Blog

  • Bursa Bilim Festivali Ne Zaman Başlıyor? Nerede?

    Büyükşehir Belediyesi Bursa Bilim ve Teknoloji Merkezi tarafından düzenlenen ve dünyanın sayılı bilimsel etkinlikleri arasında gösterilen Bursa Bilim Festivali ( 8. THY Science Expo) bu yıl da gençlere yol gösterecek.

    Büyükşehir Belediyesi ile Bursa Eskişehir Bilecik Kalkınma Ajansı (BEBKA) işbirliğinde Bursa Bilim ve Teknoloji Merkezi (Bursa BTM)’nin ev sahipliğinde Milli Eğitim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ile Türkiye Teknoloji Takımı Vakfı’nın destekleri ile gerçekleştirilen Türkiye’nin en büyük bilim festivalinde alanında uzman isimler gençlerle tecrübelerini paylaşacak. Binlerce bilim meraklısını ağırlamaya hazırlanan festivalde alanında uzman isimler, festival boyunca gerçekleştirilecek ‘Kariyer Kulübü’ söyleşileri ile meslekî tecrübelerini gençlere anlatacak.

    Vasıflı iş gücü ve milli teknoloji hamlesi vurgusunun yapıldığı festivalde iş dünyasının tecrübeli isimleri, gençlere yol göstermek ve ufuklarını genişletmek maksadıyla fikirlerini dile getirecek. Festival süresince ücretsiz gerçekleştirilecek söyleşilere katılmak isteyenler, https://www.bursabilimsenligi.org/ adresinden randevu oluşturabilirler.

  • Anne ve babalar çocukları için doğum öncesinde alan adı satın alıyor

    Araştırmaya katılan Y jenerasyonu ebeveynlerin yüzde 48’i çocuklarının erken yaşta online varlığa sahip olmasının önemli olduğunu düşünürken, X jenerasyonu katılımcıların yalnızca yüzde 27’si aynı fikirde. Hatta, araştırmaya göre her beş Y jenerasyonu ebeveyninden biri çocuklarının adını o sırada hangi alan adlarının kullanılabilir olduğuna bağlı olarak değiştirdiğini veya değiştirmeyi düşündüğünü söylüyor.

    GoDaddy MENA ve Türkiye Bölge Direktörü Selina Bieber konuyla ilgili olarak, “İnternet artık hayatımızın vazgeçilmez bir parçası ve online kimliğimiz üzerinde kontrol sahibi olmamız çok önemli. Gerek gelecekteki dijital kimliğini korumak, gerek bir eğitim aracı olarak kullanmak adına her gün daha fazla insanın çocukları için internette bir yer ayırdığını görüyoruz. Ben de bir Y jenerasyonu ebeveyni olarak çocuğumuzun ismine karar verdiğimiz anda bir alan adı aldım; hatta ilham almak için kullanılabilir alan adlarını araştırdım. Bu trende baktığımızda, bir alan adı kaydetmenin bir puset almak kadar yaygınlaşmaya başladığını görüyoruz” dedi.

    Alan adı uygun maliyetli bir yatırım olabilir

    Türkiye’de şu anda nüfusun yüzde 72’si internet kullanıcısı ve bu sayı artmaya devam ediyor. Çocuklar da teknolojik cihazları ve interneti erken yaşta kullanmaya başlıyor. Online olarak kullanılan araçlar ve platformlar gelişmeye ve değişmeye devam ederken, çocuğunuzun internetteki kendi kişisel alanını güvence altına almak için alan adını kaydettirebilirsiniz. Kendi alan adlarına sahip olmak, onlara ileride güçlü bir online varlık oluşturma fırsatı sunacaktır.

    Bir alan adı kaydettirmek hemen web sitesi kurmanız ya da başka online hizmetler satın almanız gerektiği anlamına gelmez. Alan adını, çocuğunuzun internetteki yerini güvence altına almak için kaydettirebilir ve çocuğunuz kullanmaya hazır olana kadar tutabilirsiniz. Ancak her yıl yenilemeyi (ya da otomatik yenilemeyi aktifleştirmeyi) unutmayın, böylece başkalarının alan adınızı satın almaya çalışmasına engel olabilirsiniz.

    Bugün, çocuğunuzun alan adını GoDaddy gibi kayıt şirketlerinden uygun fiyatlarla kaydettirebilirsiniz. .com ya da .net gibi popüler alan adı uzantılarını seçebilir ya da .istanbul, .space, .online gibi yeni uzantıları tercih edebilirsiniz. Çocuğunuzun oldukça yaygın bir adı varsa .com ve .net uzantıları alınmış olabileceğinden başka bir alternatif seçmeniz gerekebilir. Çocuğunuzun alan adını kaydettirmek, online varlıklarını erkenden güvence altına almak için etkili bir yol olabilir.

  • SpaceX’in NASA için ürettiği roketi güvenlik testinde patladı

    SpaceX’in NASA için ürettiği araç ilk testlerden başarı ile geçmesine rağmen son testte yürekleri ağızlara getirdi.

    Amerikan Havacılık ve Uzay Dairesi’nin (NASA) en önemli üreticilerinden olan ‘Crew Dragon’ isimli aracı, motor testleri sırasında patladı ve paramparça oldu.

    NASA’nın insanlı uzay görevleri için 2.6 milyar dolar yatırım yaptığı ‘Crew Dragon’ projesinin nihai amacı NASA astronotlarını uzaya taşımak.

    Crew Dragon geçtiğimiz aylarda başarılı bir şekilde Uluslararası Uzay İstasyonu’na (ISS) ulaşmıştı.

    2011’DEN BERİ İNSANLI UÇUŞ YAPMIYOR

    NASA, kamu kaynaklarıyla yürütülen Discovery, Endeavour ve Atlantis uzay mekiği programlarını 2011’de art arda sona erdirmesinin ardından uzaya insanlı uçuş gerçekleştirmiyordu.

    NASA, Rusya Federal Uzay Ajansı, Japonya Uzay Araştırma Ajansı, Avrupa Uzay Ajansı ve Kanada Uzay Ajansının ortak projesi olan ISS’de, farklı ülkelerin astronotlarından oluşan 6 kişilik mürettebat dönüşümlü görev yapıyor.

    SpaceX’in Dragon kargo mekiği ISS’ye ikmal malzemeleri taşırken, istasyonda görev yapan mürettebat Rus yapımı Soyuz mekikleriyle taşınıyor.

  • Street Fighter 5 ücretsiz indirilebilir olacak

    Dünyanın en popüler dövüş oyun serisi olan Street Fighter’ın son halkası, sürpriz bir kararla ücretsiz oldu. İki hafta süresince oyunculara bedava dağıtılacak olan Street Fighter 5, 23 Nisan Salı Günü saat 23:00 itibarıyla bedava hale gelecek. Steam üzerinden indirilebilecek olan oyunu bu süre içerisinde indiren oyuncular, 20 oynanabilir karakteri de yanlarına alarak mücadeleye başlayabilecek.

    Oyun bedava olarak sunulsa da, önemli bir kısıtlama bulunmuyor. Örneğin Street Fighter 5’in Arcade sürümüne de oyuncular sahip olacak.

    Oyun, 5 Mayıs saat 23:00’te tekrar ücretli hale gelecek. Eğer Street Fighter serisini yakından tanıyorsanız veya dövüş oyunlarıyla yakından ilgiliyseniz bu imkanı kaçırmamakta sonsuz fayda var.

  • Mac Bilgisayarlarda Veri Kurtarma İşlemi Nasıl Yapılır?

    Apple’ın kendi özel işletim sistemine sahip, yerden tasarruf sağlayan tasarımı ve birçok özelliği ile öne çıkan bilgisayarları birçok bireysel kullanıcı ve işletme tarafından tercih ediliyor. Özel yazılım korumaları olan Apple bilgisayarların yine de yangın, sıvı teması, fiziksel hasarlar, elektrik kesintileri ve siber saldırılar söz konusu olduğunda talihsiz bir şekilde veri kaybı yaşayabildiğini dile getiren Günal, Mac bilgisayar kullanıcılarının hangi durumlarda veri kaybına uğrayabileceklerini belirterek veri kaybı durumunda ne yapmaları gerektiğini sıralıyor.

    Siber Saldırılar En Önemli Aktör

    Apple bilgisayarlar, ne kadar güvenli olsalar da farklı dış faktörler karşısında veri kayıplarına kurban gidebiliyor. Bu dış faktörlerin başında kötü amaçlı ve casus yazılımların olduğunu belirten Günal, kötü amaçlı yazılımların bilgisayarlara bulaşarak verilere erişimi engellediğini, bu sebeple kullanıcıların öncelikle tanımadıkları e-postalardaki bağlantılara ya da güvenli olmayan bağlantılardaki içeriklere tıklamamaları, kaynağını bilmedikleri dosyaları da indirmemeleri konusunda uyarıyor. Veri kaybının yaşanmasında etkili olan bir diğer dış faktörün ise donanım ve yazılımlarda meydana gelen hasarlar olduğunu kullanıcılara hatırlatan Günal, elektrik kesintilerinde donanımların kısa devre yaparak bilgisayara ve doğal olarak da verilere zarar verdiğini belirtiyor.

    Apple Kullanıcıları Bunları Yapmamalı!

    1. Hasarlı olduğunu açık olarak gördüğünüz Mac bilgisayarlarınızı çalıştırmayı kesinlikle denemeyin.

    2. Kullanıcıların yanlış müdahaleleri nedeniyle pek çok veri kurtarma operasyonu daha zor hale geliyor. Verilerinizin tamamen kaybolmasını önlemek adına zarar gören hiçbir bilgisayarın içini açıp parçalara ayırmayın ya da temizlemeye çalışmayın.

    3. Yağmur gibi nedenlerle sıvı temasına maruz kalan cihazları açıp kurutmaya çalışmayın. Saç kurutma makinesi gibi cihazların maruz bıraktığı sıcak, diskleri aşındırarak hasarı artırır. Diski nemli haliyle bırakıp profesyonel ellere teslim etmek ise veri kurtarma şansını artıracaktır.

    4. Fiziksel hasar görmüş bir Mac bilgisayarındaki verileri veri kurtarma yazılımı aracılığıyla kurtarmayı denemeyin. Bu tür yazılımlar, sadece tamamen çalışan ve böyle bir hasara sahip olmayan disklerde işe yarar.

    5. Zarar ne kadar ciddi gözükürse gözüksün, verilerinizin kurtarılamayacağına emin olup verinizden vazgeçmeyin.

  • ”Abartılı düğünler evliliklere zarar veriyor”

    Havalar ısındı, düğün sezonu açıldı. Çiftleri, en çok da gelinleri büyük bir telaş sardı. Ancak,  sonsuzluğa uzanma umuduyla başlayan ilişkilerin boşanma ile sonuçlanabildiğini belirten İstinye Üniversitesi Liv Hospital Bahçeşehir Çift ve Aile Terapisti Duygu Başak Gürtekin, özellikle gelinleri uyardı. Düğün telaşının ilişkiyi zedeleyebileceğine dikkat çeken Çift ve Aile Terapisti Duygu Başak Gürtekin, “Evlilik sürecinde sevdiğiniz adamı ve aşka atılan kavuşma adımlarını unutarak kapıldığımız düğün telaşları ilişkilerinizi zedeleyebilir. Evlilik kararını neden aldığımızı ve aşkı bize daha derin, yakın ve özenli yaşatacağına inandığımız bu birlikteliklere neden başladığımızı unutmamak, yol arkadaşlıklarının en büyük kurtarıcısı” diye konuştu.

    “ÖNCE NE İSTEDİĞİNİZİ BİLMENİZ GEREKİR”

    Evliliği, içinde renkleri, hoş kokuları, çeşitliliği ve farklılıkları barındıran, saygı toprağında yetişmiş bir sevgi buketi olarak tanımlayan Başak Gürtekin, “Tam da bu nedenle; ne aşk, ne saygı, ne benzerlikler ne de farklılıklar evliliği sürdürmek için tek başına yeterli değildir. İhtiyacımız olan kendimizi bilmek, istek ve arzularımız tanımlamak, partnerimize ilişkisel ihtiyaçlar konusunda açık olmaktır. Onu duymak ve anlamak için çaba göstermektir. Ancak böyle bir diyalog bizlere aşktan daha fazlasını ve gerçekten ihtiyacımız olanları sunabilir. Kendisini güvenle ifade eden bir birey, partnerine de aynı alanı sunarak, onu yakından tanıma şansı yakalar. Bu hem kendimizi hem de ilişkimizdeki ihtiyaç ve beklentileri karşılıklı bir şekilde anlaşılır kılar. Birbirimize ifade alanı açmak ve kendimizi içtenlikle anlatabilecek içsel özgürlüğü duyumsamak, çiftlerin en çok zorlandığı ‘duyulmak ve anlaşılmak’ ihtiyaçlarını duyulur ve anlaşılır kılar” ifadelerini kullandı.

    “DİĞERLERİ İÇİN KENDİ MUTLULUĞUNUZU BOZMAYIN”

    Çiftlerin evlilik tanımlarının her zaman aynı olmayabileceğinin altını çizen Başak Gürtekin, şöyle devam etti:

    “İki kişinin zihinde yaratmış olduğu ilişki tanımı, evlilikten beklentileri, kültür anlayışı ve diğer tüm çevresel faktörler benzerlik içermeyebilir. Çiftler bu konularda farklılıklar olduğunu anladığı vakit, ‘Acaba evliliğe uygun değil miyim?, Henüz doğru zaman gelmedi mi? Benim için doğru kişi kim?, Sadece aşk evlilik için yeterli mi?, Benim ihtiyacım olan ne?’ sorularını kaygı dolu bir hızla akılların geçirmeye başlar. Oysa burada yapılan hata, yeteri kadar tanışmamış ve zihnimizdekileri karşı tarafa aktaramamış olmaktır. Kültürel ve yaşantısal faktörler, etkisi altında kalınan kuşaklararası hikayeler, toplumsal mitler ve zamanın ruhu gibi pek çok faktörden etkilenebilecek olan evlilik tanımı, çiftler arasında kendileri için ne anlama geldiği açısından çok net bir şekilde ifade edilmeyi hak eder. Diyalogdan ve saygıdan uzaklaşmadan, tüm farklılıkları ve zorlukları konuşabilecek bir alan açmak, kapsayıcı ve sıcak bir sevgi dili ihtiyacını doğurur. Bu ihtiyacın en temel kaynağında karşılıklı aşk ve iletişim istekliliği yatar. Aşk, üretken, yaratıcı, devingen ve duygusal bir süreçtir, bizler de bu duyguları yüceltmek ve daim kılmak adına yol arkadaşı olmak isteriz. Yaşadığımız coğrafyada, kültürel olarak bu ilişkileri evlilikle ve kutlamalarla taçlandırmayı seçeriz. Fakat günümüzde bu kutlamaların çift olmayı unutturacak kadar önemli, gelinlerin damatları duyamayacak kadar telaşlı evlilik hikayelerine dönüştüğünü görmeye başladık.”

    SOSYAL MEDYANIN İLİŞKİLERE ETKİSİ

    Popüler kültürün yaratmış olduğu beğenilme arzusu ve sosyal medya etkisinin ilişkileri zedeleyebileceğine dikkat çeken Gürtekin, “İlişkilerde; çift olmak, eş olmak, anne olmak, aşık olmak, evlenmek gibi ilişkisel değerlerin anlamını değiştirmeye başladı. Abartılı düğünler, gelinlere damadı unutturan telaşlı kutlamalar ve sosyal medya etkisi evliliğe önemli derecede zarar veriyor. Bu alanda yapılan araştırmalar, sosyal medya etkisinin çiftleri olumsuz yönde etkilediğini, aldatma, kıskançlık, ikili diyalogda yoksunluk gibi sebeplerle ilişkileri sonlandırmaya zemin hazırladığını söylüyor. Bir başka açıdan, çiftlerle çalışırken terapi odası bizlere aslında ilişkilerin bu zehirli sosyal medya etkisiyle daha en başlarda tanıştığını ve bunu zihinlerinde yaratıkları ‘ideal çift’ fantezisini dış gerçekliğe taşıma kaygısıyla yaşamaya başladıklarını gösteriyor. Bu amaca farkında olmadan hizmet eden çiftler, gerçek olmayan fakat ideal olanı, güncel olarak takip etmeye ve yaşamaya başlıyor” değerlendirmesinde bulundu.

    “SANAL OLANI DEĞİL GERÇEĞİ TERCİH EDİN”

    Tüm sanal etkilerden ayrışmanın çiftlerin elinde olduğunu ifade eden Çift ve Aile Terapisti Duygu Başak Gürtekin, şu tavsiyelerde bulundu:

    “Bazı sosyal medya araçları, bizlerin yaşamını biçimlendirmeye etki edecek ve sahip olma, daha iyisi olma, diğerleri için ve en üzücü yanıyla anlatmak için yaşama duygularına teşvik edecek güce erişmiş durumda. Bu noktada, ‘Peki çiftler ve her gün yüzlerce prodüksiyon düğünü ve ilişkiyi ‘keşfetinde’ görmeye maruz kalan gelin adayları ‘kendilerini bu sanal etkiden nasıl koruyacak?’ sorusu akla geliyor. Oysa, kendimizi tüm bu sanal etkilerden ve ‘olması gereken, dayatılan ve yapılması beklenen’ tüm olgulardan, ailelerin, arkadaşların, davetlilerin neler düşündüğünden ayrıştırmak bizim elimizde. Kendi gerçekliğimizi, aşkımızı, sıcacık ilişkisel dünyamızı hatırlamayı seçmek, partnerimizle yakın temasta olmak, ihmal yerine özene, diğerlerine değil de kendimize yönelmek, belki de huzurumuz için yaşamın bize sunduğu en büyük hediye. Tam da bu nedenle, modern dünya algısının dayattığı sanal ve yapılandırılmış olan yerine, gerçek ve otantik olanı seçmek, kendimizle ve aşkla kucaklaştığımız anlar yaratmak, bize ne istediğimizi ve beklediğimizi hatırlatan farkındalığı kendimize yakın tutmak, ilişkimiz ve mutluluğumuz için en büyük kurtarıcılar olabilir.”

  • Playstation 5 Ne Zaman Çıkacak?

    Sony’nin uzun süredir PS5 üzerinde çalıştığı biliniyordu; ancak yeni oyun konsolunun çıkış tarihi en merak edilen noktaydı. Şirketten bu konuda henüz bir açıklama gelmiş değil; ancak son gelişmelere bakıldığında PlayStation 5’in ne zaman oyuncularla buluşacağı ortaya çıkıyor. Bu kapsamda ilk dikkat çeken nokta yeni oyun konsolunda kullanılacak olan yeni AMD işlemcilerin en erken 2020 sonbaharında hazır olması bekleniyor. Bu da PS5’in bu tarihten önce karşımıza çıkmayacağı anlamını taşıyor.

    Zen 2 ve Navi 20 grafik yongasından güç alacak olan PS5, 24 GB GDDR6 bellek kullanacak. Sistem, RAM’in 4 GB’ını kendine ayıracak. Depolama kapasitesine geldiğimizde ise en düşük modelin 2 TB alan sunması bekleniyor. Fiyatlarla ilgili henüz hiçbir bilgi bulunmasa da, şirkete yakın kaynaklar cihazın 499 dolardan satışa sunulacağını düşünüyor.

    4K desteği de sunacak olan PlayStation 5 için oyuncuların bir süre daha beklemesi gerekecek.

  • Türkiye’de 362 bin kg ilaç atılıyor: Yüzde 74’ü kullanılabilir durumda

    İlaçların doğaya bilinçsizce atılması ekolojik dengeye büyük zararlar verdiği gibi önemli bir ekonomik kayba da neden oluyor. CPHI İstanbul 2017 İlaç Bileşenleri Fuarı ve Marmara Pharmaceutical Journal dergisinde yayınlanan Çevre ve İnsan Sağlığı Yönünden İlaç Atıkları Derlemesi çalışmasında Türkiye’de toplanan 362 bin kilogramlık atık ilacın yüzde 29’unun son kullanma tarihinin geçmediği, yüzde 45’inin ise kutusunun dahi açılmamış olduğu ortaya kondu. Araştırmalarda, 2012’de 22 bin 500, 2013’te 22 bin 110, 2014’te 50 bin 240, 2015’te 67 bin 80, 2016 yılında ise 85 bin 880 kg ilacın kullanılabilir halde iken imha alanına gittiği belirlendi.

    Konu ile ilgili açıklama yapan Altınbaş Üniversitesi Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu Ameliyathane Hizmetleri Programı Öğr. Gör. İpek Ada, son kullanma tarihi geçmiş ilaçların atık imha birimine gönderilmesi, son kullanma tarihi geçmeyen ilaçların ise Belediye Eczaneleri’nde toplanıp incelendikten sonra ihtiyaç sahiplerine geri dönüşümünün sağlanması gereğine dikkat çekti.

    “FARMAKOLOJİK TESTLERDEN GEÇEREK KULLANILABİLİYOR”

    Öncelikle okullar ve üniversitelerde başlamak üzere topluma bu konuda eğitim verme ve bilinçlendirmenin önemli olduğunu söyleyen Öğr. Gör. İpek Ada, Altınbaş Üniversitesi Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu Ameliyathane Hizmetleri Programı olarak öğrencilerle birlikte 2017 yılından bu yana atık ilaç toplama kampanyası düzenlediklerini belirtti.

    Topladıkları ilaçları Bakırköy Belediyesi Halk Eczanesi’ne teslim ettiklerini, son kullanma tarihi geçmiş ilaçların atık imha alanına gönderilirken, son kullanma tarihi geçmemiş ilaçlarınsa çeşitli farmakolojik testlerden geçtikten sonra ihtiyaç sahiplerine ulaştırıldığını söyleyerek benzeri çalışmaların doğa koruma, ekonomiye katkı ve sosyal yardım boyutlarıyla önem taşıdığını vurguladı.

  • Bursa’da serebral palsi için farkındalık vakti

    Bursa Büyükşehir Belediyesi, VM Medical Park Bursa Hastanesi, Bursa Spastik Engelliler Rehabilitasyon Vakfı ve Serebral Palsili Bireyler ve Yakınlar Derneği işbirliğinde organize edilen eğitim seminerlerinin ikincisi de yoğun katılımla gerçekleştirildi. Serebral Palsi yani beyin felci hastalarının en büyük sorunlarından biri olan kabızlık konusunda tavsiyelerde bulunan VM Medical Park Bursa Hastanesi Gastroenteroloji Uzmanı Uz. Dr. Murat Pekgöz, “Kabızlık, bu hastalarda oldukça sık görülen bir sorundur. Kabız hastalar için sıvı tüketimi mutlaka artırılmalıdır. Lif açısından zengin sebze, meyve ve tahıllar tüketilmelidir. Aileler, tuvalet eğitimi verirken zorlayıcı olmamaya dikkat etmeli. Tuvalet alışkanlığı kazandırırken hoşgörülü davranılması gerekir” diye konuştu.

    Şekil bozukluğunu önleme konusunda sunum yapan VM Medical Park Bursa Hastanesi Fizyoterapisti Asya Aydemir de “İyi bir pozisyon, çocuğun yapabileceklerinden daha fazlasını yapmasını sağlar. Onu tamamen alete bağlamak yerine bir miktar hareket etmesine izin verin. Çok fazla destek, hareket etmeyi öğrenmesini sağlamaz. Pozisyonunu düzenli olarak değiştirin. Amaç, gergin kasları doğru pozisyonlarda tutmaktır” dedi.

    Osteopat- Fizyoterapist Bahriye Baş da, Serebral Palsiye osteopatik bakışı (ellerle uygulanan bütüncül bir tedavi yöntemi) anlattı. Bursa Spastik Engelliler Rehabilitasyon Vakfı Sözcüsü Vildaniye Yılmaz ise şu tavsiyelerde bulundu.

  • Polis kuralları ihlal eden araçların kontrolünü bilgisayar üzerinden ele geçirebilecek

    Akıllı otoyol kontrol sistemleri sayesinde yakın gelecekte seyir halindeki araçlar trafik kurallarını ihlal ettikleri anda polis tarafından tespit edilerek, bilgisayar aracılığıyla yavaşlatılabilecek.

    Bu sistemin tamamlayıcısı ise akıllı araçlar. ABD’de bir teknoloji firması araçları akıllı otoyol sistemlerine bağlayacak çip tasarımları için üst düzey otomobil üreticileri ile çalışmaya başladı.

    YAPAY ZEKA İHLALLERİ TANIYARAK POLİSE BİLDİRECEK

    San Francisco’daki yapay zeka fuarında konuşan Qualcomm’dan Nakul Duggal sistemin nasıl çalışabileceğini açıkladı. Buna göre yeni nesil akıllı yollar üzerinde bulunan yapay zeka tabanlı kameralar ya da radarlar trafik kurallarına aykırı eylemleri tespit edebilecek. Veri tabanına otomatik olarak kaydedilen bu bilgiler anlık olarak polis merkezlerine aktarılacak.

    Polis gerek görürse yeni nesil yol teknolojisiyle uyumlu çipli araçların kontrolünü merkezden ele geçirerek komutlar verebilecek. Yapay zeka tabanlı bilgisayar sistemleri aracılığıyla örneğin aracın hızı herhangi bir kontrol merkezi tarafından düşürülebilecek.

    TEHLİKELİ DURUMLARDA ARAÇ TRAFİKTEN ÇIKARILABİLECEK

    Kişinin ciddi trafik tehlikesi yarattığı durumlarda aracın daha fazla yol almasını engellemek de seçenekler arasında.

    Bu durumda araç kamerasıyla uyumlu ve çapraz çalışabilen yapay zeka sistemleri arabanın güvenli bir alana götürülerek park etmesini sağlayacak.

    Gelişim aşamasında olan sistemlerin, trafikte kazaları ve stresi büyük ölçüde azaltacağı öngörülüyor.