Kategori: Türkiye

  • ‘‘Çin, küresel ekonominin gelişmesine fırsat sunuyor’’

    ‘‘Çin, küresel ekonominin gelişmesine fırsat sunuyor’’

    Çin (Sichuan) – Türkiye Ekonomik ve Ticari Değişim Konferansı İstanbul’da gerçekleşti. Konferansta iki ülkenin ticari ilişkilerini geliştirmeye yönelik konular ele alındı. İki ülke arasında dijital ekonomi, yenilenebilir enerji, yeşil dönüşüm, yüksek teknoloji gibi alanlarda işbirliği potansiyelinin olduğu vurgulandı. Konferans Çin Komünist Partisi Sichuan Eyaleti Komitesi Başkanı WANG Xiaohui, Çin Halk Cumhuriyeti Türkiye Büyükelçisi Liu Shaobin, İBB Başkanı Dış İlişkiler Danışmanı Mustafa Osman Turan, Türkiye-Çin İş Konseyi Başkanı Korhan Kurdoğlu, STK temsilcileri ve iki ülkeden iş insanlarının katılımıyla gerçekleşti.

    ‘‘Çin, küresel ekonominin gelişmesine fırsat sunuyor’’

    Konferansta konuşan Çin Halk Cumhuriyeti Türkiye Büyükelçisi Liu Shaobin iki ülkenin işbirliği potansiyelinin daha iyi seviyelere gelebileceğini vurguladı. Shaobin, ‘‘Dijital ekonomi, yenilenebilir enerji, yeşil dönüşüm, yüksek teknoloji alanlarında işbirliğimizi güçlendirebiliriz. Çin, küresel ekonominin gelişmesine fırsat sunuyor. Çin’de üretim kapasitesinin fazla olduğu söyleniyor. Çin ileri üretim gücünü temsil ediyor. Küresel arza zenginlikler getiriyor. Kapasite fazlası sorunumuz olmuyor’’ dedi.
    Sichuan Eyaleti ile Türkiye arasında ticari ilişkilerin güçlenebileceğini söyleyen Shaobin, ‘‘İki ülke arasında yerel yönetimler kültürel işbirliklerinin önemli bir parçasıdır. Türkiye ile Sichuan Eyaleti arasındaki işbirliği giderek derinleşiyor. Bugün Sichuan Çin’in batısında yer alıyor. Sichuan Çin’in dışarıya açılan önemli bir bölgesi. İşbirliği yapacağımız potansiyel alanlar var. Sichuan Eyaleti ile Türkiye arasındaki işbirliği daha da gelişecektir’’ ifadelerini kullandı.

    ‘‘Çin firmalarını ülkemizde daha fazla yatırım yapmaya davet ediyoruz’’

    Türkiye-Çin İş Konseyi Başkanı Korhan Kurdoğlu ise ‘‘Çin firmalarını ülkemizde daha fazla yatırım yapmaya davet ediyoruz. Elektrikli otomobil, batarya, yenilenebilir enerji, yeşil dönüşüm alanlarında işbirliğimizi geliştirebiliriz. Dijital dönüşüm konusunda da Çin firmalarıyla işbirliği yapabiliriz. Türkiye Çin arasındaki ilişkiler son yıllarda gelişmiştir. Sadece ticaret ve yatırım açısından değil tarihi ve kültürel olarak da gelişmiştir. Her iki ülkenin başta Afrika bölgesinde üçüncü bölgelerde ciddi yatırımları var. Toplantımızın verimli sonuçlar getirmesini ümit ediyoruz’’ şeklinde konuştu.
    Konferansta konuşmaların ardından; geleneksel tıp, fotovoltaik ürünlerin ihracatı, sınır ötesi e-ticaret ithalatı ve ihracatı, tekstil ihracatı, sınır ötesi işlem uzlaşması, aydınlatma projesi, immünoglobulin ihracatı, hava yolları arasında stratejik işbirliği, glifosat tedariki ve potasyum dihidrojen fosfat ihracatı alanlarında gerçekleştirilecek projeler için imza töreni düzenlendi.

  • “Çin’in toprak bütünlüğüne desteğimiz tamdır”

    “Çin’in toprak bütünlüğüne desteğimiz tamdır”

    Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Çin’in başkenti Pekin’deki resmi temasları çerçevesinde Çin Dışişleri Bakanı Wang Yi ile görüşme gerçekleştirdi. Bakan Fidan görüşmenin ardından Çinli mevkidaşı Wang ile ortak basın toplantısı düzenledi. Dışişleri Bakanı olarak Çin’i ziyaret etmekten duyduğu memnuniyeti ifade ederek sözlerine başlayan Fidan, Çin ve Türkiye’nin Asya’nın iki kadim medeniyeti olduğunu, iki ülke halklarının Asya’nın zenginliği ve itici motoru olduğunu söyledi. Dün başladığı resmi ziyareti sırasında gerçekleştirdiği temaslara ilişkin bilgi veren Fidan, bugün Çin Dışişleri Bakanı Wang Yi ile kapsamlı ve verimli bir toplantı gerçekleştirdiklerini ifade etti. Fidan, “Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan ve Çin Devlet Başkanı Sayın Xi Jinping’in ortak anlayışları ve vizyonları doğrultusunda ikili ilişkilerimiz ilerlemeye devam ediyor. Gerçekten iki siyasi liderin ortaya koyduğu büyük vizyon, Çin ile Türkiye arasındaki modern zamanlardaki ilişkinin kurumsallaşarak ve derinleşerek ilerlemesinde önemli bir temel teşkil etmekte. Amacımız karşılıklı saygı ve karşılıklı karar-yarar temelinde halklarımızın refahını artıracak adımları atmaktır. İlişkilerimizin önemli bir ayağını ekonomik ilişkiler oluşturmaktadır. Malumunuz ikili ticaret hacmimiz 2023 yılında 48 milyar dolar düzeyine ulaşmıştır. Çin, Türkiye’nin Asya’da birinci, dünyada üçüncü büyük ticaret ortağıdır. Bu ticaret büyük oranda Çin’in lehinedir. Ticaret rakamlarını nasıl daha dengeli hale getirebiliriz konusunu tüm görüşmelerimizde gündeme getirdik” dedi.

    “İkili iş birliği mekanizmalarına işlerlik kazandırmak istiyoruz”

    Temasları sırasında Türk tarım ürünlerinin ithalatı konusundaki kısıtlamaların kaldırılması gibi tekliflerde bulunduğunu belirten Bakan Fidan, “Turizm iş birliğimizi daha da geliştirmek istediğimiz bir diğer alandır. Daha fazla Çinli turistin ülkemize gelmesini hedeflemekteyiz. Çin Kültür ve Turizm Bakanı da bu konuları ele almak üzere bu hafta Türkiye’yi ziyaret edecekler. Özellikle enerji alanına da yoğunlaşmak istiyoruz. Nükleer enerji ve kıymetli madenlerin değerlendirilmesi alanlarında da iş birliği imkanları bulunmakta. Bu konularda ilgili kurumlarımız, firmalarımız görüşmekte. Öte yandan Çinli şirketleri özellikle yüksek teknolojili ürünlerde ülkemizde üretim yapmaya ve Ar-Ge merkezleri kurmaya davet ediyoruz. Böylelikle Çinli şirketlerin Türkiye üzerinden Avrupa, Orta Doğu ve Afrika piyasalarına erişimleri de kolaylaşacaktır. Büyük önem verdiğimiz bir diğer konu da ulaştırma konusudur. Bu dönemde Kuşak ve Yol girişimiyle Hazar geçişli Doğu-Batı Orta Koridor girişimimiz daha da büyük önem kazanmıştır. Kuşak ve Yol girişimiyle orta koridorun uyumlaştırılması, diğer bazı ulaştırma koridorları ile entegrasyon için örneğin Irak’taki kalkınma yolu gibi somut adımlar atmayı hedefliyoruz. Değerli basın mensupları, Türkiye olarak ikili iş birliği mekanizmalarına işlerlik kazandırmak istiyoruz. Bu konuda değerli meslektaşımla da mutabık kaldık. Bu amaçla Hükümetler Arası İşbirliği Komitesi Eş Başkanı görevine Hazine ve Maliye Bakanımız Sayın Mehmet Şimşek Cumhurbaşkanımız tarafından atanmıştır. Komitenin bu yıl içinde toplanmasını arzu ettiğimizi, buradaki toplantılarda meslektaşıma ilettim. Bu yıl Çin Devlet Başkanı Xi Jinping’i de ülkemizde ağırlamak istiyoruz. Cumhurbaşkanımızın davetini tekrar Çinli meslektaşıma ilettim” şeklinde konuştu.

    “Çin’in Filistinlilerle dayanışma içinde olmasını takdirle karşılıyoruz”

    Uluslararası ilişkilerin pek çok alanında Türkiye ile Çin’in örtüşen görüşe sahip olduğuna dikkat çeken Fidan, “Her iki ülke de uluslararası sistemde daha adil bir anlayışın hakim olmasını savunuyor. Türkiye ile Çin arasında sürdürülecek iyi ilişkiler, bölgesel ve küresel barışın, refah ve istikrarın sağlanmasına da katkı sağlayacaktır. Asya Pasifik’teki gelişmeleri ve jeopolitik yansımalarını da yakından takip ediyoruz. Asya Pasifik’teki sınamaların etkin çok taraflılık, yapıcı diyalog çabaları ve ortak önceliklere dayanan iş birliğini gerektirdiğini düşünüyoruz. Çin’in Filistin konusundaki duyarlılığı son derece memnuniyet vericidir. Çin’in Filistinlilerle dayanışma içinde olmasını ve iki devletli çözümü güçlü bir şekilde desteklemesini takdirle karşılıyoruz. Devlet Başkanı Sayın Xi’nin Filistin’de çözüm için geniş kapsamlı, yetkin ve etkili bir uluslararası barış konferansı için çağrıda bulunması son derece önemlidir. Ne yazık ki bazı ülkeler İsrail’in Filistin’de uyguladığı zulme destek vermeye devam ediyorlar. İsrail’e siyasi destek ve silah sağlıyorlar. Bu ülkeler İsrail’in uyguladığı soykırıma maalesef ortak olmaya devam ediyorlar. Gazze’de ateşkes, Gazzelilere insani yardımların kesintisiz ve güvenli şekilde ulaştırılması ve iki devletli çözüm için önümüzdeki süreçte de Çin ile birlikte çalışmaya devam edeceğiz. Ukrayna’daki savaş da uluslararası güvenlik, istikrar ve refahı sınamaya devam etmekte. Türkiye, Ukrayna’nın toprak bütünlüğünü ve egemenliğini başından beri güçlü bir şekilde desteklemektedir. Adil ve kalıcı bir barışın taraflar arasında ancak diyalog ve müzakere yoluyla sağlanabileceğine inanmaktayız. Türkiye ve Çin’in Ukrayna’da barışın tesisi konusunda ortak anlayışa sahip olduğunu görmekten memnuniyet duyuyoruz. Bu konuda da istişareleri ve birlikte çalışmayı sürdüreceğiz. Geçtiğimiz gün Brezilya ve Çin arasında yapılan ortak barışa çare açıklamasındaki maddeleri de memnuniyet verici görmekteyiz” diye konuştu.

    “Çin’in toprak bütünlüğüne desteğimiz tamdır”

    Türkiye’nin Çin’in toprak bütünlüğüne, siyasal egemenliğine desteğinin tam olduğunu vurgulayan Bakan Fidan, “Çin’e yönelik silahlı terör hareketlerine karşı desteğimiz tamdır. Özellikle Çin’i karıştırmaya yönelik, Çin’in ekonomik gelişmesini durdurmaya yönelik uluslararası girişimleri doğru bulmadığımızı buradan ifade etmek istiyoruz. Çin’in ortaya koyduğu ekonomik rekabet edebilirlik yeterliliğinin başka şekilde uluslararası kamuoyuna yansıtılması, buradan farklı bir küresel mücadele üretilme çabası gerçekten dünya barışı, istikrarı ve kalkınması için son derece alarm zilleri çaldıran bir olaydır. Buradan altını çizerek ifade etmek istiyorum, dünya medeni bir rekabete alışmak zorundadır. Egemen güçlerin önceki yüzyılda kurmuş oldukları pazarların daha adil, rekabet edilebilir pazar şartlarında yeniden el değiştiriyor olması kabul edilmesi gereken bir sonuçtur. Buradan savaşa varan, daha farklı yıkımlara varan neticelerin üretilmemesi gerekiyor. Dünyamızdaki refah herkese yetecek kadar vardır. Medeni bir biçimde, adil bir biçimde, uluslararası kurallara uygun, eşit ve herkese uygulanan kuralları içine alan bir ekonomik rekabet sistemiyle ekonomik kalkınma modelleri ve pazarları aramaya devam etmemiz gerekiyor. Buradaki başarısızlık başka şekilde izah edilmeye çalışılırsa buradaki adil rekabetin yerine küresel mücadeleyi, kutuplaşmayı hatta savaş tehdidini ortaya koyarsak burası gerçekten küresel bir faciaya bizi götürür. Onun için Çin’in ekonomik kalkınmasının adil biçimde oluyor oluşunu desteklememiz gerekiyor. Bu türden küresel bir istikrarsızlık ortaya koyan çabalara destek vermediğimizi ifade etmek istiyorum. Tekrar altını çiziyorum, Çin’in toprak bütünlüğüne, siyasal egemenliğine bizim desteğimiz tamdır. Bu konuda iç karışıklık çıkarmaya çalışan olayları da burada desteklediğimizi ifade etmek istiyorum” dedi.

    “Çin’in Türk devletleriyle geliştirdiği yatırıma dayalı ilişkileri önemli buluyoruz”

    Çin’in Türk dünyası ve İslam dünyasıyla son yıllarda geliştirdiği ilişkiyi de memnuniyetle karşıladıklarını dile getiren Fidan, “Özellikle Türk Devletler Teşkilatı’na mensup olan ülkeler başta Özbekistan, Kazakistan, Türkmenistan, Kırgızistan olmak üzere bu ülkelerle geliştirdiği son yıllardaki ticarete dayalı, yatırıma dayalı ilişkileri fevkalade önemli buluyoruz ve destekliyoruz. Aynı şekilde Türkiye ve Azerbaycan’la da ilişkilerinin artarak devam etmesini bekliyoruz. Diğer taraftan İslam İşbirliği Teşkilatı üyesi ülkelerle de Çin’in son yıllarda daha sistemli bir iş birliği geliştirme çabası içinde olduğunu gördük. Daha birkaç gün önce Arap Ligi üyesi ülkelerle Pekin’de bir zirve vardı. Bu zirve marjında gerçekten kalkınmaya yönelik, refaha yönelik, işbirliğine yönelik güzel kararlar alındı. Bunlar da önemli gelişmeler. Diğer taraftan Çin’in Suudi Arabistan ve İran arasında yapmış olduğu arabuluculuk çalışması da not etmeye değer tarihi bir olaydı. Gerçekten iki kardeş ülke arasındaki devam eden kronik sorunların Çin’in araya girmesiyle bir çözüme kavuşma yoluna girmesi ve bölgesel istikrarın devreye girmesi fevkalade önemli. Bölgemizde yaptığı bu yapıcı katkıdan dolayı da ben Çinli meslektaşıma teşekkür ediyorum ve buradaki çalışmaların da devamını diliyorum” ifadelerini kullandı.

    “Ticaretteki dengesizliğin bir şekilde giderilmesi gerekiyor”

    Gazetecilerin sorularını yanıtlayan Bakan Fidan ekonomik ilişkilerin Türkiye ve Çin arasındaki ikili ilişkilerin önemli bir ayağını oluşturduğunu belirterek, “Özellikle aramızdaki ticaret hacmindeki büyüklüğü biz memnuniyetle karşılıyoruz. Ama bununla beraber dengesizliğin de bir şekilde giderilmesi gerekiyor. Bu konudaki somut önerilerimizin Çinli mevkidaşım ve makamlar tarafından karşılık bulmuş olmasını bu seyahatte görmekten özellikle memnuniyet duyduğumu ifade etmek istiyorum. Burada başta da söyledim, bizim aradaki açığı kapatmaya yönelik somut tekliflerimiz oldu. Bunların başında tarım ürünleri ithalatındaki yelpazenin genişletilmesi, turizm konusundaki çalışmaların arttırılması, daha fazla Çinli turistin Türkiye’ye gelmesi ve özellikle yol kuşak projesinin uzantısı olan konulardaki altyapı yatırımlarının, daha önce başlatılan projelerin Türkiye’de nihayete erdirilmesi. Bu konuda Türkiye Çin arasında yaklaşık 10 yıldır devam eden ileri düzey çok emekli teknik çalışmalar var. Proje taslakları var, sonuca yaklaşılmış, fizibilite çalışmaları var. Bunların somut olarak hayata geçirilmesi konusundaki beklentilerimizi ilettik” şeklinde konuştu.

    “Gazze’de ateşkes sağlanmalı”

    Çin Dışişleri Bakanı Wang Yi ise basın toplantısında yaptığı konuşmada, Gazze’deki insani duruma dikkat çekti. Gazze’de ateşkes sağlaması ve Orta Doğu’da barış ve istikrarın korunması gerektiğine dikkat çeken Wang, “Sorunun ev sahibi Orta Doğu halkıdır. Orta Doğu ülkelerinin dayanışma içinde kendi sorunlarını çözmesini destekliyoruz. Bölgenin huzura kavuşmasını destekliyoruz. Gazze’de bir an önce ateşkes sağlanmalıdır ve insani durum iyileştirilmelidir, bütün esirler serbest bırakılmalıdır. İki devletli çözüm Filistin sorununun temel çıkış yoludur. İki taraf da Filistin’in BM’nin resmi üyesi olmasını ve uzlaşıyı destekliyor. Çin ve Türkiye arasındaki koordinasyonunun güçlendirilmesi Filistin sorununun bir an önce kalıcı, kapsamlı ve adil bir çözüme kavuşturulmasına ivme kazandıracaktır” diye konuştu.
    Türkiye ve Çin’in kendi meşru haklarını koruma, kendini geliştirme, uluslararası adaleti koruma gibi alanlarda geniş ve ortak çıkarlara sahip olduğunu belirten Wang Yi, çok boyutlu ve yüksek düzeyli ilişkilerin oluşturulmasının iki ülke ve halklarının yararına olacağını ifade ederek, “Çin tarafı Türk tarafı ile birlikte ikili ilişkileri üst seviyeye taşımaya hazır” dedi.

  • “Terörist belediye başkanı, milletvekili istemiyoruz”

    “Terörist belediye başkanı, milletvekili istemiyoruz”

    Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin Türkiye Büyük Millet Meclisi Grup Toplantısı’nda konuştu. Bahçeli, 2 Haziran’da 3 ilçe ve 4 belde de yenilenen seçimleri değerlendirerek, “Milli irade tecelli etmiş, resmi olmayan sonuçlar belli olmuştur. Milliyetçi Hareket Partisi, Aksaray’ın Sağlık Beldesi’nde seçimi kazanmış, demokratik yarış halinde olduğu diğer bazı seçim bölgelerinde de az farkla geride kalmıştır. Mesela Kayseri’nin Pınarbaşı ilçesinde olan budur. Öncelikle belirtmeliyim ki, oy versin ya da vermesin aziz milletimizin her güzel insanına teşekkür ediyorum. Sağlık Beldesi Belediye Başkanımız başta olmak üzere, 2 Haziran’da seçilen her belediye başkanını tebrik ediyor, başarılar diliyorum. Milliyetçi Hareket Partisi’nin aday ve teşkilatları, yenilenen seçimlerin hazırlık döneminde azami feragat ve gayretle çalışmıştır. Gönül isterdi ki, daha iyi sonuç alalım, daha müessir olalım. Ancak milletimizin takdir ve tercihi neyse bağlılığımız ve saygımız tartışmasızdır” diye konuştu.

    “CHP Genel Başkanının Kayseri Milletvekilimize karşı sergilediği tutum yakışıksız olduğu kadar mesnetsiz ve temelsizdir”

    “Yumuşama kisvesi altında lafla peynir gemisi yüzdürenlerin ne yapacağı ayrıca ele alınmalıdır” ifadesini kullanan MHP lideri Devlet Bahçeli, şunları söyledi:
    “Milliyetçi Hareket Partisi başkalarının gündeminde konu mankeni değil, kendi gündemini inşa ve ihya etmede mahir ve muvaffakiyet sahibidir. Milliyetçi fikriyatın bıçkın zekâsıyla demokratik faziletin birikimli zenginliği bizim anlayışımızda terekküp ve temerküz etmiştir. Nitekim milliyetçilik ile demokrasinin ikiz kardeş olması şöyle dursun, bir yüzün iki yanağı, bir köprünün iki yanı, bir kürenin iki yarısı olduğu alenen ortadadır. Fakat sözde demokrat, özde demagog olanların bu gerçeğin hakkını bırakınız teslim etmelerini bilakis algılamaları ve anlamaları için kırk fırın ekmek yemeleri bile faydasızdır. CHP Genel Başkanının, yenilenen Pınarbaşı Belediye Başkanlığı seçiminin hitamında Milliyetçi Hareket Partisi’ne ve Kayseri Milletvekilimize karşı sergilediği nezaketsiz ve sevimsiz tutum yakışıksız olduğu kadar mesnetsiz ve temelsizdir. Milliyetçi Hareket Partisi, 31 Mart 2024 tarihinde yapılan Pınarbaşı Belediye Başkanlığı seçimlerinde usulsüzlüklerin ve hukuksuzlukların olduğunu iddia etmiş, bu iddianın ispatıyla da seçimin tekrarı kararlaştırılmıştır. Kayseri Milletvekilimizin terör estirdiğini, küfürler eşliğinde önüne geleni tehdit ettiğini söyleyen CHP Genel Başkanı müfteriliğine yeni bir halka eklemiştir. Bu şahsın ağzından çıkacak sözler bunlar mı olmalıydı? Bir parti genel başkanı değerlendirmesini bu çerçevede mi yapmalıydı? Milliyetçi Hareket Partisi’nin herhangi bir milletvekili veya teşkilat mensubunu terörle ilişkilendirmek sadece ağır bir bühtan değil, aynı zamanda yumuşama pozları veren bir zatın edepsiz beyanatı ve eşik tanımayan hezeyanıdır.”

    “CHP Genel Başkanının yolu yol değildir, sözleri itibarlı ve isabetli değildir”

    “CHP Genel Başkanı, terör ve terörist görmek hususunda önüne geçemediği bir merak içindeyse bize değil, yanı başında vazo gibi tuttuğu, kol kola girdiği, emel ve hedef birlikteliği içinde olduğu DEM’li bölücülere bakması en doğru ve doğal tercih olacaktır” diye konuşan Bahçeli, “Bize küstahça üslup hatırlatması yapan bu şahsın, önce kendi ağzını yıkaması, diline hakim olması, hırs bürümüş gözüne bizi kestirmekten derhal dönüş yapması ikazen tavsiyemdir. Parti yöneticilerimizi ve milletvekillerimizi doğrudan hedef alan, yalan ve yanlışlarla dolu iddialarda bulunan CHP Genel Başkanının yolu yol değildir, sözleri itibarlı ve isabetli değildir. Kendisi her şeyi yapacak, aklına her eseni söyleyecek, her filmin içinde başrole talip olacak, sonra da normalleşmeden ve yumuşamadan bahis açacak, diyorum ki, bu terazi o sıkleti çekmez, yumuşakça duruş Milliyetçi Hareket Partisi’yle bağdaşmaz, asla da yakışmaz. Bir yanağımıza tokat atana diğerini dönemeyiz. Ya aynısıyla cevap veririz ya da uzanan o eli kırıp atarız” dedi.

    “Dünya alemin derdi biz olmuşuz, anlaşılan alayına külahlarını ters giydirmiş”

    “Bazıları söz konusu dümen çevirmek olunca hemen kaptan kesiliyor. Bilmiyorlar ki dümenciliğin sonu aylaklık ve ayakçılıktır” diyen Bahçeli, “Biz kendimizi hiçbir zaman yüksekte görmedik, sadece siyasi müflislerin ve ikiyüzlülerin seviyesine inmedik, inmeyi de hiç aklımızdan geçirmedik. Öylelerini tanıdık ki, biraz adam ol diyeceğimiz ilk anda yutkunduk ve vazgeçtik, çünkü onlardan imkansızı istemenin boşuna bir heves olduğunu defalarca gördük ve şahit olduk. Dünya alemin derdi biz olmuşuz, anlaşılan alayına külahlarını ters giydirmiş, uykuyu da haram etmişsiz. Allah’ın izniyle buna devam edeceğiz. Halkın, hakkın ve hakikatin peşinde koşar adımlarla ilerleyeceğiz” şeklinde konuştu.

    “Kaynaşmanın ve kardeşçe yaşamanın çatısı Türkiye Cumhuriyeti’dir”

    Siyasette yumuşama arayanların önce sevgide uzlaşacak cesamet ve cesaret gösterebilmesi gerektiğini söyleyen MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, “Bunun dışında gürültü kirliliğine, açılan tiyatro perdelerine karnımız tok, aldırışımız yoktur. Her insanımızı aziz bilen, her vatandaşımızı kardeş sayan bir fikir ve fıtrat kalibresiyle önce ülkem ve milletim, sonra partim ve ben demekten, aklımızda Türkiye’yi tıpkı bir bayrak gibi taşımaktan bir an olsun taviz vermeyeceğiz. Onun bunun değirmen taşında öğütülecek, şunun bunun istismar sofrasında meze olacak ne bir arkadaşımız ne de siyasetimiz vardır. Yumuşama ve normalleşme diyenler, şayet Türk ve Türkiye sevgisinde, Türk milletinin ortak aklı ve ortak paydasında kararlı ve kati buluşmaya tamam diyorlarsa, bunu da fiilleriyle ve fikirleriyle tescil ediyorlarsa, haydi buyursunlar, bize her yer Türkiye’dir, Türk milletinin has bahçesidir. Kaynaşmanın ve kardeşçe yaşamanın çatısı Türkiye Cumhuriyeti’dir. DEM’lenmek bu çatıyı çökertme girişimidir. Bölücülük bu çatıyı yakıp yıkmaya azmetmek demektir” diye konuştu.

    “PKK’lı sözde Hakkâri Belediye Başkanı’nın kirli yakasından nasıl tutulmuşsa diğer belediye başkanlarının ve milletvekillerinin de yakalarından öyle tutulacaktır”

    Hakkari Belediye Başkanının İçişleri Bakanlığı tarafından görevden alınmasına ilişkin konuşan MHP lideri Devlet Bahçeli, şunları aktardı:
    “İçişleri Bakanlığımız hukuk sınırları dahilinde devreye girmiş, Türkiye Cumhuriyeti’nin hükmü şahsiyetini, egemenlik haklarını amasız, fakatsız muhafaza etmiştir. Bu kapsamda İçişleri Bakanımızı ve mesai arkadaşlarını yürekten kutluyorum. Bir teröristin 31 Mart seçimlerinde aday gösterilmesi evvelemirde demokrasiye kastetmek, hukuku işlevsiz hale sokmak niyetiyle arkasından dolanmak, devlet ile yöre halkını karşı karşıya getirmenin hazırlığını yapmaktır. Silahlı terör örgütünü yönetmek, silahlı terör örgütüne üye olmak ve örgüt propagandası yapmak suçlarından Hakkari 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılaması süren ve hakkındaki kararın açıklanması an meselesi olan bir PKK’lının seçimlere katılması başlı başına skandaldır. Halkın iradesine ket vuran, hukuka kara çalmak için teşebbüs içinde olan bayraksızlar bellidir. Demokrasi ve özgürlük istismarıyla Türk ve Türkiye düşmanlığında söz kesen hainler bellidir. ‘Kayyuma karşıyız’ sözleriyle, bölücü terör örgütüne açık veya gizli hizmet eden, destek veren kimlik ve kişilik yoksunları bellidir.

    Ama hepsinden daha belli ve daha bilinir olan da Türk devletinin ve Türk milletinin muktedir gücü, yılanın başını ezen demir yumruğudur. PKK’lı sözde Hakkâri Belediye Başkanı’nın kirli yakasından nasıl tutulmuşsa, inanıyorum ki, diğer kanun ve ahlak kaçkını sözde belediye başkanlarının ve milletvekillerinin de yakalarından öyle tutulacaktır. Türkiye, muz cumhuriyeti, kabile devleti, işgal ülkesi değildir. Doğudan batıya, kuzeyden güneye tüm Türkiye’de terörist belediye başkanı, terörist milletvekili istemiyoruz. Sözde kayyum edebiyatı yapanlar önce bölücü terör örgütü PKK’ya nasıl baktıklarını, onun siyasi aparatı DEM’e nasıl yaklaştıklarını netliğe kavuşturmakla mükelleftir. Şimdi, gerçek emellerini maskeleyerek normalleşme ve yumuşama sözlerini tedavüle sokan DEM’lenmiş CHP’ye sormak isterim; bizim hangi konuda yumuşak huylu olmamızı bekliyorsunuz? Bölünme ve ayrılmada mı? Bin yıllık kardeşliğimizi bozmadı mı? Nasıl bir uzlaşma ve normalleşme vasatını kafanızdan geçiriyorsunuz? Devletimizin nasıl parçalanacağını mı, vatan topraklarımızın nasıl taksim edileceğini mi? Yumuşayarak ve normalleşerek hangi karara varacaksınız? Şehitlerimize nasıl ihanet edeceğinize mi? Gazilerimizi bir kez daha nasıl yaralayacağınıza mı? Kahramanların hatıralarını nasıl ayaklar altına alacağınızı mı? Terörist Demirtaş ve DEM’e övgüler yağdıranlar, sorarım hepinize, maksadınız bunlardan hangisidir? DEM’lenmiş CHP’den tutun da diğer muhalefet partileri söylesin de bilelim, bu kokuşmuşluğu nasıl telafi edecekler, neyi ve neleri ileri sürecekler?”

    “Milliyetçi Hareket Partisi ve Ülkü Ocakları aleyhine tedavüle sokulan karanlık senaryolar artan dozajlarla ilerletilmektedir”

    Milliyetçi Hareket Partisi ve Ülkücü gençliğin Türkiye için bir felaket olacak böyle bir kavganın tarafı olmayacağını, bunu önlemek için demokratik ve meşru zeminlerde sonuna kadar mücadele edeceğini söyleyen MHP lideri Bahçeli, şöyle devam etti:
    “DEM’lenmişlerin, bu konularda nerede durduklarına göz atması ve bizi hedef alan ithamlarda bulunmadan önce çok iyi düşünmeleri tutarlılık gereğidir. Ekonomik abluka, diplomatik kuşatma, siyasi yıldırma ve teçhiz edilen kara kampanyalarla sonuca gitmek isteyen iç ve dış husumet kampının yakın hedefi Milliyetçi Hareket Partisi, Ülkü Ocakları ve Cumhur İttifakı’dır. Menfur saldırıların asıl maksadı ve esas içyüzü gözümüzden kaçmamaktadır. Bir ayağı yurt içinde, diğer ayağı da yurt dışında bulunan meşum operasyonların kumanda merkezinde Milliyetçi Hareket Partisi ile Cumhur İttifakı’nın stratejik meşguliyetini sağlamak, enerjilerini içe dönük harcamasını temin etmek yer almaktadır. Milliyetçi Hareket Partisi ve Ülkü Ocakları aleyhine tedavüle sokulan karanlık senaryolar artan dozajlarla ilerletilmektedir. Yargıya intikal etmiş bir cinayet davasında partimizin ve Ülkü Ocakları’nın suçlanması, hatta dahilde ve hariçte Ülkü Ocakları’na suç örgütü gölgesi düşürmek için kolları sıvayan ajan ve provokatörlerin sırtının sıvazlanması tesadüf değildir. Hepsini biliyoruz, hepsini takip ediyoruz, verilmeyecek bir hesabımızın olmadığını cümle alemle paylaşıyoruz.”

    “Bugüne kadar sessiz kalışımız Ülkücü katillerini unuttuğumuz anlamına asla gelmemelidir”

    Hesaplaşmaya hazır olduklarını ve hesaplaşmadan kaçmadıklarını dile getiren Bahçeli, “Hesap soracak yüreğe ise sahip olduğumuzu hiç kimsenin yabana atmamasını bekliyor, aklından çıkarmamasını temenni ederiz. Başkaları için küçük, bizim için çok önemli bir ayrıntı da şudur: ‘Hesaplaşacağız, ama helalleşmeyeceğiz’ bugüne kadar sessiz kalışımız Ülkücü katillerini unuttuğumuz anlamına asla gelmemelidir. Dün kanımızı dökenlerin bugün sözde mahkeme kurup Ülkücü müdafaasına tevessül etmeleri utanmazlığın sınır tanımadığına acıklı bir örnektir. Ülkücüyü, Ülkü Ocaklarıyla ayrıştırmanın, dahası terörle ilişkilendirmenin zillet ve kabus dolu düşünü kuranlar eninde sonunda mahcup ve mağlup olacaklardır. Bize hazırlanmış bir iddianameyle ilgili olmadık lafı edenler her şeyden önce ellerine ve vicdanlarına bulaşmış Ülkücü kanlarını temizleyecek edep ve onuru gösterebilmelidir. Bizim hiç kimseden öğrenecek veya duyacak bir şeyimiz yoktur. İlk silahı çekenlerin, ilk mermiyi atanların, Türkiye’yi Marksist-Leninist uçuruma itmek için her ilkelliği tatbik edenlerin binlerce dava arkadaşımızın kanına girdiğini yaşayarak biliyoruz ve onlarla, onların izinden yürüyenlerle her seviyede hesaplaşmaya hazır olduğumuzu üstüne basa basa açıklıyoruz” diye konuştu.

    “Kurdun boynuna tasma geçmez, geçerse itin boynuna geçer”

    “Milliyetçi-Ülkücü Hareketi geçmişte haksız yere suçlayıp hunhar saldırılarla iradesinden, istikametinden, inancından ve davasından caydırmaya azmedenlerin” diyen Bahçeli, “Bugünkü siyasi ve ideolojik uzantılarının bir cinayet davası üzerinden MHP ve Ülkü Ocakları düşmanlığını güncelleme teşebbüsü aşağılık bir tertibin, alçak bir tezgahın, dış bağlantılı bir kumpasın varlığına işaret değilse acaba nedir? 12 Eylül öncesi yarım kalan mücadeleyi şayet tamamlamak için gün sayanlar varsa, ben de diyorum ki, sizden korkan sizin gibi olsun, yolundan dönen namert olsun, davasının onurunu savunmayan şerefinden mahrum olsun. Hesaplaşma teklifimizi yineliyorum. Hatta hodri meydan diyorum. Hasbelkader bir ara partimizde yer alsa da şimdilerde neyin hesabı, ne hesaplaşması diyerek ileri geri konuşan çürüklerin vakti saati geldiğinde ipliğini pazara çıkarmak, ne kadar ahlaksız olduklarını deşifre etmek davamıza vefa borcumuzdur. Kurdun boynuna tasma geçmez, geçerse itin boynuna geçer” ifadelerini kullandı.

    “Filistin devletinin dünya çapında tanınmasından başka bir seçenek yoktur”

    Filistin’i tanıyan ülke sayısının 147’ye ulaşmasını umut ve memnuniyet verici olduğunu ifade eden Bahçeli, “Bu sayı hızla yükselmeli, İsrail’in işlediği soykırım suçu en başta küresel vicdanda mahkum ve telin edilmelidir. ABD Başkanı’nın 31 Mayıs 2024 tarihinde açıkladığı 3 aşamalı kalıcı ateşkes planı ve buna Hamas’ın olumlu bakması müspet bir gelişmedir. Ne var ki, İsrail yönetiminden çatlak sesler yükselmektedir. İsrail Başbakanı caniyahunun 1 Haziran 2024 tarihinde Hamas’ın yok edilene kadar Gazze’de kalıcı ateşkesin olmayacağını ileri sürmesi katliamların süreceği yönündeki şüphe ve kaygıları maalesef kamçılamıştır. Gazze’de sadece açlıktan ölen çocuk sayısı 37’ye çıkmıştır. Hiçbir insani değer ve mirasın kabul etmeyeceği bir trajedi Gazze Şeridi’nde hüküm sürmektedir. ABD’nin, Birleşmiş Milletlerin ve İslam ülkelerinin İsrail üzerindeki baskılarını daha da artırması geldiğimiz bu aşamada adalet ve insanlık görevidir. Başkenti Doğu Kudüs olan, 1967 sınırları temelinde; egemen, siyasi ve toprak bütünlüğünü sağlamış bağımsız bir Filistin devletinin dünya çapında tanınmasından başka bir seçenek yoktur. Aksi halde beşeriyetin en kötü senaryoya maruz kalarak yaygın ve yıkıcı bir savaşın doğması kuvvetle muhtemeldir” dedi.

  • Kula’da art arda üç yangın

    Kula’da art arda üç yangın

    İlk yangın, saat 13.45 sıralarında Körez Mahallesi Yalınlar mevkiinde çıktı. Ekipler Körez Mahallesi’nde yangına müdahale ettiği sırada Ayazören Mahallesi Hamidiye istikametinde bir ekin tarlasında da yangın çıktı.

    O sırada Ayazören mevkiinde çalışan Kula Belediyesine bağlı kepçe hemen yangın bölgesine geçerek, yangına büyümeden müdahaleye başladı. Körez Mahallesi’nde soğutma çalışmaları sürdüğü esnada Kalınharman mevkiinde bir yangın daha başladı.

    Çıkan yangınlar, Kula İtfaiye Amirliği ekipleri, su tankerleri, orman araçları, belediye iş makineleri ve vatandaşların müdahaleleri ile kısa sürede kontrol altına alındı.

    Yangın bölgelerinde soğutma çalışmaları sürüyor.

  • Kursiyerler hünerlerini sergiledi

    Kursiyerler hünerlerini sergiledi

    25 standın yer aldığı ve 3 süresince ziyaret edilebilecek olan sergide Halk Eğitim Merkezi bünyesinde eğitim alan kursiyerlerin hazırladığı el sanatları, giyim, ahşap boyama, hat, resim sanatı gibi birçok eser ziyaretçilerin beğenisine sunuldu.

    Niğde Valisi Cahit Çelik eğitimin hayatın her evresinde devam ettiğini ifade ettiği konuşmasında eğitimi tamamlayanların kooperatifler aracılığı ile ürünlerinin pazarlanmasının önemine değindi.
    Vali Çelik; “. İçinde bulunduğumuz eğitim-öğretim yılında 24 bin 448 kursiyer, 1110 kursla buluşmuştur. Bu sayının içiresinde 13 bin 653 kadın vatandaşımızın bulunması da şahsımı ayrıca mutlu etmektedir. Tabi bu veriler hayat boyu öğrenmeyle buluşan her yaştan bireyin çabasını yansıtmaktadır. Unutulmaya yüz tutmuş geleneksel el sanatlarımızın araştırılması ve yaşatılması için çalışmalar yapıyoruz. Aynı zamanda, kültürel mirasımızın yaşatılması ve canlı bir kültür arşivi oluşturulması amacıyla da çaba gösteriyoruz. Halk eğitimi Merkezimizin açtığı kursları sadece beceri öğrenme kapsamında değil bu beceriyi bir mesleğe dönüştürme açısından fırsat olarak değerlendirmeliyiz. Özellikle kadınlarımızın bu kurslardan edindiği becerileri üretim alanında kullanmalarını dahası bir araya gelmelerini ve kooperatifleşme adımlarını yürekten destekliyorum.” Şeklinde konuştu.

    Niğde Halk Eğitim Merkezi Müdürü Orhan Çetin ise emeği geçenlere teşekkür etti. Yapılan konuşmaların ardından halk oyunları gösterisi sunuldu, protokol üyeleri stantları ziyaret etti.

  • Kastamonu’da kahverengiye bürünen ormanlarla ilgili açıklama

    Kastamonu’da kahverengiye bürünen ormanlarla ilgili açıklama

    Avrupa’nın Korunan Alanlar Ağı’na (PAN Parks Network) sahip Küre Dağları Milli Parkı’nda Küre’nin Camili köy sınırları içerisinde bulunan yaklaşık 11 kilometrelik alanda ilkbahar olmasına rağmen sonbahar mevsimini aratmayan görüntüler ortaya çıktı. Yaşanan olayla ilgili açıklama yapan Kastamonu Orman Bölge Müdürü Fahri Sönmezoğlu, durumun 12 Mayıs’ta sıcaklıkların mevsim normallerinin altına düşmesinden kaynaklandığını söyledi.

    Ağaçların yeniden çiçek açmasının beklendiğini belirten Sönmezoğlu, “Ne yazık ki geç don olayı ormanlarımızı olumsuz etkiledi. Başta ceviz olmak üzere birçok meyvenin yapraklarını kavuran don olayı, 12 Mayıs gecesi eksi 4, eksi 5 dereceye kadar ısıyı düşürerek başta meşe ağaçları olmak üzere kayın, gürgen ve ıhlamur ağaçlarımızın açan yapraklarını kavurdu. Kastamonu ve civarında dondan zarar gören, kayın ve meşe ormanlarında Mayıs ayı içerisinde kızaran yaprakların yerine ağaçlar yeniden yaprak çıkararak ormanlar sağlıklı görüntüsüne kavuşacaktır. Ormanlarımızın sağlığını izlemeye devam ediyoruz” dedi.

  • Edremit’te uyuşturucu operasyonunda 4 tutuklama

    Edremit’te uyuşturucu operasyonunda 4 tutuklama

    Edinilen bilgiye göre, Balıkesir İl Jandarma Komutanlığı ekiplerince Edremit ilçesinde uyuşturucu madde imal ve ticareti yapan kişilere yönelik operasyon düzenlendi.

    Bir iş yeri, bir ikamet ve bir araçta yapılan aramada 57 gram metamfetamin, 35 gram kubar esrar, 7 adet sentetik uyuşturucu hap, 2 adet extacy uyuşturucu hap, 1 gram kokain, 1 adet hassas terazi, 7 adet uyuşturucu kullanma aparatı, 5 adet cep telefonu ve 100 bin TL suçtan elde edilen gelir ele geçirildi.

    Olayla ilgili 4 şüpheli yakalanarak gözaltına alındı. Gözaltına alınan şüpheliler, sevk edildikleri adli makamlarca tutuklandı.

  • Avcılar Filistin için tek yürek

    Avcılar Filistin için tek yürek

    Belediye Meclisi Haziran ayı 1. birleşiminde bütün meclis üyeleri, parti ve grup gözetmeksizin toplantıya üzerinde Filistin bayrağı bulunan ve #AllEyesOnRafah yazan tişörtle katıldı. Toplantı, Filistin’de İsrail saldırılarıyla katledilen siviller için saygı duruşu ile başladı. Saygı duruşunun ardından Avcılar Belediye Başkanı Utku Caner Çaykara, CHP Grup Başkan Vekili Ali Yıldırım ve AK Parti Grup Başkan Vekili Sadık Pehlivan düzenlenen saldırılarla ilgili birer konuşma yaptı. Avcılar Belediye Başkanı Utku Caner Çaykara’nın önerisi ile CHP ve AK Parti Meclis üyeleri, haziran ayı huzur haklarını Filistin halkı için bağışladı.

    “Her zaman barışın, adaletin ve insan haklarının savunucusu olacağız”
    Her zaman barışın, adaletin ve insan haklarının savunucusu olacaklarını söyleyen Belediye Başkanı Çaykara, “Orantısız ve ölçüsüz bombalanan, yok edilmeye çalışılan Filistin halkının yanındayız. Güvenli alan olarak işaret edilen bir çadırkente sığınmış çaresiz insanların, bombalanan sivillerin maruz kaldığı bu yıkıcı şiddet asla kabul edilemez. Her gün yağan tonlarca bombanın ateşi altında kalan bu halkın acısını ve çaresizliğini kalbimizde hissediyoruz. Çocukların katledilen bedenlerine, annelerin iç yakan çaresizliğine, babaların acısına şahitlik etmek dahi kalplerimizde, vicdanımızda büyük bir sızı bırakıyor. Gazze’ye, Refah’a düşen her bomba yalnızca çaresiz sivilleri değil, aynı zamanda dünya barışını, insanlık onurumuzu da hedef alıyor. Refah’da yaşanan bu ağır trajediyi durdurmak için tüm dünya halkları olarak sesimizi yükseltmek, tepkimizi göstermek zorundayız. Gazze’de tüm insanlığın ortak vicdanını yaralayan katliamın son bulması, adaletin tesis edilmesi en büyük temennimizdir. İnsanlığın vicdanı olarak her zaman barışın, adaletin ve insan haklarının savunucusu olacağız. Tekrardan yaşamlarını yitirenlere Allah’tan rahmet diliyorum ve bu katliamın son olmasını diliyorum” dedi.

    “Vahşetin biran önce son bulmasını diliyoruz”
    CHP Grup Başkan Vekili Ali Yıldırım da mecliste yaptığı konuşmada, “Hepimizin içini yaralayan, dünyanın dikkat çektiği o kadar da sessiz kaldığı katliamdan bahsetmek istiyorum. Filistin’de şu anda birçok çocuk dünyanın gözü önünde anasız babasız bırakılıyor. İsrail’in bu vahşi katliamını kınıyoruz. Bugün BM İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi göz göre göre çiğnendiği yer Gazze ve işgal edilmiş Filistin topraklarıdır. Bizlerin görevi insani olmaktır. Katledilen bebeklerin, feryat eden kadınların, çaresiz babaların acısını iliklerimize kadar yaşayıp empati yapmalıyız” diyerek Filistin’de vahşetin bir an önce son bulmasını dilediklerini belirtti.

    “Adalet, barış ve insan hakları hepimizin ortak değerleridir”
    AK Parti Grup Başkanvekili Sadık Pehlivan da konuşmasında, “İsrail’in Filistin halkına karşı uyguladığı zulüm dünyanın gözü önünde cereyan eden bir insanlık dramıdır. Bu zulümler yıllardır süregelen bir işgalin ve baskının en acımasız örneklerini sergilemektedir. Filistin halkı topraklarında barış ve özgürlük içerisinde yaşama hakkından mahrum bırakılmış, insan hakları ihlal edilmiştir. Kadınlar, yaşlılar, çocuklar, yani savunmasız insanlar Filistin’de hedef alınmıştır. Evlerinden yurtlarından zorla çıkartılmışlardır. Bizler barıştan yana olan, insan haklarını ve hukukun üstünlüğünü savunan bireyler olarak bu zulme karşı sesimizi yükseltmek, adaletin yerini bulması için çalışmak hepimizin görevleri arasındadır. Adalet, barış ve insan hakları hepimizin ortak değerleridir. Bu değerler uğruna mücadele etmek sadece devletlerin değil, her bireyin sorumluluğu altındadır. Filistin halkının acılarını bizler paylaşıyoruz, onlara sabır diliyoruz” dedi.

  • Erzurum’un Oltu İlçesi 3,4 ile sallandı

    Erzurum’un Oltu İlçesi 3,4 ile sallandı

    Kandilli Rasathanesi, Erzurum’un Oltu ilçesinde 3.4 büyüklüğünde bir deprem meydana geldiğini paylaştı. Tutlu Mevkiindeki depremin 5 kilometre derinlikte gerçekleştiği bildirildi. Alınan bilgilere göre bölgede her hangi bir yaralama veya can kaybı olmadı. AFAD bölgede incelemelerini sürdürüyor.

  • Konya’da otomobil ile motosiklet çarpıştı

    Konya’da otomobil ile motosiklet çarpıştı

    Kaza, saat 16.30 sıralarında Hastane Kavşağı’nda meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, N.D. idaresindeki otomobil ile A.D.’nin kullandığı motosiklet çarpıştı.

    Kazada yere savrulan motosiklet sürücüsü hafif şekilde yaralandı. İhbar üzerine olay yerine sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Polis ekipleri olay yerinde inceleme yaparken, motosiklet sürücüsü durumunun iyi olduğunu belirterek hastaneye gitmedi. Kazada motosiklet kullanılamaz hale gelirken, tahkikat başlatıldı.