Kategori: Yaşam

  • Felçli kediye su borusundan yürüteç

    Felçli kediye su borusundan yürüteç

    İlçede faaliyet gösteren Doğa Dostu Derneğinin başkanı Gökçen Gökmen Bayram, yaklaşık 1 yıl önce ihbar üzerine ulaştığı sokaktaki engelli kediyi sahiplendi. Veterinere götürdüğü kedinin felçli olduğunun belirlenmesi üzerine Bayram, hayvanı uzun süre fizik tedaviyle ayağa kaldırmaya çalıştı.

     

    Kedinin arka ayakları tutmadığı için tedavilerden sonuç alamayan Bayram`ın bir arkadaşı, engelli hayvanlar için yaptığı yürüteçlerle tanınan Ali Yalçın`a internet üzerinden ulaştı.

     

    Yalçın, Isparta`da su borusu, pazar arabası tekerleği, kumaş gibi malzemelerle yaptığı yürüteci hiçbir ücret almadan Bayram`a yolladı. Yaklaşık bir yıl aradan sonra yürüteç yardımıyla adım atmaya başlayan “İziy” isimli kedi, artık bahçede dolaşabiliyor ve diğer kedilerle yemek yiyor.

    Bayram, derneğin 2 yıllık geçmişi olduğunu ve doğayı koruma, sahipsiz hayvanlara destek olma ve geri dönüşüm hedefleriyle çalıştıklarını söyledi.

    Ali Yalçın`ın yaptığı yürüteci kargo ücreti dahi almadan kendilerine gönderdiğini anlatan Bayram, “Daha önce yürüyemediği için sürünen ve vücudunda yaralar çıkan kedimiz şu anda koşmaya başladı. Çok mutlu. Bu sadece bir kedi, birçok engelli hayvan var. Bu hayvanlarımıza faydalı olabilmek için belediyelerimize engelli hayvan barınağı yapmalarını öneriyoruz.” dedi.

    “Artık engelli değil, engelini aştı”

    Yürüteç öncesi kedinin sadece birkaç adım süründüğünü ve sürekli oturduğunu dile getiren Bayram, “Onun için büyük bir özgürlük oldu. Arkadaşlarıyla koşup oynamaya başladı. Yemeğini ayakta yiyor. Yaraları vardı ve bu enfeksiyona sebep oluyordu. Yürütecin, yaraların iyileşmesine de katkısı olacak. Artık İziy engelli değil, engelini aştı. Bence artık kendisini de normal hissediyor.” diye konuştu.

    Yürüteci ilk gördüğünde ağır olabileceğini düşündüğünü belirten Bayram, sözlerini şöyle tamamladı: “Kullanınca hafif ve tekerleklerin çok uygun olduğunu anladım. Borulardan yapılmış. Yürüteci yapan Ali Yalçın, 2 bin 500`den fazla engelli hayvana yürüteç yaptığını söyledi. Çok doğru tasarlanmış bir ürün. İziy için paha biçilemez. Onun hayatında dönüm noktası.”

  • Adabeyan gönderiniz yola çıktı mesajı nedir?

    Adabeyan gönderiniz yola çıktı mesajı nedir?

    ADABEYAN NEDİR?

    Sosyal medyada ‘Adabeyan kargo’ hakkında kullanıcılar mesajlar yayınlamaya başladı. İddialara göre, kurumsal bir firma gibi görünmek için Adabeyan ismini kullanarak insanlara sahte kargo takip bilgileri içeren SMS’ler gönderildi. Bu mesajlarda genellikle, “Adabeyan Kargo Takip”“Adabeyan Kargo Gönderiniz Yola Çıktı”, “Trendyol Adabeyan” gibi ifadeler kullanıldığı ileri sürüldü…

    SMS DOLANDIRICILIĞI NASIL GERÇEKLEŞİYOR?

    SMS dolandırıcılığı, dolandırıcıların kişilere sahte veya yanıltıcı kısa mesajlar göndererek, onları yanıltmaya ve kişisel bilgilerini ele geçirmeye çalıştıkları bir yöntemdir. Bu tür dolandırıcılıkta, genellikle güvenilir kurumların veya markaların isimleri kullanılarak kişiler bir eylemde bulunmaya teşvik edilmeye çalışılır.

    KARGO TAKİP ‘745566511323’ NUMARASI GERÇEK Mİ?

    Bu tip mesajlarda verilen kargo takip numaraları genellikle sahte olabilir. Ancak, belirtilen “745566511323” numarasının gerçek bir kargo takip numarası olup olmadığını kontrol etmek için doğrudan kargo şirketi web sitesi veya müşteri hizmetleri ile iletişime geçmek daha güvenli bir yol olabilir.

    NASIL KORUNABİLİRSİNİZ?

    • Bilinmeyen numaralardan gelen mesajlara dikkat edin ve bu tür mesajlara güvenmeden önce doğrulama yapın.
    • Tanımadığınız kargo firmalarından gelen mesajlara karşı şüpheci olun ve doğrulama yapmadan kişisel bilgilerinizi paylaşmaktan kaçının.
    • Kargo takip numaralarını kontrol etmek için doğrudan kargo şirketinin resmi web sitesini veya müşteri hizmetlerini kullanın.
    • SMS dolandırıcılığına karşı daha genel önlemler almak için cep telefonunuzdaki güvenlik ayarlarını kontrol edin.

    Bu önlemleri alarak, kişisel bilgilerinizi koruyabilir ve dolandırıcılık girişimlerinden kaçınabilirsiniz.

  • Aşırı sıcaklarda kalbimizi zinde tutmalıyız

    Aşırı sıcaklarda kalbimizi zinde tutmalıyız

    Beslenme uzmanı ve Phanes Beauty kurucu ortağı ve CEO’su Ertekin Aykaç, sıcak havalarda dikkat edilmesi gerekenler hakkında uyarılarda bulundu. Sıcak havalarda hem bedenin hem de ruhun zinde olunması gerektiğini söyleyen Ertekin Aykaç, “Bunun için de bedeni ve ruhu zorlamayacak bir hayat yaşanması zorunluluktur.

    İnsanımız yöresel ve kültürel olarak ağır yemekleri tercih ediyor. Yaz aylarında ağır yemeklerden kaçınılmalıdır. Yazın Akdeniz ve Ege yöresi ağırlıklı yemekler tercih edilmesi beden sağlığı açısından rahatlatıcıdır. Ispanak, brokoli gibi yeşil sebzeleri tercih etmek gerekmektedir.

    Potasyum, lif, folat, kalsiyum ve C vitamini zengin kalp dostu sebzelerdir. Kırmızı meyveler, avokado, yeşil çay, ceviz, keten tohumu ve bitter çikolata gibi ürünleri de beslenme alışkanlığına katmanın faydalarını yaz ayında farkına varacaksınız. Yaz ayının olmazsa olmazı balık tüketilmelidir. Kalbin zinde olması, aynı vakitte beynin doğru karar alması için sağlıklı beslenme şart. Yapılan yeni araştırmalar gösterdi ki sağlıklı bir kalp, aynı vakit de beynin doğru karar alması için hususi önem taşımaktadır” dedi.

  • 17 santimlik dev kelebek görenleri şaşırttı

    17 santimlik dev kelebek görenleri şaşırttı

    İstanbul Sultanbeyli’de Yahya Kemal Beyatlı Teknik ve Mesleki Anadolu Lisesinde bulunan ve dünyanın en güzel 6 kelebek türü arasında yer alan kanat açıklık uzunluğu ise 17 santimetre olan devasa kelebek görenleri şaşkına çeviriyor.

    Sultanbeyli’de bir lise öğrencisi girdiği sınıfta 17 santimlik dünyanın en güzel 6 kelebek türü arasında yer alan Avrupa’ya özgü dev tavus kuşu güvesi, (Saturnia pyri) cinsi olan kelebeği görünce hayatının şokunu yaşadı. Kelebeğe yaklaştığında çok büyük olduğunu fark eden 9. sınıf öğrencisi Nisanur Küçük, arkadaşlarıyla hemen okul idaresine haber verdi. Okul idaresi tarafından koruma altına alınan kelebek, kanat açıklık uzunluğu 17 santim olarak ölçüldü. Lise öğrencileri ve okul idaresi kendine misafir olan kelebeğe gözü gibi bakıyor. Renkleri değişken, parlak ve etkileyici, ön kanatları nispeten uzun, dar ve uca doğru incelen bir yapıda, arka kanatlarda benekler ve kuyruklar olan tavus güvesi 15-20 santim kanat uzunluğuna erişebiliyor. Saturnia pyri familyasından olan tavus güvesi ömrü ise çok kısa sürüyor.

    “Biz ilk defa bu kadar uzun ve büyük bir kelebek gördük”

    Büyük bir kelebeği ilk defa gördüğünü ve merakla incelediklerini belirten Yahya Kemal Beyatlı Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi müdür yardımcısı Bayram Yılmaz, “Sabah çocuklardan bağırış sesi duyduk. Dolayısıyla idareci arkadaşlarımız hemen müdahalede bulundular bir kelebek olduğunu gördük. Çocuklar ilk önce kelebek olduğunu düşünmediler. Daha farklı bir türdendi kelebeğimiz. Ondan sonra biyoloji öğretmenlerimizi çağırdık. Biz de ilk defa bu kadar uzun ve büyük bir kelebek gördük. Aydos Ormanı bize yakın, Aydos’tan geldiğini düşünüyoruz. Kelebeği sahiplendik, 1 kedimiz var ve üç tane de yavrusu var. Buda bizim 4. kanatlı dostumuz. Bizim 4 tane patili dostumuz şimdi bir tane de kanatlı dostumuz olmuş oldu. Kısa zamanda sevdik, çocuklar da sevdi. Şimdi ölçtük 17 santim olduğunu gördük. İnternetten yaptığımız araştırmaya göre Türkiye’nin de en büyüğünün 10 santim olduğunu gördük ama tabii İstanbul gibi bir metropolde bunu görmek şaşırtıcı” dedi.

    “Böyle büyük görünce zaten başka bir cins olduğunu anladım”

    Konu hakkında konuşan 9. sınıf öğrencisi Nisanur Küçük ise “Ben sabah okula geldim. Sabah saat 7 civarlarındaydı. Kelebek yatıyordu. Dokundum hiç hareket etmedi. Sonra arkadaşlarım geldi. Hep beraber kelebeği inceledik. Ama hareket etmiyordu. öldüğünü zannettik. Ondan sonra Bayram hoca ve Biyoloji hocamız geldi. Kelebeği incelediler, ilk başta korktum. Çünkü ilk defa bu kadar büyük bir kelebekle karşılaşıyorum. Kelebek çok güzeldi. İlk defa gördüğüm için çok şaşırdım. Böyle büyük görünce zaten başka bir cins olduğunu anladım. Çünkü Türkiye’de bu türe denk gelmedim. Hocamız gelip bakınca başka bir tür olduğunu anladık. Bu türden Türkiye’de yokmuş sanırım” ifadelerini kullandı.

  • Bursa Uludağ’da yaban hayatı

    Bursa Uludağ’da yaban hayatı

    Doğa Koruma Ve Milli Parklar 2. Bölge Müdürlüğü ekipleri, Bursa genelinde yaban hayatı popülasyonunu ölçmek için Uludağ’ın farklı noktalarında kapanla görüntüleme yaptı.

    Foto kapanlar saniye saniye olan biteni kaydederken, görüntülere takılanlar insanın yüzünde tebessüm oluşturdu. Su birikintilerine ve bırakılan yiyecekleri yemek için gelen ayı, ceylan, tilki ve tavşanlar renkli görüntüler oluşturdu.

  • Beyne iyi gelen 6 besin

    Beyne iyi gelen 6 besin

    ABD’de yer alan Harvard Üniversitesi’nden bir bilim insanı tarafından beyin sağlığına en faydalı besinler açıklandı.

    Harvard Tıp Okulu’nda beslenme psikiyatristi ve beyin uzmanı Dr. Uma Naidoo, araştırmasında diyet ve akıl sağlığının ayrılmaz bir şekilde bağlantılı olduğunu söylerken ve aralarındaki bağlantının iki yönlü olduğunu aktardı.

    Beyin sağlığı için en faydalı besinler nelerdir? Harvard’lı beslenme uzmanı açıkladı – 2
    Yönlerden birinin iyi beslenme seçeneklerinin olmamasının akıl sağlığı sorunlarının artmasına neden olacağını söyleyen Naidoo zihinsel sağlık sorunlarının da kötü beslenme alışkanlıklarına yol açacağını vurguladı.

    Dr. Uma Naidoo tarafından yüzlerce hastayla yapılan çalışmada ise beyin sağlığına en iyi gelen besinler açıklanırken, kişilerin bu besinleri yeterince yemediğinin tespit edildiği belirtildi.

    İşte Harvard Tıp Okulu beslenme psikiyatristi ve beyin uzmanı Dr. Uma Naidoo tarafından ruh haline iyi gelebilen, hafızayı keskinleştiren ve beynin en yüksek verimlilikle çalışmasına yardımcı olan besinler:

    BAHARATLAR

    Baharatların yemeklere lezzet katmasının yanı sıra antioksidan özelliklerinin altını çizen Naidoo, beynin zararlı serbest radikallerle savaşmasına yardımcı olduğunu ve bu nedenle dokulara zarar verebilecek oksidatif stresi önlediğini söyledi.

    Dr. Uma Naidoo, özellikle zerdeçal ve safranın beyin sağlığı için çok faydalı olduğunu sözlerine ekledi.

    FERMENTE GIDALAR

    Fermente gıdaların, süt, sebze veya diğer ham maddeleri maya ve bakteri gibi mikroorganizmalarla birleştirerek yapıldığını belirten Naidoo, bunların sağlıklı bağırsak fonksiyonunu artırabilen ve kaygıyı azaltabilen canlı bakteri kaynakları olduğunu vurguladı.

    Fermente gıdaların beyni koruyabileceğine, hafızayı iyileştirebileceğine ve bilişsel gerilemeyi yavaşlatabileceğine dair birçok araştırma olduğunu söyleyen Harvard Tıp Okulu’nda beslenme psikiyatristi, probiyotik açısından zengin yoğurtun güçlü bir parçası olabileceğini belirtti.

    BİTTER ÇİKOLATA

    “Bitter çikolata, nöronları koruyan kaplamayı oluşturmaya, ruh halinde yer alan kimyasalların ve kimyasal yolların sentezini kontrol etmeye yardımcı olan mükemmel bir demir kaynağı” diyen Dr. Uma Naidoo, 2019’da 13 binden fazla yetişkinle yapılan bir çalışmada, düzenli olarak bitter çikolata yiyen kişilerin depresyon belirtilerinin yüzde 70 daha az olduğunun tespit edildiğini aktardı.

    AVOKADO

    Harvard Tıp Okulu’nda beslenme psikiyatristi ve beyin uzmanı, avokadonun uygun beyin fonksiyonu için önemli olan yüksek miktarda magnezyum içerdiğini söylerken, depresyonun magnezyum eksikliği ile ilişkili olduğuna dair çalışmalar olduğunu vurguladı.

    KABUKLU KURUYEMİŞLER

    Dr. Uma Naidoo, “Kuruyemişler, temel vitamin ve minerallerin yanı sıra beynimizin iyi çalışması için ihtiyaç duyduğu sağlıklı yağlar ve sıvı yağlara sahiptir, örneğin, Brezilya fıstığındaki selenyum” derken, günde bir avuç yendiği takdirde omega-3 yağ asitlerinin anti-inflamatuar ve antioksidan etkileri nedeniyle düşünme ve hafızayı geliştirmede etkiye sahip olduğunu bildirdi.

    YAPRAKLI YEŞİLLİKLER

    Harvard Tıp Okulu’nda beslenme psikiyatristi ve beyin uzmanı Dr. Uma Naidoo, yaptığı araştırmasında son olarak yapraklı yeşilliklerin beyin sağlığı üzerinde etkileri olduğunu söylewdi.

    Lahana gibi yeşil yapraklı sebzelerin sağlıkta fark yarattığını söyleyen Naidoo, yapraklı yeşilliklerin bunama ve bilişsel gerilemeye karşı koruma sağlayan besinler olan E vitamini, karotenoidler ve flavonoidler içerdiğinin altını çizdi.

    Yeşilliklerin diğer bir faydasının ise, “kırmızı kan hücresi oluşumunda önemli olan doğal bir B9 vitamini formu olan inanılmaz bir folat kaynağı olmaları” diyen Dr. Uma Naidoo, “Ispanak, pazı ve karahindiba gibi yeşillikler de mükemmel bir folat kaynağıdır” ifadelerini kullandı.

  • Virüsten korunmak için adacığa yerleşti

    Virüsten korunmak için adacığa yerleşti

    Tunceli’de Onur Demir (25), pandemi sürecinde yaşadığı İstanbul’dan ayrılarak, memleketindeki Keban Baraj Gölü’nde bulunan adacığa yerleşti. Balıkçılık yapmaya başlayan Demir, aldığı teknesinin içinde gece gündüz kalarak, yaşamını sürdürüyor. Demir, koronavirüs salgını sürecinde risksiz hayat sürmenin keyfini yaşadığını söyledi.

    Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi İşletme Bölümü’nü bitirdikten sonra İstanbul’a yerleşen Onur Demir, pandemi sürecinde insan kalabalığından kaçarak, anne ve babası ile kardeşinin yaşadığı memleketi Tunceli’nin Çemişgezek ilçesi Kıraçlar köyüne yerleşti. İhtiyaç kredisiyle tekne satın alan Demir, burada balıkçılık yapmaya başladı. Sabahın ilk ışıklarıyla birlikte balıkçı teknesiyle Keban Baraj Gölü’ne yaklaşık 3 bin metrelik ağ seren Demir, gün içinde bu ağları sudan çıkararak, balık yakalıyor. İşi bittiğinde barajın ortasındaki adacığa teknesini yanaştıran Demir, avladığı balıklardan yiyerek yaşamını sürdürüyor. Gününü adacıkta geçirdiği için geceleri teknesinde kalan Demir, koronavirüs salgını sürecindeki risksiz hayatının keyfini yaşadığını dile getiriyor.

    ‘KAFAM ÇOK RAHAT’

    Pandemi sürecinde sürekli adacıkta ve teknede zaman geçirdiği için çok rahat olduğunu söyleyen Onur Demir, “Şu an burada balıkçılık yapmaktayım. Günümün yüzde 80’i teknede geçiyor. Sürekli teknedeyim. Koronavirüsten hiç etkilenmedim. Kafam çok rahat bu konuda. Genellikle bu adacığa geliyorum. Burada balığımı pişiriyorum, kitabımı okuyorum ve teknede kalıyorum. Sabahın ilk ışıklarında 3 bin metre ağ seriyorum, akşamları da çekiyorum. Rüzgar olmadığı sürece bu aynı şekilde hep böyle devam ediyor. Bazen hava güzel oluyor ve gece avına da kalıyorum. 24 saat boyunca su üzerinde kaldığım zamanlar da oluyor” dedi.

    ‘HAYALİM LÜKS TEKNE ALMAK VE BURAYA EV YAPMAK’

    Adacığın güzelliklerine değinen Demir, büyük şehirlerde zorlu işlerde çalışmaktansa barajın ortasında kendi işini yapmanın daha keyifli olduğunu vurgulayarak, şunları söyledi:

    “Yaz aylarında balık daha çok verimli, kış aylarında ise çok zor oluyor ve balık çok az çıkıyor. Yaz aylarında 100 kilo yakalarken kış aylarında 40 kiloya kadar düşebiliyor. İstanbul’da zorlu ve sıkıntılı işleri bıraktıktan sonra burada tekne alarak kendi işimi yapmam benim için bu koronavirüs salgın sürecinde çok olumlu oldu. Hatta büyük şehirlerdeki arkadaşlarım bana bu süreçte hiç etkilenmediğimi ve çok şanslı olduğumu söylüyorlar. Benim hayalim, daha büyük ve lüks bir tekne alarak daha iyi ağlarla daha çok balık yakalamak. Bende manevi bir değere sahip olan bu adaya küçük de olsa bir kulübe tarzında ev yapmak isterim. Burası martıların ve ördeklerin olduğu çok güzel bir yer. Buranın suyu pırıl pırıl. Yaz aylarında burada çok yüzüyordum. Sürekli burada olduğum için de buraya çok alıştım.”

  • İşte 2021’de dünyanın en güçlü pasaportları (Türkiye kaçıncı sırada?)

    İşte 2021’de dünyanın en güçlü pasaportları (Türkiye kaçıncı sırada?)

    Henley Pasaport Endeksi’ne göre, 2021 yılında dünyanın en güçlü pasaportları listesi açıklandı. Henley Pasaport Endeksi, Uluslararası Hava Taşımacılığı Birliğinin (IATA) özel verilerine dayanıyor. Endekste 199 pasaport ve 227 istikamet değerlendirmeye alınıyor. İşte dünyanın en güçlü pasaportları…

    10- MACARİSTAN

    181 vizesiz ülke.

    9- KANADA

    183 vizesiz ülke.

    8- AVUSTRALYA

    184 vizesiz ülke.

    Avustralya ile birlikte Yunanistan, Malta ve Çekya aynı puana sahip.

    8- ÇEKYA

    184 vizesiz ülke.

    Çekya ile birlikte Yunanistan, Malta ve Avustralya aynı puana sahip.

    8- MALTA

    184 vizesiz ülke.

    Malta ile birlikte Yunanistan, Çekya ve Avustralya aynı puana sahip.

    8- YUNANİSTAN

    184 vizesiz ülke.

    Yunanistan ile birlikte Malta, Çekya ve Avustralya aynı puana sahip.

    7- YENİ ZELANDA

    185 vizesiz ülke.

    Yeni Zelanda ile birlikte İsviçre, ABD, Norveç, Belçika ve İngiltere aynı puana sahip.

    7- BELÇİKA

    185 vizesiz ülke.

    Belçika ile birlikte İsviçre, ABD, Norveç, İngiltere ve Yeni Zelanda aynı puana sahip.

    7- NORVEÇ

    185 vizesiz ülke.

    Norveç ile birlikte İsviçre, ABD, İngiltere, Belçika ve Yeni Zelanda aynı puana sahip.

    7- İNGİLTERE

    185 vizesiz ülke.

    İngiltere ile birlikte İsviçre, ABD, Norveç, Belçika ve Yeni Zelanda aynı puana sahip.

    7- ABD

    185 vizesiz ülke.

    ABD ile birlikte İsviçre, İngiltere, Norveç, Belçika ve Yeni Zelanda aynı puana sahip.

    7- İSVİÇRE

    185 vizesiz ülke.

    İsviçre ile birlikte ABD, İngiltere, Norveç, Belçika ve Yeni Zelanda aynı puana sahip.

    6- PORTEKİZ

    186 vizesiz ülke.

    Portekiz ile birlikte Fransa, İsveç, İrlanda ve Hollanda aynı puana sahip.

    6- İRLANDA

    186 vizesiz ülke.

    İrlanda ile birlikte Fransa, İsveç, Hollanda ve Portekiz aynı puana sahip.

    6- HOLLANDA

    186 vizesiz ülke.

    Hollanda ile birlikte Fransa, İsveç, İrlanda ve Portekiz aynı puana sahip.

    6- FRANSA

    186 vizesiz ülke.

    Fransa ile birlikte İsveç, Hollanda, İrlanda ve Portekiz aynı puana sahip.

    6- İSVEÇ

    186 vizesiz ülke.

    İsveç ile birlikte Fransa, Hollanda, İrlanda ve Portekiz aynı puana sahip.

    5- AVUSTURYA

    187 vizesiz ülke.

    Avusturya ile birlikte Danimarka aynı puana sahip.

    5- DANİMARKA

    187 vizesiz ülke.

    Danimarka ile birlikte Avusturya aynı puana sahip.

    4- İSPANYA

    188 vizesiz ülke.

    İspanya ile birlikte İtalya, Finlandiya ve Lüksemburg aynı puana sahip.

    4- İTALYA

    188 vizesiz ülke.

    İtalya ile birlikte Finlandiya, Lüksemburg ve İspanya aynı puana sahip.

    4- FİNLANDİYA

    188 vizesiz ülke.

    Finlandiya ile birlikte İtalya, Lüksemburg ve İspanya aynı puana sahip.

    3- GÜNEY KORE

    189 vizesiz ülke.

    Güney Kore ile birlikte Almanya aynı puana sahip.

    3- ALMANYA

    189 vizesiz ülke.

    Almanya ile birlikte Güney Kore aynı puana sahip.

    2- SİNGAPUR

    190 vizesiz ülke.

    1- JAPONYA

    191 vizesiz ülke ile dünyanın en güçlü pasaportu ünvanının sahibi Japonya.

    53- TÜRKİYE

    Türkiye 110 vizesiz ülke listede 53. sırada. Vizesiz seyahat liginde Türkiye geçtiğimiz yıla göre 2 basamak gerileyerek 110 destinasyon ile 53. sırada kendine yer buldu.

    LİSTEDE SON 10’DA YER ALAN ÜLKELER

    • 98- İran ve Bangladeş (41 vizesiz ülke)
    • 99- Lübnan, Kosova ve Sudan (40 vizesiz ülke)
    • 100- Kuzey Kore ve Sudan (39 vizesiz ülke)
    • 101- Nepal ve Libya (38 vizesiz ülke)
    • 102- Filistin (37 vizesiz ülke)
    • 103- Yemen ve Somali (33 vizesiz ülke)
    • 104- Pakistan (32 vizesiz ülke)
    • 105- Suriye (29 vizesiz ülke)
    • 106- Irak (28 vizesiz ülke)
    • 107- Afganistan (26 vizesiz ülke)
  • “Bazı mantarlar son yemeğiniz olabilir”

    “Bazı mantarlar son yemeğiniz olabilir”

    Türkiye’nin önde gelen mantar uzmanlarından mikolog Jilber Barutçiyan, vatandaşları zehirleyici etkisi olan mantarlara karşı uyardı. Zehirli mantarların hiçbirinin panzehrinin bulunmadığını ifade eden Barutçiyan, yenilebilir mantarların bilimsel olarak kanıtlanmış ve tanımlanmış olması gerektiğini söyledi.

    Mantar çeşitliliği için oldukça elverişli olan ülkemizde mantar toplayıcılığı özellikle köylüler ve doğa meraklıları için oldukça yaygın bir alışkanlık.

    Bilinçsiz bir şekilde toplanan ve tüketilen mantarlar ise bazen ölümcül sonuçlara yol açabiliyor.

    Türkiye’de 30 bin çeşidin üzerinde mantar olduğunu söyleyen mikolog Jilber Barutçiyan, “Türkiye kendi kuşağındaki ülkelere göre çok zengin bir mantar ülkesi. Hem üç iklim kuşağına sahiptir hem de biyolojik çeşitliliğimiz oldukça fazladır. Türkiye’de çıplak gözle görülebilecek 30 binin üzerinde mantar var. Bunların arasında çok değerli mantarlar olduğu gibi öldüren, zehirli, yenilen yenilmeyen pek çok mantar türümüz var. En önemli grup öldürenler grubudur. En ufak bir sindirim sorunu yaşatan tüm mantarlara zehirli mantar deriz. Yenen mantarlar grubu ise 30 bin tür içinde küçük bir gruptur” dedi.

    “HALK ARASINDA PEK ÇOK YANLIŞ İNANIŞ DOLAŞMAKTA”

    Halk arasında bilinen yaygın inanışların ölümcül sonuçlar doğurabileceğinin altını çizen Barutçiyan, “Maalesef yenilebilen ve yenilemeyen mantarları birbirinden ayırt etmek için hiçbir teknik, metot, kısa yol ya da püf noktası yoktur. Yemek isteyenler mantarları bilimsel bir netlikle tanımlayacaklar. Güncel bir kaynaktan mantarın yenilebildiğini kontrol edecekler. 60lı 70li yıllarda yenilebilir denilen bazı türlerin zehirli ve hatta öldürücü olduğu bilimsel olarak kanıtlandı. Bu yüzden son çalışmalara bakılması lazım. Halk arasında pek çok yanlış inanış dolaşmakta. ‘Beyaz mantar yenebilir, ağaçlarda çıkan mantarlar zehirsizdir, sütü akan mantarlar yenir’ gibi yaygın yanlış inanışlar var. ‘Yaşlılar bilir’ derler ben pek çok yaşlının mantar zehirlenmesi nedeniyle hayatını kaybettiğini gördüm. O yüzden bu bilim, bilmediğiniz mantarları lütfen yemeyin” diye konuştu.

    “PANZEHİRİ YOK”

    Yenilen son yemeğin mantar olmaması için uyarılarda bulunan Barutçiyan, “Dünyada mantar ölümlerinden baş sorumlu mantar Amanita Phalloides’dır. Türkçe ismi de çok manidar olarak Köygöçüren mantarıdır. Köygöçüren mantarı çok zahmetli bir ölüme yol açar. Ertesi gün öldürmez. İlk 24-48 saat belirti vermez. Zehirlenme işaretleri ilk başladığı andan sonra bir hafta 10 gün sonra gerçekleşir. Panzehiri yoktur. Tıp sadece destek tedaviler uygular. Bu mantar Türkiye genelinde çok yaygındır. Görüntüsü çok güzeldir. Aldığım bilgilere göre tadı da çok güzelmiş ama unutmamak gerekir ki bazı mantarlar son yemeğiniz olabilir” ifadelerini kullandı.

  • Pandemide yiyecek içecek sektöründe en çok şikayet edilenler neler oldu?

    Pandemide yiyecek içecek sektöründe en çok şikayet edilenler neler oldu?

    Dünyayı derinden sarsan koronavirüs pandemisi günlük hayatı ve tüketicilerin alışkanlıklarını da tamamen değiştirdi. Tüketicilerin satın alma kararıyla ilgili araştırma yaptığı Şikayetvar, pandemi döneminde değişen yeme içme alışkanlıklarını inceleyerek yiyecek içecek sektöründe en çok hangi konularla ilgili şikayetlerin arttığını açıkladı. Araştırmaya göre pandemi döneminde online yemek sipariş uygulamalarında şikayet oranının yüzde 184 arttığı ve hijyene daha az önem vermelerinin restoranlarla ilgili en çok şikayet edilen konu olduğuna dikkat çekildi.

    Pandemi yeme içme kararlarını da etkiledi. Pandemiyle birlikte yemekler daha çok evlerde yapıldı ya da online yemek sipariş platformlarından söylendi. Bu dönemde yeme içmeyle ilgili tüketicilerin kararlarında nasıl değişim yaşandı? Restoranlar, süpermarketler ve online yemek sipariş platformlarının pandemiyle imtihanı nasıl geçti? Yeme içme sektörüyle ilgili en çok hangi konular şikayet edildi? Şikayetvar da tüketicilerin satın alma kararıyla ilgili yaptığı araştırmanın sonuçlarını açıklayarak yiyecek içecek sektöründeki şikayetleri detaylandırdı.

    Şikayetvar’ın yaptığı araştırmaya göre pandemi döneminde değişen yeme içme alışkanlıkları incelendi. Çalışmanın sonuçlarına göre bir önceki yılın aynı dönemine oranla 2020’nin Mart, Nisan, Mayıs aylarında yeme-içme sektörüyle ilgili karar vermek için Şikayetvar’ı ziyaret edenlerin oranı yüzde 1306 arttı. 2020’de bu sektörle ilgili şikayetlerin yüzde 34’ü çözüme ulaştırıldı. Evlerde pişen yemek, market şikayetlerini de artırdı ve bu kategoride şikayet artışı yüzde 219’a yükseldi. 2020’nin Mart, Nisan ve Mayıs aylarında restoranlarda şikayet oranı azalırken normalleşme dönemiyle birlikte şikayet oranı tekrar yükselişe geçti. Araştırmaya göre normalleşme sürecinde dışarıda daha çok yemek yenildiği de ortaya çıktı. Pandemi döneminde online yemek sipariş uygulamalarında şikayet oranı ise yüzde 184 arttığı belirtildi.

    2 MİLYONU AŞKIN KİŞİ YEME-İÇME SEKTÖRÜYLE İLGİLİ ŞİKAYETVAR’I ZİYARET ETTİ

    Tüketicilerin satın alma kararıyla ilgili araştırma yaptığı Şikayetvar’ı 2020 Mart, Nisan, Mayıs, Haziran ve Temmuz aylarında online yemek sipariş uygulamaları, restoranlar ve süpermarketler kategorileriyle ilgili 2 milyon 109 bin kişi ziyaret etti. Bu kategorilerin bir önceki yılın aynı dönemine göre ziyaret oranı yüzde 223 artış gösterdi.

    EVDEKAL DÖNEMİNDE ZİYARET ORANI YÜZDE 1306 ARTTI

    Şikayetvar araştırma ile ilgili şu sonuçları paylaştı; “Sosyal izolasyon dönemi olarak da isimlendirilen Mart, Nisan ve Mayıs aylarında bu üç kategoride ziyaret oranı bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 1306 artışa ulaştı. Bu dönemde bu üç sektörle ilgili Şikayetvar’ı toplam 1 milyon 304 bin 37 kişi ziyaret etti. Çalışma kapsamında 7 kategori ve 20 marka dikkate alındı. Bir önceki yılın aynı dönemine göre 2020’nin Haziran ve Temmuz aylarında marketler zinciri, restoran, fast food, pastane-kafe, alışveriş uygulamaları, yemek siteleri ve market kategorilerinde ziyaret oranı yüzde 51’lik artış gösterdi. İlgili kategorilerde toplam 875 bin 931 kişiyse Şikayetvar’ı ziyaret etti.”

    MARKETLERİN PERFORMANSINI DEĞERLENDİRDİ

    2020’nin Mart, Nisan, Mayıs, Haziran ve Temmuz aylarında online yemek sipariş platformlarının, restoranların ve süpermarketlerin değişimini değerlendiren Şikayetvar, pandeminin etkilerinin yoğun olarak hissedildiği Mart ve Nisan aylarında zincir marketler kategorisindeki yoğun şikayet artışı yaşandığına vurgu yaptı. Restoranlarda azalan şikayet sayısının, insanların marketlerden aldıkları ürünlerle evde yemek yapmaya başladıklarını gösterdiğine de dikkat çeken Şikayetvar verilerine göre evlere kapanan tüketiciler yemek için başka alternatiflere de yöneldi. Yemek yapmaktan sıkılan tüketiciler çareyi dondurulmuş gıdalar almakta bulduğu bunun da dondurulmuş ürünlerin şikayet oranlarına yansıdığı (yüzde 189) belirtildi. Verilere göre alışveriş uygulamalarındaki şikayet oranında anlamlı bir değişim söz konusu da olmadığı da kaydedildi.

    FAST FOOD VE RESTORAN ŞİKAYETLERİ NİSAN’DA DÜŞTÜ

    Araştırmada, evlere kapanılan 2020’nin Nisan ayına detaylı bakıldığında özellikle fast food kategorisinde ve restoranlarda şikayetlerin ciddi oranda azaldığı; yemek siteleri ve marketler kategorilerindeyse şikayet oranlarının arttığı gözlemlendi. Normalleşme dönemiyle birlikte şikayetlerin de önceki döneme yakın bir seviyeye geldiğini söylemek mümkün olduğu araştırma sonuçlarında ifade edildi.

    EVLERDE PİŞEN YEMEK, MARKET ŞİKAYETLERİNİ ARTIRDI

    Şikayetvar’ın hazırladığı rapora göre “Evdekal” dönemi olarak adlandırılan Mart, Nisan ve Mayıs aylarında süpermarketler kategorisinde yüzde 268’lik şikayet oranı artışı yaşandı. 2019’un Mart, Nisan ve Mayıs aylarında 6 bin 648 olan şikayet sayısı 2020’nin aynı döneminde 24 bin 471 oldu. Online yemek sipariş platformlarında şikayet oranı yüzde 184 artarak şikayet sayısı 2 bin 981’e ulaştı. Tüketicilerin genellikle evlerde yemek pişirdiği ve restoranların kapalı olduğu bu dönemde restoran şikayet oranlarında da düşüşe neden oldu. Bu kategoride şikayet oranı bir önceki yıla göre yüzde 18 düştü.

    NORMALLEŞMEYLE BİRLİKTE RESTORANLAR TEKRAR YAŞAMIMIZA GİRDİ

    Şikayetvar verilerine göre online yemek sipariş platformları kategorisi bir önceki yılın Haziran ve Temmuz aylarıyla kıyaslandığında yüzde 171’lik bir şikayet oranı artışı yaşadı. Şikayetvar’a bu sektörle ilgili toplam 2 bin 256 şikayet geldi. Süpermarketlerdeki şikayet oranıysa bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 147 arttı, şikayet sayısı 11 bin 18 oldu. Restoran kategorisinin şikayet oranında anlamlı bir değişiklik yaşanmadığı gözlemleniyor. Bu da normalleşme dönemiyle birlikte restoranların tekrar yaşamlarımıza girdiği şeklinde yorumlanabilir.

    MARKETLERLE İLGİLİ ŞİKAYETLER NELER?

    Bu dönemde zincir marketlerle ilgili en çok nelerin şikayet edildiğiyle ilgili Şikayetvar, “Çalışmamıza göre marketlerde yer alan aktüel ürünlerin yetersiz sayıda getirilmesi en çok şikayet edilen konular arasında yer aldı. Pandemi döneminde personellerin maske takmaması, mağazaya maske takmadan giren müşterilere müdahale edilmemesi şikayet edilen bir diğer konu olarak karşımıza çıkıyor. Beyaz eşyaların teslimatında yaşanan gecikmeler, online siparişlerde geç teslimat yapılması, personellerin kasa sırası yoğunluğuna rağmen yeni kasa açmaması yığılma gibi sebepler şikayet edilen diğer konular olarak öne çıkıyor” açıklamasında bulundu.

    TÜKETİCİLER EN ÇOK YETERSİZ ÖNEMLERDEN ŞİKAYETÇİ

    Şikayetvar’ın, restoranlarla ilgili yaptığı araştırma sonucu şöyle:

    “Pandemi döneminde hijyene daha az önem vermeleri restoranlarla ilgili en çok şikayet edilen konu olarak karşımıza çıkıyor. Yemeklerin içinden yabancı madde çıkması, fiyatların yüksek olması, hesabı öderken artı ücretlerin yansıtılması, personellerinin saygısız tavrı, pandemi döneminde masa düzenlerinin sosyal mesafeye uygun olmaması, uymayan müşterilerinin personeller tarafından uyarılmaması, maske konusunda yeterli hassasiyetin gösterilmemesi, servislerde yaşanan aksaklıklar, ödeme noktalarında sosyal mesafeyi koruyacak uyarıların yetersiz olması restoranlarla ilgili gelen şikayetler arasında yer alıyor.”

    GEÇ BİLGİLENDİRME EN ÇOK ŞİKAYET EDİLEN KONULAR ARASINDA

    Pandemi döneminde dışarıya çıkamayan tüketicilerin imdadına adeta alışveriş uygulamaları yetiştiğini araştırmada duyuran Şikayetvar tüketicilerin bu dönemde en çok nelerden şikayet ettiğiyle ilgili şu bilgileri paylaştı: “Restoran tarafından sipariş iptali yapıldığı halde müşteriye geç bilgilendirme yapılması en çok şikayet edilen konular arasında yer alıyor. Kuryenin pandemi döneminde hijyen kurallarına yeteri kadar önem vermemesi, uygulamaların tüketicilere sunduğu canlı destek hatlarının yetersiz olması, teslimatların geç yapılması, daha önce teslimat yaptıkları adrese sonrasında teslimat yapmamaları, kuryelerin teslimatı yaparken saygısız davranması ise öne çıkan diğer başlıklar olarak değerlendirilebilir.”