Blog

  • Gören inanamıyor! Elinde tuttuğu patates değil…

    Samsun’da işçi emeklisi Mustafa Aytürk’ün (62) mesanesinden ameliyatla 522 gram ağırlığında taş çıkarıldı.

    Samsun’da işçi emeklisi Mustafa Aytürk’ün (62) mesanesinden ameliyatla 522 gram ağırlığında taş çıkarıldı. Ameliyatı gerçekleştirilen Üroloji Uzmanı Opr.Dr. Can Aydın, 37 yıllık meslek hayatında ilk defa bu büyüklükte tek parça halinde bir mesane taşı vakası gördüğünü söyledi.

    İşçi emeklisi 4 çocuk babası Mustafa Aytürk, idrar yapmakta zorlanınca doktora başvurdu. Çeşitli ilaç tedavileri yapılan Aytürk’e 10 yıl önce mesanesinde taş olduğu ve ameliyat gerektiği söylendi. Ancak ameliyattan korkan Mustafa Aytürk, ilaç kullanmaya devam etti. Geçen hafta ağrıları artan Aytürk, Gazi Devlet Hastanesi Üroloji Bölümü’ne başvurdu. Burada yapılan tetkiklerde Mustafa Aytürk’ün mesanesinde çok büyük bir taş olduğu belirlendi. Ameliyata alınan Aytürk’ün mesanesinden 522 gram ağırlığında tek parça halinde taş çıkarıldı. Ameliyat sonrasında taşı gören Mustafa Aytürk ve yakınları büyük şaşkınlık yaşadı.

    “GÖRÜNCE PATATES SANDIM”

    20 yıldır idrar yaparken sıkıntı yaşadığını anlatan Mustafa Aytürk, “Doktorlara gittim, ‘İltihap var’ diyorlardı. İlaç kullanıp bir iki ay rahatlıyordum. 10 yıl önce gittiğim doktorum bana taş olduğunu, ameliyat olmamı söyledi. Ben olmak istemedim. Yine ilaç içtim, ameliyat için gelmedim. Ancak daha sonra daha kötü oldum. Tekrar doktora gittiğimde ameliyat olmam gerektiğini söylendi. Bu kadar büyük taş olduğunu bilmiyordum. Bu taş yüzünden ben çok çektim. Ameliyattan sonra taşı gördüğümde çok şaşırdım. Ben ilk görünce patates sandım. Şaka yapıyorlar sandım. Bu taş benim vücudumda bunca yıl nasıl durmuş inanamadım. Yıllarca bu taş ile yaşamışım. Gören herkes şaşırıyor. Bana ‘Bu taşı nasıl büyüttün?’ diyorlar. Allah doktorumdan razı olsun. Şimdi çok rahatım. Sanki yeniden doğmuş gibi oldum. Devletimizin imkanları nedeniyle Sağlık Bakanlığı’na ve doktorlarımıza çok teşekkür ederim” dedi.

    “37 YILLIK MESLEK HAYATIMDA GÖRDÜĞÜM EN BÜYÜK TAŞ”

    Ameliyatı gerçekleştiren Üroloji Uzmanı Opr. Dr. Can Aydın da, 37 yıllık meslek hayatında ilk defa bu büyüklükte tek parça halinde bir mesane taşı vakası gördüğünü söyledi. Opr. Dr. Can Aydın, “Hasta idrar yapmakta zorlanma şikayetiyle bize geldi. Bizim için standart, alışkın olduğumuz bir şikayet. Tetkikler yaptıktan sonra taşı tespit ettik. Yaklaşık 25 dakika süren ameliyatımızı gerçekleştirdik. Aslında hastamıza 10 yıl önce yine ameliyat demişiz ama o zaman hastamız muhtemelen korktu ve gitti. Aslında o zaman muhtemelen bu taş daha ufaktı. Şimdi bayağı büyük bir taş haline gelmiş. İlk defa bu büyüklükte tek parça halinde bir mesane taşı görüyorum. 37 yıllık meslek hayatımda ilk defa böyle bir şey gördüm. Çok nadir görülebilecek bir durum. 522 gramlık, eni 8 santimetre, boyu ise 10 santimetre uzunluğunda bir taş bu. Hastamızın sağlık durumu gayet iyi. Bundan sonra bir sorun yaşamayacak, idrar yapmanın mutluluğunu yaşayacak” diye konuştu.

  • Netflix’in Yeni Serisi: Love, Death & Robots İncelemesi

    Yeni Netflix antolojisi LoveDeath Robots çıktığı gibi izleyicilerin dikkatini ve beğenisini çeken işlerden olmayı başardı. Netflix’in 18 bölümlük animasyon serisi, robotik ilerlemeden yapay zekaya insan zihninde belirli bir konuma oturtmakta zorlanılan konuları sade ve akıcı bir kurguyla aktarmış olması yönüyle seyirciden tam not aldı.


    Öncelikle belirtmek gerekiyor ki; Love, Death & Robots Netfix’in son dönemde ortaya koyduğu en iyi iş. Bu yaratıcı işin tepesinde Se7en, Fight Club, The Social Network ve Gone Girl gibi filmlerden tanıdığımız DavidFincher ile Deadpool’un yönetmen koltuğunda oturan Tim Miller var. Fincher yapımcı, Miller ise yaratıcı pozisyonunda.

    Geçtiğimiz haftalarda Netflix kütüphanesindeki yerini alan Love, Death & Robots, platformda kısa sürede izleyicilerin beğenisini kazanan yapımlar arasındaki yerini aldı. 18 bölümden oluşan antoloji serisi, platformun “yetişkinlere özel” animasyon içeriklerinden birini oluşturuyor.

    En uzun bölümünün 17 dakika sürdüğü bu animasyon dizisinde bölümler birbirlerinden farklı hikayler anlatıyor. Bilim kurgu, gerilim, fantastik, komedi gibi pek çok farklı alanda kısa hikaye bulmak mümkün oluyor. 5 dakikalık bölümler dahi sunan yapım ise ilginç bir pazarlama taktiğiyle sunuluyor.

  • Türkiye’de Google Stadia İçin İnternet Hızı Yeterli Mi?

    Yıllardır fiber altyapıların yaygınlaşması ve geliştirilmesi için gerek devlet gerekse özel sektör çerçevesinde çalışmalar yürüten Serbest Telekomünikasyon İşletmecileri Derneği (TELKODER) Türkiye’de pek çok sektörde olduğu gibi oyun sektöründe de fiber altyapıların öneminin ne kadar yüksek olduğuna dikkat çekiyor. Türkiye’deki oyuncuların ve oyun geliştiricilerin Stadia’nın sunduğu kesintisiz oyun deneyiminden mahrum kalmaması gerektiğini aktaran TELKODER Yönetim Kurulu Başkanı Yusuf Ata Arıak konuyla ilgili yaptığı açıklamada “Dünyada heyecanla karşılanan bu geliştirmenin ülkemizde sorunsuz çalışamayacağı yönündeki yorumlar oldukça üzücü. Oyun pazarının ülkemizdeki büyüklüğü 1 milyar dolara yaklaşıyor. Dolayısıyla bu kadar yüksek bir büyüme potansiyeline sahip bir pazarı yeni bir boyuta taşıyacak bu platformun Türkiye’de sorunsuz işlemesi gerekiyor. Fakat ülkemizde her seferinde sıklıkla dile getirdiğimiz gibi hızlı internet için gerekli olan fiber altyapı oldukça yetersiz. Bu konunun artık hükümetin ve yerel yönetimlerin öncelikli konuları arasına girmesi gerekiyor.” diyor.

    TELKODER’in bu zamana kadar fiber altyapıların geliştirilmesi için yaptığı çalışmalarını da aktaran Arıak sözlerini şöyle sürdürüyor: “Dernek olarak 16 yıllık çabalarımızın sonunda fiber altyapıların ortak kullanıma açılması noktasında çok önemli bir adım atıldı ve bizim de taraf olduğumuz bir protokol imzalanarak operatör şirketlerimizin var olan fiber altyapılarını birbirlerine kullandırmaları yönünde bir karar alındı. Fakat ülkemizde yeni fiber altyapıların kurulması için yapılması gereken 25 milyar liralık yatırımı 4-5 milyara liraya düşürecek ve internet fiyatlarının düşmesine orta ve uzun vadede destek verecek bu protokolle ilgili gelişmelerin hala yeterli düzeyde olmadığını görüyoruz. Ülkemizin yerel seçimlerin tamamlanmasının ardından hem devletin hem de operatör şirketlerin bu konuya önemle eğilmeleri gerektiğini düşünüyoruz. Öte yandan şehirlerimizde de fiber altyapı kazıları belediyeler tarafından bir rant aracı olarak görülerek ya engelleniyor ya da fahiş maliyetlerde geçiş hakkı bedelleri uygulanıyor. Yerel seçim süreçlerinde belediye başkan adaylarıyla bire bir ya da toplu görüşmeler yaparak konuyu kendilerine aktardık ve seçilmeleri halinde bu konuları ele alacak stratejik planları hızla hayata geçirmeleri noktasında değerli sözler aldık.”

    Yaygın bir internet altyapısına kavuşmadığımız sürece ekonomik ve özelikle teknolojik rekabette dünyayla yarışamayacağımızın da altını çizen Arıak, 5G için de fiber altyapının yaygınlaşmasının şart olduğuna dikkat çekiyor.

  • Detroit: Become Human PC için sistem gereksinimleri

    Detroit: Become Human, Heavy Rain ve Beyond: Two Souls’un geçtiğimiz hafta PC için duyurulmasıyla birlikte sistem gereksinimleri de belli oldu. Üç oyunun da aynı şekilde sistem gereksinime sahip oldukları açıklandı. Peki Detroit: Become Human PC için sistem gereksinimleri nelerdir?

    Detroit: Become Human PC sistem gereksinimleri!

    Minimum Gereksinimler

    • İşletim Sistemi
      Windows 7-64 bit
    • İşlemci
      i5-2400 @ 3.4GHz veya eş değeri
    • Bellek
      4 GB RAM
    • Ekran kartı
      nVidia GTX 660 veya eş değeri
    • VRAM
      2 GB

    Önerilen

    • İşletim Sistemi
      Windows 10-64 bit
    • İşlemci
      I7-2700K veya eş değeri
    • Bellek
      12 GB RAM
    • Ekran kartı
      nVidia GTX 1080 veya eş değeri
    • VRAM
      8 GB

    Detroit: Become Human

    Detroit 2038. Teknolojinin geldiği son noktada, insan benzeri androidler her yerdeler. İnsan gibi konuşabiliyor, hareket edebiliyor ve davranabiliyorlar, ancak onlar insanlara hizmet eden makineden fazlası değiller.

    Üç farklı android ile oyna ve dünyayı onların penceresinden kaosa (belki de bizim geleceğimiz böyledir) sürüklenmekten kurtar. Vereceğin kararlar, oyunun alacağı şekli ve nasıl dallanıp budaklanacağını belirleyecek.

    Ahlaki ikilemlerle karşılaşacak ve kimin yaşayıp kimin öleceğine karar vereceksin. Binlerce tercih ve onlarca olası son ile Detroit’in geleceğini ve insanlığın kaderini nasıl etkileyeceksin?

    Heavy Rain

    Bu heyecan dolu psikolojik gerilimde dört farklı karakteri oyna. Bir sonraki adımını dikkatlice seç, çünkü vereceğin her kararın dramatik sonuçları olabilir.

    Dört günlük gizem ve belirsizlikle birlikte, sadece “Origami Katili” olarak tanınan bir katil için aramalar başladı. Katil bu ismi, suç mahallerine bıraktığı katlanmış kağıtlardan dolayı aldı.

    Dört karakterden her birinin kendi nedenleri var ve kendi yollarını takip ediyor. Onların eylemlerini yöneterek katilin kurbanlarına bir yenisini eklemesini önlemen gerekiyor. Bu hikayenin nasıl sona ereceği tamamen sana bağlı…

    Beyond: Two Souls  

    Ellen PAGE, Willem DAFOE’nin birinci sınıf Hollywood performansları ile geliştirilen benzersiz bir psikolojik aksiyon gerilim, Beyond: Two Souls ile Jodie Holmes’un ilgi çekici yaşamını oynayacak ve heyecan verici bir yolculuğa çıkacaksın.

    Gizemli bir varlıkla bağlantılı olarak olağanüstü güçlerle doğmuş olan Jodie farklıdır.

    Yapacakların, Jodie’nin tehlike dolu zorlu görevinde, gerçekten kim olduğunu bulmak için çıktığı yolculuktaki yürek burkan kaybı ile ilgili kaderini belirleyecek.

  • HyperX QuadCast Profesyonel Mikrofon Piyasaya Çıkıyor

    Titreşim önleyici bir askıyla birlikte gelen HyperX QuadCast, dört adet kutup dizilimi tercihi, kazanım kontrolü ve dahili pop filtresi gibi özelliklere sahip olmasıyla dikkat çekiyor. Üzerine dokunarak sesi kapatılabilen condenser mikrofon, bu durumdayken kırmızı LED ışıklarını da söndürüyor.

    Oyunculara özel HyperX QuadCast duyuruldu

    USB üzerinden net ve tutarlı ses yakalayabilen HyperX QuadCast, esnek kullanım için stereo, çok yönlü, kardiyot ve çift yönlü olmak üzere dört farklı kutup dizilimi sunuyor. Condenser mikrofon özelliği taşıyan cihazda ayrıca daha net ses kalitesi için gürültüyü azaltan dahili bir pop fitresi bulunuyor.

    Titreşim önleyici bir askıya sahip olan QuadCast, hızlı kazanım kontrolü imkanı sunuyor. Mikrofonun aldığı sesleri canlı olarak dinleyebilmek için de bir adet 3,5 mm kulaklık çıkışı yer alıyor. Birden fazla cihazda görüşme programlarıyla uyumlu olan QuadCast mikrofon Discord ve TeamSpeak sertifikalarına da sahip. Ürünle birlikte gelen askı 3/8” ve 5/8” yuvalara sığabiliyor ve çoğu ayak ve kola uyum sağlıyor. Quadcast mikrofon; PC, PlayStation 4 ve Mac kullanan profesyonel ve gelecek vadeden yayıncıların ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde tasarlanıyor.

    HyperX Global Ses İş Birimi Müdürü Tyler Needles, “HyperX yıllar içinde oyun denilince akla ilk gelen markalardan biri haline geldi. Durmaksızın çalışarak oyuncular için yüksek performanslı bir ürün serisi oluşturduk. HyperX QuadCast mikrofon ile ekibimiz oyuncular, yayıncılar ve sunucular için gösterdiği çabayı sürdürmeye kararlı olduğunu gösterdi.”

    HyperX Quadcast itopya.com’da indirimli fiyatı ile sizleri bekliyor. Ürünü incelemek için tıklayınız.

    HyperX QuadCast Teknik Özellikleri:

    Mikrofon

    • Güç tüketimi: 5V 125mA
    • Örnek/bit hızı: 48kHz/16-bit
    • Öğe: Elektret kondansatörlü mikrofon
    • Kondansatör türü: Üç adet 14 mm kondansatör
    • Kutup dizilimi: Stereo, Çok Yönlü, Kardiyot, Çift Yönlü
    • Frekans tepkisi: 20Hz – 20kHz
    • Duyarlılık: -36dB (1V/Pa 1kHz’de)
    • Kablo uzunluğu: 3m
    • Ağırlık: Mikrofon: 254g
    • Darbeye dayanıklı askı ve stant: 364g
    • USB kablosuyla birlikte toplam: 710g

    Kulaklık Çıkışı

    • Özdirenç: 32 Ω
    • Frekans tepkisi: 20Hz – 20kHz
    • Maksimum güç çıkışı: 7mW
    • THD: ≤ 0.05% (1kHz/0dBFS)
    • SNR: ≥ 90dB (1kHZ, RL=∞)
  • 13 Yıl Boyunca Yanlış Hastalığın Tedavisini Aldı!

    Bursa’da yaşayan Yılmaz çiftinin hayatı 15 yıl önce yanlış konulan MS hastalığı teşhisi ile kabusa döndü. Tam 13 yıl boyunca hasta olmadığı halde MS tedavisi gören 38 yaşındaki Fatma Yılmaz, ilaçlar ve iğneler yüzünden şimdi yürüyemiyor. Elden ayaktan düşen genç anne, 6 yaşındaki kızının bakımını bile emekleyerek ya da sürünerek yapabiliyor. Yılmaz çiftinin hayatını mahveden olay, 2004 yılında yaşandı. Kene tarafından ısırılan genç kadın bir süre sonra bacaklarındaki şişmeler ve morarmalar sebebiyle doktora başvurdu. Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesinde 32 gün yatarak tedavi gören Fatma Yılmaz’a yapılan tetkikler sonucunda MS teşhisi konuldu. 2004 yılından bu yana MS ilaçları ve iğnelerini her gün kullanan Yılmaz’ın tedavi gördüğü süreçte durumu daha da kötüye gitti. Uludağ Üniversitesindeki doktoru birkaç yıl önce özel bir hastaneye geçen Fatma Yılmaz, maddi durumu özel hastanede tedaviyi sürdürmeye uygun olmadığı için tedaviyi Şevket Yılmaz Eğitim Araştırma Hastanesinde devam ettirme kararı aldı. Acı gerçek bu hastanede yapılan tetkiklerle ortaya çıktı. MS hastası olmadığı belirlenen Yılmaz’ın asıl hastalığının Lyme olduğu kendisine söylendi. Ancak yıllardır Lyme hastalığına karşı hiçbir tedavi görmediği için hastalığının oldukça ilerlemiş durumda olduğu belirtildi.

    Fatma Yılmaz, “2004 yılında Uludağ Üniversitesi tarafından bana MS hastalığı teşhisi kondu. Teşhisin ardından 2018 yılına kadar MS tedavisi gördüm. 2018 yılında MS değil de Lyme hastası olma ihtimalim geldi aklıma. Bunu doktorlarla paylaştım ve tahlil yaptırmaya karar verdik. Yapılan tahlil sonuçları benim MS hastası olmadığımı gösterdi. Asıl hastalığım Lyme çıktı. Ama yıllardır Lyme hastalığına karşı hiçbir tedavi görmediğim için hastalığım oldukça ilerlemiş durumda. Hastayken kızıma hamile kaldım ve doğum yaptım. Bu bakteri taşıyıcı bir bakteri olduğu için kızıma da geçmiş olabilir” dedi.

    Tedavi için 35 bin liralık ilaçlar da cabası 
    Yanlış bir teşhisle hem sağlığı hem gençliğinden olan Fatma Yılmaz, mağduriyetini mahkemeye taşıdı. Sağlığına kavuşabilmek için İstanbul’daki özel bir merkezde tedavi olması gerektiğini söyleyen Fatma Yılmaz, “Lyme hastalığının tedavisi oldukça masraflı. Bizim durumumuz ortada, eşim akciğer kanseri. Ayın sonunu zor getiriyoruz. 15 günlük bir tedavi paketi almam gerektiğini söylüyorlar, bunun maliyeti 35 bin lira. Ardından 2 yıl boyunca her ay 2 bin liralık takviye ilaç kullanmam gerekiyor. Elimizde avucumuzda hiçbir şey yok. Devletin aylık 4 paket verdiği hasta bezi bile yetmiyor. Yetkili kurumlara başvurduğumuzda da hastalığımın beni öldürecek boyutta olmadığı için tedavimin karşılanamayacağını söylüyorlar. Ben bu hale yanlış teşhis yüzünden geldim. Evladımın elinden tutup bırakın okula götürmeyi, yan odaya bile götüremiyorum. Çalışabilecek gücümüz olsa çalışırız, kimseden bir şey istemeyiz. Ben kimseden para istemiyorum, sadece tedavi olmak istiyorum” diyerek yardım istedi.

    Yılmaz’ın hastalığından haberdar olan ve seçim kampanyaları kapsamında vatandaşla görüşen AK Parti Bursa Milletvekili Osman Mesten, Yılmaz’ı ziyaret etti. Ziyaret sırasında Yılmaz’ın derdini dinleyen Mesten, “Seçim sebebiyle vatandaşımızla buluşuyorduk. Kardeşimizin hastalığını duyduk, geldik ziyaret ettik. Bu evde çok büyük bir örnek duruyor. Eşi de kanser olmasına rağmen umutlarını hiç kaybetmeyen, birbirlerine destek olan bu kardeşlerimize biz de AK Parti olarak elimizden gelen desteği vereceğiz. Eminim Başkanımız Recep Tayyip Erdoğan da bizim bu konuda her türlü imkanı seferber etmemizi ister” dedi.

    Yılmaz’ın eşi Eray Yılmaz da akciğer kanserini yendiğini ve eşi için elinden geleni yapacağını kaydetti. Yetkililerden ve hayırseverlerden destek isteyen Eray Yılmaz, aynı zamanda Lyme tehlikesi yaşayan kızının da tedavi olabilmesi için yardım talep etti.

    O bakteri Tıp Fakültesi doktorlarını da kandırdı 
    Sakırga türü kenelerin ısırması neticesi Borrelia burgdorgeri adlı bakterinin insana geçmesiyle görülen Lyme hastalığının en büyük özelliği birçok hastalığı taklit etmesi. Bu yüzden doktorlar tarafından tam teşhis koymak zor. Hastalık kalp krizi, şizofreni, bipolar bozukluk, beyin tümörü, bazı kanser türleri, otizm, huzursuz bacak sendromu, ürtiker, haşimato tiroidi, alzheimer, parkinson, MS, ALS gibi kas hastalıkları, çölyak gibi pek çok hastalığı taklit ediyor. Hastalığın değişik şekillerde ortaya çıktığını belirten uzmanlar, “İlk belirti olarak deride kenenin ısırdığı bölgede kızarıklık oluşur. Hedef organlar deri, merkezi sinir sistemi, göz ve kalp gibi organlarda olabilir. Eklemlerde şişlik, sıvı birikimi, hareket etmede zorluk görülür. Hastalık antibiyotiklerle tedavi edilebilir. Bir kısım hastalarda hastalığın belirtileri tedaviden aylar ya da yıllar sonra da devam edebilir. Bu belirtiler kas ağrıları, kireçlenme, boyun tutulması, zihnî arazlar, asabî şikayetler ve aşırı yorgunluk olabilir” dedi.

  • Sekiro: Shadows Die Twice İncelemeleri ve Puanları Açıklandı

    Çıkışı uzun zamandır beklenen Sekiro: Shadows Die Twice, artık dünya genelinde satışa sunuldu. Dark Souls serisini özleyen ve Bloodborne 2 oyununun duyurulması bekleyen oyuncuları ihya edeceği tahmin edilen oyunun inceleme puanları da yavaş yavaş ortaya çıkıyor. Bakalım FromSoftware stüdyosunun yeni oyunu genel olarak nasıl karşılandı?

    Japonya topraklarının iç savaş ile kasılıp kavrulduğu 1500’lü yılların sonlarını alternatif bir bakış açısı ile karşımıza getirecek olan Sekiro: Shadows Die Twice oyununda, lakabının oyuna adını verdiği bir ninjayı yöneteceğiz. İki ayrı nedenden dolayı zorlu bir macera sizi bekliyor. Birisi kaçırılan ustanızı bulmak, diğeri ise Ashina klanından bir samuray ile olan savaşınızda kaybettiğiniz kolumuzun intikamını almak. Japonya menşeli stüdyonun alışılagelmiş tarzının biraz dışına çıktığı oyun, PlayStation 4PC ve Xbox One için bugün resmi olarak satışa sunuldu.

    Metacritic sitesinde Xbox One ortalaması 92 / 100, PC ortalaması 91 / 100 ve PlayStation 4 ortalaması da 89 / 100 olan oyunun inceleme puanlarına aşağıdan bakabilirsiniz.

    Sekiro: Shadows Die Twice İnceleme Puanları

    Areajugones – 9.5 / 10

    Atomix – 95 / 100

    Attack of the Fanboy – 90 / 100

    COGconnected – 88 / 100

    Game Informer – 9 / 10

    Gameblog.fr – 9 / 10

    GamePro Germany – 85 / 100

    GameSpot – 9 / 10

    GameStar – 88 / 100

    GamingTrend – 95 / 100

    Hardcore Gamer – 4 / 5

    IGN – 9.5 / 10

    IGN Japan – 8 / 10

    IGN Spain – 9.3 / 10

    JeuxActu – 17 / 20

    Jeuxvideo.com – 17 / 20

    PlayStation LifeStyle – 9.5 / 10

    PowerUp – 9.9 / 10

    Press Start Australia – 9 / 10

    Softpedia – 9 / 10

    TheSixthAxis – 9 / 10

    XGN – 8.5 / 10

  • İDO’dan 24 Mart Açıklaması! Seferler İptal

    24 Mart Pazar günü düzenlenecek Büyük İstanbul Mitingi organizasyonu nedeniyle;13:45- 15:45 saatleri arasında Yenikapı- Yalova seferlerimiz karşılıklı olarak iptal edilmiştir.

    Miting nedeniyle Yenikapı- Yalova, Yenikapı- Bursa ve Bandırma – Yenikapı- Bostancıhatlarımızda aşağıdaki gibi sefer saatlerimizde değişiklik olmuştur:

    17:45 Yenikapı-Yalova hızlı feribot seferimiz 18:30’da yapılacaktır.

    17:30 Yenikapı-Bursa hızlı feribot seferimiz 19:00’da yapılacaktır.

    15:30 Bandırma-Yenikapı-Bostancı deniz otobüsü seferimiz 16:30’da yapılacaktır.

    Etkinlik sebebiyle Bursa-Armutlu-Armutlu T.K.-Yenikapı-Kadıköy ve Bursa- Yenikapı- Kadıköy hatlarımızda yolcu tahliyesi / varışında aşağıdaki iskele değişiklikleriyapılmıştır:

    14:30 Bursa- Armutlu- Armutlu T.K.- Yenikapı-Kadıköy seferimizin Yenikapı varışı/tahliyesi miting nedeniyle Beşiktaş iskelesine olacaktır. Beşiktaş’tan sonra Kadıköy’e devam edilecektir.

    16:00 Bursa-Yenikapı-Kadıköy seferinizin Yenikapı varışı/tahliyesi miting nedeniyle Beşiktaş iskelesine olacaktır. Beşiktaş’tan sonra Kadıköy’e devam edilecektir.

    Etkinlik sebebiyle 07:45 Yenikapı-Yalova seferimize miting nedeniyle Sirkeci sahil yolu güzergahını kullanarak ve biletlerinizi polis kontrol noktalarında ibraz ederek katılabilirsiniz.

    09:45 Yenikapı-Yalova seferimiz için 08:30‘da Yenikapı Terminalinde olacak şekilde gerekli önlemleri almanızı rica ederiz.

    11:45 Yenikapı-Yalova seferimiz için miting nedeniyle araç alınamayacaktır. Sadece yaya yolcu taşınabilecektir.

    Değerli misafirlerimiz 24 Mart Pazar günü Yenikapı’da gerçekleşecek Büyük İstanbul Mitingi nedeniyle Yenikapı’ya ulaşımda gerekli önlemleri almanızı rica ederiz.

  • Bilim insanları, cep telefonu mesajlarını dokunsal alfabeye dönüştüren cihaz geliştirdi

    Moskova Psikoloji ve Pedagoji Üniversitesi’nden bilim insanları iletişim teknolojisi şirketi Gruppa Sistematika uzmanları ile birlikte engelliler için cep telefonu ile alınan sesli ve yazılı mesajları dokunsal alfabe yoluyla anlama imkânı veren ‘Taktilnaya ruka’ (dokunsal el) isimli bir cihaz geliştirdi.

    Cihazda bir cep telefonu uygulaması yardımı ile cep telefonundan alınan mesajlar, kullanıcının elinde mekanik etkiye dönüşüyor. Bilgiler beliğin üzerine yerleştirilen bir bilekliğe yerleştirilen araç ile belirli aralıklarla kullanıcıya titreşimler veriyor. Sinyaller ise Braille alfabesi ile (dikdörtgenler üzerine dizili kabartmalı noktalardan oluşan alfabe) kodlanıyor.

    Taktilyana ruka cihazı sayesinde engelliler sms ve e-postaları okuyup navigasyon sistemlerini kullanarak daha aktif bir yaşam sürdürebilecek. Bu sayede ayrıca görme engelliler fazla işitsel yükten de korunmuş olacak ve sokakta ya da gürültülü diğer ortamlarda mesaj alabilecek.

    Cihazın ilk partisi halihazırda hayır kurumları ile işbirliği ile test için kullanıcılara sunuldu. Bir sonraki aşamada ise test sonuçları doğrultusunda cihazın daha da geliştirilmesi ve kullanıcıların aldıkları mesaja cevap vermesi, telefondaki acil bir numarayı araması planlanıyor. Ayrıca iOS işletim sistemleri için de cihazın uygulamasının geliştirilmesi amaçlanıyor.

  • SIM kart tarih oluyor: eSIM teknolojisi için çalışmalara başlandı

    Habertürk’ten Necdet Çalışkan’ın haberine göre, cep telefonlarıyla iletişimin olmazsa olmazı olan SIM kartlara artık gerek olmayacak.

    İlk olarak hücresel bağlantı destekli akıllı saatlerde kullanılan ve ardından Apple’ın geçen yıl pazara sunduğu iPhone XS, iPhone XS Max ve iPhone XR ile akıllı telefonlara da yerleşen eSIM teknolojisi için Türkiye de çalışmalara başladı.

    “Embedded SIM” (gömülü SIM) teknolojisiyle birlikte mobil abonelerin cihazlarında fiziksel SIM kart bulunmasına gerek kalmayacak. Türkiye’de bu alanda yapılan çalışmaların başladığını ise Ulaştırma ve Altyapı Bakan Yardımcısı Ömer Fatih Sayan verdi.

     

    ‘YAKINDA SUNULMAYA BAŞLANACAK’

    Ulaştırma ve Altyapı Bakan Yardımcısı Ömer Fatih Sayan, cihazların içine gömülü halde gelen SIM kartlarının uzaktan müdahale yöntemiyle kontrol edilerek abonelik yönetiminin yapılabilmesine olanak tanıyan eSIM teknolojisinin yakında tüm dünyada ve Türkiye’de sunulmaya başlanacağını duyurdu.

    Vodafone’un sponsorluğu, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığının himayesi, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu’nun (BTK) ev sahipliğinde, bilgi ve iletişim teknolojileri sektöründe yerli ürün ve uygulamaları desteklemek amacıyla ICT Medya dergisi tarafından düzenlenen TEKNO B2B etkinliğinde konuşan Sayan, söz konusu SIM kartların yönetiminde kullanılacak sunucuların ve sistemlerin yurt içinde bulunması konusunda da BTK’nın gerekli hassasiyeti gösterdiğine dikkat çekti. Sayan, “Bu teknolojinin ülkemize yine belirli oranlarda yerlilik şartıyla getirilerek vatandaşlarımızın istifadesine sunulması gerekiyor” dedi.

     

    HANGİ ÜLKELERDE VAR?

    Mobil operatörlerin şebekelerine fiziksel SIM karta ihtiyaç duymadan erişebilme imkanı sağlayan eSIM teknolojisi için BTK’nın yasal çalışmalarının ardından operatörler de abonelerine bu desteği sunabilecek.

    Şu anda dünya genelinde eSIM desteği veren 24 ülkeden 46 operatör bulunuyor. Bu teknoloji şu anda ABD, Birleşik Krallık, Kanada, Almanya, İspanya başta olmak üzere Norveç, Polonya, Katar, İsveç, Tayvan, Hindistan ve Birleşik Arap Emirlikleri gibi ülkelerde yer alıyor.

    Dünya mobil iletişim sektöründe 1991 yılında kullanılan ilk SIM kartların boyu 85.60 mm’yi bulurken; bu boyut, 1996’da çıkan Mini SIM kartlarda 25 mm’ye, 2003’te çıkan Micro SIM kartlarda 15 mm’ye ve 2012 yılında tanıştığımız Nano SIM kartta ise 12.3 mm’ye kadar düşmüştü.

    eSIM’in hayatımıza girmesiyle birlikte ise SIM kart değiştirme veya SIM kart kestirme tarih olacağı gibi, abonelerin mobil iletişimi için artık fiziksel bir karta ihtiyaçları da kalmayacak