Blog

  • İtalya’nın koronavirüs araştırması sonuçları

    İlk olarak Çin’in Wuhan kentinde ortaya çıkan koronavirüsün (COVİD-19) en çok can kaybına neden olduğu ülke İtalya’da virüsün öldürücülüğü ile ilgili yeni bulgulara ulaşıldı.

    İtalya’nın ulusal sağlık servisi tarafından yapılan araştırmaya göre koronavirüs nedeniyle hayatını kaybedenlerin yüzde birinde başka bir hastalığa rastlanmadı.

    İngiliz Daily Mail gazetesinde yer alan habere göre, salgın nedeniyle hayatını kaybeden 355 kişiyi mercek altına alan ekip sadece 3 kişide mevcut bir kronik rahatsızlık saptamadı.

    Aynı habere göre, koronavirüs salgını nedeniyle hayatını kaybedenlerinin yüzde 99’unun bir ya da daha fazla hastalığa sahip olduğu belirlendi.

    Bu 355 kişinin yüzde 48.5’inde 3 veya daha fazla rahatsızlık saptanırken, yüzde 25.6’sinda iki, yüzde 25.1’inde ise 1 rahatsızlık saptandı.

    Dün gece itibari ile Italya’daki ölü sayısı 3 bin 405’e yükselerek salgının ilk görüldüğü yer olan Çin’i geride bırakmıştı.

  • Virüsün tedavisinde umut ışığı

    Korona virüse (COVID-19) karşı dünya genelinde önlemler alınırken, yüzün üzerinde ülkede görülen salgına karşı ilaç ya da aşı arayışı da sürüyor.

    Uzmanlar şu sıralar özellikle başka hastalıklar için kullanılan ilaç ya maddelerin corona virüse karşı etkili olup olmayacağını araştırıyor.

    O ilaçlardan biri olan Remdesivir adlı ilaç İtalya’da koronavirüse yakalanan 79 yaşındaki bir hastada denendi ve hastanın tedaviye yanıt verdiği açıklandı.

    İngiliz Daily Mail gazetesinde yer alan habere göre, 10 yıl önce Ebola ile mücadele kapsamında geliştirilen ilaç ile tedavi edilen adı açıklanmayan hasta 12 gün sonra taburcu edildi.

    Aynı habere göre ABD’de korna virüs testleri pozitif çıkan ve durumu kritik seviyeye gelen bir kadın hasta da Remdesivir tedavisine yanıt verdi.

    Mers’e karşı etkiliydi

    İlk olarak Ebola ile mücadele için geliştirilen Remdesivir klinik incelemelerinde iyi bir sonuç vermemiş, 2012 yılında ise bir başka corona virüs enfeksiyonu olan Mers’e karşı etkili olduğu görülmüştü.

    CNN International’da yer alan habere göre; Çin’in başkenti Pekin’deki bir basın açıklamasında konuşan DSÖ Genel Sekreter Yardımcısı Bruce Aylward, “Şu anda gerçek bir etki yaratabileceğini düşündüğümüz tek bir ilaç var, o da remdesivir” açıklamasında bulundu.

    Yüzde 80’lik kesim tedaviye ihtiyaç duymuyor

    Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) verilerine göre koronavirüse yakalananların yüzde 80’i özel bir tedaviye ihtiyaç duymaksızın hastalığı atlatabiliyor. Ancak hastalığın ağır seyrettiği durumlarda insanların solunum sorunları yaşadığı biliniyor.

    Kansere karşı kemoterapi tedavisi görenler ile daha önce farklı rahatsızlığı olan yaşlılar en riskli gruplar olarak kabul ediliyor.

  • Koronavirüsün şifresi çözüldü

    Rusyada, Smorodintsev Grip Araştırma Enstitüsüdeki bilim insanları tarafından yapılan açıklamada, koronavirüsün (Covid-19) genetik şifresinin tamamen çözüldüğünü açıkladı. Koronavirüsün genetik dizilimin aşı ve ilaç geliştirmede faydalı olacağı ifade edildi.

    Rusya’nın haber ajansı TASStaki habere göre, St. Petersburg kentinde bulunan Smorodintsev Grip Araştırma Enstitüsünden bilim insanları, koronavirüsün genetik şifresini çözdüklerini açıkladı.

    Enstitü Müdürü Dr. Dmitriy Lioznov, koronavirüsün yeni bir virüs olmasından dolayı bu virüsün genetik diziliminin tamamen deşifre edilmesinin önemli olduğunu vurguladı. Dr. Lioznov Bu bilgi bize ilaç ve aşı bulma konusunda yardımcı olacak dedi.

  • Prof.Dr.Kayıhan Pala: Vakalar neredeyse açıklanmalı

    “Şehir hastanelerinin açılmasıyla, şayet kapatılan diğer hastaneler halen hizmet vermiş olsaydı, bu süreçte çok önemli rol oynayabilirlerdi.” Bu söz, Bursa Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kayıhan Pala’ya ait.

    “Bugünlerde sağlık hizmeti almak zorunda kalan, ertelemeyecek durumda olan insanlar sırf bir şehir hastanesinde salgın hastalıktan vaka yatıyor diye oraya gitmekten kendilerini alıkoyuyor. Bu durum sağlık hizmetine erişim noktasında sıkıntı yaratıyor” diyen Prof.Pala, salgın gerçekleştiği takdirde özellikle büyük hastanelerde enfeksiyon zincirini kırmanın mümkün olamayacağını söyledi.

    ‘Hastanelerin büyüklüğü sorun yaratacak’

    Ankara’daki 3 bin 700 yatak kapasiteli Şehir Hastanesini örnek gösteren Pala; ” Buraya bugünkü korona vakalarını koyacak olursanız insanlar oraya gitmek istemeyecektir. Bu kadar büyük bir sağlık kurumuna böyle bir vaka gelmesi halinde, bu vakanın o hastanede yayılmasını önlemek için çok köklü uğraşlar vermek gerekecek. O sırada en az 3 bin hasta yatırıyorsunuz, 3 bin tane refakatçiniz var, 5 bin tane sağlık çalışanınız var ve 15-20 bin tane ayaktan başvuran insan var. Kabaca 30-40 bin kişiden söz ediyoruz. Burada enfeksiyon zincirini kırmanız çok mümkün olmaz. O yüzden bu zamana kadar sıraladığımız büyük hastanelerin verimsizliği gibi sıkıntıların yanında böylesine büyük salgınlarda baş edebilmek için iyi araçlar değil bunlar.” dedi.

    ‘Yoğun bakım kapasitesine dikkat!’

    Yoğun bakım yatakları bölgelere ve illere göre eşit değil açıklamasında bulunan Prof.Pala; “İlk 10 büyük il içerisinde 10 bin kişiye düşen yoğun bakım yatak sayısı 6 olan da var 4 olan da var. 10 bin kişide 6 ve 4 rakamları çok büyük rakamlar. Öncelikle bölgeler arasındaki eşitsizliği giderecek önlemler almak gerekir. Yoğun bakımlara gereksiz yatışlardan buraları korumak gerekir. Yoğun bakımda çalışacak personelin kolaylıkla kişisel koruyucu malzemeye erişiminin sağlanması gerekir. Acil olmayan ameliyatlar ertelenmeli ki yoğun bakımlar bu hastalar için kullanılabilsin. Örneğin İngiltere’den çok daha iyi kapasitemiz var. Ama böyle bir hastalıkta bu kapasitenin yeteceğine ilişkin olumlu yanıt vermek mümkün değil.” ifadelerini kullandı.

    ‘Vakaların hangi şehirlerde olduğu mutlaka açıklanmalı’

    Sağlık Bakanlığına şeffaflık çağrısı yapan Kayıhan Pala, “Artık kendini ilan eden hastalar var. Örneğin İstanbul’dan Çapa’dan bir hocamız ve bir televizyon sunucusu. İstanbul’da olduğu anlaşıldı. Artık vakaların hangi ilde olduğunu saklamaya ihtiyaç yok. Ama başka illerde olup olmadığını bilmeye ihtiyaç var. Örneğin Bursa’da vaka varsa Bursalılar bilmeli ve ona göre kendilerini daha fazla önlem almaya yöneltmeliler. Burada Güney Kore örneğini düşünün. Güney Kore’de bir bilgisayar programı aplikasyonu yaptılar. Telefonunuza indiriyorsunuz ve açtığınızda kişilerin kimliklerini bilmeksizin yakın çevrenizde ne kadar vaka olduğunu görebiliyorsunuz. Böylece kendinizi daha fazla koruma altına alabiliyorsunuz. Dolayısıyla bu vakaların illere göre, yaş ve cinsiyetine göre durumlarını sayısal olarak, isim, hastane adı veya semt adı gibi şeyler olmaksızın açıklanmasına ihtiyaç var.” dedi.

    .

     

     

     

  • Dünya devi Apple mağazaları süresiz kapatıldı

    Dünya devi Apple mağazaları süresiz kapatıldı

    Apple, daha önce 27 Mart tarihine kadar mağazalarının kapalı kalacağını duyurmuştu. Ancak salgın tehlikesinin sürmesi nedeniyle şirket, herhangi bir tarih paylaşmaksızın mağazalarının süresiz kapatıldığını dünyaya duyurdu.

    Özellikle İtalya, Fransa gibi ülkelerde oldukça ağır seyreden koronavirüs salgınında insanların bir araya geldiği alanların kapatılması hastalığın yayılmaması için gereken bir adım. Apple’ın ‘süresiz’ olarak kapattığı mağazalarının tekrar açılması Mayıs ayını bulabilir.

    Diğer yandan Apple, dünya genelinde mağazalarını kapatma kararı alsa da, Çin’deki 42 mağazasını geçtiğimiz günlerde tekrar açmıştı. Bunda sebep ise koronavirüs salgınının Çin’de kontrol altına alınması ve büyük bir tehdit olmaktan çıkması. Ancak aynı durum dünya genelindeki diğer ülkeler için geçerli değil, en azından şimdilik.

  • Koronavirüs hangi yüzeyde ne kadar canlı kalıyor?

    ABD’de Ulusal Sağlık Enstitüsü adına yapılan bir araştırma, koronavirüsün havada 3 saat, plastik ve çelik yüzeylerde ise 3 güne kadar canlı kalabildiğine işaret ediyor.

    Geçen hafta internette paylaşılan araştırmanın ayrıntıları tıp dergisi dün New England Journal of Medicine’da yayımlandı.

    BBC Türkçe’de yer alan habere göre, araştırmada yeni virüsün dayanıklılık süreleri, 2002’deki SARS (Şiddetli Akut Solunum Yolu Sendromu) salgınına yol açan SARS-CoV-1 virüsünün canlı kalma süreleriyle kıyaslandı. Buna göre yeni koronavirüs;

    Bakır yüzeylerde dört saat,

    Mukavva yüzeylerde 24 saat

    Plastik ve paslanmaz çelik yüzeylerde ise 72 saate kadar canlı kalabiliyor.

    Bu çalışmaya göre koronavirüsün havada canlı kalma süresi de 3 saate kadar çıkabiliyor.

    Raporu yazan uzmanlar, “Test edilen koşullarda SARS-CoV-2 (koronavirüs) ile SARS-CoV-1’in canlı kalma süreleri benzerlik gösteriyor” dedi.

    Koronavirüsler, hayvanlarda yaygın olan bir virüs grubu. Bu virüsler nadiren hayvanlardan insanlara geçebiliyor. Uzmanlara göre virüsün yüzeylerde canlı kalma süresi birkaç saatten bir haftayı aşkın bir süreye kadar değişiyor.

    Geçen ay The Journal of Hospital Infection’da yayımlanan bir araştırmada, SARS gibi insanlara bulaşan koronavirüslerin, dezenfekte edilmeyen metal, cam ve plastik gibi yüzeylerde 9 güne kadar canlı kalabileceği belirtildi.

    Dünya Sağlık Örgütü’nün salgın hastalıklar uzmanı Dr. Maria Van Kerkhove Pazartesi günü, yeni tip koronavirüsün yüzeylerde ve havada ne kadar canlı kalabildiğine ilişkin araştırmaların devam ettiğini söylemişti.

  • Çin’den koronavirüs aşısı için açıklama

    Çin’den gelen son dakika haberine göre yeni tip koronavirüse karşı geliştirilen aşının klinik deneylerinin yapılmasına onay verildi.
    Yapılan son dakika açıklamasına göre, Çin yeni COVID-19 salgını ile mücadele etmek için geliştirilen ilk aşının klinik denemelerinin yapılmasını onayladı.

    Deneyin Çin Askeri Tıp Bilimleri Akademisi tarafından yönetileceği açıklandı.

    (Hürriyet)

  • Line TV’de Koronavirüs yayını

    Koronavirüs hakkında bildiklerimiz ne kadar doğru? Bilmediklerimiz neler? Günlük yaşamda nasıl tedbirler alabiliriz? Koronavirüs salgını artarak devam ederse Türkiye’yi neler bekliyor? Vatandaşlar ve devletin kurumları en kötü senaryolara hazırlıklı mı?

    En güncel ve doğru bilgilerin paylaşılacağı özel yayın; Line TV Haber Müdürü Kübra Ulutaş’ın sunumu, Bursa Uludağ Üniversitesi’nin alanında uzman akademisyenleri Prof.Dr. Cüneyt Özakın, Prof.Dr. Haluk Barbaros Oral, Prof.Dr. Emin Halis Akalın, Doç.Dr. Alpaslan Türkkan ve Bursa Tabip Odası Başkanı Dr. Güzide Elitez’in katılımlarıyla bu akşam saat 20.00’de Line TV’de.

  • Apple, Çin dışındaki tüm mağazalarını kapatma kararı aldı

    Apple, koronavirüs nedeniyle Çin dışındaki bütün mağazalarını kapatma kararı aldı. Daha önce Çin’deki mağazalarını önlem olarak kapatan Apple, Çin dışındaki mağazalarının şimdilik 27 Mart tarihine kadar kapatılmasına karar verildiğini açıkladı.

    Cuma gecesi Apple sitesinde şirketin CEO’su Tim Cook tarafından yapılan yazılı açıklamada “Virüs riskini minimize etmenin en etkili yolu kalabalığı azaltmak. Müşterilerimize bu kararla sıra dışı bir hizmette bulunuyoruz.” dedi.

    ‘Covid-19 her bir ferdi etkiliyor’ diyen Tim Cook, Apple’ın internet üzerinden müşterilerine hizmet sağlamaya devam edeceğini aktardı.

  • Koronavirüs için sağlık sigortası var mı?

    DÜNYA Sağlık Örgütü (DSÖ), Corona virüsü pandemi, yani salgın hastalık ilan etti. Peki, bu karar; özel sağlık sigortalılarını nasıl etkileyecek, hastanelerde özel sağlık sigortası geçerli olacak mı, sağlık sisteminde neler değişecek?

    Özellikle, DSÖ’nün, koronayı, pandemi ilan etmesinin ardından sağlık konusunda vatandaşların kafası da karıştı. Kimileri, özel hastaneler ile Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) ile anlaşmalı hastanelerin ateşli hastalıklara bakmadığını, gelen hastaları da devlet hastanelerine yönlendirdiğini söylüyor.

    Kimileri, pandemi sonrası özel sağlık sigortasının özel hastanelerde geçmediğini savunuyor. DSÖ, en son 2009 yılında influenza virüsü nedeniyle pandemi ilan etmiş.

    Gelelim, koronavirüs nedeniyle pandemi ilan edilmesinin sağlık sisteminde ne gibi değişikliklere yol açacağına. Dr. Reşat Bahat, pandemi ilan edilmesinin hastalığın yaygın ve kolay bulaşılır olduğu anlamına geldiğini belirterek, “Pandemi, virüsün yaygınlığını gösteren bir durum, ciddiyetini göstermez” diyor.

    Bahat, virüsün dünyaya yayılmaya başladığı andan itibaren Sağlık Bakanlığı’nın süreci pandemi olacakmış gibi yürüttüğüne dikkat çekerek, pandemi ilan edilmesinin sağlık sisteminde ve işleyişinde bir değişikliğe neden olmayacağını vurguluyor. Vakaların başından sonuna kadar tüm evrelerini devletin yürüttüğüne ve bundan sonra da yürütmeye devam edeceğine değinen Bahat, “Devlet tedavinin yürütüleceği hastaneleri tespit etti.

    Özel hastanelerde tedavi olunmuyor. Eğer virüs bizde de yayılır ve devletin tespit ettiği hastaneler yetmezse; devlet biz özel hastanelere dönüp, ‘bir katını corona için ayır’ diyor” şeklinde konuştu.

    Özel hastanelere gidenleri neler bekliyor?

    Vatandaşın en çok merak ettiği konu, pandemi ilan edildikten sonra ateş, öksürük gibi şikayetler nedeniyle özel hastanelere gidildiğinde nasıl bir yaklaşımla karşılaşılacağı. Söylendiği gibi özel hastanelerin hastayı kabul etmeyip, devlet hastanelerine yönlendirmesi gibi bir durum söz konusu değil. Hastane, önce hastalığın geçmişini, yurtdışına giriş-çıkış yapılıp yapılmadığını içeren ön bilgileri alınıyor. Eğer korona şüphesi yoksa normal testler yapılıyor. Koronavirüs şüphesi varsa Sağlık Bakanlığı’nın özel hastanelere gönderdiği çubuklar vasıtasıyla hastadan numune alınıyor.

    Özel hastaneler korona virüsünün testini yapamıyor. Alınan örnekler, İlçe Sağlık Müdürlüğüne gönderiliyor. Test sonuçları beklenene kadar hastaneler 24 saat hastayı gözlem altında tutabilir.

    Eğer hasta, hastanede kalmak istemiyorsa, tüm bilgileri alınıp, gönderiliyor ancak hastaneden gittiğine dair de Sağlık Müdürlüğü’ne bilgi veriliyor. Virüs tespit edilirse hasta, hastaneden ya da evden alınıp, devletin tespit ettiği hastanelerde karantina altına alınıyor.

    Özel sağlık sigortası geçmiyor

    Pandemi ilan edilmesinden sonra özel sağlık sigortalılarının en çok merak ettiği konu, koronavirüsün sağlık sigortası kapsamında olup olmadığı. Salgın hastalık ilan edildikten sonra özel sağlık sigortası artık devre dışı kalıyor ve tedavi giderleri sigortadan karşılanmıyor. Yani, salgın hastalık, özel sigortanın kapsamına girmiyor. Koronavirüsün tespitini de tedavisini de özel hastaneler yapmıyor; devlet hastaneleri yürütüyor. Devlet hastanesi yürüttüğü için de tüm sağlık giderleri SGK kapsamında; vatandaştan hiçbir ücret alınmıyor.

     

    (Hürriyet)