Kategori: Türkiye

  • Çocuklar çevreyi korumayı oynayarak öğrendi

    Çocuklar çevreyi korumayı oynayarak öğrendi

    Gölcük Belediyesi çevre ve geri dönüşüm bilincini toplumun her kesimine yaymak için çalışmalarını sürdürüyor. Çalışmalar kapsamında Gölcük Belediyesi Çevre Koruma Müdürlüğü ve Kültür Müdürlüğü işbirliğinde, çevre koruma ve geri dönüşüm bilincinin küçük yaşlardan itibaren kazandırılması amacıyla oyunsal eğitim programı düzenledi.

    Yalı Evleri’nde drama eğitmeni Gözde Gürel’in rehberliğinde; oyunlar, interaktif gösteriler ve sunumlarla donatılan etkinlikte, çocukların çevre konusundaki farkındalıklarının artmasına katkı sağlandı. Etkinliğe katılan Gölcük Belediye Başkanı Ali Yıldırım Sezer, “Çocuklarımıza çevre bilincini aşılamak, geleceğimizi korumak adına büyük önem taşıyor. Bu tür etkinliklerle onları bilinçlendirerek, sürdürülebilir bir gelecek için adımlar atmış oluyoruz” dedi.

    Çocuklar çevreyi korumayı oynayarak öğrendi

    Gölcük Belediyesi’nin düzenlediği çevre bilinci etkinlikleri, çocukların çevre konusunda farkındalıklarını artırmak ve gelecek nesillere daha yaşanabilir bir dünya bırakmak amacıyla devam edecek.

  • Çiftçi Şenliği başlıyor

    Çiftçi Şenliği başlıyor

    Büyükşehir Belediyesince geleneksek hale getirilen ‘Çiftçi Şenliği etkinlikleri kapsamında cuma günü Gebze’de kortej düzenlenecek. Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın, protokol üyeleri, ziraat odalarının başkanları, muhtarlar ve çiftçilerin katılımıyla saat 13.30’da Çarşı Camiinin önünden başlayacak kortej Kent Meydanında sona erecek. Burada katılımcılara sebze ve aromatik bitki fidesi dağıtılacak, çeşitli ikramlarda bulunulacak.

    Çiftçi Şenliği başlıyor

    Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’nin düzenlediği, tarım ve hayvancılık ile ilgili kamu kurumları, ziraat odaları, kooperatif, birlik, tarım ve hayvancılık faaliyetinde bulunan odaların katkılarıyla, Muhtarlık İşleri Dairesi Başkanlığı Tarımsal Hizmetler Şube Müdürlüğünce organize edilen şenlik, 12 Mayıs Pazar günü İzmit Sarışeyh Mahallesi Akçaova yolu üzerindeki mesire alanında saat 10.00’da başlayacak.

    Başkan Tahir Büyükakın’ın katılacağı, “Dünya Çiftçiler Günü” kapsamında düzenlenen şenlikte, çiftçiler arasında çeşitli yarışmalar düzenlenecek. Mehter takımı konseri ve halk oyunları ekipleri ile animatörlerin gösterilerinin yer alacağı etkinliklerde, yerel sanatçılar konser verecek. Çocuk oyun gruplarının da yer alacağı şenlikte ayrıca, köyler arası halat çekme, yetişkinler ve çocuklar arasında çuval yarışmaları da yapılacak. Bu yarışmalarda ilk üçe girenlere çeşitli ödüller verilecek. Birlik ve kooperatifler yaptıkları faaliyetleri, firmalar ise açılan stantlarda tarımsal alet ve ekipmanlarını sergileyecek. Etkinlikte ayrıca yapılacak çekilişlerde çiftçilere tarımsal aletler hediye edilecek.

  • Doğa harikası: Girlevik Şelalesi

    Doğa harikası: Girlevik Şelalesi

    Munzur Dağı eteklerindeki Kalecik köyünde yer alan 9 ayrı kaynak suyunun aktığı gözeler gezginlerin rotasında yer alıyor. Erzincan merkeze yaklaşık 34 kilometre uzaklıkta bulunan Kalecik köyünde bulunan ve 9 kaynak suyu ile birleşen gözeler adeta keşfedilmeyi bekliyor. Munzur Dağı eteklerinden gelerek 40 metreden döküldüğü Girlevik Şelalesi’ni besleyen kaynak doğaseverler için görsel bir şölen oluşturuyor. Muhteşem manzarası eşliğinde gözeler çevresinde, piknik yapanlara, doğa kampı yapanlara ve doğa yürüyüşü yapanlara rastlamak mümkün.

    ‘Anlatmak yetmez, görmek gerekir’

    Arkadaşları ile birlikte doğa yürüyüşü yapmak için gelen Kalecik köyünde ki gözeleri tercih eden Vural Gümüş manzaranın tadını çıkardıklarını belirterek, “Erzincan’ın Kalecik köyündeyiz. Arkadaşlarla birlikte doğa yürüyüşüne geldik. Geçekten çok mükemmel bir köy. Erzincan’ın meşhur Girlevik Şelalesi’nin suyunun tamamen beslendiği ve bu suyun çıktığı yer tam olarak burası. Buraları görmek, gezmek gerçekten doğaseverler için çok eğlenceli ve keyif verici. Biz de bugün geldik arkadaşlarımızla birlikte gezdik. Burada piknik yapan insanlar da var. Gelip, gezilip görülesi bir yerlerden biri diyebilirim. Anlatmakla olmaz, ancak gezilerek görülebilir” dedi.

  • Beyşehir’de işletmelere denetim

    Beyşehir’de işletmelere denetim

    Beyşehir İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğünden yapılan açıklamada, İlçe Müdürü Hüseyin Özver’in de eşlik ettiği gıda kontrol görevlilerince ilçede faaliyet gösteren gıda üretimi ve satışı yapan işletmelerin denetime tabi tutulduğu bildirildi.

    Açıklamada, 5996 sayılı kanun kapsamında gerçekleştirilen denetimlerde, işletmelerin hijyen şartları, ürün ve malzemeleri saklama şartları, satışı yapılan ürünlerin son kullanma tarihleri, satış ve sunumda kullanılan alet ve ekipmanların uygunluğunun kontrol edildiği belirtilerek, “Gıda kontrol görevlilerimiz tarafından çalışan personel ve işletme sahiplerine ilgili gıda mevzuatı kapsamında gerekli bilgilendirme ve uyarılarda bulunulmuştur. Tüketicilerimizin sağlığı ile menfaatlerinin korunması ve firmalar arasında haksız rekabetin önlenmesi amacıyla denetimlerimiz aralıksız olarak devam edecektir. Vatandaşlarımız gerek toplu tüketim yerlerinde, gerek alışveriş yaptığı noktalarda karşılaştıkları herhangi bir problemle ilgili Tarım ve Orman Bakanlığımıza ait 174 alo gıda hattını arayabilirler” denildi.

  • Müsavat Dervişoğlu küskünlere çağrı yaptı

    Müsavat Dervişoğlu küskünlere çağrı yaptı

    İYİ Parti Grubu, kurultaydan sonra ilk defa toplandı. İYİ Parti Genel Başkanı Dursun Müsavat Dervişoğlu, ilk defa TBMM’de kürsüden hitap etti. Dervişoğlu, sadece bir makamı, sadece bir koltuğu, sadece bir kürsüyü devralmadığını belirterek, “Milletimizin sesi olma, dertlere derman bulma ve memleketimize İYİ Parti’nin vizyonunu, projelerini, çözümlerini sunma hedefini taşıyan bir bayrak teslim aldım. Buradan, Türk Milletinin huzurunda söz veriyorum ki; arkadaşlarımla birlikte, bu bayrağı daha da yükseklere taşıyacağız. Kutlu ülkümüze, hedeflerimize ve ideallerimize hep birlikte ulaşacağız! Türkiye’nin mutlu ve huzurlu yarınlarına, milletimizle birlikte kavuşacağız” ifadelerini kullandı.

    5. Olağanüstü kurultaya değinen Dervişoğlu, “Başta Kurucu Genel Başkanımız Meral Akşener’e, Genel Başkan Adaylarımız Koray Aydın’a, Sayın Mehmet Tolga Akalın’a, İYİ Partimizin, vefakar ve cefakar teşkilatlarına, kurultayımızı, alnımızın akıyla, büyük bir olgunlukla neticelendirmemize fikriyle ve ferasetiyle katkı veren, bu tarihi süreçte yüksek sorumluluk üstlenen saygıdeğer delegelerimize, sizlerin huzurunda bir kez daha şükranlarımı sunuyorum. Kongreler kongrelerde kalmalıdır. Yersiz tartışmaların anlamı yoktur. Dünden bugüne hiçbir şey değişmemiştir. Sayın Koray Aydın, ağabeyim ve aile büyüğümdür. Sayın Tolga Akalın da, kardeşim ve ailemin bir ferdidir. Yaşanan güzelliklerin, hepimiz adına hayırlara vesile olmasını dilerim. Allah hiçbirimizi mahcup etmesin. Hazır sırası gelmişken, İYİ Partimizin Genel Başkanı olarak buradan açık bir çağrıda bulunmak istiyorum. 7 yıllık siyasi hareketimizin içerisinde büyük mücadeleler vermiş, şu ya da bu sebeple partimizle yollarını ayırmış, ama bizlerle olan gönül ve ülkü bağını asla kaybetmemiş dava ve yol arkadaşlarıma sesleniyorum; İYİ Parti dün olduğu gibi bugün de sizindir. Gelin, tüm yaraları birbirimize sarılarak saralım, gelin, küskünlükleri sonlandıralım. Gelin, haklıya hakkını birlikte teslim edelim ve mücadelemize her zamankinden daha güçlü bir şekilde devam edelim. Gelin hep birlikte ve yeniden, mavi gök’ü çadır, güneşi bayrak eyleyelim. İşte bakın millet bizi çağırıyor. Sadece kapılarımız değil, gönüllerimiz ve kollarımızda ardına kadar açıktır” diye konuştu.

    “Siz iktidar sahipleri hesap vermediğiniz için insanımız bu halde yaşıyor”

    Yeni anayasa hazırlıkları ile ilgili olarak Dervişoğlu, “Milletimiz, anayasadan dolayı açlık sınırının altında yaşamıyor. Gençlerimiz, anayasadan dolayı ülkeden gitmenin yollarını aramıyor. İnsanımız, anayasadan dolayı çile çekmiyor. Adalet, anayasadan dolayı işportaya düşmüyor. Kadınlarımız, anayasadan dolayı öldürülmüyor. Esnafımız, anayasadan dolayı siftahsız güne başlayıp günü öyle kapatmıyor. Hastalarımız, yaşlılarımız anayasadan dolayı hastane randevusu beklerken ölmüyor. Bugünün sözde sivilleri, dünün cuntasına özenir hale geldiği için millet bitap düşmüştür. Bu millet artık, bir zamanlar anayasa fırlatıldığı için değil, anayasanın temelleri her gün her fırsatta çiğnendiği için ekmeksiz kalıyor. Ekmeksiz kaldıkça hukukundan oluyor. Siz iktidar sahipleri, anayasada uymanız için koyulan kurallara uymadığınız için, millete karşı yerine getirmeniz gereken görevleri yerine getirmediğiniz için, ne milli, ne yerli, ne ahlaki, ne vicdani, ne akla, ne inanca dair hiçbir değer ve sorumluluğa sahip olmadığınız için denetlenemediğiniz ve hesap vermediğiniz için insanımız bu halde yaşıyor” diye konuştu.

    “AK Parti yeni bir anayasa değişikliği ile bu süreci 2028 seçimlerine taşımak istemekte”

    Dervişoğlu şöyle konuştu:
    “Çok değil daha 1 yıl önce, Sayın Erdoğan 2014 ve ardından 2018 seçimlerinde üst üste iki kez cumhurbaşkanı seçilmiş bir siyasi olarak, anayasadaki 2 dönem kuralına rağmen nasıl oldu da 14 Mayıs 2023 seçimlerinde tekrar aday olabildi? İktidara göre Türkiye’deki her anayasa kuralı, Sayın Erdoğan’a 2 dönem daha adaylık hakkı temin etmelidir. Etmiyorsa da, o halde değiştirilmelidir. Hal böyleyken yeni anayasa tartışmalarının iktidar tarafından Türkiye’nin gündemine getirilmesindeki amaç son derece açıktır. 2017 yılında anayasa değişikliğini bahane ederek Erdoğan’ın yeniden adaylığının önünü açan Adalet ve Kalkınma Partisi, şimdi yeni bir anayasa değişikliği ile bu süreci 2028 seçimlerine taşımak istemektedir. İktidara sesleniyorum; 2017 yılındaki anayasa değişikliği ile Erdoğan’ın şahsi ikbali ve istikbali için, tek adam rejimini Türkiye’nin ve Türk milletinin başına siz bela ettiniz. Bela ettiniz ve dolar 3 liradan 32 liraya çıktı. Bela ettiniz, cari açık rekor üstüne rekorlar kırdı. Bela ettiniz, enflasyon bütün bir memleketi esir aldı. Bela ettiniz, Türkiye yoksullaştı ve yoksunlaştı. Şimdi bir kez daha, Erdoğan’ın şahsi siyasi kariyerine hizmet etmek amacıyla, anayasa değişikliği senaryosuna bir figüran aranıyorsa İYİ Parti, böyle bir senaryonun içinde olmayacaktır. Türk milleti de, hiçbir şahsi ikbalin figüranı yapılamayacaktır.”

    Sinan Ateş cinayeti iddianamesine tepki

    Sinan Ateş cinayetinin iddianamesinin tamamlandığını ve mahkemeye sunulduğunu hatırlatan Dervişoğlu, “Ortada 146 sayfalık bir iddianame var. 38 yıllık bir ömür, 2 kız evlat, 1 eş, 1 anne, iyi ki bu iddianameyi görmedi dediğimiz merhum 1 baba…16 ay süren bir soruşturmanın neticesi, 146 sayfalık bir hatır senedi adeta. Cinayetin tüm ayrıntılarının araştırıldığı, tüm iddiaların değerlendirildiği, tüm tanıkların ifadeleri doğrultusunda bir hukuk metninin ortaya çıktığını düşünüyorsanız, yanılıyorsunuz. Bu sözde iddianameyle, hiçbir iddianın araştırılmadığı, cinayetin neden işlendiğinin bile sorgulanmadığı, bilirkişi raporunda ifade edilen hiçbir hususa yer verilmediği, tanıkların ve şüphelilerin beyanlarının, sorulan sorular bağlamında ayıklandığı, hatta bir utanç belgesi olarak, acılı eşi Sayın Ayşe Ateş’in ifadesine dahi yer verilmediği, hukuk tarihine kara bir leke olarak kazınacaktır. Bu iddianame görünümlü utanç belgesinin, bir hukuk devletinde, millet adına karar verecek. Hiçbir mahkeme tarafından kabulü mümkün olamazdı. Bunu kaleme aldığını iddia eden savcının tüm yetkileri de zaman kaybetmeden elinden alınmalıydı. Üzülerek öğrendik ki iddianame diye geçen hatır senedini, asli, hukuki ve vicdani gerekçelerle iade etmesi gereken Ankara 32. Ağır Ceza Mahkemesi, maalesef kabul etmiştir. Adalet duygusunu daha iddianame aşamasında zedeleyen, hukukun üstünlüğü yerine, üstünlere hukuk tesis etmeye çalışan bir yaklaşım, bırakın Türk milletine, adalet heykeline bile hesap veremez” ifadelerini kullandı.
    Dervişoğlu grup toplantısı sonrasında gazetecilerin siyasette değişim sorusuna cevap vermedi. Dervişoğlu, “Ayaküstü sorulara cevap verecek bir siyasi tip değilim” ifadelerini kullandı.

  • Mehmet Ali Erbil, Araplardan para topladı

    Mehmet Ali Erbil, Araplardan para topladı

    Kısa süreli ayrılığın ardından Genç sevgisi Gülseren Ceylan ile geçtiğimiz günlerde barışan Mehmet Ali Erbil, şimdi de gittiği bir lokantada çekilen videosu ile gündeme geldi.

    RESTORANDA İLGİNÇ ANLAR

    Bir dönem sunduğu televizyon programlarıyla adından Mehmet Ali Erbil, son yıllarda hem mücadele ettiği hastalığı hem de genç sevgilileriyle haberlere konu oluyor. Ünlü şovmen, son olarak yemek yemek için gittiği bir restoranda Arap turistlerden para topladığı görüntülerle adından söz ettirdi.

    TURİSTLER OLAN BİTENE ANLAM VEREMEDİ

    Bir restoranda eline aldığı şapka ile gezmeye başlayan Mehmet Ali Erbil, Arap turistlerin yanına dans ederek yaklaştı ve “Yallah yallah” diyerek şapkaya para atmalarını istedi. O anlarda Arap turistler şaşkın bakışlarla ne olduğunu anlamaya çalıştı. Arap turistlerden bir miktar para alan Mehmet Ali Erbil, daha sonra ise masadan ayrıldı. Restoranda yaşanan o ilginç anlardan geriye ise ünlü şovmenin yaptığı bu hareketler kaldı.

  • Nihat Doğan ve Arzu Doğan çifti boşanıyor

    Nihat Doğan ve Arzu Doğan çifti boşanıyor

    2 yıl önce görkemli bir düğünle hayatlarını birleştiren Nihat Doğan ve Arzu Doğan çiftinin boşanma kararı aldı. Ayrı evlerde yaşadıkları öğrenilen çiftten evliliğinin kıskançlık yüzünden bittiği iddia edildi.

    Nihat Doğan ile Arzu Doğan çifti boşanma kararı aldı

    ARZU DOĞAN: BOŞANIYORUZ

    Resmi Instagram hesabından açıklama yapan Arzu Doğan, “Merhaba arkadaşlar, takipçilerimden bugün çıktı haber hakkında mesajlar geliyor, evet doğru biz Nihat Doğan ile boşanıyoruz ve nedeni hakkında açıklama tercih etmiyorum, aramızdaki hikaye sonlandı herkesin yolu açık olsun” ifadelerini kullandı.

     

  • Nebahat Çehre’nin sağlığıyla ilgili açıklama geldi

    Nebahat Çehre’nin sağlığıyla ilgili açıklama geldi

    Geçtiğimiz günlerde rahatsızlanan Nebahat Çehre’nin kalbine stent takılırken, usta oyuncunun son durumuyla alakalı menajeri Selçuk Kaya’dan açıklama geldi. Kaya, “Kendisi evinde dinleniyor. Arayan soran herkese ayrı ayrı teşekkür ediyoruz.” dedi.

    ÇEHRE’NİN KALBİNE STENT TAKILDI

    Aşk-ı Memnu, Haziran Gecesi, Yalnız Adam, Muhteşem Yüzyıl ve Güneşteki Leke yapımlarda canlandırdığı karakterlerle hafızalara kazınan usta oyuncu Nebahat Çehre, geçtiğimiz günlerde rahatsızlanınca apar topar hastaneye kaldırıldı. Kalbine stent takılan Çehre’nin bir gece hastanede kaldığı öğrenildi.

    Kalbine stent takılan Nebahat Çehre’nin sağlık durumuyla ilgili menajerinden açıklama

    “SAĞLIK DURUMU İYİ, EVİNDE DİNLENİYOR”

    Çehre’nin sağlık durumuyla ilgili son bilgiyi menajeri Selçuk Kaya verdi. Kaya, “Değerli oyuncumuz Nebahat Çehre’nin sağlık durumu iyidir. Kendisi evinde dinleniyor. Arayan soran herkese ayrı ayrı teşekkür ediyoruz. Yakın zamanda yeni projeler de görüşmek dileğiyle…” dedi.

    Kalbine stent takılan Nebahat Çehre’nin sağlık durumuyla ilgili menajerinden açıklama

    NEBAHAT ÇEHRE KİMDİR?

    15.03.1945 Samsun doğumludur. 4 çocuklu bir ailenin tek kızı olarak büyümüştür. Annesi laz babası ise Gürcü asıllıdır. 5 yaşında ailesi İstanbul’a taşınmıştır. 15 yaşında ‘Türkiye Güzeli’ seçilen Çehre, fotomodellik ve mankenlik yaptığı sıralar kendisine gelen bir teklif üzerine 1961 yılında ‘Yaban Gülüm’ adlı film ile sinemaya ilk adımı atmıştır.

    1964’te Yılmaz Güney ile tanışmış, ‘Kemalı Zeybek’ filminde filminde rol almıştır. 30 Ocak 1967 yılında Yılmaz Güney ile evlilik yapmış, bu evlilik süresince kameralardan uzak kalmıştır. Fakat boşanma kararı aldıktan sonra ekran karşısına geri dönmüştür. Çehre, ikinci evliliği sırasında yine sahnelerden uzak kalmıştır.

    Kalbine stent takılan Nebahat Çehre’nin sağlık durumuyla ilgili menajerinden açıklama

    AŞK-I MEMNU DİZİSİYLE GENÇ NESİLLER TANIDI

    Bu evliliğini de bitirdikten sonra televizyon karşısına yeniden geçmiş, dizilerde rol almaya başlamıştır. Çehre’nin ‘Büklüm Büklüm’ adlı şarkısının bestesi Sezen Aksu’ya aittir. Çehre Sezen Aksu’ya ait bir şarkıyı seslendirdiği için gurur duyduğunu belirtmiştir. Kendisini yeni nesile ‘Aşk-ı Memnu’ dizisiyle tanıtmıştır

  • Derin obruklar tehlikeyi çağırıyor

    Derin obruklar tehlikeyi çağırıyor

    Yüzölçümünün yüzde 67’si tarım arazisi olarak kullanılan Konya’da 2023 yılı sulama sezonunda, yaklaşık 2 milyon 500 bin dekar tarım arazisi sulandı. Arazilerde sulama yapılan kayıtlı kuyu sayısı 40 bin civarındayken, bu rakamların 3 katı kadar ise kayıt dışı sulama kuyusu bulunuyor. Kayıt dışı kullanılan kuyulardan yapılan vahşi sulama sonrası ise obruk oluşumları oldukça risk oluşturmaya başladı. Son birkaç yıl içinde ise metrekareye 300 milimetre seviyesinin altında yağış alan Konya Ovasında önümüzdeki 100 yılın ardından çölleşmenin hızlanacağı değerlendiriliyor.

    Derin obruklar tehlikeyi çağırıyor

    “Metrekareye 300 milimetre yağış demek aslında çölleşmeye doğru gittiğimizi gösteriyor”

    Son birkaç yıl içerisinde tutulan raporları incelediğini ve bölgeye düşen yağışların oldukça düşük miktarda olduğuna dikkat çeken Konya Teknik Üniversitesi Obruk Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Fetullah Arık, “Bizim uzun yıllardır yapmış olduğumuz çalışmalara göre zaten yer altı su seviyesinde ciddi düşümler söz konusu. Devlet Su İşleri’mizin gözlem kuyularında da bunu tespit etmek mümkün. Mevsim başı ve mevsim sonu yapılan ölçümde dahi artık yeraltı su seviyesinde metrelerle ifade edilen düşümler gözleniyor. Bu yer altı su seviyesindeki dramatik düşümü aslında yağışların azlığıyla da destekleyebiliyoruz. Son birkaç yıldır bölgeye düşen yağış oldukça düşük miktarlarda. Metrekareye 300 milimetre seviyesinin altına inmiş vaziyette. Metrekareye 300 milimetre yağış demek aslında çölleşmeye doğru gittiğimizi gösteriyor. Bu bölge içerisinde zaten iklim değişikliği nedeniyle 100 yılın sonuna kadar direkt doğrudan sıcaklığın biraz daha artacağı ve eksen hava olaylarıyla karşılaşacağımız ortada. Uzun süren yağışsız dönemler ve sonra ani yağışlarla karşılaşabiliriz. Tabii yağışların çeşitli negatif etkileri de ortaya çıkabiliyor. Seller, taşkınlar ve bu bölgede olduğu gibi obruklar ve yer yarıklarının genişlemesiyle neticelenebiliyor” dedi.

    Derin obruklar tehlikeyi çağırıyor

    “Yerleşim alanlarında ciddi bir tehdit”

    Bölgedeki obruk oluşumu ya da çökme yapılarının oluşumunun oldukça yaygınlaştığı ifade eden Obruk Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Arık, “Son ölçümlere göre özellikle AFAD’la birlikte Obruk Alanlarının Tespit Edilmesi Projesinde mevsim başı ve mevsim sonu yani nisan ayının başlarında ve eylül ayı sonlarında yapmış olduğumuz ölçümlerde aynı kuyuda onlarca metrelik seviye düşümlerini tespit ettik. Obruk sayısını dikkate aldığımız zaman aslında AFAD’ın araç sistemine koymuş olduğu 620 civarında obruk var. Bunlar derin, her zaman görmeye alışık olduğumuz kuyu şeklindeki obruklar. Onun dışında belki binlerce de sığ derinlikte çökme yapıları mevcut. Bunların sayılarını tam olarak tespit etmek de oldukça güç. Çünkü havza içerisinde oldukça yaygın bir şekilde gözleniyor. Bunların bize en önemli uyarıları, yakın bölgelerde daha derin obrukların oluşması halinde yerleşim alanlarında ciddi bir tehdit olabilir. Çünkü 1 metreye kadar sığ derinlikli yapıları obruk olarak değerlendirirsek, kendi oturduğumuz binaların altında bir metrelik çökme olduğu zaman binalara zarar verecektir. O nedenle şu kadar sayıdır demek aslında çok bir anlam yok. Bölgedeki obruk oluşumu ya da çökme yapılarının oluşumunun oldukça yaygınlaştığını söyleyebiliriz. Geçmişte üç, beş, on yılda bir obruk kayda geçerken şimdi yılda onlarca obruktan bahsedebiliyoruz. 2023 yılında da bu şekilde devam etti. Hatta 2024 yılının başından itibaren de havza içerisinde yine onlarca obruk oluştuğunu söyleyebiliriz” şeklinde konuştu.

    Derin obruklar tehlikeyi çağırıyor

    “Sulamayı zamanında ve bitkinin ihtiyacı olan dönemlerde yeteri miktarda yapmaları gerekiyor”

    Tarım arazilerinde yapılan vahşi sulamanın çok verim almak için yanlış bir yöntem olduğuna vurgu yapan Ziraat Mühendisleri Odası (ZMO) Konya Şube Başkanı Burak Kırkgöz ise, “Tabii çok fazla sulama yapmak, çok verim alacağımız anlamına gelmiyor. Çiftçilerimizin sulamayı zamanında ve bitkinin ihtiyacı olan dönemlerde yeteri miktarda yapmaları gerekiyor. Bu dönemleri atlayıp çok sık sulama yapmak, çok yoğun sulama yapmak, bitkilerde verim artışının yanında verim kaybına da neden olabiliyor. Çünkü havaların sıcak gittiği dönemlerde toprakların sürekli nemli kalması, mantari hastalıkların da gelişmesine ve yayılmasına neden oluyor. Bundan dolayı da çiftçilerimizin zaten kıt olan su kaynağımızı dengeli ve düzenli bir şekilde kullanmaları gerekiyor. Bununla ilgili sahadaki çalışan ziraat mühendisi arkadaşlarımız gerekli bilgilendirmeleri yapıyor. Lakin bazı bölgelerimizde çiftçilerimiz sulamayı biraz daha fazla yaparak daha yüksek verim alacaklarını düşündükleri için çok yoğun sulama yapıyorlar. Bu da tabii zaman zaman faydadan çok zarara neden oluyor” diye konuştu.

  • Kars’ta dağlar beyaza büründü

    Kars’ta dağlar beyaza büründü

    Kars’ta son günlerde etkili olan yağmur, yüksek kesimlerde yerine kar yağışına bıraktı. Mayıs ayında yağan kar ile birlikte hava sıcaklığı da 2 dereceye kadar düştü. Kars’ın etrafını çevreleyen dağların zirvesinde yağan kar, kart postal görüntüler de ortaya çıkardı.

    Zirvelerin beyaza büründüğü kentte yeşil arazide otlayan hayvanlar ve hayvanların oyun oynaması kameralara yansıdı.

    “6 ay ayaz, 6 ay kış”

    Kars’ta yazı görmediklerini ifade eden vatandaşlar, “Gördüğünüz gibi karşıdaki dağlara yine kar yağdı. Her yıl bunu biz yaşıyoruz. Yaz gelmeden biz bir daha kışa giriyoruz. Bizlerde bir atasözü var, diyor ki ‘Kars’ı nasıl gördün’, diyor ki ‘Ben Kars’a gittim. 6 ay ayaz, 6 ay kış’ gerçekten biz yazı göremiyoruz” dedi.
    Öte yandan dağların zirvesinin beyaza bürünmesiyle birlikte kentte hava sıcaklığı da hissedilir derecede düştü. Kars’ta 17-18 derece olan hava sıcaklığı, kar yağışıyla birlikte 2 dereceye düştü. Kentte soğuk ve yağışlı hava etkisini sürdürüyor.