Kategori: Türkiye

  • Datça’da 14 düzensiz göçmen kurtarıldı

    Datça’da 14 düzensiz göçmen kurtarıldı

    Datça ilçesi açıklarında içerisinde düzensiz göçmenlerin olduğu fiber karinalı lastik bot motor arızası nedeniyle sürüklenmeye başladı. Tekneden yardım talebinde bulunulması üzerin görevlendirilen Sahil Güvenlik Korveti ve Sahil Güvenlik Botu tarafından fiber karinalı lastik bot içerisindeki 14 düzensiz göçmen kurtarıldı. Ülkeyi yasa dışı yollarla terk etmeye çalışan 2 şahıs yakalandı.

  • Gaziantep’te geri dönüşüm fabrikasında yangın

    Gaziantep’te geri dönüşüm fabrikasında yangın

    Yangın, akşam saatlerinde Başpınar 5. Organize Sanayi Bölgesinde bulunan geri dönüşüm fabrikasında çıktı. Yangını gören vatandaşlar, 112 Acil Çağrı Merkezi’ne ihbarda bulundu. Olay yerine polis, ambulans ve itfaiye ekipleri sevk edildi.

    Olay yerine gelen itfaiye ekipleri, kısa sürede yangına müdahale etti. İtfaiye ekiplerinin çalışmaları sonucunda yangın, diğer fabrikalara sıçramadan kontrol altına alındı. Yangından dolayı fabrikada maddi hasar oluştu.
    Ölen ya da yaralananın olmadığı yangınla ilgili soruşturma başlatıldı.

  • Tinerle soba yakarken canından oldu

    Tinerle soba yakarken canından oldu

    Olay, 30 Kasım’da Fatih Mahallesi’ndeki bir iş yerinde meydana geldi. İddiaya göre, 15 yaşındaki Ömer Girgin tiner ile sobayı yakmaya çalıştığı esnada alevler içinde kaldı. 112 Acil Çağrı Merkezi’ne ihbarda bulunulması üzerine adrese sağlık ve polis ekipleri sevk edildi.

    Vücudunda yanıklar oluşan Girgin, ilk müdahalesinin ardından hastaneye kaldırıldı. Girgin, dün akşam tedavi gördüğü Şehir Hastanesi’nde fenalaşarak hayatını kaybetti. Girgin’in cenazesi bugün ailesi tarafından teslim alınarak, defnedilmek üzere memleketi Ağrı’ya götürüldü.
    Olayla ilgili inceleme sürüyor.

  • Gazze’de can kaybı 18 bini aştı

    Gazze’de can kaybı 18 bini aştı

    İsrail’in Gazze Şeridi’ne yönelik saldırıları 66 gündür devam ederken, can kaybı her geçen dakika artıyor. Filistin Sağlık Bakanlığı Sözcüsü Eşref el-Kudra yaptığı açıklamada, son 24 saatte İsrail saldırılarında 208 kişinin hayatını kaybettiğini belirterek, 416 kişinin de yaralandığını açıkladı.

    El-Kudra, İsrail’in Gazze Şeridi’ne düzenlediği saldırılarda hayatını kaybedenlerin sayısının 18 bin 205’e, yaralı sayısının da 49 bin 645’e yükseldiğini bildirdi. El-Kudra, “İsrail’in bilinçli olarak hedef aldığı ve çökerttiği sağlık sistemine destek sağlamak amacıyla tüm ülkeleri ve sağlık kuruluşlarını Gazze Şeridi’nin her bölgesinde sahra hastaneleri kurmaya çağırıyoruz” dedi.

  • Heyelanın yıktığı yollarda inceleme

    Heyelanın yıktığı yollarda inceleme

    Düzce’de hafta sonu yağan aşırı yağışlar etkili oldu. Akçakoca ilçesinde yağışlarla birlikte heyelan meydana gelirken özel idaresi ekipleri hemen çalışmalara başladı.

    Akçakoca Kaymakamı Mustafa Can, Özel İdare Müdürü Necip Bilen ile birlikte Dilaver, Davutağa, Yenice ve Sarıyayla köylerinde aşırı yağışlardan dolayı meydana gelen heyelan çalışmalarını yerinde inceledi.

  • Muğla’da uyuşturucu operasyonları

    Muğla’da uyuşturucu operasyonları

    Operasyonlarda, 621 Gram esrar maddesi, 23,92 Gram skunk maddesi, 1,78 Gram metamfetamin maddesi, 15 adet Sentetik Ecstasy, 18 adet Sentetik Ecza, tabanca, pompalı tüfek ve havalı tüfek ele geçirildi.

    Operasyon sonrası 11 şüpheli şahıs hakkında adli işlem başlatılırken, 2 şahsa uyuşturucu madde ticareti yapmak suçundan, 8 şahsa uyuşturucu madde kullanmak ve bulundurmak suçundan, 1 şahsa uyuşturucu elde etmek için kenevir ekmek suçundan işlem yapıldı. 2 şahıs hakkında adli kontrol kararı verildi.

  • Bakan Bolat’tan gençlere başarı için “5T Hedefi”

    Bakan Bolat’tan gençlere başarı için “5T Hedefi”

    İstanbul Aydın Üniversitesinde akademisyenler ve öğrencilere bir araya gelen Ticaret Bakanı Prof. Dr. Ömer Bolat, mesleki deneyim ve tecrübelerini “Gençler için Meslek Sırları ve Kariyer Yönetimi” başlıklı sunumunda paylaştı. Genç nüfusun ülke ekonomileri için çok önemli olduğunu kaydeden Bolat, “Genç nüfus bizim için cevherdir. Genç nüfus ekonomi için de çok önemli. Çünkü üretir ve ekonomiye enerji katar” dedi.
    “Öğrencilerimizin hayata hazırlanması için bütün imkanlar sunuluyor” diyen Bakan Bolat, “Sizden tek beklentimiz kendiniz, aileniz ve vatanınız için başarılara ulaşmak ve ülkemizin kalkınmasına katkıda bulunmanızdır” diye konuştu.

    “Genç nüfus ekonomi için çok önemli”

    Türkiye nüfusunun giderek yaşlandığına dikkat çeken Bolat, “Türkiye genç bir ülke. Genç yaş ortalamamız 33, giderek yaşlanmaya doğru eğilimimiz var. 65 yaş üstünün toplam nüfusa oranı yüzde 10. Genç nüfus bizim için cevherdir. Genç nüfus ekonomi için de çok önemli. 65 yaş üstü nüfus oranı yüzde 25’lerde olan Avrupa ülkelerinde ekonomide durgunluk var. Genç nüfus üretir, enerji katar” ifadelerini kullandı.

    Başarı için 5T Hedefi

    “Hangi bilgi ve tecrübe size faydalıysa onu alın” diyen Bolat, başarı için 5T Hedefi’ni gençlerle şu ifadelerle paylaştı:
    “Teknik: Ham bilgi olmadan başarılı olunamaz.
    Takım: Takım çalışması yapılmalı, paylaşarak takım oyunu ile başarmaya çalışın.
    Tecrübe,
    Tevazu: Kibirli ve gururlu olan toplumda sevilmez ve dışlanır.
    Takva: Allah’ın rızası doğrultusunda işler yapılmalı.”

    “‘Her şeyi yaparım’ devri bitti. Uzmanlaşma dönemindeyiz”

    İyi eğitim ve bilginin başarı için olmazsa olmaz olduğunu söyleyen Bolat, “İyi eğitimin yanında iyi iletişim de gerekli. İletişim en az eğitim kadar önemli. İletişim iyi kurulamazsa kaybedersiniz. Girişken ve sosyal yapıya evrilmelisiniz. Bu konuda kendinizi geliştirin, gayret edin. Bilgi ve trendler çok çabuk değişiyor. Dünyada son iki yıldaki bilgi, son 25 yılın bilgisinden daha fazla. Kendisini yenileyemeyen kaybetmeye mahkum oluyor. Bu yaşlar tecrübe kazanmak için çok önemli. Teknoloji ofislerinden, kütüphaneden ayrılmayın. Dil eğitimi alın. İleride ektiğiniz tohumların meyvesini yiyeceksiniz. Her konuda bilginiz olsun ama bir alanda uzmanlığınız olmalı. ‘Her şeyi yaparım’ devri bitti. Uzmanlaşma dönemindeyiz” dedi.

    “Erdemli, değerli başarı hedef olmalı”
    Gençlere kalıcı başarı için tavsiyelerde bulunan Bolat, “Başarının tesadüf eseri olduğunu sakın unutmayın. Bazen makamlara tesadüfen gelinebilir. Ama orada uzun süre kalamazlar. Başarıya ulaşmanın arkasında çok büyük bir alın teri ve akıl teri olduğunu bilmek lazım. Tek başına başarı hedeflenmemeli. Erdemli, değerli başarı hedef olmalı” diye konuştu.

    Geleceğin meslekleri
    Bolat, geleceğin cazip sektörleri ve mesleklerini ise şöyle sıraladı:
    “- Doktorluk
    – Eğitim uzmanı, okul öncesi veya her kademede öğretmenlik
    – Üniversitede akademisyenlik
    – Din eğitimi, hocalık, araştırmacı olmak
    – Hukuk
    – Mühendislik (Endüstri, bilgisayar, elektronik, makine)
    – Hemşire, radyoloji, fizyoloji, evde bakım, hasta ve yaşlı bakımı
    – Satın alma uzmanı
    – Finans uzmanı, para yatırım uzmanı
    – E-ticaret uzmanı
    – Dijital ve sosyal medya uzmanı
    – İletişim uzmanı
    – Yazılım uzmanı
    – Çevre ve enerji
    – Metal + makine + mühendislik
    – Gıda, tekstil, barınma: Konut sektörleri
    – Hizmet sektörü
    – Havayolu + lojistik+ taşımacılık hizmeti.”

  • Bakan Göktaş’tan BM etkinliğinde “Gazze” tepkisi

    Bakan Göktaş’tan BM etkinliğinde “Gazze” tepkisi

    Bakan Göktaş, BM Cenevre Ofisi’nde düzenlenen “Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nin Kabulünün 75’nci Yıl Dönümü Bağlamında Ailenin Korunması: Sözlerden Eyleme” başlıklı oturuma katıldı.
    İngilizce yaptığı konuşmada 20. yüzyılın ilk yarısında dünya savaşlarında büyük acılar yaşayan milletlerin bir araya gelerek barışı sağlayacaklarına ve koruyacaklarına dair söz verdiklerine dikkati çeken Göktaş, şunları söyledi:
    “Öte yandan Filistin, tam 75 yıldır, işgal altında acı çekmeye devam ediyor. İsrail yönetimi, Filistin halkına uyguladığı soykırımla, insanların yaşam hakkını dünyanın gözü önünde açıkça ihlal ediyor. Dünya barışına öncülük edenler sessiz. Küresel siyaseti belirleyenler sessiz. Ekonomik gücü elinde tutanlar sessiz. Aslında her sessiz kalış, bir çocuğun daha yetim kalmasına, bir annenin feryadına, bir ailenin daha tarihten silinmesine açıkça destek oluyor. Bu katliama sessiz kalanlar tarih karşısında hesap verecektir. Başta Türkiye olmak üzere, insan haklarına saygı duyan, tüm vicdanlı milletler bu sürecin takipçisi olacaktır.”

    Son yüzyılda dünyadaki gelişmeler sonucu siyasi ve ekonomik yapıların değiştiğini ifade eden Göktaş, “Birçok toplum doğal afetler, kitlesel göçler, savaşlar ve ideolojik çalkantılarla sınandı. Bütün bu zorluklara rağmen insanlar, yeniden hayata tutunmanın yollarını aradılar. Eve dönmek, tek bir çatının altında, ailenin engin şefkatine sığınmak, yeniden doğuşun teminatı oldu” diye konuştu.
    Ailenin her zaman insan hayatının merkezinde olduğunu belirten Göktaş, aileyi evrensel bir değer olarak nitelendirdi.
    Modern yaşamın sunduğu imkanların veya teknolojik gelişmelerin sağladığı kolaylıkların insanın aileye duyduğu ihtiyacı azaltmadığını aktaran Göktaş, “Toplumlar, ailelerinden kök salarak gelişmiş, bu durum, aileyi insanlar ve dünya toplumları için en son sığınak haline getirmiştir. Bu sebeple, bireyden topluma, geçmişten geleceğe, insanın güvendiği liman öncelikle ailedir. İnsanlık ve toplumlarımız adına sorumluluk alan bizler, ailenin kutsallığının korunması görevimizin ötesine geçmeli ve bunu yeni nesillere aktarmalıyız” ifadelerini kullandı.
    Aile kavramının insan doğasından uzak ideolojilerin saldırgan tutumlarına maruz kaldığını belirten Göktaş, “WOKE kültürü” veya “iptal kültürü” gibi tehditlerin kimi zaman evrensel insan hakları kisvesi altında diğer kültür ve toplumlara dayatılmasının üzücü olduğunu bildirdi.

    Bir toplumun değerlerinin veya normlarının başka bir topluma dayatılmaması gerektiğini vurgulayan Göktaş, şöyle konuştu:
    “Biz, her toplumun kendi yerel kültüründen kaynaklanan normlarının ve değerlerinin diğer toplumlardan nispeten farklı olduğuna inanıyoruz ve bu farklılıklara saygı gösterilmesi gerektiğine inanıyoruz. Bu problemler ve tehditlerle birlikte nüfus artış hızının yavaşlaması ve nüfusun yaşlanması gerek sosyolojik gerek demografik birtakım önlemler alınmasına yönelik sinyaller veriyor. Bu noktada Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı olarak biz, yaşlı ve engelli bakımını aile odaklı hizmetlerimiz ve sosyal yardımlarımızla destekliyor, aile birliğinin korunması ve bağlarının güçlendirilmesine öncelik veriyoruz. Ayrıca modernleşme süreciyle birlikte olumsuz etkileri artan bireyselleşmenin önüne geçmek adına, çocuk bakımını aile içinde destekliyoruz. Bununla birlikte, aile bağlarını güçlendirerek dünyayı saran dijital ağların insanı hayata katılmaktan alıkoyan etkisine karşı koyuyoruz. Aile yapısını tehdit eden tüm unsurlara karşı, kültürümüzün önemli bir parçası olan dinamik, üretken ve kapsamlı aile modelini yeniden inşa etmeyi amaçlıyoruz. Bu model ile hem aile değerlerini hem de toplumu ve gelecek nesilleri yeniden canlandıracağız.”

    Göktaş, aileyi “toplumun denge noktası” olarak nitelendirerek, “Bir toplumun bütün unsurları dengede tutulmadığında ortaya çıkan ayrımcılık, adaletsizlik ve kaos aile yapısında da benzer bir şekilde yaşanıyor. Bu sebeple ailede kadın-erkek arasında denge ve uyum sağlamak, ailenin omurgasını güçlendiren önemli bir adım” dedi.
    Çocukların, yaşlı ve engellilerin haklarının korunması ve geliştirilmesiyle ailenin “yıkılmaz bir kaleye” dönüştüğünü dile getiren Göktaş, ”Bu kaleyi güçlendirmek adına bütün aile üyelerine özel hizmet modelleri geliştiriyor, bu yapıyı zayıflatacak her türlü şiddetin karşısında duruyoruz” diye konuştu.

    Yurt genelinde açtıkları kadın konukevleri ve ŞÖNİM’lerle şiddet mağdurlarının hem barınma hem rehabilitasyon ihtiyaçlarını karşıladıklarını bildiren Göktaş, “ hukuk sistemimizi kadına yönelik şiddete sıfır tolerans ilkesiyle yeniden düzenledik. Aynı zamanda kadınların güçlenmesine yönelik, eğitimden sağlığa, ticaretten siyasete hayatın her alanında aktif rol almasını kolaylaştıran düzenlemeler yapıyoruz” açıklamasında bulundu.
    Ailesiyle yaşama imkanı bulunmayan çocuklar için koruyucu aile ve evlat edindirme hizmetleriyle “sıcak yuvalar” sunduklarını bildiren Göktaş, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan’ın himayesinde yürütülen “Gönül Elçileri Projesi’ne yönelik halkın desteğine dikkati çekti.
    BM Kalkınma Programının (UNDP) 2002 yılındaki raporunda Türkiye’nin orta insani gelişme noktasında gösterildiğini hatırlatan Bakan Göktaş, 2009’da yüksek insani gelişme, 2019 yılında ise çok yüksek insani gelişmeye sahip olduğunun belirtildiğini, 2021’de de bu seviyeyi koruduğunu söyledi.

    Bu gelişim sürecinin son 20 yılda gerçekleştirilen çalışmaların meyvesinin alındığını gösterdiğini aktaran Göktaş, sözlerini şöyle sürdürdü:
    “Biz Türk milleti olarak, insan doğasının ve insan haklarının korunması noktasında, güçlü bir ülke olmayı ve bu hassasiyete sahip ülkelerin güçlenmesini önemsiyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımızın, Dünya beşten büyüktür çıkışı, pek çok ülkeye kendi potansiyelini hatırlatmış ve önemli bir uyanışı başlatmıştır. Bu vesileyle insanın öz varlığına ve evrensel haklarına hizmet etmek adına, farklı ülke toplulukları, güçlerini birleştirme yoluna gitmiştir. Birlikten kuvvet doğar sözü hakikatini yitirmemiştir. Fakat Birleşmiş Milletler 75 yıllık mesaisinde vadettiği sözleri yerine getirmekten ne yazık ki uzak kalmıştır. Buna karşılık insanın dünyayla kurduğu bağın ilk kazanımı olan aile değerleri, insan için hala yolunu aydınlatan bir rehber niteliğindedir. Biz de insanlığın ortak kültürünün somut taşıyıcısı olan aile değerlerine sahip çıkacağız.”

  • Asgari ücrette zam maratonu başladı

    Asgari ücrette zam maratonu başladı

  • “Enflasyonun ateşi düşmeye başladı”

    “Enflasyonun ateşi düşmeye başladı”

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezinde, DSİ tarafından tamamlanan 369 tesisin toplu açılış törenine katıldı.

    Bu sabah açıklanan işsizlik rakamlarını hatırlatan Erdoğan, “İşsizlik oranı yarım puan azalışla yüzde 8,5’a düştü. İstihdam ise 31 milyon 835 bin kişiye ulaştı.”  dedi.

    Cumhurbaşkanı işsizlik oranında 2012’den bu yana en düşük seviyenin yakalandığını söyledi. Büyüme ve ihracat rakamlarının da iyi olduğunu kaydeden Erdoğan, enflasyon için “Ateşi düşmeye başladı.” ifadesini kullandı. Erdoğan, “Önümüzdeki aylardan itibaren çok daha iyi oranlarla karşılaşacağız.” diye konuştu.

    Erdoğan’ın konuşmasından öne çıkan başlıklar şöyle:

    “Biz meydanlarda verdiği sözleri unutanlardan değiliz. Biz seçim dönemi esip gürleyip sonra sesi soluğu çıkmayanlardan değiliz. Biz Türkiye’nin 81 ili ve 922 ilçesinin tamamında ayak izi olan bir iktidarız.

    Ülkemizin neresine giderseniz gidin hükümetimizin bir eserini, mührünü mutlaka görürsünüz. Mevcutla hiçbir zaman yetinmiyor, hizmet halkamızı büyütüyoruz.Bu eserlerin imzasında emeği geçenlere ülkem ve milletim adına şükranlarımı sunuyorum.

    Dünyada en fazla olan kaynak sudur. Fakat bu suyun yüzde 97,5’luk kısmı deniz ve okyanuslardaki tarıma ve tüketime uygun olmayan sudan oluşuyor. Göllerde ve derelerde bulunan su miktarı denizde damla gibidir. Su meselesini en stratejik kaynaklardan biri yapan faktör budur.

    Dünyanın pek çok yerinde su sınırsız bir kaynak olarak görülüyor. Bu tamamen yanlış bir algıdır. Su kaynakları sınırsız değildir. Su giderek azalan bir kaynaktır. Kirliliğin etkisiyle temiz su kaynakları hızla azalıyor. İklim değişikliğine bağlı olarak afetlerin sıklığı ve şiddeti artmaktadır. 2053 yılı itibarıyla net sıfır emisyon hedefine ulaşana kadar çabalarımızı sürdüreceğiz.

    Türkiye’nin boşa harcanacak bir damla dahi suyu yoktur. Su kaynaklarımızı kirletmek ihanete eş değer bir gaflettir. Kaynaklarımızı doğru yönetip suyu idareli kullanmalıyız. Bunda gelecek nesillerin de hakkı olduğunu aklımızdan çıkarmamalıyız.

    Herkes bilmelidir ki başka ülkelere hak olan Türkiye’ye lüks değildir. Yer altı ve yer üstü zenginliklerimizi mutlaka ekonomiye kazandırmamız lazım. Madenimiz varsa çıkaracağız, petrolümüz, doğalgazımız varsa keşfedeceğiz. Rüzgar ve güneş enerjisinden istifade edeceğiz. Tam bağımsız Türkiye hayalimize gölge düşürmeyeceğiz.

    İşsizlik oranı yarım puan azalışla yüzde 8,5’a düştü. İstihdam ise 31 milyon 835 bin kişiye ulaştı. İşsizlik oranında kasım 2012’den bu yana en düşük seviyeyi yakalamış olduk. Büyüme ve ihracatta çok iyi bir yerdeyiz. Enflasyonun ateşi düşmeye başladı. Aldığımız tedbirlerin pozitif etkileri piyasada daha fazla hissediliyor. Önümüzdeki aylardan itibaren çok daha iyi oranlarla karşılaşacağız.”