Olay, sabah saatlerinde Kozlu ilçesi Güney Mahallesi Hür Sokak’taki öğrenci yurdunda meydana geldi. İddiaya göre, üniversite öğrencisi Kemal A., kaldığı yurdun 4’üncü katından düştü. Kanlar içinde kalan öğrenciyi görenler, 112 Acil Çağrı Merkezi’ne bildirdi. İhbarla olay yerine gelen sağlık ekibi, Kemal A.’nın yaşamını yitirdiğini belirledi. Polis ekipleri de olay yerinde incelemede bulundu. Cumhuriyet savcısının incelemesinin ardından Kemal A.’nın cansız bedeni, otopsi için Atatürk Devlet Hastanesi morguna götürüldü. Kemal A.’nın ölümüyle ilgili soruşturma başlatıldı.
Kategori: Zonguldak
-
Yavuz sondaj gemisi göreve başlıyor
Karadeniz’deki ilk görevi öncesi 15 Ağustos’ta İstanbul Boğazı’ndaki köprülerin altından geçebilmesi için kulesinin bir kısmı sökülen ‘Yavuz’ sondaj gemisi, 7 Ekim’de Zonguldak’ın Çaycuma ilçesinde bulunan Filyos Limanı’na ulaştı. Limanda kule montajı ve diğer çalışmaları tamamlanan gemi, Karadeniz’deki ilk görevi için hazır hale getirildi.
KUYUBAŞI VANALARI YAVUZ’A EMANET
Yavuz sondaj gemisinin, 8 Nisan’da Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez tarafından Karadeniz’e uğurlanacağı açıklandı. ‘Fatih’ ve ‘Kanuni’ sondaj gemilerinin yanında doğal gaz arama çalışmalarına katılacak. Yavuz, geçtiğimiz günlerde Filyos Limanı’na getirilen kuyubaşı vanalarından ilkini deniz tabanına yerleştirme görevine katılacak. Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı (TPAO) envanterine kayıtlı 3 sondaj gemisi Karadeniz’de ilk kez birlikte görev alacak.
-
Annesini kurtarmak isterken babasını bıçakladı
Olay, geçen yıl 29 Haziran’da, Asma Mahallesi Dağbaca Sokak’ta meydana geldi. Hakan Durdu, iddiaya göre, babası Alaattin Durdu’nun (45) şiddetine maruz kalan annesi N.D.’yi (41) kurtarmak istedi. Babasına engel olmaya çalışan Durdu, ekmek bıçağıyla babasını bıçakladı. Yaralı halde sokağa çıkıp yardım isteyen Alaattin Durdu, akrabası tarafından hastaneye kaldırıldı. Evin küçük oğlu E.D.’nin ihbarı üzerine gelen polis, Hakan Durdu’yu gözaltına aldı. İşlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen Durdu, çıkarıldığı hakimlikçe tutuklandı. Hakan Durdu hakkında ‘haksız tahrik altında öldürmeye teşebbüs’ suçundan dava açıldı.
‘ANNEMİN ÖLDÜĞÜNÜ DÜŞÜNDÜM, KORKUYLA NE YAPTIĞIMI BİLEMEDİM’
Zonguldak 3’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada, Hakan Durdu’nun yargılanmasına devam edildi. Durdu, ifadesinde, “Mutfağa geldiğimde babamı annemin üzerine çıkmış ve annemi boğazladığını gördüm. Ben onları ayırmaya çalıştım. Babamın arkasından kafasına yumrukla vurdum, başarısız oldum. Babamı boynundan tutup çekmeye çalıştım. Başarısız olunca sert bir cisim aradım ve o esnada bıçağı buldum. Bıçağı babamı korkutmak için almış olsam da o an panikle istemediğim olaylar gerçekleşti. Olay esnasında annemin öldüğünü düşündüm. O korku ile ne yaptığımı bilemedim, pişmanım” dedi.
‘POLİSİ ARA’ DEMİŞ
Olay günü eşinin önce mutfakta daha sonra evin giriş kapısının önünde kendisine küfrettiğini ileri süren ve oğlu hakkında şikayetçi olan Alaattin Durdu ise “Tartışırken kibarca kolundan tutup içeri çekmeye çalıştım. O an eşim diziyle kasığıma vurdu. Bir eli yakamdaydı diğer eliyle kasığımı sıkmaya çalışıyordu. Bu sırada eşim sırtüstü düştü, ben de eşimin üstünde kaldım. Bu sırada Hakan geldi, bizi o şekilde gördü. ‘Bugün senin ölme günün’ dedi. Doğrudan mutfak tezgahındaki bıçağı aldı ve bana saplamaya başladı. Annesi o esnada mutfağa gelen E.D.’ye benim ayaklarımı tutturdu. Hakan baş tarafımdaydı, bulunduğu yerden doğru sırtıma 4 bıçak darbesi vurdu. Can havliyle kaçmaya çalışırken Hakan’la yüz yüze geldim. Bana önümden bıçak salladı, ben yan döndüğüm esnada kolumu kesti. Bu sırada dışarı kaçtım, ‘Beni bıçaklıyorlar’ diye bağırmaya başladım. Eşim beni tutup içeri çekmeye çalıştı. Eşim bana hakaret ederek ‘Ölmedi, vur oğlum’ dedi. O sırada sırtımdan 2 bıçak darbesi daha yedim. Eşim, E.D.’ye ‘Polisi ara’ deyince E.D. ayaklarımı bırakarak polisi aramaya gitti” diye konuştu.
EŞİNİ SUÇLADI
N.D. ise şiddete maruz kaldığı sırada oğlunun geldiğini ve babasını çekmeye çalıştığını belirterek, “Alaattin benim üstümden kalktı, oğluma saldırdı. O sırada Hakan’ın elinde bıçak vardı. Alaattin’in üzerinde kan gördüm” dedi.
Eşini evden dışarı çıkararak “Doktora götürün bunu” diye bağırdığını anlatan N.D., Alaattin Durdu’yu suçladı.
11 YAŞINDAKİ OĞLUNA DA ŞİDDET UYGULUYORMUŞ
Tanık olarak dinlenen çiftin küçük oğlu E.D. (11) ise anne ile babasının kavga seslerini duyduğunu, babasının kendisine de şiddet uyguladığını, olay günü de babasının şiddet uygulamasından korktuğu için odaya saklandığını söyledi. E.D., ağabeyi Hakan Durdu’nun, babasına ‘Bugün senin işin bitecek’ dediğini duyduğunu da dile getirdi. Küçük çocuk, kavga anında duyduğu küfürleri mahkeme başkanının kulağına söyledi.
Mahkeme heyeti, eksiklerin giderilmesi için duruşmayı erteledi.
-
Tartıştığı eşini çekiçle öldürdü
Zonguldak’ın Çaycuma ilçesinde eve alkollü gelen Ahmet Ayçelebi (58), bu nedenle kendisine tepki gösterip aracının lastiklerinin havasını indiren eşi Şahizer Çelebi’yi (58) çıkan tartışmada başına çekiçle vurarak öldürdü.
Zonguldak Çaycuma’da Şahizer Ayçelebi, eve alkollü gelen eşi Ahmet Ayçelebi’ye kızıp aracının lastiklerinin havasını indirdi ve anahtarını aldı. Bunun üzerine Ayçelebi çifti arasında tartışma çıktı. Tartışma sırasında Ahmet Ayçelebi, eline geçirdiği çekiçle, eşinin başına vurdu, ardından da oğlunu arayarak, “Gel anneni öldürdüm” dedi.
Eve gelen oğlu, annesini kanlar içinde yerde hareketsiz yatarken buldu. İhbar üzerine adrese polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Gelen sağlık ekibi, Şahizer Ayçelebi’nin yaşamını yitirdiğini tespit etti.
Şahizer Ayçelebi’nin cenazesi, Cumhuriyet Savcısı’nın yaptığı incelemenin ardından hastane morguna kaldırıldı. Gözaltına alınan Ahmet Ayçelebi ise polis merkezine götürüldü.
-
50 yıllık çift aynı gün hayatını kaybetti
Zonguldak’ın Kilimli ilçesine bağlı Çatalağzı beldesinde Çetin Tuncel (76) yaşamını kaybederken, 1,5 saat sonra kalp krizi geçiren eşi Fatma Tuncel (72) de hayatını kaybetti. 50 yıllık evli çift, yan yana toprağa verildi.
Kilimli’ye bağlı Çatalağzı beldesinde yaşayan emekli maden işçisi Çetin Tuncel, önceki gün mide kanseri nedeniyle yaşamını yitirdi. Aile, Çetin Tuncel’in cenaze hazırlıklarını yaparken ölümünden 1,5 saat sonra eşi Fatma Tuncel kalp krizi geçirdi. Sağlık ekiplerinin müdahalesinin ardından hastaneye kaldırılan Fatma Tuncel, doktorların tüm müdahalelerine rağmen kurtarılamadı. Fatma Tuncel eşinin ölümünden yaklaşık 5 saat sonra yaşamını yitirdi.
Aile, saatler içinde aldıkları iki acı haberle büyük üzüntü yaşadı. 6 çocukları bulunan Çetin-Fatma Tuncel çifti, Çatalağzı Merkez Camii’nde dün kılınan cenaze namazı sonrası Çatalağzı Merkez Mezarlığı’nda yan yana toprağa verildi. Oğulları Metin Tuncel, babasının hastalığı nedeniyle sağlık durumunun kötü olduğunu ancak annesinin herhangi bir sağlık sorununun bulunmadığını söyleyerek, çok üzgün olduklarını ifade etti.
-
Son 10 yılın en kötüsü! Balıkçılar sezonu kapattı
Zonguldak’ta balıkçılar, denizlerde olumsuz hava şartları ve bilinçsiz avlanma nedeniyle yaşadıkları sıkıntıya mazottaki fiyat artışı da eklenince teknelerini limana demirledi. Bazı balıkçılar da kayıklarını karaya çıkararak, sezonu erken kapattı. Kozlu Su Ürünleri Kooperatifi Başkanı Ergün Kayhan, “Son 10 yılın en kötü balıkçılık sezonunu geçirmekteyiz. 15 Nisan’da bitecek olan sezonu maalesef aralık ayında endüstriyel ve kıyı balıkçıları olarak neredeyse kapattık” dedi.
HAMSİNİN KİLOSU 50 LİRAYA KADAR YÜKSELDİ
Av sezonunun 1 Eylül’de başlamasıyla palamut ve hamsi avına yoğunlaşan balıkçılar, artan maliyetler ve düzensiz avlanma nedeniyle teknelerini karaya çekti. Endüstriyel balıkçılık yapılan büyük gırgır tekneleri de limana demirlenerek tayfalarına izin verildi. Mazottaki fiyat artışının da etkilediği balıkçılar, avlanmayınca tezgahlar da boş kaldı. Az sayıda bulunan hamsinin kilogram fiyatı, 50 TL’ye kadar yükseldi.
“DENİZDE BALIK ARAMAK KÜLFET”
Kozlu Su Ürünleri Kooperatifi Başkanı Ergün Kayhan, denizlerdeki balık azlığı ve mazot fiyatlarındaki artışın etkisiyle teknelerle balık aramakta zorlanıldığını söyledi. Bu nedenle kıyı balıkçılarının teknelerini karaya çıkardığını anlatan Kayhan, “Limanımızda ayrıca iki endüstriyel balıkçımız kontak kapattı. Denizde balık aramak da külfet oluyor. Artık bir dahaki sezona bıraktık umudumuzu. İstediğimiz ÖTV’siz mazotun istenilen ölçüde balıkçıya verilmesidir. Maalesef ÖTV’siz mazot da normal mazota yaklaştı” diye konuştu.
PAHALILIK GÜN GEÇTİKÇE ARTIYOR
Marmara ve Ege Denizi’nde avlanan balıkların tezgahlarda yer aldığını ancak pahalılığın gün geçtikçe arttığını kaydeden Kayhan, “Marmara ve Ege’de avlanan balıklar tezgahlarda var ama onlar da zor bulunuyor. Kıyı balıkçılığının olmadığı yerde halkın balık yemesi de zordur. Endüstriyel balıkçılar da fiyatları belirler. Şu anda denizlerde fırtına nedeniyle denize açılmak isteyenler de açılamıyor. Havalar düzelince mezgitin olabileceğini düşünüyoruz. Ayrıca bir umut kalkan avı başlayacak. O da halka yansıyacak balık değil. Çok pahalı bir balık” dedi.
-
Acil serviste oksijen tüpü patladı
Zonguldak’ta, hastanenin acil servisinde oksijen tüpünün patlaması sonucu 1 hemşire ile 1 temizlik görevlisi yaralandı.
Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi (ZBEÜ) Uygulama ve Araştırma Merkezi’nde saat 13.30 sıralarında, acil serviste bulunan oksijen tüpü, büyük gürültüyle patladı.
Patlama sonucu hemşire Gizem Elif Türk ve temizlik görevlisi Yılmaz Yapıcı yaralandı.
Yaralılar, ilk müdahalenin ardından hastanede tedaviye alındı.
Merkez Başhekimi Doç. Dr. Özcan Pişkin, patlamayla ilgili incelemenin devam ettiğini, yaralıların tedavi altında olduğunu söyledi.
-
Kıyıdaki tıbbi atıklar denize sürükleniyor
Zonguldak’ta 2009 yılında yeni katı atık depolama tesisi yapılması ile çöp dökümüne kapatılan alanda oluşan ‘çöp dağı’, yıllar geçmesine rağmen kaldırılmadı. TEMA Zonguldak Temsilcisi Berran Aydan, dalgaların çöp dağının altını oyarak evsel ve tıbbi atıkların denize karışmasına neden olduğunu, Karadeniz’in yıllardır bu şekilde kirlendiğini söyledi.
Kentte belediyelerin topladığı evsel atıklar, 1980 yılından 2009 yılına kadar Kozlu ilçe girişindeki sahil yolu üzerindeki alana döküldü. Daha sonra çöpler, Sapça mevkisinde Katı Atık Depolama Tesisi’ne taşındı. Zonguldak Belediyesi, eski çöp bölgesini yeşil alana dönüştürülerek halkın kullanımına açılmasına karar verdi. Ancak geçen sürede atıklar toplanmadığı gibi, üzeri toprakla ve hafriyatla örtülen alan adeta ‘çöp dağı’ oldu. Uzun yıllardır dökülen evsel atıkların yanı sıra tıbbi atıklar da bölgede kirlilik oluşturdu. Atıklar, dalgalarla birlikte denize karıştıktan sonra sahillere yayılıyor. Sahil şeridinde açıkta görülen şırınga, enjektör, serum şişeleri, plastik atıklar çevre kirliliğinin yanı sıra insan sağlığını da tehdit ediyor. Çöp dağının kıyı şeridinde toprak aralarından sarkan poşet, plastik ve tıbbi atıklar dikkat çekiyor.
‘ARTIK BİR ÇÖZÜM BULUNMASI GEREKİYOR’
TEMA Zonguldak Temsilcisi Berran Aydan, çöp döküm alanının kapatılmasının ardından 12 yıl geçtiğini ancak bölgenin temizlenmediğini söyledi. Alanın bir an önce deniz ile irtibatının kesilmesi gerektiğini belirten Aydan, “Son yıllarda iyi bir gelişme olarak buraya artık atık dökülmüyor. Belediye başka bir tesis yaptı. Ancak burada çok uzun yıllar biriktiği için çöpler, üzerleri toprakla kapatılsa dahi dalgalarla rüzgarda ve her fırtınada bu atıklar denize karışıyor. O bizim çöplerimizi alıyor ve sahillere taşıyor. Bu çok ciddi bir sorun. Buranın içerisinde enjektör gibi tıbbi atıklar da var. Buraya en kısa sürede artık çözüm bulunmasını istiyoruz” dedi.
‘TEPE OLARAK GÖRÜLEN YER ASLINDA ÇÖP DAĞI’
Sahile olta ile balık tutan Yavuz Turak (54), eski çöp döküm alanından denize karışan atıkların bölgede çevre kirliliğine yol açtığını belirterek, “Buradaki çevre kirliliğin en başında buraya dökülen çöplerin denize karışması. Denizin altı bu bölgede olduğu gibi çöp. Kozlu sahilini yürüdüğünde şerit, tıbbi atıklarla dolu. Serumlar, enjektörler her şey var. Deniz artık dışarı atmaya başladı. Yıllardır biriken çöpler. Burada görülen tepe; doğal değil. Altı hep çöp. Ayrıca metan gazı da olduğunu düşünüyorum. Dalga vurdukça buraya atıkları olduğu gibi alıyor” diye konuştu.
-
Türkiye’nin en kirli kentleri: Listede Bursa’da var
Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Geomatik Mühendisliği Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Şenol Hakan Kutoğlu ve akademisyenler, fosil yakıtların çevreyi nasıl kirlettiğini uydu verileriyle ortaya çıkaran bir yazılım geliştirdi. 2018 yılından bugüne günlük veya aylık toplanan verilerde; İstanbul, Ankara ve İzmir’in Türkiye’nin en kirli kentleri olduğu tespit edildi. Bu illeri Bursa, Kocaeli gibi sanayi ve ulaşımın yoğun olduğu iller takip etti. Prof. Dr. Hakan Kutoğlu, “Özellikle pandemi nedeniyle kapanmanın olduğu, ulaşımın yasaklandığı dönemlerde kirlilik son derece azalmış. Ama açılmayla birlikte ulaşımın artmasıyla yeniden kirlilik miktarının arttığını gördük” dedi.
Prof. Dr. Şenol Hakan Kutoğlu, Doç. Dr. Aliihsan Şekertekin ve yüksek lisans öğrencisi Fatemeh Ghasempour ile birlikte, uydu verilerini kullanarak fosil yakıtların yarattığı çevre kirliliğinin tespitini sağlayan bir yazılım geliştirdi. Yazılım kapsamında NO2 (azotdioksit) fosil yakıtların, yani gaz, kömür ve yağların yanması sonucunda ortaya çıkan hava kirleticilerin Türkiye genelinde hangi illerde ne kadar kirliliğe neden olduğu ortaya çıkartıldı. Uyduya dayalı verilerde, Türkiye’nin 2018, 2019, 2020 ve 2021 Eylül ayı ortalamalarının istatistiki verileri hesaplandı. Buna göre Türkiye’nin en kirli illeri, nüfusun da en yoğun olduğu iller arasında olan İstanbul, Ankara ve İzmir oldu. Bu illeri Bursa, Kocaeli gibi sanayi ve ulaşımın yoğun olduğu iller takip etti. Karadeniz’de ise Zonguldak ve Samsun’da hava kirliliklerinin Türkiye ortalamasını aştığı görüldü.
Prof. Dr. Hakan Kutoğlu, uydulara yerleştirilen hiperspektral kameraların, bitkilerin gelişimi, analizi, havadaki, sudaki kirlilik gibi bilgileri, jeolojik bilgileri çıkarma gibi dünya üzerinde birçok analizde kullanıldığını söyledi. Geliştirdikleri yazılımla Türkiye genelindeki özellikle fosil yakıtların yarattığı hava kirliliğini görüntülediklerini anlatan Prof. Dr. Kutoğlu, “Son dönemde iklim değişikliği nedeniyle hava kirliliği son derece önemli. Hatta ekonomik tedbirler de alınmaya başlandı. Yeşil mutabakat diye bir ekonomik sözleşme söz konusu. Cumhurbaşkanımız da Paris Sözleşmesi’ne imza attı. Bu kirliliğin takip edilmesi, iklim değişikliğini azaltılabilmek için küresel ısınmayı azaltılabilmek için bu kirleticilerin azaltılması gerekiyor. Dolayısıyla bunun azalıp azalmadığını anlayabilmek için de takip edilmesi gerekiyor. Buna yönelik arkadaşlarımızla çalışma yaptık. Türkiye’deki bu kirleticileri, özellikle ozondioksit. Bu karbon içerikli malzemelerin yakıtların yakılması sonucu ortaya çıkan zararlı gazlardan bir tanesi. Bunu bir uydu sensörüyle izlemek mümkün. Bu yazılımda Türkiye üzerinde azotdioksit miktarının aylık ve günlük olarak değişimlerini görebiliyoruz” dedi.
‘ELEKTRİKLİ ARAÇLAR KİRLİLİK SEVİYESİNİN AZALMASINA KATKI VERECEK’
Yazılımın önemli bilgiler sunduğunu ifade eden Prof. Dr. Kutoğlu, hangi bölgede ne kadar çok karbon emisyonu olduğunu, ne kadar çok karbon içerikli kirleticinin havaya saçılmış olduğunu görebildiklerini ifade etti. Prof. Dr. Kutoğlu, nüfusun ve ulaşımın yoğun olduğu illerde kirletici miktarının yoğun olduğunu belirterek, şöyle dedi:
“Özellikle pandemi nedeniyle kapanmanın olduğu, ulaşımın yasaklandığı dönemlerde bu kirletici son derece azalmış. Ama açılmayla birlikte ulaşımın artmasıyla yeniden kirlilik miktarının arttığını gördük. Bu anlamda madem ki ulaşım bunda çok etki yapıyor o zaman bizim de yakın gelecekte dünyada olduğu gibi özellikle mazotlu araçlardan elektrikli araçla dönemimiz ülkemizdeki kirlilik seviyesinin azalmasına katkı verecektir. Bizim yaptığımız çalışma bunu gösteriyor. Bazı bölgelerde özellikle Marmara, İzmir, Ankara bölgesinde ulaşım kaynaklı olduğunu görüyoruz ama bazı bölgelerde nüfus yoğunluğu düşük olmasına rağmen oralarda da zaman zaman bu kirleticinin yükseldiğini görüyoruz. Bu da farklı sanayi tesislerinden kaynaklanabilir. Nüfus yoğunluğu ve ulaşımın yoğun olduğu Marmara bölgesi ve özellikle İstanbul çevresinde yoğunluk var. Altında Kocaeli ve Bursa bölgelerinde bir yoğunluk görüyoruz. Başkent Ankara bölgesinde yoğunluk var. Ege’de İzmir bölgesinde büyük yoğunluk var. Bunların yanı sıra güneyde Mersin, Adana ve Gaziantep bölgesinde yoğunluk var. Burada şunu da belirtmek lazım: Güneydeki kirlenme ulaşımın yanı sıra tarımsal faaliyetlerden de kaynaklanabilir. Çünkü anız yakma olayında da bu kirlilik ortaya çıkıyor. Yine yanlış gübrelemede de azotdioksit ortaya çıkıyor. Buradaki yoğunluğun tarımsal faaliyetlerden kaynaklandığını düşünüyoruz.”
-
Kestane toplamak için gittiği ormanda kendini vurdu
Zonguldak’ın Ereğli ilçesinde Yakup Bozacıoğlu (62), kestane toplamak için gittiği ormanda, yanındaki tüfeğin ateş alması sonucu ayağından yaralandı.
Olay, saat 16.00 sıralarında Kışla Mahallesi’nde meydana geldi. Kestane toplamak için ormana giden Yakup Bozacıoğlu, yanındaki tüfeği ateş alması sonucu sağ ayağından yaralandı. Bozacıoğlu’nun ihbarı üzerine bölgeye sağlık ekipleri sevk edildi. İlk müdahalesi olay yerinde yapılan Bozacıoğlu, Ereğli Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı. Ameliyata alınan Bozacıoğlu’nun sağlık durumunun iyi olduğu belirtildi.