Blog

  • Netflix’ten dizi-film izlemeye zamanı olmayanlar için yeni özellik

    Netflix, kullanıcılarının film ve dizileri normalden 1,5 kat daha hızlı izleyebilmesini sağlayacak bir özellik deniyor. Yapımları bozmadan hızlandırma sağlayacak bu modül, zaman tasarrufu sağlamayı amaçlıyor.

    Android Police’in raporuna göre bazı kullanıcılar, test aşamasındaki bu modülü tespit ettiler ve paylaştılar. Raporda yer alan bir diğer bilgi ise, Netflix ve benzeri uygulamaları kullananlar arasında yayın kalitesini ikinci planda tutan ve hızlıca izleyip geçmek isteyen büyük bir kitle var.

    Netflix de bu kitleye hitap edebilmek için hızlı tüketimi kolaylaştırmak istiyor.

    Şu an için test aşamasında olduğu bildirilen özelliğin bütün kullanıcılara gelip gelmeyeceği henüz kesin değil.

    Fakat örnek vermek gerekirse 4 saate yakın süren ‘The Irishman’ filmi bu özellik sayesinde 2 saatte izlenilebilecek.

  • “Sosyal medyadaki aşklara inanmayın”

    İlişki kurmanın, karşımızdaki kişi ile pek çok şeyi paylaşmak olduğuna dikkat çeken Bahçeşehir Üniversite Hastanesi Medical Park Göztepe’den Uzman Klinik Psikolog Yekta Korkmaz, duyguları ifade edebilmenin ve karşı tarafın duygularını anlayabilmenin beceri işi olduğunu söyledi. İlişkilerde beklentilerin ve güvenin önemine dikkat çeken Korkmaz, çiftlere önerilerde bulundu.

    GÜVEN DUYGUSU ÇOK ÖNEMLİ

    İlişkilerde en önemli unsurlardan birinin güven duygusu olduğunu belirten Uzman Klinik Psikolog Korkmaz, “Güven olmayan bir ilişkinin gerçek duygularla yaşanması mümkün olmaz. Son zamanlarda sosyal medyanın hayatımızdaki rolü oldukça önemli bir noktaya gelmiştir. Bu da ilişkilerde tarafların birbirlerine olan güven duygusunu oldukça etkilemektedir. Güven duygumuzun zedelenmemesi için özellikle kaygı kaynaklı aklımıza gelen olumsuz düşünceleri gerçeklik süzgecinden geçirmek faydalı olacaktır” diye konuştu.

    MÜKEMMEL İLİŞKİ YOK

    “İlişkilerde beklenti çok önemlidir ve mükemmel bir ilişki yoktur” diyen Uzman Klinik Psikolog Korkmaz, sözlerini şöyle sürdürdü:

    “Tıpkı mükemmel insan olmadığı gibi. Beklentiler ilişkiyle tutarlı oldukça ilişkinin temeli de daha sağlam olur. Filmlerde veya sosyal medyada görülen tozpembe ilişkiler, ideal erkek veya kadın figürleri gerçek hayatta ne yazık ki yok. İlişkileri sağlıklı ve her iki taraf için de mutlu bir biçimde devam ettirebilmek için önce kişinin kendilik değerinin farkında olması, kendini mutlu etmesi gerekir. İyi bir ilişki için öncelikle kişinin kendini tanıması gerekir. Kendini tanıyan kişi davranışlarının, duygularının ve düşüncelerinin farkında olur.”

    İLİŞKİLER BAĞIMLILIĞA DÖNÜŞÜR MÜ?

    Uzman Klinik Psikolog Korkmaz, ilişki bağımlılığının, başlangıcında zevk alınan ancak sonrasında saplantılı düşüncelere dönüşen tekrarlayan davranışlar olduğunu söyledi.

    Bağımlı ilişkilerde genellikle eşlerden birinin ihtiyaçları, planları ve arzularının karşılandığı diğer partnerin ihtiyaçlarının ise göz ardı edildiğini ifade eden Korkmaz, “Bu tür ilişkilerde taraflar birbirlerini sürekli kontrol altında tutmak isterler. Birey olarak etkinlik göstermeleri rahatsızlık vericidir. Birbirlerine yapışırlar ve her şeyi bir arada yapmaya çalışırlar” diye konuştu.

    Korkmaz, ilişkilerin bağımlılığa dönüşmesinin sosyal, iş, aile ve aşk hayatını da kâbusa çevirebileceğini belirterek şu önerilerde bulundu:

    “Sürekli ilişkinizden bahsetmeyin. Bireysel bir hayatınız mutlaka olsun. İlgi alanlarınız, aileniz ve arkadaşlarınıza zaman ayırın. Her şeyi kontrol etmeye çalışmayın. Sınırlarınızı koruyun. Kendi istediklerinizi ve ihtiyaçlarınızı unutmayın. Kaliteli zaman geçirin. Çok sık görüşmek, çok sevmenin göstergesi değildir. Kişisel gelişime önem verin.”

  • LOL Urf modu saat kaçta gelecek?

    LOL Urf modu saat kaçta çıkacak sorusu, 28 Ekim sabahını ilk saatleri itibariyle araştırılmaya başlandı. Peki, kısa süreli olarak oyunseverlerin erişimine açılacak olan LOL Urf ne zaman ve saat kaçta gelecek? İşte, LOL Urf’un saat kaçta geleceği hakkında bazı bilgiler

    LOL URF MODU NE ZAMAN VE SAAT KAÇTA ÇIKACAK?

    Oyunun tasarımında herhangi bir sorun çıkmadığı takdirde URF modu 28 Ekim tarihinde erişime açılacak. Oyun sınırlı süreliğine yayında olacak. Oyunun, öğleden sonra saat 15.00 gibi yayında olması bekleniyor.

    İşte, oyunun tasarımcılarından detaylı açıklamalar;

    KALICI URF İÇİN ÇALIŞILIYOR

    “Asla gelmeyeceğini söylediğimiz bir modu neden geri getirdiğimizi merak edebilirsiniz. Doğrusunu söylemek gerekirse bu bir deney. League of Legends’ın bu özel dönüm noktası için URF’ün “yeni” bir versiyonunu deniyoruz; fakat olası oyuncu kaybını göz önünde bulundurduğumuzda, hâlâ bu oyun modunun riskli olduğunu düşünüyoruz. Yine de oyuncuların URF’ün geri dönmesini istediğinin farkındayız ve bunu başarmak için elimizden geleni yapacağız.”

    URF’UN SORUNLARI ÇÖZÜLÜYOR

    “Modu geri getirmeyi deneyeceksek, 10. yıldönümümüzden daha iyi bir zaman olamaz. Modun sorunlarını çözmek için pek çok değişikliğe gittik (umarız bunu başarırız) ve sınırlı süreliğine olsa bile topluluğumuza teşekkür etmek istedik.

    Yaptığımız değişikliklerin etkisini görebilmek için, URF’ün bu versiyonu hakkındaki tüm görüşlerinizi dinleyeceğiz ve aynı zamanda modu kaldırmamıza yol açan verileri analiz edeceğiz.”

    URF SÜREKLİ YAYINDA MI OLACAK?

    “Kesinlikle hayır. Bu bir deney. URF’ü anlamlı biçimde iyileştirdiğimizi umuyoruz ama modu sadece tek seferliğine getirmeyi planlıyoruz. Geçmişte URF’ün oyuncular üstünde olumsuz etkiler oluşturduğunu net bir şekilde açıklamıştık. Mod, özellikle insanların hevesini öldürüyor ve LoL’ü hepten bırakmasına sebep oluyordu. Değişikliklerin ardından durum düzelmezse, URF’ü sadece tek seferliğine gelen özel bir etkinlik olarak rafa kaldırmak zorundayız.

    Umarız URF’e getirdiğimiz değişikliklerle bu sorunların bazılarına yol açan durumları düzeltebilmişizdir. Ayrıca yıllardır Sihirdar Vadisi ve şampiyonlara getirdiğimiz iyileştirmelerle de aynı etkiyi oluşturmayı umuyoruz. Ancak her şeyin yoluna girip girmediğinden emin değiliz.”

    URF MODUNDA NELER DEĞİŞİYOR?

    İlk olarak, şampiyon seçimine yasaklamalar ekledik. Takımlar önce yasaklamalarını kesinleştirecek, daha sonraysa standart kapalı seçime devam edecek. İki takım da aynı şampiyonları seçebilecek.

    Haftalar süren testler sonrası getirdiğimiz ikinci değişiklikse, tıpkı ARAM’daki şampiyon dengelemeleri gibi bu modda da tüm şampiyonlara dengeleme ayarlamaları yaptık. Ayrıca şampiyonları düzenlemek için kullandığımız süreci büyük ölçüde geliştirdik. Böylece aşırıya kaçan şampiyonları bulduğumuzda daha çabuk davranabilecek ve ARAM’ı iyileştirmek için kullandığımız dengeleme araçlarını ve tekniklerini burada da uygulayabileceğiz. Şampiyonları seçebilme olanağının, modun dengesini son derece önemli kıldığının farkındayız ve her şeyin makul bir durumda olması için takipte kalacağız.

    Son olarak, URF çıktığından beri Sihirdar Vadisi’ne getirdiğimiz bazı oyun akışı unsurlarını (kule barikatları gibi) bu moda da uyarladık ve daha fazla şampiyonun kendini gösterebilmesi için Kadim Ejderha’yı zayıflattık.

    MANCINIK GERİ GELİYOR

    Evet! RURF’te iyi biçimde işleyen bütün değişiklikleri koruyoruz. Dolayısıyla mancınık geri dönüyor, Kadim Ejderha hâlâ güçlü (ama eskisi kadar değil). Ayrıca oyunu güzel ve heyecanlı kılacak birkaç değişiklik daha getiriyoruz.

  • Kekreyemiş’in Faydaları Nelerdir?

    Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Beslenme ve Diyet Uzmanı Dr. İlker Aksoy, meslektaşlarının İsveç Lund Üniversitesi’nde araştırmalarına konu olan kekreyemiş meyvesi ile ilgili bilinmeyenleri aktardı. Dr. Aksoy, “Çalışmayı değerlendirdiğimizde, özellikle sıkıntı duyduğumuz ve çoğu katı ve sıvı yağların yasaklandığı karaciğer hastalarında, yağlanması 1, 2, 3. evrede olan hastalarda çok daha etkili olacağını düşünüyorum. Bu anlamda karşılaştırmalı yapılan araştırmada en belirgin özellik, kekreyemiş meyvesinin araştırılan diğer bitkilere göre karaciğer yağ oranını azaltması ve içeriğindeki flovonidlerden dolayı kan dolaşımını etkileyip, hücrelere daha fazla oksijen gitmesine ve orada daha fazla yağ dokusunun yok edilmesine neden olmasıdır.”

    Araştırmada, kekreyemiş tüketen grupta; vücutta kas kitlesindeki artışında gayet dikkat çekici olduğunu belirten Dr. İlker Aksoy; “Bizim istediğimiz de tam olarak budur. Dolayısıyla insülin direncini de düşürerek insanların tip 2 diyabate yakalanma olasılığını düşürmektedir” dedi.

    Dr. İlker Aksoy, “Tüm dünyada ilaçlar hastalıklara paralel geliştiriliyor buna rağmen hala bazı hastalıklar konusunda geliştirilmiş ilaçların olmayışı, aynı zamanda ilaçların çoğunun etken maddesinin bitkilerden elde edilmesi uzmanları bu gibi meyve ve yemişlerle ilgili araştırmalara yöneltiyor. Başarılı araştırma sonuçları da her geçen gün yeni gizemler keşfedeceğimizi ve yararlı sonuçların göz ardı edilmemesi gerektiğini gösteriyor” dedi.

  • Pentagon’un bulut teknolojileri ihalesini Microsoft kazandı

    Pentagon’un bilgisayar alt yapısının modernizasyonuna ilişkin 10 milyar dolarlık dev teknoloji ihalesi sonuçlandı.

    Yaklaşık 2 yıldır süren ve Amazon ile Microsoft arasında büyük bir mücadeleye sahne olan ihaleyi Microsoft kazandı.

    PROJE 10 YILDA TAMAMLANACAK

    Pentagon’dan yapılan açıklamada “Bugün Savunma Bakanlığı, genel maksat bulut kontratlarından birini Microsoft’a vererek bulut stratejimizin uygulanmasında önemli bir adımı daha attı.” ifadesi kullanıldı.

  • Kahvaltı öncesi spor 2 kat yağ yakıyor

    İngiltere’de obez erkekler üzerinde yapılan araştırma, kahvaltı öncesi spor yapanların egzersiz sırasında 2 kat fazla yağ yaktığını ve kan şekeri seviyesini daha iyi kontrol ettiğini ortaya koydu.

    Bath ve Birmingham üniversitelerinden bilim insanlarının yaptığı araştırmada, 6 hafta boyunca 30 obez veya aşırı kilolu erkekten bir kısmı kahvaltı öncesi, bir kısmı da sonrası aynı yoğunlukta egzersiz yaptı. Kontrol grubundakiler ise sadece kahvaltı yaptı. Tüm katılımcılar aynı besinleri aldı.

    Araştırma sonunda, kahvaltı öncesi egzersiz yapanların, kahvaltı sonrası egzersiz yapanlara göre 2 kat daha fazla yağ yaktığı görüldü.

    Bilim insanları, sabah aç olarak egzersiz yapanların insülin seviyesinin daha düşük olması nedeniyle yağ dokuları ve kaslarındaki yağlardan daha fazla kullandığını belirtti.

    Egzersiz zamanı kilo kaybını etkilemedi

    Bu arada, Bath Üniversitesi Sağlık Bölümü’nden Doktor Javier Gonzalez, egzersizi kahvaltı öncesi veya sonrasında yapmanın kilo kaybında ya da vücut formunda bir değişiklik göstermediğini kaydetti.

    Gonzalez, “Kahvaltıdan önce egzersiz yapanların sonra yapanlara göre 2 kat yağ yaktığını keşfettik. Ayrıca kilo kayıplarında bir farklılık gözlemesek de genel sağlıklarını önemli ölçüde iyileştirdiğini gözlemledik.” dedi.

    Araştırmanın bulgularının, insanların yeme zamanını değiştirerek sağlıklarına önemli ve pozitif katkılar sağlayabileceğini gösterdiğini aktaran Gonzalez, kahvaltı öncesi egzersiz yapanların vücutlarının insüline daha iyi cevap verdiğini aktardı.

    Öte yandan, 6 haftalık araştırma sonrası, egzersizi tokken yapanların insüline cevapları, egzersiz yapmayan kontrol grubuyla aynı oldu.

  • İnternette alışveriş bağımlılığına özel ‘Külkedisi’ yasası

    İnternet bağımlılığına ‘Külkedisi‘ yasası. TBMM Bilişim ve Teknoloji Bağımlılığı Komisyonu’na sunum yapan Başkent Üniversitesi Halkla İlişkiler ve Tanıtım Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Hanife Mardan, internet bağımlığına çözüm olarak Çin’deki bağımlılık önleyici yazılım uygulamasını, Güney Kore’deki “Külkedisi” yasasını ve dijital detoksu önerdi. Milliyet’ten Önder Yılmaz’ın haberine göre Mardan, Külkedisi’ne uymayanlara yüzde 1’lik vergi cezası öngörüldüğünü dile getirdi. Mardan komisyonda şunları kaydetti:

    UÇMA HİSSİ

    Uyuşturucu kullananların söylediği gibi aslında bir nevi uçma hissi yaşıyorlar. Araştırmalar internet bağımlılarında özellikle video oyunları oynayan bireylerde, opiat, endorfin ve dopamin denilen maddenin yükseldiğini gösteriyor. 140 ülke arasında internet başında geçirilen süre açısından 16. sıradayız. Bilgisayar başında günde ortalama beş saat geçiriyoruz. Mobil olarak çevrim içi kalma süremiz günde ortalama üç saat. Nüfusumuzun yüzde 72’si internet kullanıcısı, yüzde 63’ü sosyal medya kullanıyor ve yüzde 53’ü de aktif olarak mobil anlamda yani cep telefonları yoluyla sosyal medyayı kullanıyorlar. İnternet kullanıcı sayısında Türkiye’de bir yılda yüzde 9.3 artış var.

    ERKEKLER ÖNDE

    Türkiye’de internet kullanım oranları erkeklerde yüzde 82, kadınlarda yüzde 69. Araştırmaya göre, ülkemizde erkekler internetten daha fazla alışveriş yapıyor.

    ÖNLEYİCİ YAZILIM

    Çin internette bağımlılık önleyici yazılım uygulaması yapmış. 18 yaşın altındaki bireylerin oynadığı oyunların ödül sistemini değiştirin, çünkü ödüllendirme zaten bağımlılığı beraberinde getiriyor. Bu oyunları oynayan kişiler üç saate kadar oyunda ödül kazanmaya, puan kazanmaya devam ediyorlar; üç saatten sonra oynamayı bırakmazlarsa puanları düşmeye başlıyor, beş saate kadar oynarlarsa da puanları sıfırlanıyor. Beş saatten fazla oynarlarsa ekranda, ‘Sağlıksız oyun zamanına girdin, hemen çık, puanların sıfırlanacak, bir daha da oyun oynamana izin verilmeyecek’ uyarıları beliriyor.

    YÜZDE 1’LİK VERGİ

    Güney Kore’de saat 12’den sonra yasaklama getirdiği için masala gönderme yapıp ‘Külkedisi’ yasası deniyor, gün içinde 12 ile 6 arasında 16 yaşın altındaki bireylere internete erişim yasaklanıyor. Tepkiler üzerine bunun ebeveyn kontrolüne geçmesine karar vermişler.

    Henüz yasal olarak kabul edilmemiş ama gece saat 12 ile 7 arasında oyun oynama durumunda bireylere yüzde 1’lik bir vergi kesiyorlar ve bu vergiyi de bağımlılıkla baş etmede kullanmayı planlıyorlar.

    DİJİTAL DETOKS

    Dijital detoks çok önerilen bir yöntem. Belirli bir süre boyunca bireyin telefonunun internet erişimi durduruluyor. Kaçınma gibi. Bilgisayarın yerini değiştirme, sosyal çevreyle bu konudaki sorunları paylaşmak ve destek almak.

    KISKANÇLIK CİNAYETİ

    Sosyal medya eşler arasında kıskançlığı çok tetikliyor, boşanmalara kadar ilişkileri bozuyor, hatta ülkemizde de Facebook kıskançlığı yüzünden işlenmiş epey cinayet var.

  • Dijital çağın yeni hastalıkları: Selfitis, WhatsAppitis, Siberhondrik…

    TBMM Bilişim Teknolojisi Bağımlılığıyla Mücadele Komisyonu’na dijital çağın hastalıklarını anlatan Cumhurbaşkanlığı Sağlık ve Gıda Politikaları Kurulu üyesi Prof. Dr. Necdet Ünüvar, Çukurova Üniversitesi’nde yapılan dijital hastalıklar araştırmasından veriler aktardı.

    Hürriyet gazetesinden Bülent Sarıoğlu’nun haberine göre, “Sosyal medya bir müddet sanki yemeğin üzerine koyduğunuz sos gibi. Ama sonra sizi etrafınızdan o kadar koparıyor ki adeta S.O.S verdiriyor” diyen Ünüvar, hastalık türlerini şöyle sıraladı:

    WhatsAppitis: Sonu-it veya -itis ile biten şeyler enfeksiyonu tarifliyor. Aşırı mesaj atmayla bileklerin kullanılmasından dolayı sinirlerin sıkışması sonucu uyuşma, bazen hareket edememeyle giden hastalık. Esasinda Carpal Tunnel Sendromu.

    Siberhondrik:  Doktorlara güvenmeyip internette hastalık tedavisi vet tanısı arayanlar

    Hikikomori fenomeni: Eve kapanma diye tarif ediliyor.

    Ego sörfü: Sosyal medyada sürekli kendini arama. YouTube narsizmi.

    Google stalker: Yakın çevresini arama.

    Crackberry: Sürekli mail kontrolü.

    Siberhondrik: Hastalığını internette teşhis etme.

    Fomo hastalığı: Gelişmeleri kaçırma korkusu.

    Nomofobi: ‘No mobile phone’un kısaltması, telefonsuzluk fobisi.

    Selfitis: Aşırı selfie çekme.

    Plagomani: Şarjsızlık korkusu.

    DOKTORLAR BUNALMIŞ

    Ünüvar, milletvekillerine şu değerlendirmeleri yaptı:

    “Artık insanlar bir lokantaya gittiği zaman nerede şarj yakınsa oraya gidiyor; eskiden nerede güneş, hava, aydınlık varsa oraya gidiyordu. Almanya’da bir doktor o kadar bunalmış ki muayenehanesine şöyle bir şey asmış; ‘Google üzerinden hastalıklarına teşhis koyanlar bize değil Yahoo’ya danışsınlar.’ Netflix’in CEO’su, ‘Son günlerde en büyük rakiplerimiz Facebook, YouTube ve uyku’ diyor. Ayrıca bu çağ ayni zamanda ilgi çağı. İlgimizi çepeçevre çevrelemiş birçok teknolojik enstrümanla karşı karşıyayız. Arkadaşlarımızı Facebook’tan buluyoruz, mesajlarımızı Twitter’dan iletiyoruz, sohbetimizi WhatsApp’tan yapıyoruz, arama. larımızı Google’dan, dosyalarımızı yine değişik elektronik posta araçlarından, fotoğraflarımızı Instagram’dan, iş arkadaşlarımızi Linkedin’den buluyoruz.”

    AİLELERE: SINIR KOY DUVAR ÖRME

    “Aileler özellikle ‘Okulda öğretmen, sokakta polis korusun’ gibi bir anlayış içerisinde. Bir defa bundan tamamen sıyrılması lazım. Olayı kendilerinin dışında bir çözüm noktasında görmek yerine sınır koymalı, ama duvar örmeyecek şekilde. Kendilerinin de uyacağı birtakım kurallar koyarak denetlemeli. Teknolojisiz mutluluk alanlarını mutlaka bulmamız ve yapmamız gerekiyor. Bizler akranla büyüdük, çocuklar ekranla büyüyor. Dolayısıyla akranla büyümüş ebeveynlerin ekranla büyüyen çocukları anlaması biraz zor. Hazreti Ali Keremullahi Veche’nin bin 400 yıl önce söylediği muhteşem bir tanımlama var; ‘Anne-babalar kendi yetiştikleri çağa göre değil çocuklarının yaşayacağı çağa göre çocuklarını yetiştirsinler’ diyor. O yeni çağın gereklerini anlamalıyız. Burada dijital okur-yazarlık kavramı çok önemli. Teknoloji bağımlılığının diğer bağımlılıklara benzemez yönleri de var. Elimizdeki su cihaz bizim için çok ciddi bir fırsat da olabilir. Diğer bağımlılıklar gibi yok etmek değil, yönlendirmeyi ön plana almamız lazım.”

  • Instagram estetik operasyon filtrelerini kaldırıyor

    İnsanları dolgu, dudak dolgusu ya da yüz kaldırma operasyonu yaptırmış gibi gösteren bütün efektlerin kaldırılacağı aktarıldı.

    Bir araştırmaya göre yüzleri değiştiren filtreler insanların görünümleriyle ilgili olumsuz hissetmelerine yol açabiliyor.

    Instagram’ın sahibi olan Facebook, yaptığı duyuruda bu adımın insanların akıl ve ruh sağlığını korumak için atıldığını belirtti.

    Şirket sözcüsü yaptığı açıklamada, politikalarını gözden geçirdiklerini, insanların filtreleri aracılığıyla kendilerini iyi hissetmelerini istediklerini söyledi.

    Bu süreç boyunca da estetik operasyon ile ilişkili bütün filtrelerin kaldıralacağı, bu filtrelere dair onay sürecinin durdurulacağı ve bu yöndeki yeni efektlerin uygulamaya girmeyeceği belirtildi.

    Ağustos ayında yapılan bir güncelleme ile Instagram kullanıcılarının kendi görsel efektlerini yaratmasına izin vermişti.

    Plastica gibi çok sayıda popüler filtre, estetik operasyonların aşırı etkilerini insanların yüzlerine uyguluyordu.

    ‘Estetik ameliyatı eleştiriyordu’

    FixMe adındaki filtre ise bir estetik cerrahın hastasının yüzünde nasıl işaretlemeler yaptığını gösteriyor.

    Bu filtrenin yaratıcısı Daniel Mooney, BBC’ye yaptığı açıklamada, FixMe’nin aslında bir estetik müdahale eleştirisi getiren bir uygulama olduğunu, bu sürecin işaretlemeler ve morluklarla insanı olumsuz bir görünüme soktuğunu göstermek istediğini söyledi.

    Mooney, amacının ‘mükkemmel bir görüntü’ yaratmak olmadığını, tam tersine ‘mükemmeliğin’ çok abartılan bir şey olduğunu göstermek istediğini ifade etti.

    Mooney aynı zamanda Instagram’da takip edilen çok sayıdaki hesabın estetik operasyon yaptırmış insanlardan oluştuğunu, o yüzden bu filtreleri kaldırmanın çok da bir işe yaramayacağını belirtti.

    Şubat ayında Instagram, insanların kendilerine zarar verdiğini gösteren bütün görselleri platformdan kaldıracaklarını açıklamıştı; bunun gençleri ve hassas ve kırılgan insanları zora sokabileceğini söylemişti.

    Bu karar 2017 yılında 14 yaşındaki Molly Russell’ın Instagram’da bu şekildeki görüntüleri gördükten sonra intihar etmesinin ardından gelmişti.

  • “Tansiyon ilacından en yüksek verimi almak için uykudan önce alın”

    BBC’deki habere göre 19 bin kişinin verilerini inceleyerek yapılan araştırma sonuçlarını Avrupa Kalp Dergisi (European Heart Journal) için yazdıkları makaleyle açıklayan bilim insanları, tansiyon ilacının sabah yerine akşam alındığı takdirde inme ve kalp krizlerine karşı daha çok koruma sağladığını vurguladı.

    İnsanoğlunun biyolojik saatinin ilaçların etkisine tesir ettiğini belirten bilim insanları, denekleri iki gruba ayırdı. Bir grup tansiyon ilacını sabah, diğeri uyumadan önce aldı. İki grup da beş yılı aşkın süreyle izlendi.

    İlacını yatmadan önce alanların kalp krizi, kalp yetmezliği ve inme nedeniyle ölme veya bu sağlık sorunlarını yaşama riskinin diğer gruba oranla neredeyse yarı yarıya düşük olduğu belirlendi. Ayrıca, ilacı yatmadan alanların tansiyonunun sabah alanlara kıyasla gece boyunca ve gündüz daha düşük olduğu saptandı.

    Araştırma ekibinin başındaki Prof. Ramon Hermida, ilacı gece almanın yüksek tansiyon hastalarından uyku süresince tansiyonun kontrol altında tutulmasını sağladığını vurgulayarak şunları söyledi: “Bu, doktorların yüksek tansiyonu olan hastalarına tavsiye etmeleri gereken bir bulgu. Hiçbir maliyeti yok ama sadece tansiyon ilacını yatmadan önce almaları söylenerek çok sayıda hayat kurtulabilir.”

    Hipertansiyonun tedavisinde doktorların ağırlıklı olarak ilacın sabah alınmasını tavsiye ettiğini anımsatan Hermida, araştırma sonucunun tüm tansiyon ilaçları ve tüm hastalar için geçerli olduğunu kanıtlamak amacıyla daha geniş kapsamlı araştırma yapacaklarının altını çizdi.