Kategori: Türkiye

  • Yılkı atlarını kekle besledi

    Yılkı atlarını kekle besledi

    Aracıyla seyir halinde olan Gökhan Bilen, Bolu’da yılkı atlarının bulunduğu bölge olarak bilinen At Yaylası mevkiinde yılkı atlarıyla karşılaştı. Bilen, bölgede atları görünce aracını yol kenarına park etti.

    Yılkı atlarını seslenerek yanına çağıran Gökhan Bilen, yanındaki keklerle atları besledi. Yılkı atları ise kekleri alabilmek için kafalarını otomobilin içerisine kadar soktu. Atların kekle beslendiği anlar ise saniye saniye cep telefonu kamerasıyla kaydedildi.

  • Toroslar’da üst yapı çalışmaları sürüyor

    Toroslar’da üst yapı çalışmaları sürüyor

    Tahrip olan yolların bakım ve onarımının yanı sıra asfalt, kilit parke ve yeni yol açım çalışmalarını planlı bir şekilde yürüten ekipler, yoğun yağışlar sonrası olası taşma ve sel tehlikesine karşı sorun tespit edilen bağlantı yolları üzerinde de büz boru döşeme çalışması gerçekleştiriyor. Fen İşleri Müdürlüğü ekipleri çalışmalar çerçevesinde Yalınayak, Selçuklar ve Toroslar mahallelerinde asfalt serim, Kaşlı Mahallesi’nde büz boru döşeme, Işıktepe, Gözne, Soğucak ve Kayrakkeşli mahallelerinde yol açma, Demirtaş ve Bekiralanı mahallelerinde ise kilit parke kaldırım çalışması gerçekleştirdi.

    “Amacımız, kaliteli ve konforlu ulaşım ağı”

    Çalışmalar hakkında bilgi veren Toroslar Belediye Başkanı Atsız Afşın Yılmaz, “Hem merkezde hem de yüksek kesimli mahallelerimizde ihtiyaç duyulan alanlarda gerçekleştirdiğimiz yenileme çalışmalarımız, program dahilinde aralıksız devam edecek” dedi. Özellikle yüksek kesimli mahallelerde vatandaşların kışı daha rahat ve konforlu bir şekilde geçirmesi için gerekli çalışmaları yaptıklarını belirten Başkan Yılmaz, “Mahallelerimizin ihtiyaçlarını hızlı ve planlı bir çalışmayla gideriyoruz. Bu çalışmalarla amacımız, kaliteli ve konforlu ulaşım ağımızı ilçemizin dört bir yanına ulaştırmak” şeklinde konuştu.

  • Kocaeli Stadyumu’na tramvay geliyor

    Kocaeli Stadyumu’na tramvay geliyor

    Kocaeli Büyükşehir Belediyesi tarafından “Alikahya Stadyum Tramvay Hattı” yapımı için gerçekleştirilen ihale neticelendi. Büyükşehir ile yüklenici firma arasında 29 Kasım tarihinde sözleşme imzalandı. 10 gün içerisinde yüklenici firmaya yer tesliminin ardından imalatların yapımına başlanacak. Projenin tamamlanmasıyla bölgenin trafik akışı rahatlayacak, toplu taşıma da daha konforlu hale gelecek. Alikahya Stadyum Tramvay Hattı’nın yapımı için 600 takvim günü belirlendi. Toplam uzunluğu 3,8 kilometre olan proje iki etaptan oluşuyor. 1,4 kilometreye kadar olan ilk etap için 330 takvim günü, 3,8 kilometreye kadar olan 2. etap içinse 270 takvim günü belirlendi. Tramvay hat güzergahında enerji ihtiyacını karşılamak üzere 2 trafo inşa edilecek, ayrıca hat güzergahı boyunca mevcut alt yapı deplase imalatları yapılacak.

    Yeni hat, otogar depo alanından başlayacak ve en yakın noktadaki Bağımsızlık Caddesinde son bulacak. 3,8 kilometre uzunluğunda olacak hat, 6 duraktan oluşacak. Hattın birinci durağı Fener Sokak ile Sultan Murat Caddesi’nin kesiştiği noktada, ikinci durağı Fatma Seher Hanım Sokağı’n İbni Sina Sokak ile kesiştiği yerde, üçüncü durağı Sakıp Sabancı Caddesi üzerinde Fenerli Sokak ile kesiştiği yerde, dördüncü durak Sakıp Sabancı Caddesi üzerinde Nar Çiçeği Sokak ile kesiştiği yerde, beşinci durak Bağımsızlık Caddesi üzerinde Yunus Emre Sokak kesişiminde, altıncı durak Bağımsızlık Caddesinin sonunda olacak.

  • Asgari ücrette tarih belli oldu!

    Asgari ücrette tarih belli oldu!

    Milyonlarca çalışanı ilgilendiren asgari ücretle ilgili ilk toplantı tarihi belli oldu. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, Asgari Ücret Tespit Komisyonunun ilk toplantısını 11 Aralık’ta yapacağını duyurdu.

    ASGARİ ÜCRET NE KADAR?

    Asgari ücret, bir işçi için aylık brüt 13 bin 414 lira 50 kuruş, vergiler ve kesintiler düştüğünde net 11 bin 402 lira 32 kuruş olarak uygulanıyor.

  • “Magnezyum olmazsa hareket olmaz”

    “Magnezyum olmazsa hareket olmaz”

    Magnezyum; vücut için en önemli minerallerden birisi olarak dikkat çekiyor. En iyi besinsel kaynakları da yeşil yapraklı sebzeler, tam tahıl ürünleri, kuru baklagiller ve sert kabuklu meyveler. Bu besinlerin az tüketilmesinin veya bazı hastalıkların magnezyumun yetersizliğine neden olabileceğini ifade eden Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Feyzi Gökosmanoğlu, magnezyumun insan sağlığı için önemine değindi.

    Vitamin ve mineral dengesinin vücut için öneminde değinen Doç. Dr. Feyzi Gökosmanoğlu, “Magnezyumun başlıca görevleri; glukoz ve insülin dengesinin iyileştirilmesi, tansiyonun dengelenmesi, kalp ritminin düzenlenmesi, iltihabı kurutması, kanı sulandırması ve kolesterolü düşürmesi olarak sıralanabilir. Magnezyum hayati önemi olan çok elzem bir mineral yani tuzdur. Uyku sorunları, bacak krampları, stres, kaygı, anksiyete, migren, yüksek tansiyon, kemik erimesi, kabızlık, huzursuz bacak sendromu, yumuşak doku romatizması, kronik yorgunluk, diyabet, düzensiz kalp atışları, ellerde titreme ve astım atakları magnezyum eksikliğinin belirtileridir. Magnezyumun yaklaşık yüzde 60’ı kemikte, 20’si kasta ve 20’si yumuşak doku ve karaciğerde bulunur. Toplam vücut magnezyumunun yaklaşık yüzde 99’u, hücre dışı alanda veya kemikte birikirken sadece yüzde 1’i hücre içinde bulunur” dedi.

    “Magnezyum olmazsa hiçbir hareket mümkün olmaz”

    Vücuttaki enerjiyi kontrol eden magnezyumun çok önemli bir mineral olduğuna dikkat çeken Feyzi Gökosmanoğlu,

    “Magnezyum olmazsa hiçbir hareket mümkün olmaz. Hayatidir çünkü magnezyum insan vücudunda enerjiyi kontrol eder. Magnezyum vücudumuzda B kompleks vitaminler ile birlikte mükemmel enerji kaynağıdır. Gıdalardaki proteinlerden magnezyum sayesinde yararlanılır. Sinir sisteminin çalışabilmesi için magnezyum şarttır. Vücudumuzda bulunan tüm kasların gevşeyebilmeleri için de magnezyum tuzuna ihtiyaç vardır. Şöyle ki magnezyum eksikliğinde sürekli kasılmalar olacak ve kişiyi sürekli olarak rahatsız edecektir. Benzer şekilde düz kasların kasılması ile astım nöbetleri, nefes darlığı, rahmimizde kasılmalara bağlı ağrılı adetler (regl) görülür. Kalsiyum ve magnezyum birlikte çalışır. Son derece önemli olan bu biyolojik mekanizma işlemezse, kaslarınızda kalsiyum fazlalığına bağlı kasılmalar, yumuşak doku romatizması, damarların iç yüzeylerine kalsiyum birikmesi sonucu damarların sertleşmesi ve kasılması gibi sıkıntılar yaşanabilir. Bazı bilimsel çalışmaların sonuçları magnezyumun kalp hastalık riskini azalttığı gösterilmiştir. Diyet magnezyum alımı ile felç riski azalmaktadır. Buna göre magnezyum yetersizliği felç, beyin pıhtısı riskini artırmaktadır” diye konuştu.

    “Yeşil yapraklı bitkiler, tahıllar, fındık, baklagil ve çikolata magnezyum açısından zengindir”

    Gıdanın pişirilmesi ve işlenmesinin magnezyum içeriğini yok ettiğini dile getiren Gökosmanoğlu, “Yeşil yapraklı bitkiler, tahıllar, fındık, baklagil ve çikolata magnezyum açısından zengindir. Sebzeler, meyveler, et ve balık orta düzeyde kaynaklardır. Gıdanın işlenmesi ve pişirilmesi magnezyum içeriğini kaybetmesine neden olur. Tarım ilaçları, fosfor ve potasyumu yüksek dozda içeren gübreler, yüksek enerjili ve işlenmiş gıdalar ile beslenme, sigara, kronik stres, D vitamini eksikliği, alkol tüketimi, antiasit, idrar atımını düzenleyen ilaçlar, antibiyotik kullanımı günümüz toplumlarının önerilerin çok altında magnezyum alımına neden olmaktadır. Gelişmiş ülkelerde bile vücut için gerekenin ancak yüzde 60-80’inin alınabildiği bildirilmektedir. Halkımızın önemli bir kısmı magnezyum kaynakları olan yeşil yapraklı sebzeleri, sert kabuklu meyveleri ve kuru baklagilleri yetersiz tüketmektedir. En önemli sorun da magnezyumun iyi kaynağı olan tahılları saflaştırarak tüketmektir. Bu nedenle sağlığın korunması için bireylerin beyaz ekmek yerine tam buğday ekmeği, beyaz pirinç yerine bulguru tercih etmeleri, kuru baklagillere daha çok önem vermeleri, sofrada yeşillikleri eksik etmemeleri yararlıdır” şeklinde konuştu.

    Magnezyumun nasıl alınması gerektiğine de açıklık getiren Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Feyzi Gökosmanoğlu, şu uyarılarda bulundu:

    “Magnezyum aç ya da tok karnına alınabilir ama en iyisi öğün aralarında almaktır. Çünkü emilmesi için mide asitleri gereklidir. Bir ana öğün sonrası mide asitleri mineral emilimi için duygun değildir. Magnezyum bir alkalindir ve antiasit olarak çalışabilir. Sindirim için gerekli mide asitlerini yalnızlaştırabilir ve dolayısıyla hemen yemek öncesi alınması doğru değildir. Yemekten 2 saat sonra magnezyum emilimi için en uygun zamandır. Alınan magnezyum formuna bağlı olarak sabah veya akşam saatlerinde alınması önerilebilir. Magnezyum glisinat ve N-asetiltaurinatın akşam alınması, malat veya strat içeren formlarınsa sabah saatlerinde alınması tavsiye edilir. Magnezyum mide boşken alınmalıdır. Asidite magnezyum emilimi için önemlidir. Magnezyum aldıktan sonra da 1 saat yemek yememek gerekir. Kombine magnezyum formları uykunuzu etkilemiyorsa akşam alınabilir. Ancak uykunuzu bölüyorsa, uyumanızı engelliyorsa gündüz almanız önerilir.”

  • Azerbaycan’dan Kahramanmaraş’a 2 tır insani yardım yola çıktı

    Azerbaycan’dan Kahramanmaraş’a 2 tır insani yardım yola çıktı

    Türkiye’de 6 Şubat’ta meydana gelen Kahramanmaraş merkezli depremlerde mağdur olanlara Azerbaycan’ın insani yardımları devam ediyor. Türkiye’de havaların soğumasının ardından Azerbaycan Diaspora İşleri Devlet Komitesi’ne bağlı olarak faaliyet gösteren Azerbaycan Diaspora Destek Fonu tarafından Kahramanmaraş bölgesine kara yoluyla 2 TIR insani yardım AFAD Kahramanmaraş İl Müdürlüğü’ne teslim edilmek üzere Bakü’den yola çıktı. İçinde yorgan, battaniye, klima, ısıtıcı ve ocakların bulunduğu 2 TIR’ı Azerbaycan Diaspora İşleri Devlet Komitesi Başkan Yardımcısı Valeh Hacıyev, Türkiye’nin Bakü Büyükelçisi Cahit Bağcı uğurladı.

    “Yardımlarımız yine devam edecek”

    Türkiye’de meydana gelen şiddetli depremlerin ardından bütün Azerbaycan halkının seferber olduğunu belirten Azerbaycan Diaspora İşleri Devlet Komitesi Başkan Yardımcısı Valeh Hacıyev, “Cumhurbaşkanımızın da dikkati sayesinde Türkiye’mize büyük yardımlar gitti. Diaspora İşleri Devlet Komitesi ve Diaspora Destek Fonu’nun desteğiyle Türkiye’ye artık 3. yardım gidecek. Bundan önce de Kahramanmaraş ve Hatay’a yardımlar gitmişti. Havalar soğuduğu için deprem bölgesinde çadırlarda yaşayan kardeşlerimize kışlık malzemeler gidiyor. Bunların içinde yorganlar, battaniyeler, klimalar, ısıtıcılar ve yemek pişirmek için ocaklar var. Bu yardımlarımız yine devam edecek. Cumhurbaşkanımızın söylediği gibi, ne kadar güçlüyüz, ne kadar birlikteysek, bir birimize yardımlarımız ve desteğimiz her zaman olacaktır. Biz her zaman Türkiye’nin yanında olacağız. Türkiye’nin bizim yanımızda olacağı gibi. Allah kardeşliğimizi ve dostluğumuzu her zaman korusun” dedi.

    Türkiye’deki 6 Şubat’ta meydana gelen ve asrın felaketi olarak tarif edilen yıkıcı depremler sonrasında Azerbaycan’ın Türkiye ile tek yürek olduğunu vurgulayan Türkiye’nin Bakü Büyükelçisi Cahit Bağcı ise, “Nasıl bir seferberlik yaşandığına da hep birlikte şahit olduk. Bir kez daha Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’e ve Cumhurbaşkanı Birinci Yardımcısı Mehriban Aliyeva hanımefendiye ve ekibine teşekkür ediyoruz. Gerçekten büyük bir seferberlik yaşandı ve 2 bin tona yakın 500 sıradan daha fazla 25 vagon taşıyan bir tren Malatya’ya kadar ulaştırılmıştı ve 2 bine yakın çadır, 200’e yakın konteyner Azerbaycan’ın Türkiye desteği olarak acınız acımızdır yaklaşımıyla gönderilmişti. Akabinde de çok kez gene iş adamlarımız, sivil toplum örgütlerimiz desteklerini gönderdiler. Azerbaycan Diaspora Komitesi’nin Destek Fonu aracılığıyla bu üçüncü yardım treni gönderiyoruz. Bugün iki tır yola çıkacak. Az önce Valeh beyin de ifade ettiği gibi son derece değerli, anlamlı buluyoruz” dedi.

    “18 tonluk yardım yola çıktı”

    Azerbaycan’ın tek yürek davranışını son derece değerli ve manidar bulduklarını ifade eden Bağcı, “Kardeşliğimizi güçlendirecektir ve kuvvetlendireceğine inanıyoruz. Bugünkü tır da Azerbaycan Diaspora Destek Fonu tarafından hazırlanan malzemeler şu şekilde; 175 adet klima, 1500 adet ısıtıcı, 1000 adet set üstü elektrikli ocak, 6 bin 200 parçadan oluşan kışlık yorgan, battaniye, toplam 18 tonluk yardım malzemesi AFAD Kahramanmaraş İl Müdürlüğümüz emrine yola çıkacaktır. Valeh bey de önümüzdeki günlerde bu yardım malzemelerinin teslimi için de Kahramanmaraş’ta olacaktır. Kendisine duyarlılığı için çok teşekkür ediyorum. Aynı şekilde Diaspora Komitesi Başkanımıza çok teşekkür ediyorum. Sağ olsunlar, var olsunlar. Bu bizim için aslında ‘yaralarımızı hep birlikte sarmaya devam edeceğiz’ yaklaşımıdır. Kardeş Azerbaycan’a bu duyarlılıkları, bu hassasiyetleri nedeniyle bir kez daha Türkiye Cumhuriyeti adına, milletimiz adına teşekkür ediyoruz” diye konuştu.

    Kahramanmaraş’ta Azerbaycan Mahallesi kurulacak

    Azerbaycan’ın toplu konut şirketi olan MİDA aracılığıyla Kahramanmaraş ilinde Azerbaycan Caddesi üzerinde yakın bölgede bir Azerbaycan Mahallesi kurulmakta olduğunu belirten Bağcı, “100 milyon dolarlık bir hibe anlaşması geçtiğimiz aylarda Ankara’da imzalanmıştı. İmzalar sonrasında bu hibe anlaşması hem Türkiye Büyük Millet Meclisi’nden hem de Azerbaycan Milli Meclisi’nden onaylanmıştır ve yürürlüğe girmiştir. Geçtiğimiz günlerde Çevre ve Şehircilik Bakanımız Mehmet Özhaseki ziyaretinde de buna ilişkin bilgileri Azerbaycan Başbakanı, Milli Meclis Başkanı’na bilgileri verdi. Proje onaylandı. Yer teslimi daha önce yapılmıştı zaten kazıları yapılmıştı ve hızlı bir şekilde projenin uygulanmasına başlanacak. Son derece güzel bir proje. Kahramanmaraş’ta bir Azerbaycan mahallesinin kurulması bizim açımızdan bu Azerbaycan Caddesi üzerinde bir mahalle kurulması, bin konut, Haydar Aliyev Kültür Merkezi, park, okul, çok sosyal donatısı olan bir mahalle kurulacaktır. Bir kez daha Cenap And İlham Aliyev’e teşekkür ediyoruz” ifadelerini kullandı.

  • “Bütün dünyanın gözü Doğu Akdeniz bölgesinde”

    “Bütün dünyanın gözü Doğu Akdeniz bölgesinde”

    Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Cumhurbaşkanı Vekili ve Meclis Başkanı Zorlu Töre, “Mavi Vatan ve Kıbrıs ile Doğu Akdeniz’deki Gelişmeler” konulu konferansı İnönü Üniversitesinde verdi.
    İlahiyat Fakültesi Zahit Aksu Konferans Salonu’nda gerçekleşen etkinliğe, İnönü Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Kızılay, Gençlik ve Eğitim Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Bayduz, Kıbrıs Gazileri, Sivil Toplum Kuruluşları Temsilcileri ile akademisyenler ve öğrenciler katıldı.
    İnönü Üniversitesi Gençlik ve Eğitim Topluluğu’nun düzenlediği etkinlik saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunması ile başladı. Etkinlik Gençlik ve Eğitim Derneği’nin tanıtım videosu ile devam etti.
    İnönü Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Kızılay konuşmasında, KKTC Meclis Başkanı Zorlu Töre’ye ve organizasyonda emeği geçenlere teşekkürlerini iletti.

    Gençlik ve Eğitim Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Bayduz ise dernek olarak birçok etkinlik yaptıklarını, milli ve manevi değerleri daima ön planda tutarak başarılar elde ettiklerini vurguladı.

    Açılış konuşmalarının ardından söz alan KKTC Meclis Başkanı Zorlu Töre, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin Doğu Akdeniz’in ortasında bir Türk vatanı olduğunu vurgulayarak, “Bu Cumhuriyet’e sahip çıkmak hepimizin asli görevidir. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ‘Ne mutlu Türk’üm diyen herkesin vatanıdır. Kıbrıs’ı, 307 yıl Osmanlı Devleti yönetti. Üç kıtada hâkimiyet sağlayan Türk milleti Kıbrıs adasını da bu cihan milletinin hizmetine verdi” ifadelerine yer verdi.

    Kıbrıs’ın jeopolitik bakımdan çok önemli bir yer olduğunu söyleyen Töre, bütün dünyanın gözünün Doğu Akdeniz bölgesinde olduğunun altını çizdi.
    Kıbrıs’ta mücadelenin hep devam ettiğini belirten Zorlu Töre, Osmanlı Devleti dönemindeki Kıbrıs’ın fethinden, Kıbrıs Barış Harekatı’na kadar olan tarihi süreci katılımcılara aktardı.

    İsrail’in Filistin’e yönelik saldırılarına da değinen Töre, “Bugün Gazze’de meydana gelen İsrail barbarlığı hepimizin gözünü açmalı. Birleşmiş Milletler, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni tanımıyormuş. Zaten Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’ne ve Avrupa Birliği’ne kalmış olsaydı 20 Temmuz Kıbrıs Barış Harekâtı gerçekleşmezdi. Eğer Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’ne ve Avrupa Birliği’ne kalsaydı Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti bağımsız bir Türk devleti olarak ilan edilmezdi. Doğu Akdeniz tamamen işgal altına girerdi. Türkiye’nin, Mavi Vatan dediğimiz Doğu Akdeniz bölgesinde sismik araştırma yapması söz konusu olmazdı. Doğal gaz araması olmazdı, sondaj gemileri olmazdı ama bugün bakın Doğu Akdeniz’de en güçlü ülke Türkiye’dir” diye konuştu.
    Konferans hediye takdiminin ardından toplu fotoğraf çekimi ile son buldu.

  • Kültür harcamaları yüzde 88,1 arttı

    Kültür harcamaları yüzde 88,1 arttı

    Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2022 yılı Kültür Ekonomisi ve Kültürel İstihdam İstatistikleri’ni açıkladı. Buna göre, kültür harcamaları 2022 yılında 2021 yılına göre yüzde 88,1 artarak 149 milyar 620 milyon 769 bin TL oldu. Kültür harcamalarının, gayrisafi yurt içi hasılaya oranı 2022 yılında yüzde 1,0 olarak gerçekleşti.

    Genel devlet kültür harcamalarının payı yüzde 59,9 oldu

    2022 yılında toplam kültür harcamaları içinde genel devlet harcamalarının payı yüzde 59,9 oldu. Genel devlet kültür harcamaları önceki yıla göre yüzde 115,0 artarak 89 milyar 658 milyon 436 bin TL olurken, harcamaların yüzde 70,0’i merkezi devlet bütçesinden gerçekleşti. Genel devlet kültür harcamalarında en yüksek pay yüzde 17,5 ile mimarlık alanında oldu.

    Hanehalkı kültür harcamasının yüzde 23,5’i diğer kültür hizmetlerine yapıldı

    Hanehalklarının 2022 yılında gerçekleştirdiği kültür harcamalarında; diğer kültür hizmetleri yüzde 23,5, televizyon ve ekipmanı yüzde 18,6 ve veri işlem ekipmanları yüzde 17,8 paya sahip oldu.

    Kültürel sektörlerin faktör maliyetiyle katma değeri yüzde 100,9 arttı

    Kültürel sektörlerde faaliyet gösteren girişimlerin faktör maliyetiyle katma değeri yüzde 100,9 artarak 55 milyar 761 milyon 289 bin TL oldu. Katma değerin yüzde 22,1’i kayıtlı medyanın basılması ve çoğaltılması, yüzde 13,8’i sinema filmi, video ve televizyon programları yapımcılığı, ses kaydı ve müzik yayımlama faaliyetleri ve yüzde 11,9’u mücevher ve benzeri eşyaların imalatı alanında faaliyet gösteren girişimler tarafından üretildi.

    Kültürel mal ihracatı yüzde 105,2 artarken, kültürel mal ithalatı yüzde 110,9 arttı

    Kültürel mal ihracatı bir önceki yıla göre yüzde 105,2 artarak 178 milyar 596 milyon 215 bin TL olurken, kültürel mal ithalatı bir önceki yıla göre yüzde 110,9 artarak 79 milyar 774 milyon 071 bin TL oldu. Kültürel mal ihracatının toplam mal ihracatı içindeki payı 2022 yılında yüzde 4,2 olurken, kültürel mal ithalatının toplam mal ithalatı içindeki payı yüzde 1,3 oldu.

    Kültürel istihdam yüzde 6,2 arttı

    Kültürel istihdam 2022 yılında bir önceki yıla göre yüzde 6,2 artarak 682 bin kişi oldu. Kültürel istihdamda olanların yüzde 61,0’i 30-54 yaş grubunda, yüzde 29,2’si 15-29 yaş grubunda, yüzde 9,9’u ise 55 ve daha yukarı yaş grubunda yer aldı.

    Kültürel istihdamda olanların yüzde 38,3’ünü yükseköğretim mezunları oluşturdu

    Kültürel istihdamda olanların yüzde 38,3’ünü yükseköğretim mezunları, yüzde 35,9’unu lise altı eğitimliler, yüzde 25,8’ini ise lise ve dengi meslek okulu mezunu olanlar oluşturdu.

    Kültürel istihdamın yüzde 60,6’sı ücretli, maaşlı veya yevmiyeli olarak çalıştı

    Kültürel istihdamda olanların, yüzde 60,6’sı ücretli, maaşlı veya yevmiyeli çalışırken, yüzde 39,4’ü işveren, kendi hesabına veya ücretsiz aile işçisi olarak çalıştı. Kültürel istihdamda olanların yüzde 76,6’sı tam zamanlı çalışırken, yüzde 23,4’ü yarı zamanlı çalıştı. Kültürel istihdamda yer alan kişilerin haftalık ortalama normal çalışma süresi 38,7 saat oldu.

    El sanatları çalışanlarının payı yüzde 40,4 oldu

    Kültürel istihdamın yüzde 90,0’ını kültürel meslek alanlarında, yüzde 10’unu ise kültürel olmayan meslek alanlarında çalışanlar oluşturdu. Kültürel istihdamda olanların yüzde 40,4’ünü el sanatları çalışanları, yüzde 19,3’ünü mimar, planlamacı ve tasarımcılar, yüzde 9,7’sini yenilikçi sanatçılar ve sahne sanatçıları, yüzde 7,4’ünü ise sanat ve kültür ile ilgili yardımcı profesyonel meslek mensupları oluşturdu.

    Mimarlık ve uzmanlaşmış tasarım faaliyetlerinin payı yüzde 9,5 oldu

    Kültürel faaliyet alanlarına göre; mimarlık ve uzmanlaşmış tasarım faaliyetlerinde çalışanların toplam kültürel istihdam içindeki payı yüzde 9,5, yenilikçi sanatlar, gösteri sanatları ve eğlence faaliyetlerinde çalışanların payı yüzde 5,3, sinema filmi, video ve televizyon programları yapımcılığı, ses kaydı ve müzik yayımlama faaliyetlerinde çalışanların payı ise yüzde 4,1 oldu.

  • TFF’den yayın ihalesi açıklaması

    TFF’den yayın ihalesi açıklaması

    Futbol Federasyonu’ndan yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:

    “Türkiye Futbol Federasyonu, Kulüpler Birliği Vakfı ile ortaklaşa kurduğu ihale komisyonu aracılığı ile, yeni dönem yayın ihalesi detaylarını nihai aşamaya getirmiştir. 29 Kasım 2023 tarihinde yayın ihalesi konusunda birlikte çalıştığımız uzman şirket HyperCube ile, 30 Kasım’da ise Kulüpler Birliği ile gerçekleştirdiğimiz toplantılar sonucunda, içinde play-off müsabakalarının da bulunduğu yeni bir lig tasarımı önerisini, öncelikli olarak kulüplerimizin değerlendirmelerine sunduğumuzu belirtiriz. Yayın ihalesi değerini hak ettiği karşılığa taşıyabilmek ve Süper Lig’in marka değerini mümkün olan en üst seviyeye çıkarabilmek için geliştirdiğimiz bu yeni modelin ve ihale paketlerinin detaylarını Kulüpler Birliği’nin geri bildirimlerini aldıktan sonra kamuoyu ile paylaşacağımızı bildiririz.”

  • Sığırcıklardan görsel şölen

    Sığırcıklardan görsel şölen

    Kayseri’nin Develi, Yahyalı ve Yeşilhisar ilçeleri sınırlarında bulunan Sultan Sazlığı Milli Parkı, 301 kuş türüne ev sahipliği yapmasıyla dünyanın en önemli korunan alanlarından biri olarak kabul ediliyor. Parkta, son günlerde sığırcık kuşlarının toplu halde yaptığı uçuş gösterileri, görenleri hayran bırakıyor. Sığırcıklar, göç öncesi ve sonrasında toplandıkları Sultan Sazlığı Milli Parkı’nda, gökyüzünde adeta bir bale sergiliyor. Binlerce sığırcık, aynı anda ve senkronize bir şekilde yön değiştirerek, yırtıcı kuşların dikkatini dağıtıyor. Bu sayede, avcı kuşlar sığırcıklara yaklaşamıyor ve av başarısız oluyor.

    Sığırcık kuşlarının bu davranışı, kuş uzmanları tarafından “koruma mekanizması” olarak yorumlanıyor. Sığırcıklar, bu sayede hem kendilerini hem de diğer sürü bireylerini korumayı başarıyor.