Kategori: Türkiye

  • Bakan Ersoy’dan ‘Alman FTI’ açıklaması

    Bakan Ersoy’dan ‘Alman FTI’ açıklaması

    Samsun Kültür Yolu Festivali açılışı Samsun Müzesi’nde gerçekleştirildi. Açılış töreninde konuşan Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, “Sadece Türk tarihini değil, 20. yüzyıl ve sonrasının dünya tarihini şekillendiren mücadelenin başladığı şehirdeyiz. Kurtuluş Savaşımızın Başkomutanı Gazi Mustafa Kemal’in ilk fikrî ve fiilî adımları atarak, Türk milletinin zafere uzanan istiklal ve istikbal yürüyüşünü başlattığı Samsun’dayız. Sizleri saygıyla, muhabbetle selamlıyorum. Bu vesileyle Cumhuriyetimizin Kurucusu Büyük Önder Atatürk’ü, silah arkadaşlarını, bütün şehit ve gazilerimizi rahmetle, saygıyla ve minnetle anıyorum. Ruhları şad olsun. Çok değil bundan 3 ay önce, ‘Samsun İli Turizm Master Planı’ basın lansmanı için yine bir araya gelmiştik. Samsun, Türk turizminin Karadeniz’deki lokomotifi olmak için bu noktada ilk adımı atmıştı. Emeği geçen herkese bir kez daha teşekkür ediyorum. Zira turizmde yakalanan ciddi bir başarı ivmesi varken, bu alanda herkesin üzerine düşeni gecikmeden yapması çok değerli ve gerekli. Dünya Turizm Örgütü verilerine göre Türkiye bugün ilk beş turizm ülkesinden biridir. Ziyaretçi sayısı, turizm geliri, ürün çeşitliliği, tesisleşme ve altyapı, sürdürülebilirlik uygulamaları, pazar çeşitliliği, yıl boyuna ve ülke geneline yayılan turizm hareketi derken her başlıkta büyük ilerlemeler kaydettik. Bunu kamu ve özel sektör paydaşlarımızla birlikte başardık. Kazanımlarımızı koruyarak bu başarının devamlılığını da yine birlikte sağlayacağız. Tabii bu yükseliş ivmesi sadece turizmle sınırlı değil. Rekorlar kıran izleyici ve temsil sayılarıyla, ödülleri ve ihraç başarılarıyla konserlerden sergilere, tiyatrodan opera ve bale temsillerine, sinemadan dizi sektörüne bugün sanatta da bir Türk rüzgârı esmektedir. Yine dünyanın en yoğun ve kapsamlı arkeoloji çalışmalarıyla, aldıkları ödüllerle gerek yapısal gerek işlevsel anlamda uluslararası birer mimari simgeye dönüşen kültür-sanat merkezleri ve müzelerimizle, yasadışı yollarla yurt dışına çıkarılan kültür varlıklarımızın iade çalışmalarındaki başarımızla, gelenekselden evrensele uzanan kültür ürünlerimiz ve bilimsel faaliyetlerimizle kültür sahasında da öncü ve özgün bir Türkiye var artık. İşte Türkiye Kültür Yolu Festivali bütün bu başarıların hem sonucu olan hem de onlara katkı sunarak sürekliliği sağlaması için düşünülmüş bir projedir. Dünyanın en büyük ve kapsamlı festivalidir. Avrupa Festivaller Birliği üyeliğine kabul edilmiştir ve her yıl rekorlarla yoluna devam etmektedir. Samsun da artık bu büyük markanın bir parçası, ‘Kültür ve Sanatla Bütünleşmiş Turizm’ vizyonumuzun bir aktörüdür” diye konuştu.

    “600’e yakın etkinlik olacak”

    Bakan Ersoy, Samsun Kültür Yolu Festivali hakkında şu bilgileri verdi:
    “Bugün festivalimizi başlatırken öncelikle bütün vatandaşlarımıza ‘kulturyolufestivali.com’ web sitemizi ziyaret etmelerini öneriyorum. Ben burada farklı dallardan etkinlik örnekleri paylaşacağım tabii ama bu çok sınırlı sayıda olacak. Bütün etkinlikleri; sanatçı, içerik, yer ve saat bilgilerini sitemizde bulabilirsiniz. Festivalimiz boyunca konserlerden opera ve bale temsillerine kadar halkımızı çok geniş bir yelpazede sahne performanslarıyla buluşturacağız. Batı Park’a kurduğumuz ana sahnemizde Oğuzhan Koç, Buray, Uğur Aslan, Ferhat Göçer, Can Bonomo, Mert Demir, Fatma Turgut, Cem Adrian ve Bengü sahne alacaklar. Aslı Hünel, Dolapdere Big Gang, Şükriye Tutkun gibi farklı müzik dallarından daha birçok sanatçımız, koro ve topluluklarımız da verecekleri konserlerde Samsunlularla buluşacak. Sanatseverler, Devlet Tiyatroları ile Devlet Opera ve Balesi sanatçılarımızın eşsiz performanslarını da izleme imkânı bulacaklar. Farklı oyun ve temsillerin yanında ‘ŞAHMERAN’ operasının dünya prömiyerinin festival kapsamında Samsun’da gerçekleştirileceğini özellikle belirtmek isterim. Çok değerli sanatçılarımızın eserlerini içeren ‘Atatürk Kültür Yolunda’, ‘Samsun’dan Cumhuriyet’e Yüzde 100′, ‘Anadolu ve Zümrüd-ü Anka’ gibi resim, fotoğraf, hat, deri rölyef ve dijital içerikli birbirinden özel sergiler sanatseverler için kapılarını açacak. Böylesi farklı dal ve tarzlarda eserleri görme fırsatını kesinlikle kaçırmamanızı öneririm. Gastronomi de festivalimizin önemli başlıklarından. 15 tane ‘Festival Lezzet Durağı’ oluşturduk. Ziyaretçilerimiz hem bu coğrafyanın köklü ve geleneksel lezzetlerini tadacaklar hem de onların hikâyesini, içeriğini ve yapılışını öğrenecekler. Vatandaşlarımızın ekranlardan, sahnelerden yahut sosyal medya gibi farklı mecralardan severek takip ettikleri insanlarla buluşmalarını, onların bilgi ve deneyimlerinden faydalanmalarını önemsiyoruz. Merak ettikleri konulara cevap bulsunlar; ilgi ve bilgileri artsın, perçinlensin istiyoruz. Söyleşi ve panel gibi etkinlikleri bu bilinçle düzenliyoruz. Yeşilçam’ın duayenleri Ediz Hun ve Türkan Şoray gibi yıldızlarımızın da aralarında bulunduğu Türk sinemasının çok değerli isimleriyle söyleşiler yapılacak. Bununla birlikte ‘Rıfat Becerikli ve Aydın Sarman ile Orhan Gencebay Film ve Müzik Okumaları’ etkinliği de bu alana meraklı vatandaşlarımız için son derce bilgilendirici ve aydınlatıcı olacak. ‘Pelin Çift ile Gündem Ötesi- Yerinde Tarih’ programında Doç. Dr. Ali Faik Demir İle ‘Atatürk’ün Yolculuğu’ her yönüyle masaya yatırılacak. Herkesi bir devrin başlangıcına, Türk tarihinin yeni merhalesine dair ayrıntıları dinlemeye ve öğrenmeye davet ediyorum. Liste uzayıp gidiyor. Yaklaşık 1000 sanatçımızın katılımıyla 30’dan fazla noktada, 600’e yakın etkinlik olacak. Yani her zaman olduğu gibi Samsun’da da her yaştan, her kesimden, her ilgi ve beğeniye hitap eden bir festival yaşanacak.”

    “İsrail soykırım yapmaktadır”

    İsrail’in Gazze’de soykırım yaptığına dikkat çeken Bakan Ersoy, “Hazreti Musa’nın Firavun’a karşı verdiği mücadele gibi bugün de Filistin halkı İsrail’e karşı mücadele etmektedir. Firavun’u aratamayan bir vahşet, acımasızlık ve kibirle İsrail soykırım yapmaktadır. Ancak bilinsin ki dünyanın vicdanında çoktan mahkûm edildiler. Hiç kimse unutmasın ki Allah’ın izni ve yardımıyla Filistin halkı galip gelecek, özgürlüğünü kazanacaktır. Bütün bu gerçekleri her platformda vurguladığımız gibi sanat ve kültür çatısı altında da Filistin’in özgürlük mücadelesini anlatmaya devam ediyoruz. Türkiye Kültür Yolu Festivali şehirlerinde bu doğrultuda etkinliklerimiz oluyor ve olmaya devam edecek. Bu vesileyle Samsun Valisi Sayın Orhan Tavlı’ya, Samsun Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Halit Doğan’a, ilimizdeki turizm ve kültür-sanat paydaşlarımıza da Türkiye Kültür Yolu Festivali’ne verdikleri destek dolayısıyla şükranlarımı sunuyorum” şeklinde konuştu.

    “Almanya’nın en büyük tur operatörlerinden FTI’nın operasyonlarını durdurması”

    Bakan Ersoy, şunları söyledi:
    “Son olarak turizm gündemini meşgul eden önemli bir konuya değinmek istiyorum. Bildiğiniz gibi Almanya’nın en büyük tur operatörlerinden biri olan FTI grubu 4 Haziran itibari ile operasyonlarını dünya genelinde durdurma kararı aldı. Bakanlığımızca bir kriz masası oluşturduk. İlk olarak ülkemizde tatilde bulunan 25 binden fazla FTI misafirinin ülkelerine dönüşleri, herhangi bir mağduriyet oluşmasına izin verilmeden ve çok büyük oranda sorunsuz bir şekilde organize edildi. Bu bağlamda sürece yapıcı bir şekilde yaklaşan ve iş birliği yapan başta FTI Türkiye çalışanları olmak üzere konaklama tesislerimize, transfer şirketlerimize, hava yolu firmalarımıza, kamu görevlilerimize bakanlığım ve sektörüm adına teşekkür ederim. İkinci olarak FTI bünyesinde buluna ileriye dönük 4 yüz bin ziyaretçi rezervasyonunun minimum iptalle tekrar ülkemize yönlendirilmesi için çalışmalar yaptık. Başta firmaya atanan kayyum heyeti olmak üzere bu rezervasyonlara talip olan, içlerinde Türk kökenli operatörlerinde yer aldığı Almanya’nın önde gelen tur operatörlerinin yöneticileri ile görüşmelerimizi tamamladık. Dün itibari ile de bakanlık ve TGA olarak Almanya genelinde mevcut kampanyalarımıza ilave olarak yoğun ve uzun süreli bir tanıtım kampanyasını da başlattık. Tüm bu gelişmelerin sonucu olarak, aldığımız bilgilere göre FTI misafirlerinin ileriye dönük Türkiye rezervasyonları çok büyük bir oranda yine Türkiye olarak gerçekleşmekte. Üçüncü olarak firma yetkilileri, Türkiye genelinde işletmelerden olan alacaklarının işletmelere olan borçlarından çok daha fazla olduğunu sözlü olarak beyan etmektedirler. Bu konudaki mutabakat süreci sürmektedir. Sonuç olarak, krize tatilde yakalanan misafirlerin seyahat süreçlerinin diğer ülkelere nazaran sorunsuz bir şekilde gerçekleşmiş olması, tur operatörleri ile başlattığımız yeni kampanyanın da olumlu etkisi ile süreci Türkiye olarak çok az kayıpla kapatacağımızı ve sezon başında belirlediğimiz 7 milyon Alman ziyaretçi hedefini yakalayacağımızı ön görüyoruz.”

  • “Emekliye bayram ikramiyesi 1 asgari ücret verilsin”

    “Emekliye bayram ikramiyesi 1 asgari ücret verilsin”

    CHP Genel Başkanı Özgür Özel, bir dizi ziyaret için Adana’ya geldi. Adana Büyükşehir Belediyesi taş binası önünde vatandaşlar bir araya gelen Özel, yaptığı konuşmada, “Buradan hükümete ve iktidara sesleniyorum. Önümüzdeki hafta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile bir araya geleceğiz. Bana değil millete bir müjde vermesini, bayram ikramiyesini 1 asgari ücrete, yani 17 bin TL’ye çıkarmasını öneriyoruz. Cumhuriyet Halk Partisi olarak her birinizin sesini ayrı ayrı duyuyoruz” dedi.

    “Paradan 1 sıfır atacağız, sıfır maaştan değil fiyatlardan atacağız”

    Paradan 1 sıfır atacaklarını söyleyen Özel, “Onlar gibi 6 sıfırı hem ekmekten hem maaştan atmayacağız. Biz sıfırı atarken maaşlardan değil; elektrikten, sudan, ekmekten, gübreden, mazottan, fiyatlardan atacağız. Çok değil bir sıfır atmaya geliyoruz. O bir sıfırı atarak alım gücünüzü 10 yılda 10 kat artıracağız. Maaştan sıfır atmadan mallardan sıfır atmanın yolu Avrupa Birliği yoludur. O yol muasır medeniyetler yoludur. O yol yılda 55 bin dolar milli gelirin yoludur. Söz veriyoruz, milli geliri artıracağız. Çok kazanandan çok, az kazanandan az alacağız. Garibana ilişmeyeceğiz, onları doyuracağız. Söz veriyoruz” diye konuştu.

  • Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan yeni müfredata ilişkin açıklama

    Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan yeni müfredata ilişkin açıklama

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, yeni müfredat için yapılan tanıtım töreninde konuştu. Erdoğan, Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli’nin, milletin köklü tarihini ve kültürünü merkeze aldığını söyledi.

    Modelin, uluslararası standartlar gözetilerek, günümüz dünyasının ileri bilim ve teknolojiye duyduğu ihtiyacı karşılama amacı taşıdığını anlatan Erdoğan, “Yeni müfredatımızla öğrencilerimizin milli, manevi değerler istikametinde okuyan, düşünen, araştıran şahsiyetler olarak yetiştirilmesini hedefliyoruz. Çocuklarımızı demokrasiye, cumhuriyete, bizi millet olarak bir arada tutan temel değerlere sahip çıkan bireyler olarak geleceğe hazırlamayı hedefliyoruz.” dedi.

    Erdoğan’ın konuşmasından satır başları şöyle:

    “Her yıl bütçeden aslan payını eğitime ayırdığımız gibi, bu yıl da geleneği bozmayarak yaklaşık 1 trilyon 620 milyar lirayı eğitime tahsis ettik. Eğitime harcanın her kuruşun Türkiye’nin aydınlık yarınlarına yapılan muazzam bir yatırım olduğunun bilinciyle hareket ediyoruz.

    Şartlı eğitim yardımından, barınma ve bursların artırılmasına, ücretsiz yemek hizmetinden, ücretsiz ders kitapları ve yardımcı kaynaklara kadar çok kapsamlı adımlar attık. Sadece son bir yılda 19 milyon 600 bin öğretim materyalinin baskı ve dağıtımı yapıldı. Yine bu sene 20 milyon 385 bin adet yardımcı kaynak kitabı öğrencilerimize ulaştırdık.

    “OECD ORTALAMASINI YAKALAMIŞ BULUYORUZ”

    2003 yılından bu güne kadar toplam 372 bin 995 adet yeni derslik yapımını tamamlayarak, eğitim camiamızın hizmetine sunduk. Geride bıraktığımız 1 yılda 13 bin 715 yeni dersliği ülkemize kazandırdık. Derslik başına düşen öğrenci sayısını ilköğretimde 23’e, ortaöğretimde ise 22’ye indirdik. Bu oranlarla OECD ortalamasını yakalamış bulunuyoruz.

    Bu sene atayacağımız 20 bin yeni öğretmenle eğitim ordumuzu daha da güçlendireceğiz. Milli Eğitim Bakanlığımız süreci şeffaf bir şekilde yürütüyor. Sadece atama boyutunda değil, özlük hakları ve mali imkanlar açısından da öğretmenlerimizi destekliyoruz. Söz verdiğimiz üzere öğretmenlerin ek göstergelerini 3600’e çıkardık.

    Fatih Projesi’yle 619 bin etkilişimli tahtanın kurulumunu yaptık. Üniversiteye girişteki katsayı farklılıklarını giderdik. Meslek okullarına üvey evlat muamelesi uygulamasına son verdik. Mesleki eğitim politika belgesini oluşturduk.

    ÖĞRETMENLİK AKADEMİSİ MECLİS’E GELİYOR

    Öğretmenlik Mesleği ve Milli Eğitim Akademisi kurulmasıyla ilgili kanunun hazırlıklarını tamamladık. İnşallah yakında Meclisimizde görüşmeleri başlayacak.

    AİLE BİZİM İÇİN HAYATİ ÖNEME SAHİP”

    Bu sene seçimlik dersler havuzunu biraz daha genişlettik. Nezaket ve görgü kuralları, Türk toplumsal yapısında aile gibi dersleri ilave ederek ailelerimizden gelen talebi karşıladık. Aile konusu son günlerde altını çizdiğim üzere bizim için hayati öneme sahiptir. Çok erken yaşlardan itibaren çocuklar, küresel kültürün dayatmalarına maruz kalmaktadır. Bunların en başında da cinsiyetsizleştirme projeleri vardır. Çizgi filmlerden, sinema yapımlarına, dijital oyunlardan, sosyal medyaya kadar pek çok alanda evlatlarımız bu projelerle sık sık karşılaşıyor. Amerika başta olmak üzere birçok batı ülkesinde ailelerin temel endişe kaynağı, çocukları objeleştiren bu sapkın akımlardır.

    “KENDİNİ YENİLEMEYEN ÜLKELER YARIŞIN DIŞINDA KALMAYA MAHKUM”

    Değişimi kaçıran, gerisinde kalan değil, değişimi yakalayan bir anlayışla hareket etmek gerekir. Dünya değiştirken, Türkiye nasıl aynı kalmıyorsa bütün unsurlarıyla eğitim sistemimizin de yerinde sayması beklenemez. Her gün yeni bir gelişme oluyor, yeni fikirler, buluşlar, yöntemler ortaya çıkıyor. Yapay zeka ve insansız teknolojiler giderek günlük hayatımızın bir parçası haline geliyor. Teknoloji devrimi karşısında kendini yenilemeyen ülkeler dünyadaki yarışın dışında kalmaya mahkumdur.

    Eğitimin ömür boyu devam eden, yaşayan, canlı ve dinamik bir süreç olduğunu hepimiz gayet iyi biliyoruz. Burada mühim olan yenilenmekle birlikte köklerden kopmamaktır. Önemli olan, bu ülkenin varlığını borçlu olduğu değerlerle olan bağının her şart altında muhafaza edilmesidir.

    “EN ÇETİN MÜCADELEYİ BASKICI ANLAYIŞA KARŞI VERDİK”

    Daha önce eğitimin alt yapısı gibi, temel değerlerinde de sorunlar vardı. Cumhuriyet tarihimizin önemli bir bölümünde bizi yansıtan bir eğitim modelimiz malesef olmadı. Eğitim sistemimiz daha çok ezbere ve ezberciliğe dayanıyordu. Hayata hazırlamak yerine, sınava hazırlamayı önceleyen bir anlayış sisteme damgasını vurdu. Sanata, spora, kültüre, edebiyata hak ettiği değeri vermeyen, soru sormayı yeterince teşvik etmeyen bir eğitim sistemiyle uzun yıllar idare ettik.

    Yasakçılık ve tek tipleştirme bu dönemin bir başka özelliğiydi. Meslek liselerinin ve imam hatip okullarının katsayı engeliyle önü kesildi. Başörtüsü sadece lisede değil, üniversitede, kamuda bile yasaktı. İktidarlarımız döneminde en çetin mücadeleyi yasakçı ve baskıcı anlayışa karşı verdik. Birileri bu ülkede yasakların kalkmasını istemediler. Adaletsizliklerin giderilmesini istemediler. Göbeğini kaşıyan adam diyerek aşağıladıkları insanların çocuklarını, kendileriyle aynı imkanlara sahip olmasını hiçbir zaman istemediler.

    “KİMSEYİ ZORLAMA YOK, GÖNÜLLÜLÜK ESAS”

    İş dünyasından, siyasete, medyadan, akademiye uzanan bir yelpazede bu çevrelerin halen kümelendiğini biliyoruz. Eskisi kadar sesleri çıkmasa da bunlar buldukları her fırsatı kullanıyor. Buna geçtiğimiz günlerde Ankara’da yeniden şahit olduk. Öğrencilerimizin bir sınav öncesinde velileriyle birlikte camiye davet edilmesi, birilerini son derece rahatsız etti. Burada kimseyi zorlama yok. Sadece gönüllülük esasına göre bir davet var. Ama aralarında gazeteci, siyasetçi, sendikacı olan kimi çevreler buna bile tahammül edemiyor. Güya laiklik maskesiyle kendi zihin dünyalarındaki faşizmi gizlemeye çalışıyorlar. Laikliği din ve inanç karşıtlığı gibi anlayan ve bunu herkese dayatan 28 Şubat artıklarına biz bugüne kadar boyun eğmedik, eğmeyiz.

    “KENDİLERİNİ SORGULAMAYA DAVET EDİYORUZ”

    Eski Türkiye’nin kötü alışkanlıklarının tekrar nüksettirilmesine müsade etmeyiz ve etmeyeceğiz. Şöyle geriye doğru baktığımızda inanın bazen içimiz kan ağlıyor. Geçmişte yapılan yanlışları düşündüğümüzde bu millete çektirilen acılara üzülüyoruz. Evlatlarımızın yıkılan hayallerine, karartılan geleceklerine üzülüyoruz. İnanç değerleriyle okulları, kariyerleri arasında tercihe zorlanan gençlerimizin yürek burkan hikayelerine üzülüyoruz. İnşallah milletimizin ve yarınlarımız olan evlatlarımızın haklarına, hukuklarına ve özgürlüklerine el uzatılmasına kesinlikle izin vermeyeceğiz.

    Herhangi bir kısıtlama olmadan herkes eleştirisini, düşüncesini, kaygılarını özgürce ifade etti. Hiç kimse ben yaptım oldu anlayışıyla hareket etmedi. Tüm bu gerçekler ortadayken aynı zihin dünyasının ürünü olan argümanların tedavüle konulmasını iyi niyetli görmüyoruz. Maarif, bu kavramdan nem kapacak kadar milletle ve milletin kökleriyle bağlarını koparmış olanlara söyleyecek söz bulamıyoruz. Pedagojik değil tamamen ideolojik kaygılarla eğitim hamlemize karşı çıkanları bir an önce kendilerini sorgulamaya davet ediyoruz.

    “EĞİTİM KONUSUNU SİYASİ TARTIŞMALARDAN UZAK TUTALIM”

    Eğitim, öğretim konusunu günübirlik siyasi tartışmaların çekişme alanından uzak tutalım, yıpratmayalım istiyoruz. Bunda da samimiyiz. Evlatlarımıza kazandırdıklarına bakmadan, sadece ön yargılarından dolayı yeni modelimize karşı çıkanların yapıcı davranmasını ümit ediyoruz. Eğitim öğretimde yılların hatta on yılların ihmallerini telafi etmenin çabasındayız. Öğrencilerimizi okumaya, araştırmaya, düşünmeye sevk eden bir eğitim öğretim sistemini yerleştirmeye çalışıyoruz.

    Maarif modeli, milletimizin köklü tarihini, kültürünü merkeze alan bir bakış açısıyla hazırlandı. Modelimiz, uluslararası standartlar gözetilerek günümüz dünyasının ileri bilim ve teknolojiye duyduğu ihtiyacı karşılama amacı taşımaktadır. Yeni müfredatımızla öğrencilerimizin milli, manevi değerler istikametinde okuyan, düşünen, araştıran şahsiyetler olarak yetiştirilmesini hedefliyoruz. Çocuklarımızı demokrasiye, cumhuriyete, bizi millet olarak bir arada tutan temel değerlere sahip çıkan bireyler olarak geleceğe hazırlamayı hedefliyoruz.”

  • Danla Biliç takipçilerini uyardı, açıklamaları korkuttu

    Danla Biliç takipçilerini uyardı, açıklamaları korkuttu

    Neslihan Damla Aktepe bilinen ismi ile Danla Bilic, makyaj içerikli videoları ve vlogları ile tanınmış bir isim. İnternet üzerindeki hareketleri ilk olarak Twitter’da yaptığı paylaşımlar ile dikkat çeken Danla Bilic daha sonra makyaj içerikli bir YouTube kanalı açarak büyük ses getirmişti.

    Danla Bilic, en son Çakal ismiyle tanınan Emirhan Çakal ile olan birlikteliğini sonlandırmıştı. Özel hayatı dışında yıllar içerisinde yaptırmış olduğu estetikleriyle de çok konuşulan fenomen, değişimiyle tepki çekse de geçirdiği operasyonları saklamamayı sürdürüyor.

    Özellikle Instagram üzerinden takipçileri ile iletişim kuran sosyal medya fenomeni, hayatına dair yaptığı paylaşımlar ve cilt bakımı, güzellik ve estetik ile ilgili yaptığı açıklamalarla büyük ses getiriyor. Ünlü isim son olarak yaptırmış olduğu popo büyütme işlemi ile ilgili korkutan açıklamalarıyla gündeme geldi.

    Burun ve çene ameliyatı geçiren isim düzenli dudak dolgusu, botoks gibi işlemleri ihmal etmediğini de daha önce belirtmişti. En dikkat çeken ve en büyük değişime neden olan işlemi ise göz çektirme ameliyatıydı.

    Tüp mide ameliyatı geçirdiği dönemde zayıflama adımlarını da takipçileriyle paylaşan güzel fenomen, “hep güzel şeyleri önercek değilim” diyerek özellikle popo bölgesine uygulanan aquafilling dolgu işleminin vücudunda oluşturduğu komplikasyonlardan bahsetti.

    Yaptırdığı dolgu işlemiyle poposunu büyüttüğünü açıklayan Bilic, geçtiğimiz günlerde aquafilling nedeniyle 3. kez ameliyat geçirdiğini söylemişti. Geçirdiği ameliyattan sonra sevenlerine işlemlerle ilgili uyarılarda bulundu.

    Takipçilerini özellikle uyaran isim açıklamasında “Yalvarıyorum yaptırmayın, o öyle bir madde ki enfekte olabiliyorsunuz. Ben iki sene önce enfekte oldum, bir ayım hastanede geçti. Dolgu asla ermiyor, popoya ve memeye yapılan dolgu vücudunda hakimiyet elde edip her yerine dağılıyor. Benim kaburgama kadar çıkmıştı, diz kapağıma kadar inmişti.” ifadelerine yer verdi.

    TENİS TOPU YUTMUŞ GİBİ GÖRÜNÜYORSUNUZ!

    Ünlü fenomen sözlerine “Bazen öyle bir yerde toplanıyor ki tenis topu yutmuş gibi gözüküyorsunuz. İğrenç, rezalet bir şey. Kiminle konuştuysam aynı şeyi yaşamış” şeklinde devam etti. Başarılı estetiklerinden yıllar içince övgü ile bahseden ismin bu uyarısı çok tartışıldı.

    ‘SADECE GÜZEL BİR POPOM OLSUN İSTEMİŞTİM’

    Kendisini influencer’ların annesi olarak da gören isim ‘Vücudunuza lütfen böyle bir şey yapmayın ben tamamen cehaletime yenilip, koşa koşa gidip güzel bir popom olsun istemiştim ve 3 senedir kurtulmak için uğraşıyorum.’ dedi.

  • Adaya veda eden o iddialı isim!

    Adaya veda eden o iddialı isim!

    TV8 ekranlarının reyting rekortmeni yarışması Survivor All Star’ın dün akşam yayınlanan bölümünde Merve, Seda, Nefise ve Atakan finalde mücadele etti. Elenmemek için kıyasıya mücadele eden yarışmacılardan Merve hayallerine veda etti.

    SEDA VE ATAKAN POTADAN KURTULAN İLK İSİMLER OLDU

    Eleme düellosunda Merve ile Atakan, Nefise ile de Seda eşleşti. Performans eşleşmesine göre ilk önce Nefise ve Atakan yarıştı. Oyunun sonunda 5-4’lük skorla kazanan Atakan oldu. İkinci tur da ise Seda, Merve’yi 5-4’lük skorla yendi. Oyunların sonunda Merve ve Nefise arasında final turu oynandı.

    MERVE GÖZYAŞLARINA HAKİM OLAMADI

    Üçüncü etapta ise Nefise, Merve’yi 5-1’lik skorla yenerek Survivor All Star’a devam etti. Survivor’dan elenen Merve, gözyaşlarına hakim olamadı. Veda konuşması yapan yarışmacı, şunları söyledi: “Burada olduğum için bu sezon inanılmaz derece mutluydum. Sizinle birlikte olduğum için bu ailenin bir parçası olduğum için çok mutluydum. Tabi ki bir hayalim vardı; final. Ama nasipten öteye yol yok. Nasibim kısmetim buraya kadarmış. Elimden gelen savaşı bütün verdim. Varımı yoğumu ortaya koydum ama buraya kadar olması gerekiyormuş, böyle olması gerekiyormuş.”

    “SİZİ ÜZDÜYSEM AFFOLA”

    “Kalan arkadaşlarım gerçekten çok güçlüler. Altı kişi kaldı, buradan beş kişi finale gidecek. Hepsinin hakkında hayırlısı olsun. Onları üzdüysem kırdıysam affola. Hepiniz hakkınızı helal edin. Hepinizi seviyorum. Birbirinizi kırmayın bu beş gün içerisinde güzel vakit geçirin. Oyunların tadını çıkarın. Zaten hak eden şampiyon olacak. Finalde bizler sizleri karşılayacağız. Dediğim gibi hepsinin hakkında hayırlısı olsun. Bir kez daha teşekkür ediyorum burada olduğum için.”

  • O kanaldan Farah Zeynep Abdullah’a videolu cevap

    O kanaldan Farah Zeynep Abdullah’a videolu cevap

    Gündeme dair yaptığı paylaşımlarla sık sık adından söz ettiren oyuncu Farah Zeynep Abdullah, Mehmet Ali Erbil’in Kanal D’de program yapacağını duyunca kanalı hedef alan bir paylaşım yaptı. Abdullah’ın paylaşımına kanaldan cevap gecikmedi.

    DİZİDEN SAHNE YAYINLANDI

    Kanal D’nin “İşte parmağın sahibi geldi” başlığıyla yaptığı program tanıtımına tepki gösteren Abdullah, “Iyy Kanal D ne kadar mal bir kanal” yorumunu yapmıştı. Oyuncunun paylaşımına bir gün sonra kanaldan cevap geldi. Kanalın X hesabından Farah Zeynep Abdullah’ın başrol olduğu Öyle Bir Geçer Zaman Ki dizisinde bir sahne yayınlanarak gülücük emojisi konuldu. Yapılan paylaşım hesaba da sabitlendi.

    Kanalın tepkisini gören oyuncu ise “Ya çen 1 gün çonya bana laf mı çoktun. Sabitlemiş… Aylin rahmet istedi diye yorumladım” karşılığını verdi.

    Farah Zeynep Abdullah’ın kadrosunda yer aldığı ve hayran kitlesinin genişlemesinde büyük katkısı olan Öyle Bir Geçer Zaman Ki dizisi 2010-2013 yılları arasında Kanal D’de yayınlanmıştı.

  • Ünlü oyuncu Burcu Kara, beyin ameliyatı oldu

    Ünlü oyuncu Burcu Kara, beyin ameliyatı oldu

    Kanal D ekranlarında yayınlanan Arka Sokaklar dizisinde Seval rolünü oynayan Burcu Kara, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda beyin ameliyatı olduğunu söyledi.

    “KAFAMDAKİ ŞEY BÜYÜMEYE VE BİZİ DÜŞÜNDÜRMEYE BAŞLAMIŞTI”

    Instagram hesabından hastane odasından oje sürdüğü anları yayınlayan Burcu Kara, gelen mesajların ardından açıklama yaptı. Ameliyat olduğunu duyuran ünlü isim, paylaşımda şu ifadeleri kullandı: Tabii hastane önlüğüyle fotoğraf koyarsan sonrasını göze almalısın. E hayat hep iyi, güzel ve sağlıklı anlardan ibaret değil, her şey insanlar için değil mi?Ben de olduğu gibi biriyim zaten alışıksınız filtresiz hallerime. Uzun zamandır kafamda benimle yaşayan bir arkadaştan kurtuldum dün. Son bir yılda çok büyümeye ve bizi düşündürmeye başlamıştı. Alınmasına karar verildi ama riskleri vardı. Baya araştırdık, konuştuk, görüştük hocalarla. Sonra üşenmedik Ankara’ya geldik ve Hakan hocayı bulduk. Tavır hayatta her şeydir benim için. Bir lafı yüzünden, doğumuma iki gün kala doktorunu değiştirmiş insanım ben. Şu anda da iyi ki böyle bir karar vermişim. Konuştuğumuz tüm riskleri atlattık beraber. Kendisine, ekibine ve tüm hastane çalışanlarına büyük saygı ve teşekkürlerimle. Arayan, soran, yazan tüm sevdiklerime de teşekkür edip cevap vermiş olayım. Hepimize sağlıklı bir ömür dilerim.”

  • Farah’tan, Mehmet Ali Erbil’in ekrana dönmesine tepki

    Farah’tan, Mehmet Ali Erbil’in ekrana dönmesine tepki

    Uzun yıllardır sağlık sorunlarıyla mücadele eden Mehmet Ali Erbil, Turnike programıyla ekrana geri dönüyor. Yarışmanın Kanal D ekranlarında yayınlanacağını öğrenen Farah Zeynep Abdullah’tan tepki gecikmedi.

    “MAL BİR KANAL”

    Oyunculuğun yanı sıra yaptığı yorumlarla da sık sık adından söz ettiren Abdullah, Kanal D’nin Mehmet Ali Erbil’in tanıtımını “İşte parmağın sahibi geldi” notuyla paylaşıldığını görünce “Iyy ne kadar da mal bir kanal” yorumunu yaptı. Ünlü oyuncunun yorumu sosyal medya kullanıcılarını ikiye böldü. Bir kısım Abdullah’a destek verirken bir kısım da yorumu gereksiz buldu.

    EKRANLARA DÖNÜYOR

    Kanal D ekranlarında program yapacak olan Mehmet Ali Erdbil, fragmanda “Parmağın sahibi geldi. Duyduk ki herkes parmağı tartışıyormuş. Size hiç yakıştıramadım. Bu parmağın gerçek sahibi Mehmet Ali Bey’den başkası olabilir mi? Tabii bunda da benim parmağım var. Yeni değil, geri geldi. Coşmak için, eğlenmek için, gani gani vermek için… Ne zaman mı? Parmaktan sonra… Bağcılar’da giderken sağda, dönerken solda… Parmağı takip edin” ifadelerini kullanmıştı. Erbil’in programının ne zaman başlayacağı ise henüz bilinmiyor.

  • “Dilan 2 aydır dışarıda” sözleri ortalığı karıştırdı

    “Dilan 2 aydır dışarıda” sözleri ortalığı karıştırdı

    Söylemezsem Olmaz yorumcusu Bircan Bali, dünkü canlı yayında geçtiğimiz sene kasım ayında tutuklanan Dilan Polat’ın 2 aydır dışarıda olduğunu ve bir evde kaldığını ileri sürdü. İddianın ardından soruşturma başlatılırken Polat ailesinden de cevap gecikmedi.

    “ÇIKAN HABERLERE İNANMAYIN”
    Engin Polat’ın tutuklu bulunan kardeşi Alper Polat’ın nişanlısı Hazal Erdoğan, Dilan Polat’ın 2 aydır dışarıda olduğu iddiasıyla ilgili açıklama yaparak “Çok fazla mesaj geldiği için açıklama yapmak istedim. Arkadaşlar çıkan haberlere inanmayın öyle bir şey söz konusu değil. İlahi adalet yerini bulacak az kaldı inşallah. Dualarınızı eksik etmeyin” dedi.

    “DİLAN POLAT’IN SAĞLIĞI İYİ”
    Engin Polat’ın kardeşi Kübra Uzun ise bir takipçisinden gelen “Dilan abla nasıl, bilgi verir misin?” sorusuna şu cevabı verdi: “Çok şükür iyi Dilan. Pazartesi gördük sağlığı iyi. Herkesin sağlığı iyi sadece dua istiyorlar ve bir an önce sürecin bitmesini.”

    SORUŞTURMA BAŞLATILDI
    İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı, televizyon programında suç örgütü soruşturması kapsamında tutuklu bulunan Dilan Polat’ın cezaevinde olmadığına yönelik iddiada bulunulması üzerine harekete geçti. Başsavcılık, söz konusu iddiaya ilişkin “halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma” suçundan resen soruşturma başlattı.

  • Konya’da arpa tarlasında yangın

    Konya’da arpa tarlasında yangın

    Yangın, ilçeye bağlı Fevziye Mahallesi Öz mevkiinde Bayram Miroğlu’na ait arpa ekili tarlada çıktı. İddiaya göre, tarlanın içinden geçen elektrik hattından kaynaklanan yangında hasadı yaklaşmış arpalar yanmaya başladı.

    İhbar üzerine yangın mahalline itfaiye ekipleri sevk edildi. Yangın itfaiye ekipleri tarafından söndürülürken, 8 dekarlık ekili alanın yandığı belirtildi.
    Yangınla ilgili tahkikat başlatıldı.