Kategori: Yalova

  • Bursa’da şehit olan itfaiyeciye son görev

    Bursa’da şehit olan itfaiyeciye son görev

    Bursa’nın Orhangazi ilçesinde yangına müdahale ederken geçirdiği kalp krizi sonucu hayatını kaybeden Cengiz Topel Figen Yalova’da toprağa verildi.

    Orhaneli ilçesi Dutluca Mahallesi’ndeki yangına müdahale ederken kalp krizi geçirerek kaldırıldığı Orhangazi Devlet Hastanesinde hayatını kaybeden itfaiye eri Cengiz Topel Figen’in cenazesi Orhangazi Devlet Hastanesi morgundan alınarak son kez evinin önüne getirildi. Burada helallik alınan Figen’in cenazesi daha sonra Orhangazi İtfaiye Amirliği binasına getirildi. Figen için burada tören düzenlendi.

    Törene Bursa Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Süleyman Çelik, Orhangazi Kaymakamı Süleyman Özçakıcı, Belediye Başkanı Bekir Aydın ve mesai arkadaşları katıldı. Duaların edildiği törende Süleyman Çelik, meslektaşının görevi başında şehit olduğuna vurgu yaptı ve her zaman Büyükşehir Belediyesi olarak acılı ailenin yanında olduklarını ifade etti. Protokol mensupları, Figen’in oğulları Gökhan ve Hacı Ahmet Figen’e Türk bayrağı hediye etti.

    Törenin ardından Cengiz Topel Figen’in cenazesi memleketi olan Yalova’ya bağlı Sugören köyüne götürüldü. Cengiz Topel Figen burada öğleyin kılınan cenaze namazını müteakip köy mezarlığına defnedildi. Cenazeye Yalova Valisi Muammer Erol, Orhangazi Belediye Başkanı Bekir Aydın, itfaiye personeli ve çok sayıda vatandaş katıldı.

  • 12 yaşındaki yeğenini bıçaklayarak öldürdü

    12 yaşındaki yeğenini bıçaklayarak öldürdü

    Yalova’da, şizofreni hastası olduğu öne sürülen Fuat Şençiçek (36), aynı odada uyuyan yeğeni 12 yaşındaki Erdem Sami Şençiçek’i kalbinden bıçakladı. Ağır yaralan Erdem Sami, hastaneye kaldırılırken yolda yaşamını yitirdi.

    Feci olay Yalova’da sabaha karşı Dere Mahallesi Kurtulmuş Caddesi’nde meydana geldi. Şizofreni hastası Fuat Şençiçek, aynı odada kalan iki yeğeninden 6’ncı sınıf öğrencisi Erdem Sami Şençiçek’i uykusunda kalbinden bıçakladı, ardından da kendisini yaraladı. Sesleri duyan Sami Şençiçek, odaya girdiğinde torunu ve oğlunu kanlar içinde görünce şoka girdi. İhbar üzerine adrese polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Gelen ambulansla hastaneye kaldırılmak istenen Erdem Sami Şençiçek, yolda yaşamını yitirdi. Özel bir hastanede tedavisi yapılan Fuat Şençiçek ise polis tarafından gözaltına alındı.

    ‘TEDAVİYİ REDDETTİ, İLAÇLARINI BIRAKTI’

    Torunun ölüm haberini alınca gözyaşlarını tutamayan Sami Şençiçek, eşinden boşandıktan sonra yeniden evlenen oğlu Fatih Şençiçek’in alt katta oturduğunu, torunları Erdem Sami ile Deniz’in (14) kendisiyle yaşadığını söyledi. Diğer büyük torunu Onur Arda’nın ise amcası Fuat ile anlaşamadığı için bir süredir babasının yanında kaldığını ifade eden Sami Şençiçek, “Oğlum Fuat’ın, psikolojik sorunları vardı. Hastaydı. Tedaviyi kabul etmiyordu. Kullanması gereken ilaçları ise bırakmıştı. Bizimle kalan yeğenlerini ise çok seviyordu. Gece, bağırma ve gürültü sesleriyle uyanıp odaya girdiğimde hem torunumu hem de oğlumu kanlar içinde buldum. Şok oldum. Oğlumun, torunuma neden saldırdığını bilmiyorum” dedi.

    Fuat Şençiçek, emniyetteki işlemlerinin ardından ‘Adam öldürmek’ suçundan adliyeye sevk edildi. Adliyeye getirilişi sırasında kendisini görüntüleyen habercilere önce yeğenini öldürmediğini söyleyen Fuat Şençiçek, ardından “Cinayeti ben işledim ama istismarı ben yapmadım. Kadir yaptı” dedi.

    Polis ekipleri, olayla ilgili soruşturmayı sürdürüyor.

     

  • Kargoda kaybolan dalak için verilen cezaya isyan etti

    Kargoda kaybolan dalak için verilen cezaya isyan etti

    Yalova’da 55 yaşındaki Ahmet Kıral’ın ameliyatla alınıp, hastalık nedeninin belirlenmesi için İstanbul’a gönderilmek istenen dalağının kargoda kaybolması ile ilgili başlatılan soruşturmada İl Sağlık Müdürlüğü, özel hastaneye 3 bin lira idari para cezası uyguladı. ‘Standart kargo’ seçeneği ile gönderilen dalağın tıbben uygun olduğu yönündeki rapora tepki gösteren Ahmet Kıral’ın oğlu Ünal Kıral, “Herkes elini vicdanına koysun” dedi.

    Yalova’da Ahmet Kıral, geçen yıl karın ağrısı şikayetiyle Çiftlikköy ilçesindeki özel bir hastaneye başvurdu. Gerekli muayeneleri yapılan Kıral’a, ‘dalak büyümesi’ teşhisi konularak ameliyat olması gerektiği söylendi. 10 Kasım 2020’de ameliyat olan Kıral’ın dalağı alındı. Hastalık nedeninin belirlenmesi için dalağın, İstanbul’a patoloji servisine gönderilmesine karar verildi. Kıral da ameliyattan 2 gün sonra taburcu oldu, kendisine patoloji sonuçlarının 15 gün içerisinde çıkacağı bildirildi.

    DALAK ÇÖPE ATILDI

    15 gün geçmesine rağmen sonuçların gelmemesi üzerine Kıral’ın oğlu Ünal Kıral, hastaneye giderek durumu öğrenmeye çalıştı. Hastaneye yetkilileri, alınan dalağın gönderdikleri kargo şubesinde kaybolduğunu söyledi. Kaybolan dalak ile ilgili Ahmet Kıral, 29 Ocak’ta savcılığa suç duyurusunda bulundu, İl Sağlık Müdürlüğü de soruşturma başlattı. Başlatılan soruşturmada özel hastanenin dalağı ‘standart’ kargo seçeneğiyle gönderdiği, paketin taşıma sırasında zarar gördüğü ve bu nedenle çöpe atıldığı tespit edildi.

    3 BİN LİRA İDARİ CEZA

    Konuyla ilgili incelemesini tamamlayan İl Sağlık Müdürlüğü, özel hastaneye 3 bin lira idari para cezası verdi. Ayrıca adli tıp kurumu tarafından savcılığa sunulan raporda, dalağın ‘standart’ kargo seçeneği ile gönderilmesinin tıbben uygun olduğu belirtildi.

    CEZAYA TEPKİ GÖSTERDİ

    Verilen ceza ile rapora tepki gösteren Ünal Kıral, şunları söyledi:

    “Adli tıp raporunun ‘standart kargo’ ibaresini tıbba uygun buldu. Bu karar, bizi üzmüştür. Babamın da sağlık durum zaten o günden bugüne pek iyi sinyaller vermiyor. En son gittiğimiz hastane muayenesinde babamın dalak ameliyatı sırasında yapılan dikişlerinde fıtık oluşmuş. Bu olayın hala takibindeyiz ama adil bir şekilde takibinin olmasını istiyoruz. Herkes elini vicdanına koysun” dedi.

    “İFADELER SÜREKLİ ÇELİŞİYOR”

    Yasal haklarını arayacaklarını belirten Kıral “Kargo şirketinin ifadelerini okudum. Şirketi, kargonun tamamen bir karton kutu içinde verildiğini söylüyor. Hastanenin verdiği ifadelerle sürekli çelişiyor. ‘Gerekli prosedürü uyguladık’ diyorlar. Birinci ağızdan kargoyu çöpe atan kişinin dediğine göre, kargo ‘standart’ paket ibaresiyle, önemsenmeyen paket olarak gelmiş. İnsan organından salgılanan gaz, kimyasal gazla eşdeğer bir koku. Çalışanlarının sağlığından şüphe ettikleri için imha etmesi gerektiği için çöpe atılmış” diye konuştu.

    “ORGANLAR 3 AŞAMALI PAKETLENMELİYDİ”

    Ahmet Kıral’ın avukatı Musap Nayman, daha önce yaptığı açıklamada, hastane yönetiminin yasal mevzuata aykırı hareket ettiğini dile getirerek, “Yönetmelikte patolojik incelemeye gönderilecek organlarla ilgili 3 aşamalı paketlenme şartı bulunmaktadır. Organların yolda bozulmaması için bu gereklidir. 2238 sayılı kanuna göre de organ nakli veya taşıması, Sağlık Bakanlığı tarafından ‘onaylı kargo şirketleri tarafından yapılır’ ibaresi vardır. Gönderilen kargo şirketi, bakanlık tarafından izin alınmış bir şirket değildir. İnceleme sonucunda, kargo şirketinin olaydan haberdar olmadığını, hastanenin sorumlu olduğunu düşünüyoruz” demişti.

  • Zimmet soruşturmasında belediye başkanlığı görevinden alınan Salman’a bir dava daha

    Zimmet soruşturmasında belediye başkanlığı görevinden alınan Salman’a bir dava daha

    YALOVA Belediyesi’ndeki ‘zimmet’ soruşturması nedeniyle İçişleri Bakanlığı’nca görevden alınan Belediye Başkanı Vefa Salman’a bir dava daha açıldı. Salman ile dönemin Belediye Başkan Yardımcısı Hamit Kutlu ve 3 personel hakkında ‘görevi kötüye kullanma’ ve ‘kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği’ suçlamasıyla hazırlanan iddianame Yalova 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nce kabul edildi.

    Yalova Cumhuriyet Başsavcılığı, Yalova Belediyesi’nce Seyrantepe Mahallesi’nde yapılan taziye evinin ihalesinin usulsüz olduğu ihbarı üzerine harekete geçti. Başsavcılık, ‘zimmet ve resmi belgede sahtecilik’ suçlamasıyla görevden alınan Yalova Belediye Başkanı Vefa Salman, dönemin Belediye Başkan Yardımcısı Hamit Kutlu ve belediye çalışanı İ.H.K, T.B ve M.S. hakkında iddianame hazırladı.

    TAZİYE EVİNİN AÇILIŞI FOTOĞRAFLARLA KANITLANDI

    19 Ocak 2019’da açıldığının fotoğraflarla tespit edildiği belirtilen taziye evi için 8 Şubat 2019 tarihinde 165 bin liraya ihaleye çıkıldığı kaydedilen iddianamede Salman ile 4 personel hakkında ‘görevi kötüye kullanma’ suçundan 6 aydan 2 yıla, ‘kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği’ suçundan ise 3 yıldan 8 yıla kadar hapis cezası istendi. İddianame, Yalova 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde kabul edildi. Salman ve 4 personel, önümüzdeki günlerde hakim karşısına çıkması bekleniyor.

    2020’DE GÖREVDEN UZAKLAŞTIRILDI

    Yalova Belediyesi’nde Şubat 2020’de başlatılan ‘zimmet’ soruşturması kapsamında Belediye Başkanı Vefa Salman ‘ihaleye fesat karıştırmak’ ve ‘zimmet’ iddiasıyla İçişleri Bakanlığı’nca geçici olarak görevden uzaklaştırıldı. Muhasebe çalışanı Reşat Elgin’in tutuklu, 33 sanığın ise tutuksuz yargılandığı dava ise sürüyor.

  • Kalbine saplandı! Sedye üzerinde müdahale

    Kalbine saplandı! Sedye üzerinde müdahale

    Yalova’da, kardeşiyle komşusunun erik ağacına çıkan Hamza Dağ (12), bahçeyi çevreleyen korkulukların üzerine düştü. Dağ, kalbine 13 santimetre saplanan demirden kendisi kurtulup, eve yürüdü. Ailesi hastaneye götürürken, kalbi duran Dağ’a, sedyenin üzerine çıkan doktor tarafından kalp masajı yapıldı. Dağ’ın yeniden hayata döndürüldüğü anlar, hastanenin güvenlik kamerasına yansıdı. Ameliyat ve 1 haftalık yoğun bakım tedavisinden sonra doktorları, Dağ için ‘yeniden doğuş’ pastası kesti.

    Yalova’da kardeşiyle birlikte komşusundan izin alarak, erik ağacına tırmanan Hamza Dağ, ayağının kaymasıyla düştü. Ağacın dibindeki bahçe korkuluklarının üzerine çakılan Dağ’ın kalbine, 13 santimetre demir korkuluk saplandı. Korkuluktan kendisi kurtulan Dağ, evine kadar yürüdü. Dağ’ın kanlar içinde kaldığını gören arkadaşları, telaşla bağırmaya başladı. Sesler üzerine dışarı çıkan Yadigar Dağ, oğlunu komşularının yardımıyla özel hastaneye götürmek istedi.

    DOKTORLARDAN ‘İKİNCİ HAYAT’ PASTASI

    Yolda kalbi duran Hamza Dağ’a, hastanede hayat kurtaran müdahale yapıldı. Sedyenin üzerine çıkan doktor, Dağ’ı kalp masajıyla yeniden hayata döndürdü. Bu anlar ise hastanenin güvenlik kamerasına anbean yansıdı. Acil ameliyata alınan Dağ, 1 hafta da yoğun bakımda kaldıktan sonra normal servise çıkarıldı. Dağ’ın tedavisini yapan doktorlar da ikinci kez doğduğunu söyleyerek, pasta kesti.

    SEDYEYE ÇIKAN DOKTOR: ÖNEMLİ OLAN KARARI VERİP UYGULAMAKTI

    Hamza’yı sedye üzerine çıkıp, yaptığı kalp masajıyla hayata yeniden döndüren Opr. Dr. Sarkhan Hasanov, “Hamza evde bahçede meyve toplarken korkuluğun üzerine düşüyor ve korkuluğun demiri kalbine saplanıyor. Acil şekilde hastanemizin acil servisine getirildi. Bir telefon aramasıyla başladı bizim telaşe, aşağı indik ve aşağı indiğimizde, hastayı gördüğümde kalbi artık durmuştu. Bir an önce kalp masajı yapmaya başladım. Zaten verilecek karar belli önemli olan o kararı vermek ve uygulamaktı. Çok da zamanı yoktu hastanın ve hemen görüntülerde de anlaşıldığı gibi sedyenin üstüne atlayıp, masajı yaparak, acilen ameliyata aldık. Çok şükür, müdahalemizi yapabildik, sorun yaşamadı. Şimdi aramızda, bir hayatı kurtardık ve mutluyuz” dedi.

    ‘ZARI DELİP KALBE GİRMİŞ’

    Ameliyata giren doktorlardan Prof. Dr. Noyan Timuçin Oğuş ise Hamza’nın sağlık durumunun kritik olduğunu ancak ameliyatın ardından şu an iyi olduğunu belirterek, şöyle konuştu:

    “Küçük bir delik olarak gözükse de dışarıdan, içeride yarattığı tahribat çok büyük olabiliyor. Hamza’da da aynı durum söz konusu olmuş. Kaburgalarının arasından giren cisim korkuluk demir parçası sağ kalbi yaralamış. Kalbin dışında elastik bir zar var, bizim ‘perikard’ dediğimiz; bunu delmiş, oradan kalbe girmiş. Dışarıda birkaç kat daha var tabi yani kas tabakaları var, kemik de var. Dolayısıyla dışarı dönük kanama yok fakat ani gelişen bir olay bu. Zarın içe kalp kanla dolana kadar kalbe baskı yapana kadar kalp artık genişleyip içine kan alamayacak hale gelene kadar hayatta kalabilir hasta ama ondan sonrası mümkün değildir. Dolayısıyla burada en önemli şey bir an evvel kararı verip, bir an evvel ameliyata girip, müdahale edebilmek. Nihayet aramızda Hamza, çok şükür. Çok sevindirici bir olay.”

    ‘BENİ YAŞATTIKLARI İÇİN TEŞEKKÜR EDİYORUM’

    Ameliyattan sonra 1 hafta yoğun bakımda kalan Hamza Dağ da yaşadıklarını anlattı. Olay anına dair hiçbir şey hatırlamadığını belirten Dağ, “Kardeşim bahçeden çıkmış. Ben de ağacın üstüne çıkmak için demirlere tutunup çıkmışım. Orada ayağım kaymış. Demirler kalbime girmiş. Bütün doktorlara teşekkür ediyorum, beni yaşattıkları için. Hepsinden Allah razı olsun” dedi.

    ‘HAMZA’YI O HALDE GÖRMEK ÇOK KÖTÜYDÜ’

    Baba Cevdet Dağ ise Hamza’yı kurtaran bütün doktorlara teşekkür ederek, “Olay anında orada değildim, çalışıyordum. Eşim beni aradığında oğlumun düştüğünü, kalbine demir saplandığını söyledi. Hemen hastaneye geldim. Bana bilgi verdiklerinde demirin içine girip deldiğini söylediler. Acil ameliyata alınması lazım, dediler ve ameliyata girdi. Allah’ıma şükürler olsun, hayatta. Başta Sarkhan doktor olmak üzere bütün doktorlarımıza teşekkür ediyorum” diye konuştu.

    Oğlunu kanlar içinde hastaneye yetiştiren Yadigar Dağ ise “Hamza’yı yerde yatarken o halde görmek çok kötüydü. Buradaki doktorlarımızdan Allah razı olsun. Çok zor süreçten geçtik, Allah kimsenin başına vermesin. Bana ‘Anne erik toplayacağım’ dedi. Ben de ‘Komşudan izin al, öyle topla’ dedim. İzin almış, kapıdan içeri girip, ağaca çıkıyor sonra ayağı kayınca düşüyor” dedi.

  • Uygulama noktasından kaçarken polisi şehit ettiler

    Uygulama noktasından kaçarken polisi şehit ettiler

    Yalova’da, sokağa çıkma kısıtlamasında sürücüsünün ‘dur’ ihtarına uymadığı otomobil, uygulama noktasında görevli polis memuru Mustafa Emanetoğlu’na (48) çarptı. Yaralanan Emanetoğlu, kaldırıldığı hastanede şehit oldu.

    İl Emniyet Müdürlüğü ekipleri, sokağa çıkma kısıtlaması nedeniyle Yalova-Bursa karayolu Kirazlı Sanayi Bölgesi’nde uygulama noktası kurdu. Ekipler, saat 02.30 sıralarında 31 ANU 43 plakalı otomobile ‘dur’ ihtarında bulundu. Ancak ihtara uymayan sürücü, görevli polis memuru Mustafa Emanetoğlu’na çarpıp, kaçtı. Emanetoğlu yaralanırken, meslektaşlarının ihbarı üzerine bölgeye sağlık ekipleri sevk edildi. Yapılan ilk müdahalesinin ardından ambulansla Yalova Devlet Hastanesi’ne kaldırılan Mustafa Emanetoğlu, doktorların tüm çabasına karşın kurtarılamadı.

    SÜRÜCÜ YAKALANDI

    Polis ekipleri, kaçan sürücünün yakalanması için çalışma başlattı. Aracın plakasından sürücünün Z.İ. (19) olduğu belirlendi. Z.İ., evine yapılan baskınla yakalandı. Olay sırasında Z.İ.’nin yanında bulunan S.Y. (18) ile S.İ. (17) de gözaltına aldı.

    Emniyete götürülen şüphelilerin işlemlerinin sürdüğü bildirildi.

    TÖREN YAPILACAK

    Şehit polis memuru Mustafa Emanetoğlu için Yalova Valiliği ve İl Emniyet Müdürlüğü’nün bulunduğu ortak bahçede resmi tören yapılacak. Emanetoğlu’nun cenazesi, törenin ardından defnedilmek üzere memleketi Kocaeli’nin Kandıra ilçesine gönderilecek.

  • Yalova’da çalındı Bursa’da terk edilmiş halde bulundu

    Yalova’da çalındı Bursa’da terk edilmiş halde bulundu

    13 Mayıs tarihinde Yalova’da İsmail T.’ye ait olduğu belirlenen panelvan araç ilk etapta  kimliği belirsiz kişiler tarafından çalındı.

    Aracının çalındığını fark eden İsmail T. durumu polis ekiplerine bildirdi.

    Yapılan incelemeyle hırsızların kimliklerinin belirlenmesi sonucu polisler, aracın geçtiği güzergahlar üzerindeki kameraları takibe aldı.

    Titiz araştırma sonucu çalınan araç, Bursa’nın İznik ilçesi Boyalıca Mahallesi Ak Çeşme mevkisinde terk edilmiş halde bulundu.

    Aracın içinde bulunan ekipmanların çalındığının anlaşılması üzerine polis, tutanak tutarak aracı sahibi İsmail T.’ye teslim etti.

    Ekipler her yerde aracı Yalova’da çalarak Bursa’ya getiren şüphelileri arıyor.

  • Denizde kaybolan eşini bulana 100 bin TL verecek

    Denizde kaybolan eşini bulana 100 bin TL verecek

    Yalova’da başkasına ait sandalla denize açıldıktan sonra kaybolan ve 43 gündür bulunamayan Ümit Çakmak’ın (29) eşi Kardelen Çakmak, (28) kayıp kocasını bulan, yerini bildiren ya da görene 100 bin TL ödül vereceğini açıkladı.

    Yalova’nın Çiftlikköy ilçesindeki bir otelde çalışan Ümit Çakmak, 6 Ocak’ta başkasına ait sandal ile denize açıldı. Çakmak’tan haber alamayan yakınları, polis ve jandarma ekiplerini aradı. İhbar üzerine İl Emniyet Müdürlüğü Deniz Liman Şube Müdürlüğü’ne bağlı Deniz Polisi, Jandarma Genel Komutanlığı, Dalış Emniyet Güvenlik Arama ve Kurtarma Timi’nden oluşan yaklaşık 30 kişilik ekip, Marmara Denizi’nin Çiftlikköy açıklarında arama-kurtarma çalışması başlattı. Arama kurtarma çalışmalarının 4’üncü gününde de sonuç alınamayınca, çalışmalar sonlandırıldı. Ancak Kardelen Çakmak, eşi Ümit’i ölü veya diri bulup haber veren kişiye 100 bin TL ödül vereceğini söyledi.

    ‘ÖLÜSÜNE DE DİRİSİNE DE RAZIYIZ’

    Olayın üzerinden 43 gün geçtiğini ve eşinin ölümüne inanmak istemediğini belirten Çakmak, “Hiçbir şey bulunmadı. Denizden eşimin ölü ya da diri bedeni çıkmadı. Çok zorluk çekiyorum. Arama çalışmalarını ekipler çok uzun süre devam ettirdi. Ancak hiçbir sonuç alamadık. Ölü ya da diri bulunamaması bizi daha çok yoruyor ve yaralıyor. Ölüsüne de dirisine de razıyız. Ama hiçbir şey çıkmadı. Bu durum bizi daha fazla üzüyor” dedi. Olay anını ise Ümit Kardelen, “Arkadaşlarıyla beraber sahile gitmişler. Her zaman yaptığı gibi biraz denize açılmak istemiş. Arkadaşları anlattı. Eşim bir süre sonra ‘İmdat, boğuluyorum’ gibi ses çıkartmış. Site sakinleri ile bekçiler de ‘imdat’ sesini duymuş. Hemen o gece arama ve kurtarma çalışmaları başladı” diye anlattı.

    ‘100 BİN TL ÖDÜL VERECEĞİM’

    Eşinin denizde kaybolduktan sonra bulunamamasının çok daha düşündürücü olduğunu hatırlatan Çakmak, “Ödül koydum. Gönüllü arama kurtarma çalışmalarına katılanlar ile deniz polisi elinden gelen her şeyi yaptı. ‘Belki denizden kendi imkanlarıyla karaya çıkmayı başardı, belki hafızasını kaybetti ya da yaralı’ diye düşünüyorum. Eşimi bulana, görene ve ihbar edene 100 bin TL ödül vereceğiz. İnşallah bir sonuç alırız” ifadelerini kullandı.

  • Kayıp dalak için soruşturma başlatıldı

    Kayıp dalak için soruşturma başlatıldı

    Yalova’da, ‘dalak büyümesi’ teşhisi konularak ameliyat edilen Ahmet Kıral’ın (55) dalağı, hastalık sebebinin belirlenmesi için İstanbul’daki bir hastaneye gönderildiği sırada kayboldu. Dalağın, Sağlık Bakanlığı’nca belirlenen kargo yerine ‘standart kargo’ ibaresiyle gönderilerek kaybolması üzerine, Yalova İl Sağlık Müdürlüğü soruşturma başlattı.

    Ahmet Kıral’ın tedavi gördüğü özel sağlık kuruluşunda ameliyatla alınan dalağının patolojiye test için gönderildikten sonra kaybolması üzerine basında çıkan haberler, Yalova İl Sağlık Müdürlüğü’nü harekete geçirdi. Müdürlükten yapılan açıklamada, “Ahmet Kral’ın avukatı Yakup Taşçı’nın 29 Ocak 2021 tarihinde yaptığı suç duyurusu ile çıkan haberler üzerine konu öğrenildi. Aynı gün söz konusu özel hastaneden, hastaya ait tüm dosyaların onaylı örnekleri istendi. Müdürlük tarafından gerekli idari inceleme başlatıldı. Konunun üzerinde hassasiyetle duruluyor” ifadelerine yer verildi.

    TESTE GÖNDERİLEN DALAK NASIL KAYBOLDU?

    Yalova’da, Ahmet Kıral, karın ağrısı şikayetiyle Çiftlikköy ilçesindeki özel bir hastaneye başvurdu. Gerekli muayeneleri yapılan Kıral’a, ‘dalak büyümesi’ teşhisi konularak ameliyat olması gerektiği söylendi. Bunun üzerine, geçen yıl 10 Kasım’da ameliyat olan Kıral’ın dalağı tamamen alınarak, hastalığın sebebinin belirlenmesi için İstanbul’a patoloji servisine gönderildi. Kıral da ameliyattan 2 gün sonra taburcu edilip, evine dönerken, test sonuçlarının da 15 gün içerisinde çıkacağı bildirildi.

    KARGOYA VERİLEN DALAK KAYBOLDU

    15 günlük sürenin geçmesine rağmen test sonuçlarıyla ilgili herhangi bir bilgi alınamayınca Kıral’ın oğlu Ünal Kıral, durumdan şüphelendi ve sık sık hastaneye giderek babasının test sonuçlarını öğrenmeye çalıştı. Bunun üzerine hastane yetkilileri, Ünal Kıral’ı telefonla arayarak, gönderdikleri dalağın kargo şubesinde kaybolduğunu söyledi.

    ‘STANDART EŞYA GİBİ GÖNDERİLMİŞ’

    Ünal Kıral, yaptığı araştırma sonucunda kargoya verilen dalağın kargo paketinin fotoğraflarına ulaştı. Kargo paketinin fotoğrafını inceleyen Ünal Kıral, kargo barkodu üzerinde ‘standart kargo’ ibaresini gördü. Sağlık Bakanlığı tarafından anlaşmalı kargolarla gönderilmesi gereken bir organın sıradan bir kargo şirketiyle ‘standart kargo’ adı altında gönderildiğini öğrenen Ünal Kıral, babası Ahmet Kıral ile Avukat Musap Nayman’a giderek, hastane yetkilileri hakkında suç duyurusunda bulundu.

    ‘DALAĞIM NEREDE?’

    Ahmet Kral, ‘standart kargo’ olarak gönderilen kargonun içerisinde bulunan dalağın ise zarar görüp çöpe atıldığını belirtti. Yaşanan süreçle ilgili konuşan Kral, “Dalağımın biraz şiş olduğunu hissettim. Doktor, muayene etti, film çektiler. Ameliyat olmam gerektiğini söylediler. Ameliyat olduktan sonra dalağımı, patolojiye gönderdiler. Karton kutu içerisine koyup, kargoya vermişler. Dalak, karton kutu içerisinde patlayınca çöpe atılmış. Benim dalağım şimdi nerede?” diye soruyor.

    ‘SORUMLULARIN CEZALANDIRILMASINI İSTİYORUZ’

    Yetkililer hakkında hukuki süreç başlattıklarını dile getiren Ünal Kıral, “Babam şiddetli karın ağrısıyla özel hastaneye başvurdu. Yapılan muayenelerin ardından babama, ameliyat olmaktan başka çaresi olmadığı söylendi. Babamın ameliyatının ardından alınan dalağı İstanbul’a gönderildi. 15 gün sonra sonucun çıkacağı söylendi. 15 günün ardından hastaneye uğradığımda sürekli, ‘Sonuç çıkmadı, çıkmak üzere’ gibi gerekçelerle oyalandım. Bir sabah hastaneden arayıp, dalağın kaybolduğunu söylediler. Dalak, kargo şirketi tarafından taşındığı kartonda, patlıyor ve çöpe atılıyor. Bunun fotoğrafları da var. Sıradan bir eşya nasıl taşınıyorsa o şekilde muamele yapılmış. Ben kendilerine sormak istiyorum; ‘Sıradan bir kutuda insan organı nasıl taşınır?’ Bunun peşini bırakmayacağız. Babam hiçbir zaman hastalığının ne olduğunu bilemeyecek” ifadelerini kullandı.

    ‘DAVA SÜRECİ DEVAM EDİYOR’

    Yalova Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunduklarını belirten Ahmet Kral’ın avukatı Musap Nayman, “Paketin kargo şubesindeki fotoğraflarına ulaştık ve suç duyurumuzu yaptık. Tazminat davası süreci de devam etmektedir. İnsan onuruna yakışmayan bu müdahalenin başkalarına yapılmaması için bu mücadeleyi veriyoruz. Bu olaydan dolayı müvekkilim maddi ve manevi zarar gördü. Hastalığı bu nedenle tespit edilememiştir” diye konuştu.

    ‘ORGANLAR 3 AŞAMALI PAKETLENMELİYDİ’

    Avukat Nayman, hastane yönetiminin, yasal mevzuata aykırı hareket ettiğini dile getirdi. Nayman, “Yönetmelikte patolojik incelemeye gönderilecek organlarla ilgili 3 aşamalı paketlenme şartı bulunmaktadır. Organların yolda bozulmaması için bu gereklidir. 2238 sayılı kanuna göre de organ nakli veya taşıması, Sağlık Bakanlığı tarafından ‘onaylı kargo şirketleri tarafından yapılır’ ibaresi vardır. Gönderilen kargo şirketi, bakanlık tarafından izin alınmış bir şirket değildir. İnceleme sonucunda, kargo şirketinin olaydan haberdar olmadığını, hastanenin sorumlu olduğunu düşünüyoruz” dedi.

    SORUŞTURMA BAŞLATILDI

    Yaşanan konu ile ilgili olarak Yalova İl Sağlık Müdürlüğü harekete geçti. Müdürlükten yapılan bilgilendirmede, Avukat Yakup Taşçı’nın 29 Ocak 2021 tarihindeki resmi dilekçe başvurusu üzerine aynı gün söz konusu özel hastaneden hastaya ait tüm dosyaların onaylı örneklerinin istendiği ve müdürlük tarafından gerekli idari inceleme başlatıldığı belirtildi. Ayrıca, bilgilendirmede konunun üzerinde hassasiyetle durulduğu da vurgulandı.

     

  • CHP Yalova İl Başkanlığı’nda toplu istifa

    CHP Yalova İl Başkanlığı’nda toplu istifa

    CHP Yalova İl Başkanlığ’ndan aralarında Muharrem İnce’nin kardeşi İl Genel Meclis Üyesi Hüseyin İnce’nin de aralarında bulunduğı 350 üye istifa etti. İstifalarla ilgili yapılan basın açıklamasında, genel merkezin tutumu eleştirilerek, parti içi demokrasi ve Atatürk çizgisinden uzaklaşıldığı ifade edildi.

    CHP Yalova İl Başkanlığı’ndan Muharrem İnce’nin kardeşi İl Genel Meclis Üyesi Hüseyin İnce’nin de aralarında 350 üye toplu olarak istifa etti. CHP Yalova İl Merkezi önünde istifalarla ilgili basın açıklaması yapan, önceki dönem CHP Yalova İl Teşkilatı Sekreteri Cavit Kamil Osman, “Bildiğiniz üzere çok değerli üç milletvekilimiz ve bir belediye başkanımız partimizden istifa ettiler. İstifa sebeplerini de kamuoyuna 6 madde halinde sundular. Bizler de Cumhuriyet Halk Partisi tabanı olarak, genel merkezin bu tutumundan memnun değiliz. Birçok defa parti tabanı olarak rahatsızlıklarımızı belirtmemize rağmen genel merkezin bizlere kulak vermediğini gördük. Dolayısıyla parti içi demokrasi ve Atatürk çizgisinden uzaklaşmış bir parti haline geldik. Tüm bu sebeplerden ötürü sayın Muharrem İnce önderliğinde kurulan ‘Memleket Hareketi’ne inanan seçmenler olarak, sayın Muharrem İnce’nin kenti Yalova’da, ‘Memleket Hareketi’ meşalesini yakmak üzere toplandık. Bugüne kadar canla başla hizmet ettiğimiz Cumhuriyet Halk Partisi’nden toplu olarak istifa ediyoruz. Burada bulunmayan yüzlerce üyenin, e-devlet üzerinden istifaya başladığını, sizler aracılığıyla kamuoyuna duyururuz. Bugün bir kar topu gibi görünebiliriz fakat çok yakında çığ gibi büyüyeceğiz” dedi.

    Önceki dönem CHP Yalova İl Başkan Yardımcısı olan Erşen Selimoğlu da, “Parti yönetimine verdiğimiz istifa dilekçemiz Cumhuriyet Halk Partisi’nin bir neferi olarak, yıllarca başarılı olması için çaba sarf ettiğim partimin yöneticilerinin, partiyi ilke ve değerlerinden uzaklaştırarak, ‘Ömrüm CHP zihniyetiyle mücadele ederek geçti’ diyenlerle dost, partinin evlatları, Cumhurbaşkanı adayı, il başkanlığı yapmış, parti örgütüne emek vermiş milletvekillerini saray ile ilişkilendirip iftira atmalarını kabullenemiyor, CHP üyeliğimizden istifa ediyoruz” ifadelerini kullandı.

    Basın açıklamasına Hüseyin İnce de destek verdi.