Edinilen bilgiye göre, öğleden sonra Tavşanlı ilçesine yaklaşık 8 kilometre uzaklıktaki Başköy yakınlarındaki Martlı mevkiinde yangın çıktı. Çevreden yangını görenlerin ihbarı üzerine yangın mahalline Orman İşletmeye ait ilk müdahale aracı ve arazözler sevk edildi. Yoğun çabalar sonucu yaklaşık yarım saatte söndürülen yangında 1 dönüm ormanlık alan zarar gördü.
Olayla ilgili soruşturma devam ediyor.
Kategori: Türkiye
-
Tavşanlı ilçesinde orman yangını
-
Edirne’de 266 kilo uyuşturucu yakalandı
Edirne Gümrük Muhafaza Kaçakçılık ve İstihbarat Müdürlüğü, İl Emniyet Müdürlüğü’ne bağlı Narkotik Şube Müdürlüğü ile İstihbarat Şube Müdürlüğü koordinesinde yapılan çalışmalar sonucunda bir tırda yapılan aramada 266 kilo 489 gram skunk maddesi ele geçirildi.
Yakalanarak gözaltına alınana şüpheli S.S., çıkarıldığı mahkemece tutuklandı.
-
Otomobil ile motosiklet çarpıştı, 1 yaralı
Edinilen bilgilere göre, Tunçbilek istikametinden gelip çevre yolu ışıklardan Moymul mahallesi istikametine dönmekte olan A.A. idaresindeki 43 ACN 382 plakalı otomobil ile yine Moymul Mahallesi istikametinden çevre yoluna çıkmakta olan F.Ş. idaresindeki 43AFZ 590 plakalı motosiklet çarpıştı.
Kazada motosiklet sürücüsü F.Ş. yaralandı. Yaralı sürücü 112 acil servis ekiplerinin ilk müdahalesinin ardından Tavşanlı Doç. Dr. Mustafa Kalemli Devlet Hastanesine kaldırıldı. -
Kütahya’daki plastik fabrikası yangınında alevler metrelerce yükseldi
Edinilen bilgiye göre, Alayunt Mahallesi yakınlarındaki Kütahya Organize Sanayi Bölgesi’nde plastik ev gereçleri üretilen bir fabrikada henüz belirlenemeyen nedenle yangın çıktı. Yangın esnasında alevler metrelerce yükseğe ulaştı. İhbar üzerine olay yerine itfaiye, sağlık, AFAD ve jandarma ekipleri sevk edildi. Kütahya Belediyesi itfaiye ekiplerinin müdahale ettiği yangın, yaklaşık 1 saatlik çalışma sonucu söndürüldü.
Yangında dumandan etkilenen 3 fabrika çalışanı ambulansla Kütahya Şehir Hastanesi’ne sevk edildi.
Fabrikada hasara yol açan yangının çıkış nedeni araştırılıyor.
-
Bacanağının vurduğu spor eğitmeni gözyaşlarıyla son yolculuğuna uğurlandı
Olay, 28 Haziran günü saat 12.30 sıralarında Seyhan ilçesi Güneykuşak Bulvarı’nda meydana geldi. İddiaya göre, Murat Akdöker yönetimindeki 70 AAF 487 plakalı otomobilde bulunan 1 çocuk annesi öğretmen Hatice Çelik ile daha önce hakkında şikayetçi olup uzaklaştırma kararı aldırdığı eşi uzman çavuş Gökhan Çelik arasında tartışma çıktı. Aralarında kıskançlık nedeniyle geçimsizlik olduğu belirtilen çiftten Gökhan Çelik, beylik tabancasını belinden çıkartınca Hatice Çelik otomobilden inerek kaçmaya çalıştı. Ancak Gökhan Çelik, kendisi gibi Mardin’de görev yapan eşini arkasından ateş edip öldürdü, ardından da bacanağı Murat Akdöker’i vurdu.
Tutuklandı
Seken kurşunlar yoldan geçen İsmail Hakkı Ağca (71) ve Can Alagöz’e (57) de isabet etti. Olaya müdahale eden polis ekipleri, cinayet şüphelisine teslim olması konusunda ihtarda bulundu. Ancak Çelik teslim olmayı reddedince bacağından vuruldu.
Gökhan Çelik, yaralı halde ara sokaklara girip izini kaybettirdi. Olayda ağır yaralanan Akdöker ise hastaneye kaldırıldı. Yaralı olarak kaçan Çelik ise daha sonra yakalanarak tutuklandı.Son yolculuğuna uğurlandı
Murat Akdöker, 21 gün boyunca verdiği yaşam mücadelesini gece kaybetti. Adana Adli Tıp Kurumu morguna kaldırılan Akdöker’in cenazesi otopsinin ardından morgdan yakınları tarafından alınarak Asri Mezarlığı’na götürüldü. Burada kılınan cenaze namazının ardından Akdöker, gözyaşlarıyla toprağa verildi. -
Alev topuna dönen minibüs, ormanı tutuşturdu
Olay, Balıkesir’in Havran ilçesi Şapçı mevkiinde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, seyir halinde olan yolcu minibüsünden biranda dumanlar yükselmeye başladı. Durumu fark eden sürücü, aracı yolun kenarına çekmesiyle minibüs alev topuna döndü. Yolun kenarında bulunan ağaçlara sıçrayan alevler, ormanlık alanda da yangının başlamasına sebep oldu.
İhbar üzerine olay yerine gelen polisler yolu tek taraflı trafiğe kapatırken, itfaiye ekipleri de hem havadan hem de karadan alevle müdahalesini sürdürüyor. -
11 yaşındaki Kerem’in ölümündeki korkunç şüphe
Yalova’nın Termal ilçesine bağlı Akköy’de 3 Haziran 2018 tarihinde meydana gelen olayda Kerem Karakaya, sabah saat 8.30 saatlerinde okul arkadaşı F.B.’nin evine gitmiş, burada iddiaya göre, evin odunluk kısmında bulunan kırma av tüfeği ile oynarken F.B., arkadaşı Kerem Karakaya’yı başından vurmuştu. F.B.’nin cezai ehliyetinin bulunmaması nedeniyle Yalova 5. Asliye Ceza Mahkemesi’nde “Taksirle Ölüme Neden Olma” suçundan sanık Serpil B.’nin yargılanmasına başlanmıştı.
Davadaki cinayet şüphesi yeni soruşturmayı başlattı
Davadaki aile ve avukatları ve tanık beyanları üzerine 5. Asliye Ceza Mahkemesi, tüfeğin ağırlığı, 2 kez ateş edilmesi, kartuşun değiştirilmesi ve silahın ateş mekanizmasının suça sürüklenen çocuk tarafından bilinemeyeceği, delillerin tam toplanmamış olması ve kasten adam öldürme şüphesinin varlığı nedeniyle Yalova Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunmuştu. Savcılığın, olay günü evde bulunan F.B.’nin annesi Serpil B. ve dayısı Rahmi B. ile ilgili kasten öldürme suçundan başlattığı soruşturma yaklaşık 1 yıldır devam ediyor.“Benim oğlum bir cinayete kurban gitti”
5. Asliye Ceza Mahkemesi F.B.’nin annesi Serpil B.’nin ihmalden yargılandığı davada savcılık soruşturmasının beklenmesi için davayı ileri bir tarihe erteledi. Dava sonrasında adliye çıkışında açıklamalarda bulunan acılı baba Halil Karakaya, yıllardır çocuklarının cinayete kurban gittiğini kanıtlamak için çabaladıklarını belirterek, “6,5 yıldır biz bu anı bekliyoruz. Benim oğlum bir cinayete kurban gitti. Cinayet masası soruşturmayı ele aldı. Şu anda çok iyi yoldayız. İnşallah ağır ceza mahkemesine gidecek. Ağır cezadan sonra da gereken cezayı herkes alacak ve biz de mutlu sona ulaşacağız” dedi.“Ben çocuğumun kanını yerde bırakmam”
Kerem’in annesi Rahime Karakaya ise yaklaşık 7 senedir bu olayın çözülmesini beklediklerini dile getirerek, “7 senedir çocuğum kara toprakta yatıyor. Kendi çocuğunu alıp memleketine kaçmış. Ben adalet istiyorum. Ben çocuğumun katilini istiyorum. Ben çocuğumun kanını yerde bırakmam. Kanımın son damlasına kadar peşindeyim bırakmam” ifadesini kullandı.“7 yıl önce işlenen bu cinayet, nihayetinde sonuca ulaşacaktır”
Ailenin avukatlarından Şermin Tankut ise Kerem’in 7 yıl önce acımasızca öldürüldüğünü ifade etti. Kerem’in davasının asliye cezada açıldığına değinen Tankut, “Niye Asliye Ceza çünkü ihmalden açılmış bir dava. Fakat dosya delilleri daha önce de söylediğimiz gibi bunun tam tersini gösteriyor ki, nitekim 5. Asliye Ceza hakimi de ihbarda bulunmuştu savcılığa. Bunun bir cinayet olabileceğinden dolayı. Bu dosyada 1 yıla yakın gizlilik kararı var. Şu anda içinde ne olduğunu söyleyemiyoruz. Çünkü biz de bilmiyoruz. Fakat şöyle bir şey var. Bir yıl önce bu dosya elimize geçtiğinde ihmaller zincirinden kaynaklanan gerçekten bir garabet var ortada. Jandarma ve savcılık zamanında yeterince bu cinayeti araştırmamış. Bundan dolayı aile 6 yıldır boşu boşuna beklemektedir. Gerçekten bütün davadaki deliller, bir şekilde karartılmıştır daha ilk gün. Daha sonra ifadeler alınmamış, silahlardan parmak izi alınmamış. Hiçbir şey yapılmamış diyebiliriz. Sayın savcımız dosya araştırmadan sonra bizim sunduğumuz dilekçeyle, bulduğumuz açıklarla, bir değil, iki değil belki ondan fazla açık var dosyanın içinde, araştırılmamış olaylar. Şu anda dosya titizlikle araştırılıyor. Biz belki de 15’inci duruşmaya girdik ama umutla bekliyoruz. İnanıyoruz ki, 7 yıl önce işlenen bu cinayet, nihayetinde sonuca ulaşacaktır. Bu acılı aile anne ve diğerleri huzura kavuşacaklardır. 5. Asliye Ceza’da görülen duruşmada savcılıktan alınacak karar bekleniyor. Savcılık ağır cezaya düşecek bir dosyayı araştırıyor. Savcılık şu an kasten cinayetten bir soruşturma açmış. 1 yıldır kasten cinayetten soruşturmayı gizli olarak araştırıyor. Bu araştırma artık jandarmanın elinde değil. Çünkü jandarma bizim dosyada taraf. Artık emniyetin, cinayet büronun elinde. O yüzden biz çok umutluyuz. Asliye Ceza’da açılan dava ise annenin ihmalden kaynaklı davasıdır. Aslında biz bu davayı kabul etmiyoruz” şeklinde konuştu.“Çocuğun çocuğu öldürdüğünü düşünmüyoruz ve kararlıyız”
Ailenin diğer avukatı Ekin Elçin Tankut, adaletin peşinde sonuna kadar koşmaya devam edeceklerini belirtti. Savcılığın konuyla yakından ilgilendiğini ve kısa zamanda bir iddianame çıkmasını beklediklerini anlatan Tankut, şöyle konuştu:
“Sağ olsun şu anki savcımız bu konuda bize çok fazla destek veriyor. Kısa zamanda çözüme ulaşacağını düşünüyoruz. Elbette ki çok fazla dosya içinde daha önce de belirttiğimiz gibi ihmaller vardı. Bu ihmaller zinciri dosyayı çok ayrı bir yere evirmişti. Bu cinayet değil, çocuk çocuğu vurdu diye dosya kapanacaktı. Fakat araştırmalarımız neticesinde bunun bir cinayet olabileceği sonucuna vardık. Umutluyuz bu noktada da. Çocuğun çocuğu öldürdüğünü düşünmüyoruz ve kararlıyız, peşinden gideceğiz. İddianamemizi bekliyoruz. İddianamemiz çıktığı zaman da bize çok iş düşecek. Yine adalet aramaya devam edeceğiz. Bu noktada herkesin desteğini talep ediyoruz. Bu bir cinayettir ve aile 7 senedir uyumuyor. Bizim 3-4 dakikada baktığımız haberlerin arkasında neler gizli. Biz maalesef 1 yıldır dosyanın avukatlığını yapıyoruz ama çok şükür bayağı bir yol kat ettik. Bunların başında dosyanın çok detaylı incelenmesi, çok detaylı bir şekilde ihmallerin ortaya çıkarılması, yapılan araştırmalar inşallah bizi sonuca ulaştıracak. Ailenin 7 seneye varan uykusuz geceleri artık rahat uykulara kendini bırakacak. Bugünkü duruşmada da eksik hususlar giderilecek. Savcının iddianamesi bekleniyor. Savcı iddianameyi hazırladığında bu dosya da ağır ceza dosyasıyla birleştirilecektir.” -
Kuryenin motosikletteki siparişleri böyle çalındı
Özellikle İstanbul’da son zamanlarda motosiklet ile sipariş götüren kuryelerin, hırsızlık olaylarıyla sık sık karşılaştığı haberleri geliyor. Benzer olay da geçtiğimiz günlerde Çorlu Kazımiye Mahallesi’nde yaşandı. 3 farklı adrese sipariş için çıkan Taha Türker, ilk siparişini teslim ettiği sırada 2. ve 3. siparişini hırsıza kaptırdı.
Güvenlik kamerasına yansıyan olayda, küçük yaştaki çocuğun etrafı gözledikten sonra motosikletin sepetindeki sipariş paketlerini çaldığı gözleniyor.“Güvenlik kamerasına bakınca gerçeği gördük”
Olayla ilgili konuşan Türker, “İlk siparişimi teslim ettim ve motora bindiğim sırada diğer paketlerin yerinde olmadığını fark ettim. Güvenlik kamerasına baktığımızda paketlerin çalındığını gözlemledik. Çok şaşırtıcı bir durum. Paketlerin içinde yaklaşık bin liralık çerez, çikolata gibi ürünler bulunuyordu. Bunu küçük bir çocuk yapmış sağlık olsun, şikayetçi olma gereği duymadım” diye konuştu.“Müşteri memnuniyeti zedeleniyor”
Daha önce de benzer olay başına geldiğini ifade eden Tuncay Alçı da, “Ben de motosikletle pakete çıkıyorum. Önceki sene de benim kasadaki siparişim çalındı. Vatandaşın yemeğine göz dikilmesi ayıp bir şey. Hal böyle olunca da müşteri memnuniyeti zedeleniyor, sonuçta biz de mağdur oluyoruz” dedi. -
Jandarmadan uyuşturucu operasyonu
İl Jandarma Komutanlığı unsurlarınca Merkez’de bir şahsın ikametine operasyon düzenlendi. Şahsın üzerinde ve ikametinde yapılan aramada 467,11 gram uyuşturucu madde 1 adet kenevir bitkisi, 4 adet sigara sarma kağıdı ele geçirildi. Gözaltına alınan şüpheli jandarmadaki işlemlerini ardından sevk edildiği adliyede çıkarıldığı mahkemece adli kontrolle serbest bırakıldı.
-
Kastamonu’da 14 yılda bin 388 ev yandı
Kastamonu’da son yıllarda artan köy ve ev yangınlarının önlenmesi amacıyla Kastamonu Valiliği koordinesinde geniş çaplı çalışmalar yürütülüyor. Bu çerçevede AFAD İl Müdürlüğü, Kastamonu İtfaiyesi, İl Jandarma Komutanlığı, İl Özel İdaresi, Orman Bölge Müdürlüğü ve Başkent Elektrik Dağıtım Şirketi personelinden oluşan komisyon, köylerde yaşayan vatandaşları bilgilendirmek için eğitimler düzenliyor. Yapılan çalışmalarla ilgili Kastamonu Valiliği tarafından yapılan yazılı açıklamada, 2010 yılından günümüze kadar bin 388 evin yandığını ve bu yangınlarda 42 kişinin hayatını kaybettiği belirtildi.
“Yüzde 58’i elektrik kontağı kaynaklı”
Yangınların büyük bir kısmının eskiyen elektrik tesisatlarından kaynaklandığının belirtildiği açıklamada, “Kastamonu, ülkemizin en dağınık yerleşimine sahip illerinden biri olup 13 bin 96 kilometrekarelik alan üzerinde bin 54 köyü ve bağlıları ile birlikte 3 bin 500’den fazla yerleşim birimine sahiptir. Yüzeyinin yüzde 70’i ormanlarla kaplı olan ilimizde köylerimizin yaklaşık yüzde 90’ı orman köyüdür. Geleneksel ahşap mimarisine sahip bitişik nizama yakın evler, köylerimizin yaygın yerleşim tipini oluşturmaktadır. Ahır, samanlık, kuruluk, ambar gibi müştemilat arazi sınırlaması nedeniyle köy evlerine de yakındır. Evlerimizde kurulan elektrik iç tesisatlarının yüzde 90’ından fazlası 1975’li yıllarda kurulmuş olup, priz, kablo, sigortaları ve benzeri bileşenleri eski olup, hayat koruma üniteleri de birçok evde bulunmamaktadır. Evlerimizdeki elektrik tüketim hesaplamaları bu yıllardaki teknolojik gelişme düzeyine göre hesaplanmıştır. Günümüzde evlerde kullanımı gittikçe yaygınlaşan ve yüksek elektrik tüketen ütü, soba, fırın, ısıtıcı, şofben cihazlar, eski elektrik tesisatlarına sahip evlerde kullanımı yangın risklerini artırmakta ve evlerde elektrik tesisatı kaynaklı yangınlara yol açmaktadır. İtfaiye raporlarından çıkarılan analizlere göre köylerimizde elektrik tesisatlı kaynaklı nedenler yangınların ana nedenidir. Yangınların ana nedenlerinde elektrik kontağı yüzde 58, soba ve baca yangınları yüzde 18, diğer sebepler yüzde 15, kuru ot yakılması yüzde 5 ve yıldırım düşmesi yüzde 3 olarak tespit edilmiştir. Merkeze uzak, bitişik nizamlı, ahşap yapı özellikli, kalabalık köylerde çıkan yangın çok sayıda evin yanmasına sebep olmaktadır. Her yıl ortalama 80 adet köy yangını ile karşılaşılmaktadır. Bu sürede 561 köyde en az 1 kez yangın meydana gelmiş, köylerin yüzde 53’ü bu afeti yaşamıştır. Köylerin, il ve ilçe merkezlerine uzaklığı fazladır” ifadelerine yer verildi.Yanan ev sayısının en fazla Tosya ilçesinde olduğunun belirtildiği açıklamada, “Köy içerisinde yangın söndürmede kullanılabilecek yeterli miktarda söndürme alt yapısı yoktur. Köy evlerinin etraflarında odun yığılması yaygın bir adettir. Tüp, mazot gibi maddeler ilçe merkezlerine uzaklık gibi sebeplerle köy evlerinde stoklanmaktadır. Köylerde geçici-yazlıkçı ikamet edilen boş ev sayısı fazladır. Boş veya metruk evlerde, kabloların kemirgenler tarafından yenmesinden dolayı oluşan ark kaynaklı elektrik tesisatından başlayan yangınlar sıklıkla görülebilmektedir. Merkez ilçede ve ilçelerde itfaiye eksiklikleri söz konusudur. İtfaiyenin uzak, engebeli köylere ulaşması zaman almakta bu durum yangını büyütmektedir. Köylerde hidrant, su deposu, vana, yangın dolabı az sayıdadır. Önleyici tedbirler kapsamında İl Özel İdaresince köylerimizde 380 yangın valfi, 99 dolap ve 100 adet hortum verilmiştir. Orman Bölge Müdürlüğü marifetiyle 263 adet tanker orman köylerimize dağıtılmıştır. Bin adet 6 kilogram yangın tüpü yine bu süreçte İl Özel İdaresi ve Afet ve Acil Durum Müdürlüğü vasıtasıyla köylerimize dağıtılmıştır. ORKÖY iç tesisat yenileme projesi ilimizde yaygınlaştırılmaya çalışılmaktadır. Tosya’da köylerinde birbirine bitişik yerleşim özellikleri, coğrafi şartlar, hane sayısı fazlalığı ve ahşap yapı stoku dolayısıyla yangın sayısı ve yangında yanan ev sayısı daha fazla olduğu dikkat çekmektedir” denildi.
“Kastamonu köy evlerinin içerdiği kültürel doku bu yangınlarda yok olmaktadır”
Köy yangınlarının sivil mimariyi yok ettiğinin kaydedildiği açıklamada, “Geleneksel Kastamonu köy evlerinin içerdiği kültürel doku bu yangınlarda yok olmaktadır. Yangınlarda tüm ev eşyaları yanmakta, aileler için büyük ekonomik kayıplar ortaya çıkmaktadır. Ayrıca AFAD Başkanlığı acil yardım ödeneği göndermek zorunda kalmakta, beslenme, barınma gibi gündelik hayatı normale dönmesi için ilgili kurumlarca kamu maliyesinden olacak şekilde harcamalar yapılmaktadır. Köy yangınlarında ahır, samanlık, tarım aletleri de yanarak kullanılamaz hale gelmekte, tarımsal üretim kaybı söz konusu olmaktadır. Yangın sonrasında evlerin yapılacağı, yeni yerleşim alanlarının bulunmasında sorunlar yaşanmaktadır. Kadastro çalışmaları 1980 yılında yapıldığı için, yeni imar mevzuatında mevcut yere ev yapılması da mümkün olmayıp yeni uygun alan bulunmasında güçlükler yaşanmaktadır. Bazı yangınlar ormanlık alanlara sıçrayabilmektedir. Özellikle yatağa bağımlı vatandaşlarımız yangında hayatını kaybetmektedir” denildi.