Kategori: Türkiye

  • ”Gazzeliler 364 gündür kahramanca direniyor”

    ”Gazzeliler 364 gündür kahramanca direniyor”

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Haliç Kongre Merkezi’nde AK Parti “Özümüzden Geleceğe Türkiye Buluşmaları” programına katıldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, yaptığı konuşmada, “Bundan bir ay önce başlattığımız ve adına ‘Özümüzden Geleceğe Türkiye Buluşmaları’ dediğimiz kucaklaşma seferberliğimizi İstanbul programımız ile hitama erdiriyoruz. 6 Eylül’den beri tüm kadromuz ile sahadaydık. Program sayesinde teşkilat olarak birliğimizi, beraberliğimiz perçinledik. Kongre sürecimiz öncesinde bizlere rehberlik edecek fikir havuzunu derlemiş bulunuyoruz. Türkiye Buluşmaları, AK Parti’nin milletimizin kalbindeki sarsılmaz yerini bir kez daha teyit etmiştir. Vatandaşlarımız sorunların çözümü olarak ilk başta partimizi ve ittifakımızı görüyor. Vatandaşlarımız muhalefet aktörlerine güvenmiyor. Onlardan kendisine hayır geleceğine asla inanmıyor. Zaman zaman serzenişte bulunsa da insanımız son kertede AK Parti’ye ve Cumhur İttifakı’na güveniyor. AK Parti olarak bize verilen bu desteğin kıymetini çok iyi biliyoruz. Bunu boşa çıkarmamakta kararlıyız” dedi.

    “Nezaketle hoşgörüyle yolumuzda ilerleyeceğiz”

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kongre sürecimizi tazelenmenin bununla birlikte büyük bir kucaklaşmaya dönüştürme arzusundayız. AK Parti ruhunu içselleştirmiş, AK Parti’nin ufkuna vizyonuna sahip millet ve memleket sevdalısı yeni isimler ile kadrolarımızı tahkim edeceğiz. Kongrelerimizi parti içi bir faaliyet gibi değil milletimizle geleceğimizi inşa edeceğimiz bir şölene çevireceğiz. Biz AK Parti olarak üye sayısı itibariyle Türkiye’nin en büyük ailesiyiz. Biz çıkar birliği yapmış değil Türkiye’ye hizmet aşkıyla dava ve yol arkadaşlığı yapmış bir siyasi partiyiz. AK Parti teşkilatlarını bir arada tutan harç, kardeşlik hukukudur. Makamlar, rütbeler, oturulan koltuklar değişebilir molalar olabilir, kesintiler olabilir, dinlenmeye çekilenler olabilir ama uğruna ömrümüzü adadığımız dava ilelebet payidar olacaktır. Bizden öncekilerden devraldığımız bu hizmet kervanı aynı şekilde yoluna devam edecektir. Öfke diline yer vermeyecek, nezaketle hoşgörüyle yolumuzda ilerleyeceğiz” şeklinde konuştu.

    “Gazzeli kardeşlerimiz tüm imkansızlıklara rağmen 364 gündür Siyonist işgalcilere karşı kahramanca direniyor”

    Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasının devamında, “Türkiye Buluşmaları’nda görev alan tüm kardeşlerime, tüm kabine üyelerimize, teşkilatımızın güzide mensuplarına teşekkür ediyorum. Sizlerin de yakından takip ettiği gibi son bir yıldır bölgemizde çok kanlı çatışmalar yaşanıyor. İsrail’in Gazze halkına yönelik soykırımı 1. yılı tamamlamak üzere. Tüm dünyanın gözleri önünde 50 bine yakın masum insan katledildi. Uluslararası hukuk, savaş hukuku, insana ve insanlığa dair ne kadar değer varsa hepsi ayaklar altına alındı. İşlenmedik suç, işlenmedik barbarlık kalmadı. Ama ne yaparlarsa yapsınlar Gazze halkının direniş zeminini kıramadılar. Gazzeli kardeşlerimiz tüm imkansızlıklara rağmen 364 gündür Siyonist işgalcilere karşı kahramanca direniyor. Filistin’in kahraman evlatlarına buradan en kalbi muhabbetlerimizi gönderiyoruz. Türkiye olarak tüm imkanlarımız ile Gazzeli kardeşlerimizin yanında olmayı sürdüreceğiz. İsrail’e karşı ekonomik tedbir uygulayan tek ülke biziz. Uluslararası tüm platformlarda Filistin halkının haykıran sesi olan biziz. İlk gün neredeyse duruyorsak bugün de aynı yerde dimdik duruyoruz. İlk gün neyi savunuyorsa bugün de aynı değerleri savunuyoruz. Türkiye’de ne diyorsak Birleşmiş Milletler kürsüsünde de aynı cümleleri kurmaktan asla çekinmiyoruz. Yalpalamadan, savrulmadan, kimseden korkmadan, kimsenin baskına boyun eğmeden, mazlumun yanında zalimlerin karşısındayız. İsrail’in Lübnan’a başlattığı saldırılar sonrasında en güçlü tepkiyi veren ülkelerden biri biz olduk” ifadelerini kullandı.

    “Netanyahu çetesine dur denilmezse bu yayılmacı politikacının nereye varacağını bizler tahmin edebiliyoruz”

    “İsrail’in hedefi bellidir. Batılı güçler ise bunların asıl niyetlerini bildikleri halde Holokost utancından dolayı Netanyahu ve katliam çetesine seslerini çıkaramamaktadırlar” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Yıllardır bize özgürlüklerden bahsedenlerin Filistinli çocuklar için toplanan göstericilere nasıl davrandıklarını sizler de görüyorsunuz. Filistin bayrağına dahi tahammül edemiyorlar. Terör örgütlerine gelince protesto haktır, kutsaldır diyenler söz konusu Filistin olunca faşizmin en nobran halini savunuyorlar. Geçen yüzyılın başında olduğu gibi coğrafyamızda sinsi bir plan uygulamaya konmuştur. Hamas, Hizbullah, Suriye, Yemen, İran sadece bir bahanedir. İşgal ve istila politikasını meşrulaştırmak için İsrail hükumeti her gün yeni bir mazeret üretmektedir. İçimizdeki bazı İsrail dostları her ne kadar gerçekleri gizlemeye çalışsa da, Netanyahu çetesine dur denilmezse bu yayılmacı politikacının nereye varacağını bizler tahmin edebiliyoruz. Türkiye büyük bir ülkedir. Büyüklüğümüze yaraşır şekilde milletimizin güvenliğinde nasıl hiç zaafiyet vermediysek bugün de aynı stratejik akılla hamlelerimizi planlıyoruz” dedi.

    “Millete hizmet mücadelemizi azimle sürdüreceğiz”

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Muhalefetin hangi gündemlerin peşinde koştuklarını görüyorsunuz. Sabah akşam koltuk kavgasından başlarını kaldıramıyorlar. Seçimlerde sandıkta yaşadıkları hezimeti unuttular. 4 yıl sonra yapılacak seçimler için şimdiden birbirleriyle kavgaya tutuştular. Geçen sene koltuğundan tard edilen eski genel başkan ise bir köşeye atılmanın hıncıyla sosyal medyadan sağa sola sataşıyor. Zehirli dili ve söylemleriyle tansiyonun düşmesine müsaade etmiyor. Biz bunlara aldırmadan millete hizmet mücadelemizi azimle sürdüreceğiz. Oruç Reis araştırma gemimizi Somali’ye uğurladık. 2017 yılından beri ülkemize önemli hizmetlerde bulunan Oruç Reis artık Somali’de 3 ruhsat sahasında sismik faaliyet yürütecek. Açlıkla anılan Somali bölgesi, Oruç Reis’in keşifleri sonrası huzurla refahla gündeme gelecek” sözleriyle konuşmasını tamamladı.

  • İki kadını öldürdükten sonra intihar etti

    İki kadını öldürdükten sonra intihar etti

    Olay, saat 16.00 sıralarında İstanbul Fatih Edirnekapı surlarında yaşandı. Edinilen bilgiye göre, Semih Çelik (19) isimli şahıs, saat 15.30 sıralarında Eyüpsultan’da sevgilisi Ayşenur Halil’i öldürdü. Çelik, daha sonra saat 16.00 sıralarında ise Fatih’te bulunan arkadaşı İkbal Uzuner isimli kadın ile birlikte surlara çıktı. Şahıs, Uzuner’in kafasını kestikten aşağıya attı.

    Uyuşturucu bağımlısı olduğu ileri sürülen Semih Çelik, iki kadını öldürdükten sonra tarihi surlardan aşağı atlayarak intihar etti. Olay yerine polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Polisin olayla ilgili çalışması sürüyor.

  • Seçil Erzan’ın 4 ayrı davası, ana davayla birleştirildi

    Seçil Erzan’ın 4 ayrı davası, ana davayla birleştirildi

    Yüksek karlı güvenilir bir fon olduğunu ve Fatih Terim gibi isimlerin de bu fona dahil olduğunu söyleyerek aralarında tanınmış futbolculardan Arda Turan, Fernando Muslera, Emre Belözoğlu ve Selçuk İnan’ın da bulunduğu 30’dan fazla kişiyi yaklaşık 25 milyon dolar ile 7 milyon 384 bin lira dolandırdığı iddia edilen banka şube müdürü Seçil Erzan, hakkında açılan 4 yeni dava çerçevesinde hakim karşısına çıktı. İstanbul 41.Ağır Ceza Mahkemesi’nce görülen duruşmalarda tutuklu sanık Seçil Erzan ve taraf avukatları hazır bulundu.

    “Toplamda 2 milyon 230 bin dolar para verdi, 635 bin dolar faiz aldı”
    Sanık Seçil Erzan’ın müşteki Atilla Baltaş’a yönelik eylemleri gerekçesiyle görülen davada savunma yapan Erzan, “Atilla Baltaş’ı hiçbir zaman dolandırmadım. Florya şubesine tayinim çıktığında ödeme yapmam gerekiyordu. Atilla Baltaş’ın da işletmesi vardı. Ondan yardımcı olması konusunda destek istedim, Bana parayı bulabileceğini söyledi. 300-400 bin lira para yolladı. Ben de parasını gecikmeli de olsa kendisine ödedim. 2020 yılına kadar aramızda para alışverişi olmadı. 2020 yılında faizle ödemem şartıyla bana 250 bin dolar verdi. Ben bu parayı faiziyle birlikte toplam 650 bin dolar ödedim. Bu ödemenin ardından Atilla Baltaş bana ‘dövizci’ dediği kişiden 250 bin dolar getirdi. Ben yine 650 bin dolar karşılığında parayı kendisine ödedim. Sonrasında tekrar para alışverişi oldu. Atilla Baltaş bana toplamda 2 milyon 230 bin dolar para verdi. Kendisi benden 635 bin dolar faiz aldı” dedi.

    “O çanta bana çipli geldi”
    Savunmasına devam eden sanık Erzan, “Bankanın verdiği çanta mavi olandı. O çantanın Semih Kaya’ya da gösterilmesini istiyorum. Özellikle çantayı geri istedim ama bana gelmedi. O çanta bana çipli geldi. Semih Kaya beni Bodrum dönüşü aradı. Çantada çip olduğunu söyledi. Ben bankanın koyduğunu düşündüm. O çantayla önceki sefer Atilla Baltaş’a para vermiştim. O gece Atilla Baltaş’ı aradım. Bana ‘çocuklar karıştırıp koymuştur’ dedi. Çanta mutlaka bankadan getirtilebilir. Semih Kaya çip olup olmadığını tanır. Atilla Baltaş, bana yapılan eziyetleri gördüğü için maddi ve manevi destek sağladı. Bana, ‘paraları daha sonra senden alırım, senin paran benim param, sonra sen bana ödersin’ diyordu. Merve ve Tanın bana küfür ediyor, Süleyman Aslan tehdit ediyordu. Ben de yapılan eziyetleri Atilla Baltaş’a anlatıyordum. Atilla Baltaş bana, ‘benimle gel’ dedi. Cizre’ye gitmem için bana bilet aldı. Ben havalimanına geldim. Aynı uçakla gitmemizin sorun olacağını söyledi. Ben de geri döndüm, gitmekten vazgeçtim” ifadelerini kullandı.

    “Fatih hoca fondan para çekti onu tamamlamam lazım diyordu”
    Müşteki Atilla Baltaş ise ifadesinde, hayatı boyunca faize para yatırmadığını belirterek, “Eş, dosttan para alarak Seçil’e verdim. Bana ‘Fatih Terim para çekecek onu döndüremiyorum’, ‘Fatih hoca fondan para çekti onu tamamlamam lazım’ diyordu. Ben de 3 çanta içerisinde 2,5 milyon dolar parayı kendisine verdim. Bunları fon adı altında bana verdi. Ben hayatımda fon getirisinin ne olduğunu bilmem. Fon sisteminin nasıl çalıştığını Seçil’in kendisi bize anlatıyordu. Toplam zararım 5 milyon 420 bin dolardır. Seçil her şekilde beni insanlara borçlandırdı ve oyalama taktiğini uyguladı” dedi.
    Müşteki Baltaş’ın ifadesinin ardından sinirlenen Erzan, ‘yalan söylüyor’ diyerek mahkemede bağırdı.

    “Merve 900 bin dolar, Tanın 500 bin dolardan fazla para aldı”
    Sanık Erzan daha sonra müştekiler Tanın Yılmaz ve Merve Yılmaz’a yönelik eylemleri gerekçesiyle savunma yaptı. 3. davada müştekiler Tanın ve Merve Yılmaz mahkemeye katılmadı. Savunma yapan Erzan, müştekilerin kendisinden hiçbir şekilde alacakları olmadığını belirterek, “200 bin liralarını benim hesabımda değerlendirmem karşılığında verdiler. Merve 900 bin dolar, Tanın 500 bin dolardan fazla para aldı. Tanın özel bankacılıktan para çektiğini sandığını söylüyor. O bunu bilmeyecek biri değil” şeklinde konuştu.

    “Fatih Terim beni arayarak, ‘Seçil, bana nasıl kazandırıyorsan aynı şekilde Nur’a da kazandır’ dedi”
    Son olarak görülen 4. davada ise sanık Erzan, müştekiler Ömer Kahraman, Volkan Bahçekapılı ve Mert Zeydanlı ile müşteki sanık Nur Erkasap’a yönelik eylemleri gerekçesiyle savunma yaptı. Sanık Erzan savunmasında, “Nur Erkasap bana Fatih Terim’in yönlendirmesiyle geldi. Fatih Terim beni arayarak, ‘Seçil, bana nasıl kazandırıyorsan aynı şekilde Nur’a da kazandır’ dedi. Dönem dönem küçük miktarlar ödedim, ana parası tamamlansın diye Volkan Bahçekapılı’nın parası onun hesabında kaldı. O dönemde hoca gayrimenkullerini satamıyordu. Bunları satabilmek için Ömer Kahraman, Nur hanımın hesabına para gönderdi. Hocanın, Ömer’in para gönderdiğinden haberi yok. Mert Zeydanlı’nın parası da hocanın gayrimenkullerini satabilmek içindi. Ben de Nur hanıma ‘hoca para bulamıyor, ben para buldum, bu senedi imzalar mısın’ dedim. O da ‘tamam’ dedi. Kafede üçümüz otururken Nur hanım imzaladı” diye konuştu.

    “Fatih terim fonu diye değil, Hakan Ateş ve akrabalarının içinde olduğu bir fon olduğunu söyledi”
    Müşteki sanık Nur Erkasap ise savunmasında, “Seçil hanıma güvenerek 500 bin dolar verdim ve ara ara ödemeler yapıldı farklı miktarlarda. Toplamda 80 bin dolar aldım. Volkan Bahçekapılı beni aradı ‘Nur abla senin hesaba para göndereceğim, bunu Seçil’e iletir misin’ dedi. Bunu sorgulamadım aynı aileden olduğumuz için. Fon olayında bir açık oluyormuş bunun kapatılması için paraya ihtiyaç varmış, bana söylenen şuydu bu açığı kapatmalıyız ki senin açığı kapatabilelim. Mert Zeydanlı’dan para bulmuş ve senet imzalamış. Bana da söyleyince ben de paramı kurtarmak adına düşünmedim senedi imzaladım. Bana ayrıca Fatih terim fonu diye değil, Hakan Ateş ve akrabalarının içinde olduğu bir fon olduğunu söyledi. Ben Fatih Terim fonu olduğunu basından öğrendim” ifadelerini kullandı.

    4 dava da ana dava dosyasıyla birleştirildi
    Mahkeme, görülen 4 davanın ardından tüm dosyaların ayrı ayrı ana dava dosyasıyla birleştirilmesine hükmetti. Ana davanın görülmesine ise 15 Kasım tarihinde İstanbul 41.Ağır Ceza Mahkemesi’nce devam edilecek.

  • Ticari taksi ile motosiklet çarpıştı

    Ticari taksi ile motosiklet çarpıştı

    Kaza, Yunus Emre Bulvarı üzerinde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, plakası öğrenilemeyen ticari taksi ile motosiklet çarpıştı. Kazada, motosiklet sürücüsü hafif yaralandı. Haber verilmesi üzerine olay yerine sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Yaralı, ambulans ile hastaneye kaldırıldı.

    Polis, kaza ile ilgili inceleme başlattı.

  • Bakan Kurum: “Şu ana kadar 101 bin 254 konutu teslim ettik”

    Bakan Kurum: “Şu ana kadar 101 bin 254 konutu teslim ettik”

    Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, Adıyaman’da Atatürk Bulvarı üzerindeki rezerv alanlarını gezerek incelemelerde bulundu. Bakan Kurum, Baykar Yönetim Kurulu Başkanı Selçuk Bayraktar ve Haluk Bayraktar’a teşekkür ederek, şu ana kadar 101 bin 254 konutu teslim ettiklerini belirterek, 2024 sonuna kadar toplamda 200 bin konutu teslim etmiş olacaklarını vurguladı.

    “Baykar Şirketine teşekkür ederim”
    Bakan Kurum, Baykar Yönetim Kurulu Başkanı Selçuk Bayraktar ve Haluk Bayraktar’a teşekkür ederek, “Kahta’dan Gölbaşı’na, Çelikhan’dan Besni’ye tüm Adıyamanlı hemşerilerimi sevgiyle, saygıyla selamlıyorum. Afetzede kardeşlerimize, Cumhurbaşkanımızın selamlarını, sevgilerini iletiyorum. Hemen ifade etmek isterim ki; Adıyaman’ımıza her gelişimizde, bir önceki günden daha fazla yuvamızın sahipleriyle, iş yerlerimizin esnafımızla buluşmasından dolayı büyük mutluluk duyuyorum. Ben hem şu anda önünde bulunduğumuz şantiyemizde çalışan hem de 11 ilimizin her yerinde alın teri döken; 153 bin işçi, mimar, mühendis kardeşimize çok teşekkür ediyorum. Bugünkü ziyaretimiz kapsamında, Örenli mahallemizde, Baykar Şirketi tarafından inşa edilen yeni yuvalarımızı da burada ifade etmek isterim. Ben Adıyamanlıların huzurunda, Baykar Yönetim Kurulu Başkanı Selçuk Bayraktar’a, Haluk Bayraktar beye çok teşekkür ediyorum. Bilhassa, bu vatana böyle kıymetli evlatlar kazandıran, daima hayrı ve hakkı destekleyen merhum Özdemir Bayraktar ağabeyimizi rahmetle yad ediyorum. Tabi Selçuk Bayraktar deyince akla Teknofest geliyor. Bildiğiniz gibi, Teknofest, bu yıl depremden etkilenen 11 şehrimizden biri olan Adana’mızda düzenleniyor. Buradan; geleceğin teknolojilerini üreten gençleri bir araya getiren, dünyanın en büyük Havacılık, Uzay ve Teknoloji Festivaline selamlarımızı gönderiyoruz. Yarışmalara katılan her bir gencimizi sevgiyle kucaklıyoruz, tebrik ediyoruz” dedi.

    “Son üç ayda 60 bin yeni konutun daha inşasına başladık”
    Son üç ayda 60 bin yeni konutun daha inşasına başladıklarını ifade eden Bakan Kurum, “Bugün üzerinde bulunduğumuz deprem bölgesinde; ilk günden bu yana devlet millet birlikteliğini ortaya koyduk. Bu bölgeyi, yeni bir milli mücadele alanı olarak gördük. İşte bu inançla 11 ilimizde 452 bin konut ve iş yerini kapsayan projelerimiz için ortak akılla, istişareyle, tam bir uyum içerisinde çalışıyoruz. 11 şehrimizde 332 bin yeni yuva ve iş yerimizin inşaatını başlattık. Sadece son üç ayda 11 ilimizin şehir merkezlerinde, yeni yerleşim yerlerinde ve köylerinde tam 60 bin yeni konutun daha inşasına başladık” şeklinde konuştu.

    “2024 sonuna kadar toplamda 200 bin konutumuzu teslim edeceğiz”
    2024 sonuna kadar toplamda 200 bin konutumuzu teslim edeceklerinin altını çizen Bakan Kurum, “Şu ana kadar 101 bin 254 konutu teslim ettik. İnşallah 2024 sonuna kadar toplamda 200 bin konutumuzu vatandaşlarımıza teslim etmiş olacağız. 2025 yılı sonuna geldiğimizde; 11 ilimizde 14 milyon insanımızın tamamı; huzurlu, güvenli, yeni bir hayata başlamış olacaklar” ifadelerini kullandı.

    “Adıyaman’ımızda 14 bin 605 yeni işyeri ve konut teslim ettik”
    Adıyaman’da 14 bin 605 yeni işyeri ve konut teslim ettiklerini belirten Bakan Kurum, “Adıyaman’ımız milletimizin gözbebeğidir. Hazreti Safvan’ın, Milli Mücadelenin yiğitleri Besnili Reşit Ağa’nın, Kahtalı Bedir Ağa’nın yurdudur. Bu değerleri yetiştiren; merhametin ve mertliğin timsali Adıyamanlı kardeşlerimizi çok seviyoruz. Ecdadın dediği gibi; ‘bu hayattaki en güzel yer, bir duanın içinde yer almaktır.’ Biz Adıyamanlıların duasında yer almak için, çocuklarımızın güvenli yuvalarda huzurla büyümesi için canla başla çalışıyoruz. Şu ana kadar Adıyaman’ımızda 14 bin 605yeni yuvamızı ve iş yerini vatandaşlarımıza kazandırdık. Ve inşallah yılsonuna kadar toplam 7 bin 228 konut ve işyerini depremzede kardeşlerimize teslim edeceğiz. Adıyaman Meydan Projemizle şehrimize, işlevsel, estetik, geniş bir meydan kazandırmak istiyoruz. Şehrimize yeni bir nefes alanı açmayı arzuluyoruz. Meydanımız dükkanları, ofisleri, kütüphanesi, müzesi, okulu, camileriyle gençlik merkezi, parkı ve kafeleriyle; her türlü sosyal ihtiyaca cevap veren bir eser olacak. Bir ay önceki ziyaretimizde vatandaşlarımızın talebi alınarak, çoğunluğun sağlanması halinde projeyi gerçekleştireceğiz demiştik. Gelinen süreçte vatandaşlarımızla görüşmelerimizi yaptık. Yüzde 70 gibi yüksek bir çoğunluğun talebiyle projemizi hayata geçireceğimizi buradan müjdelemek istiyorum. Şunu da ifade etmek isterim. Eski Hükümet konağının bulunduğu alanımızı da hazine mülkiyetine aldık. Burada 1-2 katlı ticari alanlar yaparak, Atatürk bulvarındaki ticari ve sosyal canlılığı arttıracağız. Tabi burada hiçbir kardeşimizi de mağdur etmemek adına Vatandaşlarımıza kira yardımı ve konteyner imkanı da sunacağız. En kısa sürede, tahliye sürecine de başlayacağız. Yine bundan 130 yıl önce yine bir depremde yıkılan, tarihi 500 yıla dayanan Ulu Cami’miz için de yoğun bir çalışma yürütüyoruz. Bakanlık olarak verdiğimiz desteklerle, Kültür ve Turizm Bakanlığımızla; Ulu Camimizde yeniden ezan seslerini yükselteceğiz. Adıyaman Üniversitesi Morfoloji Binası, Diş Hekimliği Fakültesi Hastanesi ve 71 adet lojmanın, Örenli Mahallemizde 500 kişilik camimizin ihalelerini gerçekleştirdik, yapımlarına başlıyoruz. Ve yine İndere’de de bin 500 kişilik camimizin de inşaatına en kısa sürede başlıyoruz. Burası Adıyaman. Burası, Pera Antik Kenti’yle, Cendere Köprüsü’yle, Nemrut Dağı’yla dünya mirasına ev sahipliği yapan bir kültür atlasıdır. Adıyaman’ımız genç nüfusu, alternatif enerji potansiyeliyle çok büyük fırsatlara sahiptir. Adıyaman’ın sahip olduğu bu değerleri güçlendirmenin yolu da şehrimizi bir an önce yeniden imar etmekten geçiyor. Tam da bu noktada şunu ifade etmek istiyorum. Bizim, hiçbir devletin güç yetiremeyeceği işleri başaran güçlü bir devletimiz var. Kaynağımız, projemiz, irademiz var. Daha da önemlisi; azmimiz, hızımız, millet sevdamız var. Allah’ın izniyle; ekonomik şartlar ne olursa olsun, Cumhurbaşkanımızın liderliğinde 11 ilimizde depremin yaralarını saracağız. Tek bir kardeşimizi evsiz, ocaksız, çatısız bırakmayacağız. Tek bir annemizi, yavrumuzu; geleceğe dair umutsuz bırakmayacağız. Biz deprem bölgesine gelip selfi çekip ayrılanlardan olmadık, olmayacağız. Biz, depremden sonra, turistik bir ziyaret gibi buraya gelip, çay içip, sohbet edip gidenlerden olmadık. İlk günde buradaydık, son güne kadar da, son yuva dolana kadar da burada olmaya devam edeceğiz. Rabbim yolumuzu açsın, işlerimizi kolaylaştırsın diyorum. Rabbim bizi vatandaşlarımıza mahcup etmesin diyorum” diye konuştu.

  • Kontrolden çıkan tır şarampole yuvarlanıp alev aldı

    Kontrolden çıkan tır şarampole yuvarlanıp alev aldı

    Kaza, akşam saatlerinde Malatya-Kayseri karayolu Darende -Yukarıulupınar Mahallesi’nde meydana geldi. Edinilen bilgilere göre Kayseri istikametinden gelen M.A. idaresindeki tır sürücünün kontrolünden çıkarak şarampole yuvarlanarak alev aldı. Kazada sürücü yaralanırken bölgeye jandarma, sağlık ve itfaiye ekipleri sevk edildi.

    Yaralı sürücünün hastaneye kaldırıldığı kazayla ilgili inceleme başlatıldı.

  • 25 yıl hapis cezası bulunan şahıs yakalandı

    25 yıl hapis cezası bulunan şahıs yakalandı

    Samsun’un İlkadım ilçesinde “nitelikli cinsel istismar” suçundan 25 yıl hapis cezasıyla aranan S.A. (33), polisin takibi sonucu yakalandı. Gözaltına alınan S.A. adli işlemlerinin ardından cezaevine teslim edildi.

  • Cumhurbaşkanı Erdoğan TEKNOFEST’te konuştu

    Cumhurbaşkanı Erdoğan TEKNOFEST’te konuştu

    Türkiye Teknoloji Takımı Vakfı ile Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının ana yürütücülüğünde düzenlenen TEKNOFEST, Adana Havalimanı’nda devam ediyor. Bugün TEKNOFEST alanını ziyaret eden Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, yaptığı konuşmada TEKNOFEST’in öneminden bahsederek, “Buradan tüm Adana’yı, Çukurova’yı yürekten selamlıyorum. Adana’nın, Çukurova’nın çalışkan ve vizyoner gençlerini saygıyla selamlıyorum. Her birinize sevginiz, aşkınız ve dayanışmanız için teşekkür ediyorum. Bugün bir kez daha Adana’dayız. 10 Ağustos’ta Adana’ya gelmiş ve muhteşem bir projenin açılışını yapmıştık. Adana ile birlikte Mersin’in de gurur kaynağı olan Çukurova Uluslararası Havalimanı’nı tüm bölgemizin hizmetine sunmuştuk. Şimdi de Şakirpaşa Havalimanı’ndayız ve Adana’nın misafiriyiz. Bugün Adana bir başka güzel. Gözlerinin ışıltısında aydınlık yarınlarımızın müjdesi olan siz gençlerimizle Adana ve Şakirpaşa bugün çok farklı. Bugün burada sadece milli teknoloji hamlemizin göz kamaştıran eserleri yok, burada genç yüreklerimiz ve parlak zihinlerimiz var. Bugün burada geleceğin Aziz Sancarları, Hezarfenleri var. Burada aşkın, ilimin ve barışın diliyle konuşan ufku açık yüzbinlerce gencimiz var” ifadelerini kullandı.

    “Şakirpaşa ile ilgili iddialar boşa çıktı”

    Şakirpaşa Havalimanı ile ilgili algıların boşa çıktığına dikkat çeken Erdoğan, “Biz Çukurova Uluslararası Havalimanı’nı açtığımızda birileri Şakirpaşa Havalimanı ile ilgili yoğun bir algı çalışması yürüttüler. Akla, vicdana ve siyasi ahlaka sığmayan bir sürü iddiayı gündeme taşıdılar. İddialarının hiçbir geçerliliğinin olmadığı bir kez daha ortaya çıktı. Şakirpaşa Havalimanı kapanmadı, açık. Biz de bugün Şakirpaşa Havalimanı’na indik. Bugün burada TEKNOFEST fuarını gümbür gümbür dünyaya haykırıyoruz. Algı operasyonlarından etkilenip, ‘Şakirpaşa ne olacak’ diye etkilenen Adanalı gençlerimize sesleniyorum. Siz asla endişe etmeyin. Şakirpaşa eskisinden daha büyük ve hayati görevler icra edecek. TEKNOFEST sadece bir başlangıç. Burayı tarihine, misyonuna ve görevine uygun bir şekilde kullanmaya devam edeceğiz” diye konuştu.

    “Çukurova’nın çok ayrı bir yeri var”

    Adana’nın çok önemli bir şehir olduğuna vurgu yapan Erdoğan, “Katıldıkları yarışmalarda ödül alan tüm gençlerimizi yürekten kutluyorum. İsmini yaşattığımız eski Adana valilerinden, Adana nehirlerini ıslahı ve tarıma verdiği destekle bilinen Şakirpaşayı da minnetle anıyorum. Bizim gönlümüzde buraların, Çukurova’nın çok ayrı bir yeri var. İlk fetihlerden Kuvayi Milliye’ye kadar her zaman ülkesine sahip çıkan Adana’nın farklı bir yeri var” ifadelerini kullandı.

    “Açılan yollarda sarsılmadan yürüdük”

    22 yılda Türkiye’nin birçok alanda çok önemli bir yere geldiğini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi:
    “Geleceği inşa etmek yarınları hayal etmekle başlar. Biruni, Ulubey, Cabir Bin Hayyam ve nice büyüğümüz fikir ve yürek teri döktü. Vecihi Hürkuş ve Erbakan hocamız hayallerini gerçekleştirmek adına nice bedeller ödedi. Pek çok badireyle karşılaştılar ama onlar inandıkları yolda yürümekten asla vazgeçmediler. Bugün hepimizi gururlandıran TEKNOFEST’e ulaşmak, buradaki ileri teknoloji ürünlerini yapmak asla kolay değildi. Son 22 yılda elde ettiğimiz hiçbir kazanım bize altın tepside sunulmadı. Engellerle karşılaştık, içeriden ve dışarıdan ihanetlere uğradık. Çifte standartların her türünü gördük ama neyi başardıysak bileğimizin gücüyle başardık. Yüreğimizi, gerektiğinde canımızı ortaya koyarak başardık. Dün bize parasıyla savunma sanayisi ürünü vermeyen ülkelere artık ihracat yapar hale geldik. Bizden öncekiler zor zamanlarda verdikleri asil mücadeleyle bir yol açmışlardı. Biz de onların açtığı yollarda sarsılmadan yürüdük.”

    “Sabır acıdır, zordur, çetindir ama meyvesi daima tatlıdır”

    Özdemir Bayraktar’ın Türkiye savunma sanayi sistemlerinin üretiminde çok önemli bir yerde olduğuna dikkat çeken Erdoğan, “O mücadele adamlarından büyük ve güçlü Türkiye için canını dişine takanlardan birisi Özdemir Bayraktar’dı. Özdemir Bayraktar insansız hava araçlarında çığır açan bir isimdi. Milli teknoloji hamlesinin mihmandarlarındandı. Baykar’ın hayata geçirdiği pek çok projenin fikir babasıydı. Kararlı ve güçlüydü. Yılmadı ve yıldırmadan yoluna devam etti. Durumdan vazife çıkaran idealist bir insandı. Bugün İHA ve SİHA’larımız Türk savunma sanayisini gururla 50’den fazla ülkede temsil ediyorsa Özdemir ağabeyin katkısı vardır. İnşallah sizler bu mücadeleyi daha ileri taşıyacaksınız. Bizim eksiklerimizi telafi edecek olanlar sizlersiniz. Gençler, sizler Türkiye’nin umudusunuz. Türkiye’nin istikbali ve aydınlık yarınlarısınız. Türkiye Cumhurbaşkanı olarak sizlerden isteğim hayallerinizin peşinden gitmeyi asla bırakmamanızdır. Hedeflerinize doğru yürümekten asla vazgeçmeyin. Yapamazsınız, başaramazsınız diyen zihni köleleştirilmiş felaket telallarına kulak asmayın. Sabır acıdır, zordur, çetindir ama meyvesi daima tatlıdır” dedi.

    “Sizinle hayalleriniz arasına girebilecek birçok engeli kaldırdık”

    Türkiye’nin 22 yılda birçok gelişmeye imza attığını ve güçlü bir altyapı oluşturduklarını anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İnancın ve azmin elinden Allah’ın izniyle hiçbir şey kurtulamaz. Tüm bunları söylerken şu gerçeğin farkında olarak söylüyorum Türkiye artık eski Türkiye değil. Türkiye 22 yıl öncesinin Türkiye’si asla değil. Ekonomide, savunmada, eğitimde, teknoloji altyapısında 22 yıl öncesiyle kıyas dahi edilemeyecek bir Türkiye’de yaşıyoruz ve yaşıyorsunuz. Son 22 yılda sizinle hayalleriniz arasına girebilecek bir çok engeli kaldırdık. Milli gelirde tarihimizde ilk kez 1,1 trilyon dolar sınırını aştık. Nereden nereye. Savunma sanayiinde yerli ve milli üretimin payını yüzde 80’lere çıkarttık. İnsansız hava araçlarında dünyanın ilk 3 ülkesi arasındayız. AR-GE merkezi sayımızı sıfırdan bin 328’e çıkarttık. 22 yıl önce sadece 2 teknopark vardı, bugün 104 teknoparkımız var. Tasarım merkezimiz yokken bugün 332 tane tasarım merkezine sahibiz. Buralarda 13 bin 101’i tamamlandı, 200 binin üzerinde proje devam ediyor. Güçlü bir altyapıyı son 22 yıl içerisinde ülkemize kazandırdık” diye konuştu.

    “Yeni bir rekora imza atacağız”

    TEKNOFEST’in her sene katılımcı rekoru kırdığını ve bu sene de rekor kıracağına inandığını anlatan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, daha sonra şunları söyledi:
    “Merkezinde siz gençlerimizin olduğu 21. yüzyıl Türkiye’sini ilimle, teknolojiyle inşa etmenin gayreti içerisindeyiz. Yeni, büyük ve güçlü Türkiye’yi yansıtan en önemli tablo TEKNOFEST’tir. Ziyaretçi rekorları kıran TEKNOFEST, yarışmalarıyla teknoloji ekosistemine ışık tutuyor. Dışa bağımlılığın, montajcılığın, başkalarına dışa bağımlı yaşamanın ülkemizin kaderi olmadığını bizlere gösteriyor. TEKNOFEST bir gençlik destanıdır. TEKNOFEST bir teknoloji devrimidir. 2018’den bu yana TEKNOFEST’in dalga dalga büyüdüğüne şahitlik ediyoruz. 20 bin yarışmacıyla başlamıştık ama geçen sene İstanbul, Ankara ve İzmir’de 333 binden fazla takım, 1 milyondan fazla yarışmacı ve 4,5 milyon ziyaretçiye ulaştık. Adana’da ise 790 binden fazla takım 1 milyon 650 binden fazla yarışmacı başvurdu. Ziyaretçi bakımından yeni bir rekora imza atacağımıza inanıyorum. Akdeniz bölgesinde ki tüm gençlerimizi Şakirpaşa’ya davet ediyorum.”

    “İsrail hükümeti süreci dinamitleyecek provokasyona imza atıyor”

    İsrail’in saldırılarına değinen Erdoğan, bölgede ateşin her geçen gün arttığına vurgu yaparak, “İsrail, Hamas bahanesiyle önce Gazze’yi işgal etti; şimdi de Hizbullah bahanesiyle Lübnan’da kan döküyor. Filistin’in seçilmiş son başbakanı İsmail Haniye’yi Tahran’da şehit ettikten sonra geçtiğimiz günlerde de Hizbullah lideri Hasan Nasrallah’ı katlettiler. İsrail saldırılarında can veren Filistinli ve Lübnanlı kardeşlerimize bir kez daha Allah’tan rahmet diliyorum. Bölgede ateşkese, barışa, huzura her yaklaşıldığında, İsrail hükümeti bu süreci dinamitleyecek bir provokasyona imza atıyor. Ateşi tüm bölgeye yaymak, coğrafyamızı kana ve gözyaşına boğmak için her yola başvuruyorlar. Uluslararası hukuk tamamen rafa kaldırılmış durumda” dedi.

    “Plandaki hedefin neresi olduğunu görmek için kahin olmaya gerek yok”

    İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nın Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri’ne yönelik sözlerine tepki gösteren Erdoğan, şu ifadeleri kullandı:
    “Utanmadan, sıkılmadan Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Guterres’e özellikle kalkıyor ‘BM’ye gelemez’ diye meydan okuyor. Şu hale bak. Şimdi 196 tane dünyadaki ülke herhalde BM Genel Sekreteri’ne sahip çıkacaktır. Sen kim oluyorsun da BM Genel Sekreteri’ne yönelik BM’ye gelemeyeceğine dair ferman gönderiyorsun. Kundaktaki bebekleri dahi öldürmekten zevk alan bir cinnet haliyle karşı karşıyayız. Tüm bu gerçeklere rağmen ne yazık ki batılı güçler, bu katliam şebekesine silah, mühimmat, istihbarat ve diplomatik destek vermeyi sürdürüyor. Gazze’ye ve Lübnan’a yağan binlerce tonluk bombaların nereden geldiği, nerede üretildiği, kimler tarafından tedarik edildiği bellidir. Kimse kusura bakmasın, ama dökülen her damla kana, bombaları atanlar kadar o bombaları temin edenler de aynı derecede ortaktır. Burada şunu çok açık ifade etmek durumundayım. Bölgemizde, sadece Gazze, Batı Şeria ve Lübnan’la sınırlı kalmayacak, sinsi bir plan uygulamaya konulmuştur. Bu planın nihai hedefinin neresi olduğunu görmek ve anlamak için kahin olmaya gerek yoktur.”

    “Türkiye’ye meydan okuma yarışına giriyorlar”

    Türkiye’ye karşı meydan okuma yarışına girildiğine dikkat çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Tarih bilen, dinler tarihi bilen, siyaset ve diplomasi bilen herkes, meselenin Kudüs’le, Mescid-i Aksa ile vaat edilmiş topraklar hezeyanıyla bağlantısını zaten kolayca idrak edecektir. Vadedilmiş toprakların ne olduğunu gayet iyi biliriz. 30 kilometre mesafede adeta Türkiye’ye meydan okuma yarışına giriyorlar. Biz bunları gayet iyi biliriz. Mevcut İsrail yönetimi yaptığı her açıklamayla, paylaştığı her haritayla asıl niyetlerini ortaya koyuyor. Biz de sahadaki gelişmeleri bu zaviyeden anbean takip ediyoruz” dedi.

    “İnsanlık cephesini güçlendiriyoruz”

    Türkiye’nin teknoloji hamlesinin her geçen gün güçlendiğine dikkat çeken Erdoğan, “Komşularımızla ve bölgedeki tüm kardeş ülkelerle işbirliğimizi yine bu anlayışla ileriye taşıyoruz. Zalimler karşısında “insanlık cephesini” güçlendirmenin gayretindeyiz. Savunma sanayii alanında dışa bağımlılığımızı en aza indirmeye çalışıyor, yerli ve milli üretimi çok güçlü biçimde destekliyoruz. Devlet destekli siber saldırılara ve dijital terör eylemlerine karşı mukavemetimizi sürekli güçlendiriyoruz” diye konuştu.

    “Sulhun ve sükunun tarafındayız”

    Teknoloji için ‘Sadece refah değil, egemenlik anlamına geliyor’ diyen Erdoğan, daha sonra şunları söyledi:
    “Teknolojiyi sadece kullanan değil, tasarlayan, üreten ve ihraç eden ülke hedefimiz doğrultusunda emin adımlarla ilerliyoruz. Tanktan, denizaltıya kadar çok geniş bir alanda son derece güçlüyüz. İnşallah çok daha iyi yerlerde olacağız. TB2’ler, Akıncı ile sürdürdüğümüz ivmeyi Kızılelma ile farlı bir seviyeye taşıyacağız. Şu hakikati lütfen aklınızdan çıkartmayın. Bizde savunma sanayi alanı başta olmak üzere dışa bağımlılığı çok iyi bilen bir ülkeyiz. Bize takılan çelmeleri, müttefiklerimizin uyguladığı gizli açık ambargoları unutmadık. Teknolojinin sadece kalkınma ve refah değil, bağımsızlık, güvenlik ve egemenlik manasına geldiğini defalarca tecrübe ettik. Biz her zaman sulhun ve sükunun tarafındayız. Tüm bunları savaş heveslisi olduğumuz için vatanımızı ve vatandaşlarımızı layıkıyla korumak için yapıyoruz.”

    “Bu vatanın toprağı daima güçlü olacaktır”

    İsrail’in planlarına karşı güçlü bir duruş sergileyeceklerini söyleyen Erdoğan, “Bölgemizin içerisinde bulunduğu cinnet hali karşısında yine mazlumların yanında ve adaletin safında yer alacağız. Coğrafyamızın yeni bir ‘Sykes-Picot’ taksimiyle lime lime edilmesine göz yummayacağız. Bu hedefleri yakalamada en büyük güç kaynağımız siz gençler olacaksınız. Yerli ve milli olsun diyerek çırpınan yürekler sizler var oldukça bu vatanın toprağı daima güçlü olacaktır. Sizlerin nefesi her daim duyulacak. Sizlerle yol yürümekten, yoldaşlık etmekten gurur duyuyorum” dedi.
    Konuşmanın ardından Erdoğan, TEKNOFEST’te yapılan yarışmalarda dereceye giren gençlere ödüllerini verdi.

  • İstanbul Boğazı’nda 2 yük gemisi çarpıştı

    İstanbul Boğazı’nda 2 yük gemisi çarpıştı

    Üsküdar açıklarında 2 kuru yük gemisi seyir halindeyken çarpıştı. Çarpmanın etkisiyle gemilerden birinin sarsıldığı ancak devrilmediği görüldü. Dümeni kilitlenen diğer geminin ise kıyıya sürüklenmesi dikkat çekti.

    İhbar üzerine olay yerine Kıyı Emniyet Genel Müdürlüğü ekipleri sevk edildi. Çarpışma nedeniyle 2 gemide de hasar oluştu. Gemilerin çarpışma anı bir vatandaşın cep telefonu kamerasına yansıdı.

  • Ağrı’da askeri aracın devrilmesi sonucu 1 asker şehit oldu

    Ağrı’da askeri aracın devrilmesi sonucu 1 asker şehit oldu

    Iğdır’da konuşlu 5. Hudut Tugay Komutanlığında görevli Piyade Uzman Çavuş Burak Geniş, Ağrı’nın Doğubayazıt ilçesinde askeri aracın devrilmesi sonucu şehit oldu.
    Acı haber Çanakkale’nin Yenice ilçesine bağlı Aşağıkaraaşık Köyü’nde oturan ailesini yasa boğarken, şehit evine Türk bayrakları asılırken.

    Ağrı Valisi Mustafa Koç yaptığı açıklamada, “Doğubayazıt ilçemizde meydana gelen araç kazasında şehit olan Iğdır’da konuşlu 5. Hudut Tugay Komutanlığında görevli kahraman Mehmetçiğimiz Piyade Uzman Çavuş Burak Geniş’e; Allah’tan rahmet, ailesine ve yakınlarına başsağlığı diliyorum. Aziz milletimizin başı sağ olsun” ifadelerine yer verdi.