Kategori: Türkiye

  • Selden zarar gören okullar temizleniyor

    Selden zarar gören okullar temizleniyor

    Trabzon Büyükşehir Belediyesi ekipleri, son günlerde yoğun yağışlar nedeniyle sel ve heyelanların etkili olduğu Araklı, Arsin, Sürmene, Yomra ve Vakfıkebir ilçelerinde yoğun bir çalışma yürütüyor.

    Özellikle eğitim öğretim kurumlarının temizlenmesine ayrı bir özen gösteren ekipler, okulların eğitim öğretime bir an önce devam etmesi hızlı bir şekilde çalışmalarını sürdürüyor.

  • Bir haftada 15 binden fazla araç ve sürücüsü denetlendi

    Bir haftada 15 binden fazla araç ve sürücüsü denetlendi

    Emniyetten yapılan açıklamada, son bir haftada Ordu genelinde 50 yaralanmalı trafik kazasının meydana geldiği, bu kazalarda 67 kişinin yaralandığı bildirildi.

    İl Emniyet Müdürlüğü trafik ekipleri tarafından trafik kazalarını azaltmaya yönelik yapılan denetimler çerçevesinde 65 araç sürücüsüne alkollü araç kullanmaktan, 73 sürücüye modifiyeli araç kullanmaktan, 43 araç sürücüsüne drift ve hatalı şerit değiştirmekten, 76 araç sürücüsüne kırmızı ışık ihlalinden, 648 araç sürücüsüne hız sınırlarını aşmaktan, 95 araç sürücüsüne seyir halinde cep telefonu ile konuşmaktan, 281 araç sürücüsüne emniyet kemeri kullanmamaktan ve 470 araç sürücüsüne kask kullanmamaktan cezai işlem yapıldı.

    Ekiplerin yapmış oldukları diğer denetimler ile birlikte toplam 15 bin 211 araç kontrol edildi, 3 bin 475 araç sürücüsüne çeşitli maddelerden işlem yapıldı, 43 araç trafikten men edildi ve 65 araç sürücüsünün sürücü belgesi geri alındı.

  • Uşak’ta iki otomobil çarpıştı: 2 ölü, 2 yaralı

    Uşak’ta iki otomobil çarpıştı: 2 ölü, 2 yaralı

    Kaza, Uşak-Ulubey karayolu üzerinde meydana geldi. Edinilen bilgilere göre, Uşak’tan Ulubey istikametine ilerlemekte olan Seyit Korkmaz (29) idaresindeki 59 LN 171 plakalı otomobil karşı şeritten gelen E.Ç.K. (39) yönetimindeki 64 EG 727 plakalı otomobil ile çarpıştı.

    Çevredeki vatandaşların ihbarı üzerine olay yerine 112 Sağlık, itfaiye, polis ve jandarma ekipleri sevk edildi. 112 Sağlık ekiplerince 64 EG 727 plakalı otomobil sürücüsü ile 59 LN 171 plakalı otomobil sürücüsü Seyit Korkmaz ve annesi Fatma Korkmaz (59) ve babası T. Korkmaz (62) çevredeki hastanelere kaldırıldı.

    Otomobil sürücüsü Seyit Korkmaz kaldırıldığı Uşak Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde, anne Fatma Korkmaz ise kaldırıldığı özel bir hastanede tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayarak hayatını kaybetti.

    Öte yandan kazayla ilgili soruşturma başlatılırken, T. Korkmaz’ın durumun hayati tehlikesinin olduğu öğrenilirken, diğer otomobil sürücüsünün ise sağlık durumu iyi olduğu öğrenildi.

  • Irmağa atlayan 15 yaşındaki kızı belediye personeli kurtardı

    Irmağa atlayan 15 yaşındaki kızı belediye personeli kurtardı

    Edinilen bilgiye göre, Bartın ırmağı Kemer Köprü Meydanı Kozcağız Dolmuş durakları yakınlarında arkadaşları ile konuşan 15 yaşındaki kız çocuğu, bir anda ırmağa atladı. Bartın Belediyesi Kemer Terfi İstasyonu’nda çalışan belediye personeli, arkadaşlarının “ırmağa atladı” diye bağırması üzerine hemen suya girerek, çocuğu kurtardı. Polis ve itfaiye ekiplerine de bilgi veren belediye personeli, kızı ırmak kenarındaki bir yamaca çıkardı. Bir süre ise baygın haldeki çocukla iletişim kuran belediye çalışanları, itfaiye ve sağlık ekiplerinin de yardımıyla kızı yola çıkardı. Yolda bekleyen 112 ambulansına alınan çocuk, yapılan ilk müdahalenin ardından devlet hastanesine kaldırıldı.

    Çocuğun annesi ve babasının ise gün boyu kızlarına ulaşamadıkları ve ırmağa atladı haberi üzerine olay yerine geldikleri öğrenildi.

  • Terör örgütü PKK’ya kuryelik yapan şahıs tutuklandı

    Terör örgütü PKK’ya kuryelik yapan şahıs tutuklandı

    Adıyaman Cumhuriyet Başsavcılığı koordinesinde Adıyaman İl Jandarma Komutanlığı ekipleri tarafından PKK/KCK silahlı terör örgütüne yönelik yapılan soruşturmalar çerçevesinde PKK giderek kuryelik yaptığı tespit edilen E.K. isimli şahsın adresine operasyon düzenlendi.

    Şahıs, jandarma ekiplerince düzenlenen operasyonda yakalanarak gözaltına alındı. Jandarma komutanlığında işlemleri tamamlanan E.K., sevk edildiği Adıyaman Adliyesi’nde çıkarıldığı mahkeme tarafından tutuklanarak cezaevine gönderildi.

    Olayla ilgili soruşturma sürüyor.

  • ”Keşke ben ölseydim”

    ”Keşke ben ölseydim”

    Olay, 22 Eylül 2024 tarihinde saat 23.00 sıralarında Ümraniye Ihlamurkuyu Mahallesi Petrol Yolu Caddesi üzerinde yaşanmıştı. Çeşitli suçlardan 26 adet suç kaydı bulunan Yunus Emre Geçti (19) isimli şahıs, polis ekipleri tarafından gözaltına alındığı esnada bir polis memurunun silahını alarak polislere ve etrafa ateş açtı. Polis memurlarının da karşılık vermesiyle çıkan çatışmada ağır yaralanan polis memuru Şeyda Yılmaz (27), kaldırıldığı hastanede yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayarak şehit oldu. Olayın ardından gözaltına alınan katil zanlısı tutuklanarak cezaevine gönderildi.

    Katil zanlısının annesi açıklama yaptı

    Olaya ilişkin konulan şüpheli şahsın annesi Pınar Geçti, “Anne baba çocuğunun o halde olmasını ister mi? Bak ben de yaralıyım. Bir kız çocuğum var. Onun peşindeyim. Allah rahmet eylesin. Benim canım yandı. Gerçekten polisimiz ölene kadar ben ölseydim. O silahı ben yeseydim. Ben kurşunlara gelseydim keşke. Ama şunu söyleyeyim. Yapacak bir şeyim varsa gelsinler. Twitterlarda, sosyal medyalarda, ‘yok nasıl bir anne, nasıl bir babasınız’. Allah’ınızı seviyorsanız, devletime sesleniyorum, ben çocuğumun bu kadar kötü olmasını ister miyim? Ben bir anneyim, bir babayım. Yaralandım. Bunu gidin, söyleyin herkese. 26 suçtan benim çocuğumun kaydı varsa niye devlet bunu almadı? Niye devlet bunu götürmedi? Niye düne kadar elini kolunu salladı. O kadar ben devlete yalvardım. O kadar karakollara gittim. O kadar her şeyi söyledim. Bu çocuk madde bağımlısı, bu çocuk madde satıyor, bu çocuk madde kullanıyor. Bunların hepsini söyledim ben. Bunları hepsini söyledim ben. Yine ben çocuğumun yerini söyledim. Yine çocuğumun ben yerini söyledim, buldurdum. Ama lakin hiçbir anne baba istemez. Çocuğunu kalkıp da polisimizi şehit edecek kadar bir anne baba, cani miyim ben? Ben gerçekten çok üzgünüm” ifadelerini kullandı.

    “Keşke, polisimize değil de bana gelseydi, ben öleydim”

    Şehidini ailesine başsağlığı dileyen Pınar Geçti, “Ailesine de Allah sabır versin. Gerekirse ailesinin yanına da gitmeyi düşünüyorum. Keşke, polisimize değil de bana gelseydi, ben öleydim. O benim kafama gelseydi. Bak, hem topuğumdan hem bacağımdan yaralandım” dedi.

  • “Asrın felaketini, asrın dayanışmasına dönüştüren hemşerilerime teşekkür ediyorum”

    “Asrın felaketini, asrın dayanışmasına dönüştüren hemşerilerime teşekkür ediyorum”

    Kahramanmaraş Büyükşehir Belediye Başkanı Fırat Görgel, 6 Şubat depremleri sonrası göstermiş olduğu özveri ve gayretle asrın felaketini asrın dayanışmasına dönüştüren esnaflara teşekkür plaketi gönderdi. “6 Şubat 2023 Kahramanmaraş Depremleriyle sarsıldığımız günlerde ortaya koyduğunuz özveri ve fedakârlıkla, yaşadığımız asrın felaketini asrın dayanışmasına dönüştüren sizlere şehrim ve hemşehrilerim adına en derin teşekkürlerimi sunarım” yazılı teşekkür plaketleri, esnaflar tarafından beğeniyle karşılandı. Belgeler, sadece bir takdir göstergesi değil aynı zamanda toplumun dayanışma ve yardımlaşma ruhunun bir nişanesi olarak değerlendirildi.

    “Çok onore olduk”

    Şehir esnaflarından Emrah Sümbül, deprem sürecinde hiçbir karşılık beklemeden ellerinden geldiğince hemşehrilerine yardımcı olmaya çalıştıklarını söyleyerek, “Herkes gibi bizler de elimizi taşın altına koyduk. Büyükşehir Belediye Başkanımız Sayın Fırat Görgel sağ olsun bizlere teşekkür plaketi gönderdi. Çok onure olduk” diye konuştu. Halil Yücel, “Deprem sürecinde çay bahçemizde yaklaşık 80 kişiye elimizden geldiğince hizmet verdik. Zor günleri hep birlikte atlattık. Göndermiş olduğu bu plaketle bizleri onurlandıran Fırat Görgel Başkanımıza teşekkür ediyorum” dedi. Osman Domurcukgül, “Deprem sonrası sıcak yemek, giyim, çamaşır yıkama ve duş gibi hemşehrilerimize çeşitli alanlarda hizmet vermeye çalıştık. Her zaman şehrimize hizmete hazırız. Fırat Başkanımızın göndermiş olduğu bu teşekkür plaketi de bizleri çok gururlandırdı” ifadelerini kullandı.
    Umut Elleri Derneği Başkanı Büşra Çiftaslan da “Dernek olarak bizler de geçici barınma merkezlerinde mobil duş kurulumu için elimizden gelen gayreti gösterdik. Tabi depremden en çok da çocuklar etkilendi. Bizler de çadır kentlerde çocuklara yönelik çeşitli etkinlikler düzenledik. Sağ olsun Büyükşehir Belediye Başkanımız Fırat Görgel de bizlere deprem sürecinde gösterdiğimiz gayretlerden dolayı teşekkür plaketi gönderdi. Bizlere de büyük bir sürpriz oldu. Nazik davranışı için Fırat Görgel başkanımıza teşekkür ediyoruz” diye konuştu.

    “Esnaflar olarak deprem sürecinde ayakta durduk”

    Selçuk Karadal ise herkes gibi ellerinden geleni yapmaya çalıştıklarını söyleyerek, “Büyükşehir Belediye Başkanımız Sayın Fırat Görgel, bugün bizlere teşekkür plaketi gönderdi. Gerçekten duygulanmamak elde değil. İnce düşüncesi için başkanımıza çok teşekkür ediyoruz” dedi. Mehmet Uyduran, “Deprem sonrası vatandaşlarımız çok zor durumdaydı. Esnaflar olarak bizim ayakta durmamız gerekiyordu. Bizler de hemşehrilerimiz için elimizden gelen gayreti gösterdik. Nezaketli davranışı için Fırat Görgel Başkanımıza teşekkür ediyoruz” diye konuştu.

  • Şehit Polis Şeyda Yılmaz son yolculuğuna uğurlandı

    Şehit Polis Şeyda Yılmaz son yolculuğuna uğurlandı

    İstanbul Ümraniye’de motosiklet hırsızlığı şüphelisini yakalayan ve çıkan arbedede silahlı saldırıya uğrayarak şehit olan Polis Memuru Şeyda Yılmaz’ın (27) cenazesi, İstanbul’da düzenlenen törenin ardından askeri uçakla memleketi Sivas’a getirildi.

    Baba evinde alınan helalliğin ardından Yılmaz için ikindi namazına mütakiben Ayyıldız Camisi’nde cenaze namazı düzenlendi. Namaza, şehidin annesi Nurgül Yağlı, babası Mehmet Yağlı, kendisi gibi polis memuru olan eşi Semih Yılmaz, Emniyet Genel Müdürü Mahmut Demirtaş, Sivas Valisi Yılmaz Şimşek, İl Emniyet Müdür Burhan Akçay, Sivas Şehit Aileleri ve Gaziler Derneği Başkanı Fatih Deveci, Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürü Özgür Kırmızıtaş, bazı il protokol üyeleri, yakınları ve vatandaşlar katıldı. Namaz öncesinde şehidin eşi ve babası el ele tutuşup birbirlerine destek oldu.

    Öte yandan şehidin eşi tabutu öperek eşini son yolculuğuna uğurladı.

    Yılmaz, kılınan cenaze namazının ardından Yukarı Tekke Mezarlığı Polis Şehitliği’ne defnedildi.

  • 6 yaşında evlendirilen H.K.G. davasında karar

    6 yaşında evlendirilen H.K.G. davasında karar

    6 yaşındayken evlendirildiği iddia edilen H.K.G. davasının Anadolu 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde 23 Ekim 2023’te görülen karar duruşmasında, tutuklu sanık Kadir İstekli 30 yıl, baba Yusuf Ziya Gümüşel 20 yıl ve anne Fatıma Gümüşel ise 16 yıl 8 ay hapis cezasına çarptırılmıştı. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 20. Ceza Dairesi, sanıklara verilen cezanın arttırılması gerektiğini belirterek kararı bozdu. Mahkeme, sanık Kadir İstekli’nin 2004-2013 yılları arası için ‘Çocuğun nitelikli cinsel istismarı’ 2020 yılı için ise ‘Eşe karşı nitelikli cinsel saldırı’ suçlarından 2 ayrı ceza verilmesi gerekirken, tek bir suçtan cezalandırma yapıldığı değerlendirildi. Sanık anne ve baba Gümüşel için ise anne ve baba olmaları nedeniyle yasa gereğince artırım yapılması gerektiğini kaydetti.

    Mahkeme kararını verdi

    Baba Yusuf Ziya Gümüşel ve imam nikahlı eş Kadir İstekli bugün görülen karar duruşmasına tutuklu bulundukları cezaevinden SEGBİS (Ses ve Görüntülü Bilişim Sistemi) ile bağlandı. Anadolu 2. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşmaya tutukluluğa yönelik yakalama kararı bulunan anne Fatıma Gümüşel ise duruşmaya katılmadı. Kararını açıklayan mahkeme heyeti, firari anne Fatıma Gümüşel’e tutuklamaya yönelik yakalama kararının devamına karar verdi. Tutuklu sanık Kadir İstekli’nin “zincirleme çocuğun nitelikli cinsel istismarı” suçundan 21 yıl, “nitelikli cinsel saldırı” suçundan 15 yıl olmak üzere toplamda 36 yıl hapisle cezalandırılmasına, tutuklu sanık baba Yusuf Ziya Gümüşel’in ise “zincirleme çocuğun nitelikli cinsel istismarı” suçundan 18 yıl 9 ay hapisle cezalandırılmasına karar verdi.

  • “Başkan kim olursa olsun Amerika’ya bakışımız ve diyaloğumuz değişmeyecek”

    “Başkan kim olursa olsun Amerika’ya bakışımız ve diyaloğumuz değişmeyecek”

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkevi’nde ABD’de faaliyet gösteren bazı düşünce kuruluşu temsilcileriyle bir araya geldi.

    Uluslararası düşünce kuruluşlarının değerli temsilcileriyle bir araya gelmekten duyduğu memnuniyeti ifade eden Erdoğan, temel prensiplerinin dostlukları güçlendirmek, anlaşmazlıkları azaltmak ve barışın tesisini temin etmek olduğunu söyledi.

    Türkiye olarak uluslararası hukuka, devletlerin egemenliğine ve toprak bütünlüğüne saygıyı vazgeçilmez gördüklerini, bugünün dünyasında bu ilkelere her zamankinden daha fazla ihtiyaç olduğunu dile getiren Erdoğan, küresel meydan okumaların, bunlarla mücadelede yaşanan zorluk ve belirsizliklerin bölgesel çatışmaların ve insani krizlerin herkesin malumu söyledi.

    Neredeyse her gün yeni bir krize, yeni bir çatışmaya gözlerin açıldığını belirten Erdoğan, “Bu tablo karşısında çok taraflılığın güçlendirilmesi gerektiğine inanıyoruz. Artık ne 1945’in ne Soğuk Savaş’ın ne de tek kutuplu düzenin koşullarında yaşıyoruz.” diyerek Birleşmiş Milletler başta olmak üzere küresel sistemin daha adil ve temsil kabiliyeti yüksek hale getirilmesi gerektiğini kaydetti. Erdoğan, “Her krizde şu acı gerçeğe şahit oluyoruz. Bir tarafta insanlığın ortak vicdanını, ortak aklını yansıtan Birleşmiş Milletler Genel Kurulu ve aldığı kararlar var. Diğer tarafta alınan her kararı Güvenlik Konseyi’nde veto gücüne sahip 5 adet ayrıcalıklı ülke var. Yıllardır çözümsüzlüğe mahkum edilen her sorunda 5 ülkenin keyfi, çıkarı, öncelikleri, Genel Kurul’daki yüzlerce ülkenin iradesini yok sayıyor. ‘Dünya beşten büyüktür’ derken tam olarak işte bu çarpık yapıya dikkat çekiyorum. Birleşmiş Milletlerin reforma ihtiyacı olduğunu herkes kabul ediyor ancak bunu hayata geçirecek adımlar atılmıyor. Giderek işlevsiz hale gelen Birleşmiş Milletler sisteminin yükünü ise genellikle çatışma bölgelerindeki siviller, açlıkla boğuşan mazlumlar, yani sistemin çalışmasına en fazla ihtiyacı olan insanlar çekiyor” diye konuştu.

    Bu reform çağrısını her yerde, her fırsatta dile getirmeyi sürdüreceklerin altını çizen Erdoğan, ”Bu konu, yarın ‘Geleceğin Zirvesi’ programında yapacağım konuşmanın özünü teşkil edecek” dedi.
    Netanyahu hükümetinin savaşı bölgeye yaymak için her yolu denemekte olduğunu söyleyen Erdoğan, 7 Ekim’den bu yana Gazze’de yaşanan katliamı içleri kanayarak takip ettiklerini belirterek, İsrail’in saldırılarında hayatını kaybeden 41 bini aşkın Gazzeli sivilin üçte ikisinin kadın ve çocuklardan oluştuğunu vurguladı.

    Erdoğan, “Gazze’de tam anlamıyla bir insani felaket yaşanmaktadır. 1,9 milyon insan yerlerinden edilmiş durumda. Gazze’deki su kaynaklarının yüzde 70’i, fırınların yüzde 75’i tahrip oldu. Sağlık merkezlerinin yüzde 95’i kısmen veya tamamen zarar gördü. 150 bin konut tamamen, 200 bin konut kısmen yıkıldı, 80 bin konut oturulamaz hale geldi. Temiz su kaynaklarına ulaşmak neredeyse mümkün değil” diye konuştu.
    Hepatit, çocuk felci ve dizanteri gibi hastalıkların ürkütücü boyutlara vardığının altını çizen Erdoğan, insanların acil ihtiyaç duyduğu yardımların sadece 4’te birinin girişine izin verildiğini Gazze halkının sadece bombalarla değil, açlıkla ilaçsızlıkla susuzlukla da katledilmeye çalışıldığını söyledi.

    Kalıcı ateşkesin sağlanması ve insani yardımların engelsiz akışının temininin öncelikleri olduğunu yineleyen Erdoğan, “Netanyahu hükümeti savaşı bölgeye yaymak için her yolu denemektedir. Buna fırsat verilmemesi gerektiğini her fırsatta söylüyoruz. Uluslararası toplumun İsrail üzerindeki baskıları yoğunlaştırması şarttır” ifadelerini kullandı.

    Rusya-Ukrayna Savaşı’nın herkesin gözleri önünde büyük bir insani trajediye dönüştüğünü hatırlatan Erdoğan, “Savaşın başından itibaren adil bir barışın tesisi için gayret gösterdik, gösteriyoruz. İstanbul’daki müzakereler, Türkiye’nin sergilediği aktif rolün başarısını kanıtlamıştır. Ancak bu çabaların amacına ulaşması belli lobiler tarafından istenmedi” dedi.
    Erdoğan, her halükarda savaşın daha fazla yıkıma yol açmadan sona ermesi için ellerinden yapacaklarını ve yaptıklarını belirtti.

    Azerbaycan’la ve Ermenistan’la birlikte Güney Kafkasya’da kalıcı barış ve istikrar adına önemli bir fırsat yakaladıklarını ifade eden Erdoğan, Balkanlar’da yürüttükleri yapıcı diplomasi ve Ortadoğu’da barış, istikrara yönelik girişimler sayesinde bölgesel rollerini pekiştirdiklerini, komşularımız Suriye ve Irak’ın toprak bütünlüğünü desteklerken bu iki ülkenin topraklarından ülkemizi hedef alan her tür tehdide karşı kararlılıkla mücadele edildiğini aktardı.

    PKK, PYD, YPG, DEAŞ, FETÖ gibi terör örgütlerine karşı verilen mücadelenin sadece Türkiye’nin değil bölgenin de güvenliği için olduğunu belirten Erdoğan, “Geçtiğimiz yıl ticaret hacmimiz 30 milyar doları geçse de biz bu rakamı 100 milyar dolar seviyesine çıkarabileceğimiz kanaatindeyiz. Milli güvenliğimizi ilgilendiren bazı konularda Amerikan yönetimiyle görüş ayrılıklarımız halen devam ediyor. Amerikalı dostlarımızla her vesileyle PKK, PYD, YPG ve FETÖ’ye verilen desteğin sonlandırılmasına dair beklentilerimizi paylaşıyoruz. NATO müttefikimiz Amerika’nın Türkiye’ye yönelik uyguladığı tedbirler ve savunma sanayi kısıtlamaları güven duygusunu menfi şekilde etkiliyor” şeklinde konuştu.

    CAATSA yaptırımlarının ve F-35 programından çıkarılmamızın müttefiklik ruhuna aykırı olduğun çok açık olduğunun altını çizen Erdoğan, kongrede beklemekte olan savunma sanayi ihraç lisans başvurularının bir an önce sonuçlandırılmasının isabetli olacağını ifade etti. Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü;
    “5 Kasım’da düzenlenecek olan Amerika başkanlık ve kongre seçimlerini tüm dünya gibi biz de yakından takip ediyoruz. Seçimler sonucunda başkan kim olursa olsun Amerika’ya bakışımız ve ilişkilerimizdeki üst düzeyli diyaloğumuz değişmeyecektir. Türkiye, NATO’nun en güçlü müttefiklerinden biridir. Aynı zamanda Avrupa Birliği’ne tam üyelik perspektifi olan bir ülkeyiz. Batı dünyasıyla işbirliğimizi geliştirirken, doğuya ihmal nazarıyla bakmıyoruz. Batı dünyasıyla işbirliğimizi geliştirirken doğuyu ihmal etmiyoruz. Gerek Şangay İşbirliği Teşkilatı, gerek BRICS, gerekse ASEAN’la diyalog zemininizi güçlendirmekte kararlıyız. Bu konuda son dönemde kritik adımlar attık. Çok farklı bir iklim yakaladık. Ülkemizin çıkarlarını merkeze alan Türkiye eksenli bir anlayışla farklı bölgesel teşkilatlarla işbirliğimizi daha da ilerleteceğiz.”