Kategori: Van

Van’ın Özalp ilçesinde aç kalan domuz sürücü mahalleye indi. Özalp ilçesine bağlı Eski Emek Mahallesi’nde sürüler halinde görülen domuzlar korkuya neden oldu. Aç kalan domuz sürüsü yiyecek bulabilmek için mahalleye inerken, o anları araç sürücüsü cep telefonu ile kaydetti. Sayıları 20 civarında olan domuz sürüsünün Gültepe Mahallesi’nden Eski Emek Mahallesi’ne doğru gittiği söyleyen araç sürücüsü Nihat Önen, “Domuzlar yaklaşık 1 aydan bu yana sürekli burada görülüyor” dedi.

Nemrut Krater Gölü’nde bozayılarla karşılaşan ziyaretçilerin ayıları beslemeye çalışması büyük bir tehlike oluştururken, uzmanlar bu davranışın tehlikeli sonuçlar doğurabileceği konusunda uyarıyor.
Avrupa Komisyonu’nun Avrupalı Seçkin Destinasyonlar Projesi (EDEN) kapsamında “Mükemmeliyet Ödülü” alan ve dünyanın en büyük ikinci kalderası olan Nemrut Krater Gölü, sonbahar aylarında yerli ve yabancı turistlerin uğrak yeri haline geliyor. Türkiye’nin en büyük krater gölünün bulunduğu bu eşsiz doğal güzelliğe gelen ziyaretçiler, yol üzerinde bölgenin yaban hayatıyla da karşılaşıyor. Ancak bazı ziyaretçiler, burada yaşayan bozayılarını elleriyle beslemeye çalışırken büyük bir tehlike altına giriyor. Ayılara yaklaşan ve görüntülerini çekmeye çalışan turistler, zaman zaman ayı saldırılarıyla karşı karşıya kalıyor.

“Düdük veya zil götürülmelidir”
Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi (Van YYÜ) Yaban Hayvanları Koruma ve Rehabilitasyon Merkezi Müdürü Prof. Dr. Lokman Aslan, insanların yaban hayvanlarına bilinçsizce yiyecek bırakmasının tehlikeli sonuçlar doğurabileceğine dikkat çekti. Bozayıların genellikle sinirli hayvanlar olmadığını ifade eden Prof. Dr. Aslan, “İlkbahar ve sonbahar aylarında ayılar birlikte yaşar, diğer durumlarda ayılar yalnız yaşarlar. Ayıların saldırı durumuna geçmesi alanını korumasındandır. Eğer onunla temas etmeyip yolunuza devam ederseniz, o da yoluna devam eder. Bu durumda doğaya giderken gürültü yapmak gerekiyor. Düdük veya zil bulundurulmalıdır. Doğaya çıkmadan karşılaşacak olumsuzluklara göre tedbirli gidilmesi gerekiyor. Son zamanlarda yaban hayvanlarına besin verilmektedir. Bu durumda hayvan huyunu değiştirmektedir. Değişen iklimler birlikte kış uykusuna yatmamaktadırlar” dedi.

“Besleme konusundaki kararı ise Doğa Kuruma Milli Parklar vermelidir”
Bilinçsizce yaban hayvanlarına yiyecek bırakmanın tehlikeli olduğunu dile getiren Aslan, “Geziye çıkanlar kendi atıklarını doğaya bırakmaktadırlar. Yaban hayvanları bu alışkanlık haline getiriyor. Bu kez de beslemediğinizde çatışma meydana gelmektedir. İnsan ve tabiat çatışması bundan sonra daha çok olacaktır. Çünkü insan daha çok tabiata müdahale gücüne sahiptir. Buradaki en önemli nokta ise yaban hayvanları gereksiz yere beslenmemelidir. Besleme konusundaki kararı ise Doğa Kuruma Milli Parklar vermelidir. Bir yerde de piknik yapıyorsak doğayı kirletecek çöpler bırakmamalıyız. Orada da bir çöp kutusu varsa hayvanların açamayacağı şekilde olmalıdır” diye konuştu.

Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) Yaban Hayvanları Koruma ve Rehabilitasyon Merkezi, 2024 yılı boyunca çeşitli nedenlerle yaralanan veya yuvasından ayrılan 400 yaban hayvanını tedavi ederken, bunlardan yüzde 60’ı doğal yaşam alanlarına geri salındı.
Van ve çevresinde yaralanan veya yuvasından düşen birçok kanatlı ve memeli yaban hayvanı, Van YYÜ Yaban Hayvanları Koruma ve Rehabilitasyon Merkezi’nde şifa buluyor.

Doğa Koruma Milli Parklar 14. Bölge Müdürlüğü ekipleri, jandarma, polis ve vatandaşların desteğiyle merkeze getirilen hayvanlar, burada tedavi altına alınıyor. Bu yıl tedavi için merkeze getirilen yaklaşık 400 yaban hayvanından yüzde 60’ının rehabilitasyonu tamamlandı ve doğal yaşam alanlarına bırakıldı.

“Van Gölü Havzası’nın biyoçeşitliliği zengindir”
İHA muhabirine konuşan Van YYÜ Yaban Hayvanları Koruma ve Rehabilitasyon Merkezi Müdürü Prof. Dr. Lokman Aslan, merkez olarak Van Gölü Havzası’ndaki bütün yaban hayvanlarının sorunlarıyla ilgilendiklerini belirtti. Çeşitli nedenlerle doğaya tutunamayan yaban hayvanlarını tedavi ederek tekrar doğaya kazandırdıklarını ifade eden Prof. Dr. Aslan, “Ekolojik dengenin normal şekilde devam etmesi için çalışmalar yürütmekteyiz.

Van Gölü Havzası, sulak alanı yönünde zengin olması, bozulmamış doğaya sahip olması nüfus ve sanayi baskısının az olması nedeniyle biyoçeşitliliği zengindir. Buna bağlı olarak merkezimizde yılın her döneminde çeşitli tr ve sayıda yaban hayvanı merkezimize gelmektedir. Bize gelen yaban hayvanlarının yüzde 60’ını doğaya kazandırdık. Bu sene kreş hizmeti verdiğimiz 120’ye yakın yavru hayvanı da tedavi ederek tekrar doğaya kazandırdık” dedi.

“2024 yılı yaban hayvanları için şanslı bir yıl oldu”
Bu yıl 400’e yakın yaralı yaban hayvanının merkeze getirildiğini dile getiren Aslan, “Geçmişte çok sayıda hayvan bize getiriliyordu ama bu sene bu sayı düştü. Bunun sebebi jandarmanın koruma çalışmalarına destek vermesi ve Doğa Koruma Milli Parkların bu tedbirleri artırmasından kaynaklanıyor.

Diğer taraftan vatandaşımız ekolojik dengeye müdahale etmeme konusunda bilinçlenmiştir. 2024 yılı yaban hayvanları için şanslı bir yıl oldu. Çünkü son çeyrek asrın en yağışlı dönemini geçirdik. Bu yağışlar sulak alanların yeniden canlanmasına, yaban hayvanlarının beslenmede problem yaşamamasına neden oldu” diye konuştu.

Van İtfaiye Daire Başkanlığına bağlı ‘su altı ve su üstü arama kurtarma ekibi’, İstanbul Boğazı’nda İstanbul itfaiye ekipleri ile ortak tatbikat ve arama kurtarma eğitimine katıldı.
Van İtfaiye Daire Başkanlığı’na bağlı su altı ve su üstü arama kurtarma ekibi, bilgi ve deneyim kazanmak için faaliyetlerini sürdürüyor. Bu kapsamda Van Su Altı ve Su Üstü Arama Kurtarma Ekip Amiri Ferhat Kıpçak başkanlığında İstanbul’a giden 9 kişilik dalgıç ekibi, Şehit Taner Çebi Su Altı ve Su Üstü Arama Kurtarma Merkezinde 5 gün süren kayıp arama, derin dalış, akıntı dalışı ve akıntıda arama kurtarma eğitimi aldı. Eğitimler sırasında suda boğulan vatandaşı çıkarma tatbikatı da gerçekleştirildi.
Meydana gelebilecek olaylara karşı daima hazır olduklarını ifade eden Van Su Altı ve Su Üstü Arama Kurtarma Ekip Amiri Ferhat Kıpçak, bu yıl Van’da birçok vakaya zamanında müdahale ettiklerini söyledi. Ekip olarak 7/24 görev başında olduklarını söyleyen Kıpçak, İstanbul’da katıldıkları tatbikatlarla bilgi ve tecrübelerini pekiştirdiklerini ifade etti.