Blog

  • İçişleri Bakanlığı Duyurdu, Yasak Öncesi 31 İl İçin Sıkı Denetim

    İçişleri Bakanlığı Duyurdu, Yasak Öncesi 31 İl İçin Sıkı Denetim

    İçişleri Bakanlığı gene hafta olduğu gibi bu hafta sonuda sokağa çıkma yasağı bulunan 31 il valiliğine kısıtlama başlamadan önce talimat gönderildi.

    Bakanlıkça salgınının önlenmesine yönelik sokağa çıkma yasağının ve daha önce alınan tedbirlerin etkinliğini artırmak amacıyla bu illerde 15.00- 24.00 saatlerinde uygulama yapılması istendi. Bu kapsamda belirtilen saatler arasında market, fırın, pazar yeri, büfe, yoğun olarak alışveriş yapılan cadde ve sokaklar ile akaryakıt istasyonları gibi yerlerde, sosyal mesafe kuralı ile maske kullanımı uygulamalarına ilişkin denetimler en üst seviyede yapılacak. Toplu taşıma araçlarında ve duraklarda sosyal izolasyonu temin, sosyal mesafeyi koruma ve maske kullanımına ilişkin uygulamalar gerçekleştirilecek. Saat 21.00 itibarıyla kapalı olması gereken market gibi iş yerleri ile açık olması muhtemel fırın, büfe, akaryakıt istasyonu içerisinde bulunan alışveriş alanları da kontrol edilecek.

    Suç Teşkil Eden Davranışlara Ceza

    Sosyal mesafe ihlallerinin olabileceği yerlerde, sosyal mesafeyi sağlayacak tedbirler alınacak. Ayrıca alınan kararlara uymayan iş yeri sahipleri ve vatandaşlara ‘Umumi Hıfzıssıhha Kanunu’nun 282’nci maddesi gereğince idari para cezası verilecek, aykırılığın durumuna göre kanunun ilgili maddelerine göre işlem yapılacak. Konusu suç teşkil eden davranışlara ilişkin Türk Ceza Kanunu’nun 195’inci maddesi kapsamında gerekli adli işlemler başlatılacak.

    Bakanlık, valiliklerden söz konusu kontrol, denetim ve gerektiğinde sosyal mesafe tedbirlerinin alınarak uygulanabilmesi adına görevlendirme ve planlamaların ivedilikle yapılmasını ve uygulamada herhangi bir aksaklığa meydan verilmemesini istedi.

  • Gürsu Belediye Başkanı’ndan personeline duygulandıran mektup

    Gürsu Belediye Başkanı’ndan personeline duygulandıran mektup

    Işık gönderdiği mektupta:

    “Bütün dünyanın ve ülkemizin mücadele ettiği korona virüs salgınına karşı ilçemizde aldığımız koruyucu tedbirler kapsamında ekiplerimizin gece gündüz demeden çalışarak verdikleri emekler çok kıymetli” diyen Gürsu Belediye Başkanı Mustafa Işık, “Kendi sağlıklarını riske atarak, aileleriyle birlikte olacakları zamanlardan ödün vererek, hepimizin sağlığını korumak maksadıyla ortaya koydukları üstün emekleri için ekiplerimize minnetlerimizi sunuyoruz. Ekiplerimizin, gece gündüz demeden, özveriyle çalışarak verdikleri emekler çok kıymetli. Mutlu yarınlarımız için temizlik ekibimiz, vefâ ekibimiz, sosyal yardım ekibimiz, park ve bahçeler ekibimiz ve diğer bütün mesai arkadaşlarımızın, bu zor günlerde verdikleri emeklerin farkındayız. Onların emeklerini boşa çıkarmayalım, bizler de evlerimizde olalım. İnşallah, gelecek güzel günlere hep birlikte, sağlıkla ulaşacağız” dedi.

    Ekiplerin emeklerinin değerini vurgulamak ve motivasyonunu artırmak maksadıyla bu uygulamayı yaptıklarını belirten Başkan Işık, ekiplerde görev yapan personellerin maaşlarına ek ödeme yapılacağını ve gıda paketleriyle destek olunacağını söyledi.

  • TÜİK Türkiye’de çocuklara ilişkin istatistikleri yayımladı

    TÜİK Türkiye’de çocuklara ilişkin istatistikleri yayımladı

    Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi sonuçlarına göre; 2019 yıl sonu itibarıyla, Türkiye nüfusu 83 milyon 154 bin 997 kişi iken bunun 22 milyon 876 bin 798’ini çocuklar oluşturdu. Birleşmiş Milletler tanımına göre; 0-17 yaş grubunu içeren çocuk nüfus, 1970 yılında Türkiye’de toplam nüfusun yüzde 48,5’ini oluştururken bu oran 1990 yılında yüzde 41,8 ve 2019 yılında yüzde 27,5 oldu.
    Nüfus projeksiyonlarına göre; çocuk nüfus oranının 2023 yılında yüzde 27,0, 2030 yılında yüzde 25,6, 2040 yılında yüzde 23,3, 2060 yılında yüzde 20,4 ve 2080 yılında yüzde 19,0 olacağı öngörüldü.

    Avrupa’da en fazla çocuk İrlanda en az İtalya’da

    Avrupa Birliği (AB) üye ülkelerinde 2019 yılında çocuk nüfusun toplam nüfus içindeki oranı incelendiğinde; AB-28 üye ülkelerinin çocuk nüfuslarının toplam nüfus içindeki oranı yüzde 18,6 oldu. AB-28 üye ülkeleri içerisinde en fazla çocuk nüfus oranına sahip olan ülkelerin sırasıyla; İrlanda, Fransa,  Birleşik Krallık ve İsveç olduğu görüldü. Çocuk nüfus oranının en düşük olduğu ülkeler ise sırasıyla; İtalya, Malta ve Almanya oldu.

    Türkiye’de en fazla çocuk Şanlıurfa en az Tunceli’de

    Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi sonuçlarına göre; illerin toplam nüfusları içindeki çocuk nüfus oranı incelendiğinde; 2019 yılında en yüksek çocuk nüfus oranına sahip olan il, Şanlıurfa oldu. Şanlıurfa ilini  Şırnak ve Ağrı izledi. Çocuk nüfus oranının en düşük olduğu ilk üç il ise sırasıyla; Tunceli, Edirne ve  Kırklareli oldu.

    Doğum istatistiklerine göre; 2018 yılında canlı doğan bebek sayısı, 1 milyon 248 bin 847 oldu. Canlı doğan bebeklerin yüzde 51,3’ü erkek, yüzde 48,7’si kız oldu.

    Sağlık Bakanlığı verilerine göre; hastanede gerçekleşen doğumların oranı, 2010 yılında yüzde 91,6 iken 2018 yılında yüzde 98,0 oldu. Sezaryen doğumların canlı doğumlar içerisindeki oranı ise 2014 yılında yüzde 51,1 iken 2018 yılında yüzde 54,9 oldu.
    2018 yılında sezaryen doğumların en yüksek oranda görüldüğü şehirler Antalya, Isparta, Burdur, Adana, Mersin, Hatay, Kahramanmaraş, Osmaniye en düşük oranda görüldüğü şehirler ise Erzurum, Erzincan, Bayburt, Ağrı, Kars, Iğdır, Ardahan oldu.

    Beklenen yaşam süresi 15 yaşındaki çocuklar için 64,4 yıl oldu

    Hayat Tabloları, 2016-2018 sonuçlarına göre; doğuşta beklenen yaşam süresi, Türkiye geneli için 78,3 yıl, erkekler için 75,6 yıl ve kadınlar için 81,0 yıl oldu.

    Türkiye’de 7 yaşına ulaşan bir çocuğun kalan yaşam süresinin ortalama 72,3 yıl, erkek çocuklar için 69,6 yıl ve kız çocukları için 75,0 yıl olduğu görüldü. Çalışma çağının başlangıcı olan 15 yaşındaki çocuklar için ise bu süre 64,4 yıl oldu. Erkekler için bu süre 61,7 yıl iken kadınlar için 67,1 yıl oldu. Bu yaş için kadın ve erkek arasındaki beklenen yaşam süresi farkı 5,4 yıldır.

    Bebeklere konulan en popüler erkek ismi Yusuf, kız ismi Zeynep oldu

    2019 yılında doğan bebeklere konulan en popüler erkek bebek isimleri, Yusuf, Eymen ve Miraç, en popüler kız bebek isimleri ise Zeynep, Elif ve Defne oldu. Bununla birlikte, 0-17 yaş grubundaki çocuklarda en çok kullanılan erkek isimlerinin Yusuf, Mustafa ve Mehmet; kız çocuk isimlerinin ise Zeynep, Elif ve Yağmur olduğu görüldü.
    Resmi kız çocuk evlilikleri azaldı
    Evlenme istatistiklerine göre; 16-17 yaş grubunda olan kız çocuklarının resmi evlenmelerinin toplam resmi evlenmeler içindeki oranı 2009 yılında yüzde  8,1 iken bu oran 2019 yılında yüzde 3,1’e düştü.

    Bu oran, illere göre incelendiğinde; 2019 yılında Ağrı ilinin yüzde 13,2 ile kız çocuk evlenmelerinde en üst sırada yer aldığı görüldü. Bu ili Muş ve Kars izledi. Kız çocuk evlenmelerinin toplam evlenmeler içindeki oranının en düşük olduğu iller ise Tunceli, Bayburt, Rize ve Trabzon oldu.

  • Sezon sonu indirimi derken koronavirüse yakalanmayın

    “EŞYADA VARSA ELİMİZLE DOKUNUP AĞZIMIZA, YÜZÜMÜZE GÖTÜRÜNCE BULAŞ OLABİLİRİZ” 

    Koronavirüs salgınının ardından çoğu mağaza çeşitli kampanyalar başlattı ve sezon sonu indirimi yaptı. Tüketiciler de daha çok evde vakit geçirdikleri bu süreçte kampanyaların ve sezon geçişinin de etkisiyle alışverişe yöneldi. Fakat bulaşma hızı oldukça fazla olan koronavirüs, üzerinde virüs olan ürüne dokunan kişinin elini ağzına, burnuna ya da gözlerine değdirmesi yoluyla da bulaşabiliyor. Uzmanlar ise alışveriş oranının arttığı bu dönemde alınan ürünler aracılığıyla virüs bulaşma riskine karşı herkesin tedbirli olması gerektiğini ve el yıkamanın çok önemli olduğunu söylüyor. İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa – Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Ana Bilim Dalı Uzmanı Öğretim Üyesi Dr. Rıdvan Karaali koronavirüslü birinin hapşırması, öksürmesi ya da konuşması esnasında ürünlere virüs bulaşabileceğini ve başka birinin de o ürüne dokunduktan sonra ellerini yıkamadan ağzına, burnuna ya da gözüne götürmesi yoluyla virüs kapabileceğini söyleyerek, “Havaların ısınmasıyla birlikte insanlarımızın çeşitli alışveriş ihtiyaçları ortaya çıkıyor ve daha yoğun bir alışveriş dönemi başlıyor. Öncelikle koronavirüs bu alışveriş yollarıyla toplum içerisinde nasıl bulaşabilir diye özetlemekte fayda var. Koronavirüs ağızdan çıkan hapşırma, öksürme ya da konuşma esnasında çıkan damlacıkların çeşitli eşyaların üzerine bulaşması ve oradan elimizle ağzımıza, burnumuza, gözümüze götürme yoluyla bulaşıyor. Eldiven yalancı güven hissi oluşturuyor ve mesela gün içerisinde markette bir reyona bakan görevli sabah taktığı aynı eldivenle akşama kadar tüm görevini yapabiliyor. Onun dışında online alışverişle aldığımız bir üründen bize virüs nasıl geçebilir diye bakabiliriz. Kargo görevlisi maske ve eldiven takıyor ya da takmıyor. Bunu bizim her zaman kontrol etme şansımız yok. Getirilen paket üzerine görevlinin bir şekilde hapşırması, öksürmesi ya da konuşması esnasında virüs bulaşabilir. Direkt kutu üzerinden bize virüs bulaşma ihtimali yok, ancak bu kutu üzerine biz elimizle dokunduğumuz zaman elimizi yıkamadan ağzımız, burnumuza, gözümüze götürürsek bulaşabilir. Dolayısıyla böyle bir malzemeye dokunduğumuz zaman başka hiçbir yere dokunmadan elimizi yıkarsak, bulaş riskini tamamen ortadan kaldırıyoruz. Bir ürün aldık ve kullandık, bunu koşulsuz iade etme şansımız var. Bu ürünü iade ettiğimizde velev ki deneyen kişide koronavirüs olsa da bu ürünün iade edilip başka kişi tarafından alınmasıyla koronavirüs direkt bulaşmıyor, ancak o eşya üzerinde ciddi bir bulaş varsa yine elimizle dokunup elimizi yıkamadan ağzımıza, burnumuza, gözümüze götürürsek bulaş olabilir. Bunlara dikkat ettiğimiz zaman bu tür alışverişlerde bulaşı minimuma indirmiş oluyoruz” dedi.

    “DOKUNDUĞUMUZ HER OBJEDE KORONAVİRÜS OLABİLİR”

    Dr. Karaali pandemi sürecinde her eşyada koronavirüs olabileceğini ve dokunduğumuz ürüne bizden kaç saat önce koronavirüslü birinin dokunduğunu bilme şansımızın olmadığını belirterek, “Şu an toplumumuzdaki yaygınlığı da düşünürsek bir pandemi halindeyiz. Dokunduğumuz her objede, koronavirüs olabilir. Dolayısıyla dokunduktan sonra el hijyenini sağlayacağız. Aslında genel olarak deneme usulüyle alınan ürünlerde koronavirüsten bağımsız olarak da aldığımız ürünü yıkama ihtimali varsa yıkamak en doğru yoldur. Koronavirüs özelinde de konuşursak, örneğin bir gömlek aldık. Bizden önce de başka biri denedi ve biz aldık. Bu pamuklu yüzeyden geçiş ihtimali çok düşük. Yıkanabilen bir ürünse, onu kaç kişinin denediğini bilmediğimiz için yıkayıp giymekte fayda var. Bir kişi bir objeye dokunduğu zaman o objeye koronavirüs bulaştırsa da bu, oradan havaya karışarak gelmiyor. Bunun için bir aracı olması lazım, o da en doğalı olan elimiz. Biz olası objelerde koronavirüs varmış hareket edersek, elimizle dokunduktan sonra başka bir yere dokunmadan el hijyenini yaparsak eldiven kullanımına da gerek kalmayacak. Virüsün bir yüzeye bulaştığı zaman en yüksek bulaştırıcılık oranı 4 ile 6 saat içerisinde. 12 saatten sonra bulaştırıcılık hızlı bir şekilde azalıyor. 24 saatten sonra da teorik olarak yok denecek kadar az bulaştırıcılık oranına düşüyor. Bu dönemde bu saatleri bilme şansımız yok. Yani bizim dokunduğumuz ürüne bizden kaç saat önce koronavirüslü birinin dokunduğunu bilme şansımız yok. Dolayısıyla özellikle el temizliğine çok dikkat etmemiz lazım” ifadelerini kullandı.

    “ALDIĞIM ÜRÜNDEN BULAŞMASINDAN KORKUYORUM”

    Aldığı ürünleri virüs bulaşmasından korktuğu için yıkadığını söyleyen Mustafa Demir ise, “Aldığım üründen virüs bulaşmasından korkuyorum. Bir de küçük çocuklarım olduğu için daha çok korkuyorum. Gerçekten çok dikkat edilmesi gereken bir şey. İnşallah herkes böyle şeylere duyarlı olur. İnternet üzerinden alışveriş yapmıyorum, ihtiyacım olduğu zaman kendim gidiyorum. Gözümle seçip ona göre alıyorum. Bir de eve girmeden dışta lavabo var. Lavaboda yıkayıp eve o şekilde koyuyoruz. Ne kadar korunursan korun, sen korundan da karşı taraf duyarlı olmuyor. İnternetten olsun, kırtasiyeden olsun, marketten olsun aldığımız ürünleri iade etmeyelim. Biz hasta olabiliriz ve karşı tarafa bulaştırabiliriz ya da karşı taraf hasta olur ve bize bulaşabilir. Bunlara çok önem verelim, bunlar da dikkat edeceğimiz konular. Biz ne kadar önlemimizi alırsak daha erken atlatırız” dedi.

    “KIYAFETİN ÇOK RİSKLİ OLDUĞUNU DÜŞÜNÜYORUM”

    Kıyafet almanın bu süreçte riskli olduğunu düşünen Deniz Akçiçek de, “İnternetten alışveriş yapıyorum. Kargo geldiğinde de hiç eve almadan, kapıda onu dezenfekte ediyorum. Ondan sonra eve alıyorum. Bu şekilde korunduğumu düşünüyorum. Açıkçası en korktuğum şey marketlerden alışveriş yapmak ama yapmak zorundayız. İnternetten pek kıyafet almıyorum, daha çok kozmetik ve ev alışverişi yapıyorum. Kargo gelince de eve sokmadan eldivenlerimle birlikte kapının önünde temizliyorum. Alışverişte ne aldığınız da önemli. Kıyafetse çok riskli olduğunu düşünüyorum. İnternetten kıyafet alan birisi olsam sanırım bu kritik dönemde almazdım” dedi.

  • Askerlik terhis son durumu nedir, askerlik uzadı mı 2020? Terhisler 1 ay ertelendi mi?

    ASKERLİK TERHİS SON DURUMU NEDİR?

    Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, koronavirüs nedeniyle Kasım 2019’da askere alınanların ise hizmet süresinin bir ay uzatıldığını belirtti.

    Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar,açıklamasında, “Bugüne kadar Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) bünyesinde gözümüz gibi sakındığımız Mehmetçik ile yeni gelecek evlatlarımızın salgına karşı korunması maksadıyla daha önce kritik dönemlerde uyguladığımız gibi nisan ayında askere alınacak 53 bin yükümlü gencimizin silah altına alınmasının ertelenmesinin, birliklere yeni er gelmeyeceği için de Kasım 2019 celp döneminde silah altına alınanların hizmet süresinin bir ay uzatılmasının ve bir ay sonra konunun yeniden incelenmesinin uygun olacağı değerlendirilmiştir.” ifadelerini kullandı.

    TERHİSLERİN 1 AY ERTELENMESİ RESMİ GAZETEDE YAYIMLANDI

    Terhislerin 1 ay ertelenmesine ilişkin Cumhurbaşkanı kararı, Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Buna göre, 1 Kasım 2019-1 Aralık 2019 tarihleri arasında silah altına alınan erbaş ve erlerin askerlik hizmet süresi bir ay uzatılacak

  • BİM aktüel katalog indirimleri 17 Nisan 2020

    BİM aktüel katalog indirimleri 17 Nisan 2020

    Bugün ev veya kendi kişisel ihtiyaçlarını karşılamak isteyenler, evine en yakın noktada bulunan BİM marketlerinden alışveriş planı yaptı.Alışveriş planı yaparken, BİM çalışma saatlerini öğrenmek isteyenler, BİM kaçta açılıyor, BİM kaçta kapanıyor sorularına cevap arıyor. BİM aktüel katalog inceledikten sonra alışveriş listesi yapan vatandaşlar, BİM 17 Nisan indiriminden yararlanmak istiyor. İşte BİM aktüel katalog sayfaları ve BİM çalışma saatleri haberimizde…

    BİM ÇALIŞMA SAATLERİ

    BİM 09:00 – 21:00 saatleri arasında hizmet veriyor.

  • İstanbul’da metrobüs kazası kameralara yansıdı

    İstanbul’da metrobüs kazası kameralara yansıdı

    İstanbul’un Avcılar ilçesinde seyir halinde olan iki metrobüs kafa kafaya çarpıştı. Kaza anı saniye saniye kameraya yansıdı.

    ÇARPA ÇARPA İLERLEDİ

    Avcılar’da iki metrobüs kafa kafaya çarpıştı. Kazada ikisi şoför 4 kişi yaralandı. Kaza güvenlik kamerasına yansıdı. Görüntülerde önce soldaki sonra sağdaki bariyere vuran metrobüs tekrar hızlanarak yoluna devam ediyor. Metrobüs kısa süre sonra duraktaki metrobüse çarpıyor. Sürücünün direksiyon başında rahatsızlandığı öne sürülürken kazayla ilgili inceleme sürüyor.

    ARAÇ KAMERASI GÖRÜNTÜLERİ ORTAYA ÇIKTI

    Kaza metrübüs aracının güvenlik kameralarına yansıdı. Görüntülerde, metrobüs aracının yalpalayıp sağa sola çarparak ilerlediği ve karşı yönde duran metrobüs ile kafa kafaya çarpıştığı görülüyor.

    SÜRÜCÜLER ARAÇLARDA SIKIŞTI

    Avcılar’da seyir halinde olan iki metrobüs bilinmeyen bir nedenle kafa kafaya çarpıştı. Çarpışma nedeniyle biri sürücü iki kişi araç içinde sıkıştı.

    NE OLMUŞTU?

    Avcılar’da iki metrobüsün kafa kafaya çarpışması sonucu meydana gelen kazada 4 kişi yaralandı. Yaralılar hastaneye sevk edilirken, kaza nedeniyle aksayan metrobüs seferleri kontrollü olarak başladı.

  • Bursa’da İpekçilik Caddesi sil baştan yenileniyor

    Bursa’da İpekçilik Caddesi sil baştan yenileniyor

    Bursa Büyükşehir Belediyesi bir taraftan korona virüs salgınının yayılımını önlemek için yoğun bir mesai harcarken, diğer taraftan da rutin belediyecilik hizmetlerini kesintisiz olarak sürdürüyor. Bu kapsamda kentin en önemli kuzey güney akslarından biri olan ve Setbaşı’ndan kentin güneyine uzanan, yaya ve araç trafiği bakımından yoğun bir şekilde kullanılan İpekçilik Caddesi’nde de çalışmalara başlandı.

    AYKOME’de alınan kararla tüm altyapı kurumları İpekçilik Caddesi’nde eş zamanlı bir çalışma başlatırken, doğalgaz, elektrik, su ve kanalizasyon hatları da sil baştan yenileniyor. Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş da beraberindeki Karaağaç Mahallesi Muhtarı Sema Pamukçular ile birlikte çalışmaları yerinde inceleyip, Ulaşım Dairesi Başkanı Gazali Şen’den bilgi aldı.

    “Keyfini çıkaracağız”

    Büyükşehir Belediyesi olarak bu dönemde enerjilerini yoğunlukla korona virüsle mücadele ayırdıklarını belirten Başkan Aktaş, bunun yanında rutin belediyecilik hizmetlerini de aksatmadan devam ettirdiklerini kaydetti. Yıldırım İlçesi Karaağaç Mahallesi’ndeki İpekçilik Caddesi’nin de yıllardır bakım bekleyen önemli bir aks olduğunu dile getiren Başkan Aktaş, “Tüm altyapı kurumlarını da organize ettik ve çalışmalar eş zamanlı olarak yapılıyor. Çalışma İpekçilik Caddesi’nin yanında Yeşil ve Namazgah Caddelerini de kapsıyor. İlk etapta 600 metre uzunluğunda ve 7 metre genişliğindeki İpekçilik Caddesi’nde çalışmaları başlattık. Altyapı, sıcak asfaltı, bordür ve tretuvarları ile yaklaşık 1 milyon 250 bin liralık yatırım yapacağız. Bu süreçte verdiğimiz rahatsızlıktan dolayı çevre sakinlerinden özür diliyorum. Ama takdir edersiniz ki altyapı çalışmaları biraz sıkıntılıdır. Ama bittiğinde inşallah buranın sefasını, keyfini hep birlikte çıkaracağız. Çalışmaların şimdiden bölgeye hayırlı olmasını diliyorum” dedi.

    Karaağaç Mahallesi Muhtarı Sema Pamukçular da bu caddenin yenilenme çalışmasının yaklaşık 11 yıldır programda olduğunu ancak bugüne kadar bir türlü başlamadığını hatırlatarak, bölgeye değer katacak çalışma nedeniyle Başkan Aktaş’a teşekkür etti.

  • Keles’te maske üretimine başlandı

    Keles’te maske üretimine başlandı

    Keles Belediyesi’nin gerekli malzemeleri temin etmesiyle, Keles Kaymakamlığı, İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü, Halk Eğitim Merkezi’nin ortak çalışmasıyla maske üretimi başladı. Keles Belediyesi’nin kurs merkezleri maske üretim atölyesine çevrilerek kadınların öncülüğünde çalışmalar başladı.

    Maske üretiminin süreceğini ifade eden Keles Belediye Başkanı Mehmet Keskin, “Belediye birimlerimizde, farklı toplu yaşam alanlarında, hizmeti sürdüren bazı meslek gruplarımızdan gelen talepler var. Onların da kullanabilmesi adına maske üretimine devam edeceğiz. Halkımızın sağlığını önemsiyoruz. Her vatandaşımız bizim için kıymetli.Panik yapmıyoruz lakin tedbiri de elden bırakmıyoruz. Tedbirlerimizi almaya devam edeceğiz. Lütfen çok zaruri olmadıkça evimizden çıkmayalım, inanıyoruz ki yakın bir zaman diliminde bu sıkıntılı süreci milletçe atlatacak ve normal yaşantımıza geri döneceğiz” dedi.

  • Bursa’da yasaklı tarım ilaçları yüzünden binlerce arı telef oldu

    Bursa’da yasaklı tarım ilaçları yüzünden binlerce arı telef oldu

    Bursa’da her bahar olduğu gibi bu yıl da görülen arı ölümleri bal üreticilerini isyan ettirdi. Ölen arılarını yanlarına alan Bursalı arıcılar, soluğu Bursa Tarım İl Müdürlüğünde aldı.

    Yasaklı tarım ilaçları kullanan çiftçiler yüzünden arılarının telef olduğunu belirten arıcılar, bu duruma bir çare bulunmasını bekliyor. Telef olan arılar sebebiyle kovanların önü ölü arılarla doldu. Bir çok kovanı sönen arıcılar isyan etti. Sosyal medyadan organize olan arıcılar, sıkıntılarına acilen çare bulunması için Bursa Tarım İl Müdürlüğü yetkilileriyle görüştü.

    Konu hakkında açıklama yapan Türkiye Tarım Gıda Hayvancılık ve Hayvancılık Dayanışma Platformu Başkanı Mustafa Sarıoğlu, “Zirai ilaçlardan dolayı Bursa’da çok arı ölümü var. Arıcılar olarak sıkıntımızı anlatmak için il müdürümüzle görüştük. Numuneler alındı. Etkin maddeler tespit edilip bakanlık tarafından yasaklanacağı söylendi.Aynı zamanda çiftçi eğitim toplantılarına ağırlık verileceği bildirildi. Bursa’da arılarda yüzde 40 kayıp var. Arılar yakın zamanda dünyanın en kıymetli varlığı seçildi” dedi.