Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak Twitter üzerinden yaptğı paylaşımda bütçeye ilişkin açıklamalarda bulundu.
İşte Bakan Albayrak’ın o paylaşımı:
Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak Twitter üzerinden yaptğı paylaşımda bütçeye ilişkin açıklamalarda bulundu.
İşte Bakan Albayrak’ın o paylaşımı:
Türkiye’de son dönemin en çok konuşulan gündem maddesi tanzim satışları… Pazar fiyatlarının artması ve Ocak ayında açıklanan gıda enflasyonundaki yükseliş sonrası bu hafta başında tanzim satış noktaları faaliyete geçti. Ayrıca kuyrukta beklemek istemeyen vatandaşlar için bu ürünler eptavm.com’da da satışa çıkarıldı.
TOPLU ALIM YOKSA AVANTAJLI DEĞİL
Ancak eptavm.com’da satışa çıkarılan sebzelerden 1 kilo satın almak için ödenmesi gereken kargo ücreti 3.70 TL. Yani internet üzerinden iki kilogram soğan alsanız ödeyeceğiniz ücret 4 TL kargo ile birlikte ise 7.70 TL olacak. Bu fiyatla marketten almaktan daha avantajlı değil. Fakat toplu alımlarda kargo ücreti daha avantajlı hale geliyor.
Ayrıca eptavm.com’da tanzim satışlarından sadece Ankaralılar yararlanacak çünkü sitenin altı kısmında, “Satışlarımız sadece Ankara için geçerlidir’ ifadesi yer alıyor.
Oral Çalışlar, “Nihat Zeybekci’nin şarap çıkışı” başlığıyla yayımlanan yazısında Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş’ın gazetecilerle gerçekleştirdiği görüşmeye de yer verdi.
— Özetle anlattıkları: Diyanet’in 150 bine yakın kadrosu yeterli değil. Hâlâ 20 bin boş kadro var. Başkanlık bütçesinin yüzde 96.5’i, personel maaşlarına gidiyor. 88 bin cami, 30 bin Kuran kursu bulunuyor. Her yıl 600 yeni cami yapılıyor. Yurtdışında 2000 din görevlisi çalışıyor. Erbaş, “Kadın imam var mı?” soruma, “Kadından imam olmaz” diye cevap verdi. Verdiği cevap beni düşündürdü. Neden kadın imam olmaz acaba?
TÜİK, kasım ayı işgücü istatistiklerini açıkladı. Türkiye genelinde 15 ve daha yukarı yaştakilerde işsiz sayısı 2018 yılı Kasım döneminde geçen yılın aynı dönemine göre 706 bin kişi artarak 3 milyon 981 bin kişi oldu. İşsizlik oranı 2 puanlık artış ile yüzde 12.3 seviyesinde gerçekleşti.
Aynı dönemde; tarım dışı işsizlik oranı 2.1 puanlık artış ile yüzde 14.3 olarak tahmin edildi. Genç nüfusta (15-24 yaş) işsizlik oranı 4.3 puanlık artış ile yüzde 23.6 olurken 15-64 yaş grubunda bu oran 2.1 puanlık artış ile yüzde 12.6 olarak gerçekleşti.
İSTİHDAM ORANI GERİLEDİ
İstihdam edilenlerin sayısı 2018 yılı Kasım döneminde, bir önceki yılın aynı dönemine göre 201 bin kişi azalarak 28 milyon 314 bin kişi, istihdam oranı ise 0.8 puanlık azalış ile yüzde 46.5 oldu.
Bu dönemde, tarım sektöründe çalışan sayısı 274 bin kişi azalırken, tarım dışı sektörlerde çalışan sayısı 72 bin kişi arttı. İstihdam edilenlerin yüzde 17.7’si tarım, yüzde 20’si sanayi, yüzde 6.5’i inşaat, yüzde 55.8’i ise hizmet sektöründe yer aldı.
Önceki yılın aynı dönemi ile karşılaştırıldığında tarım sektörünün istihdam edilenler içindeki payı 0.9 puan ve inşaat sektörünün payı 1.1 puan azalırken; sanayi sektörünün payı 0.8 puan, hizmet sektörünün payı 1.2 puan arttı.
İŞGÜCÜNE KATILMA ORANI
İşgücü 2018 yılı Kasım döneminde bir önceki yılın aynı dönemine göre 505 bin kişi artarak 32 milyon 295 bin kişi, işgücüne katılma oranı ise 0.2 puan artarak yüzde 53 olarak gerçekleşti.
Aynı dönemler için yapılan kıyaslamalara göre; erkeklerde işgücüne katılma oranı 0.3 puanlık artışla yüzde 72.4, kadınlarda da 0.3 puanlık artışla yüzde 34.1 olarak gerçekleşti.
Kasım 2018 döneminde herhangi bir sosyal güvenlik kuruluşuna bağlı olmadan çalışanların oranı, bir önceki yılın aynı dönemine göre değişim göstermeyerek yüzde 33,6 olarak gerçekleşti. Tarım dışı sektörde kayıt dışı çalışanların oranı ise bir önceki yılın aynı dönemine göre 0.8 puan artarak yüzde 22.8 oldu.
MEVSİM ETKİSİNDEN ARINDIRILMIŞ RAKAMLAR
Mevsim etkisinden arındırılmış istihdam bir önceki döneme göre 228 bin kişi azalarak 28 milyon 591 bin kişi olarak tahmin edildi. İstihdam oranı 0.4 puan azalarak yüzde 47 oldu. Mevsim etkisinden arındırılmış işsiz sayısı ise bir önceki döneme göre 144 bin kişi artarak 3 milyon 907 bin kişi olarak gerçekleşti. İşsizlik oranı 0.4 puan artarak yüzde 12 oldu.
Mevsim etkisinden arındırılmış işgücüne katılma oranı 0.2 puan azalarak yüzde 53.4 olarak gerçekleşti. Ekonomik faaliyete göre istihdam edilenlerin sayısı, tarım sektöründe 54 bin, sanayi sektöründe 40 bin, inşaat sektöründe 47 bin, hizmet sektöründe ise 87 bin kişi azaldı.
Bulgaristan doğalgaz iletim operatörü Bulgartransgaz’dan yapılan açıklamada, ülkenin doğalgaz iletim sistemini Türkiye sınırından Sırbistan sınırına kadar genişletme projesi için açılan malzeme ve ekipman alımı ile projelendirme ihalesinin askıya alındığını belirtti.
İhalenin askıya alınması kararının, Atomenergoremont şirketinin alım prosedürüyle ilgili şikayeti ve Bulgar Rekabet Koruma Komisyonu’nun talebi üzerine gerçekleştiği belirtildi. Bulgartransgaz ihalenin durdurulması kararını temyize götürdü.
Aralık sonunda açılan ihalenin 15 Şubat’ta tamamlanması gerekiyordu. Türkiye sınırından Sırbistan’a Bulgaristan üzerinden yapılacak gaz tedarikinin 1 Ocak 2020 — 1 Ekim 2020 arasında başlaması planlanıyor. Bulgaristan’a gidecek Türk Akımı gazının Avusturya’nın Baumgarten gaz dağıtım merkezine ulaştırılması planlanıyor.
Cumhuriyet’ten Barış Önal’ın haberine göre, kot taşlama işçisi Mehmet Ali Bilgiç’in silikozis hastalığı yüzünden yaşamını yitirdiği ortaya çıktı. Bingöl Karlıova’da yaşayan Bilgiç, henüz 37 yaşındaydı ve 10 yıldır tedavi görüyordu. Resmi kayıtlara göre Bilgiç, silikozis yüzünden yaşamını yitiren 74. işçi oldu.
Temiz Giysi Derneği Başkanı ve silikozis hastası Abdülhalim Demir de kot taşlama işçilerinin kaderlerine bırakıldığını söyleyerek “Kot taşlamada çalışan işçiler için yasa çıkarıldı. Ancak genç yaşta insanları emekli edip kendi kaderlerine bırakmak doğru değil. Devletin bütün işçileri rehabilite edip hayata dahil etmesi gerekirdi” dedi.
Mehmet Bekir Başak 2007’de 10 yıl çalıştığı kot taşlama işi nedeniyle silikozise yakalandı. Birlikte çalıştığı 40 kişiden 8’ini hastalık yüzünden yitirdiğini vurgulayan Başak, 4 yıl önce akciğer ameliyatı oldu. Günde 23 ilaç kullanmak zorunda. Başak, yaşadıklarını şöyle anlattı:
“Sürekli buhar makinesine bağlı yaşıyorum. Makinenin fiyatı 15 bin lira. Bunun 12 bin lirasını devlet karşıladı. Günde 23 ilaç kullanıyorum. Evde gidebileceğim her yerde solunum cihazı var. Dışarıya zaten çıkamıyorum. Çalıştığım atölyede tahliye bacası kapalıydı. Tozu biriktirip 3 defa kullanıyorlardı. Normalde 1 defa kullanılıyor. 1 defa kullanılsaydı insanlar hasta olmazdı. İş güvenlik önlemleri yetersiz. İşyeri doktorunun yanına gittiğimizde tedavi etmeden ağrı kesici ve öksürük şurubu verip gönderiyordu. Atölyenin anlaştığı hastaneye gidiyorduk ‘üşütmüşsünüz’ diyorlardı ya da ‘yoğurt ye, bir şeyiniz yok iyisiniz’ diyorlardı.”
‘İLK KEZ TEKSTİLDE SİLİKOZİS TÜRKİYE’DE GÖRÜLDÜ’
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, iki gün önce ilaç fiyatlarının belirlenmesinde baz alınacak euro değerinde zam oranının yüzde 26.4 olarak uygulanmasına karar verildiğini duyurdu.
— Sahadan aldığımız veriler, zam oranının açıklanmasıyla birlikte ilaç depolarından ilaç akışının neredeyse durma noktasına geldiğini, eczacılarımızın depolardan ilaç temin etmekte zorlandığını gösteriyor. Olası uygulamalarla vatandaşın cebinden çıkacak sağlık harcamalarının artacağı kaygısını da taşıyoruz.
REFERANS FİYAT SİSTEMİ UYGULANIYOR
Türkiye’de ilaç fiyatlarının belirlenmesinde ‘referans fiyat’ sistemi kullanılıyor. Buna göre, ilaçların ecza deposuna satış fiyatının belirlenmesinde, Avrupa Birliği’nde (AB) referans alınan beş ülkedeki en düşük satış fiyatı euro cinsinden referans kabul ediliyor. Fiyat Değerlendirme Komisyonu her yılın ilk 45 günü içerisinde toplanarak fiyatlandırmada kullanılacak euro değerini ilan ediyor.
Fiyatlandırmada kullanılan euro değerine karşın, reel euro/TL kuru, 2018 yılında 8.21’in üzerine çıkarak gördüğü tarihi zirvenin ardından şu anda 5.97 seviyelerinde bulunuyor.
TL’deki değer kaybına bağlı artan maliyetler nedeniyle bazı ilaçların üretimi ve ithalatında sıkıntı yaşanmasının yanı sıra, ilaç fiyatlarında artış yapılacağı beklentisinin de etkisiyle son haftalarda piyasada çok sayıda ilacın bulunmasında da zorluk çekiliyordu.
İlaç sektörüyle mutabakata varılmasını, ilaca erişimin rahatlaması anlamında olumlu bir adım olarak nitelendiren TEB, buna karşın uygulamadan birebir etkilenecek eczacıların masaya davet edilmemesinin doğru olmadığını belirtti.
Açıklamada şu ifadelere de yer verildi: “Yapılan düzenleme ile ilaç sanayisi rahatlamış olsa da, hastaların ve eczacıların sorunları devam etmektedir. Tüm toplumun ekonomik olarak zorluk yaşadığı bir durumdan elbette eczacılar da etkilenmektedir. Eczacının kârlılığının ilaç fiyatlarına bağlı olması tek yönlü değildir. İlacın fiyatı arttıkça eczacının kârlılığı düşmekte ve giderleri artmaktadır.”
TEB, son dönemde döviz kurundaki dalgalanmalar sonucunda reel kurla makasın bir hayli açıldığını, zam bekleyen kimi ilaç firmalarıyla ecza depolarının piyasaya ilaç vermediğini, hastaların ilaçlara ulaşmakta güçlük çektiğini hatırlattı. Birlik, ilacın bulunabilir olması için euro kurundan bağımsız, uzun vadeli, yerli ilaç politikalarının geliştirilmesi gereğine de dikkat çekti.
CHP tarafından hazırlanan ‘Radikal Sevgi Kitabı’nda yerel seçimlere girecek belediye başkan adayları ile kampanya çalışmalarını yürütecek parti görevlilerine seçmenlere nasıl davranmaları gerektiği konusunda bilgi verildi.
— İnsanların siyaset dışında çok fazla ortak noktası vardır. Karanlık sokakta yürürken AKP’li veya İYİ Partili fark etmez, tüm kadınlar endişe duyar. MHP’li ve HDP’li iki genç, aynı atölyede ekmek parası için beraber çalışır.
— Bir mümin günde en az yüz kere besmele çeker. Besmelenin Türkçesi ‘Esirgeyen ve bağışlayan Allah’ın adıyla’ demektir. Esirgemek ve bağışlamak insanı yüceltir ve Allah’a yaklaştırır. Kapitalizmin ve kin tüccarlarının hırslarıyla havamız, suyumuz değil, ruhumuz da kirleniyor. Mücadele için ‘sevmek’ yetmez. ‘Radikal sevmek’ gerekir.
— Atatürk, Cumhuriyetçi Parti kurmamış, Cumhuriyet Halk Partisi kurmuş. Atatürk bugün gelse tamirhane çıraklarının, AVM çalışanlarının, maden işçilerinin yanında dururdu. Eğer halkın yanında değilsek, yanlış bir yerdeyiz.
— Sosyal medyanın yararı vardır ama tehlikesi de büyüktür. Örneğin Twitter öfkemizi artırır ve bizi kutuplaştırır. Facebook bizi yankı odasına hapseder ve karşı fikirlere karşı tahammülsüzlüğümüzü artırır. Instagram bunların içinde en iyisidir ama etkisi sınırlıdır.
— Türkiye ne Alevi-Sünni, ne Kürt-Türk, ne de dindar-laik diye ayrılır. Ülkemizin çelebi kültürü, farklılıklara saygıyla yaklaşır. Temel ayrılık borç veren ve borç alanlar arasındaki ayrımdır.
— Biz bu sistemi kuran Atatürk’ün partisindeyiz. Atatürk olmasaydı dağdaki çoban hep dağda kalacaktı, ama Cumhuriyet sayesinde o çobanlar başbakan, cumhurbaşkanı, bilim ve sanat insanı olabildiler.
Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu’nun (BTK) internette adil kullanım kotasını (AKN) kaldırmasının ardından yeni paket fiyatları da netleşmeye başladı. Türk Telekom, internet servis sağlayıcı (İSS) şirketlere ‘Al-Sat Paket/Tarife Revizyonu’ başlığıyla yeni toptan fiyat listesini dün gönderdi. Eğer BTK bu listeyi onaylarsa, artık İSS’ler Türk Telekom’dan aldıkları toptan fiyata yüzde 5 Özel İletişim Vergisi ve yüzde 18 KDV koyarak, yeni fiyatlardan satışa başlayacak.
Sözcü’den Nuray Tarhan’ın haberine göre, yeni uygulamaya göre, satışı durdurulan AKN’li paketi kullanan aboneler 1 Nisan’a kadar mevcut hızlarında limitsiz olarak hizmet alacak ancak nisan ayından itibaren paketleri ‘kotasında duran’a dönüştürülecek. Yani 2018 boyunca avantajlı fiyatla hizmet alan aboneler, 8 Mpbs’lik en düşük pakete yaklaşık 60 lira ödemek zorunda kalacak. Paketi bittiğinde ise eskiden olduğu gibi hızı yavaşlatılmayacak, interneti tamamen kesilecek. Bu durumda ek paket önerilecek olan abone eğer bunu kabul etmezse en az 90 lirayı gözden çıkararak 44 Mpbs’lik pakete geçmek zorunda kalacak.
‘YOLA BÖYLE ÇIKMAMIŞTIK’
Bilişim Sektörü İş adamları ve Profesyonelleri Derneği (BİSİAD) Başkanı Dağhan Uzgur, AKN uygulamasına son vermenin amacının internet hızının yavaşlatılmaması olduğunu hatırlatarak, “Biz bu yola internet hızı düşmesin, Türk gençliği en hızlı şekilde, ucuz ve kotasız şekilde internet kullanabilsinler diye çıktık ama geldiğimiz noktada daha önce kotası bittiği için internet hızı düşen ama erişimi kesilmeyen abonenin artık interneti tamamen kesilecek” dedi.
Dünya standartlarına göre oldukça düşük bir hız olarak kabul edilen 8 Mbps hızın halen paketlerde yer alıyor olmasının bile ayrı bir tartışma konusu olduğuna dikkat çeken Uzgur, şunları söyledi:
— Türkiye internet hızı konusunda dünyada 84’üncü sırada. Bu düşük hıza rağmen bir de kota ile kullanıcıların kısıtlanması doğru değil. ‘8 Mbps hızım olsun ama ucuz olsun’ diyenler eskiden yaklaşık 30 TL’ye ihtiyaçlarını giderebiliyorken artık en düşük kotalı internete yaklaşık 60 lira ödemek durumunda kalacak. İnternetinin kesilmesini istemeyenler ise kesenin ağzını daha da açacak.
Google, düzenlemiş olduğu etkinlikte daha önceden Hindistan, Tayland, Meksikagibi ülkelerde başlatılan Google Station projesinin Filipinler’inde dahil edildiğini duyurdu.
Bu proje kapsamında ülke geneline yerleştirilecek olan 50 farklı ücretsiz Wi-Fi noktası, Filipinlilere bedava internet dağıtacak. Ancak, söz konusu bu hizmetin belli bir süresi de olacak.
Aktarılan bilgilere göre, her bir kullanıcı söz konusu bu Wi-Fi noktalarına 30 dakika boyunca bağlı kalabilecek. 30 dakika dolduktan sonraysa, kullanıcıların yeniden giriş yapması gerecek.
Böylece, hem ücretsiz servisin yoğunluktan dolayı çökmesi engellenecek, hem de internet hızı belli bir seviyede tutulmuş olacak.
Station projesinin, Şubat ayının sonuna doğru devre sokacağını açıklayan Google bedava internet hizmetini her geçen gün daha da yaygın hale getiriyor.
Bu gelişmeyle beraber Station hizmeti Nijerya, Meksika, Hindistan, Tayland, Filipinler ve Endonezya olmak üzere toplamda 6 ülkede aktif olarak hizmet veriyor.
Son olarak, ücretsiz Wi-Fi hizmetine ilerleyen günlerde başka ülkelerinde dahil olacağı tahmin ediliyor. Sizce, bu hizmet Türkiye’de başlar mı? Bu konu ile ilgili fikirlerinizi hemen aşağıda yer alan yorum kısmından aktarabilirsiniz.