Kategori: Türkiye

  • AFAD’dan tıp öğrencilerine eğitim

    AFAD’dan tıp öğrencilerine eğitim

    Eğitmenler; afet farkındalık, deprem, sel, heyelan, çığ, yangın ve tahliye eğitimi vererek yapısal ve yapısal olmayan riskler karşısında bilgilendirme yaptı.

    AFAD İl Müdürlüğü toplantı salonunda gerçekleşen eğitimde; yapısal ve yapısal olmayan riskler, risk azaltma yolları, afet öncesi buluşma alanlarının belirlenmesi, afetlerden sonra ilk 72 saatte kendi kendimize yetebilmemiz için, ihtiyaç malzemelerinden oluşan afet çantasını hazırlamanın önemi, afet anında yapılması gereken doğru davranış şekilleri ve afet sonrası için alınması gereken tedbirler detaylı anlatıldı.

    AFAD, bilinçli topluma sahip olmak için eğitim faaliyetlerini sürdürüyor.

  • Hibrit ve elektrikli taşıtlar eğitim semineri

    Hibrit ve elektrikli taşıtlar eğitim semineri

    İki güne yayılan seminerde hızla gelişmekte olan hibrit-elektrikli araçlarla ilgili olarak iş güvenliği, araçların çalışma ilkeleri, hibrit-elektirkli araç tipleri ve araçların sistem parçaları, çalışma modları ve bu araçların bakımları hakkında bilgi verildi. Eğitimin ilk günü otomotiv, elektronik-otomasyon bölümlerinden oluşan Tavşanlı Meslek Yüksekokulu akademisyenleri ile Tavşanlı Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesinin motor ve elektrik-elektronik bölümü öğretmenlerine “Eğiticilerin eğitimi” başlığı altında bilgiler aktarıldı. Seminerin ikinci gününde ise Tavşanlı MYO otomotiv ve elektronik-otomasyon bölümleri öğrencilerine eğitim verildi.

    Seminer sırasındaki eğitimler Tavşanlı Kaymakamı Hayrettin Baskın ve Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Özer Aydın tarafından ziyaret edildi.

    Kaymakam Baskın, elektrikli ve hibrit araçlar konularında düzenlenen bu eğitimin önemli olduğunu kaydederek, etkinliğin Tavşanlı’da düzenlenmesinde emeği geçenlere teşekkür etti.

    Prof. Dr. Özer Aydın eğitim alanında yaptığı konuşmada, “Öğrencilerimizin kendilerine sunulan bu fırsatları iyi değerlendireceğine inanıyorum. DPÜ bu tür etkinliklere her zaman destek olacak. Katılımcılara, organizasyonu yapanlara teşekkür ediyorum” dedi.

    Tavşanlı MYO Müdürü Prof. Dr. İsmet Çelik ve İlçe Milli Eğitim Müdürü Refik Raşit Küçükkağnıcı yaptıkları ortak açıklamada, üniversite, sanayi ve milli eğitim kurumları arasında iş birliğinin önemine işaret ederek, Tavşanlı’da bu iş birliğinin uzun süre önce hayata geçtiğini ifade ettiler. Prof. Dr. Çelik ve Küçükkağnıcı bölgeye ve ülkemize fayda sağlama noktasında ortak projeler ve eğitim iş birlikleri yapmak için tüm gayretleriyle çalışacaklarını ifade ettiler.

  • Mühendis adayları verimliliği konuştu

    Mühendis adayları verimliliği konuştu

    Atatürk Eğitim ve Kültür Merkezi Cumhuriyet Konferans Salonu’nda düzenlenen etkinliğe; Düzce Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nedim Sözbir, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Ali Öztürk, öğretim elemanları ve öğrenciler katıldı.

    Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Ali Öztürk, konferansa konuşmacı olarak katılan davetli konuklara teşekkür ederek, gençlerin kalkınmanın hem öznesi, hem de hedefi olduğunu söyledi.

    Geleceğin Türkiye’sinin en önemli özelliğinin temelde verimlilik anlayışına dayalı ve insan merkezli kalkınma olması gerektiğini vurgulayan Öztürk, “Bu konuda toplum olarak ortak bir anlayışa varmalıyız. İnsanlarımızın refah ve mutluluğunu yükseltmeden belki bazı dönemler yüksek iktisadi büyümeler görebiliriz fakat, ekonomik kalkınmaya erişemeyiz. Kalkınmak için de öncelikle sağlıklı ve sürdürülebilir bir büyüme ortamına ihtiyacımız var. Sermaye artışı ile belli bir üretim seviyesine erişebilirsiniz. Fakat verimlilik artışı olmadan sürdürülebilir bir katma değer katmaz ve emsallerinizden geride kalırsınız” ifadelerine yer verdi.

    Ülkemizin öncelikle beşeri sermayesinin yükseltilmesi gerektiğinin altını çizen Öztürk, inovasyon potansiyelini artırarak, sabırla, kararlılıkla ve planla ülke verimliliğinin artacağını dile getirdi. Mühendis adayı gençlerden beklentilerinin öğrencilik yıllarını olabilecek en yüksek verimlilikle, planlı bir şekilde çok faydalı geçirmeleri olduğunu vurgulayan Ali Öztürk, zaman yönetimini de dikkatli yapmaları gerektiğini ifade etti. Programın yararlı geçeceğine inandığını söyleyen Rektör Yardımcısı Öztürk, tüm katılımcılara ve programa katkı sunanlara teşekkür etti.

    Bilgi ve deneyimlerini paylaştı

    Gerçekleştirilen açılış konuşmalarından sonra konferans; Anıl Dönmez, Bürke Nazlı Çınar ile Erbakan Malkoç’un sunumlarıyla devam etti. Verimli olabilmek için uygunluğun göz önünde bulundurulması gerektiğinin altını çizen konuşmacılar, bir işe en iyisini değil, en uygun birisinin alındığında verimli olunacağına dikkat çekti.

    Kişinin ne yapmak istediğini deneyimleyerek doğru bir şekilde öğrenebileceğini söyleyen davetli konuşmacılar, mühendis adayı öğrencilerimizden şimdiden iş deneyimlerine başlaması tavsiyesinde bulundu. Dünyadaki yeniliklerin ve değişimin iyi takip edilmesi gerektiğinin altını çizen konuşmacılar, bu yenilikleri takip edebilmek için de sürekli bir eğitim içinde olunması gerektiğini ifade etti.

    Zorluklar karşısında dirayetli durarak çözüm odaklı düşünülmesi gerektiğini söyleyen konuşmacılar, başarının bir şeyi elde etmek olmadığını, çıkabilecek engellere karşı çözüm yollarının geliştirilmesi olduğunu dile getirdi.

    Düzce Üniversitesi’nde genç mühendis adayları ile bir arada bulunmaktan dolayı memnuniyetlerini dile getiren davetli konuklar, kendilerine bu fırsatı verenlere teşekkür etti.

    Program Rektör Nedim Sözbir’in İş İnsanı Erbakan Malkoç’a teşekkür plaketi vermesi ve hatıra fotoğrafı çekimi ile sona erdi.

  • Eminoğlu mutfağa girip hamur açtı

    Eminoğlu mutfağa girip hamur açtı

    Manisa’ya bir dizi ziyaret ve incelemeler için gelen Gençlik ve Spor Bakan Yardımcısı Dr. Enes Eminoğlu Şehzadeler ilçesindeki İsmet İnönü Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesini ziyaret etti. Okul ziyaretinde koridordaki fotoğraf sergisini ve okul müzesini gezdi. Bakan Yardımcısı Eminoğlu’na Nevcan Büyükkeskin tarafından müze hakkında bilgi verildi.

    Okulun kuaförlük bölümünde atölye ziyareti de yapan Eminoğlu daha sonra yiyecek içecek bölümünde önlük giyerek öğrencilerle birlikte merdane ile hamur açıp, hazırlanan pandispanyayı süsledi.

    Okul Müdürü Okan Şahin, müdür yardımcıları, öğretmenler ve öğrencilerle keyifli zaman geçiren Gençlik ve Spor Bakan Yardımcısı Dr. Enes Eminoğlu, okuldaki çalışmalardan ve öğrencilerin gayretlerinden oldukça memnun kaldığını belirterek başarılar diledi.

  • Anne adayları bilgilendirildi

    Anne adayları bilgilendirildi

    Düzce Halk Sağlığı Hizmetleri başkanlığı anne sütünün önemine dikkat çekmek amacıyla bir alışveriş merkezinde farkındalık etkinliği düzenledi.

    Standı ziyaret eden gebelere ve gebelik planlayan kadınlara emzirme, anne sütü, anne sütünün faydaları ve gebe sınıfı hakkında bilgiler verildi.

  • 57 yaşında üniversite mezunu oldu

    57 yaşında üniversite mezunu oldu

    Üniversite eğitimi içinde hep bir ukde kalan Gülersoy Kara, veteriner hekimlik yapan kızı Tuğçe Kara’nın kendisini teşvik etmesi sonucunda 57 yaşında yeniden eline kalem aldı. Klinikteki işlerinde kızına yardım eden Kara, işten geriye kalan boş vakitlerini üniversiteye kayıt olabilmek için ders çalışarak değerlendirdi. Normalde ilkokul mezunu olan Kara, ilk olarak açıktan ortaokul ve liseyi bitirdi.

    Pes etmeyerek Atatürk Üniversitesi Açık ve Uzaktan Öğretim Fakültesi Laborant ve Veteriner Sağlık Ön Lisans Programı’na kayıt olan Kara, geçtiğimiz günlerde eğitim sürecini başarıyla tamamlayarak diploma almaya hak kazandı. Aynı zamanda Veteriner Sağlık Teknikeri unvanını kazanan Kara, eğitimin yaşı olmadığına ve biraz gayret ile her şeyin başarılabileceğine dikkat çekti.

    “Okurken hiçbir sınavıma gitmemezlik yapmadım”

    Azim ederek üniversite mezunu olan Gülersoy Kara, çocukluk dönemlerinde eğitim hayatını sürdürmek istemediğini söyledi. Aradan geçen zaman içerisinde üniversitenin içinde bir ukde olduğunu ve diploma alabilmek için çok çabaladığını ifade eden Kara, “Kızım kendisi veterinerlik okurken beni yönlendirdi, destekledi. Dışarıdan önce ortaokulu, daha sonra liseyi bitirdim. Sonra da üniversite sınavlarına girerek veterinerlik bölümünü bitirmeyi rabbim nasip etti. Kızımla beraber çalışıyoruz, ona destek olmaya gayret ediyorum. Burada çalışırken okulumu bitirdim. Diplomamı aldım. İşleri beraber yürütüyoruz. Tabii çalışmadan, gayret etmeden olmuyor. Allah dilemeden hiç olmuyor. Okurken hiçbir sınavıma gitmemezlik yapmadım. Kış da olsa, zor da olsa hepsine gitmeye gayret ettim” dedi.

    “Hayata bir kere geliyoruz, insan istediğini yapmaya gayret etmeli”

    Her şeye rağmen derslerine çalışmaya gayret gösterdiğini dile getiren Kara, “Bu yaştan sonra kafamın aldığı kadar çabaladım. Allah nasip etti, böylelikle diplomamı alabildim. Sınavı kazandığımda çok güzel hissettim. Eşim, ‘Sen liseyi de bitirsin ama üniversiteyi bitiremezsin’ demişti. Ancak gayret edince her şey oluyor. Mutluluk veren bir duygu. İsteyen herkes şansını deneyebilir, bir zorluğu yok. Okumayı çok isteyip de içinde ukde kalanlar mutlaka denemeli. Sonuçta bir gayret göstermeleri gerekiyor. Hayata bir kere geliyoruz, insan istediğini yapmaya gayret etmeli. Gençlere de söyleyeyim, biraz çabalasınlar. Öyle oturduğun yerden Allah bir şeyleri vermiyor, herkesin gayretine göre veriyor. Gayret edersek olacak, tabii Allah’tan da yardım isteyeceğiz” şeklinde konuştu.

  • Karacabey, Yenice’de incelemede bulundu

    Karacabey, Yenice’de incelemede bulundu

    Yenice İşletme Müdürlüğü yönetim kadrosuyla değerlendirme yapan Genel Müdür Karacabey, yaptığı konuşmada, Yenice İşletme Müdürlüğü ve Zonguldak Orman Bölge Müdürlüğünün büyük bir okul olduğunu, teknik ve entansif ormancılığın en iyi yapıldığı yerlerden biri olduğunu belirtti.

    Karacabey, “Yaptığımız işlerde başarılı oluyorsak bunu tek başımıza değil, ekip olarak hep birlikte yapmaya borçluyuz. Ormancılığımızı bir adım ileriye götürmek amacıyla hepimiz gayret içerisindeyiz” dedi.

    Yıl sonu nedeni ile 2023 yılının değerlendirmesini birlikte, 2024 yılı programı üzerinde de istişarelerde bulunan toplantıda Zonguldak Orman Bölge Müdürü Faruk Bayraktaroğlu, Yenice ve Karabük ili ormancılık çalışmaları hakkında Genel Müdür Karacabey’e bilgi verdi ve ziyaretlerinden dolayı Genel Müdür Karacabey’e teşekkür etti.

    Toplantıda, Genel Müdür Yardımcısı Kenan Akduman, Basın Müşaviri Mümin Döngez, Yenice İşletme Müdürü Umut Yılmaz, İşletme Müdür yardımcısı, işletme şefleri ve işletme saymanı yer aldı.

  • Meteorolojiden Kayseri’ye uyarı

    Meteorolojiden Kayseri’ye uyarı

    Meteoroloji 7. Bölge Müdürlüğü’nden yapılan açıklamada, “Yapılan son değerlendirmelere göre; bu gece saatlerinden itibaren beklenen yağışların Kayseri’nin güneyinde (Yahyalı çevrelerinde) kuvvetli (21-50 kg/m2) olacağı tahmin ediliyor. Kuvvetli yağışların sebep olacağı olumsuzluklara karşı dikkatli ve tedbirli olunmalıdır” ifadelerine yer verildi.

    Meteoroloji 7. Bölge Müdürlüğü tarafından vatandaşların ani sel-su baskını, yağış anında kuvvetli rüzgar ve ulaşımda aksamalara karşı da tedbirli olmaları uyarısı yapıldı.

  • Azı yarar fazlası zarar: Samandağ Biberi

    Azı yarar fazlası zarar: Samandağ Biberi

    Hatay’ın Samandağ ilçesinde yetişen Samandağ biberi son yıllarda oldukça popüler bir hale geldi. Özellikle kilo vermeye yarayan Samandağ biberi ilkbahar mevsiminden yaz mevsimine geçiş döneminde yetişiyor. Uzun, etli ve koyu renkli bir yapıya sahip olan Samandağ biberinin yararları saymakla bitmiyor.

    Diyetisyen Nesil, “Samandağ biberinin içerisinde bulunan kapsaisin maddesi bizim için oldukça kıymetli. Bibere acılığını veren kapsaisinin birçok faydası bulunmakta. Yapılan çalışmalar Samandağ biberinin içerisinde bulunan kapsaisin maddesinin metabolizmayı hızlandırdığını, vücutta tokluk hissi sağlayarak yağ doku oluşumunu engellediğini göstermekte. Ayrıca acısı, endorfin hormonu dediğimiz mutluluk hormonun da salgılanmasını sağlıyor. Böylece vücutta doğal bir ağrı kesici etkisi görülüyor. Yapılan çalışmalar kapsaisin maddesinin ağrılı romatizmaya da iyi geldiğini gösteriyor. Kanser Araştırmaları Amerikan Derneğine göre, kapsaisin prostat kanseri tedavisinde de etkili. Kanserli hücrelerin büyümesini engelleyerek, onlarla savaşıyor. Antioksidan içeriği yüksek olan Samandağ biberinin kalp hastalıklarında ve birçok kanser türünde önleyici ve koruyucu etkiye sahip olduğu da bilinmekte. C vitamini içeriği yüksek olan Samandağ biberi vücudun bağışıklık sistemini dengeliyor, güçlendiriyor. Özellikle soğuk kış aylarında grip nezle gibi hastalıkların başlangıcında koruyucu bir etkiye sahip” diye konuştu.

    Nesil, şöyle devam etti:

    “Samandağ biberini mide ve bağırsak hastalıkları olan kişilerin tüketmesini önermiyoruz. Midesinde reflü, gastirit ve ülser gibi rahatsızlığı olanlara ve hemoroid hastalarına acı biber iyi gelmeyecektir aksine sağlıklarını olumsuz etkileyecektir. Yeterli ve dengeli bir beslenme programında acı bibere yer vermek oldukça önemli. Tüketimde aşırıya kaçmamak da dikkat edilmesi gereken önemli konulardan bir tanesi. Günde 2-3 adeti geçmemeye özen gösterelim.”

    29 yıldır çiftçilik yapan Güney Saknılı, “Samandağ biberi, ata tohumu olduğu için çiftçinin kendi imkanları ile tohumunu elde edip fidesini de kendi yetiştirerek dikimini gerçekleştirdiği bir çeşittir. Tadı ve aroması budan dolayı diğer biber çeşitlerine göre farklılık göstermektedir. Samandağ biberi güzlük ve baharlık olarak iki farklı mevsimde yetişmektedir. Güzlük dikimi Ağustos ayının 20’sinden itibaren, baharlık dikimi ise Ocak ayının gelmesi ile başlamaktadır. Dikim yapılmadan önce toprağın hazırlanması için bazı uygulamalar gerekmektedir. Bunlardan birincisi, toprağı fungal hastalık ve zararlılara karşı solarizasyon yöntemi ile iyice dezenfekte etmektir. Dezenfekte işleminden sonra organik madde ve mineralleri katarak daha sonra dikimi gerçekleştirilir. Dikim işleminden sonra bitkinin ihtiyacı doğrultusunda bitkinin besin elementlerini ve zararlılarla mücadele ile ilgili gerekli uygulamaları gerçekleştirilir. Samandağ biberi, birçok ilden talep görmekte ve uzmanlar tarafından da önerilmektedir. Hastalıklarla mücadele konusunda ve zayıflama üzerinde etkisi olduğu bilinmektedir” dedi.

  • Değişen havalar psikolojiyi etkiliyor

    Değişen havalar psikolojiyi etkiliyor

    Sonbahardan kış mevsimine geçişte, hava sıcaklıkları sık sık değişkenlik gösterebiliyor. Bir gün ısınan hava diğer gün soğuyabiliyor. Bu ani hava değişimi insanların ne giyeceği konusunda kararsızlık yaşamasına neden olurken. Grip ve soğuk algınlığı gibi rahatsızlıkların yanı sıra sık değişen hava durumu insan psikolojisini de doğrudan etkiliyor.  Psikiyatri Uzmanı Dr. Sıdıka Oksay, son zamanlarda ani bir biçimde değişen hava sıcaklıklarıyla ilgili konuştu. Doktor Oksay, yağışlı ve kapalı havaların çökkün depresif, çok sıcak havaların ise öfkeli hissetmeye yol açabildiğini söyledi.

    “Kapalı ve yağışlı havalar hüzünlü ruh haline yol açabilir”

    Havaların insan psikoloji üzerindeki etkileri hakkında Psikiyatri Uzmanı Dr. Sıdıka Oksay, “Havanın insan psikolojisi üzerindeki etkileri farklıdır. Sıcak havalar insanlarda öfke artışına yol açabilir. Kapalı ve yağışlı havalar hüzünlü ruh haline yol açabilir. Yağmurlu günlerde iş veriminin, dikkatin, hafızanın arttığı görülüyor. Havanın hızlı değişimi insanda adaptasyonu zorlaştıran bir şey. Güneşli gün sayısının fazlalığı depresyona girmemizi engeller. Güneşli gün daha fazla olan ülkelerde depresyon daha az, yağışın daha fazla olan ülkelerde depresyon fazla görülür. Psikiyatr hastaları da hava değişiminden etkileniyor. Depresyon sonbahar ve kış aylarında gün ışığının azalmasından dolayı daha fazla görülüyor. Genellikle sonbaharda fazla depresyon görürüz. Mani gibi depresyonun tam tersi bipolar iki uçlu duygu durumu bozukluğu bahar ve yaz aylarında duygunun yükselmesiyle birlikte daha çok rastlanılır. İklim değişliği ile ilgili haberler kaygı verici. Gelecekle ilgili hep felaket haberleri veriliyor. Genel olarak kaygımızı artıran şeyler” dedi.

    “Olabildiğince sakin kalmak lazım”

    İklim krizi, mevsim kayması gibi küresel ölçekte yayılan haberlerin de yine insan psikolojisi üzerinde etkilerinin olduğunu belirten Psikiyatri Uzmanı Dr. Sıdıka Oksay şöyle devam etti:

    “Global ısınmanın tam olarak psikolojik etkilerinin ne olduğu, olacağı bilinmiyor. Isı artışının daha fazla öfkeye ve öfke suçuna yol açtığı biliniyor. Uzun yazların daha fazla şiddet içeren bir dünyaya gideceğimizi düşündürmesi beklenebilir bir şey. Mevsimlerin kayması da binlerce yıldır gelen biyolojimizin adaptasyonunu oldukça zorlaştırır düşüncesindeyim. Olabildiğince sakin kalmak lazım. Nefes egzersizleri, kas gevşetme egzersizleri ile kendimizi kaygı ve öfkeyle başa çıkabilecek yöntemleri yeti olarak eklemeye çalışılması lazım.”