Kategori: Türkiye

  • Pallada Gemisi’nin söküm işlemleri sürüyor

    Pallada Gemisi’nin söküm işlemleri sürüyor

    Geçen yıl 19 Kasım günü Karadeniz Ereğli ilçesinde fırtınada ortadan ikiye bölünen Kamerun bayraklı kuru yük gemisi Pallada; sahile sürüklenerek karaya oturdu. 13 mürettebatı ekiplerce sağ olarak tahliye edildi. Sağlık kontrolünden geçirilen mürettebatla Öğretmenevi’ne yerleştirildi. 24 Kasım günü Ukraynalı mürettebat Khalimonchuk Ihor, kaldığı odada kalp krizinden hayatını kaybetti.

    Ihor’un cenazesi Ukrayna’ya gönderildi.

    Son sinyali 171 gün önce verdi

    Sürüklenirken mürettebatının yardım çağrıları yaptığı gemi son sinyalini ise 171 gün önce verdi. 1968 yapımı; 114 metre uzunluğunda, 13 metre genişliğindeki geminin bir bölümü sökülerek sahilden taşındı.

    Geminin suyla dolan baş (pruva) kısmı ise halatlar yardımıyla karaya çekilerek sökülecek. Ekipler iş makinelerine bağladıkları halatlarla pruva kısmını karaya çıkartma çalışmalarını sürdürüyor.

    Meraklı vatandaşlar ise çalışmaları yakından takip etti. Dron ile havadan görüntülenen Pallada isimli geminin pruva kısmının da söküm işlemlerinin tamamlanmasının ardından belediyenin sahilde yeniden düzenleme yapacağı öğrenildi.

  • ‘Heimlich’ manevrası hayat kurtardı

    ‘Heimlich’ manevrası hayat kurtardı

    Fevzi Çakmak İlkokulunda görev yapan rehber öğretmeni Mehmet Akif Eviz, koridorda 2. sınıf öğrencisi Ç.N.’nin nefes alamadığını fark etti. Öğrencinin soluk yolunun tıkandığını anlayan Eviz, Heimlich manevrası ile demir kancayı çıkararak çocuğun nefes almasını sağladı.

    İlk yardımı herkesin bilmesi gerektiğini belirten rehber öğretmeni Mehmet Akif Eviz, “2/B sınıfından bir öğrenciyle görüşmek için sınıfa gittiğimde bu öğrencimizin öğretmenin yanında ve nefes alamadığını fark ettim. Hemen Heimlich manevrası yapıp çocuğun yuttuğu cismi boğazından çıkardım ve normale döndü. Cismi çıkardıktan sonra çocuk daha rahat nefes almaya, konuşmaya ve normal hayatına dönmeye başlayarak sınıfına gitti. Olaydan sonra ailesi geldi, teşekkür etti. Bütün arkadaşlarım teşekkür ederek, beni tebrik ettiler. Bir insan hayatına dokunmak güzeldir. Benim işim zaten insanın hayatına dokunmak, bu şekilde de olması beni mutlu etti. Ne zaman ne olacağını bilemeyiz. Bu küçük teknikler hayat kurtarır. Bu yüzden ilk yardımı herkesin bilmesi gerekiyor” şeklinde konuştu.

    Öğrencinin hayatta olmasının en güzel mutluluk olduğunu belirten okul müdürü Cemil Baykan ise öğretmene teşekkür ederek, bakanlık tarafından verilen ilk yardım eğitimlerinin önemini vurguladı. Baykan, “Okulumuzda dün bir vaka yaşandı. Öğrencimiz bir demir parçası yuttu. Rehber öğretmenimiz Akif beyin Heimlich manevrasıyla öğrencimizin tekrar hayata dönmesini sağladı. Allah’a hamd olsun. Tabi ki bu konuyla ilgili özellikle bakanlığımızın, il milli eğitim ve valiliğimizin koordine etmiş olduğu, almış olduğumuz ilk yardım eğitiminin ne kadar önemli olduğunu bizzat gördük ve yaşadık. Daha önce almış olduğumuz bu ilk yardım eğitimlerini teoride aldığımızı pratikte de yaşamış olduk. Öğrencimizin tekrardan hayata dönmesi bizi çok mutlu etti. Bizler isteriz ki Türkiye’nin her bir yerinde bu eğitimlerin daha ciddi manada alınıp, en azında bu tarz vakaların önüne geçme adına çok olumlu sonuçlar doğuracağını düşünüyoruz. Bakanlığımıza, Sağlık Bakanlığımıza ve valiliğimize bu anlamda çok teşekkür ediyorum. Umarım bu eğitimlerin devamı daha da gelir” dedi.

  • ‘Radyo Frekansı ile Kısmi Deşarj Tespiti Projesi’ ödül aldı

    ‘Radyo Frekansı ile Kısmi Deşarj Tespiti Projesi’ ödül aldı

    OEDAŞ, Sürdürülebilir Üretim ve Tüketim Derneği (SÜT-D) tarafından T.C. Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ve İstanbul Teknik Üniversitesi’nin desteğiyle düzenlenen 9’uncu İstanbul Karbon Zirvesi çerçevesinde düzenlenen Düşük Karbon Kahramanları Ödül Töreni’nde ödül aldı. İstanbul Teknik Üniversitesi (ESTÜ) Süleyman Demirel Kültür Merkezi’nde düzenlenen törende OEDAŞ’a ödül getiren proje ise ‘Radyo Frekansı ile Kısmi Deşarj Tespiti’ oldu. Türkiye’de bir ilk, dünyada ise sayılı örnekleri bulunan proje ile OEDAŞ yılda 164 bin 340 km yoldan tasarruf sağlamayı ve 42 bin 712 ton sera gazı salınımını önlemeyi hedefliyor.

    “2040’a kadar tüm değer zincirinde net sıfır olmayı hedefliyoruz”

    Ödüle ilişkin açıklamada bulunan OEDAŞ Direktörü Muzaffer Yalçın, “Enerji dünyanın en önemli ihtiyaçlarından biri, bundan vazgeçme şansımız yok. Ancak enerji aynı zamanda dünyadaki en büyük emisyon kaynağı. Biz de enerji alanında faaliyet gösteren bir şirket olarak 2030’a kadar operasyonel faaliyetlerimizde, 2040’a kadar tüm değer zincirimizde net sıfır olmayı hedefliyoruz. Bu çerçevede, sürdürülebilir bir gelecek için çalışıyor, iklim değişikliği ile mücadele ve karbon ayak izimizi düşürmeye yönelik projeleri hayata geçiriyoruz. Bu yaklaşımın bir sonucu olan Radyo Frekansı ile Kısmi Deşarj Tespiti projemizin ülkemizin bu alandaki en prestijli ödüllerinden birine layık görülmesinin mutluluğunu yaşıyor, emeği geçen herkese teşekkürlerimizi sunuyoruz” dedi.

    Zaman, maliyet ve verimlilik avantajı

    OEDAŞ’ın Türkiye’de bir ilk, dünyada ise sayılı örnekleri bulunan Radyo Frekansı ile Kısmi Deşarj Tespiti projesi, kısmi deşarj arızası olan elektrik direklerinin tespitinde, direklerde tek tek mikrofon ile dinleme yapmanın önüne geçiyor. OEDAŞ Ar-Ge departmanının HEFE Enerji firması ile birlikte geliştirdiği, testlerinin ise Orta Doğu Teknik Üniversitesi’nde (ODTÜ) tamamlandığı sistemde, özel olarak tasarlanarak bir aracın üzerine monte edilen alıcı sayesinde arızalı direkler seyir halindeki araçtan tespit edilebiliyor. Tüm direklerde tek tek dinleme yapılmadığından arıza daha hızlı çözülüyor. Böylece hem zaman, maliyet ve verimlilik avantajı sağlanıyor hem de karbon ayak izi düşürülüyor.

    Sayılarla ‘Radyo Frekansı ile Kısmi Deşarj Tespiti’ projesi

    2023 yılının son çeyreğinde devreye alınan sistem ile ilk etapta yüzde 85’in üzerinde başarılı tespit oranına ulaşıldı. Sistem kullanılmaya devam ettikçe bu oran daha da yukarıya taşınacak. Sistem ile birlikte OEDAŞ çalışanları tüm elektrik direkleri yerine sadece kısmi deşarj sinyallerinin yoğunlaştığı yerlerde ölçüm gerçekleştirdiğinden operasyonel yük yüzde 75 azaltıldı. Sistemin test aşamasında araç kullanımı yüzde 60 ila 70 civarında azaltıldı. OEDAŞ’ın bu projeyle yılda 164 bin 340 km yoldan tasarruf sağlayacağı, 42 bin 712 ton sera gazı salınımını önleyeceği öngörülüyor. Bu da her yıl 104 ağacın kurtarılması anlamına geliyor.

  • Kural tanımayan sürücüler tepki çekiyor

    Kural tanımayan sürücüler tepki çekiyor

    Yağışların azalması ve hava sıcaklıklarının artmasının ardından motosiklet ve bisiklet sahibi vatandaşlar yeniden araçlarını kullanmaya başladı. Motosikletli kuryelerin yanına bir de normal vatandaşların eklenmesiyle birlikte kent trafiğinde artan motosiklet ve bisiklet sayısı dikkat çekerken esnaf ve yayalar hiçbir kuralı umursamadan etrafta dolaşan sürücülere tepki gösterdi. Özellikle İki Eylül Caddesi, Konuk Sokak ve Bayramyeri Sokak’ın araç trafiğine kapalı olmasına rağmen bu kuralın motosikletliler ve bisikletliler üzerinde uygulanmadığını söyleyen vatandaşlar, çoğu sürücünün gerekli ekipmanları kullanmayarak hem kendilerini hem de yaya bölgesinde hız yapıp korna çalarak çevredeki insanların canlarını tehlikeye attığını ifade etti. İşletmelerin önüne bilinçsizce park yapılmasının işlerini zorlaştırdığını belirten esnaf ise konuyla sadece sürücülerin değil yetkililerin de daha duyarlı davranması gerektiğini dile getirdi.

    “Yayalar sakince giderken bir de arkalarından ‘düt’ diye basınca insanlar sıçrıyor”

    Esnaf Sefa Gençer, motosikletlilerle ilgili bazı sıkıntılarının olduğunu aktardı. Özellikle gençlerin motosiklete çok hevesli olduğunu ancak araçlarını daha sakin sürmeleri gerektiğine vurgu yapan Gençer, “İnternet satışları ve kurye sistemi var. Her tarafımız motosiklet. Bazı alanlar trafiğe kapalı. Mesela İstiklal Mahallesi Konuk Sokak’ta trafiğe kapalıdır. Motosikletlilerin aceleleri var, bir yerlere yetişmeleri gerekiyor ama aynı zamanda bazı şeyleri ihlal ediyorlar. Burası trafiğe kapalı bir yer, motosiklete kapalıdır. Çok rahatsızız. Yayalar sakince giderken bir de arkalarından ‘düt’ diye basınca insanlar sıçrıyor. Motosikletlilere tavsiyemiz daha sakin ve rölantide olmaları, özellikle trafiğe kapalı ve yayanın bol olduğu yerlere girmemeleri. Motosikletlerin park alanlarına da dikkat edilmeli. Mesela esnafın önüne park yapmamaları gerekir. Örnek veriyorum, İki Eylül Caddesi’nde bir kaplumbağa heykeli var. Aileler akşama kadar çocuklarını oraya bindiriyor ve fotoğrafını çekiyor. Adam motosikletini oraya koyunca bunu da engellemiş oluyor” dedi.

    “Çarpıp birisini sakat da bırakabilirler, her şey olabilir”

    Vatandaş Can Coşkun, motosikletlilerin, elektrikli bisikletlilerin ve paketçilerin şehir trafiği içerisindeyken çok olumsuz hareketler yaptığından bahsederek, “Yollarına trafikte devam etmiyorlar. Örneğin burası Doktorlar Caddesi, trafiğe kapalı alan ama araba geçiyor. Burada polis ve zabıta var, kimse müdahale etmiyor. Bisiklet de geçiyor. Adam hem telefonla konuşuyor hem de kafasında kulaklık var. Kask da takmıyorlar, insanların hayatlarını tehlikeye atıyorlar. Böyle durumlarda cezai işlem uygulanması gerekiyor. Şu araçların satışlarına devletin ayrıca bir el atması lazım. Çoluk çocuk herkesin elinde bisiklet, elektrikli motosiklet var. Paketçiler deseniz ona keza. Kimsede uygun ekipmanlar yok. Yayaların yürüdüğü yollarda bunların kısıtlanması gerekiyor. Çünkü bir nevi insanların hayatına kast ediyorlar. Çarpıp birisini sakat da bırakabilirler, her şey olabilir. Ama dediğimiz gibi, buna belediyenin ve devletin bir şekilde çare üretmesi gerekiyor” şeklinde konuştu.

    “Kurye arkadaşlarımız da ekmeklerinin peşindeler ama durdukları yer esnafın işini engelliyor”

    Bayramyeri Sokak’ta bilinçsizce park edilen motosikletliler nedeniyle uzun süredir mağduriyet yaşayan işletmecilerden birisi olan Murat Kuru ise şu ifadeleri kullandı:

    “Trafiğe kapalı bir yolda her yerde motosikletler var. Bu çok basit bir yöntemle halledilebilir. Aylardır uğraşıyoruz, çok fazla insanla tartışma yaşıyoruz. Tabii yaşanılan durum buradaki huzuru da bozuyor. Birkaç defa belediyeye dilekçe verdik ve trafik ekipleriyle konuştuk. Maalesef çözüme ulaşmadı. Esnaf olarak keyfimiz kaçtı. Devamlı olarak aynı şikâyetle yerel yönetimlerle iletişime geçmeye çalışıyoruz. Bu kadar basit bir şeyin bu kadar uzatılmasını ben anlayamadım. Trafiğe kapalı bir yer burası. Her yerde levhalar var. Ama kurallara uyulmuyor. Bunun sağlanması için buraya girişlerin dubalarla kapatılması gerekiyor. 1 yıldan fazladan beri bütün esnaflar dilekçe vermesine rağmen henüz gelen giden yok. Bununla ilgili sürekli tartışma yaşayan da biziz. Kurye arkadaşlarımız da ekmeklerinin peşindeler ama durdukları yer esnafın işini engelliyor. Müşterilerin rahatça bir şey yemesi mümkün değil. Burada berber arkadaşın tam önünde duruyorlar, vatandaş içeriye girmek bile istemiyor. Çünkü çok fazla araç var. İnsanların buraya girmemesi demek esnafın kazanmaması demektir. Bu da sokağın huzurlu olmadığına işaret.”

  • YKS öncesi Düzce Üniversitesi’ni gezdiler

    YKS öncesi Düzce Üniversitesi’ni gezdiler

    Cemil Meriç Anadolu Lisesi Gezi Tanıtım ve Turizm Kulübü, 2 danışman öğretmen ve 48 öğrenci ile birlikte; Düzce Üniversitesi Tıp, Mühendislik, Fen Edebiyat ile Sanat Tasarım ve Mimarlık Fakültelerini ziyaret etti.

    Düzce Üniversitesi akademisyenleri, Fakültelerin; eğitim-öğretim faaliyetleri, başarıları, sosyal, kültürel ve bilimsel imkanları, uygulama imkanları ve kampüs yaşamı başta olmak üzere birçok konu hakkında konuk öğrencileri bilgilendirdi.
    Düzce Cemil Meriç Anadolu Lisesi öğrencileri, tercih etmek istedikleri üniversite ve bölümle ilgili merak ettikleri soruların cevaplarına ulaşırken, kendilerine yol gösteren Düzce Üniversitesi yetkililerine teşekkür etti.

  • ‘Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli’

    ‘Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli’

    Toplantıya, İl Milli Eğitim Müdürü Ali Tosun, il ve ilçe milli eğitim müdürleri, okul müdürleri, öğretmenler, veliler, sendika ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri katıldı.

    Toplantıda, ‘Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli’nin temel prensipleri, içeriği ve uygulama planı hakkında detaylı bilgiler sunuldu. Ayrıca, modelin farklı eğitim kademelerinde nasıl uygulanacağı da ele alındı.
    İl Milli Eğitim Müdürü Ali Tosun, Türkiye’nin 21. yüzyılda küresel bir güç olma hedefine ulaşmasında kritik rol oynayacak olan ‘Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli’nin önemini vurgu yaparak, modelin, ezberci bir yaklaşım yerine beceri, muhakeme ve eleştirel düşünme yetilerine dayalı bir eğitim sistemi sunduğunu belirtti.

    Ali Tosun, Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli’nin, zihinsel, sosyal-duygusal, fiziksel ve ahlaki alanları içeren bütüncül bir yapıda becerilerin gelişimini ele aldığını ifade etti.

    Modelin, öğrenci profili, beceriler çerçevesi, erdem-değer-eylem modeli, sistem okuryazarlığı ve alana ait bilgi kümeleri gibi bileşenlerden oluştuğunu söyleyen Tosun, “Adalet, hikmet, merhamet, iyilik, doğruluk, çalışkanlık, faydalı olmak ve güzellik gibi değerler üzerinde yükselen bir medeniyet mirasına sahip olan milletimiz, Türkiye Yüzyılı’nda eğitim adına kararlı adımlarla geleceğe hazırlanmaktadır. Türk eğitim sistemi bütün ideolojilerin üstünde milli bir şahsiyetin oluşumuna katkı sağlamak ve milli bilince sahip şahsiyetlerden oluşan bir toplum oluşturabilmek adına ahlaklı, erdemli; milleti ve insanlık için iyi, doğru, faydalı ve güzel olanı yapmayı ideal edinmiş bilge nesilleri hedefliyor. Model, uzun soluklu bir çalışmanın ürünüdür. Yeni müfredatın önümüzdeki eğitim-öğretim yılından itibaren kademeli olarak okul öncesi, ilkokul birinci sınıf, ortaokul beşinci sınıf ve lise dokuzuncu sınıflarda uygulanmaya başlanacak” dedi.

    Sunumların ardından, katılımcılar ‘Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli’ ile ilgili soru ve görüşlerini dile getirdi.

  • Başkan Özakalın’dan borsalara ziyaret

    Başkan Özakalın’dan borsalara ziyaret

    Bu kapsamda, Özakalın’ın başkanlığındaki bir heyet, bölge Oda ve Borsaları kapsayan iki günlük bir ziyaret programı gerçekleştirdi.

    Ziyaretler, Pasinler Ticaret ve Sanayi Odası (PTSO) ile başladı. Pasinler TSO Yönetim Kurulu Başkanı Aydın Taşbaşı’nı ziyaret eden Özakalın başkanlığındaki ETSO heyeti daha sonra sırasıyla Oltu Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Baki Karaca, Ardahan Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) Yönetim Kurulu Başkanı Çetin Demirci, Kars Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Musa Metin Durmuş ile Kars Ticaret ve Sanayi Odası (KATSO) Yönetim Kurulu Başkanı Kadir Bozan’ı ziyaret etti.

    Oda ve Borsa başkanlarına TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu’nun selamını ileten Başkan Özakalın, ziyaretin anısına üzerinde nazar boncuğu bulunan bir şilt ve Erzurum’un coğrafi tescilli ürünlerinden Oltu taşı tespih hediye etti. Ardahan ziyaretinde ATSO Yönetim Kurulu Başkanı Çetin Demirci Başkan Özakalın’a, Ardahan’ın sorunları ve çözüm önerilerini kaleme aldığı bir kitap ve şilt takdim etti. Kars TSO Yönetim Kurulu Başkanı Kadir Bozan da Başkan Özakalın’a porselen bir tabak hediye etti.

    ETSO heyeti ilk günkü ziyaret programının son durağı olan KATSO’da düzenlenen geniş katılımlı bir toplantıda, Yönetim Kurulu ve Meclis üyeleriyle bir araya geldi.

    Toplantının açış konuşmasını, KATSO Yönetim Kurulu Başkanı Kadir Bozan yaptı. Ziyaretten duyduğu memnuniyeti dile getiren Başkan Bozan, bölge illerinin sorunlarının iş dünyasının çatı kuruluşu olan TOBB’un gündemine taşınmasının önemine dikkati çekerek, Başkan Özakalın’a özverili çabalarından dolayı teşekkür etti.

    Başkan Özakalın; “Birlikte hareket edip, daha güçlü olacağız”

    Toplantıda, bölge Oda ve Borsalara yaptığı ziyaretler hakkında bilgi veren Başkan Özakalın, bölgede iş dünyasının başta finansmana erişim ve teşvik uygulamaları olmak üzere benzer sorunlar yaşadığını belirterek, meselelerin çözümü için ortak akıl ve istişareye önem verdiklerinin altını çizdi.

    Bölge illerinin sorunlarını TOBB Yönetim Kurulu’nda gündeme getirmek üzere bölge gezisi düzenlediklerini ifade eden Özakalın, ancak bu şekilde bölge illerinin ekonomik ve sosyal anlamda yaşadıkları sorunlara çözüm bulunabileceğine belirtti. Özakalın şunları söyledi; “TOBB yönetimini temsilen bölge oda ve borsalara ziyaretlerimizi daha da sıklaştırıp, irtibatımızı daha etkin bir hale getirerek, sorunlarımızın ve taleplerimizin takipçisi olacağız. Yaptığımız görüşmeler ve toplantılar sonucunda elde ettiğimiz verilerle hazırlanacak ve bölge illerimizin sorunları ve çözüm önerilerini içeren bir raporu, TOBB Başkanımız Sayın Rifat Hisarcıklıoğlu ile paylaşacağız. Bizler, bölgesel kalkınmanın önündeki engellerin kaldırılması ve diğer bölgelerle aramızdaki gelişmişlik seviyesinin minimuma düşürülmesi adına; bölgedeki Oda ve Borsalarımızla birlikte şehirlerimize ekonomik ve sosyal alanlarda katma değer sağlayacak, yaşadığımız kentleri bir adım daha ileriye taşıyacak her türlü çalışmanın içerisinde olmaya çaba gösteriyoruz. Görüştüğümüz Oda ve Borsaların değerli Yönetim Kurulu Başkanları da bölgesel güç birliği için aynı heyecanı taşıyor. Artık kaybedecek zamanımız yok. Şehirlerimizin ve bölge iş dünyamızın geleceği adına motivasyonumuzu ve gücümüzü aynı hedefe yönlendirmek zorundayız. Birlikte hareket edip, daha güçlü olacağız.”

    Toplantıda KATSO Yönetim Kurulu ve Meclis üyeleri de iş dünyası olarak yaşanan sorunlarla ilgili düşüncelerini TOBB Yönetim Kurulu Üyesi Özakalın’la paylaştı.

    KATSO Yönetimi toplantının ardından Başkan Özakalın ve ETSO heyetini akşam yemeğinde ağırladı.

  • Gençlere bilişim hukukunu anlattılar

    Gençlere bilişim hukukunu anlattılar

    Günümüzün dijital çağında, teknolojiyle birlikte ortaya çıkan hukuki meselelerin anlaşılması ve çözümü giderek önem kazanıyor. Bu çerçevede, Atatürk Üniversitesi İdeal Hukuk Kulübü ve Tekno Hukuk Akademisi iş birliğinde “Bilişim Hukuku” konulu konferansta, alanında uzman kişilerin bilgi ve deneyimlerini geleceğin hukukçularına anlattı.

    Atatürk Üniversitesi Nene Hatun Kültür Merkezi’nde gerçekleşen konferansa ilgi oldukça fazla oldu. Hukuk fakültesi ve mühendislik fakültesinden gelen öğrencilerin yanı sıra avukat, araştırma görevlileri, bilgisayar mühendislerinin de katıldığı konferansta katılımcılar, dijital dünyanın karmaşık hukuki yönleri hakkında bilgi edinmek için bir araya geldiler.
    Konferansın ilk oturumunda, Yapay Zeka Uzmanı Dr. Muhammed Burak Görentaş, TÜBİTAK ve BİLGEM Blokzincir Uzmanı Dr. Mustafa Takaoğlu ve Fordefence CEO’su Adli Bilişim Uzmanı Mustafa Sansar, teknik boyutlarıyla yapay zeka, blokzincir ve adlı bilişim konularını ele aldı.

    Öğleden sonraki oturumda ise; Arş. Gör. Salih Karadeniz, Müh. Yzl. Uzm. Gülpembe Gez ve Av. Özge Evci Eralp, 21.yüzyılda teknoloji ve hukuk konularını ele alarak katılımcılara bilgilerini aktardı. Konferansın sonunda, katılımcılar sertifikalarını alarak etkinliği tamamladılar. Organizatörler, bu tür etkinliklerin gelecekte de düzenleneceğini belirterek öğrencileri benzer etkinliklere katılmaya teşvik ettiler. Bilişim Hukuku Konferansı, hukuk ve mühendislik öğrencilerinin dijital dünyanın hukuki zorluklarını anlamaları ve çözümlemeleri için bir platform sağladı. Geleceğin profesyonelleri, bu tür etkinlikler aracılığıyla bilgi ve deneyim kazanarak, dijital dünyanın karmaşıklıklarıyla başa çıkmaya hazırlanıyorlar.

  • Erzurum’un dağlarında yemlik bereketi

    Erzurum’un dağlarında yemlik bereketi

    Yöre insanı tarafından çok sevilen ve bahar aylarında çokça tüketilen yemlik otu bu günlerde adeta toprak fışkırmaya başladı. Yemliğin insan vücuduna birçok faydasının olduğu yöre insanınca dile getiriliyor. Bunlardan bazıları; ciltteki sivilce izlerini ve lekelerini tedavi edici etkiye sahip olması ve cildin pürüzsüz bir görünüm almasını sağması, kolesterolü düzenlemesi ve kalp damar hastalıklarına yakalanma riskini minimuma indirmesi olarak belirtiliyor.

    Tansiyonu düzenlemeye yardımcı olan yemliğin düzenli tüketilmesi halinde tansiyonu düşürdüğü biliniyor. Oltulu Gürdal Pala, “Yağmurlardan sonra yemlik toplamaya geldik. Bağışıklık sistemine iyi geldiğini biliyorum. Şu an çok miktarda var ve çok güzel bir yiyecek” dedi.

  • 3 kiloluk mantar görenleri şaşırttı

    3 kiloluk mantar görenleri şaşırttı

    Nisan ayı sonlarından Haziran ayına kadar yağmurla birlikte dağların zirvelerinde çıkan kunkor mantarı, kimi vatandaşların mevsimlik geçim kaynağı oluyor. Pülümür ilçesinde mantar toplamaya giden Eşref Altun, 3 kilo 120 gram ağırlığında mantar buldu. İlk kez bu kadar büyük mantara denk geldiğini söyleyen Altun, “Satmak için çarşıya getirdiğimde görenler şaşırdı ve mantarın fotoğrafını çektiler. Bu yıl mantarın kilosu 500 ile 700 lira arasında satılıyor. Kısa bir süreliğine de olsa kimi insanların geçim kaynağı oluyor” dedi.