Blog

  • PUBG’nin Yeni Haritası: Karakin’e Detaylı Bakış

    5’inci Sezon’u 14 Ocak’ta sona eren PLAYER UNKNOWN’S BATTLEGROUNDS (PUBG), 6’ncı sezona yeni harita ile girmeye hazırlanıyor.

    PUBG resmi Twitter sayfasından, ‘Karakin’ isimli yeni haritanın görüntüleri paylaşıldı. Söz konusu haritanın 64 kişilik olacağı belirtiliyor.

    Henüz resmi bir açıklama bulunmasa da Karakin’in bir süredir kullanımda olan Vikendi haritasının yerini alacağı da gelen iddialar arasında.

    Oyunun geliştiricisi PUBG Corp, sosyal medyada başlattığı tanıtımların ardından ‘Karakin’ adlı yeni haritayı kısa bir videoyla tanıttı.

  • Wikipeadia Kullanıma Açıldı! Peki Paypal Kullanıma Açılacak Mı?

    Anayasa Mahkemesi’nin aldığı karar ile tekrardan erişime açılan Wikipedia, diğer erişim engeli olan siteler için bir umut kaynağı olmuştu. Wikipedia olayından sonra ülkemizde erişime engelli olan popüler ödeme platformu olan PayPal‘ın da erişime açılması da sosyal medya platformlarında gündeme geldi.

    PayPal için böyle bir durum şimdilik söz konusu değil gibi görünüyor. Çünkü PayPal’ın ülkemizde kullanmamasının geçerli bir sebebi var ve bu sebep direkt olarak ticari ilişkilere dayanıyor. Yani Paypal BDDK’ya kayıt yaptırmadığı sürece erişime açılmayacak.

    Türkiye’den bir kişinin Cimer’e yaptığı şikayet ile bu durum fazlasıyla özetleniyor diyebiliriz. PayPal’ı kullanmak isteyen bir kişinin Cimer’e yaptığı şikayet üzerine gelen mesaj aşağıda yer alıyor.

  • ‘Zam Gelecek’ Diye Vatandaş İlaç Bulamıyor!

    Cumhuriyet’ten Sibel Bahçetepe’nin haberine göre İstanbul Beylikdüzü’nde iki çocuğun domuz gribi şüphesiyle yaşamını yitirmesinin ardından gözler piyasadaki ilaçlara çevrildi. İstanbul Eczacı Odası Başkanı Zafer Cenap Sarıalioğlu, piyasada domuz gribi ilacını bulmada zorluklar yaşandığını ancak sorunun bununla sınırlı kalmadığını belirterek “Halk arasında domuz gribi diye bilinen gripte artış var.

    Planlanmış olan ilaçlar yeterli gelmiyor. Ayrıca her yıl şubat ayında ilaca zam yapıldığı için firmalar bu zammı bekliyor ve şu an tansiyon, epilepsi, göz ilaçlarını, ağrı kesicileri bile eczanelerde bulmak zor. Firmalar depolara ilaç vermek istemiyor. Örneğin şu an benim eczanemde en çok kullanılan 150 ilaç yok. Önümde, eczanemde olmayan 10 sayfa A4 kâğıdına yazılı olmayan ilaçlar var” dedi. Sarıalioğlu, her ilaca yapılacak şubat zammı öncesinde aralık-ocak-şubat aylarında benzer sorunların yaşandığını kaydetti.

    Fiyat Değerlendirme Komisyonu, özellikle yurt dışından gelen ve ithal olan ilaçların fiyatlarının belirlenmesinde kullanılan Avro kuru geçen yıl yapılan artışın ardından 3.40 liraya yükseltmişti. 20 Şubat’ta yine ilaç kuruna zam gelecek. Zam gelmeden önce pek çok ilaç firmasının ilaçları piyasaya vermekten kaçındığını söyleyen Sarıalioğlu, “İlaç firmaları depolara, depolar da piyasaya ilaç vermekten kaçınıyor. Çünkü zam dönemlerinde ellerindeki ilaçları çıkarıp zamlı şekilde piyasaya sunmayı tercih ediyorlar” dedi. Bu nedenle piyasada pek çok ilacın bulunamadığını, domuz gribi ilaçlarının da bunlar arasında yer aldığını vurgulayarak “Halk arasında domuz gribi diye bilinen gripte artış var. Planlanmış olan ilaçlar yeterli gelmiyor” diye konuştu.

    HAFTA SONUNA İLAÇ SEVKIYATI

    Sarıalioğlu, “Domuz gribi ilacı sıkıntısı var. Grip vakalarında artış olunca talep fazlası yaşandı ve sıkıntı ortaya çıktı. İlaçların yüzde 60’ı ithal fakat yerli ilaçlarda da sorun yaşanıyor, ilaç zammı nedeniyle. Geçen yıl yüzde 20 gibi bir zam yapılmıştı, bu yıl da yüzde 15-25 oranında zam bekleniyor. Bakanlık yılda bir kez fiyat düzenlemesi yapacağına örneğin üç ayda bir yüzde 5 gibi bir oranda yapsa bu problem yine yaşanmaz”

    STOKLAR YETERLİ

    Sağlık Bakanlığı ise yaptığı açıklamada ilaç stoğunun da yeterli olduğu savundu. Sarıalioğlu, Sağlık Bakanlığı’nın açıklamasının ardından domuz gribi üreten ilaç firması şirketi ile görüşme yaptıklarını belirterek “Firmadan sabah itibarıyla günlük ortalama 50 bin kutu ilacı İstanbul’daki depolara dağıtım yapacakları bilgisini aldık. Önümüzdeki hafta itibariyle domuz gribi ilacı sıkıntısının sona ereceğini tahmin ediyoruz” dedi.

  • Dünyanın En Küçük Telefonu: Zanco Tiny T2

    Dünyanın en küçük telefonu ünvanını Palm’ın elinden alan Zanco Tiny T2 görücüye çıktı.

    Henüz seri üretime geçmeyen cihaz, kullanıcıların projelerine fon sağlamasını sağlayan Kickstarter isimli platform üzerinden sipariş almaya başladı.

    Zanco Tiny T2 3G, radyo, kulaklık girişi, Bluetooth bağlantısı ve 0,3 MP’lik bir kameraya ev sahipliği yapıyor.

    Tek şarj ile 7 güne kadar kullanım sunan cihaz, 6,96 cm uzunluğa ve 2,99 cm genişliğe sahip cihaz, 31 gram ağırlığında.

    Zanco Tiny T2 ayrıca önceden yüklenmiş birkaç oyuna ve 32 GB’a kadar microSD kart desteğine sahip.

    Henüz fon sağlama aşamasında olan cihazın seri üretime geçmesi haline satış fiyatının 79 dolar olacağı açıklandı.

  • Sağlık Bakanlığı’ndan Grip Açıklaması: 1 Milyon Kutu Şurup Daha Piyasaya Verilecek

    Sağlık Bakanlığıgrip vakalarıyla ilgili açıklama yaptı.

    Bakanlık açıklamasında şu ifadelere yer verdi:

    “Mevsimsel grip her yıl tüm dünyada ciddi sayıda klinik hastalığa sebebiyet veren, özellikle risk gruplarında ağır seyredebilen bir hastalıktır. Bu nedenle Sağlık Bakanlığı olarak her yıl grip mevsiminde bu konuyla ilgili düzenli açıklamalar ve uyarılar yapmaktayız.

    Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) dünyada her yıl 290 bin ila 650 bin arasında influenza ilişkili ölüm görüldüğünü rapor etmektedir. Hastalık özellikle gebelerde, 5 yaş altı çocuklarda, 65 yaş ve üzeri kişilerde, kronik hastalığı (kalp, akciğer, böbrek, karaciğer, metabolik veya hematolojik) olanlarda ve immün yetmezliği olanlarda ağır seyretmektedir. Ölümle sonuçlanan her vakada olduğu gibi; İstanbul’da H1N1 şüphesiyle hayatını kaybeden iki çocuğumuzun ölüm sebebinin belirlenmesi için de inceleme başlatılmıştır.

    “VAKA SAYILARINDA OLAĞANÜSTÜ DURUM YOK”

    Grip Bilim Kurulu, son olarak 8 Ocak tarihinde toplanarak raporunu hazırlamıştır. Buna göre, bu yıl ülkemizde dolaşımda olan grip virüslerinin yarısı influenza A (H1N1) tipindedir. Vaka sayıları ve artış hızı geçen yıllarla benzer oranda seyretmekte olup virüs tipleri ve pozitiflik oranlarında olağanüstü bir durum söz konusu değildir. Öte yandan, 2009’da küresel bir salgın yapmış olan influenza A (H1N1) virüsü artık “domuz gribi” olarak tanımlanmamaktadır ve insanlarda normalde görülebilen mevsimsel grip ajanları arasında yer almaktadır.

    Grip, tedavisi olan bir hastalıktır. Hekimin gerekli gördüğü durumlarda antiviral ilaçlar tedavide etkilidir. Hastalık belirtileri başladıktan sonraki ilk 48 saat içerisinde başlanan antiviral tedavinin daha etkili olduğu bilinmelidir. Antibiyotik tedavisinin ise gripte yeri yoktur.

    “İLAÇ STOĞU YETERLİ”

    İlaç Takip Sistemi (İTS) rakamlarına göre grip tedavisinde kullanılan antiviral ilaçların eczane, depo ve üretici firmalardaki sayılarına bakıldığında; şurup formunda 235 bin kutu; tablet formunda ise 790 bin kutu ilaç mevcuttur. Buna ilaveten Sağlık Bakanlığı depolarındaki 600 bin kutu ilaç ile beraber toplam 1 milyon 625 bin kutu ilaç bulunmaktadır.

    1 MİLYON KUTU ŞURUP PİYASAYA SÜRÜLECEK

    Üretici firmayla yapılan görüşmeler sonucu Ocak ayı sonuna kadar 1 milyon kutu şurubun daha piyasaya verilmesi sağlanacaktır. Rakamlardan da anlaşılacağı üzere tüm hastalarımıza yetecek miktarda ilaç mevcuttur. Firmaların ilaç tedariki kesintisiz olarak devam etmektedir.”

  • Silikon Vadisi’nden Getir’e 38 Milyon Dolarlık Yatırım

    Getir’den yapılan açıklamaya göre, 2015 yılından bu yana tüm dünya için yeni bir pazar oluşturan ve uluslararası arenada da yatırımcıların dikkatini çeken Getir’e, Michael Moritz, kişisel yatırım fonu Crankstart aracılığıyla 25 milyon dolar yatırım yaptı. Moritz’in ardından Brezilya ve Türkiye’den bazı yatırımcılar 13 milyon dolarlık ek fon sağladı. Getir, Seri A turunu toplamda 38 milyon dolarlık yatırımla tamamladı.

    Açıklamada görüşlerine yer verilen Getir Kurucusu Nazım Salur, Getir’in hikayesinin, ilk teknolojik girişimi BiTaksi’nin başarısı üzerine kurulu olduğunu belirterek, “Getir ile dünyada bir ilki gerçekleştirdik, bir pazar oluşturduk. Aldığımız yatırımlar, Türkiye’den çıkan bir fikrin elde ettiği başarıları perçinlememize ve yeni pazarlara açılmamıza destek olacak.” değerlendirmesinde bulundu.

    Getir’in potansiyeline inanan ve yatırım turunda liderliği üstlenen Sir Michael Moritz de Getir’in iş modelini “taze bir tarifle, beklenmedik malzemelerle hazırlanmış bir Türk lokumuna” benzetti.

    – “Türkiye’de süper yetenekli bazı girişimciler ve ilginç işler olduğunu biliyorum”

    Seri A turunun gerçekleşmesini sağlayan Londra bazlı Numis Securities Üst Yöneticisi (CEO) Alex Ham, Financial Times’a yaptığı açıklamada, “Getir’e olan dış ilginin Türkiye pazarına biraz ışık tutacağını umut ediyorum. Türkiye’de 20 tane daha Getir olmadığını bilsem de süper yetenekli bazı girişimcilerin ve gerçekten ilginç işlerin olduğunu biliyorum.” ifadelerini kullandı.

    Getir, A turunun tamamlanmasıyla birlikte süratle B turunda 100 milyon dolarlık yeni bir fon oluşturmak için görüşmelere başlamış durumda. Bu ek yatırım, Getir’in gerek yurt içi büyümesini hızlandırmak gerekse de dış pazarlara açılmak için kullanılacak.

    – 2020 hedefi yurt dışı operasyonu

    Geçen yılın ikinci yarısında sipariş sayısını ikiye katlayan ve aralık ayında 1,5 milyon defa kullanıcılarının kapısını çalan Getir, İstanbul’a ek olarak Ankara, Bursa, İzmir ve Kocaeli’de de faaliyetlerini sürdürüyor.

    GetirYemek ve GetirBüyük ile hizmet alanını da genişleten Getir, 2020 yılı tamamlanmadan yurt dışında da hizmet verebilmek için çalışmalarını hızlandırdı. İlk olarak Londra’da kullanıcılarıyla buluşmak isteyen girişimin öncelikli hedefleri arasında Sao Paulo, Paris ve Mexico City bulunuyor.

  • Tuşlu Telefondan Vazgeçmiyor: Teknolojinin Sonu Yok

    Günümüzde teknoloji geliştikçe farklı markalardan değişik telefonlar piyasaya çıkıyor. Kimi vatandaşlar ise eski tuşlu telefonlardan vazgeçmiyor. Bu kişilerden birisi de İnegöl ilçesinde ikamet eden mobilya ustası Ziya Keleş.

    2002 yılından bu yana elinden tuşlu telefonu bırakmayan Keleş hayatından memnun.

    Konuyla ilgili açıklama yapan Ziya Keleş şunları söyledi: “Teknolojinin ilerlediği bir dönemde 18 yıldır yani 2002 yılından beri bu elimde gördüğünüz telefonu kullanıyorum. Bu telefondan başka hiç bir telefona bir kuruş para vermedim. Gençlerimiz teknolojiye ayak uydursunlar fakat fuzuli harcamalardan kaçınsınlar. Telefon gibi bir teknolojiye yetişmek zaten mümkün değil. Bir yerde artık bir şeylerle yetinmek lazım. Bu telefonlara çok aşırı derece para ödüyoruz. Teknolojinin sonu yok. Tüm genç kardeşime bunu söylüyorum. Bakın 18 yıldır bu telefonu kullanıyorum. Milletin telefonlara verdiği paralar benim cebimde kalıyor” diye konuştu.

  • Bursa Uludağ Üniversitesi Profesörü Tayar: Beslenmenizi Renklendirin

    Sebze ve meyvelerin sağladıkları vitamin, mineral, posa ve fitokimyasallar ile sağlığı geliştirdikleri, yaşlanmanın sebep olduğu etkileri önledikleri, kanser ve kalp hastalıkları riskini azalttığını belirten Prof. Dr. Mustafa Tayar, renklerine göre gıdaları ve faydalarını sıraladı.

    Beyaz renkli gıdalar LDL kolesterolü düşürüp, kalp hastalıkları riskini azalttığına dikkat çeken Tayar, “Muz, armut, karnabahar, sarımsak, soğan, mantar, patates gibi beyaz renkli gıdaları tüketerek kalp hastalıkları riskinizi minimuma indirmeniz mümkün. Mavi ve mor renkli gıdalar etkisini en çok hafıza üzerinde gösteriyor. Bu renkteki gıdalar pek çok kanser türüne başta prostat kanseri olmak üzere yakalanma riskini azaltıyor. Dolaşım sisteminin korunmasına ve sağlıklı yaşlanmaya da yardım ediyor. Erik, siyah üzüm, patlıcan, böğürtlen, incir, yaban mersini, lahana gibi gıdaları yoğun tüketilmelidir” dedi.

    Sarı ve turuncu renkli gıdalar bağışıklık sisteminin güçlenmesini sağladığını belirten Tayar, “Göz ve kalp hastalıklarına karşı kalkan oluşturuyor. Portakal, şeftali, mango, kavun, havuç, ananas, üzüm, balkabağı, kayısı, sarı elma, mısır bu renk gıdalar arasında. Yeşil renkli gıdalar kemikleri koruyor, dişleri güçlendiriyor, göz sağlığına zarar gelmesini önlüyor. Bazı kanser türlerine yakalanma riskini de azaltıyor. Yeşil renkli gıdalar arasında kivi, ıspanak, brokoli, brüksel lahanası, marul, lahana, avakado, yeşil elma, salatalık, biber, taze soğan, roka gibi gıdalar yer alıyor. Domates, kırmızı elma, çilek, karpuz, ahududu, kiraz, turp gibi kırmızı gıdalar sağlık açısından oldukça önemli. Kırmızı renkli gıdaların Alzheimer hastalığından korunmada başrolü oynadığı artık kanıtlandı. Kırmızı gıdalar, kalbin kan akımını düzenliyor ve üriner sistemin sağlığını da koruyor” diye uyardı.

  • Cep Telefonu Taksitleri de 3 Aya Düşürüldü

    Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu cep telefonu kredi taksitlerine ilişkin düzenlemeye gitti. Geçtiğimiz günlerde taslağı görüşe açan BDDK kararını Resmi Gazete’de açıkladı.

    Buna göre, cep telefonlarında fiyatı 3500 lira ve altındaysa kredi taksiti 12 ay, 3500 lira ve üzerindeyse kredi taksiti 3 ayı aşamayacak. Ayrıca bu kredilerin yapılandırılmasında da yeni taksit sayıları geçerli olacak.

    Daha önceden bu sınır 6 ay olarak uygulanıyordu.

    İşte o açıklama:

    Konut edinmeleri ve konut tadilatı kapsamında konutun 22/11/2001 tarihli ve 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 684 üncü maddesinde düzenlenen bütünleyici parçası niteliğini haiz olacak şekilde mal veya hizmet alımı amacıyla tüketicilere kullandırılan krediler, konutların finansal kiralama yoluyla tüketicilere kiralanması, diğer gayrimenkul alımı amaçlı krediler, eğitim ve öğrenim ücretinin finansmanı amacıyla kullandırılacak krediler ve kamu kurum ve kuruluşlarına olan borçların finansmanı amacıyla doğrudan ilgili kurum veya kuruluşun hesabına ödeme yapılmak şartıyla kullandırılan krediler ile bu kredilerin yeniden finansmanı amacıyla kullandırılan krediler hariç olmak üzere, tüketici kredilerinin vadesi altmış ayı, nihai fatura değeri yüz yirmi bin Türk Lirası ve altında olan taşıt alımı amacıyla kullandırılan kredilerin vadesi altmış ayı, nihai fatura değeri yüz yirmi bin Türk Lirasının üzerinde olan taşıt alımı amacıyla kullandırılan krediler ile taşıt teminatlı kredilerin vadesi kırk sekiz ayı, bilgisayar alımı amacıyla kullandırılan kredilerin vadesi on iki ayı, tablet alımı amacıyla kullandırılan kredilerin vadesi altı ayı, fiyatı üç bin beş yüz Türk Lirasına kadar olan cep telefonu alımı amacıyla kullandırılan kredilerin vadesi on iki ayı, fiyatı üç bin beş yüz Türk Lirasının üzerinde olan cep telefonu alımı amacıyla kullandırılan kredilerin vadesi üç ayı aşamaz. Bu kredilerin yeniden yapılandırılmasında aynı vadeler uygulanır.”

    “(6) Kurul, Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı, Hazine ve Maliye Bakanlığının görüşünü alarak, bu maddede yer alan sınırlamaları değiştirmeye veya bu konuda ilave sınırlamalar getirmeye yetkilidir.”

    TURİZM, HAVACILIK, KONAKLAMA TAKSİTLERİ DE DÜŞMÜŞTÜ

    Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu, havayolları, seyahat acenteleri ve konaklama ile ilgili yurt dışına ilişkin harcamalarda taksitlendirme sürelerinin altı aydan üç aya düşürülmesine karar verdi.

  • Yeni Oyun Legends of Runeterra İçin Geri Sayım Başladı

    Riot Games, yeni oyunu Legends of Runeterra için önemli bir karara imza atarak, oyunculardan gelen geri bildirimler ışığında kapalı beta dönemini atlayıp doğrudan açık beta dönemine geçiş yapıyor. Bu kapsamda 24 Ocak saat 22.00’de açık beta resmi olarak başlayacak ve LoR’a erişim tamamen serbest olacak.

    23 Ocak saat 22.00’da LoR hizmeti tekrar çevrimiçi olacak. Oyunu önizleme dönemlerinde oynamış olan veya 20 Ocak saat 10.59’a kadar ön kayıt yaptıran herkes 23 Ocak’ta oyuna erişebilecek. Ön kayıt yaptırmış ama önizleme dönemlerinde oynamamış olanlar ise bir davet e-postası alacak. 23 Ocak’ta sadece PC’den (mobilden değil) ön kayıt yaptıranlar oyuna erişebilecek.

    Henüz kayıt yaptırmayanlar ise playruneterra.com adresinden ön kayıt yaptırabilirler. 24 Ocak itibariyle oyunu indirip hesap oluşturan herkes Legends of Runeterra’yı ücretsiz olarak oynayabilecek. LoR’un 24 Ocak’taki versiyonunda Türkçe dil desteği sunulmuyor; ancak ilerleyen dönemlerde bu özelliğin de aktif olması planlanıyor.