Blog

  • Okul bahçesinde çilingir sofrası

    Akşam gazetesinden Mustafa İnci’nin haberine göre, Pınarlıbeler Nilgün Doktor Kerim Cangır İlköğretim Okulu müdürü Ulvi Üresin, Pınarlıbelen Mahallesi Muhtarı Mehmet Kahraman ile tartışması sonrası sosyal medya hesabında fotoğraf paylaştı.

    Okul bahçesinde çilingir sofrası kurulduğu gözlenen fotoğraf için Karaman, “O yemek okul müdürünün veda yemeğiydi” dedi.

    Rakı sofrası için okul müdürünün makam koltuğunun da bahçeye indirildiği görüldü.

  • Şule Çet’in Avukatı: Boğularak Öldürülmüş Olabilir

    Şule Çet’in avukatı Umut Yıldırım, dava sürecine ilişkin olarak Hürriyet gazetesi yazarı Ayşe Arman’a konuştu.

    “Beni bu davada en çok üzen ve zorlayan, babaya otopsi raporunu anlatmak oldu. Bir babaya bu durumu hangi kelimelerle anlatacağınızı bilemezsiniz” diyen Yıldırım, “Nitekim de anlatamadım. Yarım saat lafı geveledim. Adli Tıp raporunu da babaya anlatamadım. Bir babaya tutup da ‘Kızınıza tecavüz edildiğini gösteren bakın böyle belgeler var. Şu yırtıklar oluşmuş, şu emareler var’ diyemiyorsunuz. Ama o raporu anlatmam gerekiyor, bu benim sorumluluğum” ifadesini kullandı.

    “Duruşmada maalesef özellikle Çağatay’ın müdafisi, mahkeme karar vereceği sırada kızın, Şule’nin bakire olmadığını, aslında çok ‘rahat’ biri olduğunu, sevgilisinin olduğunu, o saatte başka iki erkeğin yanlarına gelip yanlarında alkol aldığını söyledi, bunu söyleyebildi” diyen Yıldırım, şöyle devam etti:

    – Mersin Üniversitesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı tarafından iki profesörün imzaladığı raporu sunduk. Bu raporda aslında bu mahkemedeki her şeyin cevabı var. “Cinsel saldırı var mı, yok mu?” noktasında soru yöneltmiştik üniversiteye. Üniversitenin cevabı şu şekilde: “Anal kısımda bulunan PSA…” PSA, sadece erkekten salgılanan bir sıvı, o yüzden altını çiziyorum. Yine aynı yerde tükürük amilazı bulunması. Yine aynı yerde yırtıkların oluşması. Bir de kalçasında ısırık var. Hepsini onlar tespit ettiler ve raporladılar. Buna ilişkin resimleri de koydular. “Bunların hepsi bir arada düşünüldüğünde, cinsel saldırının oluştuğu nettir” dediler. Sonrasında yine sorduğumuz sorulardan birisi, “Şule öldürülüp atılmış olabilir mi?” şeklindeydi.

    — “Hiyoit” diye bir kemik var boğazda. Adli Tıp diyor ki “Hiyoit kemiği kırıklığı, normalde boğulma vakalarında görülür. Boğulma vakalarında o kemiğin kırılma ihtimali yüzde 80, asılma vakalarında kırılma ihtimali yüzde 40, yüzde 50. Ama düşme vakalarında o kemiğin kırılma ihtimali yüzde 5’tir” Yani bu, Şule’nin boğularak öldürülmüş olma ihtimalini gösteriyor.

  • Uzmanlar, insan vücudunda daha önce bilinmeyen 2000’den fazla bakteri türü buldu

    Uzmanların yürüttüğü araştırmadan çıkardıkları sonuçlar ve mikropların tanıtımı Nature dergisinde yayınlandı.

    İngiltere’deki Wellcome Sanger Institute’dan Trevor Lawley, “Bu tür araştırmalar sindirim sistemimizin tam haritasını çıkarmamıza yardımcı olacak. Bağırsak sistemi ve midedeki çeşitli hastalıklarının nasıl oluştuğunu anlamamızı ve bu organların insan sağlığını nasıl etkilediğini ortaya çıkarmamızı sağlayacak” açıklamasında bulundu.

    Bağırsak florasının uzun yıllardır araştırılıyor olmasına rağmen içeriğin tamamının şimdilik bilimciler için sır olmaya devam ettiğine dikkat çeken Lawley, çoğu mikrobun sadece bağırsaklarda yaşamaya uyum sağladıkları için oradan çıkartılarak çoğaltılmaya çalışıldığında öldüklerini ifade etti.

    Uzman, buna ek olarak insanın bağışıklık sisteminin bağırsak florasının sayısı ve türleriyle çok hassas bir şekilde bağlı olduğuna ve bu nedenle bağırsak sisteminde yaşayan organizmalar yapay ortama taşındığında bu kompozisyonun tekrarlanmasının çok zor olduğuna dikkat çekti.
    Bu nedenle bilim insanları son zamanlarda giderek daha sık her bakterideki DNA’yı analiz etmeden, aynı ortamda yaşayan bakteri, mantar ve virüs türlerinin DNA’sının ‘meta-genom’ denen toplamı üzerinden bağırsak florasının farklı numunelerini birbirleriyle karşılaştırıyor ve bu türlerin organizmaya etkilerini araştırıyor.

    İngiliz genetik uzmanları, bu tür algoritmaları kullanarak diğer bilimcilerin son yıllarda başka araştırmalarda elde ettikleri yaklaşık 12 bin meta-genom örneğini araştırdı ve aralarında karşılaştırdı. Lawley ve ekibi yaklaşık olarak 40 bin tam ve 52 bin kısmi bakteri genomunu restore etti ve önceden bilinen mikrop DNA örnekleriyle karşılaştırdı.

    Sonuçta, bunların neredeyse 2 bin tanesinin bilim insanları tarafından bilinmediği ve 4’te üçünün de daha önce genetikçilerin hiç karşılaşmadıkları bakteri alt gruplarına ait oldukları anlaşıldı. En çok ilgi çekici şeyse, mikropların çoğunun Güney Asya ve Afrika sakinlerinin bağırsaklarından elde edilen flora örneklerinde bulunmuş olmasıydı.

    Uzmanlar, dünyanın farklı bölgelerinde yaşayan insanlarda bağırsak florası bileşimindeki ve yapısındaki farklılığın, mide ve bağırsak sistemlerinde yaşayan mikroplarla ilgili çeşitli hastalık ve sorunların analizinde dikkate alınması gerektiği sonucuna vardı.

  • Batman’da konser veren ABD’li Miles: Kendimi evimde gibi hissediyorum

    Michael Jackson ve Whitney Houston’un vokalistliğini yapan ABD’li sanatçı Della Miles, Batman’da konser verdi.

    Türkçe şarkılar da söyleyen Miles, “Batman’ın tarihi ve kültürel atmosferinden çok etkilendim. Küçük bir şehir turu yaptım; İnsanlar öyle sıcakkanlı ve misafirperver ki; kendimi evimde hissettim” dedi.Miles, şöyle devam etti:

    — Bir dükkanda beni siyah inciye benzeterek yöresel kahvelerinden ikram ettiler. Ben de artık kendimi ‘Batman’ın Siyah İncisi’ olarak nitelendirebilirim. Bu ülkeyi, insanlarını ve ezgilerini çok seviyorum. Gözlerinizdeki samimiyet beni her gün biraz daha yaklaştırıyor sizlere. Yavaş yavaş sizlerden biri oluyorum.

    Konser sonrası kendisine çiçek takdim edilen şarkıcı, şunları söyledi:

    — Yurt dışında bize anlatılan Türkiye ile buradaki Türkiye arasında inanılmaz büyük farklar var. Bu ülkeye her gelişimde bu farkları bir kez daha görebiliyorum. İmkan verilirse Türkiye’nin doğru tanıtımı için elimden geleni yaparım. Sizin için her gece Allah’a dua ediyorum. Sizi çok seviyorum.

  • Metrobüste ‘Biraz ilerle’ tartışması: 1 kişi bıçaklandı

    Olay, sabah saatlerinde Beylikdüzü’nden Avcılar istikametine seyreden metrobüste yaşandı. Görgü tanıkların iddiasına göre metrobüs içerisinde iki genç, yer yüzünden tartıştı.

    İddiaya kalabalık olan metrobüsteki gençlerden biri, diğerine “Biraz ilerle” diyerek sitem etti. Çıkan tartışma sonrasında gençlerden birisi yanında taşıdığı kesici aletle diğer genci yaraladı. İki taraf da Saadetdere Durağı’nda indi. Bacağından yaralanan genç durakta yere uzanıp yardım istedi. Şüpheli ise olay yerinden kaçtı.Yaralı gence ilk müdahale yolcular tarafından yapıldı. Olay yerine sağlık ve polis ekipleri çağrıldı. Ambulans ekipleri yaralı genci Bakırköy Dr. Sadi Konuk Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırdı.  Gencin sağlık durumunun iyi olduğu öğrenilirken polis ekipleri olaydan sonra kaçan şüpheliyi arıyor.

  • Akşener: Zamların sorumlusu iktidar olmasın?

    Akşener’in konuşmasından satır başları şöyle:

    — Helikopter kazasında vefat eden şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyorum. Son günlerde helikopter kazaları artıyor. Bu konun da araştırılacağına inanıyorum.

    — Bir yerlerden söz almadık, kimseden hiçbir garanti istemedik. En önemlisi de gayrete teyfik bağışlayan Allah’a güvenip yola çıktık.

    — Belki imkanımız, sarayımız, kortejimiz yok. Biz bahtımızı en güvendiğimiz adrese rabbimize, milletimize emanet etmişiz. Şimdiye kadar yüzümüz kara çıkmadı. ‘Ya ben İstanbul’u alırım ya İstanbul beni’ diyen Fatih kadar kararlı olacağız. ‘Geldikleri gibi giderler’ diyen Mustafa Kemal gibi inançlı olacağız. Allahın izniyle başaracağız, başaracağız, başaracağız.

    — Kim ne derse desin İYİ Parti olarak güzel konuşmaya devam edeceğiz. Bizi düşürmeye çalıştıkları çukura düşmeyecek kadar devlet tecrübemiz var çok şükür.

    — Ekonomideki kötü gidişata üzülüyoruz, yargıdaki haksızlıklara öfkeleniyoruz. Bir an evvel bu sorunların tamamını çözmek istiyoruz. Sedece biz değil, vatanını seven herkes aynı duyguları yaşıyor. Buradan ülkemin her köşesine sesleniyorum. Bu nezaket dilini devletin en tepesinden başlayarak 82 milyon vatandaşımızın da benimsemesini istiyoruz. Birbirimizi anlamak için adımlar atarsak sorunlarımızın çözümü de kolaylaşacaktır.

    — Domates, biber ve patlıcanın fiyatı aracılardan artıyormuş. Kim bu aracılar? Fırsatçıların tepesine çökün diyoruz. İktidar şikayet edecek makam değildir. Ama bunlar sürekli şikayet ediyor. Yapamıyorsanız gidin kardeşim yapanlar gelsin. Ama mesele bu zamanları kollayan fırsatçılar değil ki. Her kriz döneminde illaki fırsatçılar olur. Devlet gereğini yapar. Biberi, patlıcanı, patatesi almak zorunda kalan vatandaş, bunları üreten de satan da feryat ediyor. Bu işte bir gariplik yok mu?

    — Zamların sorumlusu dediği o aracı iktidar olmasın? Sonuçta ürünün pahalı olmasına neden olan o aracı, fırsatçı demekki iktidar siz yapıyorsunuz. Bunun üzerine Damat Berat diyor ki, sebze meyvenin fiyatı taşımacılık yüzünden artıyormuş. Yani patlıcanın, biberin pahalılığının sebebi, Muğla’dan Trakya’dan Nevşehir’den yola çıkan kamyonların şoförleriymiş. İyice şaşırmış bu adam. Gerçekten böyle diyor. Fiyatlar taşımacılıktan artıyormuş. Fiyat artışı taşımadan geliyor ama bunu düzeltmek için tek bir adım yok. Bunu düzeltmenin yolu bütün dünyada petrol fiyatları düşerken mazota benzine zam yapmak değildir.

    ​Ayrıntılar geliyor.

  • Maden işçisi alımı için akşamdan kuyruk oluştu

    Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın geçen yıl Zonguldak mitinginde TTK’ya ilk etapta bin, ikinci etapta 500 olmak üzere toplam bin 500 yer altı üretim işçisi alımı sözü vermesinin ardından Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı çalışmalarını tamamladı.

    TTK’nın işçi alımı için başvuruların 12 Şubat’ta yapılacağının duyurulmasının ardından akşam saatlerinden itibaren vatandaşlar, Zonguldak Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüğü önünde kuyruk oluşturdu.

    Kurum binası önünde sıraya giren vatandaşlardan bazılarının yanlarında getirdikleri battaniyelere sarıldıkları görüldü.

    Polis ekipleri çevrede güvenlik önlemi aldı.

    Bartın’da da TTK’nin Amasra Müessese Müdürlüğüne ayrılan 200 maden işçisi kontenjanı için adaylar akşam saatlerinden itibaren İş Kurumu İl Müdürlüğü önünde yoğunluk oluşturdu.

    Yaklaşık bin kişinin kuyruk oluşturduğu bina önünde bazı adayların araçlarının bagajında çay demleyerek sabahı beklediği görüldü.

  • Zeybekci: İzmir’in şarabını uluslararası marka yapacağım

    AK Parti’nin İzmir adayı Nihat Zeybekci, Hürriyet yazarı Ertuğrul Özkök’e konuştu.

    Özkök ile İzmir’in Urla ilçesinde bir araya gelen Zeybekci, “Ben İzmir’de doğdum. Şu an yaşadığım iki şehir var. İstanbul ve İzmir. Seçimlerde yerel konulara pek girmiyorum. Ama bu defa yaşadığım iki şehrin ikişer adayı olduğu için onlarla konuşmaya karar verdim” dedi.Zeybekci, sohbetin başında “Nerede fotoğraf çektirelim?” diye soran Özkök’e “Urla’da bağlarda çekelim” yanıtını verdi.

    Özkök’ün “Ama orada şarap bağları var” hatırlatması üzerine Zeybekci, “Ben İzmir şarabını uluslararası marka yapmak istiyorum. Bağcılığın gelişmesi için özel enstitüler kuracağız. Unutmayın ben Denizliliyim. Orada Güney’de ve başka yerlerde binlerce dönüm şarap bağı var” ifadesini kullandı.

    “Şimdi çok çarpıcı bir şey söyleyeceğim. İzmirli bir AK Parti diyorum. Ben de biliyorum. Bu şehir için özel bir yaklaşım gerekir” diyen Zeybekci, “Burada İzmirli bir AK Parti’ye ihtiyacımız var. İzmirli, Kayserili, Konyalı, Diyarbakırlı AK Partilere ihtiyacımız var” görüşünü dile getirdi.

    ‘BOSTANLI’DAKİ HANIMEFENDİNİN DERDİ VALLAHİ AK PARTİ DEĞİL, BAYRAKLI’DAN GELEN MANGALCI’

    Zeybekci, devamında yaşam tarzı tartışmalarına da değindi.

    Özkök’ün “Size İzmirli bir AK Parti vaat ediyorum” başlığıyla yayımlanan yazısında sohbetin ilgili bölümü şu şekilde yer aldı:

    Özkök: Ben meseleyi içki yasağı düzeyine indirgemek istemiyorum. Genel olarak yaşam tarzı meselesi açıldığı için soruyorum.

    Zeybekci: Bütün İzmir nüfusunun yaşam tarzını konuşalım. Siz İzmir’de yaşam tarzı dediğiniz eğlenceyi Alsancak, İnciraltı, Mavişehir, Bostanlı, Karşıyaka’ya, Balçova’ya, mahkûm etmişsiniz. Yeni eğlence alanı açamamışsınız. Böyle olunca da Bayraklı’dan gelecek insanın eğlenmesine imkân tanıyacak alanları da yaratamamışsınız. Başka yerlerde de eğlence alanları yaratsaydınız kimsenin yaşam tarzı endişesi kalmazdı.”

    Özkök: Tam anlamadım, biraz açar mısınız? Yani Alsancak, Bostanlı ile Bayraklı’da yaşayanın birlikte eğlenecek mekânı mı yok? Yoksa ayrı ayrı eğlence alanları mı diyorsunuz?

    Zeybekci: Bakın ben size asıl sorunu anlatayım. Bostanlı’daki hanımefendinin derdi vallahi de AK Parti değil. Bayraklı’dan gelen insanın da orada mangal yapabilmesi lazım. Asıl ona karşı. Ben Bostanlı’daki vatandaşa bir şey demiyorum. Karşı da olabilir. Bunu da saygı ile karşılıyorum. İnsan rahatsız olabilir. Onun için diyorum ki pastayı büyütmemiz lazım. Biliyorum şimdi meseleyi getirip getirip bunun etrafında çevirecekler. Ama ben gerçek fotoğrafı koyuyorum hepimizin önüne.

  • Peribacalarında otel inşaatı: ‘Kaçak değil ruhsat verdik, çamur atmak yanlış’

    Nevşehir merkez ilçeye bağlı Göreme beldesinde, Türkiye’nin önemli turizm merkezlerinden Kapadokya bölgesinde bulunan peribacalarının yanında inşa edilen otel tepki çekti. Göreme Belediye Başkanı Nuri Cingil, “Burası imar planı içindedir. İmar planı uygulanırken yetkili kurum ve kuruluşlarca da bu yapı planı onaylanmıştır” dedi.

    Oda TV’de yer alan habere göre, yılda 2 milyona yakın turistin ziyaret ettiği Kapadokya bölgesinde, Mesit mevkisindeki Müze Yolu üzerinde peribacalarının yanında yaklaşık 2 ay önce otel inşaatına başlandı. İş adamı M.K. tarafından yaptırılan otelin 5 ayda tamamlanması planlanıyor. Yan yana 2 binadan oluşan ve kaba inşaatı devam eden otel, görenlerin tepkisini çekti.

    Daha önce de yapılaşmaya açıldığı iddialarıyla gündeme gelen Kapadokya bölgesinde yükselen otel inşaatıyla ilgili sosyal medyada birçok eleştirel yorum yapıldı.

    ‘YAPI RUHSATIYLA İNŞAAT BAŞLAMIŞTIR’

    Konuyla ilgili açıklamada bulunan Göreme Belediye Başkanı Nuri Cingil, otel inşaatının imar planı dahilinde yapıldığını söyleyerek, şöyle konuştu:

    — Göreme’deki bu yapılaşma yetkili kurum ve kuruluşlar, belediyemiz tarafından incelenmiş, aynı zamanda ruhsatı verilmiştir. Yalnız bu noktada hem ulusal hem de yerelde yapılan haberlerin gerçeği yansıtmadığını, sanki bölgede kaçak yapılaşma varmışçasına insanlara suçlama, çamur atma gibi yapılan şeyler doğru değil. Bu yapılan yer imar planı içinde yer alıyor. Belediyemiz mimar ve mühendisleri tarafından projeler incelenerek, kurumların görüşleriyle birlikte sonuçta alınan yapı ruhsatıyla birlikte inşaat başlamıştır.

    ‘İMAR PLANI İÇİNDE’

    Göreme’de kentsel sit alanı içinde kaçak yapılaşmaya müsaade etmediklerini ifade eden Başkan Cingil, “Eğer yapanlar da varsa kaçak yapılaşmayla ilgili gerekli kurumlar yasal çerçevede gerekli işlemleri yaparlar. Şu anda konu olan yerle ilgili herhangi bir kaçak yapılaşma yok. Burası imar planı içindedir. İmar planı uygulanırken yetkili kurum ve kuruluşlarca da bu yapı planı onaylanmıştır. Oradaki vatandaşın yeri hangi şekilde kullanması gerekiyorsa, ticarettir, konuttur, meseleyle ilgili o konuda da ruhsatı kendisine verilmiştir.”

    OTEL SAHİBİ KONUŞTU

    İnşası süren otelin sahibi M.K. ise otelin bodrum ve zemin kat üzerine 1 kat çıkılarak yapıldığını söyledi. M.K., “Biz bu inşaata başlamadan önce tüm mercilerden gerekli evrakları tamamladıktan sonra başvurumuzu yaptık ve inşaata başladık. Burada otel inşaatımız var. İnşaatımız doğaya kesinlikle uygundur. Yapı Denetimden, Göreme Belediyesi’nden, Tabiatı Koruma Varlıklarından, Müze Müdürlüğünden gerekli izinleri alarak, inşaata başladık. Yaklaşık 3- 5 ay içinde inşaatı tamamlanacak. Mevcut olan şikayetler var. Dün akşam başladı. Biz gerekli mercilere başvurumuzu yaptık. Suç duyurusunda bulunduk. Gerçeği yansıtmadığını kamuoyuna belirtmek istiyoruz. Herhangi bir ters durum yok” diye konuştu.

  • SPM: İşsizlik yüzde 11.9’a yükselecek

    Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi’nin araştırma kuruluşu Sosyal Politikalar Uygulama ve Araştırma Merkezi (SPM), Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) 15 Şubat’ta açıklayacağı kasım dönemi işsizlik verilerini önceden hesapladı.

    SPM’nin yaptığı teknik hesaplamalara göre, Kasım 2018 dönemi işsizlik oranı ekim ayına göre 0.3 puan artarak yüzde 11.9’a çıkarak yüzde 12’ler seviyesini zorlayacak. SPM’nin tahminine göre aynı dönemde tarım dışı işsizlik oranı ise 0.4 puan artarak yüzde 14 seviyesine ulaşacak.

    ‘İŞSİZLİK ARTIYOR, İSTİHDAM AZALIYOR’

    SPM’nin hesaplamalarına göre, kasım döneminde işsizlik artarken istihdam oranı ise bir önceki aya göre 0.5 puan azalarak yüzde 47 seviyelerine düşecek. SPM hesaplamaları, sanayide çalışan işçi sayısının da 44 bin kişi birden azalarak 5 milyon 696 binden 5 milyon 652 bin kişi seviyesine ineceğini işaret ediyor. Geçen eylül ayında işsizliğin yüzde 11.4, istihdam oranının yüzde 47.8 ve sanayide çalışan işçi sayısının da 5 milyon 699 bin kişi olduğu dikkate alındığında, SPM tahminleri geçen yılın eylül, ekim ve kasım aylarını kapsayan 3 aylık dönemde işsizlikte artış, istihdam ve sanayide çalışan işçi sayısında ise belirgin bir düşüş yaşandığını gösteriyor.

    ‘ŞAŞIRTICI OLMAYACAK’

    SPM Araştırmacısı Pınar Kaynak, geçen yılın üçüncü çeyreğinde kamu ve özel sektör yatırımları toplamının yüzde 4 küçüldüğünü, buna karşılık kasım döneminde ihracatın yüzde 1 azalırken, ithalatın çok ufak bir miktarda (yüzde 0.03) olsa da artmaya devam ettiğini hatırlattı. Sanayi üretim endeksinin ise 3.8 puan düştüğünü belirten Kaynak, “Tüm bu gelişmelerin iş gücü piyasalarına yansıması şaşırtıcı olmayacaktır” dedi.