Kategori: Türkiye

  • “Kanunu Anayasa Mahkemesi’ne götüreceğiz”

    “Kanunu Anayasa Mahkemesi’ne götüreceğiz”

    Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel, kamuoyunda katliam yasası olarak bilinen ve sahipsiz köpeklerin öldürülmesine yol açabileceği eleştirilerinin yapıldığı kanun teklifinin TBMM Genel Kurulu’nda kabul edilmesinin ardından bir açıklama yaptı. Görüşmelerin sonuna kadar TBMM’de bulunan ve düzenlemeye ‘ret’ oyu veren Özel, teklifin Anayasa’ya aykırı olduğunu, Anayasa Mahkemesi’nin kapısını çalacaklarını söyledi. Özel, “Öncelikle teklifin açıkça Anayasa’ya aykırı olduğu, yaşam hakkını savunmadığı çok ortada. O yüzden Anayasa Mahkemesi ile ilgili süreci hep birlikte değerlendireceğiz. Arkadaşlarımız çalışacaklar. Sağlıklı bir çevre hakkı insanlar için gerekli ve özellikle aşılı sokak köpeklerinin vahşi yaşamla kent yaşamı arasında özellikle kuduz gibi hastalıklara karşı bir bariyer olması da göz önünde bulundurularak halk sağlığı açısından, toplum sağlığı açısından da çok büyük bir risk alındı. Hepsini birden değerlendirip Anayasa Mahkemesi’ne kanunu götüreceğiz. Bu bizim zaten görevimiz. En kısa zamanda ve yürütmeyi durdurma talebiyle bunu yapacağız” dedi. Cumhuriyet Halk Partisi Lideri Özgür Özel, kanun teklifi hakkındaki açıklamasını şöyle sürdürdü:

    “İLK HALİ DOĞRUDAN KATLİAM YASASIYDI”

    “Dört buçuk yıldır bizim bütün başvurularımızda Anayasa Mahkemesi önemli bir kazanım olan yürütmeyi durdurma kararını uygulamıyor. Burada bundan vazgeçmelerini ümit ediyoruz. Ben özellikle tabi buna itiraz eden herkese, muhalefet milletvekillerine ve özellikle Cumhuriyet Halk Partisi grubuna çok teşekkür ediyorum. Hatta çok yaşanmayan bir şey olacak biz sabah 4’te bir kapalı grup toplantısı yapacağız. Çok uzun sürmeyecek ama grubumuz iki buçuk aydır inanılmaz bir performansla doğru bildiklerini savunuyorlar. Yanlışlara engel oluyorlar. Bu yasa da Cumhuriyet Halk Partisi’nin Grubunun, Grup Başkanvekillerinin, yönetiminin ve tüm milletvekillerimizin üstün gayretleri ve kararlığı olmasaydı ötanazi olarak geçip gitmişti. O kararlılıkla geldiler. Buradaki muhalefet toplumsal duyarlılık ile birleşti. Bir sürü geri adım atıldı. Yasanın bütünü yine çok tehlikeli ama ilk geldiği hali doğrudan katliam yasasıydı. Muhalefetin ve grubumuzun büyük gayretleriyle bu geri adımlar atıldı, bunu görmek lazım.”

    “AŞI, KISIRLAŞTIRMA VE SAHİPLENDİRME” VURGUSU

    “Şimdi grubumuza bir teşekkür konuşması yapmak ve milletvekillerinin tatili olmaz yaz dönemi çalışmaları olur. Bu yaz dönemi çalışmalarına ilişkin bir kısa değerlendirme yapmak üzere kapalı grup toplantısına geçiyoruz. CHP’li belediyeler bu kanunun üstü örtük, yani ‘Sen bu işi çözemezsin, çözemezsen ceza alırsın, gel katliam yap’ çağrısına elbette direnecekler ve bu kanunun o örtülü talimatına uymayacağız. Bundan sonraki süreçte daha çok barınak yapmaya, aşılamaya, kısırlaştırmaya ve sahiplendirmeye yönelik üzerimize ne düşüyorsa fazlasıyla yapacağız ama bu yükün belediye gücüyle ve bu kadar olanaksızlıklar içinde tam olarak yerine getirilmesi mümkün değil. Bundan sonra çıkacak her olumsuzluktan bugünkü sorumsuz yaşama anlayışı sorumludur. Ama bizim belediyelerimiz kendi üzerine düşenlere bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da yapmaya devam edeceklerdir.”

  • “Mavi Vatan” tartışması

    “Mavi Vatan” tartışması

    AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, AK Parti Genel Merkezi’nde basın mensuplarına açıklamalarda bulundu.

    Her olayda Netanyahu hükümetinin, Hitler ve Hitler’in hükümetiyle birebir benzerlik ifade ettiğinin daha çok ortaya çıktığını vurgulayan Çelik, İsrail Dışişleri Bakanı Yisrael Katz’ın ifadelerinin Hitler’in Dışişleri Bakanı Ribbentrop’un insanlık suçu anlamı taşıyan ve savaş kışkırtıcılığı içeren ifadelerine benzediğini söyledi.

    Tüm dünyada sağduyulu insanların, Netanyahu, Katz ve benzeri aktörlerin söylem ve davranışlarının Nazilerle birebir özdeşlik gösterdiğini net bir şekilde ifade ettiğine dikkati çeken Çelik, şöyle konuştu:

    “Cumhurbaşkanı’mıza dönük tehditlerinin hiçbir hükmü yoktur. Bu yok hükmündedir ve netice itibarıyla Netanyahu ve Katz gibiler, geçmişte soykırım suçu işleyen diğerleri gibi aynen yargılanacak. Hem tarih önünde mahkum oldular hem de hukuk önünde mahkum olacaklarına kesinlikle inanıyoruz. Cumhurbaşkanı’mız siyasi hayatına başladığından beri birçok tehditle karşı karşıya kaldı. Bütün bu tehditleri yapanların hepsini verdiği siyasi mücadeleyle tarihin çöplüğüne gönderdi. Cumhurbaşkanı’mızdan bu kadar rahatsız olmalarının sebebi, Cumhurbaşkanı’mızın insanlık değerleri ve hakikat adına yürüttüğü bu siyasetin onları birebir rahatsız etmesidir. Ama katliamlarını bu şekildeki yaklaşım ve saldırganlıklarla kesinlikle örtbas edemeyecekler ve tarih önünde mahkum oldukları gibi hukuk önünde de mahkum olacaklar. Bugün Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin başına, Cumhurbaşkanı’mıza dönük bu tehditleri yapanların hepsinin aynı geçmişte soykırım suçu işleyenler gibi yargılanacakları ve mahkum edilecekleri bir akıbet olacağını hep beraber göreceğiz.”

    İsrail Dışişleri Bakanı Katz’ın, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı hedef alan paylaşımına karşı çok sayıda siyasi partinin Erdoğan’a destek mesajı gönderdiğini belirten Çelik, “Pek çok siyasi parti, Türkiye Cumhurbaşkanı’na dönük olarak İsrail hükümetinin kullandığı bu hadsiz ifadeleri kınadı, lanetledi. ‘Muhalefet yapsak bile, eğer Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı’na bir saldırı varsa, Cumhurbaşkanı’mızın yanındayız’ diyerekten güçlü bir irade koydular. Hepsine teşekkürlerimizi sunuyoruz. Doğru olan bugün devletimizin çıkarlarını savunmak, Filistin’deki mazlumların haklarını savunmak, insanlık değerlerinden yana olmak ve devletimizin başı olan Cumhurbaşkanı’mıza dönük her saldırı karşısında milli birliğimizi göstermektir.” dedi.

    “MAVİ VATAN KAVRAMININ OMURGASINA SALDIRAN BİR KONUŞMA”

    Çelik, CHP İstanbul Milletvekili Namık Tan’ın “Mavi Vatan” için kullandığı ifadeleri eleştirerek, Tan’ın “Mavi Vatan”a saldırı niteliğindeki açıklamalarının Yunan ve Rum basınında büyük coşkuyla karşılandığına dikkati çekti.

    Tan’ın sözlerinin, siyasi eleştiri bağlamına sıkıştırılacak ve o denklem içinde değerlendirilecek ifadeler olmadığını vurgulayan Çelik, şunları söyledi:

    “Nitekim açıklama yapıldığı andan itibaren de CHP Genel Başkan Yardımcısı Sayın Yankı Bağcıoğlu, net bir şekilde Sayın Tan’ın ifadelerini eleştirdi. Sayın Yankı Bağcıoğlu’nun ortaya koyduğu ifadeler son derece doğru argümanlarla Mavi Vatan kavramının nasıl geliştiğini, Mavi Vatan kavramına denizcilerimizin, akademisyenlerin, askerlerimizin nasıl emek verdiğini, bugüne kadar bu milli tezin oluşmasının arkasındaki büyük emeği, gayreti ortaya koyan ve bunun haklılığını ifade eden argümanlardı. Doğrudan CHP Genel Başkan Yardımcısı Sayın Bağcıoğlu, Sayın Namık Tan tarafından dile getirilen ifadenin yanlış olduğunu ifade etti. Biz de bunu bu şekilde ifade ettik. Tabii şimdi tekrar bugün bir basın toplantısı yapmışlar. Değerli CHP Sözcüsü Deniz Yücel ve beraberinde bir ekip Sayın Tan ile birtakım açıklamalar yapmışlar. Birincisi şunu söylüyorlar; Sayın Tan’ın ifadeleri cımbızlandı. Buradan açık bir çağrıda bulunuyorum. Hiçbir cımbızlama yoktur. Doğrudan Mavi Vatan kavramının omurgasına saldıran bir konuşmadır.”

    “ÖZÜR DİLEMESİ GEREKİYOR”

    Namık Tan’ın “Mavi Vatan” ile ilgili ifadelerinin olduğu konuşmasında Türkiye’nin terörle mücadele bağlamında yaptığı sınır ötesi harekatlara yönelik de eleştiride bulunduğunu belirten Çelik, şunları söyledi:

    “Sayın Namık Tan’ın dış politika ile ilgili ortaya koyduğu değerlendirmeler, uygulama imkanı bulsaydı, Türkiye’nin elinde Mavi Vatan diye bir alan kalmayacaktı. Ege’deki ve Akdeniz’deki hak ve menfaatlerimizi kaybedecektik. Aynı şekilde de sınır ötesi harekatları yapmayarak sınırlarımızın dibinde bir terör devleti, terör devletçikleri kurulmasına müsaade etmiş olacaktık. Dolayısıyla metnin tamamı son derece kötü bir dış politika yaklaşımı, son derece yanlış bir Türk dış politika yaklaşımı ve Türkiye’nin milli tezlerine karşı esasında başka devletlerin tezlerinin yanında hizalanan bir siyasi yaklaşım.”

    CHP Parti Sözcüsü Yücel’in, Tan’ın açıklamalarına yönelik eleştiriler konusunda AK Parti’den özür beklediğini dile getiren Çelik, şöyle devam etti:

    “Benim kendisine şöyle bir önerim var. Kendisi Sayın Namık Tan’ın konuşmasının videosunu tam olarak kendi parti sözcülüğü sosyal medya hesabından sabitleyerek yayınlasın. Bunu herkes bir kere daha izlesin. Bunun sonucunda, orada Mavi Vatan’la ilgili olduğu kadar Türkiye’nin hak ve menfaatlerini korumak, milli güvenliğini korumakla ilgili çok daha vahim ifadelerin olduğunu herkes görecek. Ondan sonra Sayın Yücel değerlendirsin. Biz mi cımbızlamışız yoksa tam aksine biz kendilerine düzeltme fırsatı vermek üzere en nezaketli şekilde eleştirimizi mi ortaya koymuşuz? Dolayısıyla bugün yaptıkları konuşma esasında Sayın Namık Tan’ın tezlerini eleştiren Yankı Bey’in tezleri çerçevesinde bir yaklaşım ortaya koyduklarını gösteriyor. Bugüne kadar bu kavramlar için, Türkiye’nin hak ve menfaatleri için, Mavi Vatan için, sınır ötesi harekatlar için emek verenlerden ve milletimizden özür dilemesi gerekiyor.”

    “ABBAS, KONUŞMA YAPMAK İSTEDİĞİNİ BELİRTTİ”

    Çelik, Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas’ın sağlık sorunları gerekçesiyle TBMM’de konuşma teklifine ilk anda olumlu yanıt vermediğini belirterek, şunları kaydetti:

    “Şimdi gelen yeni bilgiye göre, başka bir zamanlama içerisinde Türkiye’yi ziyaret edeceğini ve bu konuşmayı yapmak istediğini belirtmiş. Herkes şunu bilmeli ki bu siyasi partilerdeki çağrılar yapılmadan çok önce bu konu gündeme geldiğinde Sayın Cumhurbaşkanı’mız, Sayın Abbas’ın davet edilmesi gerektiğini söyledi. Şimdi tabii ki diğer siyasi partilerin de iyi niyetle ‘böyle bir davet yapılsaydı iyi olurdu’ demeleri anlamlıdır. Bu hep beraber bu konudaki ortak hassasiyetimizi gösterir. Ama birileri çıkıp bir suçlamaya, Cumhurbaşkanı’mızın ve hükümetimizin ve partimizin Filistin konusundaki hassasiyetini sorgulamaya dönüştürürse orada da bir tepkinin ortaya çıkması gayet normaldir. Nitekim bu çerçevede Yeniden Refah Partisinin bir milletvekili, bunu Cumhurbaşkanı’mıza ve partimize karşı bir suçlamaya dönüştürme gibi son derece yanlış bir girişimde bulunmuştur. Buna da tepki verildiğinde maalesef Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Sayın Erbakan, tutmuş ‘Sayın Cumhurbaşkanı’nı nezakete davet ediyoruz’ demiştir. Ben öncelikle Sayın Erbakan’a şunu söylemek isterim. Siyasi nezaketten konu açmışlarken, şunu kendilerine hatırlatmak isterim. Kendilerinin Genel Başkanvekili ‘eğer Erdoğan anayasayı değiştiremezse Amerika’ya kaçacak’ gibisinden Türk siyasi tarihinin en çirkin ifadelerini kullandığında, işte o zaman Sayın Erbakan’ın siyasi nezaketi hatırlayıp o kişiyle ilgili gereğini yapması gerekirdi.”

    “SON DERECE YANLIŞ”

    Çelik, Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan’ın, “Cumhurbaşkanı, Yeniden Refah Partisinin oylarıyla Cumhurbaşkanı seçildiğini unutmasın” şeklindeki açıklamalarına da tepki göstererek, şu ifadeleri kullandı:

    “Yeniden Refah Partisi henüz siyasi hayatta yokken bile Cumhurbaşkanı’mız, Başbakan olarak ve Cumhurbaşkanı olarak defalarca yüksek siyasi başarılara imza atmıştır. Dolayısıyla Sayın Erbakan’ın bir yandan siyasi nezaket deyip, bir yandan da ‘bizim sayemizde seçildiniz’ gibisinden bir siyasal egoizm ortaya koyması son derece yanlış bir yaklaşım olur. Siyasi nezaketin Cumhurbaşkanımız için ‘Amerika’ya kaçacak’ denilen genel başkanvekillerine karşı gerekli işlemin yapılmasıyla yürürlüğe sokulması gerekir. Birtakım siyasal egoizmden de uzak durulması bundan sonrası için daha sağlıklı bir yaklaşım olacaktır.”

  • 17 ilde “Narkoçelik-29” operasyonları

    17 ilde “Narkoçelik-29” operasyonları

    İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’nın paylaştığı bilgilere göre, Jandarma Genel Komutanlığı KOM Daire Başkanlığı koordinesinde; Diyarbakır, Ordu, Kahramanmaraş, Gaziantep, Sakarya, Antalya, Malatya, Edirne, Erzurum, Bingöl, Aydın, Samsun, Konya, Kilis, Siirt, Van ve Adana İl Jandarma Komutanlıklarınca “Narkoçelik-29” operasyonları düzenlendi. Operasyonlar sonucu 1 ton 331 kilogram uyuşturucu madde, 9 milyon 258 bin 811 adet kök kenevir ve kök skunk, 4 bin 481 adet uyuşturucu hap ele geçirildi. Operasyonlar sonucu yakalanan 103 şüpheliden 45’i tutuklandı, 36 şüpheli hakkında ise adli kontrol kararı verildi.

  • Sokak hayvanları teklifi kabul edildi

    Sokak hayvanları teklifi kabul edildi

    AK Partili milletvekillerin imzasını taşıyan sahipsiz sokak hayvanlarına ilişkin “Hayvanları Koruma Kanunu’nda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi”nin tüm maddeleri, TBMM Genel Kurulu’nda kabul edilerek yasalaştı. Sabah saatlerine kadar süren kanun teklifi müzakerelerinin 15. maddesinin görüşüldüğü saat 02.30 sıralarında Genel Kurul’a CHP Genel Başkanı Özgür Özel ve İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu katıldı. Muhalefet milletvekilleri teklifin kabul edilmesine tepki gösterdi.
    Dün ilk 5 maddesi kabul edilen toplam 17 maddelik yasaya göre; bakımevine alınan köpeklerden insan ve hayvanların hayatı ve sağlığı için tehlike teşkil eden ve olumsuz davranışları kontrol edilemeyen, bulaşıcı veya tedavi edilemeyen hastalığı bulunan ya da sahiplenilmesi yasak olanlarına, Veteriner Hizmetleri, Bitki Sağlığı, Gıda ve Yem Kanunu’nun 9. maddesindeki “Hayvanlara ötenazi yapmak yasaktır. Ancak, hayvanlara acı ve ıstırap çektiren veya iyileşme durumu bulunmayan hastalık durumlarında, akut bulaşıcı bir hayvan hastalığının önlenmesi ya da eradikasyonu amacıyla veya insan sağlığı için risk oluşturan durumlarda, davranışları insan ve hayvanların hayatı ve sağlığı için tehlike teşkil eden ve olumsuz davranışları kontrol edilemeyen durumlarda veteriner hekim tarafından ötenazi yapılmasına karar verilebilir. Ötenazi işlemi veteriner hekim tarafından veya veteriner hekim gözetiminde yapılır” hükümleri uygulanacak.

    Hayvanları Koruma Kanunu’nda yapılan değişiklik ile Kanun’un amaçlarına “insan, hayvan ve çevre sağlığı gözetilmek kaydıyla” ifadesi eklendi

    Sahipsiz hayvanlara ilişkin yürütülecek çalışmalarda, tereddüde mahal verilmemesi, kedi ve köpeklerin sahipli hayvan statüsüne alınabilmesi için Veteriner Hizmetleri, Bitki Sağlığı, Gıda ve Yem Kanunu kapsamında Tarım ve Orman Bakanlığı veri tabanına kaydedilmesi zorunluluğu bulunduğundan “sahipli hayvan” ve “sahipsiz hayvan” kavramları açık bir şekilde tanımlandı. Uygulamada tereddüde mahal verilmemesi amacıyla ve Kanun’daki “yakala-kısırlaştır-sal” metodunun kaldırılması nedeniyle hayvan bakımevi tanımında uyum değişikliği yapılacak. Hayvan bakımevinin tanımı, “Bakanlıktan izin alınmak suretiyle kurulan ve hayvanların sahiplendirilinceye kadar barındırıldığı ve rehabilite edildiği bir tesis” şeklinde değiştirildi.
    Sahipsiz ve güçten düşmüş hayvanların hayvan bakımevlerine toplanması ve buralarda rehabilite edilerek sahiplendirilinceye kadar bakılacak olması sebebiyle bakımevleri dışında bir hayvana bakmanın onun yasal sorumluluğunu alarak sahiplenilmesi suretiyle mümkün olabileceği ilkesi kabul edilecek. Kanun’un ilkeleri arasında yer alan “Evcil hayvanlar, türüne özgü hayat şartları içinde yaşama özgürlüğüne sahiptir. Sahipsiz hayvanların da sahipli hayvanlar gibi yaşamları desteklenmelidir.” ifadesi yürürlükten kaldırıldı.

    Hiçbir maddi kazanç ve menfaat amacı gütmeksizin, sadece insani ve vicdani sorumluluklarla, sahipsiz ve güçten düşmüş hayvanları sahiplenmek isteyen ve Kanun’da öngörülen koşulları taşıyan gerçek ve tüzel kişilerin teşviki ve bu kapsamda eş güdüm sağlanması esas oldu.
    Yerel yönetimler, gönüllü kuruluşlarla iş birliği içerisinde, sahipsiz hayvanların sahiplendirilinceye kadar bakılmaları için hayvan bakımevleri kurarak onların bakımlarını ve tedavilerini sağlayacak, eğitim çalışmaları yapacak.
    Hayvan bakımevlerine alınan hayvanlardan rehabilite edilen köpekler sahiplendirilinceye kadar bu yerlerde barındırılacak. Doğru ve güncel veri sağlanabilmesi amacıyla hayvan bakımevlerine alınan hayvanlar Tarım ve Orman Bakanlığı veri sistemine kaydedilecek.
    Yerel yönetimler ,sahipsiz köpeklere ilişkin yürüttüğü iş ve işlemlerde Ev Hayvanlarının Korunmasına Dair Avrupa Sözleşmesi kapsamında gerekli idari tedbirleri almaya yetkili oldu.

    “Yerel yönetimler adına toplanan sahipsiz hayvanların bakımevi dışında bir yere terk edilmesi veya bakımevinde barındırılan köpeği bakımevi dışında bir yere bırakmak” fiilleri yasak kapsamına alındı.
    İl Hayvanları Koruma Kurulunun görevleri arasına, sahipsiz hayvanların korunmasına yönelik yürütülen çalışmaların yanı sıra insan, hayvan ve çevre sağlığını korumaya yönelik olarak sahipsiz hayvanlardan kaynaklı sorunları belirlemek ve bu sorunlara ilişkin çözüm önerileri üretmek eklendi.
    Düzenlemeyle başta yerel yönetimler olmak üzere diğer ilgili kurum ve kuruluşlara yapılacak desteğin kapsamı genişletildi. Buna göre de insan, hayvan ve çevre sağlığının korunması amacıyla bakımevleri, hastaneler ve ameliyathaneler kurmak; bunlara ilişkin ilaç, alet ve ekipmanları temin etmek ile bakımevlerinde bakım, rehabilitasyon ve sahiplendirme gibi faaliyetleri yürütmek için başta yerel yönetimler olmak üzere diğer ilgili kurum ve kuruluşlara teşvik veya Bakanlıkça uygun görülen miktarlarda mali destek sağlandı.

    Ödenekler başka bir amaç için kullanılamayacak

    Hayvanları korumaya yönelik hükümlere aykırı hareket eden veya sahiplendiği hayvanların bakımını ciddi şekilde ihmal eden ya da onlara ağrı, acı veya zarar veren kişilerin denetimle yetkili merci tarafından hayvan bulundurması yasak olacak ve hayvanlarına el konulacak. Söz konusu hayvanlardan sahiplendirilme niteliği olanlar sahiplendirilinceye kadar hayvan bakımevinde barındırılacak.
    Sahipli hayvanın sahibi tarafından terk edilmesi kabahati 2 bin liradan 60 bin liraya çıkarıldı.
    Caydırıcılığın sağlanması amacıyla sahipli hayvanın sahibi tarafından terk edilmesi kabahatine ilişkin idari para cezası hayvan başına 2 bin liradan 60 bin liraya çıkarıldı. Yerel yönetimler adına toplanan sahipsiz hayvanları bakımevi dışında bir yere terk eden veya bakımevinde barındırılan hayvanı bakımevi dışında bir yere bırakanlara ise hayvan başına 50 bin lira idari para cezası verilecek.

    Büyükşehir belediyeleri, il belediyeleri ve nüfusu 25 bini aşan belediyeler, sahipsiz veya güçten düşmüş ya da tehlike arz eden hayvanların korunması ve sahiplendirilinceye kadar bakımının yapılması ile rehabilitasyonunun sağlanması amacıyla hayvan bakımevleri kuracak. Belirtilen hayvanlar, ilgili belediyeler tarafından hayvan bakımevine götürülecek. Hayvan bakımevi kurma zorunluluğu olmayan belediyeler ile il özel idareleri, sorumluluk alanındaki bu hayvanları en yakın hayvan bakımevine götürecek.
    Belediye başkanı ve belediye yetkililerine 6 aydan 2 yıla kadar hapis cezası verilecek.
    Belirtilen kaynağı ayırmayan belediye başkanı ve meclis üyeleri ile ayrılan kaynağı hayvan bakımevi kurmak, sahipsiz hayvanları toplamak, rehabilite etmek veya sahiplendirilinceye kadar bakmak için harcamayan veya bu kaynağı başka amaçlar için sarf eden belediye başkanı ve belediye yetkililerine 6 aydan 2 yıla kadar hapis cezası verilecek.

    Söz konusu belediyeler 31 Aralık 2028’e kadar belirtilen hayvan bakımevlerini kurmakla ve mevcut bakımevlerinin koşullarını iyileştirmekle yükümlü olacak.
    Belediyeler, 31 Aralık 2028’e kadar hayvan bakımevleri kurmak, rehabilitasyon işlemlerini gerçekleştirmek ve sahipsiz hayvanlara sahiplendirilinceye kadar bakmak için kesinleşmiş en son bütçe gelirlerinin binde 5’i oranında kaynak ayıracak. Bu oran, büyükşehir belediyelerinde binde 3 olarak uygulanacak. Ayrılan ödenekler başka bir amaç için kullanılamayacak.

    Kedi ve köpek sahipleri hayvanlarını 31 Aralık 2025’e kayıt altına aldırmak zorunda olacak.
    Kedi ve köpek sahipleri, hayvanlarını en geç 31 Aralık 2025’e kadar dijital kimliklendirme yöntemleriyle kayıt altına aldırmak zorunda olacak. Teklifle, sokakta bakıma ve korunmaya ihtiyacı olacak sahipsiz hayvan bulunmaması amaçlandığı için Hayvanları Koruma Kanunu’ndaki “yerel hayvan koruma görevlileri”ne ilişkin hüküm yürürlükten kaldırılacak.

  • PKK’lı teröristlere MİT’ten nokta operasyon

    PKK’lı teröristlere MİT’ten nokta operasyon

    Milli İstihbarat Teşkilatı, Irak’ta Türk Silahlı Kuvvetleri’nin harekat bölgesine saldırı hazırlığında olan PKK/KCK’lı Ronahi Dilhvin kod adlı Vesile Duran ve Arin Tolhildan kod adlı Dilan Öklü’yü Irak’ın Hakurk bölgesinde gerçekleştirdiği nokta operasyonla etkisiz hale getirdi.

    TSK’ya saldırı engellendi

    MİT, örgüt üst yöneticilerinin TSK’nın Hakurk’taki harekat bölgesine yönelik eylem talimatının terör suçlarından haklarında arama kararı bulunan terörist Vesile Duran ve Dilan Öklü tarafından sahadaki örgüt mensuplarına aktardığını tespit etti. Terörist Duran ve Öklü, MİT tarafından adım adım izlenmeye başlandı.
    MİT, eylem talimatlarını aktaran teröristlere yönelik operasyon kararı alındı. Hakurk’ta eylem talimatını iletmek üzere buluşma yerine gelen terörist Vesile DURAN ile Dilan ÖKLÜ nokta operasyonla etkisiz hale getirildi.
    Ronahi Dilhvin kod adlı Vesile Duran, 2014 yılında PKK/KCK saflarına katıldı. 2015 yılında Irak’ın kuzeyine geçerek silahlı/ideolojik eğitim almasının akabinde söz konusu bölgede faaliyet gösterdi. Son olarak Hakurk alanındaki harekat bölgesinde faaliyet göstermekteydi.
    Arin Tolhildan kod adlı Dilan Öklü, örgüt tarafından, 2014 yılında henüz 15 yaşında iken silah altına alındı. Irak’ın kuzeyinde zorunlu silahlı/ideolojik eğitime tabi tutuldu. Aynı zamanda 2019 yılında etkisiz hale getirilen PKK/KCK mensubu Tolhildan Zevki kod adlı Vedat Öklü’nün kardeşi olan Dilan Öklü, etkisiz hale getirilmeden önce Hakurk alanında faaliyet yürütüyordu.

  • F-16’dan esinlenerek ev yaptı

    F-16’dan esinlenerek ev yaptı

    Çiftçilikle uğraşan Mustafa Özer Atmaca, yazın sıcağından kaçmak için yaylada kullanmak amacıyla taşınabilir ev yapmak istedi. Yaklaşık bir ay boyunca araştırma yapan Özer, savaş uçağı F-16’dan esinlendi. İşinden kalan zamanlarda çalışmaya başlayan Atmaca, 6 ay sonunda kokpiti olan uçak görünümlü evini yaptı. Atmaca, çekici yardımı ile uçak evini ilçeye bağlı Sarıaydın köyüne götürerek yerleştirdi. İlginç yapısı ile dikkat çeken Atmaca’nın güneş enerjisinden elektrik üreten, kanatları açılır kapanır olan evini merak edenler ise ziyarete gelmeye başladı. Atmaca, evini gören birkaç kişinin de almak için 500 bin TL teklif ettiğini söyledi.

    “Evi F-16 tipinde yapmaya çalıştım”

    F-16 savaş uçaklarını çok beğendiğine dikkat çeken Mustafa Özer Atmaca, “Ben de F-16 tipinde yapmaya çalıştım. Arkadaşlar da gördü çok beğendi. İleride daha iyisini yapacağız “dedi.
    Uçak evini yaparken profil, sac, tekerlek ve yalıtım malzemelerini kullandığını aktaran Atmaca, içerisinde 2-3 kişinin yaşayabileceğini, tuvaletinden banyosuna, güneş enerjisinden elektrik üretimine kadar her şeyin bulunduğunu söyledi. Birkaç kişinin satın almak için geldiğine de değinen Atmaca, “500 bin TL teklif ettiler. Ben şu anda yaylada kullanmayı düşünüyorum. 3-4 ay burada kalsın. Sonra tekrar düşünürüz, daha iyisini yapabiliriz” şeklinde konuştu.

    Köy sakinleri de beğendi

    Köylerinde uçak evin ilk olduğunun altını çizen Muhtar Cihan Özer, köydeki herkesin dikkatini çektiğini, fark edenlerin gelip baktığını ve beğendiğini söyledi.
    Köy sakinlerinden Durmuş Ulak ise, “Uçak karavan çok ilginç gerçekten. Biz de merak ettik geldik gördük yerinde inceledik. Gerçekten çok güzel” derken, gençlerden Furkan Ulak da, “Çok güzel bir şey, ben de böyle bir evde yaşamak isterdim” ifadelerini kullandı.

  • Kenan Işık hayatını kaybetti

    Kenan Işık hayatını kaybetti

    Tiyatro sanatçısı ve sunucu Kenan Işık yaşamını yitirdi. Ünlü oyuncu beyin kanaması sonucu 10 yıldır komadaydı.

    KENAN IŞIK KİMDİR?

    1947 yılı Malatya doğumlu olan Kenan Işık, Gazi Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi, Kamu Yönetimi Bölümü mezunuydu. Işık, 1972 yılında Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğü sanatçısı olmuştu. Kenan Işık ayrıca, Şehir Tiyatroları Genel Sanat Yönetmenliği yapmıştı. Sanatçı devam eden kariyeri süresince çok sayıda tiyatro oyunu yazdı.

    21 Mart 2014’te spor sonrasında saunaya giren Işık’ın, sauna sonrasında fenalaşıp dengesini kaybederek kafasını yere çarptığı öğrenildi. Bilinci kapalı halde hastaneye kaldırılan ve beyin kanaması geçiren Işık, hemen ameliyata alındı. Kenan Işık 10 yıldır komadaydı.

    KAYNAK: NTV

  • TBMM Genel Kurulu’nda tansiyon yükseldi

    TBMM Genel Kurulu’nda tansiyon yükseldi

    Sahipsiz sokak hayvanlarına ilişkin Hayvanları Koruma Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi’nin görüşmeleri sırasında söz alan AK Parti Grup Başkanvekili Bahadır Nahit Yenişehirlioğlu’nun konuşmasının ardından iktidar ve muhalefet milletvekilleri arasında tansiyon yükseldi.

    Yenişehirlioğlu’nun konuşması esnasında muhalefet milletvekillerini işaret etmesinin ardından muhalefet vekilleri masalara vurarak tepki gösterdi. Tartışmanın büyümesi nedeniyle Meclis Başkanvekili Bekir Bozdağ oturuma 15 dakika ara verdi. Yenişehirlioğlu’nun kürsüden inmesinin ardından milletvekilleri arasında arbede yaşandı.

  • Aynı aileden 4 kişi öldü, 2 kişi yaralandı

    Aynı aileden 4 kişi öldü, 2 kişi yaralandı

    Edinilen bilgilere göre, Batman-Siirt Çevreyolunda bulunan bir düğün salonundaki düğüne katılan davetliler düğünden çıkarak yolun karşısına geçmeye çalıştıkları sırada tır çarptı. Çarpma ile birlikte sürücüsünün kontrolünden çıkan tır, önündeki çok sayıda araca da çarptı.
    Kaza sonucu düğünden çıkanlardan biri bebek 4 kişi hayatını kaybetti, 2 kişi yaralandı.
    İhbar üzerine olay yerine çok sayıda polis, sağlık, AFAD ve itfaiye ekibi sevk edildi. Yola savrulanlara müdahale eden sağlık ekipleri biri bebek 4 kişinin hayatını kaybettiğini, 2 kişinin de yaralı olduğunu belirledi.
    Hayatını kaybedenler otopsi yapılmak üzere Batman Eğitim Araştırma Hastanesi morguna kaldırılırken yaralılar ise çevredeki hastanelere kaldırıldı.
    Hayatını kaybedenlerin aynı aileden Süleyman Oğuz, İlyas Oğuz, Demir Oğuz ve Sefa Oğuz olduğu öğrenildi.
    Kaza ile ilgili soruşturma sürüyor.

  • Kedi besleyen iki kız kardeş, komşularının saldırısına uğradı

    Kedi besleyen iki kız kardeş, komşularının saldırısına uğradı

    Olay, 24 Temmuz Çarşamba günü saat 13.00 sıralarında Küçükçekmece Cumhuriyet Mahallesi’nde 5 katlı bir apartmanın giriş katında yaşandı. Edinilen bilgiye göre, anne ve babasıyla 18 yıldır aynı evde yaşayan Nilgün ve Nilüfer Tanca kardeşler, yaralı kedileri tedavi edip sahiplendiriyordu. Kedilerin binada beslenmesinden rahatsız olan komşuları ile Tanca kardeşler arasında tartışma çıktı. Yaşanan tartışma nedeniyle iki komşu davalık oldu. Çarşamba günü iki komşu arasında tekrar tartışma çıktı. Bu sefer Tanca kardeşlerin kapı komşusu olan baba Yavuz H. ve oğlu Berkay H, kedilerin beslenmesini istemediklerini ve binada kokuya neden olduğunu söyleyerek olaya müdahil oldular. Yaşanan tartışma büyüyünce Yavuz H. ve oğlu Berkay H., Nilgün ve Nilüfer Tanca kardeşlere saldırdı. Gözlerinden ve vücudunun çeşitli yerlerinden darp sonucu yaralanan iki kız kardeş bayıldı. İhbar üzerine polis ve sağlık ekipleri adrese sevk edildi. Olay yerine gelen Küçükçekmece İlçe Emniyet Müdürlüğü ekipleri, baba ve oğlu gözaltına alarak karakola götürdü. Yaralanan iki kız kardeş ise ambulansla Bakırköy Dr. Sadi Konuk Eğitim ve Araştırma Hastanesine kaldırıldı. Yapılan müdahalenin ardından sol elmacık kemiğinde kırıklar oluşan Nilgün Tanca’nın gözünde görme kaybı olduğu tespit edildi. Tedavileri devam eden kadın darp raporu alarak, kapı komşularından şikayetçi oldu.

    Karakolda ifadeleri alınan baba ve oğlu serbest bırakıldı

    Hala üzerlerine benzin dökülüp yakılma ve ölüm tehditleri aldıklarını söyleyen Nilüfer Tanca, “Yüzümüze darp aldığımız için yani kendimizden geçmişiz. O an film koptu, ben hiç hatırlamıyorum. Kimsenin canı yanmasın. Ne olur devletimiz bize sahip çıksın. Bu insanlar hala bizi ölümle tehdit ediyorlar. Bizim üzerimize benzin döküp yakmakla tehdit ediyorlar. Yani ne olur adalet istiyoruz. Benim 75 yaşında annem, 78 yaşında babam dışarı çıkamıyor. Şu an uzaklaştırma kararı çıkartılıyor. Ne olur bizleri devletimiz korusun. Yani çok zor durumdayız. Yani sadece suçumuz hayvan sevmek, başka hiçbir şey yapmak değil. Yani sahiplendiriyoruz, tek şeyimiz bu. Başka hiçbir şey yapmıyoruz. Hiç kimseyi rahatsız etmeden bu masum canlara bahçemizin köşesinde bakıyoruz” şeklinde konuştu.
    Olayla ilgili soruşturma sürüyor.