Blog

  • Facebook Libra’nın 2020’de piyasaya sürülemeyebileceği konusunda uyardı

    Facebook çeyrek dönem raporunda, Libra‘ya ilişkin risk faktörleri kapsamında, söz konusu kripto para birimi projesinin Haziran’da tantılmasından bu yana çeşitli yasa yapıcı ve düzenleyeci tarafından eleştirildiğine dikkat çekildi.

    Facebook, ABD Menkul Kıymetler ve Borsalar Komisyonu (SEC) ile oluşturduğu raporda, “Libra, birçok hükümet ve düzenleyicinin proje üzerinde inceleme talep etmelerine sebep oldu ve bu taleplerin devam etmesini bekliyoruz” denildi ve şu değerlendirme yapıldı:

    “Bunun yanında böylesine bir para biriminin piyasada kabul edilme durumu önemli derecede bir belirsizliğe sahip. Bu sebeple, Libra’nın veya bağlı olduğu ürünler ve hizmetlerin duyurulduğu tarihte piyasaya sürülmesinin bir garantisi yok.

    “Dijital para birimleri veya blockchain teknolojilerine ilişkin büyük bir deneyime sahip değiliz, bu durum da söz konusu ürün ve hizmetleri başarılı bir şekilde oluşturup pazarlayabilme olanağımızı kısıtlıyor.”

    Facebook blockchain departmanı başkanı David Marcus, daha önce Libra’ya ilişkin yaptığı açıklamada, söz konusu kripto para birimi ile, geleneksel yollarla para gönderme olanağına sahip olmayan kişilere “daha etkili, ucuz ve güvenli bir alternatif” sunmayı hedeflediklerini belirtmişti. Marcus’un açıklamalarının yasa yapıcıları ikna konusunda başarısız olmasıyla Marcus, ABD Senatosu Bankacılık Komitesi’nde denetleyicilerin sorularını yanıtlamıştı.

    Libra’ya yönelik endişeler, senato üyeleriyle sınırlı kalmamış ve aralarında ABD Başkanı Donald Trump, ABD Hazine Bakanı Steven Mnuchin, ABD Merkez Bankası Başkanı Jerome Powell, Frnasa Maliye Bakanı Bruno Le Maire ve Avrupa Merkez Bankası Yönetim Kurulu Üyesi Benoit Coeure’in bulunduğu birçok üst düzey yetkili, Libra’nın finansal sisteme yönelik oluşturduğu riskler hakkında uyarmıştı.

  • Apple’ın Duyurduğu Kredi Kartı ‘Apple Card’ Önümüzdeki Ay Kullanıma Sunulacak

    Mart ayında duyurulan Apple Card’ın özellikle geleneksel ödemeleri daha kolay hale getirmesi bekleniyor. Kart, iPhone’daki Cüzdan uygulamasıyla entegre bir şekilde çalışacak ve iOS 12.4 sürümünü gerektirecek.

    Ücretsiz dağıtılacak

    Cupertino merkezli teknoloji devi, Apple Card‘ı pazara sunmak için Goldman Sachs ve Mastercard ile bir ortaklık imzalamıştı. Bloomberg’in haberine göre, Apple Card’ın ilk müşterileri önümüzdeki birkaç hafta içinde kredi kartlarına kavuşacaklar. Apple Card, Apple alımlarında yüzde 3 para iadesi (cashback) ve Apple Pay işlemlerinde yüzde 2 para iadesi dahil olmak üzere bir dizi avantajla geliyor.

    Apple Card, şirketin daha önceden duyurduğu üzere hiçbir ücret ödemeden dağıtılacağı gibi, yıllık, gecikme veya limit aşımı ücretleri de olmayacak. Tamamen gizlilik odaklı üretilen Titanyum Apple Card’ın üzerinde kart numarası, CVV güvenlik kodu, son kullanma tarihi veya imza yok. Kabartmalı olan tek şey ise kart sahibinin adı ve soyadı olacak. Ağustos ayı içerisinde başlatılacak olan kredi kartının tam olarak hangi tarihte piyasaya sürüleceği ise henüz açıklanmadı.

  • Konuşma Yetisi Olmayanların Konuşmasını Sağlayabilecek Cihaz: WAGT

    Çinli bilim insanları dilsizlerin de kullanabileceği bir çeşit konuşma cihazı geliştirdi. Tsinghua University kurumundan bir grup araştırmacı boğaz kısmına yapıştırılan bir çeşit cihaz geliştirmişti lakin cihaz son derece rahatsız ediciydi ve uzun vadede kullanımı sorun yaratıyordu.Ekip bu durumları göz önünde bulundurarak daha ince, esnek, daha rahat uygulanabilir ve aynı geçici dövmeler gibi vücut üzerine yerleştirildikten sonra ıslatılarak kullanılacak yeni bir tasarım geliştirdi.

    Wearable Artificial Graphene Throat (WAGT) adı verilen cihaz; ince bir polivinil tabakasına lazer ile uygulanan grafen ile üretildi. İçeriğinde devre kartı, mikro bir bilgisayar, güç amplifikatörü ve kod çözücü içermesine rağmen yalnızca 0.6 x 1.2 inç (15 x 30 mm) boyutunda olduğu dikkat çekici bir özellik olarak karşımıza çıkıyor.

    Vokal kordlardaki titreşimler analiz ediliyor


    Yeni cihazı kullanacak kişi, söyleyeceği sözcüğü sessiz bir şekilde söylemeye çabalarken, vokal kordlarını hareket ettirdiği ve gırtlak hareketlerini sessizce taklit ettiği için, WAGT adlı cihaz; söz konusu kelimenin ne olduğunu belirlemek için kodlanmış dili çözüyor, derideki hareketleri algılıyor. Daha sonra cihaz söylenmek istenen kelimeyi sentetik bir tonla “konuşuyor”.

    Sistem şu an sadece “Merhaba”, “Tamam” ve “Hayır” gibi birkaç temel kelimeyi tanıyor lakin sistemin geliştirildiği zaman; birçok farklı kelimeyi konuşabileceği düşünülüyor.

    Yeni araştırma ACS Nano dergisinde yayımlandı.

    Kaynak: DonanımHaber

  • Instagram Hikayeler’de ‘Yeşil Ekran’ (Green Screen) Kullanımı

    Instagram çok yakında yeni bir özelliğe daha kavuşmak üzere. Uygulamalara eklenecek olan yeni özellikleri araştıran ve sağlam bir sicile sahip olan Jane Manchun Wong, Instagram’a yeşil ekran özelliğinin geleceğini ortaya çıkardı.

    Şimdilik sadece fotoğraf kullanılabilecek

    Sinema ve televizyonda oldukça sık kullanılan yeşil ekran teknolojisini, basit bir şekilde, seçilen arka plan görüntüsünün önüne başka bir görüntünün eklenebilmesi olarak açıklayabiliriz. Instagram’a eklenecek olan bu yeni özellik ile birlikte, hikayeler kısmında eğer yeşil ekran özelliğini aktif duruma getirirseniz, kendi görüntünüzün arkasına istediğiniz görseli eklemeniz mümkün bir hale gelecek.

    Ancak Instagram’ın bu özelliğinde videolar değil sadece fotoğraflar kullanılabilecek. Önümüzdeki dönemde ise arka planda istenilen videonun oynatılması da mümkün olabilir. Instagram konuyla ilgili bir açıklama yapmış olmasa da yeni özelliğin önümüzdeki günlerde kullanıma sunulması bekleniyor.

    https://test.linehaber.com.tr/instagram-hesap-dondurma-linki-instagram-nasil-kapatilir/

     

     

  • 5G Özellikli ve 5 Kameralı Nokia 9.1 Pureview Özellikleri ve Detayları

    HMD Global’in bu yılın üçüncü çeyreğinde beş arka kameraya sahip Nokia 9 PureView akıllı telefonun devam modelini çıkaracağı iddia ediliyor. Yeni bilgiler cihazın Nokia 9.1 PureViewolarak adlandırılabileceğini ve çıkış tarihinin dördüncü çeyreğe ertelendiğini ortaya koydu. Ayrıca 5G bağlantısını destekleyen ilk Nokia telefon olacak.

     

    Nokia 9.1 PureView’un Qualcomm’un Snapdragon 855 yonga seti ile güçlendirileceği söyleniyor. Akıllı telefonun diğer özellikleri hakkında henüz bir bilgi yok. HMD Global’in çıkış tarihini ertelemesinin nedeni ise cihazın bazı özelliklerini optimize ederek daha iyi hale getirmek istemesi.

    Kamera kalitesi yükselecek

    Nokia 9 PureView beş arka kameraya sahip olsa da vasat çekim yetenekleri nedeniyle eleştirilere maruz kalmıştı. Ayrıca, cihazın ekrana gömülü parmak izi sensöründe ciddi güvenlik sorunlar ortaya çıktı. Şirket yeni versiyonda kamera kalitesine odaklanarak video kaydını ve düşük ışık performansını daha iyi hale getirecek.
  • Sony giyilebilir klima üretti: Reon Pocket

    Küresel sıcaklıkların önlenemez yükselişi, özellikle yaz aylarında canlıların hayatını tabiri yerindeyse “cehenneme çeviriyor.” Kapalı ortamlarda bulunanların imdadına iklimlendirme teknolojileri yetişirken dışarıda olanlar için hayat çekilmez bir hal alabiliyor.

    İnsanların dışarıda da serinlemesini isteyen teknoloji devi Sony, geliştirdiği yeni cihazla bu duruma bir nebze de olsa çözüm bulmuş gibi görünüyor.

    Sony’nin ortaya çıkardığı ürün bir giyilebilir klima ve ismi de “Reon Pocket”. Ürün, özel bir fanilanın boyun kısmına yerleştirilerek kullanılıyor. Peltier etkisi (aralarında sıcaklık farkı olan ve ısı transferi meydana gelen iki yüzeyin elektriksel bir gerilim kuvveti üretmesiyle oluşur. Bir elektrik akımı oluşturmaları için birleştirilen iletkenlere voltaj uygulanır. İki iletkenin bağlantılarından akan akım, bir tarafta zamanla ısıyı uzaklaştırır ve soğutma gerçekleştirilir. ) sayesinde ise soğutma ve ısıtma eylemi gerçekleştiriliyor.

    İki saate kadar pil süresi sunan cihaz, USB-C bağlantısını kullanıyor ve iki saatte şarj edilebiliyor. Reon Pocket’a ise İOS ve Android uygulamaları sayesinde erişim sağlanabilecek.

    Standart ve “lite” olmak üzere iki ayrı modeli bulunan Reon Pocket’ın ucuz olan lite sürümü, sadece uygulama üzerinden aktif hale getirilebilecek. Standart modelde ise hava akış hızını kontrol edebilmekle birlikte ileride yayınlanacak bir güncellemeyle cihaz otomatik olarak da çalışma özelliğine kavuşacak.

    Sony’nin paylaştığı verilere göre Reon Pocket, vücudun yüzey sıcaklığını 13 derece kadar düşürme özelliğine sahip. Cihazın ana hedefi soğutma da olsa Reon Pocket’i kışın kullanmak da mümkün. Kış modunda ise 8 derecelik bir artış vadediliyor.

    Sony’nin crowfunding platformu First Flight aracılığıyla siparişi kabul edilen ürünün fiyatı, model ve fanila sayısı tercihinize göre 117 dolar ila 175 dolar arasında değişkenlik gösteriyor. Yüzde 86 fonlama oranına ulaşan Reon Pocket, 22 gün içinde hedefine ulaşırsa ürün destekçileri klimalarını Mart ayı gibi teslim alabilecekler.

    Reon Pocket’e Japonya dışından sahip olmak ise maalesef mümkün değil. Bunun sebebi ise First Flight ürünlerinin sadece Japonya pazarı için satışa sunulması.

  • Facebook ve Instagram alkol ve tütüne yaş sınırlaması getirdi!

    Facebook ve Instagram reklam verenlerin en çok tercih ettiği platformlar haline geldi. Yüksek takipçi kitlesine sahip olan bir Facebook veya Instagram sayfasına reklam vererek milyonlarca kişiye kısa süre içerisinde ulaşabiliyorsunuz.

    Ancak, bu potansiyelin kötü niyetli kişiler tarafından kullanılması nedeniyle bazı önlemler alınıyor. Özellikle kullanıcılar dolandırıcıların verdiği reklamlardan oldukça şikayetçi olurken, alkol ve türün ürünleri ile ilgili bir karar geldi.

    Facebook tarafından yürürlüğe koyulan ve bünyesinde barındırdığı Instagram’ı da etkileyen kural kapsamında bundan sonra alkol ve tütün ile ilgili içerikler sadece 18 yaş ve üstü kişilere gösterilecek. Bu yasak her iki platform üzerinde ürünlerin satışını ve hatta çekiliş ile hediye edilmesini bile kapsıyor.

    Yani, alkol ve tütün ile ilgili konulara 18 yaş altındaki bireylerin dahil olmasına izin verilmeyecek. Facebook Grupları bu yeni karar hakkında bilgilendirilirken, zaten Facebook Market’te tütün ve alkol satışına izin verilmiyordu.

    Platformlar üzerinde doğrudan bu ürünleri satmaya çalışarak varlığını devam ettiren işletmelere bazı istisnalar sunulurken, bu kararın alınmasında ABD’de elektronik sigaraya olan talebin artmasının büyük etkisi olduğu belirtiliyor.

  • 16 Yaşındaki Kyle Giersdorf Fortnite Dünya Şampiyonu Oldu

    Sanal dünyada ‘Bugha’ ismi ile bilinen 16 yaşındaki Kyle Giersdorf, e-spor turnuvalarından Fortnite Dünya Kupası dün New York’ta gerçekleşti. 23 bin kişi kapasiteli Arthur Ashe Stadyumu’nda oynanan Fortnite Dünya Kupası’nda etkinlik alanı tamamen doldu. Büyük ilgi gören finaller, aynı zamanda bu yönüyle e-spor dünyası için bir mihenk taşı olarak kabul ediliyor.

    Toplam 100 oyuncunun yer aldığı yarışmada 16 yaşındaki Kyle Giersdorf büyük ödülün sahibi oldu.
    16 yaşındaki Kyle böylelikle 3 milyon dolarlık (yaklaşık 17 milyon TL) ödülün de sahibi oldu.
    Kyle’ın büyük zaferini oyun oynamasına karşı çıkan annesini de izledi. Annesi ise yaptığı açıklamada “Açıkça söylemek gerekirse hep oynamasına karşı çıktım çünkü günün 8-10 saatini bilgisayar başında geçiriyordu. Ancak 3 yaşından beri en büyük tutkusu buydu bize yapabileceğini söyledi ve yaptı” dedi.
  • Bosch ve Daimler, insan gözetimi olmaksızın sürücüsüz park etme için onay aldı

    Bosch Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Markus Heyn, “Yetkili makamların vermiş olduğu bu karar, otonom vale park servisi gibi inovasyonların ilk olarak Almanya’da mümkün olduğunu gösteriyor. Sürücüsüz sürüş ve park etme, geleceğin mobilitesinin önemli yapı taşları. Otonom park etme sistemi, otonom sistemler geliştirme yolculuğumuzdaki kat ettiğimiz mesafeyi gösteriyor” dedi.

    Daimler AG Sürüş Teknolojileri ve Otonom Sürüş Yöneticisi Dr. Michael Hafner ise “Baden-Württemberg yetkili makamlarından alınan bu onay, dünyanın dört bir yanındaki otoparklarda park etme servisi için gelecekte alınacak olan onaylara bir örnek oluşturuyor. Otonom sürüşün öncüsü olarak, otonom vale park’ın gelecekte seri üretime geçmesinin yolu bu proje ile açılıyor” dedi.

    Bosch ve Daimler’in sürücüsüz park etme servisi konusunda en başından beri en büyük önceliği güvenlik oldu. Sürücü gerektirmeyen otonom sürüş işlevleri için henüz resmi bir onay süreci olmadığından, Stuttgart bölge idari makamı ve Baden-Württemberg Eyaleti Ulaştırma Bakanlığı olmak üzere yerel yetkili kurumlar, Alman belgelendirme kurumu TÜV Rheinland’dan uzmanlarla birlikte projeyi inceledi. Amaç, otomotiv ve otopark teknolojisinin çalışma güvenliğini değerlendirmekti.

    Değerlendirme sonucunda, bu pilot projenin ötesinde de uygulanabilecek uygun test ve onay kriterlerini karşılayan kapsamlı bir güvenlik konsepti oluşturuldu. Bu konseptte geliştiriciler, sürücüsüz aracın, yolu üzerindeki yayaları ve diğer otomobilleri nasıl algıladığını ve bir nesneyle karşılaştığında nasıl güvenilir bir şekilde durduğunu tanımladı. Geliştiriciler ayrıca, tüm sistem bileşenleri arasında güvenli iletişimi sağladı ve park etme manevrasının güvenilir bir şekilde etkinleştirilmesi için adım attı.

    Sadece bir akıllı telefonun ekranına basarak otomobilin otoparka girişini, otoparktan çıkışını ve park yerine göndermenin mümkün olduğu otonom vale park servisinin sürücüye ihtiyacı bulunmuyor. Sürücü işlerini yapmak için otoparktan ayrıldığında, otomobil belirlenen alana kendisi giderek park ediyor. Daha sonra otomobil, sürücüyü bıraktığı noktaya tamamen aynı şekilde geri dönüyor. Bu süreç, Bosch tarafından sağlanan akıllı otopark altyapısı ve Mercedes-Benz otomotiv teknolojisi arasındaki etkileşime dayanıyor. Otoparktaki Bosch sensörleri, sürüş koridorunu ve çevresini izleyerek, aracı yönlendirmek için gerekli olan bilgileri sağlıyor. Otomobildeki teknoloji, altyapıdan gelen komutları sürüş manevralarına dönüştürüyor. Böylece otomobil, otoparkın katları arasında geçiş yapmak için rampalardan kendi kendine yukarı çıkabiliyor ve aşağı inebiliyor. Altyapı sensörleri bir engel algılarsa araç zamanında duruyor.

    Bosch ve Daimler, tamamen otonom sürücüsüz park etmeyi 2015 yılında geliştirmeye başladı. 2017 yazında ise Stuttgart’ta bulunan Mercedes-Benz Müzesi’nin otoparkında başlatılan pilot çözüm, ilk kez kamuoyuna tanıtıldı. Bu tanıtımı, yoğun bir test ve devreye alma aşaması takip etti. 2018 yılından itibaren müzenin ziyaretçileri, eğitimli güvenlik personeli eşliğinde park etme servisini canlı olarak kullanmaya başladı ve deneyimlerini paylaştı.

    Pilot projenin bir aşaması, araçlardaki aydınlatma konseptlerini test etmeyi içeriyordu. Turkuaz renkteki ışık, bir aracın otonom sürüş modunda olduğunu belirtiyor ve yoldan geçen kişileri ve yoldaki diğer kullanıcıları, aracın kendi kendine gittiği konusunda bilgilendiriyor. Bu testlerden elde edilen veriler, kısa bir süre önce yayınlanan 3134 sayılı SAE standardında yansıtıldı. Yetkili makamlardan son onayın alınması, Bosch ve Daimler açısından bir başka önemli dönüm noktası oldu. İlgili taraflar, kısa bir süre içerisinde bir güvenlik sürücüsünün gözetimi olmadan Mercedes-Benz Müzesi’nin otoparkında yenilikçi vale park etme servisini günlük kullanımda deneyimleyebilecek.

  • Ailelere ‘kriminal zaman dilimi’ uyarısı

    Anadolu Üniversitesi bünyesinde faaliyet gösteren Sosyal Medya ve Dijital Güvenlik Eğitim Uygulama ve Araştırma Merkezi (SODİGEM), çocukların yaz tatilinde dijital medyada her zamankinden daha fazla vakit geçirdiğini belirterek uyarılarda bulundu.

    Milliyet gazetesinden Aykut Yılmaz’ın haberinde, önce ailelerin kendilerini sosyal medya konusunda eğitmesi gerektiğine dikkat çeken SODİGEM, şu uyarıları yaptı:

    “Telefonunuzla veya bilgisayarınızla çok meşgul olursanız çocuğunuz da sizi taklit edecektir. Birlikte kaliteli zaman geçirerek çocuklarınıza örnek olmalısınız.

    ‘SOSYAL MEDYA ARKADAŞI’

    Çocuklarınızla sosyal medya hesaplarından arkadaş olarak onların yalnızca tanıdıklarından gelen arkadaşlık isteklerini kabul ettiğinden emin olmalısınız.Çocuğunuz bunu istemeyebilir, fakat bunun onlara erişmelerine izin vermeniz için gereken bir koşul olduğunu anlatmalısınız.

    ‘FİNANSAL BİLGİ PAYLAŞMAYIN’ 

    Çocukların yanıltılması çok daha kolay olabileceğinden, kişisel mali bilgiler çocuklarla paylaşılmamalı. Online bir oyun veya uygulama satın almak isterlerse, bunu onlar için yapmanız ve belki de farklı bir bilgisayar kullanmanız iyi olacaktır. Bu, siber suçluların finansal bilgilerinize ulaşma ihtimalini de düşürecektir.

    ‘KRİMİNAL ZAMAN DİLİMİNE DİKKAT’

    Kriminal zaman dilimi olarak betimlenen 02.00-05.00 saatleri arasında online suç bağlantıları gerçekleşmektedir. Bu nedenle, özellikle gece saatlerinde çocuğunuzun sosyal medya ağlarındaki faaliyetlerini, gönderilerini takip etmelisiniz.

    ‘YAZILIM DESTEĞİ ALIN: Küçük yaştaki çocukların internetteki faaliyetlerini ve erişebileceği online oyunları gözlemleyebilmek ve kısıtlamak için geliştirilen yazılımlardan destek alınmalı. Çocuğunuzun tehlikeli oyunlar oynadığını fark ettiğinizde ise, online iletişimi kesilerek oyunun ekran görüntüsü alınmalı ve güvenlik birimlerine ulaşılmalıdır.”

    ‘DİJİTAL FAYDALARI GÖZ ARDI ETMEYİN’

    Dijital medyanın faydalarına da dikkat çekilen uyarıda, “Yapılan en büyük hatalardan biri de dijital dünyanın getirebileceği zararlara odaklanarak çocuğu tamamen uzaklaştırmaya çalışıp, faydalarından mahrum bırakmaktır. Dijital platformu gerekli şekillerde kullanmasını sağlayarak pekala çocuğunuzun dijital tüketici konumundan üretici konumuna geçmesini sağlayabilirsiniz. Çocuğunuzu eğitici, öğretici oyunlara yönlendirebilir; dijital atölyelere ve eğitim programlarına katılmasına destek olabilirsiniz” denildi. Uyarıda ayrıca, “Dijital dünyada çocuklar iletişim kurdukları insanlarla aralarındaki ekranın verdiği korunmuşluk hissiyle gerçek hayatta yapmaya cesaret edemeyecekleri davranışlarda bulunabilmektedir. Onlara dijital dünyanın da gerçek dünyanın bir parçası olduğu anlatılmalıdır” denildi.