Blog

  • Ladik depreminin yıldönümü

    Ladik depreminin yıldönümü

    Samsun’un Ladik ilçesinde 26 Kasım 1943 tarihinde meydana gelen 7.2 büyüklüğündeki depremin yıldönümünde, AFAD bir anma paylaşımı yaptı.
    Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı’nın (AFAD) sosyal medya hesabından yapılan açıklamada, depremin etkileri hatırlatıldı. Açıklamada şu ifadelere yer verildi:

    “26 Kasım 1943’te Samsun’un Ladik ilçesi yakınlarında meydana gelen 7.2 büyüklüğündeki depremde, binaların yüzde 75’i yıkılmış, 2 bin 300’e yakın vatandaşımız hayatını kaybetmiş, 5 bin vatandaşımız yaralanmıştır. Depremde hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet diliyoruz.” Paylaşımda, depremin acı hatıralarına dikkat çekilerek, hayatını kaybedenler anıldı ve kayıplar için başsağlığı mesajı verildi.

  • “Vergi sisteminiz ve bütçeniz son derece adaletsiz”

    “Vergi sisteminiz ve bütçeniz son derece adaletsiz”

    İznik, Mudanya, Orhangazi Ilıpınar gibi tarihi öneme sahip Bursa’nın birçok noktasının Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından daha fazla desteklenmesi gerektiğini vurgulayan Altaca Kayışoğlu, “Şehrimizin kültürel mirasını ve sanat etkinliklerini daha fazla desteklenmesi gerekiyor. Kültür ve Turizm Bakanlığı’na çağrıda bulunuyorum. Bursa’mıza hak ettiği değeri gösterin” dedi.

    Devlet ve özel tiyatroların sorunlarına da değinen CHP Bursa Milletvekili Nurhayat Altaca Kayışoğlu, çözüm önerileri de sunarak, tiyatrolar için sponsorluk sözleşmelerinin kolaylaştırılması ve biletlerden alınan KDV oranının düşürülmesi gerektiğini belirtti. Bursa’ya opera binası yapılmasını da isteyen Altaca Kayışoğlu, şehir tiyatrolarının desteklenmesi talebinde de bulundu.

    Cumhuriyet Halk Partisi Bursa Milletvekili Nurhayat Altaca Kayışoğlu, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde Plan ve Bütçe Komisyonunda Kültür ve Turizm Bakanlığı 2025 yılı bütçesi üzerine söz alarak değerlendirmelerde bulundu.

    CHP’li Altaca Kayışoğlu, genel bütçe sistemini Bertolt Brecht’in “Tahterevalli” şiirindeki düzene benzettiğini belirterek, “Bir avuç yandaş müteahhit yukarıda kalsın diye, milyonlarca vatandaşımız aşağıda çalışmaya mahkûm ediliyor. Vergi sisteminiz ve bütçeniz son derece adaletsiz,” dedi. Ancak Kültür ve Turizm Bakanlığı bütçesini ayrı bir yere koyduğunu ifade eden Kayışoğlu, “Milletimizin hayat damarlarından birini canlandırmasını temenni ediyorum” diye ekledi.

    “Bursa’nın Kültürel ve Tarihi Değerlerine Yeterli Önem Verilmiyor”

    Plan ve Bütçe Komisyonu’nda Kültür ve Turizm Bakanlığı bütçe görüşmelerinde değerlendirmelerde bulunan Altaca Kayışoğlu, Bakanlığı’nın dikkatini Bursa’nın tarihe ve kültürel değerlerine de çekerek, gereken önemin verilmesini istedi. Bursa’nın kültürel, tarihi ve doğal zenginliklerine vurgu yaparak, şehrin hak ettiği yatırımı ve tanıtımı alamadığını söyledi. UNESCO Dünya Mirası listesindeki Cumalıkızık’ın, İznik’in ve Mudanya’nın yeterince tanıtılmadığını diye getiren CHP Bursa Milletvekili Nurhayat Altaca Kayışoğlu, “İznik, Hristiyanlar için kutsal bir yer olmasına rağmen turist çekemiyor. İznik Ayasofya uygun bir şekilde restore edilmediği için gelen turistlerin ilgisini çekemiyor” dedi. İznik Müzesi’nin uzun süren restorasyon çalışmalarını da eleştirerek, yeni yapılan müzenin çatısının tarihi İznik Surları’nın silüetini kapattığını belirtti.

    Altaca Kayışoğlu, Myrleia Antik Kenti’nin kazı çalışmalarının başlatılması ve İznik Gölü çevresindeki tarihi değerlerin ortaya çıkarılması için çağrıda bulundu. Ayrıca, Mudanya ve Orhangazi Ilıpınar Höyüğü gibi bölgelerin turizme kazandırılması gerektiğini ifade etti.

    Uludağ Alan Başkanlığına Dikkat Çekti

    Plan ve Bütçe Komisyonu’ndaki konuşmasında Altaca Kayışoğlu, Uludağ Alan Başkanlığı’na da parantez açtı. Uludağ’ın milli park statüsünde korunması gerektiğini belirterek, “Uludağ binlerce endemik türe ev sahipliği yapıyor. Betonlaşmaya ve rant projelerine açılmasını istemiyoruz” dedi. Planlama çalışmalarının şeffaf bir şekilde yürütülmesi gerektiğini vurguladı.

    Tiyatro ve Sanat Sektörünün Sorunları Gündeme Geldi

    Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın ilgili alanında yer alan devlet ve özel tiyatroların sorunlarını da gündeme getiren Altaca Kayışoğlu, sanatçılardan gelen şikâyetleri doğrudan Bakan’a ileterek, çözüm önerisinde de bulundu. Devlet Tiyatrosu sanatçılarının maaşlarının yetersiz olduğunu ve özel tiyatroların ciddi vergi yükleriyle mücadele ettiğini dile getiren CHP Bursa Milletvekili Nurhayat Altaca Kayışoğlu, tiyatrolar için sponsorluk sözleşmelerinin kolaylaştırılması ve biletlerden alınan KDV oranının düşürülmesi gerektiğini belirtti. Bursa’ya opera binası yapılması ile şehir tiyatrolarının desteklenmesi talebinde bulundu.

    Ekonomik zorluklar nedeniyle 6 Nisan Bursa’nın Fethi kapsamında düzenlenecek Çocuk ve Gençlik Tiyatroları Festivali’ne yurtdışından katılımın zorlaştığını dile getiren Altaca Kayışoğlu destek talebinde bulunurken, sözlerini “Bursa’nın kültürel mirasını ve sanat etkinliklerini daha fazla desteklenmesi gerekiyor. Kültür ve Turizm Bakanlığı’na çağrıda bulunuyorum. Bursa’mıza hak ettiği değeri gösterin” dedi.

  • 82 yıllık çay evinde nostalji

    82 yıllık çay evinde nostalji

    Van’ın İpekyolu ilçesindeki Kahvaltıcılar Sokağı’nda yer alan ve 82 yıllık geçmişiyle dikkat çeken çay evi, ziyaretçilerine nostaljik bir yolculuk sunuyor. Van’da 1942 yılından bu yana hizmet veren çay evi, soğuk kış aylarında misafirlerine sıcak bir ortam sağlıyor. Sobanın üzerinde demlenen tarçınlı çayın kokusu mekânı sararken, sigara içilmesinin teklif dahi edilmediği bu huzurlu ortam, konuklarını geçmişin sıcaklığıyla kucaklıyor.

    Çay evine gelenler, sıcak bir bardak çay eşliğinde eski günleri yâd ederken, mekânın tarihi atmosferi kış günlerinde adeta bir sığınak sunuyor. Eski bir binada hizmet veren ve odun sobasının etrafında koyu sohbetlere ev sahipliği yapan çay evinin müşterilerinin büyük kısmı ise yaşlılardan oluşuyor.
    İHA muhbirine konuşan 55 yaşındaki çay evi sahibi Dolayı Öztürk, 1942 yılından bu yana hizmet veren Van’ın en eski çay evi olduğunu belirtti.

    Geçmişten kalan sandalye ve masaları dahi değiştirmediklerini ifade eden Öztürk, “Zamanında büyüklerimiz bu masalarda, sandalyelerde oturduğu için onları değiştirmiyoruz. Burada çay içip, kararlar vermişler ve bazı küskünler barışla sonuçlanmış. Bu yüzden burada değişiklik yapmak istemiyoruz.

    Elimizden geldiği kadar işimizin hakkını vermeye çalışıyoruz. Kışın gelmesi ve havaların soğumasıyla ilk olarak tarçın çayına başlıyoruz. Sobanın üzerinde demlenen tarçın çayına kuşburnu ve ıhlamur gibi bitkileri de karıştırıyoruz. Bu yıl tarçın çayına ek olarak elma çayı da yapıyoruz” dedi.
    Uzun yıllardır aynı çay evine geldiğini ifade eden Mehmet Salih Yusufoğlu ise arkadaşlarıyla bir ara geldiği çay evinde huzur bulduğunu dile getirdi.

  • Bugün tüm dünya da “Zeytin Ağacı Günü” kutlanıyor

    Bugün tüm dünya da “Zeytin Ağacı Günü” kutlanıyor

    Bronz Çağı’ndan bu yana zeytin ağaçları, binlerce yıldır insanlığa eşlik eden evrensel bir ağaç olarak biliniyor. Barışı ve umudu simgeleyen bu eşsiz ağacın hasat edilen meyveleri, insanlığın beslenmesi ve sağlığında önemli rol oynuyor.

    Türkiye de zeytin ağacı varlığında dünyada önemli konumda bulunuyor. 2002 yılında 101 milyon olan zeytin ağacı sayısı, son 20 yılda yeni dikilenlerle 203 milyona ulaştı. 2024-2025 sezonunda 3 milyon 600 bin ton zeytin, 475 bin ton da zeytinyağı rekoltesi bekleniyor. Hasat edilen zeytinlerin 750 bin tonu sofralık olarak değerlendirilecek geri kalanı yağlık olarak kullanılacak. Sofralık zeytinde dünya lideri olan ve zeytinyağı ihracatında da önemli bir potansiyele sahip Türkiye, dünyada kaliteli üretimiyle adından söz ettiriyor.

    Dünya’da en çok zeytinyağı tüketen ülkeler sıralamasında da Türkiye üretimine oranla geride kalıyor. Yıllık kişi başı zeytinyağı tüketimi Yunanistan’da 12,8, İspanya’da 11,3, İtalya’da 10,5, Portekiz’de 7,2 kilogram iken Türkiye’de zeytinyağı tüketimi konusunda son yıllarda önemli bir artış olmasına rağmen kişi başı tüketim 1,4 kilogramda kalıyor. Lübnan, Ürdün ve Tunus’ta kişi başı tüketimin 3 kilogramın üzerinde olduğunu göz önünde bulundurulursa bu oranın düşüklüğü üzüyor.

    Zeytinyağı ve sağlık

    Marmarabirlik’e göre zeytinyağı beslenmede ve insan sağlığında önemli rol oynuyor. Antioksidan zengini olan zeytinyağı, Omega-3 ve Omega-6 yağ asitleri, E, A ve D vitamini, kalsiyum, fosfor, potasyum, kükürt, magnezyum gibi mineraller içeriyor. Zengin içeriğiyle zeytinyağı, kalp, bağışıklık sistemi ile ilgili hastalıklar ve kansere karşı iyi geliyor,kemik gelişimini sağlıyor.
    Yaşlanmayı geciktiren zeytinyağının, düzenli tüketilmesi durumunda, kan basıncını düşürerek yüksek tansiyonu önleyici etkisi de bulunuyor.

    Sofralık zeytinde bulunan antioksidanlar, içeriğindeki fenolik bileşenler ve yağ asitleri hayat boyu kalp, damar hastalıkları, hipertansiyon ve kansere karşı koruyucu etki gösterir. Gastrit ve ülserlere karşı koruyucu bir rol oynar.

    İçeriğindeki oleik asit de kalın bağırsak, meme ve cilt kanserinden korur. Cilt için en gerekli olan E vitamini içeriğinden dolayı, dokuların yaşlanmasını önler ve yaşlanmanın beyin fonksiyonları üzerindeki kötü etkilerini azaltır. Yaşlanmayı geciktirici “oleuropein” maddesinin başta ABD olmak üzere birçok gelişmiş ülkede kansere karşı yapılan ilaçlarda kullanıldığı belirtilmektedir. Kandaki toplam, serbest ve ester formdaki kolestrerol seviyesini azaltır. Kötü kolesterol olarak bilinen düşük yoğunluklu lipoproteinlerin (LDL) oksidasyonunu önleyici ve miktarını düşürücü etkileri bulunmaktadır. Anne sütünde bulunan ve vücutta sentezlenemeyen linoleik asit (omega 6) ihtiva etmesinden dolayı doğum öncesi ve sonrası bebeklerin beyin ve sinir sisteminin doğal gelişimine katkı sağlar.

  • İmdadına jandarma yetişti

    İmdadına jandarma yetişti

    Karabük’ün Eflani ilçesinde kar nedeniyle diyalize gidemeyen 82 yaşındaki Alaattin Gözlemeci, jandarma ekipleri tarafından hastaneye götürüldü.
    Eflani ilçesine bağlı Çukurören köyünde ikamet eden Alaattin Gözlemeci, yoğun kar yağışı nedeniyle diyaliz merkezine gidemedi. 112 Acil Çağrı Merkezi ile yapılan görüşmenin ardından İlçe Jandarma Komutanlığı ekipleri, köye sevk edildi. Jandarma ekipleri tarafından evden alınan Gözlemeci, Eflani İlçe Entegre Hastanesine götürüldü.

  • Bodrum FK Asbaşkanı Selahattin Polat’tan hakem kararlarına sert tepki

    Bodrum FK Asbaşkanı Selahattin Polat’tan hakem kararlarına sert tepki

    Trendyol Süper Lig’in 13. haftasında Bodrum FK, dün sahasında Galatasaray’a 1-0 mağlup oldu. Yeşil-beyazlı ekip bu yenilgiyle 11 puanla 16. sırada kaldı. Karşılaşma sonrası sosyal medya hesabından açıklama yapan Bodrum FK Asbaşkanı Selahattin Polat, son haftalardaki hakem hatalarının futbolun ruhunu zedelediğini belirtti. Polat, “Futbol, alın teriyle yazılan bir destandır. Ancak alınan kararlar bu destana gölge düşürüyor. Adaletin olmadığı yerde emeğin bir anlamı kalmaz. Bizim hikayemiz, hak edenin kazandığı bir oyunun hikayesidir. Sahada ter dökenlerin emeğini hiçe sayan her karar, futbolun ruhuna zarar verir” dedi.

    “Adalet için dimdik ayaktayız”
    Bodrum FK’nın Süper Lig’deki ilk sezonunda gösterdiği mücadeleye rağmen hakem hatalarından mağdur olduğunu dile getiren Polat, kulüp olarak adalet mücadelesini sürdüreceklerini ifade ederek, “Bu takımın emeğini hiçe sayanlara karşı dimdik duracağız. Adalet için mücadelemizi sonuna kadar sürdüreceğiz” açıklamasında bulundu.

  • Gemlik Belediyesi’nden öğretmenlere özel gece

    Gemlik Belediyesi’nden öğretmenlere özel gece

    Programda söz alan Gemlik Belediye Başkan Vekili Durmuş Uslu, Belediye Başkanı Şükrü Deviren adına tüm öğretmenlerin Öğretmenler Günü’nü kutlayarak emeklerinden dolayı teşekkür etti.

    Okullar arasında düzenlenen çeşitli turnuvalarda derece alan öğretmenlere de madalya ve kupaları verildi. Öğretmenler, orkestranın seslendirdiği şarkılar ile keyifli bir akşam yaşadılar.

  • “Efsane cuma” kampanyalarıyla dolandırılmayın aldatılmayın

    “Efsane cuma” kampanyalarıyla dolandırılmayın aldatılmayın

    Ağaoğlu, kasımın son haftasının cuma gününün alışveriş çılgınlığının körüklenmesi için “”efsane cuma” olarak adlandırıldığını belirterek, bu cumayı içine alan son haftada indirim kampanyalarının duyurulmaya başlandığını söyledi.

    “Yüzde 50+25 indirim yüzde 75 anlamına gelmiyor”

    Öncelikle bu dönemde yanıltıcı, aldatıcı indirimler yapıldığını dile getiren Ağaoğlu, şöyle konuştu:

    “Birçok mağazada indirimler görüyoruz. Yüzde 50+25 ya da yüzde 40+40 indirim yazılıyor. Birçok tüketici bunu yüzde yüzde 75 ya da üzde 80 indirim sanıyor. Ancak bu anlama gelmiyor. 100 liralık ürün düşünün. Öne yüzde 50 indiriyor 50 liraya ve 50 lira üzerinden yüzde 25 yapıyor, 12,5 lira düşüyor. Toplamda 62,5 lira düşmüş oluyor ki toplam indirim yüzde 75 değil yüzde 62,5 oluyor. Diğerinde de yüzde 40+40 indirimde de toplam indirim yüzde 80 değil yüzde 64’e denk geliyor. Zaten indirim yaptıkları fiyatlar da ne kadar gerçekçi üzerinde düşünülmesi lazım. Bu yöntem yanıltıcı bir ilan anlamına gelebilir. Dikkatli olmalılar. Ayrıca bu konuyu da Ticaret Bakanlığı Reklam Kurulunun dikkatine sunabiliriz. Yani bunun aldatıcı ve yanıltıcı bir ilan olup olmadığını Reklam Kurulunun değerlendirmesinde yarar vardır.”

    “İndirimli sahte ürün almayın”

    Ağaoğlu, bu tür alışveriş çılgınlığının körüklendiği indirim kampanyalarında çoğu zaman taklit ya da tağşiş edilmiş gıda ürünleri, tekstil ürünleri, kozmetik ve benzeri değerli ürünleri ucuza aldığını sanan tüketicilerin “indirimli aldım” derken aslında bir nevi dolandırıldıklarını vurguladı.

    Tüketicileri yanıltıcı indirim kampanyalarının cezasının 55 bin liradan başlayıp 550 bin liraya kadar çıkabildiğine dikkati çeken Ağaoğlu, şöyle devam etti:

    “Tüketiciler bu tür sahte indirimlerin yanı sıra taklit ürünlerle de karşılaşabilirler. O nedenle dikkatli olmalı önlerine gelen linkleri tıklayarak alışveriş yapmaktan uzak durmalılar. Özellikle de finansal bilgilerinin girerken dikkat etmelerinde yarar görülmektedir. İnternetten alışveriş yapacaklarsa sanal kart tek kullanımlık sanal kullanmalarını tavsiye ediyoruz. İnternetten dijital ortamda alışveriş yapacak olanlar mutlaka açık adresi, ticaret ünvanı, sabit telefon ve varsa yani elektronik bilgi sistemi kayıt numarası olan firmalardan alışveriş yapsınlar. Ben Instagram üzerinden satışa sunulan ürünlerin satanların büyük bölümünü Tüketici Kanunu’na ya uymadığını ya bilmediklerini düşünüyorum. Tüketicilerin en çok mağduriyetleri de burada söz konusu olabiliyor. Ticaret ünvanı yok firmanın. Burası ‘ucuzluk pazarı’ diyor. Ne demek? Böyle bir ticaret ünvanı mı olur? Şikayet de edemiyorsun hakem heyetine, çünkü bulunamıyorlar.”

    “Elektronik postalara ve cep telefonlarına gelen mesajlara dikkat!”

    Aydın Ağaoğlu, “efsane kasım indirimleri”nin tüketiciler için özellikle dijital ortamda önemli fırsatlar ve avantajlar sunmasına rağmen çok ciddi de riskler barındırdığını belirterek, “Çünkü bu indirimlerden alışveriş yapmak isteyen tüketicilerin yoğunluğu, dolandırıcı, sahtekar ve düzenbazların iştahını kabartmış durumda.” dedi.

    Şu anda yüzbinlerce tüketicinin cep telefonuna SMS olarak veya e-posta adreslerine gönderilen mesajlarla “kargonuz adres yetersizliğinden iade edilecektir. Bizimle temas kurunuz veya gönderdiğimiz linke giriniz orada bilgilerinizi doldurunuz” şeklinde yöneltmeler olduğunu anlatan Ağaoğlu, şunları söyledi:

    “Tüketiciler buna aldanıp linki tıkladığında bir virüs cihazlarına girmek suretiyle tüm kişisel verilerini ele geçirebiliyor. Ve tüketicinin finansal hesaplarını boşaltabiliyor. Hatta tüketiciyi borçlandırabiliyorlar. Bunun yanı sıra gümrükte bekleyen gönderiniz var. Bununla ilgili gümrük vergisi ödenmesi lazım. Benzeri dolandırıcılıklara karşı tüketiciler çok dikkatli olmalılar. Çünkü sahtekarlar, tüketicilerin bir kısım özel bilgilerini, kişisel verilerini nasıl olduğu bilinmeyen bir şekilde ele geçirmişler. Siparişlerin olduğunu biliyorlar. Cep numaralarına e-posta adreslerine ulaşma imkanına sahipler. Ve bu bilgiyle tüketicileri tuzağa düşürebiliyorlar. Bu noktada kargo şirketlerinin satış portallarının kamu kurumlarının, web sitelerini birebir taklit ederek tüketicinin güvenini sağlayıp ciddi anlamda dolandırılmasına yol açabiliyorlar. Bu yüzden her linki tıklamamak nerden geldiğini uzantısını iyice araştırmak gerekiyor.”

  • Kitap fuarına öğrenci akımı

    Kitap fuarına öğrenci akımı

    İnegöl Belediyesi’nin bu yıl 8’incisini düzenlediği Kitap Günleri Fuarı Cumartesi günü kapılarını açmıştı. 01 Aralık tarihine kadar 9 gün süreyle ziyarete açık olacak fuar, hafta sonu ağırlıklı olarak aileler tarafından ziyaret edildi. Pazartesi günü itibariyle de İnegöl Belediyesi’nin Milli Eğitim Müdürlüğü iş birliğinde yaptığı planlamayla okul ve öğrenci ziyaretleri başladı.
    65 bin öğrenci ziyaret edecek.

    İnegöl Belediyesi hafta içi kırsal bölgeler başta olmak üzere 12 bin 500 öğrenciyi ücretsiz servislerle Kitap Fuarına getirecek. Bunun yanı sıra Milli Eğitim Müdürlüğü ile yapılan planlama kapsamında her okul kendi planlamasını gerçekleştirerek öğrencileri belirlenen gün ve saatlerde fuar alanına getirecek. Şehirdeki 65 bin öğrencinin okul planlamaları ve bireysel şekilde fuarı gezmesi hedefleniyor.

    Öğrenciler kitaplar ve yazarlarla buluştu

    Pazartesi günü sabah saatlerinden itibaren alana gelmeye başlayan öğrenciler, kitap fuarında hem yazarlarla bir araya geldi hem etkinlik alanlarında keyifli anlar yaşadı. Fuar alanı adeta öğrencilerle dolup taştı. Stantlarda kitapları ilgiyle inceleyen öğrenciler, okudukları kitapların yazarlarını da karşılarında görünce büyük heyecan ve mutluk yaşadı.

    Başkan Taban kitap fuarını ziyaret etti

    İnegöl Belediye Başkanı Alper Taban da Pazartesi günü fuar alanını ziyaret etti. Öğrenciler ve yazarlarla sohbet eden, kitap stantlarını tek tek gezen Başkan Taban, özellikle yerel yazarlar köşesinde İnegöl’ün minik yazarı 8 yaşındaki Aslıhan Karakurt’la yakından ilgilendi. Karakurt, kapağını da kendi tasarladığı “Minik Çocuk Çöpleri Toparlıyor” isimli dergisini Başkan Taban için imzalayarak hediye etti.

  • Yollar ulaşıma açık

    Yollar ulaşıma açık

    Ordu’nun yüksek kesimli ilçelerinde kar yağışı etkili olurken, Büyükşehir Belediyesi tarafından bir gecede yaklaşık 2 bin kilometre uzunluğunda yol ulaşıma açıldı.

    Yoğun kar yağışı Ordu’nun yüksek kesimli ilçelerini etkisi altına aldı. Bazı ilçelerde kar kalınlığı 1,5 metreye kadar ulaştı. Yoğun kar yağışının olumsuz etkilerini en aza indirmek isteyen Ordu Büyükşehir Belediyesi 259 iş makinesi ve 615 personel ile gece-gündüz mesaisini sürdürüyor. Dün öğle saatlerinde bu yana çalışan ekipler yaklaşık 2 bin kilometre yol ağını ulaşıma açtı.

    42 hasta ve 9 cenazenin bulunduğu yola müdahale edildi
    Karla mücadele çalışmaları kapsamında Akkuş’ta 5 hasta ve 2 cenaze, Çamaş’ta 1 cenaze, Çatalpınar’da 3 hasta, Çaybaşı’nda 5 hasta, Fatsa’da 2 hasta, Gölköy’de 7 hasta, Gürgentepe’de 2 hasta, İkizce’de 4 hasta ve 1 cenaze, Kabadüz’de 1 cenaze, Kabataş’ta 2 hasta ve 1 cenaze, Korgan’da 4 hasta ve 2 cenaze, Kumru’da 3 hasta ve 1 cenaze, Ulubey’de 2 hasta ve Ünye’de 3 hastanın bulunduğu mahalle ve grup yollarına müdahale edildi.

    65 içme suyu arızası giderildi
    Öte yandan yoğun kar ve beraberinde meydana gelen aşırı soğuk nedeniyle içme suyunda yaşanan 65 arızaya 208 personel ve 200 iş makinesi ile müdahale edilerek vatandaşların mağdur olmalarının önüne geçildi.

    “Bizim işimiz bu, işimizin en iyisiyiz”
    Ordu Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Mehmet Hilmi Güler, sosyal medya hesaplarından çalışmalara ilişkin görüntüleri paylaşarak, “Kar yağar kar üstüne, yol açarız yol üstüne. Bizim işimiz bu, işimizin en iyisiyiz” notunu düştü.

    Ordu Büyükşehir Belediyesi’nden yapılan açıklamada, vatandaşların kar lastiği ve zincir olmadan trafiğe çıkmamaları gerektiği istenirken, karla mücadele talepleri için çağrı merkezleri aracılığıyla belediyeye ulaşabileceklerine dikkat çekildi.