Kategori: Türkiye

  • Amasya’da jandarmadan uyuşturucu operasyonu

    Amasya’da jandarmadan uyuşturucu operasyonu

    Edinilen bilgiye göre, Amasya İl Jandarma Komutanlığı ekiplerince uyuşturucu ile mücadeleye yönelik yapılan çalışmalar sonucunda S.Ş ve M.Ü isimli şahısların il dışından uyuşturucu madde getirerek satışa sunacağı yönünde bilgi alınması üzerine şahısların kullandığı araç Merzifon ilçesinde tespit edilerek durduruldu.
    Araçta yapılan aramada 460 gram metamfetamin ve 196 adet sentetik uyuşturucu hap tespit edilerek el konuldu. Olayla ilgili 2 şüphelinin gözaltına alınarak adli işlemlere başlandığı bildirildi.

  • ATV uçurumdan denize düştü

    ATV uçurumdan denize düştü

    Olay, İçmeler Mahallesi Aşıklar Tepesi mevkiinde öğle saatlerinde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, yabancı bir turistin kullandığı ATV, sürücüsünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu uçurumdan aşağı düştü.

    ATV denizde suya gömülürken aracı kullanan turist yaralandı. Kazayı görenler durumu 112 Acil Çağrı Merkezi’ne bildirdi. İhbar üzerine bölgeye itfaiye, jandarma ve sağlık ekipleri sevk edildi. Kısa sürede bölgeye gelen sağlık ekipleri yaralı turisti, ilk müdahalenin ardından ambulansla hastaneye kaldırdı. Olayla ilgili inceleme başlatıldı.

  • Öğretmenler kınama değil, yasa bekliyor

    Öğretmenler kınama değil, yasa bekliyor

    Manisa’nın Şehzadeler ilçesinde 15 Temmuz Demokrasi Meydanında bir araya gelen Eğitim-Bir-Sen Manisa Şubesi geniş katılımlı bir basın açıklaması düzenledi. “Eğitim çalışanlarına yönelik giderek artan şiddet olaylarını protesto etmek amacı ve şiddeti önleyecek, failleri cezalandıracak, mağdurlara hukuki koruma sağlayacak bir yasal düzenlemenin yapılması talebiyle bir araya gelmiş bulunmaktayız.” diyerek açıklamasına başlayan Eğitim-Bir-Sen Manisa Şube Başkanı Halil Kallat, “Son olarak İstanbul/Eyüpsultan’da eski bir öğrenci okul müdürü İbrahim Oktugan’a silahla saldırıda bulunmuş, ağır yaralı olarak hastaneye kaldırılan okul müdürümüz maalesef kurtarılamayarak vefat etmiştir. Meslektaşımıza Allah’tan rahmet, ailesine ve bütün eğitim camiasına başsağlığı diliyoruz. Kanayan bir yara hâline gelen şiddet olaylarına dikkat çekiyor, tedbir alınması için yetkililere çağrıda bulunuyoruz. Bu çağrımızı yıllardır yapıyoruz. Sesimize kulak verilseydi, gereken önlemler zamanında alınmış olsaydı belki de bugün başka şeyler konuşurduk. Ancak ne yazık ki birçok konuda olduğu gibi bu konuda da geç kalınmıştır. Dün Ankara’da TBMM önünde yaptığımız çağrıyı bugün burada bizler de yapıyoruz: Ölümle sonuçlanmaya başlayan saldırıların son bulması için gereken adımlar ivedilikle atılmalı; eğitimcilere yönelik şiddeti önleme yasası artık çıkarılmalıdır. Öğretmen, memur, hizmetli, şef, şube müdürü demeden tüm eğitim çalışanlarına, kamu görevlilerine yönelen şiddeti bir defa daha lanetliyoruz.” dedi.

    Dilekçe kampanyası başlatıldı
    Bugüne kadar kamu görevlilerine yönelik gerçekleştirilen tüm şiddet olaylarında tepkilerini en sert şekilde ortaya koyduklarını kaydeden Kallat açıklamasında şunları söyledi: “Sendika olarak, geçen yıl hayata geçirilen Öğretmenlik Meslek Kanunu tartışmalarında şiddete yönelik düzenlemeyi talep edip son ana kadar sergilediğimiz ısrarın gereği yapılmadı. O gün gereği yapılsaydı belki bugün daha farklı konuşmak mümkün olacaktı. Genel Başkanımız Ali Yalçın ile görüşmesinde Sayın Bakanın meslek kanununa ilişkin yeni düzenleme konusunda kullandığı ‘şiddete karşı yasal düzenleme’ ifadelerini son derece kıymetli buluyoruz. Bunun bir an evvel hayata geçmesinin takipçisi olacağız. Eğitim çalışanlarına yönelik artan şiddet olaylarını önleyecek, caydırıcı olacak, failleri cezalandıracak ve mağdur eğitim çalışanlarına hukuki koruma sağlayacak bir yasal düzenlemenin yapılmasının sağlanması için bugün iş bırakma eylemi gerçekleştiriyor, ülke genelinde basın açıklamaları yapıyoruz. İş bırakma eylemiyle eş zamanlı olarak, 1 hafta sürecek (10-17 Mayıs tarihleri arasında) dilekçe kampanyamızı da başlatmış bulunuyoruz. Son birkaç yılda yaşanan hadiselere bakıldığında görülecektir ki, şiddet olayları münferit eylemler olmaktan çıkmış, ne yazık ki yaygın bir toplumsal sorun hâline gelmiş; eğitim ve öğretim hizmetlerinin yürütülmesini sekteye uğratacak boyuta ulaşmıştır. Bugün yaşadığımız acılar, dünün ihmal ve umursamazlığının neticesidir. Yarın yaşanmasını istemediğimiz acılar da bugünkü ilgisizliğin sonucu olmamalıdır. Şiddetin, eğitimi tehdit eder boyuta ulaşması, geleceğimizi tehlikeye sokacak boyuta varması, acil ve köklü çözüm bulmayı zaruri hâle getirmektedir. Devlet, kasıtlı şekilde ölüme, yaralanmaya ve zarara sebebiyet verilmesini önlemekle mükelleftir. Devletin bu yükümlülük çerçevesinde, suç işlemekten caydırıcı yasal zemini ve idari şartları tesis ederek yaşam hakkını koruma ve ayrıca buna ilişkin ihlalleri önleyici, bastırıcı ve cezalandırıcı bir infaz mekanizması geliştirme ödevinin hukuk devleti olmanın gereği olduğunu bugün burada bir kere daha hatırlatmak istiyoruz. Bu doğrultuda, eğitim çalışanlarına karşı eğitim ve öğretim hizmetinin sunumundan kaynaklı şiddet eylemlerine yönelik cezai ve hukuki tedbirlerin alınması elzemdir. Eğitim çalışanları olarak, şiddete karşı caydırıcı nitelikte münhasıran bir cezai müeyyide getirilmesini, şiddete uğrayana, çalışana da hukuki koruma sağlayacak türden yasal düzenlemelerin acilen yapılmasını istiyor ve bekliyoruz.”

    Açıklama boyunca öğretmenler, ‘Canımız yanıyor, kanımız akıyor’, ‘Susma, haykır şiddete hayır’, ‘Kınamayı bırakın yasamızı çıkarın’, ‘Öğretmen ölüyor meclis uyuma’ sloganları attı. Yasanın çıkması için açılan imza kampanyası için ilk imza Başkan Halil Kallat tarafından atılırken, kampanyanın bir hafta süreceği bildirildi.

  • Sivas’ta kar direkleri işlevini yitirdi

    Sivas’ta kar direkleri işlevini yitirdi

    Sivas’ın Doğanşar ilçesine bağlı Çatpınar köyüne yaklaşık 60 yıl önce Meteoroloji Genel Müdürlüğü tarafından dikilen direkler yıllardır kullanılmıyor. Görenlerin dikkatini çeken yaklaşık 5 metre uzunluktaki direklerle geçmişte 4 metreye varan kar kalınlıklarının ölçüldüğü belirtildi. Günümüzde ise ayrı bölgede kar kalınlığının yarım metreyi geçmemesi, bu nedenle direklere de ihtiyaç kalmaması yaşanan iklim değişikliğini gözler önüne seriyor.

    Sivas'ta kar direkleri işlevini yitirdi

    “O dönmelerde kar ölçümlerini bu direklerle yapıyorlarmış”
    Direklerin köye çocukluğunda dikildiğini ifade eden eski köy muhtarı Ahmet Söylemez; “Direkleri diktiklerinde ben ilkokula gidiyordum, hatırlıyorum. Gelip diktiler direkleri, o zamanlar tabi bizler de merak ettik. Nedir bu direkler dedik. O zamanlar bize bu direklerin kar ölçüm direkleri olduklarını söylediler. O dönmelerde kar ölçümlerini bu direklerle yapıyorlarmış. Buraya eskiden çok yoğun kar yağardı. Bizler evden başka bir eve zar zor giderdik. Şimdi o kar yağışı olmuyor ama halen duruyor bu direkler. Kış mevsimi bu sene kurak geçti. Hiç kar yağmadı. Gece yağdı sabah eridi. Şimdilerde teknoloji gelişti bir düğmeyle nerde ne olduğunu gözlemleyebiliyor. Görenler hep merak ediyor” dedi.

    “Eskiden yaklaşık 3 metreye yakın kar yağışı oluyordu”
    Köy sakinlerinden Şerif Keskin şimdilerde bu direklerin korkuluk göverini yaptığını belirterek, “Bizim çocukluğumuzda dikildi bu direkler. Sonrasında da birkaç kış kontrol etmeye geldiler. Eskiden yaklaşık 3 metreye yakın kar yağışı oluyordu. Şimdi kar yağmıyor direkler de kaldı öylece kimse bir daha bakmaya da gelmedi. Bu direkler korkuluk gibi kaldı burada” şeklinde konuştu.

  • Yüksekova’da sürücüler trafik testinden geçti

    Yüksekova’da sürücüler trafik testinden geçti

    İpekyolu Caddesi üzerinde yapılan testte, araç sürücülerine trafik işaret levhalarının ne anlama geldiği soruldu. Sorulan soruları eksiksiz bilen sürücülere anahtarlık hediye edildi. Yolcu konumundaki çocuklara ise yapboz ve trafik boyama kitabı hediye edildi.

    Hakkari genelinde ilk defa yapılan bu uygulamayla sürücülerin trafik işaret levhaları konusundaki bilgileri ölçüldü.

  • Kreşte şiddet davasında 3. duruşma yapıldı

    Kreşte şiddet davasında 3. duruşma yapıldı

    Özel ÇOSB Kreş ve Gündüz Bakımevinde yaşanan kreşte çocuklara yönelik şiddet olayına ilişkin 4 kişinin yargılandığı soruşturmayı takiben açılan davada, kreş müdürü ve öğretmenlerinin yargılandığı Çerkezköy 5. Asliye Ceza Mahkemesindeki 3. duruşma yapıldı. Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı vekilinin de katıldığı duruşmaya; kreşte eğitim gören ve şiddete maruz kaldığı iddia edilen çocukların anne ve babaları ile avukatlarının yanı sıra sanıklar B.Y., T.K., E.Y. ve S.M. katıldı.

    Müştekiler şikayetlerinin devam ettiğini, çocuklarına kötü muamelede bulundukları için ÇOSB yöneticilerinden ve kreş idarecilerinden davacı ve şikayetçi olduklarını bir kez daha yinelerken, sanık E.Y. ifadesinde, ÇOSB yöneticilerinin talimatıyla 2022 yılı Ağustos ayının ilk iki haftasında izlenen görüntülerde çocukların el bağlama olaylarının görünmediğini, oysa dosya kapsamında emniyet yetkilileri tarafından izlenen o yılki görüntülerin geriye dönük 3 aylık görüntüler olduğunu, bağlanma olaylarının bu görüntülerde ortaya çıktığını, kendisinin izlediği hızlandırılmış görüntülerde el bağlama gibi bir eyleme rastlamadığı için suç ihtarına yönelik yapacağı bir eylem olmadığını söylerken, avukatı da, “Bu durumda müvekkilimin tek başına suçu ihbar etme yetkisi yoktur. Yapacağı tek iş üstüne bildirmektir. Bu kişiler M.Ö. ve F.T.’dir. Bu kişilerin aynı zamanda ÇOSB hukuk departmanı yetkililerine ihbar etme yetkisi vardır. Müvekkilimin tek başına ihbarda bulunma ve karar verme yetkisi yoktur. Müvekkilim de bunu yapmıştır. Olaylar sonrası Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı müfettişleri kreşe gelerek F.T.’den şikayete konu görüntüleri alıp izlemişler ve suç unsuru bir şeye rastlamamışlardır” dedi.

    Müvekkilinin beraatini talep etti
    Sanık B.Y.’nin avukatı da önceki beyanları tekrar ettiklerini, müvekkilini bir sonrası celseye hazır edeceğini belirterek müvekkilinin dinlenmesini talep etti. Sanık T.K. de önceki savunmasını tekrarlayarak, “Suçsuzum beraatımı isterim” derken, T.K.’nin avukatı da Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı Çocuk Hizmetleri Genel Müdürlüğünün genelgesi ile çocuk bakım ve kuruluşlarında güvenlik kameralarının izlenmesinden müdürlerin sorumlu olduğunu, müvekkilinin görev tanımında böyle bir sorumluluk olmadığı gibi kendisine böyle bir talimat da verilmediğini ifade ederek müvekkilinin beraatini talep etti.

    Görüntülerin duruşmada izlenmesini talep ettiler
    Müştekiler de M.Ö. ve F.T. hakkında suç duyurusundan bulunulmasını ve olaya ilişkin görüntülerin duruşmada izlenmesini talep ederken, müşteki avukatları bu olayı yaşayan çocuklara psikolojik rapor alınmasını talep etti. Tanık N.K., “Olay günü eşimin yanına çocuğumuzu almaya gittiğimizde eşim bana ‘Birkaç dakika bekle, bir şey almaya çalışıyorum’ dedi. Sorduğumda ‘Bahçe tarafını izle’ dedi. B.Y. çocukları sıraya koyarken silkeleyerek sıraya koyuyordu. Çocuklara bağırıyordu. Yanına yaklaşarak 30-40 saniye kadar görüntü almaya çalıştım. Çok kısa bir görüntü aldım. Sonra biz çocuğumuzu almak için okula gittik. Bahçede böyle bir durumla karşılaştığımızı B. öğretmene bildirdik. Kendisi de T. Bey’e olayı anlattı. T. Bey de hem öğretmenin yanına hem de bizim yanımıza gelerek iki taraf ile de konuştu. Çocuğu alıp eve döndükten sonra B. öğretmen bana mesaj atarak görüntü almışsınız, görüntüleri alabilir miyim dedi. Ben de görüntüleri öğretmene gönderdim. Ertesi gün eşim E. hanıma ulaştı. Eser hanım ile telefonda görüşmüşler. Aynı gün ben de işi bırakarak çocuğumu kreşten aldım” dedi.

    “Şu anda elimizde herhangi bir görüntü yok”
    N.K. eşi E.K. ise olayın ardından öğrencilerin velilerinin kendilerine ulaştığını belirterek, “Ne gördünüz diye sordular. Biz de olaya anlattığımız şekilde dahil olduğumuzu bildirdik. Ertesi gün E. hanım ile telefonda görüştük. Aradığımda bana kameraları incelediğini, böyle bir görüntü olmadığını söyledi. Eşim olay anındaki görüntüleri çekiyordu sonra sildi. Şu anda elimizde herhangi bir görüntü yoktur” dedi.

    1 Kasım’a ertelendi
    Mahkeme heyeti, M.Ö. ve F.T. hakkında suç duyurusunda bulunulması talebinin Çerkezköy OSB Kreş ve Gündüz Bakımevi yönetiminde kimlerin bulunduğunun tespiti için ilgili kurumlara yazı yazılarak, gelecek cevap üzerine değerlendirilmesine, dosyadaki cd görüntülerinin iddianameye konu olan kısımlarının alınarak tespit edilmesi ve CD’ye aktarılması, gelecek celse CD’nin duruşma aşamasında mahkeme huzurunda izlenilmesine, dosyaya konu eylemlerin çocukların psikolojisi hususunda olumsuz etki oluşturup oluşturmadığına ilişkin rapor tanzimi için işlem yapılmasına, B.K.’nin tanık olarak dinlenmesi için işlem yapılmasına karar vererek duruşmayı 1 Kasım 2024 saat 11.00’e erteledi.

  • Yolun karşısına geçmeye çalışırken otomobilin çarptığı yaya hayatını kaybetti

    Yolun karşısına geçmeye çalışırken otomobilin çarptığı yaya hayatını kaybetti

    Edinilen bilgiye göre, Kadir K.’nın (39) kullandığı 35 RZ 377 plakalı ticari taksi, Düzce Mahallesi Seferihisar – İzmir kara yolunda, akrabalarına başsağlığından dönen ve yolun karşısına geçmeye çalışan Dilber Kızılay’a çarptı. İhbar üzerine olay yerine sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Olay yerinde hayatını kaybettiği belirlenen Kızılay’ın cenazesi İzmir Adli Tıp Kurumu morguna kaldırıldı.
    Öte yandan gözaltına alınan Kadir K. ile ilgili adli işlemlerin sürdüğü öğrenildi.

  • Yanında çalıştığı patronunu boğazından bıçaklayarak öldürdü

    Yanında çalıştığı patronunu boğazından bıçaklayarak öldürdü

    Olay, Sandıklı ilçesine bağlı Örenkaya kır mevkisinde meydana geldi. Edinilen bilgilere göre, Mehmet Akşit adlı çiftçi, yanında çalışan ve ismi henüz belirlenemeyen şahısla iş konusunda tartıştı.

    Akşit traktör ile tarlasını sürdüğü sırada yanında çalışan şahısın bıçaklı saldırısına uğradı. Yaralı olarak çiftlik evine giderek kendisini bıçaklayan kişinin ismini eşine söyledi. Bu sırada aile üyeleri 112 Acil servisi arayarak yardım istedi. İhbar üzerine olay yerine gelen ambulans ile hastaneye kaldırılan Akşit yapılan müdahaleye rağmen kurtarılmayarak yaşamını yitirdi.

    Olayın ardından kaçan şahıs jandarmanın dron ile dağlık alanda yaptığı arama çalışması sonrası yakalanarak gözaltına alındı. Olayla ilgili savcılık tarafından başlatılan soruşturmanın sürdüğü bildirildi.

  • “Algı çoğu zaman gerçeğin önüne geçebilmekte”

    “Algı çoğu zaman gerçeğin önüne geçebilmekte”

    Türkiye Diyanet Vakfı (TDV) Kadın Aile ve Gençlik Merkezi (KAGEM) tarafından 9’uncusu düzenlenen “TDV Devr-i Alem Gençlik Fuarı” kapılarını vatandaşlara açtı. Fuar, ‘Medya ve Bilinç’ temasıyla Ankara Kocatepe Camii fuar alanında başladı. Bu tema ile gençlerin medya kullanımı, okur-yazarlığı ve yönetimi konusunda bilinçlendirilmesi, yeni medya ve iletişim çağında iletişim becerileri gelişmiş gençlerin bir araya getirilmesi hedefleniyor. Fuarın açılışında konuşan Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, tarih boyunca medyanın fert ve toplum üzerinde önemli bir etkiye sahip olduğunu ifade etti.

    “Medya araçlarında görülen gelişim öğrenme hususunda farklı zeminlerin oluşmasını sağlamıştır”

    İletişim teknolojilerinin gelişmesine paralel bir şekilde medyanın hızlı bir şekilde çeşitlendiğine dikkati çeken Erbaş, “Dijitalleşmeyle birlikte sürekli gelişen erişim, etkileşim ve paylaşım gibi imkanlar etkisini her geçen gün daha da arttırmaktadır. Medya araçlarında görülen gelişim ve değişim bilgi kaynaklarının çeşitlenerek artmasını, bilgi merkezli sunulan hizmetlerin boyut değiştirmesini ve bilgi kazanma ve öğrenme hususunda farklı zeminlerin oluşmasını sağlamıştır” ifadesini kullandı.

    “Günümüz dünyası sanal ve gerçek arasındaki çizginin silindiği yapıya bürünmüştür”

    Erbaş, doğru internet kullanımını da vurgulayarak, “Özellikle günümüz dünyası, internet teknolojileri sayesinde zaman ve mekana dair sınırların kalktığı sanal olan ile gerçek olan arasındaki çizginin neredeyse silindiği bir yapıya bürünmüştür. Gelinen noktada medya sadece bilgiye kolay ulaşmanın en hızlı yolu değil, bununla beraber bilginin nasıl sunulacağına dair de güçlü bir etki alanına sahip olmuştur” diye konuştu.

    “Yeni medya mecralarında algı çoğu zaman gerçeğin önüne geçebilmekte”

    Medyanın birçok hususta olduğu gibi algı ve düşüncelerin değiştirilmesinde ve yönlendirilmesinde önemli rol oynadığını belirten Erbaş, “Yeni medya mecralarında algı çoğu zaman gerçeğin önüne geçebilmekte, sanal olan gerçeği baskılayabilmektedir. Böylece algı yönetimiyle insanların kirlerini ve olaylara bakış açılarını değiştirmek de mümkün olabilmektedir. Nitekim bugün bireysel ve toplumsal ilgi ve algıların medya vasıtasıyla yönlendirilebildiği ve hatta toplum mühendisliği yapılarak kitlelerin mobilize edilebildiği yadsınamaz bir gerçektir” dedi.
    Görselliğin ön plana çıkarıldığı bir dünyaya tanıklık ettiklerini söyleyen Erbaş, şunları kaydetti:
    “Bilgi ve iletişim teknolojilerinde yaşananların karşı konulamaz etkisiyle kültürler arası bütün sınırların ortadan kalktığı bir dönemde, medya egemen kültürlerin birliğine özendirildiği bir sürecin ana mecrası haline gelmektedir. Bu da yeryüzünde hayatın öznesi kılınan insanoğlunu dijital çağın nesnesi olması karşı karşıya bırakmaktadır.”

    “Kitle iletişim araçlarının olumsuz etkilerinden korunabilmek önemlidir”

    Medyada sunulan bilgileri ve maksatlı mesajları sorgulama kabiliyetinin dijital okuryazarlık ile birlikte iyi bir şekilde kazandırılması gerektiğini aktaran Erbaş, “Gençlerimizin doğru bilgi, doğru yöntem ve sorularla ulaşmasını sağlayacak bir imkan oluşturmak daha da önemli hale gelmektedir. Kitle iletişim araçlarının olumsuz etkilerinden korunabilmek ve risklerine karşı bilinçli olabilmek. Daha fazla ve beceriyle donanmanın yanı sıra insani ve ahlaki değerlerin belirleyici olduğu bir hayat tarzını benimsemek de önemlidir” şeklinde konuştu.
    Fuara 38 sivil toplum kuruluşu katıldı. Katılımcı kuruluşlar, açtıkları stant ile çalışmalarını gençlere anlatma ve etkinliklerini gerçekleştirme imkanı bulucak. Fuar 12 Mayıs tarihine kadar ziyaret edilebilecek.

  • Samsun’da çocuk pornosu operasyonu

    Samsun’da çocuk pornosu operasyonu

    Edinilen bilgiye göre, Samsun Cumhuriyet Başsavcılığı koordinesinde İl Emniyet Müdürlüğü Siber Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri tarafından internet ortamında çocuk pornosu satışı yapan kişilere yönelik çalışma başlatıldı.

    Siber polisi, Atakum ve Canik ilçelerinde önceden belirlenen adreslere eş zamanlı operasyon düzenledi. Operasyonda Ş.O. (59), M.K. (32), E.O. (36) ve H.S. (43) gözaltına alındı. Emniyetteki sorguları tamamlanan 4 kişi bugün Samsun Adliyesine sevk edildi. Nöbetçi mahkemeye ifade veren Ş.O., E.O. ve H.S. tutuklanarak Samsun T Tipi Kapalı Cezaevine gönderilirken, M.K. ise adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.