Kategori: Yozgat

  • Perseid Meteor Yağmuru

    Perseid Meteor Yağmuru

    Halk arasında ‘yıldız kayması’ olarak da bilinen ‘Perseid Meteor Yağmuru’nu izlemek isteyen astronomi meraklıları, birçok ilde bir araya geldi.

    Yozgat’ta da gökyüzü tutkunları, yıldız gözlem takibi için en uygun alanlardan biri olan Akdağmadeni ilçesine bağlı 2 bin 77 rakımlı Nalbant GeçidiWnde ‘Perseid Meteor Yağmuru’nu gözlemledi.


    Gece gökyüzünde yaşanan görsel şölen, herkesi kendisine hayran bıraktı.

  • Hem fiyat hem talep arttı

    Hem fiyat hem talep arttı

    Yozgat Merkez Sarıhacılı Mahallesi’nde geçen yıl kurduğu çadırda iki aylık uğraş sonucunda ürettiği kültür mantarını şehir merkezinde pazara sunan Hasan Taşçı, talebin her geçen gün arttığını, talebi karşılamaya yönelik yeni bir projesinin bulunduğunu söyledi. Hijyen kurallarının üst seviyede tutulduğu tesislerde yetişen taze ve lezzetli mantarları Yozgat il merkezindeki marketlere veren Taşçı, çevre il ve ilçelerden de yoğun talebin geldiğini, ürünü markete teslim ettiği gün tükendiğini söyledi.

    “ÇEVRE İLLERDEN ÇOK TALEP VAR”

    Kültür mantarına olan talebin sürekli arttığını kaydeden Hasan Taşçı, şöyle konuştu:

    “Bir yıldır mantar üretimi yapıyorum. Bu benim üçüncü üretimim. Şu ana kadar güzel, verimli, kaliteli üretim yaptık. Bundan sonra da inşallah o şekilde devam etmeyi düşünüyoruz. Bir çadırın iki aylık bir üretim süreci var. İki aylık süre içerisinde toplamda yaklaşık beş ton bir üretim yapıyoruz. Fiyatlar şu an maliyetlerden dolayı çok artmış durumda. Toptan fiyatı kaliteli ürün olursa birinci sınıf mallar 60 liraya kadar, kalitesi biraz düşük olursa 50-45 liraya kadar düşüşe geçiyor. Yozgat’ta üretim yapıyoruz. Yozgat merkezdeki büyük marketlerle çalışıyoruz, onlara temin etmeye çalışıyoruz. Çevre illerden çok talep var, Ankara’dan Çorum’dan talep var. Lakin talebi karşılayamıyoruz. Kendi şehrimize şu an zor yetiştiriyoruz. En kısa zamanda çadır sayılarımızı çoğalıp, şehrimizin haricinde çevre illere de satış yapmaya başlayacağız.”

    “ÇOK HIZLI İLERLİYOR MALİYETLER”

    Üretim maliyetlerinin sürekli artmasından da yakınan Hasan Taşçı, maliyet artışları çok hızlı olduğunu vurgulayarak, açıklamasını şöyle tamamladı:

    “Kompost, topraklar, nakliye ücreti, elektrik ücreti ve işçi maliyetlerini hesapladığımız zaman yaklaşık 200 bin lira civarında tutuyor, iki ay içerisindeki üretim döneminde. Çadır maliyeti anahtar teslim bugünün şartlarında 500-550 bin lirayı buluyor, bir çadırın maliyeti. Geçen sene kurdum burayı. Geçen sene komple her şey içerisinde 280 bin liraya kurmuştuk. Bu sene kurmak istediğim zaman 550-600 bin liraya kadar yolu var. Beton masraflarını hiç hesaba katmıyorum, onları da hesaba katarsak 650 bin lirayı da geçebilir. Toplamda ben 320 bin lira para harcamıştım, her şey içerisinde. Şu an maliyetler tam iki katı. Üretim maliyeti de tam iki katı arttı. 2 bin 300 lira, 2 bin 200 liralık bir kompost alıyorduk şu an 4 bin, 4 bin 200 lirayı buldu, hatta belki bir sonrakinde 5 bin liraya kadar yolu var. Çok hızlı ilerliyor maliyetler.”

     

  • 2 bin yıllık hamam

    2 bin yıllık hamam

    Yozgat’ın Sarıkaya ilçesinde bulunan ve tarihi 2 bin yıl öncesine dayanan “Kral Kızı” adıyla da bilinen Basilica Therma Roma Hamamı’nın ülke turizmine ve ziyarete açılması amacıyla başlatılan çevre düzenleme çalışmalarında sona gelindi. Günümüze kadar mimari özelliğini kaybetmeden görselliğini koruyan ve 2018 yılında UNESCO Dünya Miras Geçici Listesi’ne alınan Basilica Therma Roma Hamamı’nın turizme kazandırılması ve ziyarete açılması amacıyla geçen yılın mayıs ayında Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğünce başlatılan çevre düzenleme çalışmalarında sona yaklaşıldı.

    Dünyada sadece iki örneği olan biri İngiltere’nin Baht şehrinde diğeri de Yozgat’ın Sarıkaya ilçesinde bulunan ve bilimsel çevrelerce dünyanın en eski termal tedavi merkezi olarak kabul edilen Roma Döneminden kalma Basilica Therma Roma Hamamı kapılarını 15 Ağustos’ta ziyaretçilerine açacak.
    Proje çerçevesinde turist karşılama merkezi, gezinti yolları, fotoğraf çekim alanları, kafeterya ve hediyelik eşya satış alanları yapılacak.

    Tarihi Roma Hamamı’nın bölgenin önemli kültürel mirası olduğunu söyleyen Yozgat Valisi Ziya Polat, çevre düzenlemesi ile ilgili çalışmalarda sona yaklaşıldığını ifade etti. Vali Polat, “Tarihin tam ortası deyince aklımıza Sarıkaya ilçemizdeki Roma Hamamı gelir. Bilindiği üzere Roma Hamamı’nın çevre düzenlemesi işinin ihalesi ve projesi yapılmıştı.

    İnşallah 15 Ağustos’ta müteahhit firmadan teslim alıp turizme kazandırmayı hedefliyoruz. Çalışmalar son aşamaya geldi. Ziyaretçi karşılama merkezi, yerel ürünlerin satılacağı yer, kafeteryalar, yürüyüş ve fotoğraf çekinme alanıyla Sarıkaya’mıza, Yozgat’ımıza ve ülkemize artı değer katacağını düşünüyoruz. İnşallah tüm tarih severleri, doğaseverleri Türkiye’nin tam ortasına Yozgat’a bekliyorum” dedi.

  • Yurt dışından geldi, bozkırı lavantaya bürüdü

    Yurt dışından geldi, bozkırı lavantaya bürüdü

    Yozgat’ın Sorgun ilçesine bağlı Büyüktaşlık köyünde kayınbabasının 20 dönümlük arazisi üzerinde 1,5 yıl önce lavanta yetiştirmeye başlayan Sevim Biçer, bozkırın topraklarını ekonomiye kazandırıyor. 23 yıldır Fransa’da makine teknikeri olarak çalışan Biçer, köyünde 20 dönüm alana ektiği 36 bin kök lavantanın hasadına başladı. Girişimci Biçer, yetiştirdiği lavantaları hem yurt dışına ihraç edecek hem de kentin ekonomisine katkı sağlayacak.
    Lavanta hasadını gerçekleştiren kadın girişimciyi bahçesinde ziyaret eden Yozgat Valisi Ziya Polat’ta lavanta hasadına ilişkin Biçer’den bilgi aldı.

    Fransa’ya ihraç etmek istiyorum

    Hayalinin peşinden koşarak yurt dışından gelip Yozgat’ın Sorgun ilçesinde lavanta yetiştirdiğini söyleyen girişimci Sevim Biçer, “23 yıldır Fransa’da makine teknikeri olarak çalıştım. İleride diğer lavanta türlerini de ekmeyi düşünüyorum. İnşallah diğer köylülerde görür ve lavantayı daha da çoğaltırız. Yozgat’ı lavanta diyarı olarak adlandırırız.

    Lavantanın bir buçuk yıl önce dikimi gerçekleştirildi. Yağlık lavantamızı diktik. Şu an da hasadını yapacağız. Normalde 3 yıldan önce hasadı yapılmaz ama 1,5 yılda hasat durumuna geldi. Türkiye’de ortak bir pazar alanı yok. Benim amacım Fransa’ya ihraç etmek, inşallah bunu da gerçekleştireceğim. Mart ayındaki ilk hasatta kozmetik ürünler üzerine ilk çıkışımızı yaptık. Eylül ve ekim aylarında da lavanta yağını çıkarıp ihraç etmek istiyoruz” dedi.

    Marka değeri olan ürünler üretmeliyiz

    Yozgat’ın lavanta diyarı olarak anıldığını söyleyen Yozgat Valisi Ziya Polat’ta kadın girişimciye teşekkür ederek, “Bozkırın verimli topraklarında üreteceğiz, ürettiğimizi satacağız ve sattığımızı da daha iyi fiyata satacağız. Onun içinde Yozgat’ın bereketli topraklarında marka değeri olan ürünler üretmemiz lazım. Artık yavaş yavaş Yozgat’ımız lavanta diyarı olarak anılmaya başladı. İnşallah bölgenin ekonomik anlamda daha da kalkınması için ürün çeşitlerini artırmamız gerektiğini görüyoruz, lavanta da bunlardan birisi” şeklinde konuştu.

  • Hobi olarak başlamıştı, taleplere yetişemiyor

    Hobi olarak başlamıştı, taleplere yetişemiyor

    Yozgat’ın Sorgun ilçesine bağlı Mehmetbeyli köyünde bulunan evinin bahçesinde 4 dekarlık alanda böğürtlen yetiştiriciliği yapan Atilla Açıkgöz, kentin tarım ürünleri buğday, arpa ve yeşil mercimeğe alternatif ürün olarak böğürtlen yetiştirmeyi seçti. 3 yıl önce hobi amacıyla 300 kök ile böğürtlen yetiştiriciliğine başlayan Açıkgöz, iklim şartlarına uygunluğu ve yüksek verim sebebiyle kök sayısını 2 bin 500’e çıkardı. 4 dekar alanda böğürtlen yetiştirmeye başlayan Açıkgöz, 10 ton verim elde etmeyi planlıyor. Temmuz ayı itibariyle hasadına başlanan böğürtlenin kilogramı 80 liradan alıcı buluyor. Pazar sorununun bulunmadığı böğürtlen bahçesine gelen vatandaşlar, ürüne yerinde ulaşabiliyor. Böğürtlen kanser başta olmak üzere bağışıklık sistemini güçlendiriyor, kalp sağlığını koruyor, yüksek tansiyon ve şeker hastalığına fayda sağlıyor.

    “Bahçeden kendi ellerimizle topluyoruz”

    Böğürtlen almak için gelen Yeliz Arslan, “Sorgun’da yaşıyorum. Her sene buraya geliyoruz. Böğürtlenimizi alıyoruz. Burada kendi ellerimizle hem topluyoruz hem de yiyoruz. Böğürtlenle reçelimizi yapıyoruz ya da kışın kullanmak için dolaba koyuyoruz. Tadı güzel, çok seviyoruz. Her sene geliyoruz, buradan alıyoruz. Kendi ellerimizle topluyoruz.” dedi.

    “10 ton ürün bekliyoruz”

    Evinin bahçesinde 3 yıl önce hobi amacıyla böğürtlen yetiştiriciliğine başladığını söyleyen Atilla Açıkgöz ise, “Böğürtlen yetiştiriciliğine 300 kökle başladık. Sonra iklim şartlarına uygun olduğunu ve verimin yüksek olduğunu gördük. Burada da böğürtlen yetişeceğini gördükten sonra kök sayısını 2 bin 500’e çıkarttık ve dört dönüm araziye böğürtlen ektik. Bu böğürtlen erkence olduğundan temmuzda verim alıyoruz. Dönüm başına tahminen 4 ton ürün veriyor. Geçen sene dörtte üçünü soğuk vurmasına rağmen biz 2 ton ürün aldık. Bu sene de 10 ton ürün bekliyoruz. Kilosunu bu sene 80 liradan satmayı düşünüyoruz.” şeklinde konuştu.

    Kanser başta olmak üzere birçok derde deva

    Böğürtlenin sağlık açısından şifa kaynağı olduğunu da belirten Açıkgöz, “Özellikle sağlık sorunu olanların hepsi ilaç için kullanıyor. Öncelikle kanser sonra şeker hastalığı, sindirim, kalp, vücut direncini artırıyor. Mesela aç karnına bir avuç yenirse şekeri insülin direncini düzenlediğini doktorlar söylüyor. Şeker hastaları için çok fazla tavsiye ediliyor. Vücut direncini de artırdığından dolayı kalbe, tansiyona birçok hastalığa doğal bir şifa olduğunu gördük.” ifadelerine yer verdi.

    “Vatandaşlar kendi elleriyle topluyorlar”

    Böğürtlen üretimini herkese tavsiye ettiğini söyleyen Açıkgöz, “Yozgat’ta böğürtleni sadece ben üretiyorum. Hobi olarak başladım talep artınca üretimi artırdım. Böğürtlen satışımızda pazar sorunumuz yok. Vatandaşlar geliyor. Kendileri bahçeden aileleriyle topluyor. Ben herkese böğürtlen üretimini tavsiye ediyorum. Boş vakti olanlar, geçim sıkıntısı olanlar, özellikle köyde kalanların yapması gereken bir uğraş. Herkes kendi imkanları dahilinde böğürtlen üretebilir. Vat

  • Adrenalin tutkunu motokrosçular buluştu

    Adrenalin tutkunu motokrosçular buluştu

    Yozgat’a İstanbul, Sivas, Çorum gibi illerden gelen birçok motosiklet tutkunu, kentin değişik bölgelerinde motokros heyecanı yaşadı. Yozgat Çamlığı Milli Parkı, Cehrilik bölgesi ve Kirazlı Göleti mevkiinde adrenalin ve macera dolu parkurlarda vakit geçiren motosiklet tutkunları, doğada stres attı. Motorları ile atlama rampaları ve dik tepeleri tırmanmayı başaran adrenalin tutkunu motorcular, engebeli ve dağlık alanları da büyük bir ustalıkla aştı. Nefes kesen akrobasi hareketleri ile de dikkat çeken adrenalin tutkunları hem spor yaptı hem de şehrin kültürünü tanıma fırsatı buldu.

    Yozgat’ta motosiklet tutkunları için her hafta Pazar günü motokross etkinliği düzenlediklerini söyleyen Yozgat Motor Sporları Kulübü Başkanı Halis Murat Dalkılıç, “İlimizde çok güzel bir etkinlik düzenledik. Sivas, Çorum, İstanbul’dan motor tutkunu misafirlerimiz var. Biz onlara ilimizi tanıtıyoruz. Yozgat’ın arazilerini gösteriyoruz. Bizim için de misafirlerimiz için de güzel bir etkinlik oldu. Biz her pazar günü bu motokros etkinliğini düzenliyoruz. Katılmak isteyenleri bekliyoruz. Burada hem spor yapıyoruz hem de doğada adrenalin, heyecan içinde oluyoruz. Biz haftanın stresini kros yaparak atıyoruz” dedi.

    Çorum’da esnaf olan Ahmet Başaran da Yozgat’ta motokros yapmanın verdiği mutluluktan bahsederek, “Yozgatlı arkadaşlarımız bizi burada misafir ettiler, heyecan, adrenalin yüksek bir etkinlik oldu. Görmediğimiz yerleri, doğanın keşfedilmemiş yerlerine gittik. Motokrosu herkese tavsiye ediyoruz” şeklinde konuştu.
    Sivas’tan gelen Ercan Uçar da, “Arkadaşlarla birlikte Sivas’tan geldik. Bizi burada çok güzel ağırladılar. Arazi ve hava çok güzel, Yozgat’ın keşfedilmemiş yerlerini tanıdık, çok güzel ortamlar var çoğu ilde böyle araziler yok” ifadelerine yer verdi.

  • Yarım ada üzerinde lavanta bahçesi

    Yarım ada üzerinde lavanta bahçesi

    Eski Cumhurbaşkanı Yardımcısı ve AK Parti Ankara Milletvekili Fuat Oktay’ın önerdiği “yerelden kalkınma modeli” çerçevesinde 2019 yılında Orman Genel Müdürlüğünce Çekerek Barajındaki yarımadada oluşturulan lavanta bahçesi, mor ve yeşile bürünmesinin ardından ziyarete açıldı.
    Salıncakların, fotoğraf çekim alanlarının bulunduğu lavanta bahçesi ziyaretçilerine görsel şölen sunuyor. Baraj manzaralı lavanta bahçesine gelenler hem stres atıyor hem de unutulmaz bir gün yaşıyor. Adeta açık hava stüdyosuna dönüşen lavanta bahçesi, düğün hazırlığı yapan gelin ve damatlar için de alternatif alan oluşturuyor.

    Temmuz ayının son haftası başlayacak lavanta bahçesindeki hasat sonrasında lavanta yağı, parfüm, kolonya, sabun gibi ürünler elde edilen edilecek.
    Lavanta bahçesini ziyaret için gelen Nisa Altınkeser, “Çekerek ilçesinde lavanta adasının oluşturulduğunu duyduk, hafta sonumuzu değerlendirmek için geldik. Çok güzel, eğlenceli bir yerdi. Şehir dışından da birçok misafir gelmiş, burayı çok beğendik.” dedi.

    Hafta sonu tatilini lavanta bahçesinde değerlendirmek için geldiklerini söyleyen Almila Soylu ise, “Buraya ilk defa geliyoruz, çok beğendik. Yozgat için önemli bir değer oldu. İnsanların hafta sonu gelip vakit geçirebileceği bir yer oldu. Çok beğendik, tekrardan gelmeyi düşünüyoruz” şeklinde konuştu.
    Yozgat’tan lavanta bahçesini görmek için geldiklerini belirten Nazım Elmalı da, “Burada lavanta bahçesi olduğunu duyduk, bizim de çok hoşumuza gitti. Yozgat için büyük bir zenginlik. Yozgat’ta gidilecek, görülecek çok güzel bir yer, herkesin gelip görmesi gereken bir yer.” ifadelerine yer verdi.

  • Aşırı yağışlar nedeniyle arılar bal üretemedi

    Aşırı yağışlar nedeniyle arılar bal üretemedi

    Yozgat’ta nisan, mayıs ve haziran aylarının fazla yağışlı geçmesi sonucu çiçeklerdeki nektar ve polenden yeterince faydalanamayan arılar strese girdi. Strese giren arılar, oğul vermeye başlayınca bal üretimi de olumsuz etkilendi ve çıtalar boş kaldı. Üretici ilkbaharda umduğunu bulamazken rekoltenin de bu yıl yüzde 50 oranında düşmesi bekleniyor. Arıcılar umutlarını yaz mevsimine saklarken verimin düşmesi nedeniyle bal fiyatlarının da artması düşünülüyor.

    Bal hasadı uzadı

    Bu yıl nisan, mayıs, haziran aylarının bol yağışlı geçmesi sonucu arıların bitkiden yeterince nektar ve polen toplayamadığını söyleyen Yozgat Bozok Üniversitesi Ziraat Fakültesi Zootekni Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Orhan Ermetin, “Bal üretiminde aksamalar oldu. Stresten dolayı bu yıl oğul yapımı geçen yıla oranla biraz daha fazla oldu. Normalde 15 Temmuz’da başlayacak olan bal hasadı dönemi biraz daha gecikecek. Çünkü bal petekleri henüz dolmadı, havaların ısınmasıyla bu sorunun giderileceğini düşünüyorum. Ancak bu yıl bal üretimi biraz daha düşük olacak” dedi.
    Yağışların tarımsal üretime katkısı olduğunu ancak bal üreticilerini olumsuz etkilediğini de belirten Ermetin, üreticilerin panik yapmadan arılarının bakımlarını yapmalarını istedi.

    Arılar bal üretmiyor

    Yozgat’ın merkeze bağlı Evci köyünde arıcılıkla uğraşan Ali Sarı ise 250 kovan arısının olduğunu söyleyerek “Yağışlar bol, çiçek bol ancak arı çalışmadığı için verim alamıyoruz. Yağışlar bitkideki nektarı toplayamadı, bal yapmadı, şu an da petek örmüyor, çıtalar boş. Stresten dolayı arılar, araziye gidemedi, nektar almadı, devamlı oğul vermeye yöneldi. Arılar oğul verince kovanlarımız boş kalıyor. Yüzde 70 oranında bal verimini etkiledi. Geçen yıl 5 ton bal ürettik bu yıl böyle giderse 2.5 ton bal ancak üretiriz. Fiyatlar geçen sene toptan 80 liraya verdik bu sene 150 liradan vermeyi düşünüyorum.” şeklinde konuştu.

    Yozgat’ın Araplı beldesinde arıcılıkla uğraşan Lokman Atıl ise, yağış nedeniyle nektara ve polene ulaşamayan arıların strese girdiğini belirterek üretiminin azaldığını ifade etti.

  • Sutopu grup müsabakaları başladı

    Sutopu grup müsabakaları başladı

    Yozgat Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü Yüzme Havuzu’nda gerçekleştirilen müsabakalar 23 Haziran’da sona erecek. Karşılaşmalaraa 9 ilden, 8 kadın ve 10 erkek olmak üzere 18 takım ve 255 sporcu katılacak.

    Yozgat Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü Şube Müdürü Yunus Bölükbaşı, 255 sporcunun katıldığı müsabakaların bugün itibarıyla başladığını ve 3 gün süreceğini söyleyerek, sporculara başarı diledi. Bölükbaşı, karşılaşmalar sonunda dereceye giren 6 takımın Türkiye Şampiyonası’na katılacağını da ifade etti.

    İlk maçta Gaziantep temsilcisini yenen Elazığ takımı sporcularından İbrahim Halil Ertürk, grubu şampiyon olarak tamamlamayı hedeflediklerini ifade ederek, Türkiye Şampiyonası’na katılmak istediklerini söyledi.

    Muhammet Anıl Geçilmez de, “Yüzme ve sutopu güzel bir spor, Türkiye Şampiyonası’na katılıp, oradan da güzel bir sonuç almak istiyoruz” dedi.

  • Yozgat’ta sağanak sele dönüştü

    Yozgat’ta sağanak sele dönüştü

    Çekerek ilçesine bağlı Beyyurdu, Koyunculu ve Kavakalan köylerinde sağanak yağışın ardından gel sel, köprü ve menfezlerde hasara neden olurken ekili alanlara da zarar verdi.
    Çekerek Kaymakamı Hayrettin Buğra Güzel köylerde incelemelerde bulunurken vatandaşlardan da bilgi aldı. Özel İdare ve DSİ ekipleri de selin hasar verdiği köylere sevk edilerek çalışma başlattı.