Kategori: Türkiye

  • Mehmet Ali Erbil, sevgilisiyle dini nikah kıydı

    Mehmet Ali Erbil, sevgilisiyle dini nikah kıydı

    Kendinden 41 yaş küçük sevgilisi ile olaylı ayrılığı sonucu gündeme gelen Mehmet Ali Erbil, Gülseren Ceylan ile tekrardan bir araya geldiğini açıklamıştı. İlişkilerini dolu dizgin yaşayan ikili, son olarak Yeniköy’deki evlerinde dini nikah kıydı.

    AYRILIKLARI UZUN SÜRMEDİ

    Ünlü sunucu Mehmet Ali Erbil’in 26 yaşındaki Gülseren Ceylan ile yaşadığı aşk gündemi karıştırmıştı. İlişkileri ve yaş farkıyla gündemden düşmeyen çiftin ilişkilerinin ciddileşmesi beklenirken aldıkları ayrılık kararı herkesi şoke etmişti.

    NİKAH MASASINA OTURDULAR

    Gülseren Ceylan ünlü şovmen ve ilişkisi ile ilgili yaptığı çarpıcı açıklamalarla dikkat çekmişti. Ancak ayrılık uzun sürmedi, çift bugün Yeniköy’deki evlerinde dini nikah kıydıklarını açıkladı.

  • Dizi aşkı yeniden alevlendi!

    Dizi aşkı yeniden alevlendi!

    Ekranların sevilen dizisi “Kızılcık Şerbeti” oyuncularının dizi aşkı gerçek olmuştu. Ancak Doğukan Güngör ve Sıla Türkoğlu’nun bu ilişkisi kısa sürmüştü. Çift, uzun bir aradan sonra birlikte görüntülendi.

    AYRILIKLARI KISA SÜRDÜ

    Dizi’nin dikkat çeken oyuncularından biri olan Feyza Civelek geçtiğimiz hafta katıldığı bir programda Sıla Türkoğlu ve Doğukan Güngör’ün dizi ekibiyle katıldıkları Cannes Film Festivali’nde barıştığını söylemişti.

    AŞIKLAR KONSERDE BİR ARAYA GELDİ

    Kısa süreli ayrılığın ardından bir araya gelen çift Mert Demir konserinde görüntülendi. Çiftin görüntüleri sevenlerini heyecanlandırdı sosyal medyada “Aşk yeniden mi?” yorumları yapıldı.

  • Hazal Kaya’nın annesi kiracısıyla birbirine girdi

    Hazal Kaya’nın annesi kiracısıyla birbirine girdi

    Başarılı oyuncu Hazal Kaya’nın Avukat annesi Ayşegül Kaya kiracısı ile birbirine girdi.

    KİRACISININ KAPISINA DAYANDI

    Kaya’nın Balat’ta bulunan evinde 3 bin liraya oturan kiracısı ile arasında kira zammı yüzünden olay çıktı. 3 bin lira olan kirayı 5 bin lira olarak yatıran Kiracı, Ayşegül Kaya’yı kızdırdı, bunun üzerine kaya kiracısının kapısına dayandı.

    KİRACI EVDEN ÇIKTI

    Başarılı oyuncunun annesi Ayşegül Kaya, 3 bin lira olan kirayı 5 bin lira yatıran kiracısının kapısana dayandı. Ancak kiracısı evinde misafiri olduğu gerekçesiyle Kaya’yı kabul etmedi. Bunun üzerine daha çok sinirlenen Ayşegül Kaya, apartmanın girişinde bağırıp kiracısıyla kavga etmeye başladı. Evinin değerinin 15 bin lira olduğunu söyleyen Kaya, “Ya 15 bin lira yatır ya da çık. Boş yere evimi işgal etme” diye bağırdı. İkili arasında olan tartışmaya komşular tanık olurken, kiracı zaman kaybetmeden evden taşındı.

  • ‘Orada’ sergisi açıldı

    ‘Orada’ sergisi açıldı

    Düzce Üniversitesi Sanat Tasarım ve Mimarlık Fakültesi Resim Bölümü’nden Dr. Öğretim Üyesi Zeynep Gürler’in yürütücüsü olduğu, bir Avrupa Birliği Projesi olan CultureCIVIC: Sanatsal Üretim Destek Fonu’ndan destek alan “Orada” adlı proje düzenlenen serginin açılışı gerçekleştirildi.

    Sanat Tasarım ve Mimarlık Fakültesi Müfide Kadri Sergi Salonu’nda gerçekleştirilen programa; Vali Selçuk Aslan, Rektör Prof. Dr. Nedim Sözbir, Belediye Başkan Yardımcısı Burçin Sarıcan, Düzce Üniversitesi Sanat Tasarım ve Mimarlık Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Kazım Özkan Ertürk ile davetli konuklar, öğretim üyeleri ve öğrenciler katıldı. Sergide yer alan fotoğrafları ve çalışmaları inceleyen ve proje hakkında bilgi alan Vali Selçuk Aslan, Rektör Nedim Sözbir ve konuklar, projedeki başarılı çalışmaları ve emekleri için Dr. Öğr. Üyesi Zeynep Gürler’e ve destek olanlara teşekkür etti.

    Düzce’nin doğasındaki ilişkileri konu alan “Orada” adlı proje sergisinde, Zeynep Gürler’in Düzce’de çektiği fotoğraflar, çizimler ve notlarla birlikte bir de ses yerleştirmesi yer alıyor.

  • Yüzlerce Anadolu oyunu unutulmak üzere

    Yüzlerce Anadolu oyunu unutulmak üzere

    Türk Dünyası Eskişehir Şubesi’nde düzenlenen “Türk Dünyası Akıl Zekâ Ve Strateji Oyunları İle Kültür Birliği” konulu sohbete katılan Ayşe Gümüş, oyunların, çocukların savaşlar, açlık, kıtlık, kuraklık, doğal afetler gibi dünyanın zorlu şartlarına ve toplumsal kültürel yaşam kurallarına, yaşam dinamiklerine alışmaları için oluşturulan etkinlik olduğunu anlattı. Ünlü ‘İhtiyardan fikir çıkar, çocuktan oyun çıkar’ sözünü hatırlatan Gümüş, “Oyunlar bu şartlara çocukları adeta hazırlar. Türk milleti de yaşam şartlarının gereğini öğretmek bu şartları kolaylaştırmak için çeşitli oyunlar üretip oynayıp geliştirmişlerdir. Bunlardan biri de akıl zekâ ve strateji oyunlarıdır. Türk Dünyası Geleneksel Akıl Zekâ ve Strateji Oyunları kültürel öğelerin de öğrenilmesini sağlamaktadır. Köçürme oyunları ve Aşık oyunları bu alanda başı çekmektedir. Özellikle 1950’lerden sonra bu oyunlar Anadolu coğrafyasında unutulmaya yüz tutmuştur” dedi.

    “Oyunların Türk Dünyası Geleneksel Akıl Zekâ ve Strateji oyunları adı altında tanıtılmalı”

    Oyunları bilen yaş almış kaynak kişilerden acilen derlenerek kayıt altına alınması ve hatta okullarda zorluk seviyelerine göre öğretilmeye başlanmasını tavsiye eden Ayşe Gümüş, şunları söyledi;
    “Anadolu’da Aslan Küçükyıldız’ın belirttiği üzere en az 225 köçürme oyunu 100 çeşit de Aşık oyun çeşidi bulunmaktadır, ancak unutulmaya yüz tutmuştur. Şimdilerde 40’lı yaşlarda olan ebeveynlerimiz üç taş, beştaş, dokuz taş, aşık mutlaka oynamışlardır. Bu oyunların Türk Dünyası Geleneksel Akıl Zekâ ve Strateji oyunları adı altında tanıtımlarının yapılması gerekmektedir. Eskişehir Türk Ocağı da bu kültürel çalışmalara katkı sunmak üzere Türk Dünyası Akıl Zekâ ve Strateji Oyunları sunumu gerçekleştirmiştir. Oyun eğitmeni Ayşe Gümüş tarafından Üç Taş ve Beştaş oyunları, Akdört-Kös ve Peçiç Oyunları, Han Aşık oyunları, Aşıklı Beştaş, Beştemse, 18 Taş, Yalakkaya, Mangala, 9 Kumalak gibi Köçürme oyunlarının tanıtımı gerçekleştirilmiş, oyunların tarihçesi malzemeleri kuralları hakkında bilgiler verilmiştir. Beştemse, 9 Kumalak, Han Aşık, At Yarışı aşık oyunlarının Kazakistan ve Kırgızistan’da oynandığını belirterek oyunların öğrenilmesi için özellikle Kazakistan Dünya 9 Kumalak Federasyonu Genel Sekreteri Maksat Şhotayev ve Aşık Federasyonu ile birlikte çalışmalar yapıldığı belirtilmiştir. Oyunların öğrenilmesi ile Türk Dünyası Kültür Birliğinin oyunlar sayesinde de oluşturulabileceği vurgulanmıştır.”

    Konuklar tarafından ilgiyle takip edilen konuşmanın sonunda konuşmacıya çok sayıda sorulan soru ve cevaplardan sonra, Eskişehir Türk Ocağı Şube Başkanı Prof. Dr. Nedim Ünal’ın konuşmacıya şükran beratı takdimi ile program sona erdi.

  • Peribacaları hafriyat altında kaldı

    Peribacaları hafriyat altında kaldı

    Merkeze bağlı Gökdere ve Nazlıçayır Köyleri başta olmak üzere birçok köye ulaşım sağlayan yol güzergâhı üzerinde bulunan ve köy sakinleri tarafından da peribacaları olarak adlandırılan jeolojik oluşumlar hafriyat toprağı altında kaldı.

    ArzularKabaköy Beldesi’nde faaliyet gösteren özel bir çimento fabrikası tarafından Nazlıçayır Köyü’nden çıkarılan hammaddeyi taşımak için önceki yıllarda yapılan yol kenarında bulunan peribacaları, yol inşaatından arda kalan hafriyatın yamaca dökülmesi nedeniyle tahrip edildi. Keçideresi Jeolojik Oluşumları olarak da adlandırılan peribacalarının bir doğa harikası olduğunu ve yol inşaatı için yok edildiğini söyleyen yöre sakinleri ise yetkililere çağrıda bulunarak milyonlarca yıl boyunca yağmur ve rüzgârın aşındırmasıyla ortaya çıkan yapıların kurtarılabilecek kısımlarının kurtarılmasını istiyor.

    “Yetkililerden hafriyatın temizlenerek, yapının eski haline döndürülmesini istiyoruz”

    Çocuk yaşlarda köy yolunu kullanırken yapıları hayranlıkla izlediklerini söyleyen Gökdere Köyü sakini Engin Bulut, “Ben 60 yaşındayım. Bunun 15 yılını köyde geçirdik ve buralardan Kale köyüne pazara giderdik. Bizim yolumuz ‘Peribacaları’ olarak nitelendirdiğimiz yerin altından giderdi. Biz peribacalarını şu şekilde hatırlıyoruz. Okula giderken tarih derslerinde Nevşehir’de, Ürgüp’te bize peribacalarını anlatırlardı biz de buradaki oluşumu onlara benzetirdik yıllarda burada tabii özelliklerini korudular. Burada ArzularKabaköy Beldesi’nde çimento fabrikası var. Bu fabrikaya Nazlıçayır Köyü tarafından hafriyat çekiliyor. Eskiden bizim mevcut yolumuzu kullanıyorlardı fakat daha sonra alternatif bir yol kurmayı planladılar ve yol yapımında peribacaları tahrip oldu. Araçlar çalışırken taşların etkisiyle bunlar kırıldı ve bu hale geldi. Biz bu durumdan memnun değiliz. Bu tabii bir güzellikti, öyle kalmasını isterdik ama şu anda yapılması gereken şey, dökülen hafriyatın temizlenmesi, yetkililer bunu kaldırırlarsa eski haline biraz da olsa döner” dedi.

    “Eski görüntüsünden eser yok”

    Bir diğer Gökdere Köyü sakini Kemal Aydın ise “Bizim Peribacaları dediğimiz bölgeden yolumuz geçiyordu. Güzel bir görüntüsü vardı. Yol yapıldığı için tahrip oldu. Daha tanınacak bir hali kalmamış. Aşağıda bahçeler vardı, bahçeler dolunca toprak bacaların seviyesine çıkmış. Eski görüntüden eser yok. Birikmiş hafriyatın alınıp, buranın eski haline dönmesini istiyoruz” diye konuştu.

  • TDED Erzurum, Bir Değeri Daha Erzurum’a Tanıttı

    TDED Erzurum, Bir Değeri Daha Erzurum’a Tanıttı

    TDED Erzurum Başkan Yardımcısı olan Adnan Yazıcı’nın konuşmacı olduğu programda 1895 Erzurum doğumlu Yavru Mehmed Efendi’nin hayatı ve sanatı hatıralar eşliğinde anlatıldı. On beş yaşında Erzurum’dan ayrılıp İstanbul’a giden Yavru Mehmed’i Dursun Gürlek’in 2023 Aralık ayında Derin Tarih dergisinde genişçe yer verildiğinde haberdar olduğunu söyleyen Adnan Yazıcı İstanbul’un sanat ve edebiyat çevrelerince yazılan birçok hatıratta Yavru Mehmed ismine rastlanıldığını, Erzurum’da bilinmemesini de onun küçük yaşta İstanbul’a gitmiş olmasından kaynaklandığını tahmin ettiğini söyledi.

    İşte Yavru Mehmed Efendi’nin yaşamı

    TDED Erzurum Başkan Yardımcısı Adnan Yazıcı sözlerine şöyle devam etti: “Başta Orhan Okay’ın “Bir Başka İstanbul” kitabı olmak üzere birçok kitapta “Yavru’nun Çayhanesi”nden bahsedildiğini görüyoruz. Neyzen Tevfik Yavru Mehmed’in can dostudur. Ve çayhanenin baş müdavimlerindendir. Şehzadebaşındaki Yavru’nun Çayhanesi’ne musiki dünyasından Münir Nureddin Selçuk, İsmail Hakkı Bey, Kaşıyarık Hüsameddin Bey, Hoca Ziya Bey, Hafız Sami, Hafız Osman, Hamiyet Yüceses; ulemadan ve sanat çevresinden Abidin Dino, Ali Nihat Tarlan, Mükrimin Halil Yinanç, Necdet Atılgan, Abdülbaki Gölpınarlı, Şemseddin Yeşil (Yeşil Hoca), Kasım Küfrevî, Celal Hoca gibi isimler müdavimdir. Yavru Mehmed’in bir de kitabı bulunmaktadır: Feridüddin Attar’ın Veysel Karanî’sini çevirmiş, 1938’de Sinan Matbaası’ndan yayımlanmıştır. Çeviriye 31 sayfalık risale yazmıştır. 1940’larda ileri yaşına rağmen giyimine, kuşamına ve temizliğine titiz biriydi. Yavuz Selim’de tek odalı kiralık evinde oturuyordu. 1908’de İttihat ve Terakki hükümetiyle ters düşünce üç yıl Sinop’a sürgüne gönderilmiş. 19 Mayıs 1919’da Mustafa Kemal Paşa’nın Samsun’a çıkışının akabinde, Havza’da ve Amasya’da yapılan toplantılarda Refet Paşa’nın kumandasında oluşturulan muhafız müfrezesinde güvenliği sağlayan serdengeçtilerin arasında bulunmuş. Daha sonra yine Refet Paşa komutasındaki birliklerle Konya isyanını bastırma görevine katılmış. Muharrem ayında sebillik de yapan Yavru Mehmed gönül ehli, musikişinas ve edebi olan bir kimseydi. Sinop’ta Abdulkadir Belhi hazretlerinin mahdumu Seyyid Muhtar Efendi ile tanışır ve sohbetlerinden yararlanmış, tasavvufla ilgilenmiştir. İstiklal Savaşı’ndan sonra İstanbul’a dönen Yavru Mehmed birtakım gazinolarda, mesela Harbiye’deki Belvü Bahçesi’nde, Türk musikisi icra edilen kahvehanelerde gazelhanlık yapmıştır. Mehmed Akif ile zamanın ses ve saz sanatkarlarıyla sıkı dost olmuştur. Erzurumlu Hafız Faruk Kaleli’yle aynı dönemde yaşamıştır. Doldurduğu bir 45’lik taş plağı bugün halâ internette dinlenebilmektedir. 1950’lerde vefat ettiği düşünülen Erzurumlu Yavru Mehmed, Edirnekapı’da Hava Şehitleri Kabristanı’nın yanındaki şehitliğe defnedilmiştir.”

  • Kültür Evi’ne ilk turist kafilesi geldi

    Kültür Evi’ne ilk turist kafilesi geldi

    Acentecilerle yapılan son toplantı sonrası Polonyalı turist kafilesi, Liman Caddesi’nde yer alan Kültür Evi’ni ziyarete geldi. Polonyalı turist kafilesini, Kemer Belediyesi Meclis Üyesi Cansın Efir ve Kültür Evi Sorumlusu Ramazan Kar karşıladı.
    Kemer yöresinde halkın kullandığı ev eşyaları, tarım aletleri, eski yaşantılara ait objeler, eski fotoğraflar ve birçok tarihi belgenin sergilendiği Kültür Evi’ni gezen Polonyalı grup, Belediye Meclis Üyesi Efir ve Kültür Evi Sorumlusu Kar’dan bilgi aldı.

    Meclis Üyesi Cansın Efir, yaptığı açıklamada, Kemer Belediye Başkanı Necati Topaloğlu’nun Kemer tanıtımı kapsamında yaptığı anlaşmaların meyvelerini vermeye başladığını belirterek, “Başkanımız öncülüğünde yapılan anlaşmalar meyvelerini vermeye başladı. Turist kafileleri Kültür Evi’ni ziyaret ederek, Kemer’in tarihini de öğreniyor. Amacımız hem kültürümüzü tanıtmak hem de turizmi canlandırmak. Kültür Evi’ne gelen turistlerin Liman Caddesi’nde yer alan esnafımızdan da alışveriş yapmalarını sağlamak istiyoruz. Turizme katkı sağlamak için çalışmaya devam edeceğiz” dedi.

  • Tokmak’ta, Hıdrellez kutlandı

    Tokmak’ta, Hıdrellez kutlandı

    Altınova’nın Tokmak Köyü Köy Meydanında Hıdırellez Şenlikleri düzenlendi. Şenliklerde yöresel folklor oyunları davetliler tarafından büyük ilgiyle izlendi.

    Şenliklere katılan Altınova Belediye Başkanı Yasemin Fazlaca Hıdrellez Bayramının nesillerden nesillere aktarıldığını ifade ederek, “Birlik, beraberlik ve kardeşlik sembolü olan Hıdrellez Bayramı programı hazırlayan Tokmaklı vatandaşlarımıza teşekkür ediyorum” diye konuştu.

  • Cumhurbaşkanı Erdoğan’a anlamlı hediye

    Cumhurbaşkanı Erdoğan’a anlamlı hediye

    İsviçre’nin Davos kentinde 2009 yılında düzenlenen Dünya Ekonomik Forumu panelinde dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan, Dünya Ekonomik Forumu Moderatörü David Ignatius ve İsrail Cumhurbaşkanı Şimon Peres’e tepki göstermişti. Dünya Ekonomik Forumu panelinde İsrail’in Filistin’e karşı zulümde bulunduğunu savunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, ‘One Munite’ diyerek bir çıkış gerçekleştirmiş ardından da paneli terk etmişti. Hattat Mahmut Şahin tarafından Cumhurbaşkanı Erdoğan’a hediye edilmek üzere ‘One Minute’ hattı yazıldı. Şahin’in bir gecede canla başla yazdığı hat ardından yetkililer tarafından Ankara’ya gönderildi. Uluslararası Demokratlar Birliği Kapasite Geliştirme ve Eğitim Çalıştayı’nda ise o dönemi hatırlatan ‘One Minute’ hattı Cumhurbaşkanı Erdoğan’a hediye edildi. Hattat Mahmut Şahin, 7 Ekim’den bu yana İsrail’in, Filistin’e yönelik saldırılarının devam etmesi üzerine hattı hazırladığını ifade etti.

    “Gazze’de de artık bir ‘One Minute’ çekme zamanı gelmişti”

    Hattat Mahmut Şahin, “Avrupa’da çalışmalar yürüten Uluslararası Demokratlar Birliği (UID) diye bir kurulum var. Onun bugün Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a bir ziyareti oldu. O ziyaret öncesinde benim Kocaeli Milletvekili olan öğrencim Raziye Sezer Katırcıoğlu benden rica etti. ‘Hocam, önemli bir toplantı var. Orada takdim edilmek üzere bir yazı istiyoruz’ dedi. Ben de 2009 yılında Dovos mevzusu olduğu zaman bizim Arabi harflerle ‘One Minute’ yazısı yazmıştım. Çok küçük bir şeydi. Tabii Tayyip Bey’e hediye edilecek denilince onu büyüttük. Salı günü yazıyı yazdık ve bugün takdim edildi. Gündem hiçbir zaman değişmiyor. Gazze’de de artık bir ‘One Minute’ çekme zamanı gelmişti. Muhtemelen dünya basını da bunu görecektir diye düşünüyorum. O amaçla böyle bir levha yaptık. Biz sanatçılar, söylemlerimizi mutlaka yazıyla yaparız. Sosyal medyada polemiğe girmemize gerek yok. Biz gündemimizi, sanatımızla belli ediyoruz. Paylaşımlarımızdan anlayan anlıyor zaten” dedi.