Kategori: Türkiye

  • Ayvalık’a müjdeli haber

    Ayvalık’a müjdeli haber

    AK Parti Ayvalık İlçe Başkanı Mustafa Güren’in ısrarlı talepleri ve AK Parti Balıkesir Milletvekili Mustafa Canbey’in girişimleriyle Ayvalık ÖSYM Merkezi statüsüne getirildi.

    Ayvalık’ta öğrencilerin yıllardır büyük umutlarla beklediği hayal gerçekleşti.

    Gelecekte hayal ettikleri yerlere ulaşabilmek için, her sınav gününde sabahın ilk ışıklarında yollara çıkıp, en yakın ÖSYM merkezine sahip Balıkesir, İzmir gibi kentler ya da Edremit’e gitmek zorunda kalan öğrenciler, bundan böyle ÖSYM sınavlarına Ayvalık’ta ki okullardan girebilecek.

    Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan AK Parti Ayvalık İlçe Başkanı Mustafa Güren, “Artık ÖSYM tarafından yapılan Yükseköğretim Kurumları Sınavı’na girecek hemşehrilerimiz, sınav yeri seçiminde ilçemizi tercih edebilecek ve sınavlarına Ayvalık’ta girebileceklerdir. Hayırlı olsun. Bu kararın çıkmasında emeği geçen başta Balıkesir Milletvekilimiz Dr. Mustafa Canbey olmak üzere emeği geçen herkese teşekkür ederiz” dedi.

  • Kızılay- Hocabey Kentsel Dönüşüm Projesi

    Kızılay- Hocabey Kentsel Dönüşüm Projesi

    Erzincan Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürü Selçuk Aydın, Kızılay – Hocabey Kentsel Dönüşüm alanında incelemelerde bulundu. Projenin inşaat aşamasında yüzde 30 seviyeye gelindiği belirtilerek konuya ilişkin şu bilgiler verildi:

    “Kızılay-Hocabey Kentsel Dönüşüm Projesi yapım işi bakanlığımız Toplu Konut İdaresi Başkanlığınca 10.04.2023 tarihinde ihale edilen ve 10.05.2023 tarihinde sözleşmeye bağlanarak Müşavir firma uhdesinde kontrol ve denetimi yürütülen Erzincan ili merkez ilçesi, Kızılay ve Hocabey Mahalleleri, Kentsel Dönüşüm Projesi 532 adet konut, 107 adet dükkân inşaatı ile altyapı ve çevre düzenlemesi işi Ekap: 2023/231171 kapsamında İl Müdürümüz Selçuk Aydın ve ilgili teknik personeller tarafından yerinde incelenmiş olup, inşaatın işleyişine dair herhangi bir olumsuzluk gözlenmemiştir. An itibariyle inşaatın yüzde 30 seviyesinde olduğu ve teslim süresi olan 06.01.2025 yılında tamamlanarak hak sahiplerine teslim edilebileceği değerlendirilmektedir.
    Bu meyanda riskli alan ilan edilen bölgedeki sağlıksız, mühendislik hizmeti almayan yapılar yerine deprem güvenliği bulunan ve sosyal donatı alanları ile projelendirilmiş sağlıklı yaşam alanları hak sahibi olan vatandaşlarımıza teslim edilecektir.”

  • Metro arızası yolcuları isyan ettirdi

    Metro arızası yolcuları isyan ettirdi

    Kadıköy-Sabiha Gökçen Havalimanı metro hattında sefer yapan araçta saat 18.00 sıralarında arıza meydana geldi. Arıza nedeniyle seferler bir süre yapılamadı. Arıza nedeniyle bazı araçlar hat üzerinde kaldı. Durakta ve araçta kalan yolcular yaşananlara tepki gösterdi.

    Arıza yapan aracın, yaklaşık 45 dakika süren çalışmaların ardından çekilmesiyle seferler normale döndü.

  • Strese giren karaca doğaya salındı

    Strese giren karaca doğaya salındı

    Sinop’ta vatandaşlarca yol kenarında bulunan karaca, Doğa Koruma ve Milli Parklar 10. Bölge Müdürlüğü Sinop Şube Müdürlüğüne teslim edildi.

    Veteriner hekimler tarafından gerçekleştirilen tedavinin ardından karaca yeniden doğaya salındı. Karacanın strese girdiği herhangi bir sağlık sorununun olmadığı tespit edildi.

  • Çocuklarda diyabet hastalığına dikkat

    Çocuklarda diyabet hastalığına dikkat

    Hormon tedavisi, erken ergenlik, geç ergenlik, troid hastalıkları, diyabet gibi geniş bir alanda 18 yaş altı çocukların teşhis ve tedavisini yapan Çocuk Endokrinoloji Bölümü, Niğde’de ilk kez hasta kabul etmeye başladı. Daha önce bölüme hiç doktor ataması yapılmadığı için Çocuk Endokrinoloji Bölümünü kapsayan hastalıklar için çevre illere giden Niğde’deki 18 yaş altındaki hastaların artık şehir dışına gitmeyeceğini söyleyen Çocuk Endokrinoloji Uzmanı Dr. Aysel Yıldız Boyraz, aileleri çocuk diyabetine karşı uyardı.

    “Çocuklarda diyabet hastalığı arttı”

    Boyaz, “Bu bölüm çok geniş kapsamlı bir dal. Hormonal bozukluk, geç ve erken ergenlik, tiroid hastalıkları, diyabet ve cinsiyet gelişim bozukluklarına kadar geniş yelpazede hastalıklara bakılma. Günümüzde en yaygın olan hastalık diyabet hastalığı oldu. Özellikle hastada diyabet öyküsünün olması, çok su içme ve çok idrar yapma gibi durumlar varsa hastada yüksek kan şekerine bakılması gerekir. Aileler bu konuda bilinçli olmalıdır. Onun haricinde çocuklar için geç başvurulduğunda koma halinde karşımıza gelebiliyor. Bu durumda da çocuklarda hayati risk taşımaktadır” ifadelerini kullandı.

  • Hatay’da deprem psikolojisi atlatılıyor

    Hatay’da deprem psikolojisi atlatılıyor

    Kahramanmaraş merkezli depremlerde en büyük yıkım yaşandığı Hatay’da vatandaşlar, sanat ile asrın felaketinin yaralarını sarıyor. Defne ilçesi Dursunlu Mahallesi’nde Sanatoryum Fatma Satar Müzik Resim ve Bale Akademisi, resim, müzik ve bale eğitimlerine kaldığı yerden devam ediyor.

    Yaklaşık 27 yıldır faaliyetlerine devam eden sanat okulu, afetzede çocukların deprem psikolojisinden kurtulmalarına yardımcı oluyor. Sanat okulunda; 300’e yakın 4 ile 17 yaş arasındaki çocuk, depremin oluşturduğu travma ve olumsuz etkilerinden uzaklaşmaya çalışıyor. Enkaz kentin yıkık sokaklarında çocuklara eğitim veren Fatma Satar; ücretli olan sanat akademisinde, ailesi ve durumu olmayan kişilere burs vererek eğitimden faydalanmalarını sağlıyor. Satar’ın amacı ve gayesi depremzede çocukların içindeki sanat güneşini ortaya çıkarmak.

    “Devlet konservatuarlarına güzel neferler ve yetenekli çocukları yetiştirmek”

    Eğitmen Fatma Satar, deprem öncesinde Türkiye’nin en büyük sanat okullarından biri olduklarını belirterek, “Şu an 300’e yakın öğrencimiz var. Piyano, keman, gitar, yan flüt, resim ve bale eğitimi vermekteyiz. Anne babasını kaybetmiş ve durumu olmayanlara burs vererek eğitim almalarını sağlıyoruz. Devlet konservatuarlarına güzel neferler ve yetenekli çocukları yetiştirmeyi hedefliyoruz” dedi.

    “Burası kendinizi ifade edebileceğiniz bir ortam”

    Piyano eğitimine deprem sonrasın da devam eden Naz Öksüz, “Burada kendini biraz daha özgür hissediyorsun. İstediğiniz şekilde herhangi bir sanatsal aktivitede bulunabiliyorsunuz. Piyano dersi alsanız bile resim derslerine girebiliyorsunuz. Burası kendinizi ifade edebileceğiniz bir ortam” ifadelerini kullandı.

  • Yüksekova’da yalancı bahar

    Yüksekova’da yalancı bahar

    Hakkari’de hava sıcaklığı sıfırın altına düşerken Yüksekova ilçesinde ise bahar havası hakim. Geçtiğimiz günlerde yoğun yağışların başlamasıyla ilçenin etrafını saran dağlar beyaza büründü. İlçenin yüksek kesimlerinde kar kalınlığı yer yer 2 metreyi bulurken ilçe merkezinde ise bahardan kalma günler yaşanıyor.

    Vatandaşlar sıcak havayı fırsat bilerek parklara akın etti. Baharı ve kışı beraber yaşadıklarını ifade eden İslam Geçirgen isimli vatandaş, “Malum geçtiğimiz günler yoğun bir kar yağışı yaşandı. Biz merkezde yarım metre kar bekledik. Ama yağmurlardan sonra merkezdeki kar kısa sürede eridi. Ama şu an dağlarda 2 metre kar var. Şükür şu an merkezde bahar havası yaşanıyor. İnşallah böyle güzel gider” dedi.

  • Kapalı ortam hasta ediyor

    Kapalı ortam hasta ediyor

    Artan grip vakaları ile ilgili bilgi veren Acil Tıp Uzmanı Prof. Dr. Mehmet Tahir Gökdemir, “Bu sene hastalarda artış olduğunu görüyoruz. Hastaneye gelen hastaların sayısal olarak artış gösterdiğini gözlemledik. Kış biraz erken de başladı, yağmurlar yağdı ve don etkisi var. Kovid kaynaklı olduğunu da düşünüyoruz. Bu kovidin varyantlarından kaynaklı olabilir” ifadelerini kullandı.

    Klinik olarak en sık gelen yaş grubunun yaşlı hastalar olduğunu dile getiren Prof. Dr. Gökdemir şöyle konuştu:

    “Yaşlı ve küçük çocuklar özellikle KOAH, tansiyon, kalp yetmezliği ya da diyabet gibi rahatsızlıkları olan hastalarda ölümcül sonuçlara kadar varabiliyor. Hastayı öldüren virüsün kendisi değildir, ama önceden olan kronik rahatsızlıkla beraber ölüm oranlarının artmasına neden olur.”

    Korunma ve tedavi yöntemlerine değinen Prof. Dr. Gökdemir, “Korumanın yollarından en basit olanı cerrahi maske kullanmak. İkincisi de kapalı ortamdan uzak durmak lazım. Kapalı ortamda virüs daha kolay bulaşır. Ev ziyaretlerinde temas etmemek çok önemli bir faktördür. El yıkama da önemli bir diğer faktördür. Gribal enfeksiyonlara virüs neden oluyor. Bunun için antibiyotik tedavisi yok. Tedavide, yaşlılarda komorbite varsa hastanede tedavi etmek lazım. Öbür türlü, vitamin içerikli yiyecekler, sebze meyve tüketmek, bol sıvı ve sulu yiyecekleri yemek lazım. Dengeli beslenmek de en önemli faktörlerden birisidir” dedi.

  • Kahverengi kokarca kabusu

    Kahverengi kokarca kabusu

    Sinop Ziraat Odası Başkanı Yılmaz Özben, Boyabat Ziraat Odası Başkanı Cemil Elmacı, Durağan, Dikmen, Saraydüzü, Ziraat Odası Başkanı Enver Yiğin, Erfelek Ziraat Odası Başkanı Ali Koca ve Türkeli Ziraat Odası Başkanı Günay Özçelik, Sinop Tarım ve Orman İl Müdürü Fatih Önlem’i ziyaret etti. Asya kökenli bir tarımsal zararlı olan kahverengi kokarcanın il genelinde yaygın bir şekilde görülmeye başlandığı belirtildi.

    Toplantıda kahverengi kokarca böceğinin 2017 yılında Batum’dan Türkiye’ye giriş yaptığı, tarımsal alanlarda önemli ürün kayıplarına neden olduğu konuşuldu. Söz konusu böcek türünün, 300’den fazla bitkide zarar meydana getirdiği ve kışlamak için toplandığı alanlarda insanlarda rahatsızlık oluşturduğu ifade edilirken, zararlı ile ilgili olarak İlçelerde üreticileri uyarmak için mücadele yöntemlerini belirlendi.

    Biyolojik mücadele vurgusu

    Tarım ve Orman İl Müdürlüğünün konu hakkında sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada biyolojik mücadelenin önemine vurgu yapıldı. Açıklamada, ilçelerde de zararlı hakkında toplantılar düzenlendiği, mücadelede en etkili yöntemin biyolojik mücadele olduğu, zararlıyla kimyasallarla mücadele faaliyetinde bulunan üreticilerin il-ilçe tarım müdürlüğüne danışmadan ilaçlama yapmamaları hakkında bilgi verildiği ifade edildi.

  • ‘Mavi Bebek’ tehlike saçıyor!

    ‘Mavi Bebek’ tehlike saçıyor!

    Çocuklar için tehlike içeren oyunlara bir yenisi daha eklendi. Sanal ortamda yayılan, çocukları ve gençleri hedef alan önce Mavi Balina, Mariam ve Momo’dan sonra Mavi Bebek (Baby Blue) oyunu ortaya çıktı. Genellikle gençler arasında popüler olan bu tür oyunlar, korku ve gerilim unsurlarını içerir ve çoğunlukla zararsız bir şekilde anlatılsa da bazı durumlarda psikolojik etkileri olabiliyor.

    Son olarak Kayseri’de 13 yaşındaki çocuğun 12 yaşındaki arkadaşını bıçaklayarak öldürmesi kan dondurdu. İddiaya göre 13 yaşındaki T.Ş., polise verdiği ilk ifadesinde bir bilgisayar oyunundan etkilenerek cinayeti işlediğini söyledi. Uzman psikolog Çağla Yılmaz, Mavi Bebek oyununun çocuklardaki psikolojik etkileri hakkında bilgi vererek aileleri uyardı.

    ”Mavi Bebek oyunu, çok hızlı bir yayılım gösteriyor”

    Mavi Bebek oyununun Mavi Balina, Mariam ve Momo gibi kademeli tehlike içerikli ve online oyun olduğunu aktaran uzman psikolog Çağla Yılmaz, ”Oyunlar çocukların hem zihinsel, psikolojik ve bedensel süreçleri ciddi anlamda tehdit ediyor. Uygulamaların en tehlikeli tarafı, indirilerek oynanmamasıdır. Çocuğunuzu kontrol etmek için telefon içerisindeki uygulamalara bakmanız yeterli değildir. Daha çok sosyal ağlar üzerinden kullanıcılarına link gönderiyor ve çocuklarla bağlantı kuruyor. Daha sonra oyunun içerisine dahil ediliyor. Oyunlara ulaşım ne yazık ki çok kolay. Özellikle son zamanlarda adını sıkça duyduğumuz Mavi Bebek oyunu, çok hızlı bir yayılım gösteriyor. Ciddi anlamda kullanıcı kitlesi var. Oyunlara katılan çocuklar, genellikle 9-16 yaş arasındadır. Oyun, kademeli olarak çocuklara tehlike içeren görevler veriyor. Bu görevlerin her tamamlanmasında kanıt olarak bir görsel istiyor. Her bölüm tamamlandıkça yeni bir görev geliyor” diye konuşu.

    ”Tehditlerle çocuğun oyunda aktif kalmasını sağlıyor”

    Görevi tamamlamayan çocuklara tehdit mesajlarının geldiğini vurgulayan uzman psikolog Yılmaz, ”Çünkü uygulama oyun görevleri gönderilirken aynı zamanda bir casus programla beraber özel bilgilere erişebiliyor. Arkadaşlarıyla mesajlaşmaları, galerideki görsellere, ailenin görsellerine, kameraya izleyerek ev içerisindeki eşyaların yerine, aile sayısı, kardeş ismi olmak üzere akla gelemeyecek detaylı bilgilere ulaşabiliyor. Daha sonra çocuğu özel bilgileri deşifre etmek, aile üyelerine zarar vermek gibi tehditlerle çocuğun oyunda aktif kalmasını sağlıyor” şeklinde konuştu.

    ”Çocuklarımızın geleceğine ve hatta yaşamlarına mal oluyor”

    Oyunun özellikle gece saat 02.00 ile 05.00 arasında çocuğa bildirimler gönderdiğini dile getiren Yılmaz, ”Çünkü o saatler kontrolün daha az olduğu, erişkinlerin uyuduğu ve ev halkının ayakta olmadığı dilimdir. Aynı zamanda karanlığın vermiş olduğu korkudan beslenerek çocuklara oyunu mecbur kılıyor. Mavi bebek oyunu özellikle bir ses kullanıyor. Bu sesler çocukta illüzyon meydana getiriyor. Sesin vermiş olduğu illüzyon ile bir hipnoz hali ve sonrasında devam eden tehlike süreci başlatıyor. Yakın zamanlardan şahit olduk. Aynı oyunda dahil olarak bir arkadaşını öldürdü. Kontrol edemeyen, bilgimiz dışında ilerleyen süreçler çocuklarımızın geleceğine ve hatta yaşamların mal oluyor. Bu anlamda yapılması gereken en önemli adımlardan biri eğer becerebiliyorsak telefondan ve sosyal medyadan uzak tutmaktır. Net ve kesin çözüm budur. Sosyal medya sadece tehlikeli oyunları değil, sosyal ahlakın ve iletişimin bozulmasına, ders başarısının ve aile ilişkisinin düşmesine, şiddet içeren davranışları öğrenmesi gibi birçok davranış bozukluğuna sebep veriyor. Çocuğunuzu telefondan uzak tutamaz isek şifresini çocukla paylaşmamak gerekiyor. Telefonu aldı yan odaya gittiyse muhakkak ara ara kontrollerde bulunalım” dedi.

    ”İletişim kurmuyorsa, odasından çıkmıyorsa, gergin tavırlar sergiliyorsa muhakkak dikkat edelim”

    Çocuklara sosyal medya hesaplarının şifresinin verilmemesi ve uygulamaların öğretilmemesi gerektiğini bildiren Yılmaz, şöyle devam etti:

    ”Çocuğun davranışlarında bir değişiklik fark ediliyorsa, sessizleştiyse, korku belirtileri gösteriyorsa, sizden uzaklaştıysa, iletişim kurmuyorsa, odasından çıkmıyorsa, gergin tavırlar sergiliyorsa muhakkak dikkat edelim. Özellikle de gece kalkıp kontrol edelim. Oynadığı oyunlara, telefon ile geçirdiği vakitlere bakalım. Sosyal medya kullanmasına bir sınır getirelim. En önemlisi çocuğumuzla güvenli bir ilişki kuralım. Çocuklarımızla iletişim bağlarımızı güçlü tutmazsak, sadece sosyal medyandan değil sosyal çevreden de koruyamayız. Bu gibi kademeli ve tehlikeli oyunlarda en büyük görev aileye düşüyor. Çünkü çocuğunu kontrol etmek, güven vermek ve her şeyinden haberdar olmak ailelerin ilk görevidir.”