Edinilen bilgiye göre, C.K.’nın Ankara’dan Yozgat’a uyuşturucu madde getireceği bilgisine ulaşan Narkotik Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri Yerköy Uygulama Noktasında C.K.’nin bulunduğu aracı durdurdu. Araç içerisinde ve C.K.’nın üzerinde yapılan aramada; aracın arka tampon içerisine zulalı vaziyette 31 tablet halinde 431 adet Sentetik Ecza uyuşturucu maddesi ele geçirildi.
Yakalanan C.K., Ö. D., K. Y. ve A. D. hakkında adli işlemler başlatıldı.
Kategori: Yozgat
-
Yol denetimlerinde araç tamponuna zulalanmış uyuşturucu ele geçirildi
-
Buz sarkıkları görsel şölene dönüştü
Yozgat Bozok Üniversitesi’nin kampüsünde yer alan ağaç ve çalılar soğuk havanın etkisi ile dondu. Donan çalı ve ağaçlar görsel şölen oluşturdu. Öğrenciler kampüste oluşan bu görüntüyü merak edip yakından inceledi.
-
Yozgat’ta kaybolan büyükbaş hayvanlar Jandarma ekiplerince bulundu
Yozgat’ın Saraykent ilçesinde İlçe Jandarma Komutanlığı sorumluluk bölgesinde bulunan Dedefakılı Beldesi Belkaya Mahallesi’nde hayvancılık yapan İ.Y. isimli kişi 27 adet büyükbaş hayvanının kaybolduğu ihbarında bulundu.
Jandarma ekiplerinin yaptığı çalışmayla 27 adet kayıp büyükbaş hayvan bulunarak sahibine teslim edildi. Ayrıca Jandarma ekipleri bölgede yaşayan hayvan sahiplerine hayvanlarına sahip çıkmaları konusunda ve hırsızlık tehlikesine karşı bilgilendirme çalışması yaptı. -
Tarihi saat kulesinde duran zaman artık yeniden akıyor
Yozgat Belediyesi tarafından bakım ve onarımı düzenli olarak yapılan saat kulesi 116 yıldır hizmet veriyor.
1908 yılında dönemin belediye başkanı Tevfikizade Ahmet Bey tarafından inşa ettirilen saat kulesinin günümüzdeki bakım onarım işlerini Yozgat Belediyesi’nin görevlendirdiği Sinan Katlan yapıyor.Yozgat’ta esnaflık yapan ve ticaretle uğraşan Katlan, saat kulesinin bakımını ve onarımını itinayla yerine getiriyor. Saatin teknik aksamı ve mekanik özelliklerinden bahseden Katlan, “Kazım Bey, Yozgat Belediye Başkanı olduktan sonra bu iş için beni görevlendirdi. Ben de saat kulesinin bakım işlerini yapıyorum. Saatin haftalık kurulması ve yağlanması var.
Aylık genel bir temizliği var. Saat başında çalma özelliği var. Biz buna ispatlı deriz. 1 dakika sonra tekrar ispatını çalar. Buçuklu saatlerde de tek çalar. Saat Fransız ürünü güzel bir saat. Saat ve zil ağırlıklarla çalışır. Tamamen mekaniktir. Sert sarıdan oluşan burçları yıprandığı için değiştirdik. Bakım zamanları ise yaz ve kış olarak ayrı ayrıdır.
Yazın ağırlıklarını hafifletiriz. Kışın ağırlıklarını biraz daha arttırırız. Restorasyon olursa daha iyi olacağını düşünüyorum. Artık sıvaları dökülüyor ve çok toz oluyor. Toz da saatin, mekaniğin düşmanı” dedi.
“Taş yığını olmaktan öte zamanı hatırlatan bir sembol”
Yozgat Belediye Başkanı Kazım Arslan, saat kulesinin Yozgat’ın en önemli tarihi simgelerinden birisi olduğunu ifade ederek, “Saat kulesi yaklaşık 110 yıldır Yozgat halkına zamanı hatırlatıyor. Tabii geçmişte teknolojinin gelişmediği dönemlerde bu daha önemliydi. Yozgatlı hemşehrilerimiz için şimdi de nostaljik bir değeri var. Ama maalesef son 5-6 yıldır saat kulesi çalışmıyordu.Bu da bir kısım hemşehrilerimizde rahatsızlık oluşturuyordu. Çünkü bu bir semboldür ve nostaljik bir değeri vardır. Bu yüzden biz geldiğimizde saat kulesiyle ilgili bir çalışma yaptık ve orijinal bir şekilde tekrar çalışmasını sağladık. İnsanlarımıza zamanı hatırlatması için bir çalışma yapıldı. Güzel de oldu, eski fonksiyonunu kazanmış oldu.
Bir taş yığını olmaktan öte zamanı hatırlatan bir sembol olarak yoluna devam edecek inşallah. Genel olarak vatandaşlarımız memnun. Çünkü hepimizin hayatında, çocukluk ve gençlik yıllarında saat kulesiyle ilgili anıları var. O yüzden bilhassa bizim yaşımızdaki insanlar için memnuniyet verici bir durum söz konusu. Az da olsa rahatsız olanlar var. Ama şehirde yaşamanın gereği olarak bir arada yaşamayı öğreneceğiz. Genel olarak ise memnuniyet söz konusu” dedi.
-
Yozgat’ın ‘Sorgun yağlısı’ kahvaltı sofralarını süslüyor
Yozgat’ın Sorgun ilçesine özgü adı kadar tadıyla da dikkat çeken ‘Sorgun yağlısı’, yöre halkının kahvaltı sofralarında vazgeçilmez lezzet olarak baş köşede yer alıyor. Katmere benzeyen ve eşsiz bir tat sunan lezzetin yapımı ise oldukça zahmetli. Un, su, tuz ve maya ile yoğrulan hamur dinlendirildikten sonra incecik açılarak bol tereyağı veya sıvı yağ ile yağlanarak rulo haline getiriliyor. Ardından spiral şeklinde sarılarak tepsiye yerleştiriliyor. Odun ateşinde pişirilerek nar gibi kızaran Sorgun yağlısı, dışı çıtır, içi yumuşacık yapısıyla damaklarda unutulmaz bir tat bırakıyor.
35 yıldır fırıncılık yapan Ertuğrul Orhan, yağlının unutulmayan bir lezzet olduğunu vurgulayarak, “Gece 03.00 gibi Sorgun yağlısının yapımına başlarız. Sabah 06.00 gibi çıkmaya başlar. Saat 11.00’e kadar temin edilir. Margarin yağı ile yedi kat yağlanarak hamur açtığımız için ‘yağlı’ olarak adlandırılır. Sorgun’umuza has bir lezzettir. Sorgun ustaları özelliğini bilir ve ona göre yapar. Hamurunda tuz, maya, un, margarin vardır. Üzerine de yumurta sürülür. Lezzetli olduğu için çok tercih edilir” şeklinde konuştu.“Patentimizi aldık”
Sorgun yağlısının 2021 yılında Türk Patent Kurumu’nda tescil ettirildiğini belirten Orhan, “Sorgun Belediyesi sayesinde 2021 yılında Türk Patent Kurumu’nda tescil ettirilen ‘Sorgun yağlısı’ artık dünya tanıtımına açıldı. Patentimizi aldık. Farklı şehirlerden gelip Sorgun’da yağlının tadına bakabilirler” dedi.
“Kargo yoluyla onlarca yağlı gönderiliyor”
Sorgun yağlısına bir tek bölge halkının değil, civar şehirlerin de yoğun ilgi gösterdiğini belirten Sorgun Belediye Başkanı Mustafa Erkut Ekinci ise, “Bu lezzeti Ankara’da, İstanbul’da veya başka şehirlerde oturan hemşehrilerimiz buradan sıkça isterler. Biz de 2021 yılında coğrafi işaretini ve patentini alarak Sorgun yağlısını tescillemiş olduk. Şu anda fırınlarımızda Sorgun yağlısı kahvaltıların vazgeçilmezi olarak tüketiliyor. Şehir dışındaki hemşehrilerimize her gün kargo yoluyla onlarca yağlı gönderiliyor. Sorgun yağlısının özelliği turistik açıdan şu an henüz tam manasıyla bilinmiyor. Zaman içerisinde öğrenilecektir diye tahmin ediyorum” ifadelerini kullandı.
-
Hazır giyime meydan okuyan terzi
Yozgat’ta yaşayan terzi Yaşar Özayan, 56 yıldır mesleğini özenle icra ederek adeta hazır giyime meydan okuyor.
Yozgat’ta yaşayan ve hazır giyim sektörüne adeta tek başına meydan okuyan Yaşar Özayan, yaptığı ince işçilikle daima tercih ediliyor. 1953 yılında başlayan çıraklık hayatı ile eline iğneyi ipliği alan Özayan, 1961’de vatani görevini yerine getirdikten sonra kıyafet sektöründeki yenilikleri fark ederek ustasının yanında mesleğinin inceliklerini öğrendi. Ustasının yanında eğitim alırken bir yandan da bürokratlarla ve farklı meslek gruplarından kişilerle tanışan Yaşar Özayan, kendi iş yerini açtıktan sonra yavaş yavaş müşteri kazandı.“Adliyeden Milli Eğitim’e kadar pek çok kesimden müşterim oldu”
İlk iş yerini açma sürecinden söz eden Yaşar Özayan, “Bankalardan, Milli Eğitim’den, adliyeden gelmeye başladılar. Diktiğimiz işler takdir toplayınca arkası ilaveten geldi. Bugüne kadar çalışmaktayız. Acı ve tatlı günler geçti. Sabahlara kadar çalıştığımız günler de geçti. Her şey menfaatimiz için oldu” ifadelerini kullandı.“Yetiştirdiğim terziler oldu, bildiğim her şeyi öğrettim, onurluyum”
Geçmiş dönemde yanında 8-10 kişi personel çalıştırdığını söyleyen Özayan, “Çırak, kalfa, ustalık seviyesinde gelen delikanlılar vardı. Onları yetiştirdim. Bunun için çok onurluyum. Bildiğimin hepsini onlara aktardım” dedi.“Bürokrat müşterilerim var”
Özayan, “Kimisi mecliste kimisi başka yerlerde ya da daha ileri mevkilerde emekli olmuş bürokrat müşterilerim var. Dikilen kıyafetleri üzerine göre olup beğenildiği zaman tercih budur. Tabandan tavana kadar birine diktiğim kıyafet, toplumda beğenildiği zaman ‘Kime diktirdiniz bunu? Çok güzel olmuş’ denildiği zaman en büyük etki budur. Müşteri kıyafeti giyip aynaya bakınca kendisini iyi hissediyor” diyerek hitap ettiği farklı kesimler hakkında bilgi verdi.“Müşteri kanarya kuşuna benzer, örselenmemesi gerekir”
Müşterilerin sipariş verirken aklına gelmeyen hususları dikiş işlemlerinde yerine getirdiğini belirten Yaşar Özayan, “Daha temiz daha düzgün olacağına inandığım için bunu yaptım, derseniz müşteri de memnun olur. Görmediği bir şeyle karşı karşıya geldiği zaman müşteri hiçbir zaman ‘Yok’ demez. Müşteri, çok sevimli insandır, kanarya kuşuna benzer, örselemeyeceksin. Müşteriyi tatlı dille, güler yüzle, hoşgörüyle karşılayacaksın. Konfeksiyon ürünü satın alsa da almasa da güler yüzle karşılayıp uğurlamak gerekir. Dikişi bittikten sonra da bir şikayeti olup olmadığı sorulmalıdır” diyerek meslek hayatının püf noktalarını belirtti. -
Yoldan çıkan tır trafiği kapadı
Edinilen bilgiye göre Yozgat’ın Sarıkaya İlçesine bağlı Sarıhamzalı Köyü yakınlarında yağışlı havanında etkisi ile kontrolden çıkan tır şarampole indi. Tırın kasası yolu boydan boya kaplayınca, trafik jandarma ekipleri gelene kadar durdu. Jandarma ekiplerinin kaza yerine gelmesinin ardından kısa sürede tır yolun ortasından kaldırıldı ve yol trafiğe yeniden açıldı.
-
Kesinleşmiş hapis cezası bulunan şahıs Yozgat’ta yakalandı
Hakkında ‘Alkol veya Uyuşturucu Maddenin Etkisi Altındayken Araç Kullanma’ suçundan 4 ay 5 gün kesinleşmiş hapis cezası ile aranan A.K. isimli şahıs Boğazlıyan ilçesinde yapılan operasyonda yakalanarak gözaltına alındı.
Gözaltına alınan A.K. hakkında adli işlemleri tamamlanmasının ardından Boğazlıyan Açık Ceza İnfaz Kurumu’na teslim edildi. -
Yozgat’ta 941 şahıs ve 351 araç sorgulandı
Yozgat İl Emniyet Müdürlüğü, kent genelinde huzur ve asayişi sağlamak adına çalışmalarını sürdürüyor. ‘BOZOK’ adı altında huzur uygulamalarına devam eden ekipler, son olarak ‘BOZOK-18 Huzur Uygulaması’ gerçekleştirdi. 80 ekip ve 197 personel ile gerçekleştirilen uygulamada bin 941 şahıs sorgulanırken 1 yoklama kaçağı şahıs yakalandı. 351 aracı sorgulayan ekipleri, 13 araç ve sürücüsüne cezai işlem uygulandı. 86 umuma açık yerde denetleme yapan polis ekipleri, 37 park ve bahçe, 15 okul ve çevresi ile 16 metruk binayı kontrol etti. Ekipler ayrıca 1 iş yerine sigara içilmez levhası bulundurmamaktan ve sigara içilmesine müsaade etmekten idari para cezası uyguladı.
-
Bu çorbacı kravatlarıyla da dikkat çekiyor
Yozgat’ta ‘kravatlı çorbacı’ olarak da bilinen işletme, çorbalarının lezzeti kadar ustanın kravatlarıyla da dikkat çekiyor.
Yozgat’ta senelerdir aile mesleği olan lokanta işletmeciliğini sürdüren Mahmut Okhan, elinin lezzeti kadar iş yerinde sergilediği kravatlarıyla da ilgi çekiyor. Sürekli kravat takan Okhan, “6 kardeşiz, hepimiz de bu şekilde lokanta işletiyoruz. Duvarda fotoğrafları bulunan kişiler atalarımız. Tarihi resimlere, Yozgat tarihine ve Osmanlı Devleti’ne karşı da büyük bir ilgim var. Böyle bir yer açmak senelerdir hayalimdi. Allah nasip etti. Çok da mutluyum böyle bir iş yerim olduğu için. İş yerimizde ezogelin, mercimek, kelle paça gibi çorba çeşitlerimiz ve sulu yemek çeşitlerimiz var” ifadelerini kullandı.“Kravatımı bir tek uyurken çıkarıyorum”
Okhan, “Kravatı ortaokuldan beri çoğu öğrenci takmayı sevmez ama ben büyük bir özenle takarım. Kendi ütümü kendim yaparım. Temizlik, titizlik hastalığı var bende. Evimde gardırobumda sakladığım kravatlarım da var. Buraya ancak bu kadarı sığdı. Temiz ve titiz çalışmak benim prensibim. Kravatlının çorbacısına gidelim, diyerek benim iş yerimi tavsiye ederler. Kravatımla temizliğimi bağdaştırırlar. Duvarda asılı olan kravatlarım müşterilerimizin de dikkatini çekiyor. Fotoğraf çektirenler oluyor. ‘Kravatla çorba mı yapılırmış’ diyenler oluyor. Ben de bu ilgiden çok memnunum” dedi.
Müşterilerden Abdurrahman Erdoğan, “İşletme sahibi arkadaşımdır. Öncelikle tercih etme nedenim bu. Arkadaşım işini severek yapıyor, müşterilerine karşı güler yüzlü. Bu giyim kuşamından da anlaşılıyor. Fırsat buldukça geliriz. Hizmetlerinden memnunuz” diye konuştu.