Kategori: Yalova

  • Yalova Belediyesi’nde yeni memurlar yemin etti

    Yalova Belediyesi’nde yeni memurlar yemin etti

    Yalova Belediyesi’nde sözleşmeli memur olarak görev yaparken devlet memurluğuna atanan memurlar için yemin töreni düzenlendi. 5393 Sayılı Belediye Kanunu’nun 49. maddesine göre tam zamanlı sözleşmeli statüde görev yapmakta olan ve ‘7433 sayılı Devlet Memurları Kanunu ve Bazı Kanunlar ile 663 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 3’üncü Maddesi’ne istinaden memuriyet kadrolarına geçirilen personeller için yemin töreni yapıldı.


    Saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’nın okunması ile başlayan törene Yalova Belediye Başkanı Mustafa Tutuk, Başkan Yardımcıları Naim Ardıç ile Volkan Dadaloğlu, Yazı İşleri Müdürü Gülden Atik ile memur olmaya hak kazanan personel katıldı.

    Memur olan tüm çalışanlara hayırlı olsun temennisinde bulunan Başkan Mustafa Tutuk, “Devlet memuru olmak bu ülkede bir şeref, bir onurdur. Hepinizi tebrik ediyorum. Şimdiye kadar yaptığınız başarılı çalışmalarınızı memur olduktan sonra da devam ettireceğinizden kuşkum yok. Yalova’mız için çok güzel çalışmalar yapacağız. Devlet memuru olan tüm personelimize hayırlı olsun” dedi.


    Törende masaların üzerine örtülen Türk bayraklarına ellerini koyan personele yeminini Başkan Yardımcısı Naim Ardıç ettirdi. Yalova Belediyesi’ne bağlı birimlerde çalışan 31 personel, 657 sayılı Devlet Memurları kanunun ilgili maddesine göre Türk Bayrağı üzerine yemin ederek, devlet memurluğu görevine başladı. Yemin töreninin ardından Başkan Tutuk, memur olan personeli tebrik etti.

  • Endemik bitkiler şifalı çaylara dönüşecek

    Endemik bitkiler şifalı çaylara dönüşecek

    Bakanlık tarafından 40 dönüm arazi üzerine inşa edilen Tıbbi Aromatik Bitkiler Bahçesi, 2021’den bu yana yetiştirdiği bitki çeşidini yurt dışından getirttiği 50 ağaç ve çalı grubu bitkiyle birlikte 350’ye çıkardı.

    Altınova Belediyesi tarafından işletilen ve içerisinde birbirinden değerli tıbbi bitkilerin bulunduğu bahçede, daha önce tohumu dışarıdan satın alınan, başta sağlık ve kozmetik sektörü olmak üzere birçok alanda kullanılan bitkiler yetiştirilmeye başlandı.

    Toplam 12 adadan oluşan, ekili 30 dönüm alanda; tıbbi nane, şeker otu, melisa, kudret narı, oğul otu, aynısefa, tarhun, Japon nanesi, İzmir kekiği, İstanbul kekiği, lavanta, adaçayı, mabet ağacı, aronya, çemen, çörek otu başta olmak üzere pek çok tıbbi aromatik, ağaç ve çalı grubu bulunuyor.

    Bünyesindeki AR-GE laboratuvarında çay ve yağ çıkarılarak yeni ürünler elde edilen bahçede, şimdi de Marmara Kalkınma Ajansı (MARKA) desteğiyle yürütülen projeyle ilçedeki kadınların tıbbi nane, mürver, kudret narı ve melisa bitkilerinden çay üretimi yapması sağlanacak.

    “Burası Türkiye’de örnek olacak bahçelerden birisi”

    Altınova Belediye Başkanı Metin Oral, AA muhabirine, bakanlık tarafından yapılan bahçenin işletmesini yürüttüklerini belirterek, çalışmaların giderek arttığını ifade etti.

    Atatürk Bahçe Kültürleri Merkez Araştırma Enstitüsü ve Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü (DKMP) tarafından desteklendiklerini ifade eden Oral, ayrıca Bezmialem Vakıf Üniversitesi ile yaptıkları protokolle bahçenin önemli kazanımlar elde ettiğini söyledi.

    Oral, şöyle konuştu:

    “Burası Türkiye’de örnek olacak bahçelerden birisi. Şu anda 350’ye yakın bitki çeşidine gidiyoruz. Bütün bitkileri görebileceğimiz, tıbbi ve aromatik bitkileri görebileceğimiz bir alan oluşturduk. Arkadaşlarımız da bu konuda güzel çalışmalar yapıyorlar. Şu anda AR-GE binamızda da distilasyon (damıtma) ünitelerimiz, çay paketleme ve kurutma makinelerimiz mevcut. Bunlarla da artık kendi ürünlerimizi hayata geçirmeye başladık. Eskiden fason yaptırdığımız çayı, bitkinin suyunu çıkarma, kurutma gibi işlemlerini de artık yapar hale geliyoruz. Yine bir üretim seramızı oluşturduk burada.”

    MARKA desteğiyle Altınovalı kadınlar tıbbi çay üretebilecek

    Yurt dışından 50 tür ağaç ve çalı gurubuna ait, Türkiye’de olmayan türlerin de bahçeye kazandırıldığına vurgu yapan Oral, şunları kaydetti:

    “Onlarla ilgili de arkadaşlarımız çalışmalarını sürdürüyor. Bunun haricinde yeni bir proje başlatıyoruz. Kalkınma Ajansıyla birlikte yürüteceğimiz bu projede, tıbbi nane, mürver, kudret narı ve melisa bitkilerinden çay yapmayı hedefliyoruz. Özellikle dışarıda bayanlarımızın çalışacağı bir serada üretilecek bitkileri, burada çaya dönüştürecek bir projeyi hayata geçiriyoruz. Bunun dışında konferanslarımız devam ediyor. İnşallah burayı Türkiye’de örnek bir tıbbi aromatik bitkiler bahçesi olarak hayata kazandırıyoruz. Bundan sonraki süreçte özellikle Bezmialem Üniversitesi katkılarıyla daha da önemli bilimsel çalışmaların da olacağına inanıyorum. Ben emeği geçen herkese teşekkür ediyorum.”

    “Artık dışarıya bağımlı değiliz, kendi tohumumuzdan kendi fidemizi üretiyoruz”

    Hersek Lagünü Doğa Eğitim Merkezi ve Tıbbi Aromatik Bitkiler Bahçesi Müdürü Mustafa Sarıgül ise 30 dönümlük bir alanda tamamen tıbbi bitki ekimi yaptıklarını, bunun eğitimini verdiklerini aktardı.

    60’ı tıbbi ve aromatik bitki olmak üzere yurt dışından getirdikleri 50 tür çalı ve ağaç ile 240’tan 350 türe çıktıklarını, ağaçları, ekim ayı olan nisanda tamamlayarak hedefe ulaşacaklarına dikkati çeken Sarıgül, şöyle konuştu:

    “Tamamen fide dikimine yoğunlaştık. Genelde Türkiye’de olmayan, yetiştirilmesi ve bakımı çok zor olan ürünleri yetiştiriyoruz. Burada ayrıca insanlara, yetiştirilmesiyle ilgili eğitimlerde veriyoruz. MARKA desteğiyle yürüttüğümüz proje ile de burada tamamen tıbbi bitkilerle üretim amaçlı çay yapacağız bu yıl. Ağırlığımızı bu yıl fide üretimine verdik. Tarım ve Orman Bakanlığından aldığımız fide satış belgesiyle halkın isteği üzerine fide dağıtımına yönelik çalışmalar da yapacağız. Haziran, temmuz ve ağustos aylarında bahçedeki bitki türlerinden aldığımız doğal ve ilaç kullanılmayan çok kıymetli tohumları, yine hiçbir katkı maddesi kullanmadan kendi tohumumuzdan kendi üretimimizi yapıyoruz artık. İlk kuruluş aşamasında bunları dışarıdan temin ediyorduk. Artık dışarıya bağımlı değiliz, kendi tohumumuzdan kendi fidemizi üretiyoruz.”

    Şeker otu dahil üretilmesi en zor bitkilerden fide üretiliyor

    Bahçede birbirinden değerli çok sayıda tıbbi bitkinin bulunduğunu, ancak son dönemde şeker hastalığına iyi geldiği belirtilen şeker otu (stevia) üzerine de çalışma yürüttüklerini anlatan Sarıgül, şu ifadeleri kullandı:

    “Şeker otu çok önemli bir bitki. Sağlık açısından meşrubatlarda ve çeşitli gıda ürünlerinde tatlandırıcı olarak kullanılan bir üründür bu. Özellikle tohumunun yetiştirilmesi çok zor bir bitkidir. Biz bu yıl ilk defa denemesini yaptık ve yüzde 90’a yakın bir başarı elde ettik. Güzel ürünler elde ettik. Bunun dışında Türkiye’nin farklı bölgelerinden gelen kutsal reyhan da yetiştirilmesi çok zor olan bir türdür. Ayrıca Alman, Kore, İsviçre gibi çeşitli tıbbi nanelerin de yetiştiriciliğini yapıyoruz. Bunlarda da yüzde 90’a yakın başarı elde ettik.”

    AR-GE bölümünde Balıkesir Üniversitesinden Prof. Dr. Gülendam Tümen’in bahçe için özel tasarladığı cihazı tanıtan Ziraat Mühendisi Alihan Sevinç de cihazın, daha düşük sıcaklıkta vakumlama yaparak buharıyla bitkinin özünü alabildiğini, soğutma sistemiyle de bitkinin özünü yağlı bir şekilde damıttığını söyledi.

    Sevinç, “Türkiye’de tek. Balıkesir Üniversitesinden Prof. Dr. Gülendam Tümen’in kendi tasarımı vakumlu sistemdir. Daha düşük sıcaklıkta çalışarak su buharını daha çabuk vakumluyor.” dedi.

  • 33 yıldır iftar yemeği dağıtılıyor

    33 yıldır iftar yemeği dağıtılıyor

    Hacı Hayriye Hanım Camii’nde 33 yıl önce başlayan iftar yemeği dağıtımı geleneği bu Ramazan ayında sürdürülmeye devam ediyor. Hayriye Güngör’ün çocukları ve torunları tarafından sürdürülen gelenek hakkında bilgi veren hayırseverin torunu İlker Kaya, “Rahmetli anneanem ölmeden evvel bir akşam iftar yaparken evde, pazaryerinde bir hareketlilik görüyor.

    İftarda, ‘Çocuklar sizden bir isteğim olacak. Ramazan aylarında burada bir yemek verebilir miyiz’ dedi. Ölümünden birkaç yıl evvel. Ailede bunu büyük mutlulukla kabul etti. Hemen başladık. O sene Bulgaristan’dan çok sayıda göçmen gelmişti. Başladığımızda 15-20 kişiyle başlamıştı. Bu sayı devamlı çoğaldı. Öyle bir an geldi ki burada bin 500 kişilik iftar yemeği dağıtmaya başladık. Bunu ailece büyük bir keyifle yapıyoruz” diye konuştu.

    Kaya, bundan sonraki süreçte bir aşevi ve vakıf kurmak istediklerini söyledi.
    Anneanesinin vasiyetini yerine getirmekten dolayı mutlu olduğunu ifade eden Kaya, “Burada her sene 30 gün boyunca 4 çeşit yemek çıkarıyoruz. Bugün etli kuru fasulye, mercimek çorbamız, pilavımız, hoşafımız ve ekmeğimiz var. Çok büyük keyif alıyoruz. Arkadaşlarımız burada canla başla çalışıyor. Çok büyük bir katılım var. Maliyetlerdeki artışa rağmen Allah’ımıza şükür zorluk çekmeden çok rahat bir şekilde iftar vermeye devam ediyoruz” dedi.


    Kaya, çok sayıda hayırseverin de iftar yemeği dağıtımına katkıda bulunduğunu da sözlerine ekledi.

  • Yalova’da üretip 30 ülkeye satıyor

    Yalova’da üretip 30 ülkeye satıyor

    Çocuk yaşlarda antika tamiri yapan ve el sanatlarını antika eserler üzerinde uygulayan 49 yaşındaki Mustafa Kozluoğlu, gençlik döneminde tanıdıklarının isteği üzerine belli model ve marka tabancalara el işlemeli kabza üretmeye başladı.

    Yaptığı işlerin yoğun talep görmesi üzerine bu alana yönelen Kozluoğlu, Balıkesir’de ahşap kabza üretimi için genç yaşta atölye kurarak sektöre girdi.

    Kozluoğlu, yıllarca bu kentte yaptığı üretimi 12 sene önce Yalova’ya taşıyarak Kirazlı Sanayi Sitesi’nde fabrika kurdu. Çalışanlarına eğitim veren Kozluoğlu, zamanla Türkiye’deki silah üreticisi firmalardan gelen talepler üzerine kabza imal etti.

    Yurt dışına da açılan ve ürünlerini ABD, Almanya, Fransa, İsviçre ve Ürdün’ün aralarında olduğu 30 ülkeye ihraç eden Kozluoğlu, 35 yıldır sektörde faaliyet gösteriyor.

    Ahşap parçalarını işleyen çalışanlar, desen, yazı, bayrak ve motiflerle süsleyip kabzaların üretimini gerçekleştiriyor.

    “Gümüş ve sedef üzerine çalışmalarım oldu”

    Mustafa Kozluoğlu, AA muhabirine, üretime ilk başladığında kabzaları sadece elle yaptığını, herhangi bir teknoloji kullanmadığını söyledi.

    Küçük yaşlardan itibaren el sanatlarının içinde yetiştiğini belirten Kozluoğlu, şöyle devam etti:

    “Kabza, silahlarda bir süs aracı. Ev eşyası ve dekoratif eşyalar yaparken talepler gelmeye başladı. Tamamen gümüş ve sedef üzerine çalışmalarım oldu. Talepler gitgide artmaya başladı. Daha sonra kendimi bu işe adapte ettim. Talepler arttığı için bu işi tek başıma yetiştiremeyeceğimi anladım. Vasıfsız personel bularak branşlara göre yetiştirdim.”

    Uluslararası prestijli fuarlara katıldıklarını anlatan Kozluoğlu, e-ticaret sayesinde dünyanın neresinde olsun insanların kendilerine kişisel sipariş verebildiğini dile getirdi.

    Siparişleri iki gün içinde tamamlayarak gönderdiklerini ifade eden Kozluoğlu, “Bunun dışında yurt içi ve yurt dışındaki birçok silah fabrikasının ürettiği silahların kabzalarının üretimini de yapıyoruz.” dedi.

    Kozluoğlu, 4-5 kişiyle başladıkları üretimi 35 personelle sürdürdüklerini bildirerek, işlerini daha da büyütmeyi hedeflediğini belirtti.

    Dünyada üretilen bütün silah modellerinin kabzalarını üretebildiklerini ifade eden Kozluoğlu, “Bu çok güzel bir duygu. En azından güzel bir kariyerimiz, bir ismimiz oldu. Yıllık yaklaşık 120 bin silah kabzası üretiyoruz. 8 CNC makinemiz 24 saat aralıksız çalışıyor. Üretimlerin bir kısmı toplu olarak fabrikaların siparişlerinden, bir kısmı ise bireysel kabzalardan oluşuyor.” diye konuştu.

    ABD’de depolarının bulunduğunu, uluslararası tanınmış e-ticaret firmaları aracılığıyla internet üzerinden satış yaptıklarını dile getiren Kozluoğlu, bazı ülkelerde de bayilerinin olduğunu sözlerine ekledi.

  • Altınovalı Minik voleybolcular, namağlup şampiyon

    Altınovalı Minik voleybolcular, namağlup şampiyon

    Altınova Belediyespor Voleybol Mini Kız Takımı, Yalova İli Kulüpler Arası Mahalli Voleybol Ligde namağlup şampiyon oldu. Kız takımını ilk kutlayan Altınova Belediye Başkanı Dr. Metin Oral oldu. Başkan Oral, “Çıktıkları tüm maçları kazanarak Yalova Ligini namağlup tamamlayıp şampiyonluğunu kazanan Altınova Belediyespor Minik Kız Voleybol Takımımızı ve teknik heyetini tebrik ediyor, emekleri ve hırsları için de teşekkür ediyorum” diye konuştu.

    Altınova Belediyesi Voleybol Hocası Yasemin Özaltın ise şu cümleleri kurdu
    “Takımım çok değerli bir şampiyonluk elde etti. Emeklerinin karşılığını alan ve umudunu hiç kaybetmeyen, ilçemizi en güzel şekilde temsil eden minik takımımızı gönülden tebrik ediyorum. Bizlere yaşattıkları bu gurur ve mutluluk için çok teşekkür ediyor başarılarının devamını diliyorum.”

  • Cansız caretta caretta kıyıya vurdu

    Cansız caretta caretta kıyıya vurdu

    Altınova Hersek Plajı Kadın Plajının ortasında kıyıya vuran ölü caretta carettayı fark eden vatandaşlar durumu Altınova Belediyesi’ne bildirdi. Belediye ekipleri kıyıya ölü olarak vuran deniz kaplumbağasını bulunduğu bölgeden aldı. Akdeniz sularında yaşadığı bilinen ve nadiren Ege ve Marmara Denizi’nde görülen deniz kaplumbağası caretta caretta nesli tükenmekte olan türler arasında yer alıyor.


    Kesin koruma altına alınan iri başlı deniz kaplumbağası caretta carettanın ölüm nedeni yetkililerce araştırılıyor.
    Öte yandan, 2022 yılında Altınova Tokmak köyü mevkii sahilinde kıyıya ölü caretta caretta vurmuştu.

  • Arama-kurtarma eğitimlerine yoğun ilgi

    Arama-kurtarma eğitimlerine yoğun ilgi

    Yalova Mahalle Afet Gönüllüleri Derneği (Mag-Der) tarafından düzenlenen eğitimlerle vatandaşlar hem teorik hem de uygulamalı olarak arama kurtarma konusunda bilgilendiriliyor. İlk yardım ve yangın gibi konularda da eğitim alan vatandaşlar, yemin ederek “Mahalle Afet Gönüllüsü” olarak bulundukları mahallede görevlendiriliyor. 17 Ağustos 1999 Marmara Depremi’nden sonra kurulan derneğin eğitimlerine 6 şubatta yaşanan depremler sonrasında büyük talep oldu. Dernek Başkanı Sabri Karaçam, 11 kentte etkili olan depremler sonrasında bölgeye giden ilk ekiplerden biri olduklarını söyledi.

    Yalova’ya döndükten sonra eğitim çalışmalarına hız verdiklerini söyleyen Karaçam, şöyle konuştu:
    “Bundan önceki eğitimlerde 25 kişiyi bir araya getirdiğimiz zaman mutlu oluyorduk. Maraş depremini yaşadık. Buraya döndükten sonra eğitimlere hız verelim dedik. İlk toplantıda şaşırdık. İnsanlar gelmeye başladı. Büyük bir ilgi var. Yalova merkezde sayıları 150’yi geçen bir gruba eğitim verdik. Yarın Çiftlikköy’de eğitime başlıyoruz” dedi.
    Karaçam, ardından Sugören köyünde eğitim düzenleyeceklerini anlattı. Kırsal kesimlerdeki eğitimlere önem verdiklerini ifade eden Karaçam, bu bölgelerde az hasar beklendiğinden dolayı kent merkezindeki enkazlara bu ekiplerin daha kolay müdahale edebileceğini ifade etti.

    Enkaz içinde çalışabilecek seviyeye gelecekler

    Verilen eğitim hakkında da bilgi veren Karaçam, teorik eğitimlerini alan gönüllülerin tatbikatlarla enkazda çalışabilecek duruma geleceğini kaydetti. Mahallelerdeki gönüllü sayısının artmasının önemine vurgu yapan Karaçam, “İlk önce kendimiz için, sonra da çocuğun, eşin, dostun, mahallen ve şehrin için bu eğitimleri almalısınız” diye konuştu.

    “Sahada artık yardımcı olabileceğimi düşünüyorum”

    Mahalle Afet Gönüllüsü eğitimlere katılan Serap Rukiye Polat ise Yalova’nın Marmara’da beklenen depremden en çok etkilenecek illerden arasında olduğunu hatırlattı. Depreme daha hazırlık olmak adına eğitimlere katıldığını söyleyen Polat, eğitimlerin başarılı şekilde geçtiğini belirterek, “Umarım hepimiz afetlere karşı bilinçli ve başarılı oluruz. Daha önce afet bilinci gibi konularda sadece teorik bilgimiz vardı. Eğitimlerde gördüklerimizin çok faydası oldu. Sahada artık yardımcı olabileceğimi düşünüyorum. Eğitimlerden sonra özgüvenim yerine geldi” dedi.

    6 şubattaki depremlerden çok etkilendiklerini anlatan Gökmen Kılıç ise yönetiminde bulunduğu TEMA Vakfı Yalova İl Temsilciliği olarak eğitime katıldıklarını söyledi. 5 gün teorik eğitimin ardından uygulamalı eğitim aldıklarını söyleyen Kılıç, “Bununla sınırlı kalmayacağız. Bundan sonra ilk yardım eğitimlerimizi profesyonel olarak, ileri seviye eğitimleri almayı planlıyoruz. TEMA Vakfı Acil Durum Gönüllüleri ekibimizi de oluşturmayı planlıyoruz” ifadesini kullandı.
    Kahramanmaraş depremleri sonrasında bölgede gönüllü olarak çalışan Ayhan Akçelik ise eğitimlerin önemine vurgu yaptı. Bölgede çalışırken kendinde gördüğü eksikleri eğitimle tamamladığını dile getiren Akçelik, vatandaşların mutlaka bu eğitimleri alması gerektiğini savundu.

  • Yabancı uyruklu karı kocanın cansız bedenleri bulundu

    Yabancı uyruklu karı kocanın cansız bedenleri bulundu

    İstanbul Caddesi, Batıkan Apartmanı 3. katında yaşayan yabacı uyruklu çiftin dairesinden gelen kötü koku üzerine komşuları durumu polise bildirdi. İçeriden sürgü çekilerek kilitlenen dairenin kapısı çilingir yardımıyla açıldı. Eve giren polis Umman uyruklu Ahmet AlBusaidi (68) ve Kenya uyruklu karısı Fatiyah Saif Saim AlBasuidi’nin (50) cansız bedenine ulaştı. Daha sonra evde savcı ve Yalova Emniyeti Olay Yeri İnceleme ekipleri çalışma gerçekleştirdi. İncelemelerin ardından çiftin cesetleri Yalova Devlet Hastanesi morguna otopsi için götürüldü.

    İlk belirlemelere göre Ahmet AlBusaidi’nin kalp krizi geçirerek öldüğü, daha sonra da eşinin de kalp krizi geçirerek düştüğü ve kafasını yere vurduğu tahmin ediliyor.

    Polis, olayla ilgili tahkikatını sürdürürken çiftin ölüm nedenleri otopsi sonucu belirlenecek.

  • Şüpheli çanta fünyeyle patlatıldı

    Şüpheli çanta fünyeyle patlatıldı

    Şehit Ömer Faydalı Caddesi orta refüjünde çanta olduğunu fark eden vatandaşlar durumu polise bildirdi.

    Çanta çevresinde polis güvenlik önlemlerini alırken olay yerine bomba imha ekipleri de sevk edildi. Ekiplerin fünye ile patlattığı çanta boş çıkmasıyla herkes derin nefes aldı.

  • Hersek Lagünü’nde tatil bitti

    Hersek Lagünü’nde tatil bitti

    İnşası esnasında Osmangazi Köprüsü’ne kavis verdiren ve son sayımlara göre 250 kuş türüne ev sahipliği yapan Hersek Lagünü, bu yıl rekor sayıda flamingoyu ağırlayacak.

    “Çok değerli bir sulak alan”

    Bazı türlerin yaz ve kış aylarını ayrı ayrı geçirmesi dolayısıyla “kuş oteli” olarak da adlandırılan ve Cumhurbaşkanı kararı ile “Kesin Korunacak Hassas Alan” olarak da tescil edilen Hersek Lagünü’nde 2004’te 104 olan kuş türü, bugün itibarıyla 250’ye ulaştı.

    Altınova Belediye Başkanı Metin Oral, Hersek Lagünü’nün flamingolarla birlikte kendileri için çok değerli bir sulak alan olduğunu söyledi.

    “Tatillerini yapıp gidiyorlar”

    Başkan Oral, lagünün kuşların göç yolu üzerinde bulunduğuna işaret ederek, şöyle konuştu:
    “Konaklıyorlar, yiyorlar, içiyorlar ve sonuçta dinlenip, ondan sonra da nereye gitmek istiyorlarsa oraya gidiyorlar. Dolayısıyla Hersek Lagünü’ne ‘kuş oteli’ diyoruz. Tatillerini yapıp gidiyorlar. Bu sene rekor sayıda flamingomuz var. Bu bölgenin en fazla flamingo popülasyonuna sahibiz. Bunun yanında çok kıymetli 20 tür kuşumuz, ekstradan buraya, sulak alana değer katan kuş türlerimiz var. Toplamda da şu ana kadar 250 kuş türü tespit edildi.”

    Oral, 2004 yılında lagündeki avcılığı yasaklamalarının ardından kuş sayısının artmaya başladığını vurgulayarak, “O zaman ilk yaptığımız sayımlarda 104 türümüz vardı, şimdi 250’ye çıktı” dedi.