Kategori: Türkiye

  • MHP Genel Başkan Yardımcısı Yalçın: “Kocaeli Milletvekili Saffet Sancaklı’nın istifası istenmiştir”

    MHP Genel Başkan Yardımcısı Yalçın: “Kocaeli Milletvekili Saffet Sancaklı’nın istifası istenmiştir”

    MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın sosyal medya hesabından paylaşım yaparak, “Kocaeli Milletvekili Saffet Sancaklı’nın Milliyetçi Hareket Partisi’nden istifası istenmiştir. Kamuoyuna saygıyla duyurulur” ifadelerini kullandı.

  • CHP Karabük Milletvekili Cevdet Akay, Balıkesir’de başkan aday adaylarıyla bir araya geldi

    CHP Karabük Milletvekili Cevdet Akay, Balıkesir’de başkan aday adaylarıyla bir araya geldi

    31 Mart Yerel Seçimleri için CHP Genel Merkezi’nin Balıkesir’de adaylar ile görüşme için görevlendirdiği CHP Karabük Milletvekili ve Plan ve Bütçe Komisyonu Üyesi Cevdet Akay, bölgede çalışmalara yoğun şekilde başladıklarını belirterek, “Perşembe gününden itibaren Balıkesir hudutları içerisindeyiz. Bugün de Edremit’teyiz, Körfezdeyiz. 31 Mart’ta yerel seçimler var. Cumhuriyet Halk Partisi olarak milletvekilleri ve bazı Parti Meclisi üyelerimiz görevlendirdi. Her birimiz Türkiye’nin 4 bir tarafına görev aldık. Biz de Hatay Milletvekilimiz Mehmet Güzelmansur ile birlikte bu görevlendirme neticesinde bölgede incelemelerimize, tetkiklerimize başladık. Amacımız burada bölgemizde, Balıkesir’de hem Balıkesir’i bütün ilçeleriyle beraber ve büyükşehirle beraber en iyi şekliyle temsil edecek aday adaylarımızla görüşmek ve burada adaylaşma süresi içerisinde de Balıkesir’de alabileceğimiz en yüksek oyu almaya çalışmak. Hakikaten çok çok önemli görüşmeler yaptık. Ben bu görüşmelerde bize yardımcı olan başta il başkanımız olmak üzere değerli vekilimiz Mehmet Güzelmansur vekilimizle, Hatay vekilimizle beraber ziyaretlerimizi yaptık. Bütün ilçe başkanlarına, yöneticilere, aday adaylarına teşekkürlerimizi iletiyoruz” dedi.

    “80 civarında aday adayıyla görüşmeler yaptık”
    Edremit Körfez bölgesinde 80 belediye başkan aday adayı ile görüşme yaptıklarına belirten Akay “80 civarında aday adayıyla görüşmeler yaptık. Burada görüşmelerde mümkün olduğu kadar objektif sonuçları alabilmek, bölgeyi en iyi temsil edecek en iyi şekliyle çalışabilecek adayları belirlemeye çalışacağız. Adayların her biri birbirinden kıymetliydi. Burada kriter sadece tabii ki biz vekillerin yüz yüze görüşmeleri de değil, daha değişik kriterler de var. Kamuoyu yoklaması temayül ve halkın da görüşü çok çok önemli. Özellikle sivil toplum kuruluşlarıyla da ilgili görüşmelere devam edeceğiz. Bugün de bu görüşmelerimize yoğunluk vereceğiz. Sivil toplum kuruluşlarının görüşleri, diyalogları çok önemli. Tabana dokunmak çok çok önemli” dedi.

    “Balıkesir’de çok iyi sonuç almayı gayret edeceğiz”
    Balıkesir’in önemli bir seçim noktası olduğunun altına çizen Cevdet Akay “Balıkesir çok çok önemli bir bölge, çok güzel bir bölge ve bizim de en kritik illerimizden biri. Balıkesir’de çok iyi sonuç almayı gayret edeceğiz. Büyükşehir Belediyesi’ni geçen dönem ittifakla girmiştik. Çok az bir oyla kaybettik. Bu sefer Büyükşehir Belediyesi’nin mutlaka almak istiyoruz. 9 olan belediye başkanlığı sayımızı da en az 15 çıkartma hedefimiz var. Hem mevcut belediyelerimizi korumak, üstlerine de mevcut belediyeleri ilave etmek. Ben inanıyorum ki bunu da bu bölge ziyaretlerinde de hissettim, gördüm. Adaylar, aday adayları çok kararlı ve istekli. Tabanda da bu istek ve arzuyu görüyorum. Bu çalışmaların neticesinde MYK’mız ve parti meclisimiz en düzgün adayları belirleyip sahaya en hızlı bir şekilde en süratle ineceğiz ve ülkemiz için, bölgemiz için Balıkesir’de görevli olduğum için de Balıkesir’den de başlamak üzere en iyi sonuçları alacağımıza inanıyorum. Ben bize güzel karşılık veren misafirperverlik yapan Balıkesirli hemşerilerimize de ayrıca özel teşekkürlerimi iletiyorum gerçekten” dedi.
    “Plan Bütçe Komisyonu üyesi olarak bütün arkadaşlarımızla beraber çok yoğun bir çalışma dönemini geçirdik” diyen Akay, asgari ücretle ilgili de, “Asgari ücret çok yetersiz 11 bin 402 TL. bunun en az 22 bin TL olmasını arzu ediyoruz” dedi.
    Emekli maaşlarına da değinen Akay, “En düşük emekli maaşının en az asgari ücret seviyesine çıkarılması olmazsa olmazımız” dedi.

  • Hububat sektörünün kalbi Gaziantep’te attı

    Hububat sektörünün kalbi Gaziantep’te attı

    GTB’nin ev sahipliğinde gerçekleştirilen panelde bakanlık birimleri, sektör paydaşları ve akademisyenler, hububat sektörünün genel durumunu değerlendirerek, geleceğe yönelik beklentiler hakkında görüşlerini ifade ettiler.

    Şehitkamil Kültür ve Kongre Merkezi’nde düzenlenen panele, Gaziantep Vali Yardımcısı Hüseyin Kaptan, TMO Genel Müdürü Ahmet Güldal, TOBB Borsalar Konsey Başkanı Hüseyin Çevik, UHK Başkanı Özkan Taşpınar, Ticaret Bakanlığı Lisanslı Depo Daire Başkanı Bahar Emre, TMO Alım ve Muhafaza Daire Başkanı Gökhan Gürbüz, Bitkisel Üretim Genel Müdür Yardımcısı İhsan Emiralioğlu, TÜRİB Genel Müdürü Ali Kırali, GSO Yönetim Kurulu Başkanı Adnan Ünverdi, NTB Başkanı İbrahim Sarı, TUSAF Başkanı Haluk Tezcan, Türkiye Makarna Sanayicileri Derneği Başkanı Aykut Göymen, Kurum Müdürleri, Ziraat Oda Başkanları, sektör temsilcileri ve davetliler katıldı.

    Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO) Genel Müdürü Ahmet Güldal, panelin açılışında yaptığı konuşmada kuraklık, pandemi, savaş, ürün azlığı, ürün çokluğu gibi dünya piyasalarını etkileyen unsurların son 45 yılda sıklıkla karşılaşılan sorunlar olduğunu söyledi. Dünyanın herhangi bir yerinde meydana gelebilecek bir olumsuzluk veya afetin tüm sektörleri etkileyecek boyutta sonuçlar oluşturabildiğini kaydeden Güldal, “Tedarikli olmak zorunda olduğumuzu hep biliyoruz. Türkiye’de özellikle pandemi döneminde dünyanın diğer birçok ülkesinde olduğu gibi hiçbir şeyin eksikliği çekilmedi. Burada sektörlere de ilgili sektörlere de başta bizim olduğumuz un makarna ve yem gibi temel gıda maddelerinin üretildiği sektörlere de üreten sektörlerle çok teşekkür ediyorum. Devletin vermiş olduğu hedeflerle ve katkılarla onlar ellerini taşınan altına koyarak ülkemizde hiçbir problemi, hiçbir sıkıntıyı, tüketiciye, insanımıza yaşatmadılar. O süreçleri geçirdik çok şükür” dedi.

    GTB Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Akıncı da konuşmasında hububat üretiminin Türkiye tarımının bel kemiğini oluşturduğunu ifade etti. Türkiye tarım arazilerinin yaklaşık yüzde 75’ni hububatın kapsadığını dile getiren Akıncı, ülkemizin zengin bir tarım ülkesi olduğunu ve bunun kıymetinin çok iyi bilinmesi gerektiğini söyledi.
    Tarımın hayatın kaynağını oluşturduğuna dikkat çeken Akıncı, “Pandemi süreci, Rusya ve Ukrayna arasında yaşanan savaş, iklim değişikleri ve aşırı kuraklıklar tarımın önemini bizlere bir kez daha hatırlattı. Özellikle salgın hastalık sırasında tedarik zincirleri büyük yara aldı. İnsanoğlunun gıdayı para ile alamadığı zor bir dönemi yaşadık. Yaşadığımız tüm bu olayları göz önüne aldığımızda, tarım ve gıdanın ülkeler için ne kadar önemli bir ulusal güvenlik meselesi olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz” ifadelerini kullandı.

    Tarımda dijitalleşmenin önemine de değinen Akıncı, konuşmasında şu ifadelere yer verdi: “Tarımsal üretimde teknoloji odaklı çalışmalara hız vermeliyiz ve teknolojinin asla uzağında kalmamalıyız. Tarlamızda, bağımızda, bahçemizde verimliliği artırıcı ekim, sulama, hasat ve diğer tarımsal faaliyetlere katkı sunacak teknolojileri mutlaka yaygınlaştırmalıyız. Kısacası tarımsal ürünlerin verimini ve kalitesini modern teknolojiyle harmanlayıp, Tarım 4.0 devrimini ıskalamamız gerekiyor”.

    Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri Sektör Kurulu Başkanı Ahmet Tiryakioğlu da panelde yaptığı konuşmada, Hububat Mamulleri Dış Ticaretinde Türkiye’nin genel durumu ve yaşanan gelişmeler hakkında bilgiler verdi. Sınıflandırmasına göre Türkiye’de “Bitkisel Ürünler” ihracatı yapan 8 sektör bulunduğunu belirten Tiryakioğlu, “Bu sekiz sektörümüzün 2023 yılı 11 aylık toplam ihracatı 21,3 milyar dolar. Hububat sektörü bunun 11,3 milyar dolarını tek başına karşılamakta. Hububat sektörü ilk 11 ayda değerde yüzde 9 miktarda ise yüze 35’lik bir artış yakalamış durumda. 6 birlik olarak 2023 de 13 milyar dolar ihracat hedefimizi inşallah tutturacağız” diye konuştu.

    Sektör kurulu olarak bu sene önemli bir gelişmeye imza attıklarını anlatan Tiryakioğlu, açıklamalarına şöyle devam etti. “Birlikte rahmet var diyerek güzel bir birliktelik sağladık. Sektör bünyesinde bulunan ve 12 bin 700 üyesi bulunan 6 birlik, TGDF, ETÜDER, ICA FUAR ve ALZ fuarcılık bir araya gelerek Türkiye Gıda Platformunu kurduk. İlk icraatımızı bu seneki fuarda gerçekleştirdik. Her yıl 20 bin metrekare olan fuar bu sene bu birlikteliğin verdiği bereketle 40 bin metrekare alana ulaştı. Türkiye Gıda Platformu olarak birkaç yıl içinde WorldFood İstanbul Fuarı’nı dünyanın en önemli gıda fuarı haline getirmeyi hedefliyoruz. Bunun yanı sıra Turquality destek programından yararlanarak şekerli mamuller ve bulgur özelinde iki ayrı tanıtım projesini de hayata geçireceğiz.”

    Türkiye’nin bir tarım ülkesi olduğunu vurgulayan Ulusal Hububat Konseyi Başkanı Özkan Taşpınar da yaptığı konuşmada “Dört değişik mevsimi ve 7 tane değişik coğrafi bölgesi bulunan bir ülkede yaşıyoruz. Neredeyse ülkemizde yetiştirilemeyen bir bitki yok. Ülkemiz kendi kendine yeten bir ülke ve biz bununla her zaman gurur duyuyoruz” ifadelerini kullandı.

    2022 ve 2023 yılı hububat üretimlerine yönelik değerlendirmelerde bulunan Taşpınar, “2022 yılı çok sıkıntılı bir şekilde başladı, güz ayında çok hafif yağmurlar yağdı. Tarımsal bir kuraklar yaşanmadı ama yaşanmakta üzereydi diyebiliriz. Şubat ayındaki olumlu yağışlarla birlikte çok güzel bir rekolte elde ettik. 2021 de oldukça sıkıntılı bir süreç yaşamıştık, oldukça verim düşüklüğü vardı ve çoğu tarlalara biçerdöver dahi girememişti. Bu sene bolluk bereket dolu bir yıl yaşadık çok şükür. 2021’de yaşanan rekolte sıkıntısını TMO’nun destekleriyle çok sıkıntı çekmeden rahat bir şekilde atlatmıştık. Şimdi 2023’te ufak tefek sıkıntılar yaşandı ama bu da bolluktan kaynaklandı. Tabi üretimin darlığında da bolluğunda da bazı sıkıntılar yaşanabiliyor. Önemli olan her iki süreçte de gerekli tedbirlerin alınması ve sürdürülebilirliğin sağlanabilmesi. Bu sen en son verilerimize göre 21,8 milyon ton bir buğday rekoltesi elde edildi. Böylelikle fiyatlardaki olumsuzluklar dengelendi. Oldukça verimli bir sezonu geride bırakmış olduk” ifadelerini kullandı.

    Son üç yılda hububat sektörünün üretiminde ve ticaretinde önemli gelişmeler ve risklerin yaşandığına dikkat çeken TOBB Borsalar Konsey Başkanı Hüseyin Çevik, “Pandemi, iklimsel kuraklık, Rusya-Ukrayna Savaşı ile hububatın önemi arttı. Emtia fiyatlarındaki belirsizlik ve üretime bağlı olarak piyasalar ciddi derecede sarsıldı. Ülkemiz açısından ise hububat, bitkisel ve hayvansal üretimimizin omurgasını oluşturmakta. Bunun öneminden dolayı değişen ve gelişen şartlar karşısında yerinde ve zamanında yapılan fevkalade tedbirlerle üretim ve ticaret sürmüştür. Üretimden yana politikalar, üreticilere verilen hazine destekleri, TMO’nun piyasayı regüle görevini yerinde ve zamanında yapması süreci en az zararla atlatmamızı sağladı” diye konuştu.

    Gaziantep Büyükşehir Belediyesi Tarımsal Hizmetler ve Gıda Daire Başkanı Kenan Seçkin ise konuşmasında Gaziantep tarım alanları ve Gaziantep Büyükşehir Belediyesinin tarımsal alanda yaptığı çalışmalar ve destekler hakkında bilgiler verdi. Gaziantep’in 6 milyon 800 bin dekar arazi varlığına sahip olduğunu kaydeden Seçkin, bunun 3,4 milyonun tarımsal alan olarak kullanıldığını geri kalan kısmının ise ormanlık, mera ve tarım dışı alanlardan oluştuğunu söyledi.

    Açılış konuşmalarının ardından 2023 Yılı Hububat Değerlendirme ve 2024 Yılı Beklentileri Paneli’ne geçildi. UHK Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr Bayram Sade’nin moderatörlüğünde gerçekleşen ilk panelde, Bitkisel Üretim Genel Müdür Yardımcısı İhsan Emiroğlu, Tarımda Planlı Üretim ve Depremin Bölge Tarımına Etkileri, TMO Alım ve Muhafaza Daire Başkanı Gökhan Gürbüz, TMO Hububat Politikaları ve Sezon Değerlendirmesi, TÜM Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri Sektör Kurulu Başkanı Ahmet Tiryakioğlu, Hububat Mamulleri Dış Ticaretinde Türkiye’nin Durumu ve UHK Araştırma ve Danışma Kurulu Üyesi Prof. Dr Süleyman Soylu ise Mevcut Ekiliş, Bitki Gelişimi ve Yeni Sezon Beklentileri konularında sunum yaptı.

    UHK Başkan Yardımcısı Yaşar Serpi’nin moderatörlüğünü yaptığı günün ikinci oturumunda ise TÜRİB Genel Müdürü Ali Kırali, Hububat Üretiminde ve Ticaretinde TÜRİB’in Rolü ve Etkileri, TUSAF Başkanı Haluk Tezcan Un Sektörünün Durumu, Ticaret Bakanlığı Lisanslı Depo Daire Başkanı Bahar Emre, Lisanslı Depoculukta Yaşanan Gelişmeler, Türkiye Makarna Sanayicileri Derneği Başkanı Aykut Göymen ise Makarna Sektörünün Genel Durumu ve Önerileri hakkında konuşma gerçekleştirdiler.

    Panelin sonuç beyannamesi önümüzdeki günlerde UHK tarafından açıklanacak.

  • Sessiz yürüyüş ile Filistin’in sesi oldular

    Sessiz yürüyüş ile Filistin’in sesi oldular

    Türkiye’nin bir çok yerinde avukatlar, doktorlar ve öğrenciler tarafından Gazze’de ki katliama ve insan dışı hareketlere yönelik sessiz yürüyüş başlatıldı. Sivas kent merkezi İnönü bulvarında bulunan Devlet Hastanesi’nin önünden başlayan yürüyüş, kent meydanın da son buldu.

    Hukukçu Kadınlar Derneği’nin İsrail’in Filistin’e yönelik işlemiş olduğu soykırım suçuna yönelik farkındalık oluşturmak için başlattığı çalışmaya Sivaslı avukatlar da stant kurarak destek oldu. İsrail’de yaşanan soykırımdan sorumlu olan kişilerin ve iştirakçilerinin Türk Mahkemelerinde yargılanması için oluşturulan dilekçe suç duyurusunda bulunmak isteyen vatandaşlara dağıtıldı. Yürüyüşün kent meydanında son bulmasıyla basın açıklaması yapıldı. Öte yandan doktorların giydiği önlüklerde bulunan kanlar dikkat çekti.

    “Tüm meslektaşlarımızı zulme açıktan desteğini bildiren ilaç firmalarını boykot etmeye davet ediyoruz”

    Basın açıklamasında bulunan Tıp Fakültesi son sınıf öğrencisi Mustafa Kılıç, İsrail savaş suçlusu olduğunu söyleyerek, “İşgalci İsrail’in Filistin’de yıllardır devam ettirdiği sistematik işgal ve zulüm 7 Ekim’den buyana soykırımdan başka ifadeyle anlatılamayacak boyuta ulaşmakta ve Gazze’de sivil; hasta, hekim, çocuk ve kadın fark etmeksizin büyük katliam bütün dünyanın gözü önünde devam etmektedir. İnsan hakları ve uluslararası hukuk kuralları açıkça ihlal edilerek binlerce sivil, kadın ve çocuk acımasızca katledilmiştir. Ayrıca tıbbi malzemelerin temini ve sağlık hizmetlerinin sunumu da engellenerek küvezdeki bebeklerin dahi ölümüne neden olmuştur. Hekimler olarak İsrail’in saldırılarına karşı tepki göstermeye, Gazze’de ki sivillerin, kadınların, çocukların ve meslektaşlarımızın ve hastaların hayatlarının korunması adına hekimlik mesleğine yakışır bir durum ortaya koymakta kararlıyız. Bu hafta sessiz yürüyüşümüz İstanbul, Ankara, İzmir, Bursa, Sivas başta olmak üzere 20 il de eşzamanlı olarak düzenlenmektedir. Başta Dünya Sağlık Örgütü olmak üzere dünyada ki tüm hekim, sağlık çalışanları ve vicdanlı insanları harekete geçmeye çağırıyoruz. Ayrıca tüm meslektaşlarımızı yapılan zulme açıktan desteğini bildiren ilaç firmalarını boykot etmeye davet ediyoruz. Normalleştirmeyeceğiz. Asla sindirmeyeceğiz. Sabırla ve azimle hekimler olarak zulme karşı duranlar olacağız. Bu onurlu yürüyüşte yer alıp zulme karşı durmak adına her birinizi sessiz yürüyüş kervanımızda ses olmaya davet ediyoruz. Tüm dünyaya İsrail savaş suçlusu olarak ilan ediyoruz” ifadelerine yer verdi.

    “Sessizlik, çığlık şekline dönüşüyor”

    Yürüyüşe katılan ve her hafta düzenli olarak yürüyüşü gerçekleştireceklerinden bahseden doktor adayı, “Türkiye’deki hekim, hekim adayları ve sağlık çalışanları olarak İstanbul merkezli başlatılan sessiz yürüyüşümüz de milyonlar olarak sessiz çığlık şekline dönüşüyor elhamdülillah. Bu hafta Türkiye geneli, İstanbul’da dördüncüsü gerçekleştirilen sessiz yürüyüşün Sivas’ta ikinci haftasını tamamladık. Bundan sonraki zamanlarda da sesimizi, sessiz sesimizi, sessiz çoğunluk olarak sesimizi duyurmak için her hafta düzenli olarak sessiz yürüyüşümüzü gerçekleştireceğiz. Hekimler olarak zulme karşı dur diyenler olacağız” ifadelerini kullandı.

  • “Yapay zekâ katliam yaratabilir”

    “Yapay zekâ katliam yaratabilir”

    Sakarya Uygulamalı Bilimler Üniversitesi (SUBÜ) tarafından düzenlenen SUBÜ Konuşmaları’nın 62’nci konuşmacısı Aselsan Genel Müdür Yardımcısı Taha Yücel oldu. ‘Yapay Zekâ Teknolojileri’ başlığıyla düzenlenen söyleşinin moderatörlüğünü SUBÜ Teknoloji Yarışmaları Koordinatörü Dr. Öğr. Üyesi Ali Furkan Kamanlı üstlendi. Söyleşide ‘Teknofest’in Türkiye sanayisine katkılarının önemi’ ve ‘yapay zekâ güvenlikleri’ konularının üzerinde durulurken, öğrencilerden gelen sorular da cevaplandırıldı. Programın tamamı üniversitenin YouTube kanalı SUBÜ Haber’den istenildiği zaman izlenebiliyor.

    Yapay zekânın birçok insanı heyecanlandırırken birçok insanı da ürküttüğünü belirten Aselsan Genel Müdür Yardımcısı Taha Yücel, “Faydalarını sayarak bitiremeyeceğimiz yapay zekânın tehlikeli olabileceğinin, bu nedenle her zaman tedbirli ve dikkatli davranılması gerektiğinin altını çizmek istiyorum. Kontrol dışına çıktığında elbette çok tehlikeli sonuçlar doğurabilir. Yapay zekâ ile kontrol edilen savunma veya saldırı sistemleri herhangi bir sebeple siber saldırılara maruz kalabilir. Yapay zekânın hata payı, ciddi olaylara sebep olabilir ve bu da katliama yol açabilir. Sadece silahlar ve savunma sistemleri üzerinden konuşulmamalı. Yapay zekâ artık her alanda faaliyet gösteriyor. Otonom araçlar, sürücüsüz araçlar olarak yollara çıkmaya başladı. Dünyada, bu otonom araçlarda yapay zekâ sayesinde gideceğimiz yolu belirleyen şerit takip sistemleri, tehlike algılama sensörleri gibi özellikler bulunuyor” dedi.

    Teknofest’in Türkiye’nin geleceğinde çok önemli bir rol oynadığına ve Aselsan’ın da bu alanda aktif olduğuna değinen Yücel, “Teknofest gibi festivaller keşke benim gençliğimde de olsaydı. Orada gençlerle buluşmak ve gözlerindeki heyecanı görmek geleceğe umutla bakmamı sağlıyor. Siber güvenlik, yapay zekâ ve bulut bilişim sistemleri alanlarında birçok teknoloji hamlesi yapılıyor. Robotlar, otonom araçlar, roket yarışmaları gibi birçok proje, savunma sanayisine ve Türkiye’nin sanayisine katkı sağlıyor. Teknofest’e Roketsan ve Türksat gibi Türkiye’nin öncü kuruluşları paydaş olarak destek veriyor. Biz de orada hem değerli gençlere mentörluk yapıyoruz hem de belirli yarışmalarda hakemlik ve jüri üyeliği yapıyoruz. Buradaki değerli fikir ve ürünlerin ülkemize kazandırılması için Aselsan Girişimcilik Modeli’ni Teknopark İstanbul’da bir girişimcilik merkezi ile hayata geçiriyoruz. İlgisini çeken ve bu alana ilgi duyan kardeşlerimizi bekliyoruz. Eğer bir fikri varsa, özellikle şirketleşme aşamasına da gelmişse, biz ona ofis vererek, mentörlük yaparak, Aselsan’ın belirli prototip atölyelerini kullanımlarına açarak hayallerindeki ürünü yapmalarına imkan sağlıyoruz” şeklinde konuştu.

  • Memur-Sen’den Filistin yürüyüşü

    Memur-Sen’den Filistin yürüyüşü

    İsrail güçlerinin, ABD, desteğiyle Gazze’de gerçekleştirdiği olaylara ses yükseltmek ve Filistinli insanların yanında olmak amacıyla Filistin’e Destek Platformu öncülüğünde 1 Aralık’ta Sakarya’da başlayan Filistin’e Destek Yürüyüşleri’nin ikincisi Şanlıurfa’da gerçekleştirildi. Ali Şelli Parkı’nda bir araya gelen binlerce Şanlıurfalı ve platform gönüllüleri, kortej eşliğinde bayraklarla, marşlarla, sloganlarla Rabia Meydanı’na yürüdü.

    Rabia meydanında bir konuşma yapan Memur-Sen Genel Başkanı ve Filistin’e Destek Platformu Sözcüsü Ali Yalçın, Gazze’nin bir haysiyet meselesi olduğunu vurgulayarak, “Gazze’de tarihin en korkunç soykırımı yaşanıyor. 17 binden fazla kardeşimiz şehit edildi. 7 binden fazla çocuğumuz Bebeğimiz 5 bin kadın 46 bin yaralımız var ve tedavi edilemiyor. Hastanelerimiz, ambulanslarımız, okullarımız, camilerimiz yerle bir edildi. Hastanelerdeki bebeklerimizi, Sokakta oynayan çocuklarımızı öldürüyorlar. Filistinli çocukları öldürmeye ‘Gazze’de çim biçiyoruz’ diyorlar! Bunlar Meleklerin lanet okuduğu, şeytanların alkışladığı alçaklardır” dedi.

    Gazze’nin geleceği Türkiye’nin geleceğidir
    Emperyalistlerin korkunç bir küresel plan dâhilinde hareket ettiklerini ve Gazze’de soykırım ittifakı kurduklarını söyleyen Yalçın, “Arzı-ı Mev’ud için çalışıyorlar. Bazı nasipsizler de çıkmış hala “Gazze’den bize ne” diyor. Bunu diyenler ya haindir ya da cahil! Arz-ı mev’ud’a göre Kudüs’ten sonra alınması gereken ilk şehir Urfa’ymış, bak hele! Kudüs’ü aldılar, Hedeflerinde Urfa var. İşte bu yüzden diyoruz ki Kudüs’ün geleceği İstanbul’un geleceğidir. Gazze’nin geleceği Türkiye’nin geleceğidir” şeklinde konuştu.
    Filistin direnişinin önemli liderlerinden Şeyh Ahmet Yasin’in “Dirensek de öldürüyorlar, direnmesek de öldürüyorlar. Biz direnmeyi seçtik” sözlerini hatırlatan Yalçın konuşmasını şöyle sürdürdü:
    “Büyük bir acı ve kahır deryasındayız. Evet, acı var, kahır var ama umut da var. Gazze’de oyunları bozan kahraman bir direniş de var. Gazze’de yiğitlik var, cesaret var, haysiyet var, izzet var. ‘Berran ve bahren ve cevven’ diyen bir yürek var. Zalimlere zilleti, mazlumlara izzeti taşıyan bir tufan var. Yılgınlık yok, direniş var”

    “Gazze insanlığın haysiyet sınavıdır”
    Yalçın, dünyanın 7 Ekim’den beri büyük bir uyanış ve diriliş yaşadığını; milyonlarca insanın meydanlardan Filistin’e özgürlük diyerek küresel intifadayı büyüttüğünü söyledi.
    Kudüs özgür oluncaya, Hanzala yüzünü dönünceye kadar her ilden, her meydandan zulme karşı haykırmaya devam edeceklerine işaret eden Yalçın, Almazsak ölmeyiz ama alırsak ölecekler diyerek, boykota devam edeceğiz! Zulmü haykıracağız, hakkı haykıracağız, hakikati haykıracağız! Bugün Gazze, insanlığın haysiyet sınavıdır, adamlık sınavıdır” dedi.
    Konuşmasında İslam ülkelerine seslenen Yalçın, “İsrail denen gasp çetesiyle, terör örgütüyle ilişkinizi kesin! Dik durun! Tehditlere şantajlara boyun eğmeyin. Reelpolitiğe aldanmayın! Çocuklarımızın katledilmesini durdurmak sizin elinizde. Bilin ki hiç bir reel politik, hiçbir ulusal çıkar Gazzeli bir çocuğun hayatından daha kıymetli değildir” diye konuştu.
    BM binalarına sığınan insanların dahi vahşice katledildiklerini söyleyen Yalçın, “Yarın 10 Aralık İnsan Hakları Günü ama şu anda tarihin en vahşi insanlık suçu işleniyor. Ama BM ve tüm uluslararası toplum üç maymunu oynuyor. Taşları bağlayıp, köpekleri salmış, vahşeti izliyorlar. Buradan açıkça söylüyorum: Gazze’de yüzyılın soykırımı işleniyor And olsun soykırımı da soykırımcıları da unutmayacağız, unutturmayacağız. Çocuklarımızın katilleri döktükleri kanda boğulmadıkça bu hesabı kapatmayacağız! Siyonist çete, Filistin’den defolmadıkça durmayacağız! Şanlıurfa’dan Gazze’ye, Kudüs’e, Aksa’ya bin selam olsun. Kahrolsun Siyonizm, kahrolsun Emperyalizm, yaşasın özgür Kudüs, yaşasın nehirden denize özgür Filistin” diyerek sözlerini noktaladı.

    “Siyonizm tüm dünya için büyük bir tehdit”
    Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Selim Argun ise Siyonizmin tüm dünya için büyük bir tehlike arz ettiğini söylediği konuşmasında, tüm dünyanın. Gazze’deki insanların metaneti ve haklı duruşu tüm dünya haklarını derinden etkilediğini ifade etti. Filistin’de yaşanan zulmün dünyanın dört bir tarafında bir uyanışa vesile olduğunu söyleyen Argun, herkesin Siyonizmin tüm dünya için ne kadar tehlikeli olduğunun farkında vardığını dile getirdi.
    Şanlıurfa Büyük Filistin Yürüyüşü, Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Selim Argun’un savaş, çatışma, yoksulluk ve zulüm altındaki mazlumlar için ettiği duayla sona erdi. Yürüyüşe, Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Selim Argun, Memur-Sen genel başkan yardımcıları, Konfederasyon bünyesindeki sendikaların genel başkanları ile yönetim kurulu üyeleri katılım sağladı.

  • Bingöl’de kamyonet kaza yaptı

    Bingöl’de kamyonet kaza yaptı

    Alınan bilgilere göre, kaza, Genç ilçesi Yenişehir Mahallesi’nde meydana geldi. Sürücüsü ve plakası öğrenilemeyen kamyonet, kuvvetli sağanak nedeniyle kayganlaşan yolda kontrolden çıkarak kaza yaptı.

    Haber verilmesi üzerine bölgeye sağlık, polis ve itfaiye ekipleri sevk edildi. Kazada hafif yaralanan sürücü, tedavi edilmek üzere hastaneye kaldırıldı.

  • Başkan Vahap Seçer, pazarda vatandaşla buluştu

    Başkan Vahap Seçer, pazarda vatandaşla buluştu

    Başkan Seçer’e ziyaretinde, Akkent Mahallesi Muhtarı Zakir Oğultekin, büyükşehir belediyesi daire başkanları ile bürokratları eşlik etti. Pazarcı esnafına ‘bereketli işler’ ve vatandaşlara da ‘iyi hafta sonları’ dileyen Seçer, esnaf ve vatandaş tarafından sevgiyle karşılandı. Başkan Seçer’i karşılarında görmekten büyük mutluluk duyduğunu belirten bir esnaf, “Hoş geldiniz başkanım. Sizi aramızda görmek ne güzel. Sizi çok seviyoruz başkanım” ifadelerini kullandı.

    Başkan Seçer de büyükşehir belediyesi olarak her zaman Mersin halkına hizmet etmek için çalışacaklarını belirtti. Esnafla sohbet eden Seçer, esnafın ikram ettiği böreklerden de yedi. Hatay’dan gelen depremzede vatandaş ise “Kapınızı açtınız. Yardımlarınızı eksik etmediniz. Elimizden tuttunuz. Sayenizde burada kendimizi yabancı hissetmedik” diye konuştu.
    Ziyarette esnaf ve vatandaşın sorun ve taleplerini dinleyen Seçer, her türlü talep ve şikayetlerini Teksin’e bildirmeleri ve böylelikle hızlıca çözüme kavuşturacaklarını söyledi. Seçer daha sonra mahallede bulunan bir kahvehaneyi de ziyaret ederek vatandaşlarla sohbet etti.

    Pazar ziyaretinde belediye personeli tarafından vatandaşa önlük ile pazar çantası ve çocuklara oyuncak dağıtımı yapıldı.

  • Kabin Hizmetleri Programı öğrencilerinden uygulamalı ders

    Kabin Hizmetleri Programı öğrencilerinden uygulamalı ders

    Iğdır Üniversitesi öğrencileri uygulamalı dersine İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mahmut Kartal, Iğdır Meslek Yüksek Okulu Müdürü Prof. Dr. Ahmet Zafer Tel ve üniversitenin farklı birimlerinden birçok akademik personel katıldı. Mock-up sınıfında gerçekleşen ders kapsamında misafirlere kabin sınıfında kendilerinin hazırladıkları ikram ürünlerini servis ettiler. Öğrencilerin ayrıca demo, kabin kontrolüne çıkma ve yaptıkları anonslarla misafirlere adeta gerçek bir uçuş deneyimi yaşattı.

  • Sağlık çalışanları Filistin için yürüdü

    Sağlık çalışanları Filistin için yürüdü

    Hürriyet Meydanı’ndan başlayan yürüyüşe doktorlar, sağlık çalışanları, üniversite öğrencileri, akademisyenler ve bazı sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri katıldı. Kadeş Meydanı’nda son bulan yürüyüşün ardından grup adına bir açıklama yapan Mehmet Sait Değer, işgalci İsrail’in Filistin’de on yıllardır devam ettirdiği sistematik işgal ve zulmün 7 Ekim’den bu yana soykırımdan başka hiçbir kelimeyle anlatılamayacak boyutlara ulaştığını ve Gazze’de sivil, hasta, hekim, çocuk, kadın fark etmeksizin büyük bir katliam bütün dünyanın gözü önünde devam ettiğini söyledi.

    İnsan hakları ve uluslar arası hukuk kuralları açıkça ihlal edilerek binlerce sivil, kadın ve çocuğun acımasızca katledildiğine dikkat çeken Değer, ayrıca tıbbi malzeme temini ve sağlık hizmetlerinin sunumunun da engellenerek küvözdeki bebeklerin dahi ölümüne neden olunduğunu vurguladı.

    Hekimler olarak İsrail’in saldırılarına karşı tepki göstermeye, Gazze’deki sivillerin, çocukların kadınların, hekimlerin ve hastaların hayatlarının korunması adına hekimlik mesleğine yakışır bir duruş ortaya koymaya kararlı olduklarının altını çizen Değer, “Başta Dünya Sağlık Örgütü olmak üzere tüm hekim, sağlık çalışanı ve vicdanlı insanları harekete geçmeye çağırıyoruz. Ayrıca meslektaşlarımızı yapılan zulme açıktan desteğini bildiren ilaç firmalarını boykot etmeye davet ediyoruz” dedi.