Blog

  • Instagram’dan fazla etiket kullanıp gereksiz yorum yapanlara yasaklama

    Gölge Yasaklama (Shadow Ban) olarak da adlandırılan bu yeni sistemde fotoğrafların altına rahatsız edici yorumlarda bulunan ve gereğinden fazla hashtag kullanarak görüntü kirliliği yaratan kullanıcılara önce uyarı gönderilecek. Kullanıcılar, Instagram tarafından gönderilen “bu yorumu göndermek istediğinize emin misiniz?” sorusu ile önce uyarı alacak. Ancak uyarılara rağmen kullanıcı aynı eylemlerde bulunmaya devam ederse etkileşimi kısıtlanacak. Kullanıcılar Gölge Yasaklama sistemi altında engellendiğinde ise artık Instagram aramalarında görünmeyecek, yaptıkları yorumları kimse okuyamayacak.

  • Multiplayer Chapter 8 Nerede ve Ne Zaman? Chapter VIII 2019 Etkinliği

    Multiplayer organizasyonuyla gerçekleşen Türkiye’nin espor, oyun ve gençlik festivali Chapter, sekizincisi ile 21 Eylül’de Ortaköy Feriye’de. Chapter 8, şehrin kalbinde, denize nazır büyüleyici bir atmosferde, binlerce genci farklı ve interaktif içerikleri ile  tekrar bir araya getirecek.

    Gelenekselleşen bu gençlik festivalinde katılımcılar, oyun dünyasının fenomenleri ile tanışma, teknolojinin son örneklerini deneyimleme, farklı oyunların turnuvalarına katılma ve 8 bit pazarı konsepti ile bulunması zor olan vintage ürünlere ulaşma imkanını yakalayacak.

    Monster Enerji İçeceği ana sponsorluğunda tek gün sürecek Chapter 8’de, ana sahnede internet ünlüleri ile sıradışı formatlar, ilginç oyunlar, Türkiye espor şampiyona finalleri de gerçekleşiyor olacak. 10.000’den fazla katılımcı beklenen festivale Jahrein, WTCN, Kendine Müzisyen, PintiPanda gibi 50’den fazla yerli yabancı ünlü yayıncı katılım gösterecek.

    “ESPOR VE OYUN KÜLTÜRÜNÜ GLOBAL SEVİYEYE TAŞIMAYI HEDEFLİYORUZ”

    Multiplayer kurucu ortağı Merthan Yalçın Chapter’ın espor, oyun dünyası ve yeni nesil açısından önemini şu şekilde açıklıyor:

    “Globalde sinema sektörünün iki katı büyüklüğündeki oyun dünyası, Türkiye’deki dev potansiyeline erişmek üzere hızla büyümeye devam ediyor. Her Chapter’da espor ve oyun kültürünün global seviyeye biraz daha yaklaştığını görüyoruz. Evinde oturup dijital dünya içerisine kapanan genç nüfusu yine dijital ortamlarda edindikleri arkadaş toplulukları ile birlikte evlerinden çıkartıp, Chapter 8’de de takip ettikleri fenomenler ile bir araya getiriyor olacağız.  Yeni çıkan ve popüler mobil, konsol, PC oyunlarını turnuvalar vasıtasyla oyuncularla buluşturup, bu bağımsız festivalde çok renkliliği ve çok sesliği tüm espor ve teknoloji severler ile birlikte kutluyoruz.”

    Multiplayer, Chapter 8 festivaline fiziki olarak katılamayanlar için çok kameralı ve rejili bir prodüksiyonla twitch kanalında etkinlik boyunca canlı yayında olacak.

    Biletler, etkinlik tarihine kadar avantajlı erken dönem fiyatı ile Biletino’da:

    https://biletino.com/tr/multiplayer-oyun-ve-espor-festivali-chapter-viii

    Festival ile alakalı daha detaylı bilgi edinmek için:

    https://chapter.multiplayer.com.tr

    Multiplayer Hakkında

    Türkiye’nin öncü espor, oyun ve içerik platformu olan Multiplayer, kendi platformu dışında NTV Spor, Dream TV, CNN Türk gibi mecralarda, programlarıyla espor ve dijital oyun dünyasının Türkiye’de yükselişine önayak olmuştur. En popüler espor liglerinin Türkiye şampiyonalarının organizasyonunu, prodüksiyonunu ve canlı yayınlarını sahiplenen Multiplayer, aynı zamanda oyun dünyası ünlülerinin ve profesyonel esporcuların menajerlik ve iletişim çözümlerini de üstlenmiştir. Multiplayer marka işbirlikleri, kendi platformlarındaki içerik yönetimi ve oyun severleri bir araya getiren etkinlik organizasyonları ile oyun dünyasına 360 hizmet sunmaya devam etmektedir.

  • Twitch yayıncısı Barragan’dan tepki çeken hareket

    İspanya’da Marcos Barragan isminde bir ‘e-spor’ oyuncusu sosyal medyada canlı yayın yaparken odasına girerek klima ayarını değiştiren annesine hakaretler savurdu. Olay, İspanya’da yaşayan ve ‘e-spor’ oyuncusu olan Marcos Barragan’ın evinde meydana geldi.


    Odaya girerek yanlışlıkla klimanın ayarını ‘sıcak hava’ olarak değiştiren ve canlı yayını bölen annesine tepki gösteren Barragan, önce annesine bağırdı, daha sonra odasında bulunan şişme kum torbasına beyzbol sopasıyla vurdu. Görüntülerde, Barragan’ın çok sinirli olduğu görüldü

  • “Sosyal medya kesintileri yerli ve milli uygulamaların önemini arttırdı”

    Ulaştırma ve Altyapı Bakan Yardımcısı Ömer Fatih SayanInstagramWhatsApp ve Facebook‘taki kesintilerin bu şirketlerin veri paylaşımına ilişkin soruları akıllara getirdiğini belirterek, “Vatandaşlarımız alternatifsiz değiller. BİP, LAFF, DEDİ gibi yerli ve milli uygulamaların önemi bir kez daha ortaya çıktı” dedi.

     

     

    Sayan, Twitter hesabından, sosyal iletişim ağlarında yaşanan sorunlara ilişkin paylaşımda bulundu.

    ​Yerli ve milli uygulamaların önemine dikkati çeken Sayan, şunları kaydetti:

    “Instagram, WhatsApp ve Facebook servislerindeki kesintiler, bu 3 şirketin hangi verileri birbiriyle ve başka kimlerle paylaştığı sorusunu akıllara getiriyor. Şeffaf bir şekilde sorunun kaynağını açıklamalarını bekliyoruz. Vatandaşlarımız alternatifsiz değiller. BİPLAFFDEDİ gibi yerli ve milli uygulamaların önemi bir kez daha ortaya çıktı. WhatsApp’tan resim yollayamayanlar için iyi ki yerli alternatiflerimiz var.”

  • Sony Walkman 40. yaşını geride bıraktı

    Özellikle gençlerin müzikle kurdukları bağın güçlenmesinde önemli rol oynayan Walkman, aradan geçen 40 yıl boyunca yüksek kalitede müziği her zaman her yere taşıma konusunda yeni tasarımlar ve teknolojiler geliştirerek bugüne ulaştı. #Walkman40 etiketiyle yeni yaşını kutlayan ikonik marka sosyal medyada pek çok nostaljik paylaşımla gündeme geldi.

    Walkman’in 40 yıllık tarihindeki bazı kilometre taşları şöyle:

    1979 / TPS-L2 Kişisel müzik dinleme cihazı Walkman’in ilk modeli TPS-L2 piyasaya sürüldü. Şirket içinden ve dışından gelen “kayıt etme özelliği olmadan bu ürünün satmayacağı” yönündeki eleştirilere karşın büyük bir başarı yakalayarak, tüm dünyada yeni bir yaşam tarzının popüler hale gelmesini sağladı.

    1981 / WM-2İlk Walkman’lere göre çok daha hafif olan WM-2’de sıra dışı bir geliştirme süreci izlendi. Mühendisler, önceden tasarım özellikleri belirlenen bu yeni Walkman’i üretmek için çalıştılar. Tasarım ve ses kalitesini öne çıkaran Walkman II büyük popülarite kazandı.

    1983 / WM-20Yaklaşık olarak bir kaset boyutunda olacak şekilde geliştirilen WM-20, Walkman’i çanta ya da cepte kolaylıkla taşınabilecek modern bir ihtiyaç haline getirdi.

    1984 / D-50Dünyanın ilk taşınabilir CD player’ı, yaklaşık üst üste dört CD büyüklüğünde ve 590 gram ağırlığındaydı. Oldukça uygun bir fiyatla satışa sunulan D-50, CD satışlarının hızla yayılmasına katkıda bulundu.

    1992 / MZ-1Dünyanın ilk MD Walkman’i mini-disk kaydedicisi MZ-1’de kayıt, çalma, sayısal tuş takımı, atlamayı önleme teknolojisi gibi çok sayıda özellik bulunuyordu.

    1999 / NW-MS7 Memory Stick Walkman NW-MS7, Magic Gate telif hakkı koruma teknolojisini destekliyordu.

    2001 / MZ-N1PC’den Walkman’e yüksek hızla müzik verilerinin transferi için NetMD standardını destekleyen ilk ürün olan MZ-N1, şarj edilebilir bataryasıyla standart modda 28 saatlik çalma süresine sahipti.

    2003 / MW-MS70D256 MB flash belleğe sahip NW-MS70D, 11 CD kapasitesinde müzik depolama imkanıyla network Walkman’de yeni bir tarzın başlatıcısı oldu.

    2004 / NW-HD1 20 GB dahili belleğe sahip network Walkman NW-HD1, 30 saatlik kesintisiz müzik çalma kapasitesi, G Sensor ve değerli verilerin şoklardan kaynaklı kaybolmasına karşı bir tampon içeriyordu.

    2005 / NW-A3000Her kullanıcının farklı zevklerine uyum sağlayan Walkman A serisinin bu üyesi insanlar ve müzik arasında daha derin bağlar kurdu.
    2009 / NW-X1060Walkman X serisi, rakipsiz taşınabilir ses ve görüyor.

    2017 / NW-ZX300ZX Serisi’nin en yeni üyesi NW-ZX300, dengeli çıkışla birinci sınıf ses kalitesi sağlarken uzun pil ömrü, ince ve hafif tasarımıyla her yerde kullanım için ideal özellikte.

  • Baidu’nun CEO’su Robin Li’ye su ile protesto

    Çin’in en büyük arama motoru Baidu’nun CEO’su Robin Li, şirketin düzenlediği bir yapay zeka konferansı sırasında sahneye çıkan biri tarafından ıslatıldı.

    Baidu, son yıllarda içerisinde yer aldığı tıbbi reklam skandalının ardından Çin’de çok sayıda eleştiriye konu olmuştu.

    Baidu tarafından düzenlenen bir etkinlikte konuşan Li, şirketin otonom araç projesi üzerine konuşurken bir kişi sahneye çıktı ve başından aşağı bir şişe su boşalttı.

    Önce ne olduğunu anlayamayan Robin, daha sonra İngilizce “Senin problemin ne” diyerek tepki gösterdi.

    Birkaç saniye süren olayın ardından sunumuna devam eden CEO, “Yapay zeka konusundaki ilerlememizin her şeyle karşı karşıya gelebileceğini herkes görebilir” ifadelerini kullandı.

    Söz konusu protestonun hangi amaçla yapıldığı ve protestocuya ne olduğu konusunda ise herhangi bir bilgi verilmedi.

    Yaşanan olay ise şirket etkinliklerinde alınan güvenlik önlemlerinin sorgulanmasına yol açtı.

    Baidu, 2005 yılında halka açıldığından bu yana ilk çeyrekte zarara uğradığı zorlu bir yıl geçirmişti ve şirketin arama motoru sorumlusu da istifa etmişti.

  • Çöpe atılan telefon altın değerinde

    Elektronik cihaz kullanımının yaygınlaşmasıyla birlikte her geçen yıl elektronik atık (e-atık) miktarında artış gözlemleniyor. Cep telefonu, bilgisayar, pil, televizyon gibi ürünlerde her yıl tonlarca e-atık meydana çıkıyor.

    Genellikle çöpe atılan ya da evde saklanan e-atıklarla ekonomiye katkı sağlamak mümkün. Pek çok şirket bu atıkları toplarken farklı şehirlerdeki belediyeler de bu işe girdi.

    Sektör temsilcileri, Türkiye’de kişi başı elektronik atık miktarının yıllık 7.9 kilogram olduğunu belirtirken bunların bir kısmının evlerde bekletildiğini, çöplere atıldığını veya hurdaya gittiğini söylüyor.

    Elektronik atıklar içerdiği elementler nedeniyle hem tehlikeli hem de oldukça değerli. Atıklarda kurşun, cıva gibi malzemelerin yanı sıra altın, gümüş gibi elementler bulunuyor. Ayrıca cep telefonları nadir bulunan toprak elementleri içeriyor. E-atıklar toplandıktan sonra geri dönüşüm tesislerinde özelliklerine göre ayrılıyor, kırılıyor vehammadde olarak kullanılmak üzere depolara gönderiliyor.

    Yılda 600 bin ton

    Elektronik Atık Geri Dönüşüm Derneği (EAGD) Başkanı Burak Köktürk, Türkiye’de toplama oranlarının artması için altyapı oluşturduklarını açıkladı. Köktürk, kurum ve şahısların e-atıkları derneğe bağışladıklarını belirterek, bu atıklarla köy okullarına bilgisayar sınıfları yaptıklarını söyledi. Köktürk, “Türkiye’de e-atık toplama oranı yüzde 2-3 düzeyinde. Yıllık e-atık miktarı 600 bin ton civarında. E-atık konusunda lisanslı 64 firma bulunuyor” dedi.

    Dünyada ortalama yüzde 12, Avrupa’da yüzde 30, Türkiye’de ise resmi verilere göre yüzde 2 oranında e-atığın lisanslı firmalar tarafından geri dönüştürüldüğünü dile getiren Köktürk, “Geri kalan e-atıklar çöpe, hurdaya gidiyor ya da evlerde stoklanıyor” diye konuştu. Köktürk, Türkiye’de kişi başı e-atık oranının yıllık 7.9, toplamda ise 600 bin ton olduğunu sözlerine ekledi.

    Çöpe atma, bağışla!

    Şehirlerde pek çok alana e-atık toplama noktası kuran belediyeler, toplanan atıkların geri dönüşümünü lisanslı geri dönüşüm tesislerinde yaptırıyor. Belediyeler bazı anlaşmalar kapsamında e-atıkların kazancını STK’lara ya da derneklere gönderiyor.

    PTT de bu yönde bir çalışma yapıyor. Bağışlamak istenen e-atıklarınızı paketleyip PTT’ye 902887372 müşteri numarasıyla para vermeden, karşı ödemeli olarak Türkiye Eğitim Gönüllüleri Vakfı’na (TEGV) gönderebiliyorsunuz. Böylece TEGV atık cihazların kazancını eğitim yararına kullanıyor.

    Kişisel bilgiler imha ediliyor

    Exitcom Genel Müdürü Murat Ilgar, tesislerinde kişisel bilgilerin olduğu e-atıkları geri dönüştürürken başkalarının eline geçmemesi için bir daha kullanılamaz hale getirdiklerini söyledi.

    Türkiye’de 1 milyona yakın e-atık bulunduğunu ve bu atıkların tehlikeli ama aynı zamanda da değerli olduğunu belirten Ilgar, “Atıklarda kurşun ve cıvanın yanı sıra altın, gümüş, paladyum gibi malzemeler bulunuyor. ‘Cep’lerde nadir bulunan toprak elementleri de var” dedi. Cep telefonu gibi mahremiyet içeren atıkları kutuların içinde GPS’li araçlarla tesise getirdiklerini kaydeden Ilgar, “Bunlar kapalı odalarda tamamen kırılıp kullanılamaz hale getiriliyor, daha sonra metalleri ayrılıyor. Tüketiciler e-atıkları kargoyla gönderiyor ya da biz gidip alıyoruz” diye konuştu.

  • Bursa Uludağ Üniversitesi profesörü Tayar: “Yanlış tencere kullanımı zehirliyor”

    Mutfaktaki demirbaşlardan biri olan tencerenin toprakla başlayan tarihteki yolculuğu malzeme teknolojisinin hızla gelişmesiyle birlikte ciddi değişiklikler göstermeye devam ediyor. Bursa Uludağ Üniversitesi (BUÜ) Besin Hijyeni ve Teknolojisi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Tayar, vatandaşları doğru tencere kullanımı konusunda uyardı. Her tencerenin sağlıklı olmayacağı vurgusunu yapan Prof. Dr. Mustafa Tayar, özellikle hijyen noktasında ailelerin bilinçlendirilmesi gerektiğinin altını çizdi.

    BAKIR TENCEREYİ SUNUMDA KULLANMAK DAHA DOĞRU

    Mutfakta uzun yıllardır bulunan ve ısı iletkenliğinin yüksek olmasıyla bilinen bakır tencere ve tavaları kullanırken kalaylanmış ve çizilmemiş olmasına özen göstermek gerektiğini söyleyen Mustafa Tayar;
    Çünkü kalaylanmamış ve bakımı düzenli olarak yapılmamış olan bakır tencereler kurşun ve civa gibi zararlı kimyasalların açığa çıkmasına yol açarak zehirlenmelere neden olabilir. Bakır tencerelerin ve sahanların otantik görüntüsünden sunum yaparken yararlanmanız daha doğru bir seçim olacaktır” dedi.

    ALÜMİNYUMDA ALZHEİMER TEHLİKESİ!

    En bol metal olmasının yanı sıra çok güçlü, hafif, çok yönlü ve geri dönüştürülebilir olması nedeniyle alüminyum kullanımının oldukça yaygın olduğuna işaret eden Prof. Dr. Mustafa Tayar, bu tarz tencere kullanımında da gizli tehlikelerin bulunduğunu belirtti. Alüminyumun nörotoksik bir metal olduğuna dikkati çeken Tayar, yükseltilmiş alüminyum seviyelerinin Alzheimer ve ALS dahil olmak üzere birçok merkezi sinir sistemi hastalığına neden olabildiğinin altını çizdi. Tayar, alüminyum tencerenin genellikle kaplı olmasına rağmen, bu kaplamaların aşınmaya eğilimli olduğunu ve bu nedenle de bulaşma riski taşıdığını kaydetti.

    SERAMİKTE YAPIŞMA DERDİ YOK, RENK KAYBI VAR

    Seramik malzemeden üretilmiş̧ olan mutfak malzemelerinin yapışmaz olmalarının yanında kolay temizlenebilme özelliği de taşıdıklarını söyleyen BUÜ Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Tayar; “Bu nedenle yapışmasından korktuğumuz pilav makarna gibi yemekler için bu tencereleri kullanmak akılcı olacaktır. Doğal malzemeden üretilmiş̧ olması nedeniyle sağlıklı malzemeler arasında sayılan ve oldukça uzun ömürlü̈ olan bu tencere ve tavaların tek kötü tarafı bulaşık makinesinde yıkanmaya elverişli olmamasıdır. Çünkü makineye girdiklerinde renk kaybına uğrama ihtimalleri oldukça yüksektir” şeklinde konuştu.

    EN TEHLİKELİSİ TEFLON

    Çok sayıda kişinin yapışmaz özelliğinden ve ucuzluğundan dolayı tercih ettiği teflonun listedeki en tehlikeli ürünlerden birisi olduğunun altını çizen Prof. Dr. Mustafa Tayar, teflon malzemeden üretilmiş olan tava ve tencerelere sahip olanların çok dikkatli olması gerektiğini vurguladı. Bir dönemin en önemli buluşu olarak nitelendirilen teflon tencere ve tavalarda metal çatal, bıçak, kaşık kullanılması halinde çizikler oluşacağını aktaran Tayar; “Bu da sağlığımız için zararlı olan kimyasalların besinlere geçmesine neden olur. Teflon tavaların üretiminde kullanılan kimyasal maddeler, bu tavaların yüzey kısımları çizildiği zaman ortaya çıkmakta ve yemekle birlikte direkt olarak vücudumuza girmektedir. Teflonun dikkat çeken en önemli noktalarından bir tanesi, içerisinde bulunan ve yapışmayı önleyen bazı kimyasalların tiroid bezinin işleyişini bozabileceğine dair güçlü kanıtlar olması. Zira tiroit hastalığına sahip olanların bezlerinde teflonda yer alan kimyasalların daha fazla bulunduğu saptanmış durumda ve dolayısıyla teflonun tiroit bezi ile direkt olarak bir ilişkisi olduğunu söylemek mümkün” diye konuştu.

    GRANİT VE ÇELİK TENCERELER DAHA TERCİH EDİLEBİLİR

    Doğal granitten imal edilen tencere ve tavaların, yapışmaz özelliğinin yanı sıra çizilmeye karşı dirençli olduklarını belirten Prof. Dr. Mustafa Tayar, çelik tencere ve tavaların da sağlık açısından da faydalı olduğunu söyledi.  Tayar ayrıca, çelik tencere ve tavaların yiyeceklerin saklanması için de iyi bir alternatif olduğunu sözlerine ekledi.

  • Fotoğrafları yapay zekayla çıplak gösteren DeepNude kapatıldı!

    Herhangi birine ait olan fotoğrafları yapay zeka kullanarak çıplak gösterdiğini iddia eden DeepNude uygulaması faaliyetlerine son verdi. Geçen hafta Vice’ta yayınlanan bir haberle gündeme gelen skandal uygulama, Twitter hesabı üzerinden yaptığı açıklamada, “Dünya, henüz DeepNude’e hazır değil” denildi.

    Habertürk’ten Necdet Çalışkan’ın haberine göre, insan beyninin bilgi işleme tekniğinden esinlenerek geliştirilen yapay sinir ağları teknolojisini kullanan DeepNude programı, uygulamaya yüklenen fotoğraftaki kişileri çıplak gösterdiğini ileri sürüyordu.

    DEEPNUDE NEDİR?

    Yazılımla ilgili olarak Vice’ta yayınlanan haberin ardından tüm dünyada geniş yankı uyandıran uygulama, hem kişisel mahremiyeti hiçe sayması hem de ahlaki olarak yoğun bir şekilde eleştirilmişti.

    Uygulamanın sadece kadın fotoğraflarında çalışması ise tartışmanın boyutunu daha da alevlendirmişti.

    Kişisel mahremiyet savunucuları, “Bu yazılım tam anlamıyla korkunç. Artık herkes, çıplak fotoğrafları olmasa dahi intikam pornosunun bir kurbanı olabilir. Bu teknoloji halka açılmamalı” açıklamaları yapmıştı. DeepNude uygulamasının ücretsiz sürümünde çıplak fotoğraflardaki cinsel bölgeler, siyah bir bant ile kapatılırken; 50 dolarlık ücretli sürümünde ise tamamen çıplak fotoğraflar, ‘Fake’ (sahte) ibaresiyle gösteriliyordu.

    ‘BU ŞEKİLDE PARA KAZANMAK İSTEMİYORUZ’

    Ancak bu eleştirilere karşın, 50 dolarlık bir ücret karşılığında satışa sunulan uygulama, haberin yayınlanmasının hemen ardından yoğun bir ilgiyle karşılaşmış ve programın indirilme sitesi kilitlenmişti.

    Yaşanan bu gelişmelerin ardından fotoğraftaki kişileri çıplak gösteren DeepNude, geliştiricileri tarafından kapatıldı. Bu tartışmalı yazılımın geliştiricileri de DeepNude’u birkaç ay önce sadece eğlence için geliştirdiklerini ifade ederek, “Bu şekilde para kazanmak istemiyoruz. İnternette mutlaka DeepNude’un bazı kopyaları paylaşılacaktır, ancak onları satan taraf olmayacağız” açıklaması yaptı.

    MARK ZUCKERBERG’İN DE BAŞINA GELDİ

    Hatta geçen günlerde Facebook’un sahip olduğu resim ve video paylaşım platformu Instagram’da, Mark Zuckerberg’in sahte bir videosu ortaya çıkmıştı. Bu videoda Zuckerberg, milyonlarca kişinin bilgilerine sahip olduğunu söylüyor, bunun nasıl bir güç anlamına geldiğini düşünülmesini istiyordu.

    Zuckerberg’in sahte videosuyla tartışılmaya başlanan deepfake videolarla ilgili olarak Instagram CEO’su Adam Mosseri ise şu an için bu konuda bir politikalarının olmadığını, öncelikle bu deepfake videolarını nasıl tanımlayacaklarına karar vermeleri gerektiğini ifade etmişti.

  • Google Fast Share ile dosyalar çok daha hızlı paylaşılacak

    Android 4.0 sürümünde ilk kez gördüğümüz Android Beam isimli dosya paylaşım yöntemi, NFC teknolojisini destekleyen cihazların WiFi veya Bluetooth üzerinden dosyalarını birbirlerine gönderebilmelerine olanak veriyordu. Android Q ile birlikte ise Android Beam özelliği yerini Fast Share özelliğine bırakacak gibi görünüyor.

    Henüz resmi duyurusu yapılmayan söz konusu özelliğin aktif olabilmesi için kullanıcıların Bluetooth ve konum bilgilerini açık tutması gerekiyor. Aynı zamanda kullanıcının etrafında da Fast Share özelliğiyle uyumlu cihaz bulunması şart.

    Android Beam’e göre Fast Share’in getirdiği en büyük avantaj NFC gereksiniminin ortadan kalkması. İki cihaz birbirlerini Bluetooth ile tanıdıklarında WiFi ağını kullanıp dosya aktarımı yapabiliyor.

    Diğer yandan Fast Share’in Google Play servisi olarak sunulacağı, dolayısıyla Android Q güncellemesine ihtiyaç duyulmaksızın pek çok Android sürümünde bu özelliğin kullanılabileceği de belirtiliyor. Hatta bu özelliğin sadece Android cihazları değil, iPhone’ları da kapsayabileceği düşünülüyor.

    Apple ise AirDrop özelliği ile kullanıcıların birbirlerine hızlıca dosya transferi yapabilmelerini mümkün kılıyor.