Blog

  • Facebook’un ‘geçmişi sil’ özelliği aslında hiçbir şey silmiyor

    Yeni özelliğin, kullanıcının Facebook dışındaki sitelerde takip edilmesi özelliğini devre dışı bırakabilmesini sağladığı açıklanmıştı. Teknoloji haberleri paylaşan Mashable internet sitesi ise Facebook bu özelliği kullanırken, Facebook sunucularından hiçbir geçmişi silmeyeceğini sadece kullanıcının hesabından veri bağlantısının kesileceğini yazdı.

    Bu yeni özelliğe göre kullanıcılar takip etme özelliğini devre dışı bırakarak, Facebook’un kendilerini Facebook dışında takip ederek ‘hedefli reklam’ göndermesini engelleyebiliyor. Daha önce kullanıcının kendi bilgilerini Facebook’un hangi web sitelerine veri gönderdiğini görmesi imkânsızdı. Yeni özellik, kullanıcılara, Facebook’un kullanıcının verilerini paylaştığı şirketlerin listesini ve kaç defa paylaşıldığını gösteriyor.

    Habere göre, Facebook bu özelliğin adını ‘geçmişi sil’ olarak duyursa da kullanıcı bilgilerinin Facebook sunucularından tamamıyla silinmesi mümkün olmuyor. ‘Geçmişi sil’ özelliği ilk önce Güney Kore, İrlanda ve İspanya’da kullanıma sunulacak.

  • For Honor yeniden ücretsiz oldu

    Ubisoft tarafından 2017 yılında Windows, PlayStation ve Xbox ne için piyasaya sürülen For Honor oyunu bu ayın başında Epic Store üzerinden ücretsiz olarak dağıtılmıştı. Bu fırsatı kaçıranlar için oyun yeniden ücretsiz oluyor. Bu fırsatı sunan ise bizzat geliştirici firma Ubisoft.

    Üçüncü şahıs gözünden oynanan oyunda farklı karakterleri canlandırıyoruz. Bu karakterler arasında Şovalye, Samuray ve Viking gibi seçenekler bulunuyor. Oyunda hikaye modunun yanı sıra çoklu oyuncu modu de yer alıyor.

    Ubiosoft internet sitesinden kütüphanenize eklediğinizde istediğiniz zaman oynayabileceğiniz oyuna 29 Ağustos tarihine kadar ücretsiz olarak sahip olabileceğinizi hatırlatalım. Ubisoft’un ücretsiz verdiği sürüm ise oyunun PC yani Windows sürümü. For Honor’ın Xbox One sürümünün fiyatının 57.75 TL olduğunu da belirtelim.

  • ‘Robot Savaşı’ Videolarını ‘Hayvan Eziyeti’ Olarak Algılayan YouTube Yapay Zekası O Videoları Sildi

    Teknoloji haberleri sitesi The Verge’nin haberine göre, dünyanın en büyük video izleme sitesi YouTuberobot savaşı içerikli yüzlerce videoyu kuralları ihlal ettiği gerekçesiyle sistemden kaldırdı ve paylaşım sahiplerine işlemle ilgili e-posta gönderdi.

    YouTube, robot savaşı içerikli videoların sahiplerine yolladığı açıklama mesajında, videoların “hayvan dövüştürme” ve “hayvanlara eziyet” sebebiyle kaldırıldığını belirtti.

    Silinen videolar yeniden yayınlanacak

    Silinen videolarının sayısının artması ve kullanıcıların YouTube’dan konuya ilişkin açıklama istemesi üzerine, YouTube imzasıyla The Verge’ye gönderilen açıklamada, videoların yanlışlıkla silindiği, YouTube’nin robot savaşı içerikli videoların kaldırılmasına yönelik bir politikasının olmadığı belirtildi.

    Açıklamada ayrıca, yanlışlıkla silinen “robot savaşı” videolarının yeniden yayınlanacağı kaydedildi. Kimi kullanıcılar videoların hayvan isimleri içeren başlıklarla paylaşılmasından dolayı silindiğini ileri sürerken, uzmanlara göre başlığında hayvan ismi içermeyen videoların da silinmesi bu ihtimali zayıflatıyor.

    Uzmanlar, YouTube’un da aralarında olduğu birçok dijital platformun çeşitli amaçlarla geliştirdiği yapay zeka sistemlerinin yanlış sonuçlar doğurmasının, toplumun bu sistemlere olan güvenini olumsuz etkilediğini savunuyor.

  • Baş Ağrısına İlaç Dışında Tedavi Yöntemleri

    Migren, tüm baş ağrısı hastalıkları içinde doktora en fazla başvuru nedeni olan durum olarak dikkat çekiyor. Migren tanısı için özel bir laboratuvar testi veya radyolojik inceleme bulunmazken, insanlık tarihi kadar eski bir hastalık olan migren toplum için oldukça önemli bir sağlık sorunu. Kadınların yaklaşık yüzde 20’sinin, erkeklerin ise yüzde 8’inin migrenli olduğu biliniyor. Uzm. Dr. Didem Er migrende ilaç dışı tedaviler konusunda bilgi verdi.

    Migren tedavisinde oksipital blokaj yöntemi hakkında konuşan Uzm. Dr. Didem Er, “İlaçlar etkili olamadığında ve baş ağrıları günlük yaşam aktivitelerini etkilemeye başladığında, migren tedavisi için alternatif bir çözüm olan oksipital blokaj yönetimi etkili bir çözüm yöntemi olarak karşımıza çıkmaktadır. Yapılan çalışmalarda sadece ilaca cevap vermeyen migren ağrılarında değil, aşırı ilaç kullanımına bağlı baş ağrısı olan hastalarda, servikojenik baş ağrısı, küme baş ağrısı ve oksipital nevraljide oksipital sinir bloğu ile değişen oranlarda olumlu yanıt alındığı gösterilmiştir. Oksipital blokaj başın ağrı duyusunu algılayan kısmın anestezik maddelerle blokajı ve sinirin uyarılabilirliğinin azaltılması işlemidir. Bu yöntem sayesinde ağrıya neden olan sinir sistemindeki ağrı duyusu bloke edilir ve dolayısıyla ağrı kesilir. Diğer bir yöntem ise botoks uygulamasıdır” dedi.

    Botoksun migren tedavisinde nasıl kullanılmaya başlandığını da anlatan Dr. Er, “Yüzdeki kırışıklıkları yok etme amacı ile ‘botulinum toksini’ (botoks) yaptıran migrenli hastaların baş ağrılarının azaldığının fark edilmesi, migren tedavisinde botoks kullanımının yolunu açtı. Yapılan araştırmalar 3 aydan fazla bir süre boyunca, ayda 15 ya da daha fazla gün, migren karakterinde baş ağrısı olarak tanımlanan kronik migren tedavisinde botoks uygulamasının etkili olduğu gösterdi. Bu etkinin, botoks’un, sinir sonlanma bölgelerinde bazı nörotransmitterlerin salınımını engellemesi yoluyla inflamatuvar ağrıyı önlemesinden kaynaklandığı düşünülüyor” diye konuştu.

    Tedavi için botoksun tekrarlanabileceğini ifade eden Er, şunları söyledi: 

    “Kozmetik amaçla sadece yüz bölgesinde uygulanan botoks, migren tedavisinde bundan farklı olarak alın, şakaklar, ense ve boyun bölgelerinde belirli noktalara derialtına botulinum toksini iğne ile verilerek uygulanıyor. Çoğu durumda uygulamaların etkisi yaklaşık 3-4 ay süreceğinden tedavinin devamı için tekrarlanması gerekiyor. Amerika Birleşik Devletleri ve İngiltere’den sonra ülkemizde de onaylanmış olan kronik migren tedavisinde botoks uygulanmasının güvenilir olması için bir nöroloji uzmanı tarafından yapılması büyük önem taşıyor.”

  • Detroit: Become Human PC Versiyonu Ne Zaman Çıkacak?

    Quantic Dream‘in geliştirdiği hikaye odaklı macera oyunu Detroit: Become Human’ın PC çıkış tarihi belli oldu. Epic Games Store’da ön siparişe açılan oyun 80 TL‘den ön siparişe açılmıştı. Ancak dün Epic Games Store’da başlayan Epic Mega Sales indirim kampanyası sonrası gelen indirimle birlikte Detroit: Become Human’ın ön sipariş fiyatı 80 TL’den 20 TL‘ye indi.

    Detroit: Become Human’ın PC çıkış tarihi belli oldu

    Detroit: Become Human sonbaharda PC’ye gelecek oyunun PC demosu ise önümüzdeki yaz aylarında Epic Games Store’da yayınlanacak. Quantic Dream‘in diğer oyunu Beyond: Two Souls’un PC demosu 27 Haziran’da çıkacak. Oyun ise 22 Temmuz‘da Epic Games Store’da yayınlanacak. Quantic Dream’in bir diğer klasik oyunu Heavy Rain’in PC demosu 24 Mayıs‘ta yayınlanacak. Oyun ise 24 Haziran’da Epic Games Store’da satışa sunulacak.

    Detroit: Become Human, PC sistem gereksinimleri

    Minimum sistem gereksinimleri:

    * İşletim Sistemi: Windows 7 – 64 bit
    * İşlemci: i5-2400 3,4 GHz veya eş değeri
    * RAM: 4 GB
    * Ekran Kartı: NVIDIA GTX 660 veya eş değeri
    * Vram 2GB

    * Önerilen sistem gereksinimleri:
    * İşletim Sistemi: Windows 10 – 64 bit
    * İşlemci: i7-2700K veya eş değeri
    * RAM: 12 GB
    *Vram 8GB
    * Ekran Kartı: NVIDIA GTX 1080 veya eş değeri

  • 1994’ten Beri Açık Olan Kamera FogCam Kapanıyor!

    FogCam‘in internet sitesinden yapılan açıklamaya göre, 1994 yılında bir öğrenci projesi olarak San Francisco Eyalet Üniversitesi Eğitim Teknolojileri Departmanı‘nda hayata geçirilen ve internet üzerinden yayın yapan web kamerası FogCam, bu ayın sonunda yayın yapmayı durduracak.

    ​Dünyanın en eski ve devam eden web kamerası operasyonu olan FogCam, internet dünyasındaki Web 2.0 gibi birçok değişime tanıklık ederek 25 yıldır internet sitesi üzerinden kesintisiz yayın yapıyordu. Jeff Schwartz ve Dan Wong tarafından hayata geçirilen FogCam projesi, 25 yıl içerisinde San Francisco Eyalet Üniversitesi‘nin farklı noktalarından yayın hayatını sürdürüyordu.

    ‘İNTERNET TARİHİNDE ÖZEL BİR YERE SAHİP’

    Projeye son verilmesiyle ilgili, FogCam‘in sitesinden yapılan açıklamada, 1994’ten bu yana internetin büyük değişiklere uğradığı fakat FogCam’in internet tarihinde hep özel bir yere sahip olacağı belirtilerek, “25 yılın ardından, FogCam Ağustos sonunda kapanacak. Tüm takipçilerimize ve San Francisco Eyalet Üniversitesi’ne yıllar boyu süren destekleri için teşekkür ediyoruz” ifadeleri kullanıldı.

    ​Projenin kurucularından Jeff SchwartzABD‘de yayın yapan SFGate gazetesine verdiği röportajda, FogCam’in yayın hayatına devam edebilmesi için güvenli bir lokasyon bulmanın zorlaştığını belirterek, kameranın yayın hayatına son verme zamanının geldiğini ifade etti.

    FogCam benzeri bir proje Cambridge Üniversitesi‘nde 1991 yılında hayata geçirilmiş ve 2001 yılında sona erdirilmişti. Bu nedenle, FogCam yayın hayatına devam eden en eski web kamerası ünvanını elinde tutuyordu.

  • Instagram, fotoğraflarına Instagram filtresi uygulayan kişileri daha çok öne çıkarıyor

    Instagram’da bu ipucu kullanıcıların ilgisini çekiyor. Özellikle kullanıcılar yaptığı paylaşımların milyonlara ulaşmasını istiyorlar. Peki bu mümkün mü? İşte yanıtı

    Courtney Quinn adlı sosyal medya influencer‘ının paylaştığı ve daha sonra kaldırılan bir gönderi ise insanlara bu konuda işe yarayabilecek bir bilgi içeriyor. Instagram’da 570 bin takipçisi bulunan Courtney Quinn, Instagram’da kullanıcı etkileşim seviyesini artırmak için bir yol bulmuşa benziyor.

    Quinn’in yazdığı ve şu anda silinmiş olan bir Instagram gönderisine göre platform, kendi filtrelerinin kullanıldığı gönderileri öne çıkarıyor.

    Quinn, bu durumu açıklarken, fotoğraflarına yüzde 2 Instagram filtresi uyguladığını ve bu filtrelerin fotoğrafı değiştirmese de erişimi artırdığını açıkladı.

    Instagram filtresini %2 uygulamak demek, filtrenin gücünü yani fotoğrafa olan etkisini %2 seviyesinde tutmak demektir. Platformda eskiden filtreler yalnızca aç-kapa şeklinde kullanılabilirken şimdi belli bir miktar uygulanabiliyor.

    Filtreyi seçtiğinizde, filtreye tekrar dokunursanız bir çubuk menü açılıyor. Bu çubuk üzerinde işaretçiyi kaydırarak filtrenin ne kadar güçlü uygulanacağını seçebiliyorsunuz. Böylece görüntü sizin istediğiniz seviyede filtrelenmiş oluyor. Filtreyi istediğiniz seviyeye getirince Tamam düğmesine basmanız yeterli olacaktır.

  • Türkiye’de her üç kişiden birinde gizli şeker var

    Pre-diyabet, diyabet öncesi ilk safha olarak kabul ediliyor. Kilolu ve obez kişilerde ortaya çıkma olasılığı yüksek olan hastalıkta en sık görülen insülin direnci sorunu çözümlenemezse Tip 2 diyabet hastası olma riski artıyor. Araştırmalara göre, çoğu gizli şeker hastalarına 10 yıl sonra Tip 2 diyabet tanısı konuyor. Yeditepe Üniversitesi Kozyatağı Hastanesi Endokrinoloji Uzmanı Prof. Dr. Hasan Aydın, gizli şekerin ne olduğunu, belirtilerini ve alınması gereken önlemleri açıkladı.

    DİYABETE DÖNÜŞME RİSKİ YÜKSEK

    Gizli şeker hastalığının toplumda sık görüldüğünü ve önlem almak gerektiğini vurgulayan Endokrinoloji Uzmanı Prof. Dr. Hasan Aydın, gizli şeker hastalarının damar sağlığı yüksek risk grubunda yer aldığını ve pre-diyabetin diyabete dönüşme riskinin çok yüksek olduğunu aktardı.

    TÜRKİYE’DE GÖRÜLME SIKLIĞI YÜZDE 36

    Hastaların yüzde 20’sinde organ hasarı olduğunu söyleyen Prof. Dr. Aydın, “İnsülin direnci dediğimiz bozuklukla başlayan önce tokluk sonra açlık kan şekerinin yüksekliğiyle seyredip diyabete neden olan bir hastalık tablosudur. Diyabetin yol açtığı tüm hastalık risklerini taşır. Diyabet tanısı koyduğumuz hastaların yüzde 20’sinde organ hasarı ortaya çıkıyor. Hastalar görmede bozukluk, kalp krizi riski, böbrek yetmezliği gibi sorunlarla karşımıza geliyor. Bunlar pre-diyabet döneminde ortaya çıkıyor. Diyabet, her 7 kişiden 1’inde olmak üzere çok sık görülen bir hastalık. Bunun öncülü olan pre-diyabet ise her 3 kişiden 1’inde görülüyor. Türkiye’de görülme sıklığı yüzde 36’dır” diye konuştu.

    PRE-DİYABET DÖNEMİNDE DİYABET ÖNLENEBİLİR

    Kilo vermenin ve egzersizin hastalığı önlemede önemli bir faktör olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Aydın, “Pre-diyabet önlenebilir. Çünkü bu hastalık diyabetin başladığı yerdir. Diyabet, pankreasta insülin salgısının bozulduğu yerde başlıyor. Buna neden olan en önemli faktör vücuttaki yağın fazla olmasıdır. Buna bağlı gelişen toksinlerdir. Dolayısıyla kilo vermek, sağlıklı beslenmek, egzersiz bu bozuklukların giderilmesini sağlayacaktır. Böylece, uzun dönemde diyabete olan gidişatı geriliyor. Bu konuda yapılan çalışmalarda bize, insanların yaşam tarzını değiştirerek, kilo verip, egzersiz yaparak bu bozuklukların yüzde 58 oranında geriletildiğini gösteriyor. İlaç tedavisiyle de yüzde 27 oranında düzelme sağlandığını biliyoruz” ifadelerini kullandı.

    ÇOCUKLARDA DA SIK GÖRÜLÜYOR

    Pre-diyabetin bir belirtisi olmadığını hatırlatan Prof. Dr. Hasan Aydın, “Dünyadaki obezite çocukluk çağına indiği için pre-diyabetti de çocukluk çağında sık görülen bir hastalık olarak biliyoruz. Pre-diyabetin bir belirtisi yok. Belirtiler diyabete dönüştüğünde ortaya çıkıyor. Ağız kuruluğu, çok su içme, idrara sık çıkma gibi şikayetler ancak o evreden sonra görülüyor. Sessiz bir evre gibi gözükse de yol açtığı sorunlar açısında önemlidir” dedi.

    HASTALIK RİSKİNİ NE ARTIRIYOR?

    Yılda bir kez mutlaka kan şekeri ölçümü yapılmasını öneren Prof. Dr. Aydın, “Aileden gelen genetik bir zemin oluyor, hipertansiyon, gebelikte şeker hastası olanlar, kötü beslenme, hareketsiz yaşam, kilo fazlalığı gibi faktörler birbirinden bağımsız olarak hastalık riskini ortaya çıkarıyor. Böyle şikayetleri olan kişilerin düzenli şeker takibinden geçmeleri lazım. Yılda bir kez mutlaka kan şekerlerini ölçtürsünler” diye konuştu.

    HASTALIKTAN KORUNMAK MÜMKÜN

    Endokrinoloji Uzmanı Prof. Dr. Aydın, hastalıktan korunmak için alınması gereken önlemleri ise şöyle sıraladı:

    “Hastalıktan korunmak için vücut ağırlığının yüzde 10’unu kaybetmek gerekli. Bunun için iyi beslenmek ve kilo kontrolü şart. Haftada minimum 150 dakika olacak şekilde egzersiz yapmalıyız. Bunlar aerobik egzersizlerden oluşmalıdır. Şekeri ve unu hayatımızdan tamamen çıkarmalı ve öğün düzeni olmalı. Yani hiçbir öğünü atlanmamalı. 3 öğün mutlaka tüketilmelidir. Özellikle ailesinde diyabet öyküsü olan kişilerin bu konuda daha dikkatli olmaları gerekiyor. Yaşam tarzı değişiklikleri yaparak hayat boyu sürdürmeliler.”

  • Minecraft’a RTX sayesinde gerçek zamanlı ışın izleme teknolojisi geliyor

    NVIDIA GeForce Pazarlama Müdürü Matt Wuebbling: “Minecraft, daha zorlu video oyunlarını tercih etmeyen, her yaştan milyonlarca oyuncuyu ışın izleme teknolojisiyle tanıştıracak. Dünyanın en çok satan bilgisayar oyununun PC’de ışın izleme özelliğini ekliyor olması, ışın izlemenin oyun ekosisteminde yarattığı ivmeyi gösteriyor.” dedi.

    Microsoft Minecraft Yaratıcı Direktörü Saxs Persson, “Işın izleme teknolojisi, Minecraft için bundan sonra ne yapabileceğimizi düşündüğümüzde tam karşılığını aldığımız bir gelişme. GeForce RTX, Minecraft dünyasına yepyeni bir his veriyor. Normal Minecraft’ta, bir altın blok sadece sarı görünür, ancak ışın izleme açıkken, yansıma vurgusunu görüyorsunuz, yansımayı görüyorsunuz, hatta yansıyan düşmanı dahi görebiliyorsunuz. ” diye konuştu.

    NVIDIA ve Mojang, oyunun Windows 10 sürümüne yol izleme olarak bilinen bir ışın izleme yöntemi ekliyor. Yol izleme, ışığın bir sahne boyunca taşınma şeklini simüle ediyor. Geleneksel olarak pikselleştirilerek veya hibrit renderlayıcılar kullanılarak ayrı ayrı uygulanan birçok farklı efekt tipi için aydınlatma hesaplamalarının olduğu birleşik bir model sunuyor.


    Bunlar arasında:

    Güneş, gökyüzü ve parıltı taşı ve lav gibi emici yüzeyler dahil olmak üzere çeşitli ışık kaynaklarından doğrudan aydınlatma

    Işık kaynağının boyutuna, şekline ve mesafesine bağlı olarak gerçekçi sert ve yumuşak gölgeler

    Piksel başına yayılan aydınlatma

    Dolaylı dağınık aydınlatma (yaygın küresel aydınlatma)

    Dolaylı speküler aydınlatma (yansımalar)

    Yansıma, kırılma ve saçılma ile şeffaf materyaller (vitray, su, buz)

    Atmosferik saçılma ve yoğunluk (hacimsel sis, hafif şaftlar, gerçekçi gökyüzü) yer alıyor.

    Gerçek zamanlı ışın izleme, oyunların yaratılma şeklini değiştiriyor ve ulaşabilecekleri görüntü kalitesini önemli ölçüde artırıyor. Işın izleme, endüstri standardı uygulama programlama arayüzlerini içeren güçlü bir ekosisteme dayanıyor ve bir dizi popüler oyun motoruyla en büyük yayıncıların merakla beklenen oyunlarını destekliyor.

    NVIDIA GeForce RTX serisi GPU’lar, oyunları gerçek zamanlı ışın izleme özelliğiyle oynayabilecek kapasiteye sahip tek ekran kartı olarak öne çıkıyor.

  • Demir eksikliği kadınları aşktan soğutuyor

    Çiftler arasında cinsel isteksizliğin yeterince önemsenmediğini ve cinselliğin çiftler arasında konuşulması tabu olarak algılanan bir konu olduğunu belirten İstinye Üniversite Hastanesi Medical Park Gaziosmanpaşa Psikiyatri Uzmanı Dr. Murat Altın, “Gündelik yaşamın koşuşturmaları, iş stresleri, aile içi ilişkilerde olan gerginlikler, maddi sorunlar, çocuklarla ortaya çıkan ani krizler, günlük sorunlarla kavgalar derken çiftler cinsellikten giderek uzaklaşmaya başlıyor. Bu konunun konuşulması, üzerindeki toplumsal tabular da devreye girince cinsellik gibi önemli bir konu ve bu konuda yaşanan sorunlar hasıraltı edilmeye başlanıp görmezden geliniyor. Bir camdaki ufak bir çatlak nasıl ki yavaş yavaş giderek büyüyor ve en sonunda camı çatlatıyorsa, cinsel yaşamda biriken sorunlar da evlilikte giderek büyüyen bir çatlağa dönüşüyor” diye konuştu.

    CİNSEL İSTEKSİZLİĞİN SEBEBİ RUHSAL VEYA TIBBİ RAHATSIZLIKLAR OLABİLİR

    “Dünya Sağlık Örgütü’ne göre cinsel sağlık; bir kişinin cinsel yaşamını bir zorlama olmadan, mutlu ve zarar görmeden sürdürebilmesidir” diye konuşan Dr. Murat Altın, sözlerini şöyle sürdürdü:

    “Sağlıklı bir iletişim, kişilik gelişimi ve çiftler arasındaki sevginin paylaşımını olumlu yönde zenginleştirmenin yanı sıra duygusal, düşünsel ve toplumsal bütünlüğünü sağlamaya katkı sağlar. İnsanlarda cinsellik istek, uyarılma, orgazm ve çözülme evrelerinden oluşur. Bu evreler değişik anatomik ve fizyolojik süreçleri içerir. ‘İstek evresi’ diğer evrelerden bağımsız olup cinselliği başlatan ve şekillendiren en önemli evredir. Bu nedenden dolayı en sık karşılaşılan cinsellik sorunlarından biri cinsel isteksizliktir. Erkeklerden farklı olarak kadınlarda cinsellikle ilgili yaşanılan sorunların kaynağında; ruhsal veya tıbbi rahatsızlıklar olabileceği gibi kişinin yaşamı içerisinde karşılaştığı cinsel veya kişiler arası sorunlar olabilir. Birçok vakada ise bu sorunların çoğunlukla birlikte bulunduğunu görmekteyiz.”

    KOKU DA, KÖTÜ DAVRANIŞ DA KADINI SOĞUTABİLİR

    Dr.  Altın, istenmeyen bir kişi ile evlilik, cinsel saldırılar, cinsellik ile ilgili çocukluk veya gençlik çağında öğrenilen yanlış ve korkutucu bilgiler gibi olumsuz cinsel tecrübelerin kadının cinselliğe karşı negatif bir tutumunun oluşmasına yol açabileceğine dikkat çekti.

    Dr. Altın, “Özellikle ülkemizde eşlerin ilgisizliği, aldatmaları veya eşlerinin ebeveynleri (özellikle kayınvalideler) ile ilgili sorunlarda eşinin kadına destek olmamasından dolayı kadınlar eşlerine karşı öfke, hatta kin duymaya başlar. Bu durum kadının eşine karşı olumsuz duygular beslemesine, sevgisinde azalmaya neden olurken cinsel istek de olumsuz yönde etkilenir. Yine eşinin gerekli kişisel hijyeni göstermemesi, kötü vücut ve ağız kokuları olması durumlarda kadınların –özellikle daha titiz kadınların- cinsel uyarılmalarını olumsuz etkiler. Bu durumu bazen eşi ile konuşamaz veya eşinden bu konuda gerekli desteği göremez. İlerleyen dönemlerde kadında cinsel anlamda isteksizlik gelişmeye başlayabilir” diye konuştu.

    HALSİZLİK VE ENERJİ KAYBINI CİDDİYE ALIN

    Çiftleri halsizlik ve enerji kaybını ciddiye almaları gerektiği konusunda uyaran Dr. Altın, şöyle konuştu:

    “Sağlıklı ve mutlu bir cinsel yaşantı için her iki cinste de fiziksel sağlık olmazsa olmaz bir gerekliliktir. Son yıllarda hareketsiz yaşam tarzı özellikleri, yetersiz ve dengesiz beslenme sonucunda özellikle Fe (demir) eksikliği anemisi, B12 ve D vitamini başta olmak üzere diğer vitamin eksiklikleri sıklıkla görülmektedir. Örneğin istatistiklere göre tüm Dünya’da kadınların yüzde 35’inde Fe eksikliği anemisi görülmektedir. Bu durum özellikle kadınlarda yoğun halsizlik, isteksizlik ve enerji kaybına neden olurken, cinsel yaşam da bundan etkilenecektir. Yine tiroit fonksiyon bozukluları, diyabet gibi endokrinolojik rahatsızlıklar cinsel isteği azaltabilir. Cinsel isteksizlik, tansiyon ilaçları, bazı antidepresanlar veya doğum kontrol ilaçlarının yan etkisi olarak da ortaya çıkabilir.”

    UZMANA GİTMEKTEN ÇEKİNMEYİN

    Ruhsal rahatsızlıklar içinde kadınlarda en sık görülenlerinden bir tanesinin Hipoaktif Cinsel İstek Bozukluğu (HCİB) olduğunu söyleyen Psikiyatri Uzmanı Dr. Murat Altın, “Kadınlarda HCİB, cinsel fantezi/ cinsel istekte devamlı ya da yineleyici olarak ortaya çıkan ve kişi/ kişiler arasında sorun oluşturan azlık ya da eksiklik olarak tanımlanır. Çalışmalarda sıklığı konusunda değişik veriler olmasına karşın toplumda görülme sıklığı yüzde 9-12 civarındadır. Kadınlarda yüzde 20-40 gibi yüksek bir oranda görülen majör depresyon günlük klinikte en sık gördüğümüz cinsel isteksizlik nedenlerinden biridir. Majör depresyonun bulgularından biri cinsel isteksizlik olmasının yanı sıra tedavisinde kullanılan antidepresan ilaçlarının bazılarının yan etkileri, bu durumu daha sıkıntılı bir hale sokabilir. Yine kadınlarda görülen vajinismus rahatsızlığında iyi bir terapi ve tedavi süreci ile çözülmez ise ilerleyen dönemlerde cinsel isteksizliğe neden olabilir. Kadınlarda görülen cinsel isteksizlik belli bir süre sonra hem ruhsal hem de ailevi ve sosyal işlevsellikte sorunlara neden olabileceği için dikkat edilmesi ve önem verilmesi gereken bir durumdur. Bu sorunları yaşayan kadınların, en kısa zamanda bu konuda eğitim almış ruh sağlığı profesyonellerinden destek alması önemlidir” ifadelerini kullandı.