Kategori: Türkiye

  • Kış aylarında sokak hayvanlarının bakımı

    Kış aylarında sokak hayvanlarının bakımı

    Eskişehir’de kış mevsimi yavaş yavaş etkisini hissettiriyor. Hava sıcaklıkları her geçen gün düşmeye devam ederken, sokak hayvanları için zorlu kış mücadelesi yaklaşıyor. Vatandaşlar, soğuk günlerde yemek ve su bulmanın yanı sıra barınacak bir yere ihtiyaç duyan sokak hayvanlarına kendi çabalarıyla yardım ederken, evi müsait olan bazı vatandaşların vicdan yaparak hayvan sahiplenmeye çalıştığı biliniyor. Konuyla ilgili tavsiyelerde ve uyarılarda bulunan veteriner hekim Tuğçe Kara ise, vatandaşların hayvanlar için yapacakları yuvalarda ısı yalıtımına ve yağmur suyu geçirmemesine dikkat etmesi gerektiğini ifade etti.

    Kış aylarında hayvanların artan enerji ihtiyacını karşılamak için daha sık ve bilinçli beslenme yapılmasının önemli olduğuna vurgu yapan Kara, yemek artıkları yerine kuru mamaların kullanılmasını tavsiye etti. Sokaktan hayvan sahiplenme durumlarında ise bir veteriner hekime danışılmasının gerektiğini dile getiren Kara, vatandaşları iç-dış parazit uygulamaları ile kuduz aşısı konusunda uyardı.

    “Mutlaka korunaklı yuvalar yapılmalı ve beslenme miktarı arttırılmalı”

    Veteriner hekim Tuğçe Kara, yapılacak yuvaların çok detaylı ve maliyetli olmasının gerekmediğinin altını çizdi. Ucuz maliyetlerle korunaklı yuvalar yapılabileceğini aktaran Kara, “Yuvalar özellikle kediler için gerekli. Belki köpekler o yuvalara girmeyebilir. Beslemeye çok dikkat edilmesi gerekiyor. Hayvanlara düzenli yiyecek dağıtımı yapılan bölgelerde kış dönemi gelince bu ihtiyaç biraz daha artıyor. Enerji ihtiyacını karşılamak için beslenme miktarı çoğaltılabilir ve suların donmasını önlemek amacıyla biraz yağ katılabilir. Ama bizim tavsiyemiz tabii ki varsa imkân o hayvanlara bir sahip bulunması. Sokakta bakılacaksa da mutlaka korunaklı yuvalar yapılmalı ve beslenme miktarı arttırılmalı” dedi.

    “Kemik, balık kılçığı, çok baharatlı ve yağlı yiyecekler hayvanlara zarar verebiliyor”

    Veterinerler olarak vatandaşların hayvanlara yemek artıkları vermelerini önermediklerinden bahseden Kara, hayvanların sindirim sisteminin insanlardan farklı olduğunun altını çizdi. İnsanların tükettiği yiyeceklerdeki baharat ve yağ içeriklerinin hayvanlara uygun olmadığını da belirten Veteriner Hekim Tuğçe Kara, “Tercihimiz kuru mamalardan yana. Bazı vatandaşlarımız iyi niyetli bir şekilde hayvanlara yemek artığı veriyor, çöpe gitmesin ve en azından onlar beslensin diye düşünüyor. Ama dediğim gibi, veterinerler olarak biz bunu tavsiye etmiyoruz. Özellikle kemik, balık kılçığı, çok baharatlı ve yağlı yiyecekler gibi şeyler hayvanlara zarar verebiliyor. Hatta mide ve bağırsak yırtılmasına kadar ciddi ölümcül etkilere neden olabiliyor” şeklinde konuştu.

    “Dışarıdan alınan hayvan daha eve götürülmeden iç-dış parazit uygulamaları yapılmalı”

    Sokakta beslediği hayvanı evine almak isteyen vatandaşlara yönelik önemli uyarılarda da bulunan Kara, konuşmasının devamında şu ifadelere yer verdi:

    “Diyelim ki birisi sokakta beslediği hayvanı evine almak istedi. O zaman ne yapmamız gerekiyor? Mutlaka bir veteriner hekim ziyareti yapılması gerekiyor. Çünkü dışarıda bulunan hayvanlarda iç parazit olmama imkânı yok gibi bir şey. Bu da insanlara bulaşabiliyor. Muhakkak ki iç-dış parazit uygulamalarının yapılması gerekiyor. Eğer bu hayvanı sahiplenecek kişinin evinde başka bir evcil hayvan varsa da, şahsen yeni sahiplenilen hayvanın 15 gün karantinada tutulmasını öneriyorum. Çünkü herhangi bir insana geçmeyen ama hayvanlar arasında bulaşabilen bazı hastalıklar var. Hayvan taşıyıcı durumda olabilir. Bu nedenle insanlar kendi evcil hayvanlarını riske atmamak adına sokaktan aldıkları canı bir süre ayrı odada bulundurabilir. Hayvanda hastalık belirtileri varsa tekrar veteriner kliniklerine muayeneye gelip, orada gerekli testlerin ve hastalıkların tespitinin yapılarak tedavisine başlanmasını öneriyorum. Ancak muhakkak daha eve götürmeden, dışarıdan alır almaz bir veteriner kliniğe uğranarak iç-dış parazit uygulamaları yapılmalı. Bir diğer zoonoz (hayvanlardan insanlara veya insanlardan hayvanlara doğal koşullar altında bulaşabilen hastalık) olan da kuduz. Biliyorsunuz ki kuduz aşısı ihmal edilmemeli. Zaten kliniğe uğradıktan sonra veteriner hekim uygun aşı programını hasta sahibine anlatacaktır.”

  • Doğal besinlerle kolesterolü düşürün

    Doğal besinlerle kolesterolü düşürün

    “Yaşam kalitesini artırmak mümkün”

    Dr. Ebru Özdemir, seminerde 6000 yıldır uygulanan Ayurveda tedavileri ve Marma noktalarının gizemi hakkında önemli bilgiler verdi. Bedende var olan enerji sistemini harekete geçirecek sağlıklı alışkanlıklar ile yaşam kalitesinin arttırılabileceğini savundu. Dr. Ebru Özdemir, iç organlara ve sistemlere giden enerjinin oluşturduğu sağlıklı döngünün insan sağlığı açısından önemini anlattı. Bu yöntemlerden birinin de uçucu yağların enerjisi ile zenginleşen marma terapi olduğunu belirtti. Bunun dışında yoga, dans, nefes çalışmaları gibi uygulamalarla da bedeni ve nefesi kullanarak marma noktalarının uyarılabileceğini, farklı yollardan enerji sistemi üzerinde güçlü etkiler oluşturulabileceğine işaret etti.

    İnsan bedeninde modern tıbbın görüntülediği sistemler dışında bir enerji sistemi olduğuna değindi. Ayurveda’ya göre sağlığın, bedeni oluşturan elementler arasındaki dengeye bağlı olduğunu belirterek, bunların ateş, toprak, su, hava, eter (boşluk) elementleri olduğunu kaydetti.

    “Vedalardan yola çıkılarak yapılan bilimsel araştırmalar sonucunda şu an yaklaşık 3000 adet tıbbi bitki Ayurveda tedavi sisteminde kullanıldığını ifade eden Altınbaş Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Farmasötik Botanik Anabilim Dalı Öğretim Üyesi, Dr.Ebru Özdemir,” İşin gizemi, kullanılan bitkisel reçeteler ve beden tipine uygun beslenme düzeni ile bedendeki elementler arasında denge ve uyumun sağlanmasında” diye konuştu.

    Yaşam enerjisi “Marma” noktalarından akıyor

    Çakraların, omurga boyunca dizilmiş olan enerji merkezleri olduğunu söyleyen Dr. Özdemir, bedendeki kan dolaşımı gibi bir enerji dolaşım ağı olduğunu kaydetti. Nadiler aracılığıyla sağlanan bu enerji akışının fizyolojik sistemi beslediğini anlattı. Marma noktalarının ise fiziksel bedende enerjinin hissedildiği noktalar olduğuna dikkat çekerek, “Yapılan son araştırmalara göre birçok yerde akupunktur noktalarıyla aynı yerlere denk geldikleri tespit edildi. Yaşam enerjisi (Prana) bu mekezlerden akar. Ayurveda’nın kurucusu Charaka da Marma noktalarını; kas, damar, ligament, kemik ve eklemlerin buluştuğu yer olarak tanımlar. Bunların tedavi edilmesiyle enerji akışı da düzeltilebilir ” dedi.

    Etkili bir yöntem: Baş parmak ile “Marma Masajı”

    Marma masajının genellikle baş parmak ile badsı (acupressure) uygulanması şeklinde yapıldığını ifade eden Dr.Ebru Özdemir, “Çok geniş bölgelerde el bileği, el ayası da kullanılabilir. En az 3-5 dakika arasında ve günde 3 defa yapılmalıdır. Bu yöntemde çok güçlü etkili olan uçucu yağlar, marmaların derinliklerine işleyerek enerjilerini yayarlar. Bu nedenle Aromaterapi uygulamalarında marma noktalarına bası uygulanması önemli bir uygulamadır. Farklı hastalıkların tedavisine yardımcı olarak da kullanılır ” bilgilerini paylaştı.

    Dikkat: Uçucu yağları cilde direkt uygulamayın

    Dr. Özdemir’e göre burada dikkat edilmesi gereken husus, uçucu yağların cilde direk uygulanmaması. Bunun için %2-20 arasında değişen karışımlar, uçucu yağın sabit yağ içinde seyreltilmesi ile hazırlanmalı. Bitkilerin meyve ve tohum kısımlarından elde edilen badem yağı, susam yağı, zeytin yağı gibi sabit yağların cildi tahriş etmediklerini hatırlattı. Uçucu yağların bu nedenle cilde uygulanırken, mutlaka sabit yağlarla karışım halinde kullanılmasını önerdi.

    “Kendi kendinize uygulayabileceğiniz, basit ve etkili bir terapi”

    Marma Terapiyi kişinin kendi kendine uygulayabileceğini söyleyen Dr. Özdemir, marma noktalarının genellikle baş ve el bölgelerinde bulunduğunu anlattı. Nasıl uygulanabileceğini ise şöyle tarif etti: “Bu noktalara bası uygulayın veya saat yönünde dairesel hareketler yapın. Stres üzerine etkili noktaların başında Talahridaya noktası gelir. Talahridaya sözcük anlamı olarak Tala (avuç), Hridaya (kalp) sözcüklerinden oluşur. Avuç içindeki kalp anlamına gelir. Kalp ritmini düzenleyici ve stres azaltıcı etkisi ile kullanılan bir marma noktasıdır. Adhipati noktası yine stres üzerinde etkili bir başka noktadır. Başın üzerinde bulunur, bu noktaya da hazırladığımız karışımdan yağ damlatıp uygulama yaparak gün içinde oluşan stres yükünü azaltabilirsiniz. Stres üzerine etkili üçüncü nokta Krikatika’dır. Baş ile boynun arkada birleştiği yerde bulunan hafif çukurlaşmış noktalardır. Anti-stres yağ karışımımızı bu noktaya damlatarak yaklaşık 3-5 dakika bası uygulamak hem stresi azaltır hem de baş ağrılarında çok etkili bir yöntem olarak Ayurveda sisteminde yıllardır uygulanmaktadır.”

  • İçliklerde yün oranına dikkat!

    İçliklerde yün oranına dikkat!

    Konya’da hava sıcaklıklarının zaman zaman sıfır dereceye kadar düşmesinin ardından vatandaşlar soğuktan korunmak için içliklere yöneliyor. Bazı vatandaşlar üşümemek için kat kat giyinirken, bazıları ise yün, termal ve örgü içliklerle vücudunu soğuktan koruyor. Kış aylarında soğuktan korunmak için vazgeçilmezler arasında yer alan içlikler, giyenlerin içini ısıtıyor.

    Konya’da 22 yıldır tarihi Bedesten Çarşısı’nda içlik satışı yapan Veli Bora, “Kış ayının bu yıl biraz geç gelmesinden dolayı hafif bir işlerde duraksama oldu fakat yeni yeni havaların soğumasıyla birlikte müşterilerimizden de kışlık ürünlerimize talepler başladı. Genellikle yaşlı kesimimizdeki müşterilerimiz kalın yani yün olan ürünlerimizi tercih ederek daha önceden gelmeye başlamışlardı. Şimdi de gençler gelmeye başladı. Onlar da termal olan ürünlerimizi tercih ediyor. Kalın yünlü ürünlerimize tercih olarak 60 yaş ve üzeri, Angora tavşan yünü olan ürünlere de tercihler genellikle 40 ile 60 yaş arasında tercih ediliyor. Özellikle gençlerin tercih ettiği ise termal ürünlerimiz. Bunlarda yaş aralığı daha aşağıda olup 20’li yaşlardan başlayarak daha yukarılara kadar tercih edenler bulunuyor” dedi.

    “İdeal olan yüzde 75 yün olan ürünü almalarını önerebilirim”

    İçlik almak isteyen vatandaşların dikkat etmesi gereken noktalara değinen Veli Bora, “Sağlıklı ürün almak isteyenler için yün tercih edilmesi daha uygun olur. Yünlerin de çeşitli kalite olarak modellerimiz mevcut. Yün oranları yüzde 50 ile yüzde 100 arasında değişmektedir. İdeal olan yüzde 75 ürünü almalarını önerebilirim. Daha önceden müşterilerimiz direkt ürünü gelip elle kontrol ederek görsel olarak görebiliyorlardı. Ama şu anda internet ortamında sadece görsel olarak görebiliyorlar ve güvendikleri firmalardan alışveriş yapabiliyorlar. Çünkü farklı farklı kalite ürünler bulunmaktadır. Bu ürünleri de tercih olarak özellikle aldıkları firmalara dikkat ederek alışverişlerini tamamlasınlar. Yün ürünlerimizde içerik olarak yüzde 50, yüzde 75 civarında içerik olmaktadır. Yünlerin içeriğinde yüzde 75 yün olanlarını tercih etsinler, yüzde 50 olanları teri çok fazla emmiyor. Ama daha yüksek yün oranlı ürünlerimiz vücuttaki teri emiyor. Vücudun kuru kalmasını sağlıyor. Ayrıca bronşit, zatürre için de destek olarak kullanılmaktadır. Polyester veya naylon türü ürünler kullandıklarında vücuda sağlık olarak zarar vermektedir. O yüzden yün tercih etmelerini tavsiye ediyoruz” diye konuştu.

  • Geçmişi yaşatan minyatür

    Geçmişi yaşatan minyatür

    Tortum ilçesine bağlı Bağbaşı Mahallesi’nde Feyzullah Coşkun, babasının geçmişte ürettiği harman makinelerinin minyatür versiyonunu tamamen el emeği ile hassasiyetle inşa etti.

    Çocukluğundan itibaren babasının harman makineleri hakkındaki hikayelerini dinlerken ve babasının ürettiği makineleri izlerken bu makinelerin minyatürlerini yapma hayali kurduğunu belirten Coşkun için, babasının elinden düşmeyen harman makinesi ilham kaynağı oldu. Coşkun, uzun saatler boyunca bu makineyi minyatür boyutta yeniden canlandırmak için çalıştı ve kendi elleriyle yepyeni bir harman makinesi minyatürü yaptı. Yetenekleri bununla sınırlı olmayan Coşkun, kendi evini tarihi eşyalarla doldurarak bir müze havası oluşturmayı başardı. Evini ziyaret edenler, tarihin izlerini sürmek için üst katını adeta bir müzeye çevrildiğini görebiliyor.

    Feyzullah Coşkun, babasının mirasını yaşatmanın yanı sıra tarih ve minyatür sanatına olan sevgisini herkesle paylaşıyor. Onun bu özel hikayesi, yerel bir sanatçının yetenek ve tutkusuyla nasıl tarihe dokunabildiğinin bir örneği olarak ilham verici bir anlatı olmaya devam ediyor.

  • Hobisini kazanca dönüştürdü

    Hobisini kazanca dönüştürdü

    İlkokul yıllarındayken öğrendiği örgü işinde kendisini geliştiren 42 yaşındaki ev hanımı Melek Gamsız, hobi olarak başladığı işte kısa sürede usta oldu ve bunu kazanca dönüştürmeye karar verdi. El emeği göz nuru ürünlerini sosyal medya üzerinden aldığı siparişlerle görücüye çıkaran Gamsız, yelekten çantaya, patikten şapkaya kadar her işi yapıyor ve ev hanımlarına örnek oluyor.

    İlk başlarda kendi yakın çevresine ve ailesine hediyelik olarak çeşitli örgüler yapan ev hanımı Gamsız, şimdi siparişlere yetişmeye çalışıyor. Yaptığı ürünlerin beğenilmesi sonrası müşteri sayısı artan Gamsız, yurt içinin yanı sıra yurt dışından da sipariş almaya başladı. Sosyal medya platformu üzerinden kendisine bir sayfa açan Gamsız, çeşitli örgü hesaplarını takip ederek kendisine arkadaşlar edindi. Kurduğu dostluklar sayesinde çevresini genişleten Gamsız, sipariş aldığı müşterileriyle görüntülü konuşma yaparak fikir alışverişinde de bulunuyor.

    Almanya’dan toplu sipariş geldiğini belirten Gamsız, yurt dışı siparişlerinde bazen arkadaşlarıyla, bazen de memleketlerindeki yakınlarıyla iletişime geçerek gönderim yaptığını söyledi. Sosyal medya üzerinden tanıştığı Almanya’daki müşterisi 41 yaşındaki Tuğba Ückulak ile görüntülü konuşma yapan Gamsız, ürünlerinin beğenilmesinden gurur ve mutluluk duyduğunu belirtti.

    “2 yıl önceye kadar hep hediye olarak örerdim”

    Eskiden beri örgü örmeyi çok sevdiğini söyleyen Gamsız, “İlkokula giderken arkadaşlar örerdi. Onunla başladım. Sonra kendime, kardeşlerime kazaklar, etekler örmeye başladım. Çevremdekilere yeğenlere falan da örüyordum. 2 yıl önceye kadar hep hediye olarak örerdim. Örgü örmeye hobi olarak başlamıştım. 2 yıl önce bir arkadaş katip çantalar şapkalar örüyordu. Ben de internetten modellere bakarak çeşitli modeller örmeye başladım. Güzel işler ortaya çıkardım. İşlerimi gören arkadaşlar hediye götürmek istediği yakınları için parayla ördürmeye başladılar. Sosyal medya hesabı açtım. Sonra oradan bir sipariş aldım. Öyle bir sevinçli oldum ki ilk siparişte çok heyecanlıydım. Güzel geri dönüşlerin olması beni daha da heveslendirdi. Şimdi siparişleri yetiştirmeye çalışıyorum. 2-3 aylık siparişlerim var” dedi.

    İlk siparişin Almanya’dan geldiğini belirten Gamsız, sosyal medyadan gören ve tanıyanların katkısının büyük olduğunu ve hobisini kazanca çevirmenin mutluluğunu yaşadığını söyledi.

    Evinin tuhafiye gibi olduğunu ve şuan motifli hırka, katip çanta ve şapka gibi talebe göre her türlü örgüyü örebildiğini aktaran Gamsız, Yaptıklarının beğenilmesi ve kazanca dönüşmesinin çok daha güzel bir duygu olduğunu belirterek ev hanımlarına seslendi.

  • 23 yıl kesinleşmiş hapis cezası vardı, yakalandı

    23 yıl kesinleşmiş hapis cezası vardı, yakalandı

    Hatay Emniyet Müdürlüğü ekipleri güvenliği ve huzuru sağlamak için aranan şahısların yakalanmasına yönelik çalışmalar devam ediyor.

    Bu çerçevede İskenderun ilçesinde yapılan asayiş çalışmasında, iki ayrı hırsızlık suçundan toplam 23 yıl 4 ay 25 gün kesinleşmiş hapis cezası ile aranan B.K., 10 Aralık tarihinde İskenderun’da yakalandı. Şahıs yapılan işlemlerin ardından tutuklanarak cezaevine gönderildi.

  • Tırın önünde sürüklenen otomobildeki 3 kişi yaralandı

    Tırın önünde sürüklenen otomobildeki 3 kişi yaralandı

    Kaza, Aksaray-Ankara karayolu Nevşehir Kavşağında meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, Konya istikametinden Ankara istikametine seyreden Ömer T. (54) idaresindeki tır, Aksaray’dan Ortaköy ilçesine seyreden Hasan B. (51) yönetimindekiotomobile arkadan çarptı. Çarpmanın etkisiyle tırın önünde kalan otomobil metrelerce sürüklendi. Kaza sonucu otomobilde yolcu olarak bulunan Haşim B. (56), Kevser B. (45) ve Meliha B. (53) yaralandı. Kazayı gören yoldaki diğer sürücüler durumu 112 Acil Çağrı Merkezine bildirdi. İhbar üzerine olay yerine sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Kısa sürede olay yerine gelen sağlık ekiplerince ilk müdahalesi gerçekleştirilen yaralılar, ambulansla Aksaray Eğitim ve Araştırma Hastanesi Acil Servisine kaldırıldı. Burada tedavi altına alınan yaralıların sağlık durumlarının iyi olduğu öğrenildi.

    Kazayı anlatan otomobil sürücüsü Hasan B., “Biz Aksaray istikametinden Ortaköy’e doğru gidiyorduk. Normal seyir halindeydik, birden kamyon gelip bize arka tekerden çarptı. Çarpınca bizi önüne aldı. Kaza olduktan sonra arkadaşların ifadesine göre tırcının kulağında kulaklık olduğunu, tırcının ifadesine göre de, kör noktadan görmediğini söyledi. Bizi önüne alıp yaklaşık 50 veya 100 metreye yakın sürükledi. Şükür can kaybı yok, gelen mala gelsin Allah korudu” diye konuştu.
    Kazayla ilgili soruşturma başlatıldı.

  • Bıçaklı kavgada 1 kişi hayatını kaybettti

    Bıçaklı kavgada 1 kişi hayatını kaybettti

    Edinilen bilgiye göre, Osmanlı Mahallesi Reisoğlu Caddesi üzerinde meydana gelen olayda 2 grup arasında henüz bilinmeyen bir nedenle kavga çıktı. Çıkan kavgada bıçaklanan S.D. ve R.D. yaralanırken, ihbar üzerine olay yerine polis ve sağlık ekipleri sevk edildi.

    Ağır yaralı S.D. Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesine, R.D. de Kayseri Devlet Hastanesine kaldırıldı. S.D., kaldırıldığı hastanede yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı. Polis ekipleri olay yerinde güvenlik önlemleri alarak inceleme yaptı. Ekipler olaya karışan şüpheli veya şüphelileri yakalamak için çalışma başlattı.

    Olayla ilgili soruşturma başlatıldı.

  • Yalova’da uyuşturucu operasyonu: 1 gözaltı

    Yalova’da uyuşturucu operasyonu: 1 gözaltı

    Alınan bilgiye göre, Yalova Emniyeti Narkotik Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü Narkotim ekiplerinin istihbarat çalışmalar neticesinde, O.A’nın çevre illerden temin ettiği uyuşturucu maddeleri kendi sevk ve idarelerindeki 35 plakalı araç ile naklederek sokak düzeyinde uyuşturucu ticareti yapacağı bilgisine ulaşıldı. Polis şahsın içinde bulunduğu aracı bir süre takibe aldıktan sonra emniyetli şekilde durduruldu. O.A. gözaltına alınırken araçta yapılan aramada 104.77 gram skunk, 6.13 gram kokain ve 58 adet sentetik ecza tablet ele geçirildi. Şüphelinin emniyetteki işlemleri devam ediyor.

    Öte yandan uyuşturucu madde kullanan şahısların yakalanmasına yönelik yürütülen çalışmada, 8,86 gram sentetik kannabinoid, 3,01 esrar, 0,29 gram metamfetamin, 9 adet sentetik ecza hap, 2 adet tabanca ve tabancalara ait 97 adet fişek, 1 av tüfeği ve 23 adet tüfeğe ait fişek ele geçirildi.
    Polis 3 zanlıya “ateşli silahlar ve bıçaklar hakkındaki kanuna muhalefet” suçlarından, 4 şüpheliye ise “kullanmak için uyuşturucu madde bulundurmak” suçlarından adli işlem gerçekleştirdi.

  • Muratpaşa’da Şehitlik Parkı törenle açıldı

    Muratpaşa’da Şehitlik Parkı törenle açıldı

    Aralık 2020’de Suriye’de şehit düşen ve Antalya’da toprağa verilen Jandarma Yüzbaşı Yasin Kurt’un adını taşıyan ve Güzeloba Mahallesi Rauf Denktaş Caddesi üzerinde yer alan parkın açılışına Antalya Valisi Hulus Şahin, Cumhuriyet Başsavcısı Zafer Koç, askeri erkan, Belediye Başkanı Ümit Uysal, eşi Ümran Uysal ve şehit aileleri katıldı.

    Vali Şahin’den kutlama
    Kuran-ı Kerim tilavetiyle başlayan açılış, saygı duruşu ve ardından İstiklal Marşı’nın okunmasıyla devam etti. Açılışta Antalya Valisi Şahin, “Muratpaşa Belediye Başkanımız Sayın Ümit Uysal’a bilhassa teşekkür etmek istiyorum. Rauf Denktaş gibi gerçekten Türk milletinin son yıllardaki en büyük dava adamının isminin olduğu caddeye böyle güzel bir park yapıp bu parka da şehidimizin adını verdiğini ve burada şehitlerimizin ismini yaşattığı için sağ olsun var olsun” şeklinde konuştu.

    Kahramanca hissiyat
    Başkan Uysal ise kentlerin onu sahiplenen, o toprağın, o ülkenin sahibi olduğunu hisseden ve bütün davranışlarında o değerlerle yeni nesillere, ruha, dinamizme ve kahramanca hissiyata ihtiyacı olduğunu söyledi. Kentlerin ve Türkiye’nin çok ciddi bir ulusal güvenlik bilinciyle yönetilmesi gerektiğinin altını çizen Başkan Uysal, şunları söyledi:
    “Biz, şehit olma iradesinde, ülkemiz için her şeyimizi feda edebilme dirayetinde en küçük bir zaaf gösterirsek, bunun korkarım ki bedeli olur. Bunun için şehitlerimizin görüleceği, duyulacağı başka mekanlara da, şehrimize ruh veren, şehrimize dirayet veren, birlik ve beraberlik veren, bize öğreten vatan için canımızın feda edilebilmesi gerektiğini bize hep hatırlatan böyle mekanlara, böyle alanlara, şehrimizin farklı yerlerinde çok ihtiyacımız var. Bu anlamda tanzim edilmiş bir bakan şehrimize hayırlı olsun.”
    Şehit Jandarma Yüzbaşı Yasin Kurt’un babası Ziya Kurt ise, “Canlarımızı anıtlaşmasını sağlayan Muratpaşa Belediyesi’ne ve onun kıymetli Başkanı Ümit Uysal’a ve emeği geçen tüm arkadaşlarıma, kardeşlerime, canlarıma saygıyla, sevgiyle selamlarımı sunuyorum” diye konuştu.

    “Bu milletin ay yıldızlı bayrağı ve sancağı kıyamete kadar dalgalanacak”
    15 Temmuz Vatan Şehitleri, Gazileri ve Terör Mağdurlar Adını Yaşatma Derneği Başkanı Zeki Kılınç ise “Geçmişten günümüze bu milletin evlatları yeri geldiği zaman vatan, millet ve ezan için neler yapabileceğini hep gördük. Bu milletin ay yıldızlı bayrağı ve sancağı kıyamete kadar dalgalanacak” şeklinde konuştu.
    Türkiye Muharip Gaziler Derneği Antalya Şube Başkanı Zeynel Abidin Sezer ise kendilerini en çok hayattayken unutulmanın üzeceğini belirterek, “Biz gazi ve şehitler için cephede ölmek, gazi olmak şereftir. Bize acı vermez. Ama hayattayken unutulursak, gerekli saygıyı görmezsek üzülürüz” ifadelerine yer verdi.
    Türkiye Harp Malulü Gaziler, Şehit Dul ve Yetimler Derneği Antalya Şube Başkanı Ömer Gündüz, açılışı yapılan parkın tüm şehitleri toprağa değil kalplere gömüldüğünün nişanesi olduğunu söyledi.

    Karanfil bıraktılar
    Konuşmaların ardından Şehit Jandarma Yüzbaşı Yasin Kurt Şehitlik Parkı’nın açılış kurdelesi dualar eşliğinde kesildi. Törenin ardından Vali Şahin ve Başkan Uysal, 6 bin 677 metrekare alana kurulan ve Gazi Mustafa Kemal Atatürk heykeli etrafında yer alan anıtlara kırmızı karanfil bıraktı.