kuruşa, 4 liraya satılan sigaranın vergisi 7 liradan 3 lira 71 kuruşa düşecek. Halen 8 liraya satılan sigaranın vergisi ise 24 kuruş düşecek.

    Nispi vergi yüzde 63’ten yüzde 67’ye çıkarıldığı için vergi yükü 8.5 liralık sigarada 9 kuruş, 9 liralık sigarada 36 kuruş, 10 liralık sigarada 40 kuruş, 13 liralık sigarada ise 52 kuruş arttı. Yeni vergi artışıyla örneğin 13 liralık sigaradan Maliye’ye giden KDV dahil toplam vergi 10 lira 59 kuruştan 11 lira 11 kuruşa çıktı. Firmalara kalan para ise 2 lira 41 kuruştan 1 lira 89 kuruşa düştü. Bu 1 lira 89 kuruşun içerisinde 1 paket sigaranın üretim ve dağıtım maliyetleriyle firma ve bayi kârı hepsi dahil. Eğer firmalar bu sigaranın fiyatını 13.5 liraya çıkarırlarsa 50 kuruşluk zammın 41 kuruşu yine vergiye gidecek, firmaya ise sadece 9 kuruş kalacak.

  • Samsun’da gemi battı, 3 mürettebat kurtarıldı

    İçişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, “Karadeniz Samsun açıklarında (77 mil) uzaklıkta, Panama bayraklı bir geminin battığına dair gemiden tehlike sinyali alınması üzerine Sahil Güvenlik Komutunlığı tarafından bir bot, bir helikopter ile anında arama-kurtarma faaliyeti başlatılmış olup, söz konusu gemiden 3 mürettebat sağ kurtarılırken diğer mürettebatların kurtarma çalışmaları devam ediyor.” denildi.