Blog

  • YÖK’ten çarpıcı rapor! İşte Türkiye’nin üniversite tercih haritası

    Yüksek Öğretim Kurumu (YÖK), eğitim camiası, üniversiteler ve sivil toplum örgütlerinin çalışmalarına ışık tutması amacıyla dev bir araştırma gerçekleştirdi. YÖK’ün ‘İl ve Bölge Bazında 2018 YKS Yerleştirme Raporu‘ geçtiğimiz günlerde kurumun internet sitesinde yayımlandı. 2018 YKS‘ye başvuran 2 milyon 381 bin 412 aday ve bunların içinden üniversiteye yerleşen 857 bin 232 adayın verilerinden yararlanılarak il il, bölge bölge, yükseköğretime geçiş dinamiklerini betimleyen göstergelerin oluşturulduğu rapor, 897 sayfadan oluşuyor. Araştırmanın Türkiye’nin ilk tercih haritası olma özelliğini de taşıdığını anlatan Origin Akademi Kurucusu ve Eğitim Koçu Cüneyd Baştanoğlu, çalışmanın tüm resmi kurumların yanı sıra öğrenciler ve veliler için de önemli bir kaynak oluşturduğunu söyledi.

    Karadeniz ve Doğu Anadolu devlet üniversitelerini tercih etti 

    YÖK’ün araştırmasında bölgeleri tercih yaptığı üniversite türüne göre de kategorize ettiğini kaydeden Baştanoğlu, “Araştırmaya göre lisans programlarına yerleşen 418 bin 911 öğrenciden 350 bin 307’si (yüzde 83,62) devlet üniversitelerini, 62 bin 191’i (yüzde 14,85) vakıf üniversitelerini, 5 bin 833’ü (yüzde 1,39) KKTC’deki üniversiteleri, 580’i ise yurt dışındaki üniversiteleri tercih etti. Marmara Bölgesi’nde tercih yapan öğrencilerin yüzde 72’si devlet, yüzde 26’sı vakıf üniversitelerini tercih ederken, Karadeniz Bölgesi’ndeki öğrencilerin yüzde 90’ı devlet yüzde 8’i vakıf üniversitelerini seçti. Bu oranlar İç Anadolu Bölgesi’nde yüzde 85’e yüzde 13, Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde yüzde 89’a yüzde 7, Ege Bölgesi’nde yüzde 87’ye yüzde 10, Doğu Anadolu Bölgesi’nde ise yüzde 95’e yüzde 3 olarak gerçekleşti” dedi.

    Vakıf üniversitelerin yüzde 50 burslu okumak hayal değil 

    YÖK’ün araştırması, vakıf üniversitelerini tercih edilebilirlik ve bursluluk oranları anlamında da mercek altına aldı. Lisans programlarına yerleşenlerin yüzde 14,85’inin vakıf üniversitelerini tercih ettiğini belirten Cüneyd Baştanoğlu, vakıf üniversitelerinin artık yalnızca son alternatif olarak görülmediğini belirtti. Baştanoğlu, “Vakıf üniversitelerinde ücretli okuyanlardan çok tam burslu, yüzde 75 indirimli, yüzde 50 indirimli ve yüzde 25 indirimli okuyan öğrenciler var. Üstelik bu öğrencilerin yüzde 41,54’ü yüzde 50 burs almaya hak kazandı. Vakıf üniversiteleri yalnızca puanı devlet üniversitelerinde okumaya yetmeyenler tarafından tercih edilmiyor. Bu gerçeği YÖK tarafından açıklanan veriler de destekliyor. Açıklanan verilere göre lisans düzeyinde 2018 yılında vakıf üniversitelerine toplamda 62 bin 191 öğrencinin yerleştiği ve yalnızca 10 bin 281 öğrencinin tamamen ücretli okuduğu ortaya çıkıyor. Bu oldukça ciddi bir rakam; farklı seviyelerde indirim alanların toplamı ücretli okuyanların tam altı katına tekabül ediyor” dedi.
    Öğrencilerin burs kazanma konusunda psikolojik engellerini kendilerinin oluşturduğunu ifade eden Baştanoğlu, “Vakıf üniversitelerinden yüzde 50 burs almak, öğrencilerin düşündüğü kadar zor değil. Öğrenciler kendi engellerini kendileri yaratıyor. Sınava hazırlanma sürecine başlamadan önce mutlaka kendilerine inanmayı öğrenmeliler. ‘Ben zaten burslu okuyamam ki’ bakış açısıyla başlayan sürecin başarı ile sonuçlanması mümkün değildir. Pozitif düşünce ve yapılan işe olan inanç başarıyı getirir” şeklinde konuştu.

    YÖK’ün araştırmasında, öğrenci tercihlerinin coğrafi bölgelere göre tercih dağılımı da ortaya çıkartıldı. Marmara Bölgesi’ndeki öğrencilerin yüzde 68’i Marmara, yüzde 8’i Ege; Akdeniz Bölgesi’ndeki öğrencilerin yüzde 55’i Akdeniz, yüzde 12’si İç Anadolu; Ege Bölgesi’ndeki öğrencilerin yüzde 50’si Ege, yüzde 19’u Marmara; Doğu Anadolu Bölgesi’ndeki öğrencilerin yüzde 55’i Doğu Anadolu, yüzde 12’si Marmara; Güneydoğu Anadolu Bölgesi’ndeki öğrencilerin yüzde 34’ü Güneydoğu, yüzde 14’ü Doğu Anadolu ve yüzde 12’si de Marmara’yı tercih ediyor.

  • TEKNOFEST için tarih belli oldu

    Geçtiğimiz yıl İstanbul Havalimanı’nda ilke gerçekleştirilen TEKNOFEST’in merakla beklenen bu yıl ki organizasyonu için yer ve tarih belli oldu.

    TEKNOFEST bu yıl Atatürk Havalimanı’nda 11 ile 22 Eylül tarihleri arasında yapılacak.

    Geçtiğimiz yıl binlerce kişiyi ağırlayan dev organizasyon için bu yıl daha yoğun bir katılım bekleniyor.

  • Misafir öpücüğü küçük Ecrin’in hayatını kararttı!

    Ecrin Aydın, iddiaya göre 40 günlükken eve gelen misafirlerden birisinin öpmesi sonucu ‘pnömokok’ virüsü kaptı. Virüs de menenjit hastalığına yol açtı. 3 ameliyat geçiren ve ölümden dönen Ecrin Aydın, ağır engelli oldu. Yürüyemeyen, konuşamayan Ecrin Aydın, zamanla gördüğü tedavinin etkisiyle kısıtlı da olsa hareket etmeye başladı.

    ‘KİM OLDUĞUNU BİLMEDİĞİMİZ BİRİ ÖPTÜ’

    Bilnur Aydın, kızının 40 günlükken eve bebek görmeye gelen bir kişinin öpmesi sonucu yüzde yüz engelli hale geldiğini söyledi. Aydın, “Kızım, misafirlerimizden kim olduğunu bilmediğimiz, ağzında uçuk olan veya zatürresi olan birinin öpmesi sonucu ‘pnömokok virüsü’ kaptı. Ondan dolayı da menenjit geçirdi ve şu anda yüzde yüz ağır engelli” dedi.

    ‘ADIM ATMAYA, AYAKTA DURMAYA BAŞLADI’

    O süreçte kızının 3 kez kalbinin durduğunu belirten Bilnur Aydın, “Sonra tekrar çalıştırdılar, ‘yaşamaz’ dendi; ama şu an doktorları bile Ecrin’in son halini görünce şaşırıyor. Çok güzel ilerlemeler kaydettik. Geçen sene ağır bir ameliyat geçirdi. Omurganın eğriliği ile ilgili bir ameliyat. Boynunu tutamazdı. Geçen sene Ankaragücü Kulübü’nün desteği sayesinde ameliyatımızı yaptırdık. Şu anda fizik tedavi süreci devam ediyor. Ondan sonra gelen desteklerle de sürekli fizikli tedavisini yaptırabiliyoruz. Bir hayli ilerleme kaydettik. Kızım şu anda kısıtlı da olsa hareket edebiliyor. Adım atmaya ve ayakta durmaya başladı. Ameliyat öncesi bunlar yoktu. Bunun hayatımıza çok artısı oldu” dedi.

    ‘ÖLÜNCE HABER VERİRİZ DEMİŞLERDİ; AMA HALA BİZİMLE’

    Kızını yaşatmak için eşiyle çok çaba harcadıklarını söyleyen Bilnur Aydın, “Benim kızıma ‘asla yaşamayacak, bırak git, ölünce haber veririz’ demişlerdi ve şu anda o çocuk benimle beraber ve bu sene biz 10’uncu yaşını kutlayacağız. Bu bizim için mükemmel bir şey” dedi.

    ‘EVDE YEMEK YAPIP SATIYORUM’

    Ortaokul ve lise öğrencisi 2 oğlu daha bulunan Bilnur Aydın, evde yaptığı yemekleri sosyal medya üzerinden satarak kızının tedavisine katkı sağladığını, belediyede işçi olan eşine de destek olduğunu söyledi. Anne Aydın, “Gelen siparişlere göre yemekler yapıp satıyorum. Yaprak sarması, erişte, tarhana ve reçeller üzerinden oluyor genelde satışlar. Buradan gelen para ile de çocuğumun tedavisini karşılıyorum. Çünkü normalde aldığımız fizik tedavi yeterli olmuyor. O yüzden de biz üzerine bir şeyler katmaya çalışıyoruz. Eşim asgari ücretli çalışan bir işçi olduğu için tek bir maaş tedaviye yetişmiyor” şeklinde konuştu.

    ‘ENFEKSİYONLARA AÇIK OLUYORLAR’

    Ecrin Aydın’ın Nöroloji Doktoru Zeynep Selen Karalök ise Ecrin’in 1,5 aylıkken geçirdiği menenjit sonucu ‘serebral palsi’ tanısı ile tedavi gördüğünü anlatarak şunları söyledi:

    “Menenjitin nedeni ‘pnömokok’ bakterisi. Bundan sonra hasta ağır engelli olarak bölümümüzde takibe alındı. Kendisi epilepsi hastası, direnç nöbetleri zaman zaman olabiliyor. Ayrıca bunların dışında birçok sorunu da var. Hem kalçayla ilgili, hem de omurgayla ilgili ameliyatlar oldu. Bebeklerin bağışıklık sistemleri, ilk aylarda özellikle çok düşük olduğu için enfeksiyonlara çok açık oluyorlar. Ve eğer dışarıdan özellikle üst solunum yolu enfeksiyonu gibi hastalığı olan kişiler tarafından bebekle yakın temasta bulunulursa, bu mikrop bebeğe geçiyor ve sonrasında da beyin iltihabı gibi durumlara neden olup Ecrin gibi çocuğu engelli bırakabiliyor. Ve bu tür hastalıkların yüzde yüz tedavisi olmuyor.”

  • Kafasına Kask Yerine Poşet Taktı: “Yeni Çıktı”

    Kayseri’de Kocasinan Bulvarı’nda seyreden sürücüler, bir motosiklet kullanıcısının kafasında kask yerine poşet olduğunu görünce çok şaşırdı. Durumu gören vatandaşlardan biri o anları cep telefonu ile kaydetti. Seyir halinde gördüğü manzarayı kaydeden vatandaş, “Niye kask takmadın?” diye sorduğu motosiklet sürücüsü, “Yeni çıktı” diye cevap verdi.


    Kafasına geçirdiği poşete yolu görebilmek için iki delik açan motosiklet sürücüsü trafikte bu şekilde yolculuk etti.

  • Hurda toplayarak geçinen 2 çocuk annesine sevindiren haber

    Ordu’nun Altınordu ilçesinde yaşayan ve sokaklardan topladığı, atık karton, demir ve metal hurdaları satarak elde ettiği gelirle geçimini sağlayan Hanife Akdemir’in zorlu yaşam mücadelesi Demirören Haber Ajansı kameralarına yansıdı. Akdemir’in durumunun ortaya çıkmasının ardından Ordu Valiliği ve Altınordu İlçe Kaymakamlığı da, harekete geçerek, hurda toplayarak geçimini sağlayan Akdemir’e sosyal yardımlarda bulundu.

    4 BİN 240 TL YARDIM YAPILDI

    Ordu Valiliği’nce yapılan yazılı açıklamada, Hanife Akdemir’in eşinin tedavisi ve acil ihtiyaçlarının karşılayabilmesi için Valilik imkanlarıyla 2 bin TL, Altınordu SYDV’den bin TL, Çalışma, Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü’nce bin 240 TL olmak üzere aileye toplamda 4 bin 240 TL nakdi yardımda bulunulduğu, ihtiyaçları doğrultusunda gerekli ayni ve nakdi yardımların yapılacağı da belirtildi.

    HER GÜN SICAK YEMEK YARDIMINDA BULUNULACAK

    Altınordu Kaymakamlığı ise, Hanife Akdemir’in başka yerde ikamet eden gelini ve torunlarına da vakıf tarafından 2018-2019 yılları içerisinde çeşitli tarihlerde sosyal ve nakdi yardımlar yapıldığının ifade edildiği açıklamada, “İlk defa 2019 yılı Şubat ayı başında Kaymakamlığımıza yardım talebinde bulunan Hanife Akdemir’e de ayni yardımda bulunulmuştur. Bundan sonra da ihtiyaçları doğrultusunda gerekli ayni ve nakdi yardımlar yapılacaktır. Aileye, Kaymakamlığımıza bağlı aşevinden her gün sıcak yemek yardımında bulunulacaktır. Ayrıca, Altınordu Sosyal Hizmet Merkezimizce de Akdemir ailesine gerekli yardım ve destek sağlanacaktır” denildi.

  • Sevgiliye ‘yenilebilir çiçek’ hediyesi; elektrik çiçeği ilgi odağı oldu

    Serik ilçesinde yenilebilir çiçek türleri, mini sebzeler, taze ve saksıda baharatlar, mikro filizler gibi ürünlerin üretimini yapan Erüst Tarım firması, özel ürettikleri çiçeklerle çiftlerin ilgi odağı oldu. 14 Şubat Sevgililer Günü’nde sevgilisine sıra dışı sürpriz yapmak isteyen çok sayıda çift, firmanın ürettiği birbirinden renkli ve farklı tatlardaki çiçekleri tercih etti. Sevgilisine hem sürpriz yapmak, hem de şaşırtmak isteyen çiftler, 8 çeşit çiçek arasından istediklerini seçebildikleri gibi, özel karışım da yaptırabiliyor. Yemeklerde ve salatalar için süs amaçlı üretilen bu çiçeklere son yıllarda çiftlerin de yoğun ilgi gösterdiği kaydedildi.

    Latin çiçeği, fasülye çiçeği, menekşe çiçeği, beyaz ve mor viola, elektrik çiçeği, fesleğen çiçeği, deniz yıldızı çiçeği, Latin çiçeği yaprağı türleri arasında ilginçliğiyle ilgi odağı olan ise elektrik çiçeği oldu. Yenilmesi halinde dil ve damakta iğnelenme hissi oluşturan, ağız ve yutak bölgesini aromatik tadıyla temizleyen elektrik çiçeği, çiftlerin ilk tercihleri arasında yer aldı. Yaklaşık 5 dönümlük serada her biri özel ilgiyle yetiştirilen çiçekler açınca, çalışanlar tarafından koparılarak hava geçirmez kutulara doldurularak paketleniyor.

    10 BİN PAKET SATILDI

    2018 yılında 80 bin paket çiçek gönderdiklerini belirten firmanın pazarlama direktörü Burak Akbulut, 2019 yılı hedeflerinin 100 bin olduğunu söyledi. Mutfak sanatçıları için ürettikleri yenilebilir çiçekleri, hem midesini, hem de kalbini mutlu etmek isteyen çiftlerin tercih ettiğini belirten Akbulut, “14 Şubat öncesinde yoğun taleple karşılaştık. Siparişlere yetişmekte zorlanıyoruz. İnsanların çiçek yiyerek tere ve salatalık tadı alması hoşlarına gidiyor. Farklı tatlar sunuyoruz. Sevgililer günü için 10 bin paketin üzerinde sipariş teslim ettik. Bu ürünler hem göze, hem de mideye hitap ediyor. Rusya ve Arap ülkelerine de ihraç etmeye başladık” dedi.

  • 13 milyon liralık kripto parayı çalan şüpheliler PUBG oynayınca yakalandı

    İstanbul’da Bitcoin, Etherium ve Ripple gibi kripto para satan bir şirket paraların çalındığı yönünde polis ekiplerine ihbarda bulundu. İstanbul Siber Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri yaptığı çalışmalarda şirkette açılan 2 sanal para hesabının hacklenerek ele geçirildiğini bu hesaplarda bulunan 13 milyon lira tutarındaki Bitcoin, Etherium ve Ripple gibi kripto paraları başka sanal para hesaplarına aktarıldığını tespit etti.

    YAKALANMAMAK İÇİN PUBG ÜZERİNDEN KONUŞMUŞLAR

    Siber Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri şüphelilerin yakalanmasına yönelik teknik ve fiziki takip başlattı. Polis ekipleri, şüphelilerin yakalanmamak için PlayerUnknown’s Battlegrounds (PUBG) isimli oyun üzerinden sesli görüşmeler yaptığını ve konuşma detaylarını belirleyerek izlemeye aldı. Bunun üzerine polis, şüphelilerin İstanbul, Ankara, İzmir, Afyonkarahisar, Bursa, Edirne, Bolu ve Antalya’da yaşadığını belirlediği 24 kişinin yakalanması için eş zamanlı operasyon düzenledi.

    1 MİLYON 300 BİN LİRA SANAL PARA ŞİRKETE TESLİM EDİLDİ 

    Yapılan operasyonda 24 şüpheli yakalanarak gözaltına alındı. Şüpheliler Vatan Caddesi’nde bulunan Siber Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü’ne getirildi. Şüphelilerin adreslerinde yapılan aramalarda 54 bin lira nakit para ile ilk belirlemelere göre yaklaşık 1 milyon 300 bin lira değerinde sanal para ele geçirilerek şirket yetkililerine teslim edildi.

    6 KİŞİ TUTUKLANDI

    Emniyetteki işlemleri tamamlanan 24 şüpheliden 2’si savcılık talimatıyla sorgulanmalarının ardından emniyetten serbest bırakıldı. 22 şüpheli ise Çağlayan’da bulunan İstanbul Adliyesi’ne sevk edildi. Şüphelilerden 6’sı çıkartıldığı mahkeme tarafından tutuklanırken, 7 kişi adli kontrol şartıyla toplam 16 kişi yurt dışı yasağı konularak serbest bırakıldı.

  • Cani anne 3 çocuğunu katletti!

    Yüreğir ilçesine bağlı Geçitli Cumhuriyet Mahallesi’nde, 21 Ekim 2018’de, sabah eşi tarlaya gidince pencereleri kapatıp tüm kapıları kilitleyerek, evin koridorunda 3 yaşındaki oğlu Mahmut, 7 yaşındaki kızı Semanur ve 9 yaşındaki Mehmet Emin’i bıçakla öldüren, ardından bileklerini keserek intihar girişiminde bulunan Selma C. ile ilgili soruşturma tamamlandı.

    Soruşturmayı yürüten cumhuriyet savcısının, Selma C. hakkında “çocuklarını kasten öldürmek” suçundan 3 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istemiyle hazırladığı iddianame, 9. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edildi. İddianamede, Selma C. ile eşi A.C’nin, 12 Mayıs 2008’de evlendikleri, çiftin zaman zaman geçimsizlikler yaşadığı anlatıldı.

    DÜĞÜNE GİTME KAVGASI

    Olay tarihinden bir gün önce A.C. ile eşi arasında Gaziantep’te bir yakınlarının düğününe gidip gitmeme konusunda tartışma yaşandığı da iddianamede yer aldı.

    Merkez Yüreğir ilçesi Geçitli Mahallesi’ndeki 3 çocuğunu öldürdükten sonra intihar girişiminde bulunan Selma C. (26) tedavisinin ardından tutuklanmıştı. Çocukların cenazesi, Adana Adli Tıp Kurumundaki otopsinin ardından yakınları tarafından olayın yaşandığı mahalledeki mezarlıkta toprağa verilmişti.

  • Bitki Koruma Ürünleri Karekodsuz Satışa Sunulamayacak

    Tarım ve Orman Bakanlığı’nın Bitki Koruma Ürünlerinin Toptan ve Perakende Satılması ile Depolanması Hakkında Yönetmeliği, Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi.

    Yönetmelikle, bitki koruma ürünlerinin satışı, depolanması ile bu kapsamda uyulması gereken esaslar belirlendi.

    Buna göre, bakanlıkça ruhsatlandırılmamış bitki koruma ürünlerinin ülke sınırları içinde piyasaya arzı ve satışı yasak olacak. Satışa hazır veya piyasaya verilen bitki koruma ürünü ambalajlarında, onaylı etiket ve karekod bulunması zorunlu tutulacak. Bitki koruma ürünleri ancak bakanlık tarafından izin verilen yerlerde satılıp depolanacak.

    Sadece bir coğrafi bölgede yetiştirilen ürünlerde veya sadece bir coğrafi bölgede sorun olan etmenlere karşı ruhsatlandırılmış bitki koruma ürünlerinin diğer bölgelerde satışı yapılamayacak.

    İnternetten satış ve tanıtıma yasak

    Bitki koruma ürünlerinin internet veya başka herhangi bir elektronik ortamda satışı yapılamayacak. Bu ürünlerin satışının yapılması için internet sitesi açılamayacak. Bakanlık tarafından kullanımı sonlandırılmış ürünlerin tanıtımı ve satışı yasak olacak.

    Yönetmelikle bu ürünlerin satışının yapıldığı yerler ile depo alanlarının taşıması gereken asgari şartlar da belirlendi. Bu yerler, yağmur, nem ve güneşin etkilerinden korunmuş nitelikte olacak ve mekanik havalandırması bulunacak.

    Bitki koruma ürünleri bayileri ve toptancıları bakanlık onayı bulunmayan, kullanma süresi geçmiş, etiketsiz, kullanımı sonlandırılmış, imal tarihi, son kullanım tarihi ve karekod bilgisi olmayan veya bu bilgileri silinmiş veya okunamaz hale gelmiş bitki koruma ürünlerini işyerlerinde bulunduramayacak ve satamayacak.

    Bakanlıkça belirlenmiş karekod zorunluluğu bulunan bitki koruma ürünleri karekodsuz satılamayacak.

    Karekod zorunluluğu bulunan bitki koruma ürünleri, takip sistemine bildirilmeden stoklara alınıp, çıkarılamayacak.

    Takip sistemine bildirilecek

    Bitki koruma ürünlerinin karekodları, ruhsat veya izin sahibi tarafından bitki koruma ürünleri takip sistemine bildirilecek. Sistem, bu ürünlerin standartlarını ve içeriğini kontrol ederek uygun olanları veri tabanına kaydedecek, uygun olmayanları reddedecek.

    Bu ürünlere ilişkin tüm hareketler de sisteme bildirilecek. Bitki koruma ürünlerinin hareket kayıtları, bitki koruma ürünleri takip programında saklanacak. Sisteme, aynı seri numarasına sahip ürün kaydedilemeyecek.

    Bayiler, toptancılar ve depolar il ve ilçe müdürlüğünce yılda en az bir kez olmak üzere gerekli görüldüğü hallerde ve yeterli sıklıkta yerinde kontrol edilecek. Yapılacak kontrollerde, ikaz, idari para cezası, izin belgesinin askıya alınması, belge iptali, savcılığa suç duyurusu gibi yaptırımlar uygulanabilecek.

    Bu yönetmelikten önce bayi ve toptancı izin belgesi almış olanların, yetkileri devam edecek. Ancak satış yerleriyle ilgili belirlenen fiziksel şartların, bir yıl içinde yönetmelikle uyumla hale getirilmesi gerekecek. Aksi halde belgeleri iptal edilecek.

    Bitkisel üretim yapan üreticiler, bu ürünleri yetkili bayilerden alacak ve fatura bilgilerini 5 yıl süreyle muhafaza edecek.

  • Şule Çet’in Babası ve Ağabeyi Konuştu: Dosyadaki Raporu Görünce Nefes Alamadım

    Ankara’da bir plazanın 20. katından atılan üniversite öğrencisi Şule Çet cinayetiyle ilgili davanın ilk duruşması geçen hafta yapıldı. Sanıklar Çağatay Aksu ve Berk Akand, kasten öldürme, cinsel saldırı ve hürriyetten yoksun bırakma suçlarından tutuklu yargılanıyor.

    Dosyaya sunulan, “Bir kadın bir erkekle tenha bir yerde içki içmeyi kabul etmişse cinsel ilişkiye rıza göstermiş sayılır” ifadelerinin yer aldığı, Adli Tıp Uzmanı Mehmet Nuri Aydın imzalı skandal rapor ve sanık avukatlarının yaptığı savunmalar kamuoyu vicdanını ve Çet ailesini derinden yaraladı. Şule Çet’in babası İsmail Çet duruşmada sanıklar ile karşılaştığında nefes alamadığını, yüzlerine bakamadığını söylerken Çet’in ağabeyi Şenol Çet ise “Onların yüzlerine bakıp bağırıp çağırmak istedik” dedi.Cumhuriyet’ten Seyhan Avşar’ın Çet ailesine yönelttiği sorular ve aldığı yanıtların bir kısmı şöyle:

    – Çok zor bir süreç geçirdiniz…

    İsmail Çet: Moralimiz çok bozuk. Ayaklarımızın üzerinde durmaya çalışıyoruz. Acımız çok çok büyük. Kalbimiz kırık. Neşeli olmaya çalışsak da olamıyoruz. Kızım öldükten sonra her şeyden mahrum kaldık. Kalbimiz kırık. Sömestr tatili boyunca kızımın yolunu gözledik. Bizler devletimizden adalet bekliyoruz. Bir an önce her şeyin tamamlanıp katillerin cezalandırılmasını istiyoruz. Şu an ise iyi bir durumda değiliz.

    Şenol Çet: Yavaş yavaş toparlanmaya çalışıyoruz. Hayat devam ediyor. Adalet talebimiz için mücadelemize devam etmeye çalışıyoruz.

    ‘O UZMANIN SİCİLİ BOZUK’

    – Duruşma öncesi dava dosyasına ‘skandal rapor’ olarak adlandırılan bir rapor sunuldu. Raporu incelediniz mi?

    İsmail Çet: Raporu ben inceleyemedim. Avukatımız inceledi. Ancak raporu yazan uzmanın sicilinin bozuk olduğunu, ceza aldığını söylediler. Çok çirkin bir rapor olduğunu biliyoruz. Mahkemede bu konu tekrar konuşuldu. Mahkeme heyeti İstanbul Adli Tıp Kurumu’ndan yeni bir rapor alınmasına karar verdi. Yeni alınacak raporu bekliyoruz.

    Şenol Çet: O rapor düzmece. Ayrıca raporda, “Bir kadın bir erkekle tenha bir yerde içki içmeyi kabul etmişse cinsel ilişkiye rıza göstermiş sayılır” gibi düzmece cümleler yer alıyor. Aslında bu yapılan bir suç. Ne kadar saçma. Arkadaşımla beraber oturup sohbet ediyorsam ona cinsel tacizde mi bulunmam lazım? Normal bir şekilde oturabilir insan. Bunu yapan milyonlarca insan var. Bu insanların düşünceleri bir garip. Her şeyi öteki yola çekiyorlar.

    – Duruşmada sanıklarla karşılaşınca neler hissettiniz?

    İsmail Çet: Duruşma salonunda nefes alamadım. Yüzlerine bakamadım.

    Şenol Çet: Onların yüzüne bakarak bağırıp çağırmak istedik. Söylemek istediğimiz çok şey vardı onlara karşı. Ancak duruşma salonunda olduğumuz için bir şey söyleyemedik.

    – Sanık yakınları ile konuştunuz mu?

    İsmail Çet: Duruşma salonunun çıkışında sanık yakınları “başınız sağ olsun” dediler. Ben de sizin baş sağlığınızı kabul etmiyorum dedim.

    Şenol Çet: Bu zamana kadar sanık yakınlarının ne annesi, ne babası ne ablaları aradı. Sonuçta karşı tarafta bir ölüm var. Nasıl bir anne, baba şaşırıyorum.

    ‘İNSAN BİRAZ KENDİ ÇOCUKLARINI DÜŞÜNÜR’

    – Sanık avukatlarının duruşma salonundaki savunmaları kamuoyunda büyük tepkiye neden oldu…

    İsmail Çet: Sanık avukatlarının dediklerine itiraz ettim. Şule benim kızım olmasaydı vicdanınız rahat eder miydi diye sordum. Bu savunmaları para için yapıyorsunuz, yapmayın dedim. Ortada bir can olduğunu onlara anlatmaya çalıştım. Hepsi benim kızımın iki kişi tarafından öldürüldüğünü biliyorlar. Kızım yüzde yüz cinayete kurban gitti.

    Şenol Çet: Normal şartlarda beklediğimiz bir şeydi. Sanıkların bu tarz şeyler söyleyerek savunma yapacağını biliyorduk. Ancak sanık avukatlarından bu tarz bir savunma beklemiyorduk. İnsan biraz kendi çocuklarını düşünür. O avukatların çocukları bu durumda olsa böyle bir savunma yapabilirler miydi? Tabii ki bir para karşılığında tutulmuş avukatlar. Böyle şeyler yapacaklar. Bu tarz bir savunma bizim için üzücü bir durum.