Blog

  • WhatsApp ve Instagram’ın ismlerinin başına ‘Facebook from’ gelecek

    WhatsApp ve Instagram üzerinde isim değişikliği yapılacak. Facebook’un satın almasıyla birlikte yeni bir sürece giren iki platformdaki isim değişikliği, sadece isimlerine Facebook isminin eklenmesiyle gerçekleşecek.

    Yani şirket, ilerleyen haftalarda WhatsApp’ı ‘WhatsApp from Facebook’, Instagram’ı ise ‘Instagram from Facebook’ olarak değiştirmeyi planlıyor.

    Hürriyet’in aktardığına göre Facebook yetkililerinin The Information’a yaptıkları kısa açıklama şu şekilde:

    “Facebook’un birer parçası olan hizmet ve uygulamalar konusunda artık daha açık olmak istiyoruz.”

    Söz konusu isim değişiklikleri, sadece uygulama mağazalarında görünecek.

  • 92 ilaç daha geri ödeme listesine alındı

    Bakan Selçuk, yaptığı yazılı açıklamada, Sosyal Güvenlik Kurumu resmi web sitesinde Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) SUT’a ilişkin yeni düzenlemelerin yayımlandığını belirtti.

    Düzenlemeyle geri ödeme listesine yeni ilaçların eklendiğini vurgulayan Selçuk, şunları kaydetti:

    “Sağlık Uygulama Tebliği’nde yaptığımız değişikle 3’ü kanser olmak üzere 92 ilacı geri ödeme listesine aldık. Bu ilaçların 82’si yerli üretim niteliğinde. Son eklemelerle birlikte geri ödeme listesindeki bedeli ödenen ilaç sayısı 8 bin 743’e ulaştı. Bunların 8 bin 363 ise ülkemizde ruhsatlı olan ilaçlardan oluşuyor.”

    Vatandaşların ilaçları SGK ile sözleşmeli eczanelerden temin edebileceklerini belirten Selçuk, “İlaçların hastalarımıza şifa olmasını temenni eder, vatandaşlarımıza sağlıklı bir ömür dilerim.” ifadelerini kullandı.

    LİSTEDE PARKİNSON VE DEMANS İLAÇLARI DA VAR

    Geri ödeme listesine eklenen 92 ilacın mevcut durumda eşdeğeri bulunurken, bu ilaçların listeye eklenmesiyle vatandaşların tedavileri için alternatifler ve erişim kolaylıkları doğdu.

    Düzenlemeyle geri ödeme listesine eklenen ilaçlar şu şekilde:

    “3 adet kanser ilacı, 2 adet kontrast madde, 6 adet immunosupresan (bağışıklık baskılayıcı), 2 adet solunum sistemi ilacı, 2 adet mide ilacı, 4 adet mineral desteği, 2 adet topikal mantar ilacı, 3 adet sistematik mantar ilacı, 1 adet üriner sistem ilacı, 1 adet kas gevşetici, 3 adet göz damlası (glokom), 2 adet tıbbi mama, 5 adet tansiyon ilacı, 1 adet demans ilacı, 2 adet bulantı ilacı, 2 adet epilepsi ilacı, 2 adet parkinson ilacı, 1 adet psikiyatri ilacı, 2 adet antitrombotik, 1 adet nazal dekonjestan, 4 adet perfüzyon çözeltisi, 1 adet genel anestezik, 2 adet hiperkalemi/hiperfosfatemi, 1 adet intestinal antiinflamatuvar, 2 adet kemik ilacı, 4 adet lokal oral antiinflamatuvar, 2 adet mukolitik, 1 adet psikostimülan ilaç, 1 adet safra asiti türevi, 6 adet santral etkili sempatomimetik, 16 adet sistematik antibiyotik, 4 adet sistemik antiviral ve 1 adet topikal antipsoriyatik.”

  • Eski Google çalışanı itiraf etti: YouTube arama sonuçlarını manipüle ediyor

    Google’da mühendis olarak çalışan Mike Wacker, Medium.com için kaleme aldığı yazıda Google’ın arama sonuçlarına nasıl müdahale ettiğini ortaya çıkardığını yazdı.

    Wacker, Twitter hesabından aralarında ABD Merkez Bankası’na ilişkin video paylaşımlarının da olduğu müdahale edilmiş içeriklerle ilgili kara listeyi ortaya çıkardığını şu ifadelerle paylaştı: “Google’da yazılım mühendisi olarak çalışmaktan gurur duymakla beraber, YouTube’un sadece kendi içinde kullanılan kara listesini ortaya çıkartmış olmanın Google’daki en büyük başarılarımdan biri olduğunu itiraf etmem gerekir.”

    Wacker paylaşımlarına şu ifadelerle devam etti: “Eğer bunu nasıl ortaya çıkardığımın perde arkasını öğrenmek istiyorsanız Google’un arama sonuçlarına yaptığı manüel müdahalelerle ilgili Medium’da yazdığım yazıyı okuyabilirsiniz.”

    Reklam

    Eski Google çalışanının iddiasına göre, Google’ın kara listeye almış olduğu başlıkları ile ilgili özel bir dosyası var ve bu kara listedeki başlıklarla ilgili arama yapıldığında alternatif bir algoritma alternatif arama sonuçlarını harekete geçiriyor.

    Wacker bu kara listenin özel bir Google ekibi tarafından dışardan elle müdahale edilerek üretildiğini keşfettiğini söyledi.

    Google CEO’su ‘Google’a ‘idiot’ yazınca Trump’ın çıkması algoritmadan’ demişti

    Google CEO’su Sundar Pichai ABD Kongresi’nde Aralık 2018’de verdiği ifadesinde arama sonuçlarına algoritmanın kendisinin karar verdiğini ve hiçbir manüel müdahale yapılmadığını söylemişti. Wacker yazısında “Sundar Pichai bu ifadeyi verirken doğruları söylemedi” dedi. O ifadesi sırasında Google’a ‘idiot’yazınca neden ABD Başkanı Donald Trump’ın fotoğrafı çıktığı sorusu da Pichai’ye yöneltilen sorular arasındaydı.

    ‘Fed’e ilişkin arama sonuçları da kara listede’

    Wacker YouTube’da Fed’le ilgili eleştirel bir içeriğin aramalarda ilk sırada çıkmasının farkedilmesinin ardından Fed’e ilişkin bazı paylaşımların da bahsettiği kara listeye alındığını söyledi.

    MSNBC’de program yapan Emmy Ödüllü ‘All In With Chris Hayes’ programının sunucusu Chris Hayes 7 Eylül 2018’de YouTube’da ABD Merkez Bankası’nı (Federal Reserve) arayan kullanıcıların karşısına çıkan ilk sonucun “Kölelik Yüzyılı: ABD Merkez Bankası’nın Tarihi” başlıklı bir video olduğunu yazmış ve platformun algoritmasının bilgilendirme açısından ‘toksik’ olduğunu söylemişti

    Bu algoritmanın ‘otoriter’ bir sıralama olduğunu ve otoriter kaynaklara hizmet ettiğini iddia eden Wacker, “Bu alternatif arama sonuçlarında kim kazanıyor kim kaybediyor ve Google’ın bunları ne zaman kullanacağına nasıl karar veriyor” sorularını gündeme getirdiği yazısında teoride ‘söz konusu kara listenin Google’ın yanlış beyan ve iyi komşuluk prensiplerini tatbik etmek için tasarlandığını’ ekledi.

    ‘Kürtaj arama sonuçları şikayet alınca içerik değiştirilmişti’

    Wacker yazısında kürtaj yanlısı bir yayın Slate’in yazarlarından April Glaser’in YouTube’da ‘abortion’ (kürtaj) kelimesini arattıktan sonra ağırlıklı olarak kürtaj karşıtı içerikler gördüğünü, bunu YouTube’a şikayet olarak ilettikten sonra ise sonuçların ertesi gün çok daha farklı olduğunu ve Glaser’in fikirlerine daha yakın içeriklerle değiştiğini de hatırlattı.

    Wacker kara listenin ilk etapta kitlesel silahlı saldırılar, doğal afetler ve terör saldırılarını kapsadığını, kara liste kullanımını bu konularla sınırlı kalsa bunun hiçbir sorun teşkil etmeyeceğini ekledi ve şöyle devam etti: “Fakat orada bitmedi. Bir kongre üyesinin kendisi hakkında çıkan sonuçların düşük kaliteli olmasından şikayet etmesi üzerine algoritmaya müdahale edildi. Fakat 2018 ara seçimlerine gelindiğinde bu kongre üyesi Maxine Waters’a ilişkin aramalar yüksek kaliteli sonuçlara dönüştürülmüşken, rakibi Omar Navarro’ya ilişkin sonuçlar hala normal sonuçlardı.”

  • Zayıflama çaylarındaki büyük tehlike!

    İstanbul Kaçakçılık Suçlarıyla Mücadele Şube Müdürlüğü ile Gümrükler Muhafaza Genel Müdürlüğü ekipleri geçtiğimiz günlerde, ünlü isimlerin reklam filmlerinde oynadığı Teff Tohumu zayıflama çaylarının içinde ölümcül kimyasal maddeler olduğunu ortaya çıkardı. Firma sahibi ve yöneticilerinin de aralarında bulunduğu 14 kişi düzenlenen operasyonla yakalanırken, 7 TIR dolusu çay ve malzemeye el konuldu. Şüpheliler serbest bırakılırken, çaylar hâlâ satışta. Teff Tohumu çayının yanı sıra Sağlık Bakanlığı tarafından geçtiğimiz yıllarda, içerisinde ‘sibutramin’ maddesi olduğu için yasaklanan ‘FX15‘, ‘Meksika Biber Hapı‘ gibi ürünlerin de satışı, internet sitelerinde ve aktarda devam ediyor.

    3 kişi ölmüştü

    Halk arasında ‘Meksika biber hapı’ olarak bilinen zayıflama hapları, internet sitelerinde, ‘İdeal vücuda sahip olmak artık hayal değil’, ‘Hayalinizdeki kiloya kavuşabilirsiniz’ gibi reklamlarla satılıyor. Tok tutarak zayıflattığı iddiası ile Çin’den ithal edilen ve orijinal adı ‘La Jiao Shou Shen’ olan ürün, 2010 yılında Türkiye’de 3 kişinin ölümüne neden olmuştu.

    Eczanede yok aktar satıyor

    Yasaklı olan zayıflama ürünleri eczanelerde yok. Eczacılar, Ocak ayında Sağlık Bakanlığı’nın bu çaylara dair bir yazı gönderip satışının yasaklandığını duyurduğunu anlatıyor. ‘Meksika Biber Hapı‘ ve ‘Teff Tohumu Çayı‘ aktarlarda ise satılmaya devam ediyor. Gittiğimiz 6 aktarda da Teff Tohumu Çayı’nın olduğunu gördük. Meksika Biber Hapı ise aktarlardan 2’sinde vardı. Bir aktar da sipariş verirsek 1 saat içerisinde getirtebileceğini söyledi.

    9 ay komada kaldı

    Batman’da 2015’te internetten aldığı FX15 zayıflama ilacı nedeniyle rahatsızlanan ve kalp krizi geçiren 17 yaşındaki R.D. kullandığı ilaçlar nedeniyle ölümden dönmüştü. R.D.’nin 9 ay komada kalmasına sebep olan zayıflama hapları hâlâ birçok sitede farklı fiyat aralıklarıyla satılmaya devam ediyor. Ürünün patentini alan ve ürünün Türkiye’ye girmesini sağlayan firma sahibi Hasan Hüseyin Sarı ise, ilacın ithalatının 2007’den beri durdurulduğunu belirterek, piyasadaki ürünlerin merdiven altı olduğunu söylüyor.

    ‘Bitkisel ürün çöplüğü’

    Türkiye’nin bitkisel ürün çöplüğüne döndüğünü belirten Türk Eczacıları Birliği (TEB) Başkanı Erdoğan Çolak, şunları söyledi: “Yıllardır aynı şeyi savunuyoruz; Bu ürünlerin ruhsatlandırılması ve denetimi tamamen Sağlık Bakanlığı’na devredilmelidir. Zaten karşımızda duran tablo, uygulama ve denetim yanlışlıkları yüzünden Türkiye’nin bitkisel ürünler çöplüğüne dönüştüğünü göstermektedir. Bitkisel demek, doğal demek zararsız demek değildir; etken maddelerin kimyasal olabileceği akıllardan asla çıkarılmamalıdır.”

    ‘Halk sağlığına tehdit’

    Obezite ve Metobolik Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Halil Coşkun da gıda takviyesi adıyla pazarlanmaya çalışılan ürünlerin kullanılmamasının altını çizerek şunları kaydetti:

    “Bu ürünlerin hiçbiri kullanılmamalı. Gıda takviyesi adı altında satılsa da içerisinde ne olduğu bilinmiyor. Bu tür ürünlerin sosyal medya üzerinden satılması halk sağlığı açısından büyük risk oluşturmakta. Özellikle bu tür ürünlerin reklamları sabah programlarında yapılıyor bunun önüne geçilmeli. Sağlığınız için bu ürünleri almayın, tüketmeyin. Bu tip ürünlerin ruhsat ve denetimi tamamen Sağlık Bakanlığı’na devredilmeli.”

  • Ninja, Twitch’i Bırakıp Microsoft’un Mixer Platformuna Geçiş Yaptı

    14 milyon takipçisi ile Twitch’te en çok aboneye sahip olan yayıncı Ninja, Twitch’i bıraktığını açıkladı. Gerçek ismi Tyler Blevins olan Ninja’nın yeni durağı Microsoft oldu. Mixer isimli platformda yayınlarına devam edecek olan yayıncı, Fortnite yayınları ile biliniyor.

    Twitch yayıncısı Ninja, Mixer platformunda mutlu

    2009 yılında Microsoft tarafından satın alınan Mixer, şu an en çok revaçta olan online yayın platformlar arasındaki yerini aldı. “Ninja etkisi” olarak bilinen bu hamle, bünyesinde bir rekortmen barındırıyor. Zira Ninja 10 milyon takipçiye ulaşan ilk Twitch yayıncısı unvanını elinde bulunduruyor.

    Tyler “Ninja” Blevins özel olarak Mixer  için yayın yapacağını ve Twitch‘ten ayrıldığını duyurdu. Duyuru sahte bir basın konferansı videosu ile Ninja’nın twitter hesabından paylaşıldı:

    Şartlar hakkında bir bilgi yok. Anlaşmanın uzunluğu, ödemeleri, vaat ettikleri ya da Microsoft’un yayın platformunda herhangi bir kısıtlama ile karşı karşıya kalıp kalmayacağını… Ancak Ninja’nın hayali basın konferansında şunu garanti ediyor: “Bu yine aynı benim, sadece platform farklı.

    Profesyonel oyun hayatına Halo 3 ile başlayan Tyler Blevins, kendi Twitter hesabından Mixer platformu seçimi ile ilgili bir video paylaştı. “Bir sonraki bölüm” başlığı ile dikkatleri üzerine çeken başarılı içerik üreticisinin Twitch tarafından üstü çizildi.

    Abonelik butonu ile mavi onay tiki kaldırılan Ninja’nın Mixer mecrası üzerindeki yayınlarına ulaşmak için “buraya” tıklayabilirsiniz. Sizce Microsoft’un bu hamlesi Twitch’i nasıl etkileyecek?

    Ayrıca an itibari ile Ninja Twitch kanalındaki doğrulanma tikinin kaldırıldığını tekrar hatırlatmak.

  • Youtube Videolarına RTÜK Denetimi Geldi Mi?

    RTÜK’ün internetten yayın yapan kanallar üzerinde ciddi bir denetim kurmasının ardından Youtube’un bu denetime tabii olup olmadığı merak konusu oldu. Yönetmeliğe göre Youtube denetimin dışında.

    Aynı zamanda bir sosyal paylaşım sitesi olan Youtube, RTÜK denetimine tabii değil. Youtube üzerinden kanal açıp yayın yapan isimlerin 100 bin TL’lik lisans ücretini ödemesine gerek yok. RTÜK ilgili Youtube linkinin kaldırılması için erişim engeli talebinde de bulunamayacak.

  • RTÜK’ün yeni internet yayını düzenlemesi Resmi Gazete’de yayımlandı

    Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) ile Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu’nun yeni internet yayını düzenlemesi Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi. ‘Radyo, Televizyon ve İsteğe Bağlı Yayınların İnternet Ortamından Sunumu Hakkındaki Yönetmelik’ başlığını taşıyan yönetmelik, RTÜK’ün geçen yıl eylül ayında yaptığı toplantıda oy çokluğuyla kabul edilmişti.

    Yönetmelik 24 maddeden oluşuyor.

    2018 yılının mart ayında yapılan yasal değişikliklerin uygulama çerçevesini belirliyor ve internet üzerinden yapılan radyo ve televizyon yayını yapan kuruluşları ile izleyicinin istediği içeriği istediği zaman izleyebildiği Netflix gibi platformlarla ilgili düzenlemeleri içeriyor.

  • Facebook Beğen tuşu barındıran siteler verilerin gizliliğinden sorumlu olacak

    Bugün sosyal ağların bir takım fonksiyon tuşları web sitelerinde yoğun bir biçimde kullanılıyor. Siteyi paylaşabilmeniz, beğenebilmeniz veya giriş yapabilmeniz için sosyal ağlar tarafından sağlanan bu tuşların topladığı verilerin sorumluluğu ise tartışma konusu.

    Sorumluluk sitelerde

    Avrupa Adalet Divanı tarafından mevcut bir davada verilen görüşe göre Facebook Beğeni tuşunu barındıran web siteleri, bu tuşun ziyaret esnasında topladığı ve Facebook’a gönderdiği verilerden sorumlu tutulacak.

    Almanya’da görülen davada bir sivil toplum örgütü Fashion ID adındaki sitenin Facebook Beğeni tuşu barındırdığını ve bu tuşun her ziyaret esnasında kullanıcı Facebook üyesi olsun olmasın veya bassın basmasın verilerini Facebook ile paylaştığını iddia ediyor. Ayrıca bu veri gönderiminden ziyaretçinin haberi olmuyor.

    Alman mahkemeleri konu ile ilgili Adalet Divanına görüş sormuş ve sonrasında yukarıdaki görüş kaleme alınmış. Yani Facebook Beğeni tuşu barındıran siteler mutlaka kullanıcının iznini almak ve bilgilendirmek zorunda.

    Facebook mahkemenin görüşünü önemsediklerini ve buna göre adım atacaklarını ifade diyor. Kaynaklar yakın zamanda sitelerin Beğeni tuşu için kullanıcıdan izin istemeye başlayacaklarını tahmin ediyor.

  • ABD ve Çin arasındaki ticaret savaşı PlayStation fiyatlarını yükseltebilir

    Sony, Trump yönetiminin Çin ihracatı için daha yüksek tarifelerle devam etmesi durumund,a PlayStation oyun konsollarının daha pahalı olacağı konusunda uyarı yaptı. Geçtiğimiz Mayıs ayında ABD 200 milyar dolarlık Çin mallarına uygulanan yüzde 10’luk vergi dilimini, yüzde 25’e çıkarmıştı.

    Sony ABD’nin bu karardan dönmesini istiyor

    ABD bu vergi tarifelerini daha da yükseltmeye hazırlanırken Sony ise üretim maliyetini tüketicilere aktarmak da dahil olmak üzere birçok seçeneği değerlendirdiklerini açıkladı. Şirketin finans şefi olan Hiroki Totoki konuyla ilgili olarak: ““Biz ABD hükümetine daha yüksek vergi tarifelerinin sonuç olarak ABD ekonomisine zarar vereceğine inandığımızı söyledik.” ifadelerini kullandı.
    Sony geçtiğimiz ay Microsoft ve Nintendo ile bir araya gelerek uygulanan tarifelerle ilgili görüş birliğinde bulunmuştu. Şirket toplantı sonrasında ise yayınladığı 7 sayfalık raporda, vergi maliyetlerinin 840 milyon dolarlık kısmının doğrudan tüketicilere kayabileceğine işaret etmişti. Eğer Trump yönetiminin vergi tarifelerinde bir değişiklik olmazsa, 2020 yılında piyasaya sürülmesi beklenen PlayStation 5 oyun konsolunun fiyatı beklenenin üzerinde olacak. Çin’de üretilen PlayStation’ların üretiminin başka bir ülkeye kaydırılıp kaydırılmayacağı ise şimdilik soru işareti.
  • Hamileyken Pilates Yapmak Riskli Mi? Hamile Pilatesinde Dikkat Edilmesi Gerekenler

    Kadınların genellikle tıbbi yönlendirme olmadan pilates sınıflarına başvurduklarını ifade eden İstanbul Gelişim Üniversitesi’nden Fizyoterapist Çağıl Ertürk, “Pilates uygulayıcıları tarafından egzersiz için mutlak risk faktörleri hamilelerde taranmalı, medikal olarak uygun olan hamileler için kişiselleştirilmiş pilates programları tasarlanmalıdır” diye konuştu.

    SIRTÜSTÜ EGZERSİZLERE DİKKAT

    Kadın doğum uzmanlarının, hamilelere 13’üncü haftadan itibaren sırtüstü pozisyonda egzersizi bırakmalarını tavsiye ettikleri belirten Ertürk, “Omurga hareketlerinin yanı sıra kolları ve bacakları dâhil ederek çalıştırılan gebe kadınlar, baş dönmesi, mide bulantısı, reflü, nefes darlığı ve hipotansiyon gibi hamilelik rahatsızlıkları ile karşılaşabilir” ifadelerini kullandı.

    “DAHA FAZLA ÇALIŞMAYA İHTİYAÇ VAR”

    Pilatesin en fazla rapor edilen fiziksel faydasının pelvik taban kuvvetinin artması olduğunu ifade eden Ertürk, “İdrar inkontinansın önlenmesinde egzersizin rolünü destekleyen yeni kanıtlar da vardır ancak pilatesin hamile kadınlar tarafından seçilen popüler bir fiziksel aktivite olduğu göz önüne alındığında, bu egzersizin gebelikte güvenliğini ve etkinliğini kanıtlamak için daha fazla çalışma gerekli” dedi.

    GEBELİKTE NEFES ALIŞKANLIKLARI

    Hamilelik sırasında nefes alışkanlıkları uygulamasının, kadınların doğum sırasındaki ağrıyı yönetmelerine yardımcı olduğunu ifade eden Çağıl Ertürk, “Doğum eyleminin ikinci aşaması sırasında kendiliğinden veya istemsiz baskıya yardımcı oluyor” dedi.