Kategori: Türkiye

  • Müjde Uzman, tükenmişlik sendromuna yakalandı

    Müjde Uzman, tükenmişlik sendromuna yakalandı

    Kızılcık Şerbeti’ndeki Alev rolüyle adından söz ettiren Müjde Uzman, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımlarla tükenmişlik sendromuna yakalandığını söyledi.

    “ARTIK UYANIN, EMPATİ YAPIN”

    Hastanede çekilen bir fotoğrafını paylaşarak rahatsızlığını duyuran Uzman, daha sonra da peş peşe videolar yayınlayarak hem isyan etti hem de içini döktü. Yaşadığı zor süreçten bahseden güzel oyuncu, şunları söyledi: “Çok düşündüm şu görselle alakalı, ama paylaşacağım. (Dünden bunlar bu arada) Çünkü. Bu bir ajitasyon paylaşımı değil öncelikle. Bu bir, ‘Lütfen artık uyanın, empati yapın, sorumluluk alın, hareketlerinizin sonuçları herkesi etkiliyor, tembelliği, kolaycılığı, hak yemeyi bırakın, düşünün, öğrenin, elinizi taşın altına koyun, yapın artık!’ adlı serbest çağrışım paylaşımı.”

    “TEK GÜNÜ 3 GÜN GİBİ YAŞAR ASLA YORULMAZDIM”

    “İş zor değil, yoğunluk zor değil, insanlar zor. Multitask (çoklu görev) olmak kendimi tanımlamayı en sevdiğim şeydi, şimdi ise ruhumun en büyük düşmanı. Kendi yapacaklarımı geçtim, etrafımdakilerin de her şeyini dinler, bilir, unutmaz, bir de hatırlatırdım. Asla ama asla üşenmezdim. Tek günde 3 gün gibi yaşar, yorulmaz, tam tersi hayat enerjime eklerdim. Hala 10 adım sonrasını bile ‘şıp’ diye planlar, bu sayede vakit kaybetmez, yapmak istediklerimden olmaz; ‘daha fazla aktivite, daha fazla tecrübe, daha fazla yaşam!’ der sevinirim. Hiç kimse fark etmese hatta yanlış anlasa bile herkesin işini gücünü kolaylaştırır, konforunu artırır, anılarını güzelleştirmeye çalışırım. Bu bana yük gelmez asla. Tam tersi; eğer yapmazsam, çünkü ancak yapmamaya çalışmam’ gerekir, daha çok yorulurum.”

    “KİMSE İNANMIYOR, HERKESİ APTAL OLMADIĞIMI İNANDIRMAM GEREKİYOR”

    İşin kötüsü kimse inanmıyor. Herkesin bir teorisi var olmam gereken kişiyle ve sıkıntılarımla alakalı, en büyük sebep de mesleğim! Hayatım çok kolay, ışıltılı pırıltılı (ne demekse), para ve lüks içinde falan olmalıymış kesin. Huhu. Var olmak için önce, akıllı, çalışkan, genele uymayan huyları ve hobileri olan bir kadınsan, üstelik hem kadın hem de oyuncu olduğundan, belli ki tüm hayatın boyunca herkesi tek tek aptal olmadığına inandırman gerekiyor. Evden çıkıp eve dönene kadar güzellik, kilo, iş konuları. Her gün… Sahi kimin işi bu kadar konuşuluyor? Ben başka şeyler konuşamayacak mıyım hiç? Sağlık sorunlarına da inanmıyorlar, ayrıca mesela spor yapmak istemem de saçmaymış, çünkü ‘kilo almıyorsun ki, ne gerek var’mış… Anlatmaya çalışıyorsun, ama diyorsun iskeleti, kasları kim taşıyacak? Yer çekimi sürekli aşağı çekerken, kendi kendinize mi ayakta durabildiğinizi sanıyorsunuz? Yazık değil mi bedenimize? Neyse.”

    Dünyanın en boş, en işe yaramayan cümlesi ‘halledersin yaparsın, aslan kaplansın’ minvalindeki cümleler. Bir şey söylemeyin daha iyi. O an tek istediğimiz birinin sadece yanımızda durması. Çoğu zaman bunu bile istemiyorum.”

  • Tahliyesi istenen Dilan Polat, Adli Tıp Kurumu’nda

    Tahliyesi istenen Dilan Polat, Adli Tıp Kurumu’nda

    Geçtiğimiz sene kasım ayında kara para aklama ve vergi kaçırma suçlarından dolayı eşi, kardeşleri, kayınpederi ve yakınlarıyla birlikte tutuklanan Dilan Polat, cezaevinde zor günler geçirdiği için kendisine zarar vermeye başladı. Polat’ın kendini yaralamasının ardından avukatları, cezaevinde kalmasının elverişli olmadığı gerekçesiyle tahliye talebinde bulundu. Talebin ardından Polat, Adli Tıp Kurumu’na götürüldü.

    SAĞLIK DURUMU İNCELENECEK

    Uzun zamandır cezaevinde bulunan Dilan Polat, geçtiğimiz günlerde sinir krizi geçirerek kendisini yaraladı. Polat’ın vücudunda kesik ve morluklar oluştuğu öğrenen avukatları, tahliye talebinde bulundu. Ancak Polat için istenen talep reddedildi. Gelişmelerin ardından avukatlar Polat’ın tahliyesi için bir kez daha talepte bulundu. Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı da Dilan Polat’ın Adli Tıp Kurumu’na sevk edilmesine karar verdi. Ardından bu karar cezaevine gönderildi. Savcılık, Polat’ın tutukluluk halini devamının sağlık durumu açısından tehlike arz edip etmediği konusunda da rapor hazırlanmasını istedi.

    RAPOR BEKLENECEK

    Marmara Cezaevinde tutuklu olan Dilan Polat, kararın ardından dün sabah jandarma ekipleri tarafından Yenibosna’daki Adli Tıp Kurumu’na götürüldü. Polat’ın kurumdaki işlemleri 1,5 saat sürdü. 2 hafta önce cezaevinden devlet hastanesine götürüldüğü ve burada tüm tahlillerinin yapıldığı ortaya çıktı. Adli Tıp Kurumu yetkilileri, Polat’ın o tahlillerini de inceleyerek bir rapor hazırlayacak. İşlemlerin ardından cezaevine götürülen Dilan Polat’ın durumu gelecek rapora göre belirlenecek.

    NE OLMUŞTU?

    Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosu’nun tarafından yapılan soruşturma kapsamında Dilan Polat ve Engin Polat’ın aralarında bulunduğu 12 şüpheli, 5 Kasım 2023 günü tutuklanarak Marmara Cezaevine gönderilmişti. 6 aydır cezaevinde bulunan Dilan Polat hakkında, Banu Parlak’ın iş yerinin kurşunlanması ve komşularıyla yaşadıkları kavga dahil birçok soruşturma başlatılmıştı.

    19 Nisan tarihinde Polat Ailesi’ne yönelik açılan ilk soruşturma olan, kara para aklama soruşturması kapsamında vergi usul kanununa muhalefet suçundan tahliye kararı verilmiş ancak diğer 3 suçtan tutukluluklarının devamına karar verilmişti.

  • Özel, İsveç Büyükelçisi Mard’ı kabul etti

    Özel, İsveç Büyükelçisi Mard’ı kabul etti

    Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel, İsveç Büyükelçisi Anna Malena Mard’ı CHP Genel Merkezi’ndeki makamında kabul etti. CHP lideri Özel’e, Genel Başkan Yardımcısı İlhan Uzgel eşlik etti.

    Görüşmeye ilişkin partinin basın biriminden açıklama yapıldı.

    Makamında görüştü

    Özel, Büyükelçi Mard ile CHP Genel Merkezi’ndeki makamında görüştü.

    Görüşmede, Özel’e, Genel Başkan Yardımcısı İlhan Uzgel eşlik etti.

     

  • Adaya veda eden o iddialı isim!

    Adaya veda eden o iddialı isim!

    Finaline sayılı günler kalan Survivor All Star’ın dün akşam ekrana gelen bölümünde Özgür, Hilmicem, Merve ve Nagihan arasında eleme oyunu oynandı. Düellonun kaybeden ismi ise Nagihan oldu.

    MERVE VE NAGİHAN SONA KALDI

    Düelloda Özgür ile Merve, Nagihan’la da Hilmicem eşleşti. Düelloda hızını gösteren Hilmicem, Nagihan’ı 5-1 yenerek eleme potasından adını sildirdi. Merve ile Özgür arasındaki düellonun kazananı ise 5-2’lik skorla Özgür oldu. Finale kalan Nagihan ve Merve arasında ise kıyasıya bir mücadele yaşandı. Yarışmanın en iddialı isimleri arasında yer alan ve bir süredir sakatlıklarla mücadele eden Nagihan, istediği performansı sergileyemeyince adaya veda etti.

    “TÜKENDİM, HER GÜN AĞLAYARAK UYANIYORDUM”

    Vedasıyla herkesi şaşkına çeviren Nagihan, konuşmasında şu ifadeleri kullandı: ” Burada olmak gurur verici olay. İyi ki gelmişim. İyi ki burada bulunmuşum. Çok çetin bir sezondu. Çok zorluklar yaşadım gerçekten. Eminim herkes yaşadı. Benim için tarifi mümkün olmayan zorluklardı. Beden gücü burada her şey. Mental her şey. Mentalim çok kuvvetlidir ama tükendim. Bugün çıktım diyelim. Üç gün sonra tekrar pota var. Savaşmak istedim. Gideceksem de böyle gitmek istedim. Çok şükür Allah’a bu arenada bu hissiyatı yaşayarak gidiyorum. Sevenlerimden özür diliyorum. Fazlasını yapmaya çalıştım. Buraya kadar. Gerçekten tükendim. Her gün ağlayarak uyanmak gerçekten çok zordu benim için. Kızımdan özür diliyorum. Devam etmemi istedi ama gerçekten öyle böyle bir sakatlık değil. Acı mı ağrı mı konuşmak dahi istemiyorum. Hayatımdaki en büyük sakatlığım ve son düzlükteyiz. Daha fazlasını zaten yapamazdım. Yapmak istesem buradan başka türlü ayrılmak zorunda kalacaktım. Böyle nokta koymak daha hayırlısıymış. Çok güzel bir insan tanıdım. Benim kardeşim, benim gençliğim, benim canım… Sırtımı yaslayıp da asla ve asla en ufacık bir şüphe duymayacağım bir insan var. Benden bu kadar jübilemi gerçekleştirdim. Daha fazlası benim için intihar. Güzel bir hikaye yazdım, ha bir ötesi ha bir öncesi. Bana müsaade…”

    Nagihan ile sık sık tartışan Yunus Emre ise eleme oyunun sonunda sevincinden pakurda top oynadı. Nagihan’ın vedası Nefise ve Merve’yi de ağlattı.

  • “Borsa oyun alanı değil”

    “Borsa oyun alanı değil”

    Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, “Finansal Okuryazarlık Platformu Lansmanı”nda konuştu.

    “ENFLASYON SENE SONUNDA 30’LU RAKAMA İNECEK”

    Ekonomiye ilişkin önemli mesajlar veren Bakan Şimşek, mayıs ayında enflasyonun yükselmeye devam edeceğini ancak sene sonunda 30’lu rakamlara ineceğini söyledi.

    “Enflasyonu tek haneye indirme programımız başarılı bir şekilde devam ediyor.” diyen Şimşek, enflasyonun yıllık bazda mayıs ayında zirveye ulaşacağını da belirtti.

    VATANDAŞLARA BORSA UYARISI: OYUN ALANI DEĞİL

    “Vatandaşımız ‘Borsada oynuyorum.’ diyor, burası bir oyun alanı değil aslında.” ifadesini kullanan Bakan Şimşek şöyle devam etti:

    “Burası yatırım yapılan bir alan. Hisse senedi aldığınız zaman şirketi satın almış oluyorsunuz tamamını değil tabii. Burası bir oyun alanı değil. O nedenle bilgiye dayalı, analize dayalı değerlendirmeler üzerinden kararlar vermemiz lazım. Borsada hesabınız yoksa, kriptoya bulaşmadıysanız da verdiğiniz kararlar alternatifi olan kararlardır.

    “TÜYO VE DUYUMLARLA HAREKET ETMEYİN”

    Vatandaşlarımıza diyorum, kolaycı para kazanma yolları risklidir, tehlikelidir. Risk ve getiri. Biri çok getiri vaat ediyorsa bilin ki orada riskler de yüksektir. Birileri size yüksek getiri vaadediyorsa bilin ki çok riskli faaliyettir. Tüyo ve duyumlarla hareket etmeyin.”

    kaynak: ntv

  • TÜRKPA Milli Savunma Komisyonu 1.Toplantısı

    TÜRKPA Milli Savunma Komisyonu 1.Toplantısı

    TBMM Şeref Salonu’nda düzenlenen TÜRKPA Milli Savunma Komisyonu 1. Toplantısı’na TBMM Milli Savunma Komisyonu Başkanı Hulusi Akar, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Milli Savunma Komisyonu üyesi milletvekilleri ve TÜRKPA üyesi devletlerin temsilcileri katıldı. Toplantıda Türk devletleri arasında savunma ve güvenlik alanında işbirliği ele alındı.

    “Günümüz dünyasının en önemli gereksinimlerinden biri de milli savunmada güçlü olmaktır”

    Özbekistan’a gerçekleştirdiği resmi ziyaret nedeniyle toplantıya telekonferans yolu ile katılan TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, Türk dünyasının birliği, dirliği ve kendi arasında ortak bir geleceğe doğru yürümesinin dünya barışının temin edilebilmesi için bir fırsat olduğunu belirterek, şu ifadelere yer verdi:
    “Türk dünyasında bugün hem imkan ve fırsatlar anlamında hem de siyasi irade anlamında bu ortaklaşmayı sağlayabilecek bir yapının oluşmakta olduğunu görüyoruz ve bundan fevkalade memnuniyet duyuyoruz. İşbirliği yapacağımız alanlar; ekonomi, ticaret, kültür, tarihi mirasa sahip çıkma, ortak dil, kültür ve tarih okumalarını gerçekleştirme alanlarında ortak birçok çalışma yapabiliriz. Hiç şüphesiz günümüz dünyasının en önemli gereksinimlerinden biri de milli savunmada güçlü olmaktır. Bu çerçevede Milli Savunma Komisyonu Başkanımızın sizleri davet ederek dönem başkanlığını sürdürmekte olduğumuz ve önümüzdeki hafta Azerbaycan Meclis Başkanlığına devredeceğimiz bu süreçte sizleri Ankara’da bir araya getirmiş olması son derece önemlidir. Milli savunma, ülkelerin milli bağımsızlıklarının temin edilebilmesi, kendilerini dış tehlikelerden koruyabilmesi için fevkalade bir imkandır. Bu çerçevede Türkiye, uzun yıllardır bir taraftan terör, bir taraftan jeopolitik riskler çerçevesinde karşılaştığı savunma alanındaki riskleri bertaraf edebilmek için üstün bir gayretle mücadele etmektedir. Kötü komşu bizi ev sahibi yapmıştır. Bize örtülü ya da açık bir şekilde ambargo uygulayanlar, bugün Türk savunma sanayiinin dünyada en önde gelen lider savunma sanayilerinden birisi olduğunu görüyor ve hayret ediyorlar. 2002 yılında yaklaşık 5 buçuk milyar TL olan savunma sanayiinin büyüklüğü bugün artık 90 milyar TL seviyesine ulaşmıştır.”

    Türk devletleri arasında savunma sanayiinin öncelikli olduğunu belirten TBMM Milli Savunma Komisyonu Başkanı Hulusi Akar, “Savunma ve güvenlik konuları stratejik işbirliğimiz için önemli ve önceliklidir. Bu bilgi ve bu bilinçle hareket edeceğiz. TÜRKPA ülkeleri arasındaki kadim dostluk ve kardeşlik ilişkileri diplomatik ve çok boyutlu ilişkilerimizin köklü temelini oluşturmaktadır. Cumhurbaşkanlarımız, devlet başkanlarımız arasındaki dostane ilişkiler devletlerarası ilişkilerin en üst düzeyde gerçekleştiğini göstermektedir. Güçlü ve sarsılmaz ülkelerimizin güvenliğine katkı sağlamaktadır. Dostluk ve kardeşlik kara günlerde belli olur. Ülkelerin onlarca dostu vardır. Kriz halinde bu sayı çok aza inmekte, savaş sırasında yanınızda 2-3 dostunuz varsa çok şanslısınız. Bu bakımdan işbirliğimiz çok önemlidir” diye konuştu.
    Türk devletleri açısından TÜRKPA’nın önemine değinen Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ise, “Öncelikle parlamenter diplomasi açısından milli savunma konusunda sizlerin bir araya gelmesi, bizim topyekun yürüttüğümüz dış politika, diplomasi faaliyetinde son derece önemli bir unsur. Batı dünyasında baktığınız zaman parlamenter diplomasiye baskı oluşturmada, pozisyon ilerletmede çok yoğun bir şekilde kullanmaktalar. Türk dünyasının da son zamanlarda TÜRKPA altında çeşitli konularda hem birbirleriyle paylaşma hem de zemin kazanmak için ilerlenmesi stratejik öneme haiz bir husus” ifadelerini kullandı.

    Türk dünyasının her alanda olduğu gibi savunma ve güvenlik alanında da bütünleşmesi gerektiğini vurgulayan Bakan Fidan, “Sayın Cumhurbaşkanımızın Türkiye Yüzyılı vizyonu çerçevesinde yürüttüğümüz dış politikamız, ülkemizin ötesinde Türk dünyasında da barış, refah ve güvenliğe katkı sunarak Türk devrine bizi taşımaktadır. Sovyet işgalinin son bulması ile 90’lı yılların başında bağımsızlığını kazanan genç cumhuriyetler, Türk dünyasının teşkilatlanma geleneği sayesinde hızla devletleşme yoluna girmiş ve her alanda kapasitelerini güçlendirmiştir. Türkiye, Türk Cumhuriyetlerinin ulus devletleri sırasında konsolidasyonu sürecinde kardeşlerine destek vermiştir. Türk devletleri arasındaki ilişkiler ve bütünleşme süreci, ulus devletler arasındaki ilişkilerin ötesinde olmalıdır. Tarihin bize sunduğu fırsatlardan istifade ile ilerletilmelidir” açıklamasında bulundu.

    “Yüksek ve kritik teknoloji alanları ekonominin lokomotifine dönüşmüş durumda”

    Birlik ve beraberliğin güvenliğini perçinleyecek konunun savunma sanayiinden geçtiğini aktaran Bakan Fidan, “Türkiye, savunma sanayiinde işbirliği konusunda kardeş Türk devletlerine her türlü desteği sağlamaya her zaman hazır olmuştur. Yüksek ve kritik teknoloji alanları ekonominin lokomotifine dönüşmüş durumda. Yapay zeka gibi çığır açıcı teknolojiler, ekonomiden güvenliğe pek çok alanda oyun değişikliğinde faktör olarak günlük hayatımıza girmektedir” dedi.

    “Türk devletleri ile ilişkilerimiz hedeflerimizin merkezinde yer almaktadır”

    Dışişleri bakanı olarak göreve geldiğinde 4 temel hedef belirlediklerini dile getiren Bakan Fidan, “Bölge içinde barışı ve güvenliği tesis etmek, dış ilişkilerimizi yapısal zemine oturtmak, refah ortamını geliştirmek ve küresel hedeflerimizi ilerletmek. Türk devletleri ile ilişkilerimiz ve Türk dünyasının bütünleşmesinin daha iyi aşamalara taşınması, hedeflerimizin merkezinde yer almaktadır. Bu doğrultuda geçtiğimiz ay yapılan değişiklikle Dışişleri Bakanlığı bünyesinde Orta Asya ve Türk Devletleri Teşkilatı Genel Müdürlüğünü kurduk. Bu düzenleme, Türk dünyasının bütünleşmesine daha yoğun katkıda bulunma hedefimizin ve dış politika
    vizonumuzda Türk dünyasına atfettiğimiz önceliğin somut göstergesidir” ifadelerini kullandı.

  • “Kültürel Miras ve UNESCO”

    “Kültürel Miras ve UNESCO”

    Kastamonu Üniversitesi Güzel Sanatlar Galerisi’nde düzenlenen sergide, Türkiye’den UNESCO Dünya Miras Listesi’ne alınmış 21 ve geçici listede yer alan 5 kültürel mirasın fotoğrafları beğeniye sunuldu. Serginin açılışına Vakıflar Bölge Müdürü Erdal Pınar, İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mehmet Serhat Yılmaz, akademik ve idari personel ile öğrenciler katıldı.

    "Kültürel Miras ve UNESCO"

    Sergi, İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Arkeoloji Bölüm Başkanı Dr. Öğr. Üyesi H. Asena Kızılarslanoğlu ve Bölüm Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Rabia Aktaş’ın sorumluluğunda yürütülen “Kültür Miras Bilinci ve Koruma” ile “Kültürel Varlıkların Korunması” derslerini alan öğrencilerin sunumları ile gerçekleştirildi.

    2 gün boyunca ziyarete açık kalan sergiyi, Kastamonu Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Ömer Küçük, İl Kültür ve Turizm Müdürü Mehmet Kerem Seven, Arkeoloji Müzesi Müdürü Erol Kale ve müze uzman arkeologları, Kent Müzesi Müdürü Dr. Murat Karasalioğlu ile üniversiteden çok sayıda öğretim üyesi ve öğrenci ziyaret etti.

  • Bilecik’te dil köprüleri kuruluyor

    Bilecik’te dil köprüleri kuruluyor

    Bilecik Eğitimde Nitelik ve Vizyon Programı (BİL-EN) Programı kapsamında Murat Hüdavendigar Ortaokulu tarafından Şeyh Edebali Üniversitesinde eğitim gören yabancı uyruklu öğrencilerin dil becerilerini geliştirmek ve kültürel alışverişte bulunmak amacıyla Speaking Club (Konuşma Kulübü) kuruldu. İngilizceyi ana dili gibi konuşan Üniversite öğrencileri, ortaokul öğrencilerine İngilizce pratik yapma fırsatı sunarken kendileri de Türk kültürü hakkında bilgi edinme şansı buldular. Kulüp faaliyetleri, öğrenciler arasında sadece dil becerilerini artırmakla kalmayıp aynı zamanda kültürel anlamda köprüler kurulmasına da olanak sağladı.

    Konu hakkında Şeyh Edebali Üniversitesinden yapılan açıklamada, “Ortaokul öğrencileri, yabancı dil pratiği yaparak dillerini geliştirirken Üniversitemiz öğrencileri Türkiye’nin zengin kültürel mirasıyla daha yakından tanışma imkânı buldular. BİL-EN Programı çerçevesinde yürütülen bu iş birliği, her iki grubun da sosyal ve akademik gelişimine katkıda bulunmakta ve Bilecik’te kültürlerarası diyalog ve anlayışın gelişmesine önemli bir adım atmaktadır. Öğrenciler ve öğretmenler, bu tür etkileşimlerin eğitim süreçlerine olumlu etkilerini vurgulayarak projeyi genişleterek devamlılığını sağlamayı hedeflediklerini dile getirdiler” denildi.

  • Üç adımda kurbanlık sorgulaması

    Üç adımda kurbanlık sorgulaması

    Tarım ve Orman Bakanlığı, yaklaşan Kurban Bayramı’nda vatandaşların kurban ibadetini sorunsuz bir şekilde yerine getirmesi için tüm hazırlıklarını tamamladı. Bu çerçevede Tarım ve Orman Bakanlığının geliştirdiği “Tarım Cebimde” uygulaması, vatandaşların satın almak istedikleri kurbanlıkların aşılarını ve gerekli şartları taşıyıp taşımadığını sorgulayabilmelerine imkan sağlıyor. Vatandaşlar, öncelikle mobil uygulama mağazalarından “Tarım Cebimde” mobil uygulamasını cep telefonuna indiriyor. Ardından herkese açık “Hayvansal Üretim” ana menüsünden “Küpe Sorgulama” alt menüsü seçiliyor. Gelen menüde büyükbaş veya küçükbaş hayvan seçimi yapıldıktan sonra satın alınmak istenen hayvanın küpe numarası girilerek “Sorgula” butonuna tıklanıyor. Gelen sonuçlarda hayvanın yaşı, türü, ırkı ve aşıları hakkında tüm bilgiler görülebiliyor.
    Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı ise, yaptığı yazılı açıklamada Bakanlığın Kurban Bayramı için çalışmalarına hız verdiğini ve bayramın son gününe kadar hassasiyetle çalışacaklarını belirterek, “Bakanlığımızın ilgili tüm birimleri sahada olacak. Ancak bizim ekiplerimizin olmadığı noktada Tarım Cebimde uygulaması ile vatandaşlarımız satın alacakları hayvanların kontrollerini yapabiliyor. Çok kısa süre içinde hayvanın şeceresi görülebiliyor” ifadesini kullandı.
    Bakan Yumaklı, vatandaşlardan kurbanlık hayvan satın alırken bakanlığın belirlediği kurallara dikkat etmeleri ve uygunsuzluk gördüklerinde de yetkililere bildirmelerini istedi.

  • Kurban pazarında hareketlilik başladı

    Kurban pazarında hareketlilik başladı

    Türkiye’nin hem büyükbaş hem de küçükbaş hayvancılık varlığının önemli merkezlerinden biri olan Erzurum’da pazarda hareketlilik başladı. Kırsal alanlardaki besiciler yavaş yavaş hayvanlarını Batı illerine ve pazarlara sevk ediyor.
    Yakutiye Ziraat Odası Başkanı İslam Yıldırım, hayvan varlığı noktasında sayısal olarak bir sorun olmadığını vurgulayarak, “Hayvan sayımızı talebin karşılayacak düzeyde. Ancak kurban fiyatlarında bir önceki yıla göre yüzde 70-80 artış var” dedi. Yıldırım, artışın sebebini enflasyon ile tarım ve hayvancılık sektöründeki girdi rakamlarının artmasına bağlayarak, “Bu iki unsur kurban fiyatlarını sürekli tırmandırıyor. Kurban Bayramı’na doğru bu yükseliş eğilimi ne olur şimdiden kestirmek zor. Ama artması daha yüksek bir ihtimal” diye konuştu.

    “Kaba yem üretimi ve tüketimi önemli”

    Fenni yeme olan ihtiyacın sürekli arttığını söyleyen Yıldırım, “Ülke olarak mutlaka kaba yem üretimin ve tesis sayısını artırmamız gerektiğini savunuyoruz. Bu aynı zamanda et ve süt verimini yükseltir. Bu bize de, vatandaşa da olumlu manada yansır” dedi.

    “50-60 bin maaşa çoban bulamıyoruz”

    Yakutiye Ziraat Odası Başkanı İslam Yıldırım, şöyle devam etti:
    “Çoban temininde zorlanıyoruz. Ülkemizde son yıllarda Afganlı çobanlara rağbet çok oldu. Ancak bu insanlar çoban olarak kısa süreli istihdamları tercih etmekte ve başka sektörlere kaymaktadır. Bu durum ülkemiz istihdamına negatif etki yaptığı gibi bizim çoban bulamamamız, uzun süre istihdam edemememiz gerçeğini ortaya çıkarmaktadır. Aynı zamanda çoban ücretlerini artırmaktadır. Bir çok arkadaşımız 50-60 bin liraya çoban bulamıyor.”