Blog

  • Reflü Neden Olur? Reflüye Sebep Olan Şeyler Nelerdir?

    Reflü ile bağlantılı sorun yaşayan hastaların büyük bir bölümü göğüste yanma ve mide asidinin boğazlarına – ağızlarına gelmesinden şikâyetçi. Olguların yüzde 10-15’inde göğüs ağrısı ya da daha geniş bir ifade ile kalp hastalığı­nı düşündürebilecek belirtilerin görülebildiğini söyleyen Anadolu Sağlık Merkezi Gastroenteroloji Uzmanı Prof. Dr. Melih Özel, “Reflü semptomları 50 yaş üze­rindeki bireylerde daha sık görülürken, reflü semptomlarının başlama yaşı, kadınlarda erkeklerden biraz daha geç oluyor. Ayrıca hastalığa ait komplikasyonlar erkeklerde kadınlara göre biraz daha fazla gözleniyor” dedi. Hastalığın oluşumunda tek bir nedenden ya da her hastada etkili olabilecek ortak nedenlerden söz edebilmenin zor olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Melih Özel, en fazla incelenen ve etkili olduğu bulunan sebepleri şöyle sıraladı:

    Yaş

    İleri yaş, yalnızca adale gücündeki kayıp nedeni ile değil, hem başka nedenlerle daha fazla ilaç kullanma riskinin artması hem de ilaçlara karşı daha erken yaşlarda sahip olunan toleransın da kaybolması dolayısı ile de reflü açısından bir risk oluşturuyor.

    Obezite

    Kilo fazlalığı ve obezite gastroö­zofageal reflü hastalığı riskini artıran en önemli nedenlerden biri. Midenin aşırı dolmasının yarattığı basıncın, dolaylı olarak alt özofagus sfinkteri üzerinde bir etki yaratabileceği ya da aşırı yağlı ve kalorili gıdaların yemek borusu alt ucundaki adalenin gevşemesine neden olabileceği belirtiliyor. Gastroözofageal reflünün vücut kitle indeksi, bel çevresi ve kilo alımı gibi ölçülebilir, objektif bazı ölçütlerle doğrudan ilişkili olduğu kesin bir şekilde ortaya konuluyor.

    Diyafram fıtıkları

    Halk arasında “mide fıtığı” olarak adlandırılan bu durum, midenin bir bö­lümünün yemek borusunun diyafram adalesinin içinden geçtiği açıklıktan yukarıya doğru kayması ve göğüs içerisine doğru fıtıklaşmasıdır. Sonuçta mide içeriğinin yukarıya, yemek borusuna kaymasına engel olamayacağından reflü ortaya çıkar. Burada akılda tutulması gerekli olan önemli bir konu fıtık – reflü iliş­kisinin her reflü hastasında mutlaka olması gereken bir ilişki olmadığı. Her reflü hastasında diyafram fıtığı görülmediği gibi, her diyafram fıtığı olan hastada da reflü oluşması şart değil.

    Gebelik

    Gebeliğinin ilk üç ayı içerisinde reflüye ait belirti ve bulguların görülme sıklığı aynı dönemde gözlenen bulantı yakınmasının sıklığına neredeyse eşittir. Hamile kadınların yüzde 50 ile yüzde 80 kada­rında, gebelik sırasında yeni başlayan reflü semptomları ya da eskiden var olan reflü belirti ve bulgularının şiddetlendiği görülüyor. Gebelerde reflü hastalığının oluşumu, gebeliğe ait hormonların, yemek borusu duvarının hareket fonksiyonları üzerine, yemek borusu alt ucunda bulunan adale yapılarının kasılma gücü üzerine ve midenin bo­şalma işlevleri üzerine olan etkileri ile yakından ilişkilidir.

    Sigara

    Sigara içenler üzerinde yapılmış araştırmalara göre, sigara içen­lerde gastroözofageal reflü sıklığının içmeyenlerden daha fazla olduğunu ortaya koyuyor. Bunlardan biri, sigara içenlerde tükürük salgısının azalmış olmasıdır. Tükürük salgısı doğal anti-reflü mekanizmaların en önemlilerindendir ve fizyolojik olarak oluşan asit reflüsü sırasında yemek borusuna geri kaçan asitin nötralize edilebilmesinde çok önemli rol oynar. Bir başka mekanizma da sigara dumanı içerisinde bulunan toksik madde­lerin yemek borusu mukozası üzerinde doğrudan yarattıkları hasar yapıcı etkidir. Sigara içilmesi sırasında yutulan duman ve toksik gazların zararlı etkileri hem yemek borusu hem mide mukozasında gösteriliyor.

    Yaşam tarzı

    Fiziksel koşullar ve tıbbi neden­ler ve ilaçlar dışında bazı alışkanlıklar ve davranış tarzları da reflü riskini artırıp hastalığın oluşumuna neden olabiliyor. Yağ içeriği yüksek olan gıdaların tüketilmesi, yemekten hemen sonra ya da yemekten sonraki iki saat içerisinde yatılması, uzanılması, kafein içeren ya da gazlı içeceklerin tüketilmesi bu davranış biçimleri arasında en başta gelen örneklerdir. Ayrıca yemek borusu alt ucundaki adalelerin gevşemesine neden olan nane, çikolata, domates içeren gıdalar, soğan, sarımsak ve her türlü baharatın tüketilmesi de yemek sonrası dönemin eziyetli bir hal al­masına kolaylıkla neden olabilir. Büyük hacimli öğünler de ref­lü riskinin artmasına neden olan unsurlardandır.

    Özetle:

    * Az yiyin, öğün atlamayın, ara öğünleri ihmal etmeyin.

    * Beslenme içeriğinizdeki yağ miktarını azaltın.

    * Süt ve süt ürünlerini test edin.

    * Şeker, tatlı, çikolata, nane ve tarçından uzak durun.

    * Baharatlara dikkat edin. Acı yemek güzeldir ama gece kâbusunuz olabilir.

    * Sitrik asit içeren, kafein içeren, gazlı içecekler belirtilerinizi artırabilir.

    * Sebzeler gaz yapabilir ancak reflüyü azdırmaz. Hemen yaf­tayı yapıştırıp, kategorize etmeyin.

    * Dışarıda yemek yerken, tatilde, seyahatte, nerede olursanız olun diye­tinizin kontrolünü elden bırakmayın.

  • Whatsapp’a Karanlık Mod ve Kendini İmha Eden Mesajlar Özelliği Gelecek

    Popüler mesajlaşma uygulaması WhatsApp’ın en son beta güncellemesi, hem Android hem de iOS platformları için pek çok yenilik içeriyor.

    WhatsApp’ın bir sonraki güncellemesiyle kullanıcılarına sunacağı özelliklerin tümü belli oldu.

    İşte platforma entegre edilecek yenilikler… 

    WhatsApp yeni sürüm ile ‘Dark Mode’a (karanlık mod) ve karanlık bildirim mesajlarına kavuşuyor.

    Platforma entegre edilecek bir başka yenilik ile sessize aldığınız kişilerin durum güncellemelerini de gizlemiş olacaksınız. 

    Yeni güncelleme ile birlikte artık kullanıcılar kendini imha eden mesajları kullanabilecek. 

    Yeni dönemde WhatsApp başlangıç ekranına kavuşacak. ‘Splash Screen‘ olarak adlandırılan bu özellik ile uygulama ilk kez başlatıldığında, ekranda bir WhatsApp logosu belirecek.

  • Hibiskus Nedir? Faydaları Neler? Hibiskus Çayı Nasıl Demlenir?

    Uzmanların faydalarını saymakla bitiremediği hibiskus, görüntüsüyle de iç açıyor. Sağlık ve zayıflama için yardımcı olan hibiskus çayı, tam anlamıyla bir şifa deposu. Peki, hibiskus bitkisinin faydaları neler? Hibiskus çayı nasıl demlenir?

    Hibiskus (hatmi çiçeği), yaprakları olan alternatif bir çiçektir. Hibiskus çayı “ekşi çay” olarak da tanınmaktadır. Ayrıca; “Medine gülü”, “Narçiçeği” gibi adlarla da aktarda satılmaktadır. Genellikle bir dişli veya loblu marjı ile mızrak ve ovat şeklindedir. Çiçekler beş veya daha fazla olan, büyük, göze çarpan, trompet şeklindedir yaprakları, beyaz, kırmızı, turuncu, mor ve sarıdır, 4-18 cm genişliktedir. Pembe renkli olanlar gibi bazı türlerde çiçek rengi, H. mutabilis ve H. tiliaceus, yaşla birlikte değişir. Meyve kuru ve loblu olan kapsül içeren tohumlardır.

    Hibiskusun faydaları neler?

    İştah azaltıcı etkisi olan hibiskus, metabolizmayı hızlandırır, kilo vermeye yardımcı olur. Ayrıca ödem ve şişkinliği önler.

    C vitamini açısından zengin bir bitki olduğundan, bağışıklık sistemini güçlendirerek vücut direncini arttırır.

    Hibiskusun bir diğer faydası da hazımsızlığı gidermesidir. Bağırsak hareketlerini arttırır, bu nedenle kabızlık için çözüm sağlar.

    Regl dönemindeki ağrılara ve kramplara karşı oldukça faydalıdır. Hormonları dengeler.

    Antioksidanlar bakımından zengin olan hibiskus çayı, hücre deformasyonuna, cilt yaşlanmasına ve kırışıklıklara sebep olan serbest radikallerle karşı savaşır.

    Hibiskus çayı nasıl demlenir?

    Malzemeler:

    • 1 tutam kurutulmuş hibiskus çiçeği
    • 1 su bardağı su
    Kaynattığınız suyu kenara alın, ardından içine kurutulmuş hibiskusları ilave edin, 10 dakika kadar demlenmesini bekleyin. Süzüp afiyetle için.
    Dilerseniz bu çayı demledikten sonra içerisine bal, limon ya da çubuk tarçın ilave edebilirsiniz.

  • LOL Mobil Oyunu : Wild Rift Ne Zaman Çıkacak?

    Wild Rift ismiyle tanıtımı yapılacak League of Legends Mobile, 2019’un sonunda Çin’de oyuncuların karşısına çıkacak. Bu dönemden itibaren birçok bölgede yavaş yavaş çıkışı gerçekleşecek bu oyun, bir aksilik yaşanmaz ise 2020’nin sonuna doğru dünyanın her yerinde yayınlanmış olacak.

    Yıl sonundan itibaren, Çin’den başlayarak alfa ve beta safhaları açmaya başlayacağız. Planımız, mobil sürümü 2020 yılının sonuna kadar dünyanın her yerinde hayata geçirmek ve bunu bir süre sonra konsolun takip etmesi.

    League of Legends’ın hızlı dünyası mobil cihazlara da uyum sağlayacak gibi duruyor. Wild Rift için paylaşılan bir tanıtım videosunda gösterilenlere göre oyundaki birçok hareketi tıpkı PC’de olduğu gibi mobil dünyada da yapmak mümkün. Vayne ile oradan oraya kite’layabilir, Jinx’in roketleri ile rakibinizin canını sıkabilir ayrıca yönlendirebileceğiniz Ashe ultisi ile oyunun gidişatını şekillendirebilirsiniz.

    League of Legends Mobile ile Vadi’de de Değişiklikler Olacak

    Wild Rift’te haritada da biraz oynama yapılacak. Öyle ki mobil dünyaya adapte olabilmek için çalışmalarını sıkı tuttuğunu açıklayan Riot Games, 5’e5 haritada değişiklikler yaptığını da açıkladı. Bu konuda net bir bilgi vermeyen Riot, “özel düzenlenen kontrollerle Vadi’nin hâkimi ol” diyor.

  • ‘Fomo’ya Türkçe İsim Geliyor (Telefonsuzluk Korkusu)

    Hürriyet’ten Gamze Kolcu’nun haberine göre, Türkiye Bilişim Derneği (TBD) tarafından Antalya’da düzenlenen “Kamu Bilişim Merkezleri Yöneticileri Birliği (Kamu-BİB’22) ve Bilgi İşlem Merkezi Yöneticileri Semineri (BİMY’26) Bütünleşik Etkinliği”nde konuşan Koç, şunları söyledi:

    ‘SORUNU ÇÖZECEĞİZ’

    “Bir konuşmacımız ‘teknoloji bağımlılığı’ dedi, biz ona artık ‘teknoloji bağımlılığı’ demiyoruz. Yeni tabirler kullanmaya başlayacağız. Kullanılan terimlerin hepsi ‘fomo’ ve ‘nomofobia’ gibi, bunlar hep İngilizce terimler. Bunları artık Türkçeleştireceğiz. Fomo, insanların artık sosyal medyada paylaşım yapamadıkları zaman kendilerini kötü hissetme problemine, nomofobia ise telefonsuzluk korkusu mu dersiniz ne dersiniz bilmiyorum ama bunlara deniliyor, ancak artık yeni bir isim bulmamız gerekiyor. Bu iki konuya artık teknoloji bağımlılığı demek yerine sorun odaklı bakıp sorunu çözmeye yöneleceğiz.”

  • Bakanlığın Yasakladığı Ölümcül Haplar İnternette Satılıyor

    Yasağa rağmen birçok ürün internet sitelerinde satılmaya devam ediyor. O ürünlerden biri de Teff Tohumu zayıflama çayı. Ünlü isimlerin reklam filmlerinde oynadığı Teff Tohumu zayıflama çaylarının içinde ölümcül etki yaratabilecek kimyasallar ortaya çıkmıştı. Milliyet’ten Çiğdem Yılmaz’ın haberine göre bu çayın yanı sıra içerisinde sibutramin tespit edilen, ‘On On Tea’, ‘Life Diamond Slim Karışık Bitkisel Çay’, ‘Moerae Bitki Çayı’, gibi çaylarda Bakanlığın kara listeye aldığı ürünler, hala satışta.

    Zararı yokmuş

    By Hercules Plus Energy Drink adlı enerji içeceği de bakanlığın listesinde. İçerisinde sildenafil tespit edilen ürün de, internet sitelerinde satışı devam ediyor.

    Alışveriş sitelerinde ifşa listesinde yer alan cinsel gücü artırıcı ürünler de yer alıyor.

    Sağlıklı diye aldığınız yağlar

    Normal yağlara göre daha sağlıklı olduğu düşünülen zeytinyağları da listede yer aldı. Hatta listede yasaklanan ürünler arasında en fazla zeytinyağının olduğu dikkat çekti. Farklı firmalara ait onlarca zeytinyağı markası bakanlık tarafından tespit edildi. Buna rağmen bu ürünlerinde satışı devam ediyor. O yağlardan biri de ‘Köylü’ adlı markaya ait ‘Riviera Zeytinyağı’. İçerisinde, ‘UV’de özgül soğurma, yağ asitleri kompozisyonu, sterol kompozisyonu, trans yağ asitleri, ECN-42 farkı tohum yağlarının yer aldığı yağ da, internette satılıyor.

  • Obezite Rahatsızlığı Olanların Sağlık Giderleri 2.5 Kat Daha Fazla

    Açlık yaşayan insan sayısındaki artış devam ediyor. Ancak bunun yanında aşırı beslenme ve obezite de önemli bir sorun. Gıda güvensizliği ile aşırı kilo ve obezite arasındaki ilişki, ülkelerin gelir düzeyine bağlı olarak değişiyor. Üst, orta ve yüksek gelirli ülkelerde gıda güvensizliği bazı yaş gruplarında aşırı kilolu ya da obez olma olasılığını artırıyor. Ünlü Lancet Tıp Dergisi tarafından 188 ülkede yapılan araştırma, kilolu veya obez kişi sayısının son 30 yılda 857 milyondan 2,1 milyara yükseldiği ortaya çıkardı.

    Son olarak Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) tarafından yayınlanan bir başka raporda ise obezite sorunu yaşayanların sağlık hizmetlerinden daha sık yararlanma eğiliminde olduğu belirtildi. Araştırma, obezlerin normal bireylere göre yaklaşık 2,5 kat daha fazla sağlık harcaması yaptığını belirledi. Ayrıca OECD ülkelerinde obezite kaynaklı hastalıkların tedavisinin, toplam sağlık harcamalarının yüzde 8,4’ünü oluşturduğu bildirildi. OECD raporuna göre, 2020’den 2050 yılına kadar obezite kaynaklı harcamaların en fazla mali yükü Amerika Birleşik Devletleri’ne getireceği ifade edildi. 2020-2050 yılları arasında obeziteye bağlı hastalık harcamasının ABD sağlık sistemine ayrılan yıllık bütçenin yüzde 20’sine denk gelmesi bekleniyor. Toplam bütçe baz alındığında obeziteye bağlı hastalıklara ayrılacak harcamalar her bir ABD vatandaşına 644 dolara mal olacak.

    TÜRKİYE KİŞİ BAŞINA 99 DOLAR AYIRACAK

    Raporda Türkiye ile ilgili rakamlar da yer aldı. Söz konusu dönemde Türkiye sağlık harcamalarının yüzde 12’sinin obeziteye bağlı hastalıklara ayrılacağı ön görülüyor. Bu da kişi başına 99 dolar harcama anlamına geliyor.

     

    2020-2050 yılları arasında obeziteye bağlı hastalıklara en çok bütçe ayıracak ülkeler ise şöyle sıralandı: (kişi başına)

     

    1- Amerika Birleşik Devletleri – 644.8 dolar

    2- Almanya – 411.2 dolar

    3- Kanada – 295 dolar

    4- İtalya – 234 dolar

    5- İspanya – 226.9 dolar

    6- Avustralya – 207.3 dolar

    7- Birleşik Krallık – 188.5 dolar

    8- Fransa – 148.2 dolar

    9- Rusya – 101.9 dolar

    10- Türkiye – 99 dolar

    11- Brezilya – 94.4 dolar

    12- Çin 52.7 dolar

    13- Hindistan – 16.4 dolar

  • İş Yerindeki Stres Kilo Aldırıyor

    Kontrolsüz yemek yeme; kişinin belirli durumlarda kontrolü kaybedip aç olmasa bile kontrolsüzce beslenmesi olarak tanımlanıyor. Örneğin; başkaları yemek yerken kişinin de yemek yemesi veya aç olmadığı halde yemek görünce / koklayınca kendini tutmayıp yemek yemesi gibi. Duygusal beslenmede ise; açlıktan ziyade olaylara yemek yiyerek tepki veriliyor. Yani üzgün ya da stresli olunan bir durumda olumlu duyguyu ortaya çıkarmak için yemeklere yöneliyor. Tükenmişlik sendromu durumunda da kişilerin yaşadıkları duygusal değişimlerle mücadele etmek için bu yöntemi tercih ettiklerini anlatan Yeditepe Üniversitesi Koşuyolu Hastanesi’nden Uzman Klinik Psikolog ve Diyetisyen Merve Öz, “Yapılan çalışmalar, tükenmişlik sendromunun duygusal yeme bozukluğu ve kontrolsüz beslenmeyle yakından ilişkili olduğunu çok açık bir şekilde gösteriyor” diyor.

    KALORİSİ YÜKSEK BESİNLERİN CAZİBESİ ARTIYOR

    İş yerinde yaşanan problemler sonucunda yaşanabilen tükenmişlik sendromunun etkisiyle; çaresiz hissetme, kolay öfkelenme, sinirlilik, keyifsizlik, hayal kırıklığı, bıkkınlık, özsaygının ve özgüvenin düşmesi, kendini değerli görmeme ve ümitsizlik gibi duygusal belirtiler ortaya çıkabiliyor. Bu durumda gün içinde kalorisi yüksek besinler daha fazla tüketiliyor. Fazla kalorili yiyecek tüketimi ve daha az fiziksel aktivite sonucunda kilo almak kaçınılmaz oluyor.

    Merve Öz, bu duygusal belirtilerin ruhsal duruma ve dolayısıyla kilo verme sürecine olumsuz etkilerini en aza indirmek için iş faktörlerinin mutlaka göz önüne alınması gerektiğine dikkat çekiyor. Gerekli durumlarda, bir uzmandan da destek alınması yarar sağladığının altını çiziyor.

    DAVRANIŞ DEĞİŞİKLİĞİ ŞART!

    Fazla tüketime neden olan kontrolsüz yemek yeme ve duygusal yemek yemeden kurtulmak için davranış değişikliğinin şart olduğunu söyleyen Yeditepe Üniversitesi Koşuyolu Hastanesi’nden Merve Öz şöyle konuştu: “Bu nedenle, çalışan yetişkinlere sunulan kilo kaybı programları ve kilo yönetimi programları; iş yükünü ve yorgunluğu değerlendirmek ve davranışsal terapi yoluyla yüksek iş yükünü veya yorgunluğu ele alabilen yollar içermelidir.”

    BİLGİSAYARLA YA DA TELEFONLA İLGİLENİRKEN YEMEK YEMEYİN

    Kontrolsüz yemek yeme ve duygusal yemek yemeden kurtulmak için bilişsel kısıtlama yapmak yani zihnen yemek alımını kontrol etmek gerekiyor. Bunun için yapılması gerekenleri Merve Öz şöyle sıralıyor: “Küçük porsiyonlar tüketmek veya kilo yapan yiyeceklerden kaçınmak bilişsel kısıtlamaya örnek olarak verilebilir. Ayrıca bilinçli yemek yenmelidir. Bilgisayarla ilgilenirken, telefonla ilgilenirken yani odak noktası başka bir yerdeyken yenilen yemeğin miktarı abartılmaya mahkumdur. Bu yüzden yemek yerken sadece yemek ile ilgilenilmeli; odaklanarak, 5 duyuyla yemek yenilmeli.”

    STRES ANINDA YAPILACAKLAR LİSTENİZ OLSUN

    Yeditepe Üniversitesi Hastanesi Uzman Psikolog ve Diyetisyen Merve Öz, tükenmişlik sendromu durumunda kilo almamak için öncelikle stres anında yemek yerine yapılacaklar listesi hazırlanmasının yarar sağlayacağını belirterek şunları anlatıyor: “En az 10 maddeden oluşacak liste hep göz önünde olmalı. Listeye; kahve veya su içmek, biraz yürüyüp gelmek, müzik dinlemek, ortam değiştirmek, gevşeme egzersizi yapmak, sevilen birisi ile telefon görüşmesi yapmak gibi maddeler eklenebilir. Bu listenin hepsi denendikten sonra yemek yeme isteği halen geçmemişse son çare olarak yemek yenilmelidir. Ayrıca iş yerinde yüksek kalorili atıştırmalıklar el altında bulundurulmamalı, mümkünse hiç alınmamalı.”

  • Hubble Teleskobu ‘2I/Borisov’ kuyruklu yıldızını görüntüledi

    ABD Havacılık ve Uzay Ajansından (NASA) yapılan açıklamada, Hubble Teleskobu’nun, Güneş Sistemi’nden girdiği tespit edilen ikinci yıldızlar arası ziyaretçi 2I/Borisov kuyruklu yıldızını kayda aldığı bildirildi.

    NASA, kuyruklu yıldızın 12 Ekim’de kayda geçirilen 7 saatlik görüntüsünün hızlandırılmış halini internet sitesinde yayımladı. Görüntüde, kuyruklu yıldızın çekirdeğinin çevresinde yoğun bir toz bulutu olduğu ve mavi bir gaz tabakasıyla çevrelendiği görülüyor.

    NASA uzmanları, bunun bugüne dek bir kuyruklu yıldızın kayda geçirilen en net görüntüsü olduğunu vurguladı.

    Saatte yaklaşık 177 bin kilometre hızla hareket eden kuyruklu yıldızın 7 Aralık’ta Güneş’e yakın geçiş yapacağı, ardından hiperbolik bir eksende Güneş yörüngesini keserek 2020 ortalarında Güneş Sistemi’nden çıkacağı öngörülüyor.

    Kırımlı amatör gökbilimci ve teleskop imalatçısı Gennady Borisov tarafından 30 Ağustos’ta keşfedilen kuyruklu yıldız, bugüne dek Güneş Sistemi’nden geçtiği tespit edilen ikinci kuyruklu yıldız oldu.

    Daha önce 2017 yılında keşfedilen Oumuamua kuyruklu yıldızı Güneş’i yaklaşık 38 milyon kilometre teğet geçtikten sonra Güneş Sistemi’nden ayrılmıştı.

  • League of Legends’ın kart oyunu: Legends of Runeterra Rehberi

    Dünyanın en çok oynanan MOBA oyunu olan League of Legends oyununun yapımcısı Riot Games, kendi evrenindeki karakterlerin üzerinden 10. yıl kutlamaları dahilinde bir de kart oyunu çıkarıyor. Legends of Runeterra, Riot’un yeni dijital kart oyunu! Legends of Runeterra Rehber, Legends of Runeterra Nasıl Oynanır?

    Hearthstone, Gwent ve Magic: the Gathering gibi sanal kart oyunları halihazırda piyasada yer etmişken ,  League of Legends’ın şampiyonlarının ve oyun içi ikonik karakterlerinin yer alacağı Legends of Runeterra’da aynı zamanda Zaun, Ionia, Piltover ve Shadown Isles gibi mekanlar da yer alacak.

    PC ve mobil platformlara çıkması beklenen kart oyunun çıkış tarihi şu an net olarak belli olmasa da oyunun betası için kayıtlar buradan yapılabiliyor. Oyunun tam sürümünün de 2020 başlarında çıkması bekleniyor. Oyun Ekim sonlarında beta olarak kullanıcılara yayınlanacak. Oyun ayrıca Türkçe seslendirme ve Türkçe dil desteğine sahip olarak yayınlanacak.