Kategori: Türkiye

  • Limon satıp parayı Gazze’deki çocuklara gönderdiler

    Limon satıp parayı Gazze’deki çocuklara gönderdiler

    Hattat Hamdullah İmam Hatip Ortaokulu öğrencilerine teşekkür eden Amasya Müftüsü Durmuş Ayvaz, “Böyle koca yürekli öğrencilerimizi tebrik ediyoruz. Dünyanın gözü önünde bir vahşet yaşanıyor. Bu vahşete de koca yürekli gençlerimiz duyarsız kalmamışlar” dedi.

    M. Said Akça, Nursena Akça, okul müdürü Zafer Ergiden, öğretmenler Osman Sel, Hakime Gültekin’den anlamlı faaliyetleriyle ilgili bilgi alan Müftü Ayvaz yardımların Türkiye Diyanet Vakfı aracılığıyla bölgeye ulaştırılacağını söyledi. Ayvaz, “İnşallah oradaki insanlarımızın yarasına bir nebzede olsun merhem olurlar. Cenab-ı Hak yapmış olduğunuz hayırları kabul eylesin” diye konuştu.

  • Cumhurbaşkanı Erdoğan, Merkez Bankası brüt rezervini açıkladı

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, Merkez Bankası brüt rezervini açıkladı

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti TBMM Grup Toplantısı’nda konuştu. Türkiye’nin devleti ve milleti ile Filistinli kardeşlerinin yanında olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, ”Bölgemize barış ve huzurun ancak 1967 sınırları temelinde başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız egemen ve coğrafi bütünlüğe sahip bir Filistin devletinin kurulmasıyla mümkün olduğunu hatırlatmak istiyorum. Almanya ile 50 milyar dolar seviyesinde olan ikili ticaretimizi kısa sürede 60 milyar dolara çıkarmak istiyoruz. Cezayir’le bu sene 6 milyar doları bulacak ticaret hacmimizi ise 10 milyar dolar seviyesine taşımayı hedefliyoruz” dedi.
    Önceki gün Maldivler Cumhurbaşkanı’nı bu ülkeden devlet başkanı düzeyinde bir ilki teşkil eden ziyareti vesilesiyle Ankara’da ağırladıklarını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, Maldivler’le de turizm, savunma ve ekonomik işbirliklerinin geliştirileceğini aktardı.

    “Oturup konuştuğumuzda özellikle komşularımızla aşılamayacak hiçbir sorunumuz olmadığı inancındayız”

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, ”Dış politikada dostlarımızın sayısını arttırma, hasımlarımızın sayısını azaltma stratejimizi başarıyla uyguluyoruz. Buradaki çizgimiz gayet açıktır. Biz diplomasiyi bir tarafın kaybettiği, diğer tarafın ise kazandığı sıfır toplamlı bir oyun olarak görmüyoruz. Diplomasi her iki tarafın da makul bir çizgide buluşarak kazançlı çıktığı, kazan-kazan ilkesinin hayat bulduğu önemli bir imkandır. Ülkeler arasında anlaşmazlıkların, uyuşmazlıkların olması gayet doğaldır. Asıl olan bu ayrılıkları kördüğüme dönüşmeden çözme iradesidir. İşte biz buna sahibiz. Oturup konuştuğumuzda özellikle komşularımızla aşılamayacak hiçbir sorunumuz olmadığı inancındayız” dedi.

    “Komşumuz Yunanistan’la ihtilaflarımız dün de vardı yarın da olacak, bu ortak paydada buluşamayacağımız anlamına asla gelmez”

    7 Aralık’ta yapmayı planladıkları Yunanistan ziyaretine de yaklaşımlarının bu yönde olduğuna dikkat çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Komşumuz Yunanistan’la ihtilaflarımız dün de vardı, yarın da olacak. Aynı şekilde bu ihtilaflardan çıkar sağlama peşinde koşanlar da olacak. Bu gerçek aynı denizi, aynı iklimi, aynı coğrafyayı paylaşan iki komşu ülke olarak ortak paydada buluşamayacağımız anlamına asla gelmez. Karşılıklı güven esasına dayalı olarak iş birliğimizi geliştirebileceğimiz pek çok başlık vardır. Ziyaretimizde bunlara odaklanma niyetindeyiz. Yunanistan seyahatimizin şimdiden ülkelerimiz arasında yeni bir sayfanın açılmasına vesile olmasını diliyorum” diye konuştu.
    Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye İnovasyon Haftası kapsamında iştirak ettikleri inovaLig ödül töreninde Türkiye’nin yenilikçilik ekosisteminin ulaştığı seviyeyi bizzat görme fırsatı bulduklarını belirterek, ”Çeşitli kategorilerde ödül alan şirketlerimizi buradan bir kez daha tebrik ediyorum. Türk özel sektörüyle inanın ne kadar gurur duysak azdır. Muhalefetin ve ülkemizdeki mandacı ekonomistlerin sürekli karamsarlık sevk eden propagandalarına rağmen hamdolsun firmalarımız dünya çapında başarılara imza atıyor. Bilhassa savunma ve bilişim alanında faaliyet gösteren şirketlerimiz inovasyon konusunda diğer firmalarımıza da ilham kaynağı oldu. Devletimizin teşvikleri sayesinde tüm Türkiye safında adeta bir ihracat ve üretim seferberliği yaşanıyor. Küresel ekonomideki zorluklara, bölgemizdeki patlak veren krizlere, 6 Şubat depremlerinin olumsuz etkilerine rağmen yakaladığımız bu ivmeyi çok değerli bulduğumuzu özellikle ifade etmek istiyorum. Bu iklimin güçlenmesi için iş dünyamıza her türlü desteği sağlıyoruz. Yatırım, istihdam, üretim, ihracat ve inovasyon odaklı çalışan her girişimcimizin yanındayız” dedi.

    Geçen hafta Merkez Bankasının önemli bir karar aldığını sözlerine ekleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, yeni yatırım taahhütlü avans kredisi programına yıllık 100 milyar Türk lirası limit tahsis edildiğini aktardı. Erdoğan, “Program kapsamında 3 yıl boyunca toplam 300 milyar lira limit ayrılacak. Böylece yatırımcılar çok uygun koşullarda finansmana erişim imkanı elde edecekler. Ayrıca ihracatçılarımız için günlük reeskont kredi limitlerini 10 kat artırarak 3 milyar lira seviyesine çıkardık. Her iki kararın başta ihracatçılarımız olmak üzere özel sektörümüze hayırlı olmasını diliyorum” diye konuştu.

    “Merkez Bankası brüt rezervi 134,5 milyar dolara çıktı”

    Merkez Bankası brüt rezervinin Eylül 2014’ten bu yana ilk kez 134,5 milyar dolara çıktığının müjdesini paylaşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Sadece bunlarla yetinmiyoruz, Meclise sunduğumuz yeni kanun teklifinde pek çok düzenleme yer alıyor. Yurt dışında şirket kurmuş müteşebbislerimizin buralardan kazandıklarını ülkemize getirmelerini teşvik eden yeni düzenlemeleri devreye alacağız. Bir diğer konu başlığımız deprem bölgemizde fahiş fiyat uygulayanlara yönelik müeyyidelerdir. Açıkçası biz böyle bir meseleyi konuşmaktan bile hicap duyuyoruz. Ama ülkemizde maalesef depremi siyaseten fırsata çevirmek isteyenler olduğu gibi ekonomik kazanca dönüştürmek isteyen tamahkarlar da var. Milletin acısını istismar eden deprem turistleri, son seçimlerde sandıkta derslerini aldılar, milli iradenin şamarını yediler. Ekonomik hayattaki deprem fırsatçılarına da biz göz açtırmıyoruz. Yapı malzemeleri ve yapım işlerinde piyasa gerçekleriyle izah edilmeyecek fahiş fiyatlar söz konusu. Öyle durumlar var ki aynı malzeme, aralarında 60-70 kilometre olan iki şehrimizde yüzde 20, yüzde 30 fiyat farkıyla satılıyor. Tamamen açgözlülükten kaynaklanan bu çarpıklığın, bu vicdansızlığın üzerine gitmekte kararlıyız. Genel afet bölgesi ilan edilen yerlerde 2025 yılı sonuna kadar mevcut cezaların 10 kat daha ağır uygulanmasını sağlayacağız. Fırsatçılarla mücadele ederken deprem konutlarını tamamlamak için bölgede fedakarca çalışan firmalarımıza da her türlü desteği vereceğiz” açıklamasını yaptı.

    Deprem felaketi sonrası oluşan yoğun talebin yapım işlerinde maliyetleri arttırdığının farkında olduklarını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, ”Bu süreçte şirketlerimize yardımcı olmak adına yapım işlerine ek fiyat farkı ve süre uzatımı verilmesine imkan veriyoruz. Özellikle depremden önce ihale edilen yapım işi sözleşmelerinin zamanında tamamlanmasında sorunlar yaşandığını gördük. Yatırımların planlanan sürede tamamlanması için devlet olarak bu konuda da hem kolaylık gösteriyor hem de yük alıyoruz. Bizim görevimiz, işini düzgün yapana destek olmak, aşırı kar peşinde koşanlara da fırsat vermemektir. Deprem bölgesinde yürütülen inşaat ve ihya çalışmalarına yaklaşımımız bu yöndedir. İnşallah önümüzdeki aydan itibaren yapımı tamamlanan deprem konutlarının hak sahiplerine teslimine başlıyoruz” dedi.

    “5 bin lira ödeme kararımızı çalışan emeklilerimize de teşkil ediyoruz”

    Yıl bitmeden toplam 46 bin deprem konutu ve köy evini hak sahibi depremzedelere teslim etmeyi planladıklarını açıklayan Erdoğan şunları söyledi:
    “24 Kasım Öğretmenler Günü vesilesiyle İstanbul Kongre Merkezi’nde maarif davamızın öncüleri olan öğretmenlerimizle bir araya geldik. Buradan bir kez daha sorumluluğu ağır olduğu kadar ulvi bir mesleği azimle, gayretle, başarıyla icra eden tüm öğretmenlerimize, eğitim ordumuzun her bir neferine kalpten teşekkür ediyorum. Şehit öğretmen Şenay Aybüke Yalçın’ın hayat hikayesini, mücadelesini ve umutlarını beyaz perdeye aktaran ‘Aybüke Öğretmen Oldum Ben’ filmini gençlerimizin mutlaka izlemesini tavsiye ediyorum. Öğretmenler Günü etkinliğimizde emeklilerimizle ilgili son müjdemizi de kamuoyumuzla paylaştık. Emeklilerimizin yükünü hafifletmek amacıyla hayata geçirdiğimiz 5 bin lira ödeme kararımızı çalışan emeklilerimize de teşkil ediyoruz. Meclisimizin de onayını aldıktan sonra çiftçi ve Bağ-Kurlu emeklilerimiz dahil çalışan tüm emeklilerimize tek seferlik ödemelerini yapacağız. Önergemizin Meclisten süratle geçeceğine inanıyorum. Teklifin yasalaşmasını müteakip ilk düzenlemeden faydalanamayan 4 milyon 689 bin emeklimizin hesaplarına 5’er bin liralarını yatıracağız. Böylece 76 milyar lira ilave kaynak kullanarak 15,2 milyon emeklimizin tamamına bir defaya mahsus 5 bin lira ödemiş olacağız. Bu kararımızın emeklilerimize tekrar hayırlı olmasını diliyorum.”

    “Bunların kadın hakları ile ilgili bir dertleri olsaydı bölücü alçakların katlettiği kadınlarımızın hatıralarına sahip çıkarlardı”

    “25 Kasım tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de kadına yönelik şiddete karşı uluslararası mücadele günüydü” diyen Erdoğan, ”Bu anlamlı gün münasebetiyle düzenlenen programda kadına yönelik şiddetle mücadele 2024 yılı faaliyet planının detaylarını açıkladık. Toplam 66 alt hedef ve 218 faaliyet başlığının yer aldığı plan kadına yönelik şiddet konusundaki irademizin en somut ifadesidir. İstanbul Sözleşmesi’nden ülkemizin çekilmesine dair marjinal çevreler tarafından yürütülen kampanyaların hiçbir temeli yoktur. Şiddet meselesini bu sözleşme ile irtibatlandıranların amacının kadına yönelik şiddet olmadığını çok iyi biliyoruz. Çünkü bunlar gerçekten kadına şiddetten rahatsız olsalardı bölücü terör örgütünün kuyruğuna takılmazlardı. Bunların kadın hakları ile ilgili bir dertleri olsaydı bölücü alçakların katlettiği kadınlarımızın hatıralarına sahip çıkarlardı. Bugüne kadar ne bölücü örgütün dağa zorla kaçırdığı 13-14 yaşındaki kız çocukları için iki kelam ettiler ne de evlatlarına kavuşma mücadelesi veren Diyarbakır annelerine destek oldular. Bölücü örgüte sempati ile bakanlarla opera dinlemeyi, kahvaltı yapmayı, seçim ittifakı kurmayı maharet saydılar. Şimdi de el etek öptükleri için onur duyduklarını ifade ediyorlar. Varsın onlar yollarına bu şekilde devam etsin. Biz şehit analarıyla, Diyarbakır anneleriyle, gerektiğinde canı pahasına darbecilere meydan okuyan yiğit kadınlarımızla, elleri nasırlı emekli kadıncılarımızla, vatanı için canını ortaya koyan kadın polislerimiz ve askerlerimizle, elleri öpülesi saygıdeğer öğretmenlerimizle yol arkadaşlığı yapmayı sürdüreceğiz” diye konuştu.

    “Seçim vaatlerimizden olan Aile ve Gençlik Fonu’nun hayırlı olmasını diliyorum”

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İstanbul Sözleşmesi’ni dillerine dolayanların aile kurumunu güçlendirmeye matuf adımlarımızdan rahatsız olmaları da tesadüf değildir. Sapkın ve sapık akımların en büyük destekçisi olan bu kesimlerin temel hedefi toplumsal yapımızı çökertmektir. Herhalde ne demek istediğimi anlıyorsunuz: LGBT. Çok açık net, bu sapkın, sapık akımlar karşısında tek dik duran Cumhur İttifakı’dır, AK Parti’dir. Biz meydanı bunlara bırakmayacağız. Gençlerimizi ifsat etmelerine fırsat vermeyeceğiz. Aile kurmak isteyen gençlerimize finans desteği sağlamaya başlıyoruz. Aile ve Gençlik Fonumuzla ilgili yasa teklifimiz Meclisimizden onayını aldı. Kanun bugün Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Fonu ilk etapta deprem bölgesinde hayata geçireceğiz. Gençlerimize 2 yıl geri ödemesiz 48 ay vadeli 150 bin liralık evlilik kredisi imkanı sunacağız. Kredi kullanan gençlerimiz aynı zamanda 2 yıl boyunca aile danışmanlık hizmetinden de faydalanacak. Fon gelirlerimiz arttıkça kapsamını ülkemiz geneline yaygınlaştıracağız. Seçim vaatlerimizden olan Aile ve Gençlik Fonu’nun hayırlı olmasını diliyor, bu projenin hayata geçmesine katkı veren herkesi tebrik ediyorum. Seçimler öncesinde Karadeniz gazının sevincini milletimizle paylaşmak amacıyla başlattığımız ücretsiz doğal gaz desteğimiz sürüyor. Hatırlanacağı üzere ilk ay ısınma dahil konutlardan hiçbir ücret almamış, vatandaşlarımızın doğal gaz faturasını devlet olarak biz ödemiştik. Nisan ayından beri konutlardaki mutfak ve su ısıtma ihtiyaçlarına karşılık gelen 25 metreküplük doğal gaz tüketimini faturalardan düşüyoruz. Şimdiye kadar bu çerçevede vatandaşlarımıza toplam 87 milyar liralık doğrudan destek sağlamış olduk. Bu uygulamayı Nisan 2024 dönemine kadar devam ettireceğiz. Enerjide vatandaşlarımıza sunduğumuz katkılar sadece doğal gazla sınırlı da değildir. 2023 yılı içerisinde farklı adlar altında elektrik ve doğal gaz abonelerine toplam 282 milyar liralık destek verdik. Dikkatinizi çekiyorum bu sadece enerji alanındaki desteklerimizdir. Enerji dışında çok geniş bir yelpazede farklı desteklerimiz var. Büyüyen, güçlenen, kendi kaynaklarını kullanan Türkiye’nin imkanlarından 85 milyon vatandaşımızın her birinin istifade etmesi için gayret ediyoruz. İnşallah bundan sonra da devletin kaynaklarını milletin emrine vermeyi sürdüreceğiz. Burada özet olarak ifade ettiğim tüm bu çalışmalar, projeler, eserler, destekler bizim millete hizmet sevdamızı gösterme yanında muhalefet ile aramızdaki derin vizyon farkını da ortaya koymaktadır. Bizim gündemimizde sadece ülkeye, millete, insanlığa hizmet var. Muhalefetin gündeminde ise bolca ayak oyunu var. Kimin kimi hançerlediği muamması var. Her gün bir yenisi patlak veren skandallar var. Bizim gündemimizin en başında Türkiye Yüzyılı’nın inşası varken onların gündeminde bölücü örgütün emrinde olanlarla Mecliste nümayiş yapmak var. Bizim gündemimizde deprem bölgesinin süratle ayağa kaldırılması, depremzedelerimizin bir an önce yeni yuvalarına kavuşturulması varken, onların gündeminde yalnızca siyasi geleceklerini kurtarmak var” açıklamasını yaptı.

    “Milletimiz iktidarı denetleme görevi verdiği muhalefetin pembe dizileri aratmayan hançer siyasetinden artık bıktı usandı”

    Muhalefeti eleştiren Erdoğan, ”Muhalefet cenahında son dönemde yaşanan gelişmeleri sadece yüzümüz kızararak değil, inanın üzülerek de seyrediyoruz. Çok açık ve net söylüyorum ne Türk siyaseti ne de Türk demokrasisi böyle bir manzarayı asla hak etmiyor. Milletimiz iktidarı denetleme görevi verdiği muhalefetin pembe dizileri aratmayan hançer siyasetinden artık bıktı usandı. Vatandaş bırakın bunlara oy vermeyi adlarını duymak, yüzlerini görmek dahi istemiyor. Açıkçası seçim sonuçları açıklandıktan sonra biraz umutlanmıştık. Belki hatalarını anlarlar, kendilerini sınava çekerler diye ümit etmiştik. Ancak batı cephesinde değişen hiçbir şey olmadı. 14-28 Mayıs seçimlerindeki ağır yenilginin tüm faturasını cumhurbaşkanı adaylarına kestiler. Aynı tas, aynı hamam. Yollarına pişkince devam ettiler. Şimdi de devletin bakanlıklarını tereke malı gibi ona buna dağıttıkları gizli mutabakat konusunda aynı taktiği uyguluyorlar. Haberimiz yoktu diyerek tam göbeğinde yer aldıkları kirli pazarlıklardan kendilerini temize çıkarmaya çalışıyorlar. Utanmasalar seçim gecesi 10 dakikada bir kameralar önünde söyledikleri kazanıyor yalanını da inkar edecekler. Ama video o kadar güzel bir alet ki, bunlara manevra fırsatı vermiyor. CHP’de genel başkanlık koltuğunda oturan şahıs değişti fakat CHP’nin siyaset yapış tarzında zerre miskal değişiklik olmadı. Dün de milletin aklıyla milletin hafızası ile alay ediyorlardı. Bugün de halkı hafife alıyorlar. Dün de siyaset mühendisliklerinden medet umuyorlardı, bugün de tüm umutlarını masa başı senaryolara bağlamış durumdalar. Dün de millete hizmet gibi bir gündemleri yoktu, bugün de yok. Dün de milletin aklıyla, milletin hafızasıyla alay ediyorlardı, bugün de halkı hafife alıyorlar. Dün de siyaset mühendisliklerinden medet umuyorlardı, bugün de tüm umutlarını masa başı senaryolara bağlamış durumdalar. Dün de millete hizmet gibi bir gündemleri yoktu, bugün de yok. Dün de sadece siyasi kariyerlerini düşünüyorlardı, bugün de tek gayeleri kendi ikballeri. Dün de Kandil’e ve Pensilvanya’ya şirin gözükme peşindeydiler, bugün de ülke düşmanlarıyla iş tutuyorlar. Dün de etnik köken ve mezhep üzerinden siyaset yapıyorlardı, bugün de milleti bölmeye çalışıyorlar. Yani figüranlar dışında hiçbir şey değişmedi. Sahne önündekiler yenilendi, fakat sahne gerisindeki akıl daneleri aynı kaldı. Haklarını yemeyelim, bir hususta az da olsa kendilerini geliştirdiler, öğrendik ki Kabine üyelerimize özenip kendilerince güya bazı atamalar yapmışlar. Tabii bunların ortada fol yok yumurta yokken gelin-güvey olma sevdasını biz 14-28 Mayıs seçimlerinden çok iyi hatırlıyoruz. O zaman da erken gaza gelip daha sonra kendilerini komik duruma düşürmüşlerdi. Ama buna rağmen biz kabinemizi takip etmek üzere kolpa da olsa içlerinden birilerini görevlendirmelerini olumlu karşıladık. Çünkü bu vesileyle belki bizden bir şey kaparlar, böyle düşündük.

    Bakan arkadaşlarımızdan belki ülkeye ve millete nasıl aşkla hizmet edileceğini öğrenirler diye düşündük. Bize bakarak belki milletin gönlüne nasıl girileceğini, dürüst ve temiz siyasetin nasıl yapılacağını anlarlar. Şayet hızımıza yetişebilirlerse bizden öğrenecekleri çok şey var. Ne biz ne de kabine üyelerimiz bunları talim etmekten asla gocunmayız. Yeter ki onlar her işleri gibi bunu da tavsamasınlar, boşlamasınlar, daha yolun başındayken su kaynatmasınlar. Elbette bunu söylerken atalarımızın ‘Bakmakla usta olsaydı kediler kasap olurdu’ sözündeki hikmeti de göz ardı etmiyoruz. CHP ve şürekasına bizi, kabinemizi, partimizi ve ittifakımızı izlemeye devam etmeleri tavsiyesinde bulunuyorum. Bizdeki muhalefetten ne köy olur ne de kasaba. Herkesin ufku denizi kadardır demişler. Bunların da ufku ancak buna yetiyor. Biz bunlara bakarak asla rehavete kapılmayacağız. 4 ay sonra yapılacak 31 Mart seçimleriyle ilgili hazırlıklarımızı kendi önceliklerimiz ve programımıza göre yürüteceğiz. Rakiplerimizin karşımızdakiler değil, asıl onları kontrol edenler olduğunu asla aklımızdan çıkarmayacağız” dedi.

    “Seçim takvimimiz sorunsuz bir şekilde işliyor”

    Gençlere hitap eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Gençler; unutmayın, bakın bugün bir başlık atıyorum, yeniden İstanbul. Her zaman söylediğim gibi bizim kuklalarla ve kuklacılarla işimiz yok. Biz, kuklacıyı da parmağında oynatan üst akılla mücadele ediyoruz. Şimdiye kadar bu konuda en ufak bir zafiyet göstermedik. Başkaları ne yaparsa yapsın biz ev ödevlerimizi en düzgün, en titiz şekilde yapmaya çalıştık. Emanetini taşıdığımız aziz milletimize karşı sorumluluklarımızın hakkını vermeye gayret ettik. 31 Mart Mahalli İdare Seçimleri öncesinde de aynı şekilde yolumuza devam ediyoruz. Seçim takvimimiz sorunsuz bir şekilde işliyor. Cumhur İttifakı olarak en güçlü şekilde inşallah yolumuza devam edeceğiz. Belediye başkan adaylıkları için başvurular sona erdi, meclis üyelikleri için başvuruları almayı sürdürüyoruz. Elektronik ortamda illerimizin temayül yoklamalarını yaptık. Bunu da partimize yakışır bir olgunlukla tam bir kardeşlik iklimi içerisinde, adeta bir demokrasi şöleni havasında gerçekleştirdik. Cumhur İttifakı’ndaki ortağımız Milliyetçi Hareket Partisi’yle görüşmelerimiz karşılıklı anlayış temelinde ilerliyor. 15 Temmuz gecesi meydanlarda kurduğumuz ve bugüne kadar çeşitli fitne girişimlerine rağmen güçlendirerek devam ettirdiğimiz Cumhur İttifakı’nın inşallah 31 Mart seçimlerinden de alnının akıyla çıkacağına inanıyorum. Sizlerden sahadaki çalışmalarınızı her zaman bu hassasiyette icra etmenizi beklediğimizi tekrar ifade etmek istiyorum. Önceki gün Pençe Kilit Harekat bölgesinde bölücü alçakların saldırıları sonucunda şehit olan kahraman askerlerimize Allah’tan rahmet, yakınlarına sabrı cemil niyaz ediyorum. Yaralı askerlerimize Rabbimden acil şifalar diliyorum. Son terörist de imha edilene veya teslim olana kadar terör örgütleriyle mücadelemizi kararlılıkla sürdüreceğiz” açıklamasını yaptı.

  • “Vietnam’da Başkonsolosluk açma hususunda mutabık kaldık”

    “Vietnam’da Başkonsolosluk açma hususunda mutabık kaldık”

    Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde Vietnam Başbakanı Pham Minh Chinh ile ortak basın toplantısı düzenledi. Yılmaz, Vietnam Başbakanı Fam Min Çin’i Türkiye’de ağırlamaktan memnuniyet duyduklarını ifade etti. Yılmaz, Vietnam’dan Türkiye’ye Başbakan düzeyindeki ilk ziyareti teşkil ettiğinin altını ayrıca bu yıl diplomatik ilişkilerinin 45. yıldönümü olması münasebetiyle, Başbakanın ziyareti ikili ilişkiler açısından ayrı bir önem taşıdığını belirtti.
    Şubat ayında yaşanan deprem felaketinde Vietnam, geniş bir arama kurtarma ekibiyle Türkiye’de olmuş, dost elini uzattığını hatırlattı.
    Yılmaz, Başbakan ve heyeti ile bugün gerçekleşen görüşmelerde ilişkileri güçlendirme konusundaki ortak iradeyi teyit ettiklerine değinen Yılmaz,
    Karşılıklı ziyaret ve temaslarımızın artırılması hususunda mutabık kaldık. Ülkemizin ASEAN bölgesindeki en önemli ticaret ortaklarından olan Vietnam ile ekonomik ve ticari ilişkilerimizin geliştirilmesine yönelik ortak iradeye sahibiz. Bu çerçevede, ikili ticaret hacminin dengeli şekilde artırılması, karşılıklı yatırımların teşviki ile Karma Ekonomik Komisyon mekanizmasından daha fazla istifade edilmesi üzerinde durduk. Ayrıca, Vietnam ekonomisinin kalbi Ho Şi Min şehrinde Başkonsolosluk açma hususunda mutabık kaldık. Askeri konular ve savunma sanayii, ilişkilerimizin geliştirilmesi gereken bir boyutu. Bu çerçevede, Sayın Başbakan ile bu alanda işbirliği olanaklarını ele aldık. Uluslararası terörizm ve sınıraşan suçlar konusunun önemini ele alarak bu alandaki işbirliğimizi artırmayı da kararlaştırdık. Başbakan Fam ile küresel ve bölgesel gelişmelere ilişkin görüş alışverişinde bulunduk. Filistin’de yaşanan vahim gelişmeler bağlamında, Gazze’ye yönelik saldırıların bir an evvel sona erdirilmesi ve iki devletli çözüme dayanan, adil ve kalıcı bir barışla neticelenecek siyasi sürecin başlatılması yönünde irademizi ortaya koyduk” diye konuştu.

    ASEAN’ın kurucu üyelerinden olan Vietnam ile ikili işbirliğinin yanısıra başta ASEAN olmak üzere çok taraflı platformlardaki işbirliğine de önem atfediklerini belirten Yılmaz, “Halihazırda Sektörel Diyalog Ortağı olduğumuz ASEAN’la işbirliğimizi daha da geliştirme yönünde Vietnam ile birlikte çalışmaya hazırız. Önümüzdeki dönemde Yeniden Asya vizyonumuz doğrultusunda ikili ilişkilerimizi başta ticaret olmak üzere farklı alanlarda daha da geliştirme yönündeki çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Bugün nihayetlendirilen Ortak Açıklama ilişkilerimizi güçlendirme yönündeki ortak irademizi yansıtıyor. Biraz önce Türk Hava Yolları ile Vietnam Havayolları arasında imzalanan Niyet Mektubu’nun, özellikle kargo uçuş sayılarını artırarak ülkelerimiz arasında hava ulaşımının yanı sıra ticaret ve turizm ilişkilerine de katkıda bulunacağına inanıyoruz. Vietnam, 100 milyonluk nüfusu ile tarım ve hayvancılık sektörümüz açısından potansiyel olarak önemli bir pazardır. Ziyaret kapsamında imzalanan “Tarım ve Orman Bakanlığımız ile Vietnam Tarım ve Kırsal Kalkınma Bakanlığı Arasında Tarım ve Ormancılık Alanında İşbirliği Mutabakat Zaptı, tarımsal işbirliğimiz için gerekli ahdi zemini sağlayacaktır” ifadelerini kullandı.
    Dışişleri Bakanlığı Diplomasi Akademisi tarafından düzenlenen “Uluslararası Genç Diplomatlar Eğitim Programı”na Vietnam Dışişleri Bakanlığı’ndan diplomatların katılımının teşvik edilmesi amaçlayan bir adım atıldığını açıklayan Yılmaz “İmzalanan ‘Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı Diplomasi Akademisi ile Vietnam Dışişleri Bakanlığı Diplomatik Akademisi Arasında Mutabakat Zaptı’’nın ve diğer anlaşmalarının hayırlara vesile olmasını diliyorum. Savunma sanayi ve gıda gibi alanlar başta olmak üzere potansiyel taşıyan alanlarda işbirliğimizi geliştirerek ikili ticaret hacmimizi artırmayı hedefliyoruz. Önümüzdeki dönemde her düzeyde karşılıklı ziyaretlerin artırılmasını temenni ediyoruz. Vietnam ile yarım asra dayanan ve dostluk temelinde geliştirdiğimiz ikili ilişkilerimizi daha ileriye taşıyacağımıza inanıyor sözü Sayın Başbakan’a bırakıyorum” şeklinde konuştu.

    Vietnam Başbakanı Pham Minh Chinh, verimli görüşmeler yapıldığını kaydederek, ziyaretin büyük öneme sahip olduğunu söyledi. Chinh, “Türkiye’nin zengin kültürü ve tarihinden çok etkilendik. Özellikle de depremin yıkıcı etkileri sonrasında meydana gelenlere verilen yanıtlar konusuna her zamana Türkiye halkının yanında olduğumuzu ifade etmek isterim. Türkiye’ye yardımcı olmak için heyetlerimizi de gönderdik. Şu anda gereken süreçleri ve belgeleri tamamlama sürecindeyiz finansal desteği sağlamak için. Böylelikle Türkiye’ye dostluğumuzu göstermek istiyoruz. Kültürel kimlikler, doğal kaynaklar ve Türkiye’nin misafirperver halkından da çok etkilendik. Türk liderlerin Türk halkının gerçekleştirdiği gelişimleri ülkenin bilim teknoloji, finans turizm merkezi haline dönüştürülmesini büyük bir takdir ile karşılıyoruz. Son 45 yıl içinde Türkiye ve Vietnam arasındaki dostluk gelişmiştir. İki ülke yaşanan zorluklarda her zaman birbirine destek olmuştur. Bugünkü görüşmelerimizde iki ülkemiz arasındaki muazzam iş birliği potansiyelini bir kez daha teyit ettik. Bu şekilde de her iki bölgenin barış istikrara ve kalkınmasına katkıda bulunacağımızı ifade ettik. 1 milyar dolarlık ticaret hacmine ulaşmayı planlıyoruz. Mevcut potansiyelleri düşünerek, b ziyaret vesilesiyle bu ivmeden de yararlanarak iki ülke arasındaki iş birliğini başarılı bir aşamaya getirme yönünde mutabık kaldık” dedi.

  • “Özgür Özel randevu istedi, ben de verdim”

    “Özgür Özel randevu istedi, ben de verdim”

    İYİ Parti Genel Başkanı Akşener, partisinin Meclis Grup Toplantısında yaptığı konuşmada, İYİ belediyecilik vizyonuyla vatandaşlara yaşayan ve yaşatan şehirler inşa edeceklerini belirterek, can ve mal güvenliğini esas alan şehircilik anlayışıyla deprem risklerini proaktif olarak yönetebilen, sağlık, gıda, ulaşım ve barınma imkanlarına sahip, afetlere dirençli kentler inşa edeceklerini söyledi.

    “İYİ Parti daima şerefle hizmet etmek için kuruldu”

    İYİ Parti’nin güneşinin ilk günkü ışıltısını koruduğunu dile getiren Akşener, “Çünkü İYİ Parti, birilerinin kariyer basamağı olsun diye kurulmadı. İYİ Parti, siyaset simsarlarının kirli düzeni sürsün diye kurulmadı. İYİ Parti, ittifaklara dayanıp yan gelip yatmak için de kurulmadı. Aksine İYİ Parti, hür ve müstakil bir yolda Türkiye’nin önünü açmak, Türk milletini hak ettiği yaşam standartlarına kavuşturmak ve memlekete daima şerefle hizmet etmek için kuruldu” dedi.

    “Kutup siyasetinden nemalanan kim varsa hedefinde her zaman İYİ Parti oldu”

    “İYİ Parti, Türk’ten rahatsız olanlara karşı Türk’ün adını bu memleketten silmeye çalışanlara karşı, Türksüz bir Türkiye düşleyenlere karşı göğsünü gere gere, ‘ne mutlu Türk’üm diyene’ diyebilmek için kuruldu” diyerek sözlerine devam eden Akşener, İYİ Parti’nin güçlü, zengin ve mutlu bir Türkiye’yi Türk milletiyle el ele verip küllerinden doğurmak için kurulduğunu söyledi. Akşener, “İYİ Parti’nin kurulması iktidarından muhalefetine, siyasetinden medyasına, milleti 5 yılda bir oy veren marabalar olarak gören, son 20 yılda kutuplaşmanın konforuna iyice alışan siyasi rant şımarığı ne kadar şer odağı varsa hepsinin rahatını bozdu. Türkiye’de siyaseti kendince dizayn etmeye çalışan, kutup siyasetinden nemalanan kim varsa hedefinde her zaman İYİ Parti oldu” ifadelerini kullandı.

    “Birilerinin keyfini kaçırmaya, rahatını bozmaya devam edeceğiz”

    Kuruldukları günden beri İYİ Parti’yi sağından solundan çekiştirip istikamet çizmeye çalışanların olduğunu savunan Akşener, şöyle konuştu:
    “Bugün geldiğimiz noktada görüyoruz ki olmaya da devam edecek. Varsın olsun. Biz İYİ Parti’yi muhtelif şer odaklarını mutlu etmek için kurmadık. Biz İYİ Parti’yi milletimizi mutlu etmek için kurduk. Onun için de ilk günkü gibi milletin emrinde çalışmaya devam edeceğiz. Ülkemizde siyasetin yaşadığı tıkanıklığa karşı yeni, hür ve müstakil bir zemin inşa etmek için tüm gücümüzle mücadele etmeye devam edeceğiz. Kutup siyasetine sıkıştırılıp birbirinin karşısına dikilen milletimiz için bir çıkış yolu olmaya devam edeceğiz. Kimse kusura bakmasın, birilerinin keyfini kaçırmaya, rahatını bozmaya, heveslerini kursaklarında bırakmaya aynen devam edeceğiz.”

    “Dün yüzde 60 borazanlığı yapanlar İYİ Parti analizleri kasıyorlar”

    “Dün bu iktidara karşı hiçbir başarı gösterememiş olanlar, bugün kendi sebep oldukları başarısızlığın faturasını İYİ Parti’ye kesmeye çalışıyorlar” diyen Akşener, şöyle devam etti:
    “Kurdukları ‘al gülüm, ver gülüm’ çarkına çomak sokulsun istemiyorlar. İşte bu yüzden de dün yüzde 60 borazanlığı yapanlar, bugün çıkıp utanmadan İYİ Parti analizleri kasıyorlar. Ancak şunu unutuyorlar ki; onların attığı çamur bize yapışmaz. Onların sürdüğü balçık, İYİ Parti güneşini sıvayamaz. Onların estirdikleri fırtınalar bizden toz dışında bir şey alamaz. Çünkü biz milletimize asla yalan söylemedik. Biz asla beytülmale el uzatmadık. Biz asla hırslarımıza teslim olmadık. Biz asla koltuk sevdasına esir olmadık. Biz asla milletimizin çağrısına kulak tıkamadık. Biz asla onlar gibi bozulmadık, çürümedik. Harama ‘ne ala’, batıla ‘eyvallah’ demedik. Eğilmedik, bükülmedik, asla boyun eğmedik. Bugüne kadar olduğu gibi bugünden sonra da kendi günahlarını saklamak isteyenlerin İYİ Parti’yi özne yapmasına izin vermeyeceğiz. Türkiye’nin geleceğini marjinal akımlara, şer odaklarına, rant şebekelerine, Cumhuriyet’le, Atatürk’le, Türk milletiyle problemi olanlara teslim etmeyeceğiz. Tüm engellere, iftiralara, dedikodulara rağmen İYİ Parti olarak Türkiye’yi demokratik milli yükselişine mutlaka kavuşturacağız.”
    Akşener, grup toplantısının ardından basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Akşener, CHP Genel Başkanı Özgür Özel ile gerçekleştirmesi beklenen görüşmeye ilişkin soru üzerine, “Sayın Özgür Özel randevu istedi, ben de verdim. Bilmiyorum gerisini” dedi.

  • AB ve Türkiye arasında vize serbestisi

    AB ve Türkiye arasında vize serbestisi

    Avrupa Birliği Komisyonu, Türkiye’ye ilişkin yorumunu üyelerle paylaştı.

    AB Komisyonu, “AB’nin, Türkiye’yle olası tüm alanlarda daha işbirlikçi ve karşılıklı yarara dayalı bir ilişki geliştirmek konusunda stratejik çıkarı olduğu açıktır.” ifadelerini kullandı.

    Komisyon, “AB Komisyonu: Türkiye ile temel görüş ayrılıklarını gidermeye yönelik çabalar devam etmelidir.” dedi.

    Avrupa Birliği Komisyonu, Türkiye ile gümrük birliği görüşmelerinin sürdürülmesini tavsiye etti.

    Komisyon ayrıca ticaret, yatırım, göç ve vizelerin kaldırılması konularında daha fazla adım atılması gerektiğini belirtti.

    Kaynak: NTV

  • Sigaraya zam geldi

    Sigaraya zam geldi

    Tekel Bayileri Yardımlaşma Derneği Başkanı bugün sosyal medya hesabında yaptığı açıklamayla sigara zammını duyurdu.

    Bakın hangi sigara grubuna zam geldi?

    Tekel Bayileri Yardımlaşma Derneği Başkanı Erol Dündar, sosyal medyada yaptığı açıklamada KT&G sigara grubuna gelen zammı duyurdu.

    Yayınlanan liste üzerinde paylaştığı bilgilere göre, sigara grubuna 5 TL zam yapıldı.

    Zamlı fiyat listesi 30 Kasım itibariyle yürürlüğe girecek

     

  • İstihdam şampiyonu şehirler belli oldu

    İstihdam şampiyonu şehirler belli oldu

    Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi tarafından derlenen veriler, 34 milyonu aşkın işgücüyle Türkiye’nin Avrupa’daki en büyük ikinci işgücü unvanını taşıdığını gösterirken, yeni iş imkanları arayanlara rehber olacak bir çalışmaya imza atıldı. Online İngilizce kursu sunan Preply, İŞKUR verilerinden hareketle Türkiye’nin 2022 istihdam karnesini ortaya çıkardı. En çok istihdam gerçekleştirilen illerin ve iş açığının en yoğun olduğu şehirlerin sıralandığı araştırma dosyasında, geleceğin mesleklerine de yer verildi. Öte yandan işverenlerin, yabancı dil ve iletişim becerisi gibi yetkinliklere daha fazla özen gösterdiğine dikkat çekildi.

    Konuyla ilgili değerlendirmelerini paylaşan Preply Avrupa Bölge Müdürü Mustafa Ali Sivişoğlu, “Halka açık veriler, Türkiye’deki iş imkanlarına ve şehirlerin istihdam potansiyeline dair önemli ipuçları sunuyor. Çalışanlar veya çalışan adayları, geleceğin mesleklerini, işverenlerin beklentilerini ve Türkiye’nin istihdam rakamları açısından güçlü sektörlerini keşfederek kariyerlerini bu doğrultuda planlayabiliyor. Bu incelememizin, profesyonel yaşamını Türkiye’de sürdüren herkese rehber olmasını diliyoruz” dedi.

    En fazla istihdam da, iş imkanı da İstanbul’da

    İŞKUR’un 2022 sonunda yayımladığı yıllık veriler, 2022’de Türkiye genelinde 1 milyon 395 bini aşkın işe yerleştirme gerçekleştirildiğini gösterdi. Bu rakamın yaklaşık 1,38 milyonu özel sektörde, 17 bin kadarı da kamuda kaydedildi. Öte yandan İstanbul, 2022’nin istihdam şampiyonu oldu.
    2022 yılında İstanbul’da 105 bine yakın istihdam gerçekleştirildi. Öte yandan şehrin beklentilerin üzerinde büyüyen ekonomisi, iş açığının 2022’de 2,31 milyona yükseldiğini gösterdi. İstanbul hâlâ zengin iş imkanlarıyla öne çıkan bir şehir olurken, istihdam rakamlarında İstanbul’u Ankara, İzmir, Bursa, Kocaeli, Antalya, Adana, Konya, Mersin, Gaziantep gibi şehirler izledi. Ardahan, Bayburt, Gümüşhane, Kilis gibi, TÜİK verilerine göre Türkiye’nin en az nüfuslu illeri ise istihdam ve iş açığı açısından son sıralarda konumlandı.

    Türkiye’de geleceğin mesleklerine de yer verildi

    İŞKUR’un 2022 Yılı İşgücü Piyasası Araştırma Sonuçları, Türkiye’de istihdamın en fazla olduğu sektörlerin yüzde 28,5 ile imalat, yüzde 21,4 ile toptan ve perakende ticaret olduğunu gösterdi. Bu rakamların Türkiye’nin yükselen bir üretim, sanayi ve ticaret ülkesi oluşuyla ilişkilendirilebileceğini kaydeden Mustafa Ali Sivişoğlu, “İş açığının en yoğun olduğu sektörlerde de bu kategoriler öne çıkıyor. Öte yandan işverenlerin beklentileri, Türkiye’de en çok istihdam artışının bilgi ve iletişim sektörlerinde olacağını öngörüyor. Dönüşen ekonomi ve gelişen teknoloji, Türkiye’de reel sektörün geleceğin mesleklerine yönelik bakışını da değiştiriyor. Örneğin yazılım mühendisi, bilgisayar mühendisi, çağrı merkezi müşteri temsilcisi, pazarlama profesyoneli, elektronik mühendisi gibi mesleklerde iş imkanlarının oldukça yoğun olduğu görülürken, Türkiye’de geleceğin meslekleri elektrikli otomobil ustası, büyük veri analisti, siber güvenlik personeli, güneş enerjisi montaj elemanı gibi yeni sektör ve iş alanlarında sıralanıyor” diye konuştu.

    İşverenler yabancı dil ve ifade becerisi arıyor

    Küreselleşme ve uluslararasılaşma hamlelerinin Türkiye’deki işverenlerin çalışanlarda aradıkları nitelikleri değiştirdiğini de kaydeden İngilizce konuşma platformu Preply’nin Avrupa Bölge Müdürü Mustafa Ali Sivişoğlu, değerlendirmelerini, “İşverenler genel bilgi ve becerilerin yanı sıra yabancı dili de öncelikli kriterler arasında sıralıyor. Bir çalışandan beklenen 10 yetkinlik arasında yüzde 38,6 ile ifade kabiliyeti ve yüzde 13,1 ile yabancı dil öne çıkıyor. Her ölçekten işletme, gelecek planlarını da düşünerek en az bir yabancı dili profesyonel seviyede, akıcı bir biçimde konuşabilen ve yazabilen çalışanlar arıyor. Başka bir ifade ile mesleki yabancı dil yeterliliği, özellikle yüksek okul veya lisans mezunu olan ve karar verici pozisyonlarda çalışacak personeller için tercih sebebine dönüşüyor.

    50 dilde 32 binden fazla öğretmeni bir araya getiren ve online İngilizce eğitimi sunan Preply olarak biz de tam bu noktada devreye giriyoruz. Dünyanın dört bir yanından kullanıcımıza yabancı dil öğrenmenin, veya daha spesifik olarak İngilizce günlük konuşmanın sanıldığı kadar zor olmadığını anlatmak için çalışıyoruz. İş İngilizcesine, İngilizce iş mülakatlarına, Çince, Rusça, Arapça gibi Türkiye’nin ticari ilişkilerinin güçlü olduğu ülkelerde konuşulan dilleri öğrenmeyi kolaylaştırıyor, herkesin içindeki yabancı dil konuşma potansiyelini nitelikli öğretmenler ve özel kurslar ile sağlıyoruz” diye sonlandırdı.

  • Ekonomik güven endeksi 95,3 oldu

    Ekonomik güven endeksi 95,3 oldu

    Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Kasım ayı Ekonomik Güven Endeksi’ni açıkladı. Buna göre, ekonomik güven endeksi Ekim ayında 96,5 iken, Kasım ayında yüzde 1,3 oranında azalarak 95,3 değerini aldı. Bir önceki aya göre Kasım ayında tüketici güven endeksi yüzde 1,1 oranında artarak 75,5 değerini, reel kesim (imalat sanayi) güven endeksi yüzde 1,3 oranında azalarak 103,9 değerini, hizmet sektörü güven endeksi yüzde 2,4 oranında azalarak 110,9 değerini, perakende ticaret sektörü güven endeksi yüzde 1,9 oranında azalarak 111,7 değerini, inşaat sektörü güven endeksi yüzde 2,2 oranında artarak 91,0 değerini aldı.

  • Japon deprem uzmanı: “İstanbul, İzmir ve Doğu Anadolu’ya dikkat”

    Japon deprem uzmanı: “İstanbul, İzmir ve Doğu Anadolu’ya dikkat”

    Japon deprem uzmanı Yüksek İnşaat Mühendisi Yoshinori Moriwaki, bir yapı kimyasalları firmasının ‘Yeniden Hep Birlikte Ayağa Kalkıyoruz’ mottosuyla başlattığı deprem bölgesindeki şehirlerdeki seminerlerini sürdürüyor. Depreme karşı alınabilecek önlemlerle ilgili eğitim seminerleri için özel olarak tasarlanan ‘Kaşif’ isimli tırla Hatay, Adana, Osmaniye, Kahramanmaraş, Gaziantep, Adıyaman, Diyarbakır, Malatya illerinde seminerler veren Japon deprem uzmanı Yoshinori Moriwaki ve beraberindeki uzmanların bir sonraki durağı Elazığ oldu. Burada basın mensuplarına açıklamalarda bulunan Moriwaki, Marmara ve İzmir ile Doğu Anadolu Bölgesi’ni işaret ederek önemli uyarılarda bulundu.

    “Türkiye genelinde Marmara Bölgesi ve İzmir’de deprem olabilir”

    Özellikle dikkat çektiği bölgelerde ve ülke genelinde muhtemel depremlerden en az hasarla çıkabilmesi için herkesin ortak hareket etmesi, binaların kentsel dönüşümle güçlendirilmesi gerektiğini belirten Moriwaki, “İnşaat mühendisleri ve mimarlar ile birlikte düzgün inşaat nasıl yapılır onu anlatmaya çalışıyoruz. Bu konuda il il gezip paylaşım yapıyoruz. Hedefim normalde ‘Japonya’da deprem gelse de bina çökmüyor ve insan ölmüyor’ diye bilinen gerçeği, Türkiye’yi de o seviyeye hep beraber getirmektir. 24 Ocak Elazığ depreminden sonra Kahramanmaraş, ardından Hatay’da deprem oldu. Doğu Anadolu Fay Hattı (DAF) uzun zaman kırılmadı ve kırılmaya başladı. Bu kırılma devam ederken Elazığ, Kahramanmaraş, Hatay, Denizli ve Kıbrıs taraflarında deprem oldu. Bazen depremde fay hattı geriye dönebiliyor. O zaman Bingöl, Karlıova, Bitlis, Muş ve Van’a kadar devam eden geriye dönüşte bir deprem olabileceğini söyleyebiliriz. Türkiye genelinde ise Marmara Bölgesi ve İzmir’de deprem olabilir. Dün Tunceli’de, birkaç gün önce Malatya’da deprem oldu. Bunların artçı deprem olduğunu söyleyebiliriz ve bunun iki sene devam edebileceğini söyleyebiliriz. Tabii 4 ve 5 büyüklüklerinde depremler yavaş yavaş azalacak ama 3 civarında ara ara depremler olabilir. Bunun için artık şaşırmamak lazım. Az önce söylediğim gibi Karlıova, Bingöl, Muş, Bitlis ve Van bölgesinde dikkatli olmak lazım. Ancak Türkiye’nin her yerinde artık deprem olabilir” dedi.

    “Malatya ve Tunceli bölgelerinde 5 ve 10 yıl içerisinde büyük bir deprem beklemiyoruz”

    Türkiye’nin deprem haritasının Japonya gibi artık kıpkırmızı olduğuna dikkat çeken Moriwaki’, “Onun için ne zaman geliyor demek yerine her an deprem olabilir diye herkesin hazır olması lazım. Bunun için hükümet, belediyeler, okullar, şirketler ve ailelerin hep birlikte hareket edip hazır olması lazım ve bunun sonucunda oluşabilecek hasarın 70’i yok olacak. Bunun için şimdiden hazır olmak lazım. İstanbul tarafı tehlikeli bölge olarak söyleyebiliriz. Burada acil bir şekilde kentsel dönüşüm yapmak lazım. Bunun için olacak seçimde kim olursa olsun, inşaatı ve kentsel dönüşümü iyi bilen biri olması lazım. Bunu özellikle belirtmek lazım. Ben de bu konuda yardım etmek için hazırım. 7.4 büyüklüğünde deprem ileride olacak ama ileride. Elazığ’daki fay yeni kırıldı, hemen bir deprem beklemiyoruz ama Malatya ve Tunceli taraflarında şimdi değil de ileride bir deprem olabilir. Genel olarak bu bölgede 5 veya 10 senede bu büyüklükte bir deprem olacağını düşünmüyorum. Ama büyüklüğü 5 civarında artçı depremler devam edecek. İzmir ve Marmara Bölgesi’nde İstanbul’a dikkat etmek lazım” diye konuştu.

  • Elektrikli araç ithalatına yeni düzenleme

    Elektrikli araç ithalatına yeni düzenleme

    Yurtiçinde batarya parkının izlenebilmesi ve tüketici güvenliğinin sağlanması için elektrikli ve bazı hibrit araçların ithalinin izin belgesiyle yapılmasına karar verildi.

    Resmi gazetede bugün yayımlanan tebliğe göre elektrikli ve bazı hibrit araçların AB ve STA imzalanan ülkeler menşeli olmayanlarının ithali 29 Aralık’tan itibaren Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nca veya yetki verdiği kurum veya kuruluşça düzenlenen izin belgesiyle yapılacak.

    Ticaret Bakanlığı’nın yaptığı açıklamaya göre düzenleme ile, “tüketici güvenliği, satış sonrası hizmet kalitesinin artırılması, batarya parkının izlenmesi, ülkemizde ihtiyaç duyulacak şarj istasyonu ve güç yönüyle takip edilmesi ile batarya geri dönüşüm süreçlerinin daha etkin yönetilmesi
    amacıyla” kriterler getiriliyor ve elektrikli araçlarla oluşan ekosistemin düzenlenmesi amaçlanıyor.

    İZİN BELGESİ İÇİN BELİRLİ ŞARTLAR SAĞLANACAK

    Resmi Gazete’nin bugünkü sayısında yayımlanan bazı elektrikli araçların ithaline ilişkin tebliğe göre, gümrük tarife istatistik pozisyonunda 8703.80.10.00.11 ve 19 numaralarla yer alan hibrit araçların ithalinde Sanayi ve Teknoloji Bakanlığınca veya yetki verdiği kurum veya kuruluşça düzenlenen izin belgesi aranacak.

    İzin belgesi muafiyeti sağlanabilmesi için eşyanın A.TR Dolaşım Belgesi veya ilgili serbest ticaret anlaşması kapsamında menşe ispat belgesi ile gelmesi gerekiyor.

    Bu kapsamda izin belgesi düzenlenebilmesi için; ithali yapılacak araçların satış sonrası montaj, bakım ve onarımı için 7 coğrafi bölgede en az 20 yetkili servis istasyonunun ithalatçının kendisi tarafından kurulmuş olduğunun Türk Standartları Enstitüsü (TSE) tarafından belgelendirilmesi gerekecek.

    Elektrikli araç alım, satım, bakım ve onarımından sorumlu olacak kişilerin TSE veya Meslekî Yeterlilik Kurumu tarafından elektrikli araç alım, satım, bakım ve onarımına ilişkin bir yeterlilik belgesine sahip olması, her bir marka için Türkiye’de kurulmuş en az 40 personele sahip Türkçe çağrı merkezi ile hizmet verilmesi şarı aranacak.

    İmalatçısının yurt içinde yerleşik yetkili temsilcisinin olması ile batarya sistemlerinin izlenmesi, kontrolü ve denetimine ilişkin yürütülecek işlemlerin ithalatçı tarafından kabul edildiğine dair yazılı bir taahhütname verilmesi koşullarının bir arada sağlanması gerekiyor.