Blog

  • Tanzim satış kuyruklara neden oldu: ‘İşten izin alarak geldim, saatlerdir bekliyorum, kovulabilirim’

    Cumhuriyet’ten Mustafa Çakır ve Gamze Bal’ın hazırladığı habere göre, meyve sebze fiyatlarının düşürülmesini amaçlayan tanzim satış uygulaması, dün  İstanbul ve Ankara’da başladı.

    İstanbul’da 34 ilçede 50 noktada, Ankara’da ise ilk etapta 15 noktada başlayan tanzim satışlarında 7 sebze satılıyor. Biberin kilosu 6 lira, patlıcan 4.5, ıspanak ve salatalık 4, domates 3, patates ve soğanın kilosu da 2 liradan satılmaya başlandı. Pırasa, karnabalar, lahana ve kereviz gibi ürünlerin yanı sıra maydonoz, roka, marul, yeşil soğan, dereotu gibi yeşillikler de tanzimde yer almadı.

    ‘İNDİRİM SÜRMELİ’

    Pahalılıktan dolayı eşinin iki haftadır pazar alışverişine çıkamadığını, marketten taneyle meyve sebze aldığını ifade eden bir vatandaş, “Kuru soğanı 2 liradan satıyorlar ama geçen sene bu dönemde bir liraydı. Patates de öyle. Yani tanzimli satış bile geçen seneye göre pahalı. Tamam, bu yıl piyasa böyle. Bu yüzden tanzimi başlattılar ama daha sonra ne olacak? İsteğimiz, bu uygun fiyatların seçimlerden sonra da devam etmesi” ifadesini kullandı.

    ‘KALICI BİR ÇÖZÜM GETİRECEĞİNİ DÜŞÜNMÜYORUM’

    Ankara’da Sıhhıye, İstanbul’da Avcılar, Eminönü ve Mecidiyeköy’de gezdiğimiz tanzim satış noktalarında göze çarpanlardan biri, uzun kuyruklar oldu. İstanbul’da 5, Ankara’da 3 kiloyla sınırlandırılan sebzeler için vatandaş en az bir saat bekledi. Ankara’da sıra bekleyen bir vatandaş, “Düştüğümüz hale bakın. Utanarak geldim. İşimden izin aldım, saatlerdir bekliyorum. Kovulabilirim” diye konuştu. Başka bir vatandaş ise yaklaşık 2 saattir sırada beklediğine dikkat çekerek tepki gösterdi.

    CHP Tekirdağ Milletvekili, Ziraat Yüksek Mühendisi İlhami Özcan Aygun, uygulamanın kalıcı çözüm olamayacağını söyledi. Aygun, “Önce üreticinin mazot, gübre gibi girdi maliyetlerini düşürmek zorundalar. Tarım Kredi Kooperatiflerini canlandırın” dedi.

    ‘İHTİYACI KARŞILAMAK İMKANSIZ’

    Tanzim satışı başladı başlamasına fakat İstanbul’da yalnızca hallere bir günde 1500 TIR sebze-meyve geldiği düşünüldüğünde tanzimle getirilen ürünlerin ihtiyacı ne oranda karşılayacağı sorusu gündeme geldi. Türkiye Halciler Federasyonu Başkanı Yüksel Tavşan, “İstanbul’da yalnızca hallere günlük 1000-1500 TIR ürün gelir. Ankara’ya ise günlük 300-400 kamyon. Buna semt pazarlarını ve marketleri de katarsanız çok daha yüksek bir rakam çıkar ortaya. Tanzimli satışla yurttaşın ihtiyacının karşılanabilmesi çok zor” dedi.

  • 10 yaşındaki çocuğunun mesajlarını inceledi… Sapığı baba yakaladı!

    Facebook hesabını detaylı inceleyen baba kızının 29 Ocak’ta S.U. adlı bir şahısın arkadaşlık istediğini kabul ettiğini ve yazışmalar yaptığını gördü. Yazışmaların müstehcen içerikli yazışma ve görüntülerden oluştuğunu gören baba, şahsın Bartın’da yaşadığını belirledi ve yaşadıkları Kocaeli’den Bartın’a giderek şahıstan şikâyetçi oldu. Harekete geçen Bartın polisi şahsın kimliğini tespit ederek yakaladı. Zanlı tutuklanarak cezaevine gönderildi, mağdur çocukların da psikolog ve pedagoglar eşliğinde ifadeleri alındı.

    RAHATSIZ DEĞİLMİŞ

    Babanın ihbar ve şikâyeti üzerine başlatılan soruşturmada, evli ve iki çocuk babası olduğu da belirlenen 42 yaşındaki S.U’nun, bazıları binlerce takipçili hesapları incelemeye alındı ve şahsın Ankara ve Muğla gibi başka illerdeki 5 çocukla da benzer içerikli yazışmalar yaptığını belirledi. Hem kadın hem de erkek isimleriyle açılan hesaplarından başka çocuk mağdurlar da tespit edildi. S.U ifadesinde suçunu kabul etti. “Yaptığım konuşmalardan rahatsızlığım yoktur, tamamen karşı tarafın kendi istekleri doğrultusunda yapılan konuşmalar. Kimseyi tehdit etmedim, zorlamadım” diyen S.U, çocukların yaşlarının küçük olduğunu bildiğini de itiraf etti.

    BU HESAPLARA DİKKAT!

    Köyde çiftçilik yaparak geçindiğini ve sosyal paylaşım sitelerini hem cep telefonundan hem de laptop bilgisayarından aktif olarak kullandığını anlatan S.U ifadesinde şunları söyledi: “4 ayrı Instagram hesabım var. Bunlar ’74 yasinx’, ‘esra_madenxx’, ‘xarda74’, ‘xxselin_canxx’ ve ‘yalcin74745’tir. Bir de Facebook hesabım var. Bunlar üzerinden yaşı küçük çocuklarla sohbet eder ve çocukların bazılarına da cinsel içerikli mesajlar yazarım. Çocukların bu tür fotoğraflarını istemem ve onlara bu tür fotoğraflar göndermemdeki amaç eğlenmek ve vakit geçirmektir. Yaşımı büyük olarak söylediğimde karşımdakiler benimle konuşmadığı için yaşımı 18 olarak söyledim.” Bartın Cumhuriyet Başsavcılığı’nın başlattığı soruşturma ise devam ediyor.

  • İstanbul Valisi acı haberi duyurdu: 4 asker şehit

    İstanbul Çekmeköy’de Kirazlıdere Mahallesinde askeri helikopter düştü. Bölgeye ambulans ve itfaiye ekipleri sevk edildi.

    Kazanın yaşandığı bölgede basın mensuplarına açıklamalarda bulunan İstanbul Valisi Ali Yerlikaya, 4 askerin şehit olduğunu açıkladı.

    Yerlikaya daha önce yaptığı açıklamada kazaya ilişkin “Çekmeköy ilçemizdeki bir site içerisine askeri helikopterimiz zorunlu iniş yaparken düştü.” ifadesini kullanmıştı.

    ANADOLU CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞI SORUŞTURMA BAŞLATTI

    Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı, Çekmeköy’de askeri helikopterin düşmesine ilişkin soruşturma başlattı.

    Alınan bilgiye göre, Başsavcılık, Çekmeköy’de bir site içerisine zorunlu iniş yapan askeri helikopterin düşmesine ilişkin soruşturma açtı.

    Soruşturma kapsamında, olayla ilgili inceleme yapmak üzere bir başsavcıvekili ile iki cumhuriyet savcısı görevlendirildi.

    Kazanın saat 18.51’de yaşandığı belirtiliyor. Henüz resmiyet kazanmamış ilk bilgilere göre, düşen helikopterin uçuşu bir test uçuşuydu.

  • Çavuşoğlu: Biz Atatürk’ten geçinen asalaklara karşıyız

    Çavuşoğlu, memleketi Antalya’da, AK Parti’nin Manavgat Belediye Başkan Adayı Hasan Öz’ün Güllük Caddesi’ndeki seçim ofisinin açılışına katıldı. Ak Parti Antalya milletvekilleri Atay Uslu, Kemal Çelik, İbrahim Aydın, Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel, Ak Parti İl Başkanı İbrahim Ethem Taş, MHP İl Başkanı Mustafa Aksoy’un da bulunduğu açılış töreni, miting havasında gerçekleşti.

    Törende Manavgatlılara seslenen Bakan Çavuşoğlu, “Bir miting yapsak ancak bu kadar kalabalık olur. Bu kalabalık, coşku, birliktelik ve dayanışma esasen 31 Mart akşamının müjdesini şimdiden veriyor. Manavgatlılar burada 31 Mart’ta Manavgat artık gülecek diyor, Hasan Öz kardeşimle beraber gülecek diyor” dedi.
    ‘BU İŞ SEVDA İŞİ’

    Büyükşehir, Kepez ve Alanya belediyelerinin hizmetlerinden örnek veren, memleket sevdalıları iş başında olunca açılıştan açılışa koşturduklarını söyleyen Çavuşoğlu, “Esasen Manavgat Belediyesi de bizden ne istediyse yardımcı olduk ama bu iş vizyon, sevda işi, çalışma, beyin işi. Üretme işi. Bize kim geldiyse ayrım yapmadık ama gelmedi, üretmediyse sorumlusu ben değilim. Onun sorumlusunu 31 Mart’ta Manavgatlılar karar verip söyleyecek. Bu seçimde de inşallah Manavgat gönül ve üreten belediyeciliğini birleştirecek, Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel ve Ankara ile de birleştireceğiz ve Manavgat gülecek” diye konuştu.

    ‘İZMİR’DE BİZİM DE HİZMETE İHTİYACIMIZ VAR DİYORLAR’

    Bu seçimin sadece ittifaklar bakımından değil, milletin duyguları bakımından da farklı bir seçim olduğunu dile getiren Bakan Çavuşoğlu, “İzmir’de de gördüm, başka şehirlerde, Çankaya’da da gördüm. Millet ne diyor biliyor musunuz, ‘Biz bu kadar ideolojik takıntılarla hep oy verdik, yine verdik ama bizi enayi yerine koydular, artık ideoloji bir tarafa, bitti.’ İzmir’de diyorlar ki, ‘Ne olur gelin artık İzmir’de bizim de hizmete ihtiyacımız var, biz de hak ediyoruz’ diyorlar. Alsancak’ta yürüyoruz, yüzlerce CHP’li gelip gayet samimi, hiç kimse de yok etrafımızda. Nihat Zeybekci ve Konak belediye başkanımızla üçümüz yürüyoruz. Bu kadar CHP’li geldi aynı şeyi söylüyor, bu millet artık uyandı, hizmet edenle hizmet etmeyeni biliyor. Artık Manavgatlılar da uyandı. Öyle boş laflarla, sloganlarla, Atatürk’ten geçinmeyle siyasetin, hizmetin olmayacağını gördü” dedi.

    ‘ATATÜRK’TEN GEÇİNEN ASALAKLARA KARŞIYIZ’

    Atatürk’ün kimsenin tekelinde olmadığını belirten Bakan Çavuşoğlu, şöyle konuştu:

    “Biz Atatürk’e karşı değiliz, Atatürk ilkelerini benimsiyoruz, Atatürk’ün cumhuriyeti kurduktan sonra ortaya koyduğu vizyona, hedeflere Türkiye’yi ulaştırmak için gece gündüz çalışıyoruz. ‘Muassır medeniyetler seviyesinin üstüne Türkiye’yi çıkarın’ dedi Atatürk. Peki Manavgat’taki şu andaki belediyecilik Manavgat’ı bu seviyeye ulaştırmak için bir şey yapabildi mi? Biz kime karşıyız biliyor musunuz, hiçbir iş yapmadan yatan, gezen, ondan sonra da Atatürk’ten geçinen asalaklar var ya, onlara karşıyız. Eleştiriyorsun, diyor ki ‘Sen Atatürk düşmanısın.’ Ya ben niye Atatürk düşmanı olayım, ben senin yapmadığın hizmetler için eleştiriyorum, senin tembelliğini, vizyonsuzluğunu eleştiriyorum. Atatürk’ü eleştirmiyorum, Atatürk senin tekelinde mi? Zaten Atatürk’e de en çok zarar veren bu tipler, Atatürk’ten geçinmeye çalışan asalaklar zarar veriyor.”

  • İstanbul’da helikopter düştü! Olay yerine ekipler sevk edildi

    İstanbul Çekmeköy’de askeri helikopter düştü. Bölgeye ambulans ve itfaiye ekipleri sevk edildi. Valilikten yapılan açıklamada 4 askerin hastaneye kaldırıldığı bilgisine yer verildi.

    VALİ YERLİKAYA: ZORUNLU İNİŞ YAPARKEN DÜŞTÜ

    İstanbul Valisi Ali Yerlikaya, askeri helikopterin zorunlu iniş yaparken düştüğünü söyledi. Twitter hesabından açıklama yapan Yerlikaya “Çekmeköy ilçemizdeki bir site içerisine askeri helikopterimiz zorunlu iniş yaparken düştü.” dedi.

  • Dolandırıcılar Sert Kayaya Tosladı! Dolandırıcıları Dolandırdı

    Sivas’ta yaşayan 25 yaşında ki Turan Verep, internet üzerinden kendisini dolandırmak isteyenlere öyle bir şey yaptı ki dolandırmak için Verep’i seçtiklerine pişman oldular. İlginç olay Vere’in eşinin geçtiğimiz günlerde sosyal medyada bir GSM firmasının 10 bin TL kredi verildiği şeklindeki linkini tıklaması ile başladı. Adından GSM firması adına ısrarla Verep’i arayan kişiler kendisine düşük faizli kredi vermek için kimlik bilgilerini istedi. Verep arayanlardan şüphelenip ismi kullanılan GSM firmasını aradı. Firmanın böyle bir çalışması olmadığını öğrenince kişilere krediyi kabul ettiğini söyledi. Ancak arayan kişiler ismini kullandıkları GSM firmasına olan 504 TL’lik borcundan dolayı krediyi çıkartamadıklarını bu nedenle borcu ödemesini istediler. Parası olmadığını belirten Verep, kendisine verilecek kredi içinden bu 504 TL’nin ödenmesini talep etti. Kendisini arayanlar Verep’in bu teklifini kabul edip 504 TL’lik borcu ödedi. Ancak Verep arayanlara ne telefonuna gelen mesajla ilgili nede kendisine ait kimlik bilgileri ile bilgi vermedi. Kendisini arayanlar hakkında suç duyurusunda bulundu. Dolandırmak isterken dolandırıldığı fark eden kişiler başta 504 TL’yi ısrarla geri isterken suç duyurusunu öğrenince 504 TL’den de vazgeçtiler.

    GSM firmasının adını kullandılar 
    Verep, kendisini arayanların bir GSM firmasının ismini kullandığını ancak firmayı aradığında böyle bir çalışmaları olmadığını öğrendiğini belirtip, “Hanımım sosyal medya hesabında bir reklam görmüş ve bu reklama tıklamış. Daha sonra ise bu arkadaşlar benim ile irtibata geçtiler. 10 Bin TL kredi vereceğini söylediler. Tekrar arayıp faturamı yatırmamı istediler, aksi halde krediyi kullanabilmem için bir ay beklemem gerektiğini söylediler. Bir ay beklememek için faturayı kredinin içinden yatırmalarını istedim, onlarda kabul etti. Daha sonra ise benden TC kimlik numaramı ve kimlik bilgilerimi istediler. Bende kimlik bilgilerimi vermedim. Parayı geri istediler. Yatırdım dedim. Dekont istediler yatıramadığım için göndermedim. Ben bu ücreti ödemeyince ise tekrar tekrar mesaj atmaya başladılar. Ben onlara sms atıp, ‘Ben hakkınızda Savcılığa Suç duyurusunda bulundum. Böyle binlerce kişiyi mağdur edip, paralarını çalıp, umutlarını çalıp, yok geri vereceğim yok şu yok bu. Bir daha aramayın sakın.’dedim. Bu mesajın ardından ise onlar beni bir daha aramadı. Tekrar da rahatsız etmediler.” Dedi.

    Suç duyurusunda bulundu 
    Turan Verep, vatandaşları uyarıp cep telefonu ile kendilerini arayanlara kimlik bilgilerini vermemeleri uyarısında bulunup, ” Diyeceğim şu ki arkadaşlar bu tür şeylere inanmayın. Yani herkesi arayıp böyle savcıyım, polisim diyerek para istedikleri zaman kanmayın derim. Benim şu an 504 TL’lik faturamı yatırdılar. Geri ödemesini de yapmadım. Yani dolandırırken dolandırıldılar.. Normal bir şahsi GSM numarası ile mesajlaşarak benimle irtibat kuruyorlardı. Çok garip geldi, şüphelendim ve dolandırıcı olduklarını anladım. Bu durum üzerine ben bu GSM şirketini aradım ve bu konuyu sordum. Bana böyle bir faaliyetleri olmadıklarını ve böyle bir şeye inanmamam gerektiğini söylediler. Bunun üzerine ben daha çok sinirlendim ve daha çok mutlu oldum. “dedi.

  • YKS kılavuzu yayımlandı, başvurular yarın başlıyor

    Bu yıl ikincisi gerçekleştirilecek olan Yükseköğretim Kurumları Sınavı’na başvurular yarın başlıyor.

    YKS’nin oturumları olan TYT, AYT ve YDT’nin tarihleri ÖSYM tarafından belirlendi. Temel Yeterlilik Testi (TYT) sınavı 15 Haziran 2019, Alan Yeterlilik Testi (AYT) sınavı 16 Haziran 2019 tarihinde kurum tarafından yapılacak. Yabancı Dil Testi (YDT) sınavı da 16 Haziran 2019 tarihinde yapılacak. Sınav saati ÖSYM tarafından kılavuzda açıklanacak.

    Başvuru merkezlerinin adresleri ÖSYM’nin http://www.osym.gov.trinternet adresinde yer alıyor. Başvuruya giderken eksiksiz ve doğru olarak doldurulmuş 2019-YKS Aday Başvuru Formu ile Nüfus Cüzdanı/Türkiye Cumhuriyeti Kimlik Kartı veya geçerlilik süresi dolmamış pasaportun aslı gerekiyor.

  • Erdoğan duyurdu: Fiyatlar yarıya indi, daha da inecek

    Sincan, emeğin alın terinin huzurun kıymetini çok iyi bilir. Geleceğine dört elle sarıyor Sincanlı kardeşlerimiz bozkırın ortasında kurulan bu ilçeyi çok daha ileriye taşıyor. Sincan’ın sadece nüfusu artmıyor, yıldızı da parlıyor. Bugün açılışını yapacağımız yaklaşık 56 trilyonluk eserler ve hizmetler son dönemde yapılanların küçük bir örneğidir.

    Aynı şekilde ilçemize kazandırılan 39 trilyon lira yatarım bedeli olan 5 eğitim tesisinin de hayırlı olmasını diliyorum. Çok önemli yatırım müjdelerimiz var. Biri 600 bin metrekare alana sahip Belören Millet Bahçesidir. Sincanlı kardeşlerimiz yeşille sanatla ve sporla buluşacak. Diğeri Temelli Gölet’i Millet Bahçesi’dir. Zirvadisi Ankara’nın en önemli tabii güzelliklerindendir. Bu bölgeyi Ankara’nın en cazip merkezlerinden biri haline getireceğiz. Bir diğer önemli projemiz 2 km’lik tramvay hattı…İlçenin iki yakasında bulunan metro ve başkentray arasında kurulacak bu hatla, toplu taşıma kolaylaşacak. Trafik yoğunluğu azalacak.

    İZMİR HALİÇ GİBİ KOKMAYACAK

    Belediyecilik AK Parti’nin işidir. Belediyecilik, laf değil eser üretmeyi gerektirir. İşte İzmir, körfez pislikten, kokudan geçilmiyor. Benim aldığım gibi İstanbul gibi… İstanbul neydi, Ankara neydi? Biz buraları devraldıktan sonra ne oldu?

    SİNCAN CUMHUR İTTİFAKI’NA DESTEK VERİYOR MUYUZ?

    Sincan’ın 31 Mart’ta tevazu, samimiyet ve gayretle, memleket işi gönül işi diyerek bir kez daha AK Parti diyor mu? Sincan 31 Mart’ta tercihimizi hizmet siyasetinden yana kullanıyor muyuz? Sincan 31 Mart’ta Cumhur İttifakı’na destek veriyor muyuz? Maşallah! 17 yıldır her alanda ülkemizi kalkındırmanın, milletimizin refahını arttırmanın mücadelesini verdik. İktidarlarımız döneminde ülkemizi 3,5 kat büyüttük.

    ANKARA’DA ALTIN KULELİ DEV BİR HASTANE YAPIYORUZ

    Ankara’da şehir hastanemizi yapıyoruz. Önümüzdeki günlerde şehir hastanemizin açılışını yapacağız. Burada yaklaşık 3,5 milyon hasta tedavi olacak. Yatak sayısı bu kadar fazla. Bir yerden girdiğinizde öbür taraftan çıkacaksınız. Altın kuleli dev bir hastane.

    ANKARA ŞEHİR HASTANESİ’Nİ BİRKAÇ GÜNDE AÇACAĞIZ

    Bu hastaneler dünyada yok. Türkiye’de var. Türk milletine yakışan neyse onu yaptık, onu yapıyoruz. Şu anda inşallah Ankara’daki şehir hastanesi Türkiye’nin en büyüğü. Şu anda her şey bitti. Birkaç güne kadar açıyoruz inşallah. Arkasından yine size yakın hastaneyi açacağız Etlik. Bilkent ve Etlik iki tane şehir hastanesine Ankaramız kavuşmuş olacak.

    İÇERİDE VE DIŞARIDA BİRİLERİ ADETA PAÇAMIZA YAPIŞIYOR

    Ülkemizi demokrasi ve ekonomide getirdiğimiz yer önemli. Daha atacak çok adımımız, yapacak çok işimiz var. Gelişmiş ülkeler seviyesine yaklaştırdığımız Türkiye’yi hak ettiği yere götürmek için istikrar ve güven ortamını muhafaza ettirmemiz gerekiyor. Biz bu seviyeye yaklaştıkça içeriden birileri, dışarıdan birileri adeta paçamıza yapışıyor, aşağıya indirmeye başlıyor. Son aylarda maruz kaldığımız saldırılara baktığımızda aslında doğru yolda ilerlediğimizi görüyoruz. Türk milletinin bir özelliği var. Herkes saldırıya uğradığında köşesine çekilir, biz ise silkelenir kendimize geliriz, daha büyük atılımlar için enerji ve moral depolarız.

    FİYATLAR ŞİMDİ YARI YARIYA İNDİ DAHA DA İNECEK

    Kene gibi milletimizin sırtına yapışanlara asla izin vermeyeceğiz. Şimdi bugünden itibaren Ankara, İstanbul başladık. Şimdi direkt olarak belediyelerimiz vasıtasıyla sebze meyve satmaya başladık. Fiyatlar şimdi yarı yarıya indi daha da inecek. Bunlarla kalmayacağız, pirinç, bulgur, mercimek hepsi. Sarımsakları depolarda çürütüyorlar maalesef uygun fiyata vermiyorlar. Fırsatçı fiyatları katlayandır. Fırsatçı elinde imkan olduğu halde onu kullanmayıp bir başka köşede pusuda bekleyendir. Fırsatçı, tüm bunları bildiği halde ülkesinin saflarında yer almak yerine Türkiye düşmanlarının ağzıyla siyaset yapandır.

    BAY KEMAL SİZ ÖLÜLERİ BİLE REHİN ALDINIZ BUNLARI BİLİYORUZ

    Fırsatçı üretim ve istihdam sürsün diye devletin kendisine sağladığı imkanları başka yerlerde kullanandır. Elinde imkan olduğu halde ülkesinin kritik döneminde onu kullanmayıp, bir başka köşede, pusuda bekleyendir. En tehlikeli fırsatçılık da tüm bunları gördüğü, milleti halde ülkesinin ve milletinin saflarında yer almak yerine Türkiye düşmanlarının ağzıyla siyaset yapanlardır. Bay Kemal bunlarla uğraşıyor. Ya Bay Kemal sizleri SSK Genel Müdürü olduğun dönemlerden tanıyoruz. Hastaneye sağlıklı girenler hasta çıkıyordu. Siz ölüleri bile rehin aldınız.

    31 MART’TA BUNLARA OSMANLI TOKADINA HAZIR MIYIZ?

    Artık Ahmedim, Mehmedim, Ayşem, Fatmam bu huzurlu hastanelerde gelip tedavilerini görecek. Ekonominin istismarını yapanlar da bu ülkeye saldıranların değirmenlerine su taşıyanlardır. Üç kuruş fazla kazanmak, üç oy fazla almak için bu aziz milletin sırtına hançer saplamaktan çekinmeyenlere dersini kim verecek? 31 Mart akşamı bunlara Osmanlı tokadına var mıyız? Hazır mıyız? Biz 17 yıldır nasıl bunlara rağmen milletimizle kol kola, gönül gönüle ülkemizi büyütmüşsek, inşallah önümüzdeki dönemde de 2023 hedeflerine aynı şekilde ulaşacağız.

  • Kader Buse’yi arama çalışmaları sonlandırıldı

    Hortum felaketinde, içinde olduğu aracın sürüklendiği derede kaybolan Kader Buse Acar’dan bugün de iz bulunamadı. Antalya Jandarma Komutanlığına bağlı Jandarma Arama ve Kurtarma dalgıçları (JAK) arama çalışmalarına denizde devam etti. AFAD ekiplerinin de katıldığı Çamyuva Sahili ve açıklarında sürdürülen çalışmalardan sonuç çıkmadı.

    Yürütülen aramalarda herhangi bir emareye ulaşılamaması üzerine Kader Buse Acar’ı arama çalışmalarına bugün itibarıyla son verildiği bildirildi.

    İhbar gelirse sürecek

    Jandarma yetkililerince çalışmaların bundan sonra gelecek ihbarlar üzerinden sürdürüleceği belirtildi.

    Kemer ilçesinde 24 Ocak’ta hortum nedeniyle Ayla Akkın ve kızı Kader Buse Acar’ın bulunduğu otomobil dereye sürüklenmişti. Kurtarılan anne hastaneye kaldırılmış, sele kapılan kızı kaybolmuştu.

  • Can Dündar’ın eşi Dilek Dündar: Pasaportuma el kondu, eşime karşı rehin tutuluyorum

    Dilek Dündar, eşi Can Dündar hakkında açılan davalar nedeniyle pasaportu iptal edilerek 2.5 yıldır yurtdışına çıkışına izin verilmemesine çektiği bir video ile tepki gösterdi.

    “Adım Dilek Dündar. Siz beni Can Dündar’ın eşi olarak tanıyorsunuz ama bunun ötesinde kimliklerim var. Ankara Koleji ve Ortadoğu Teknik Üniversitesi mezunu bir ekonomistim, belgesel yapımcısıyım, bir Cumhuriyet kadınıyım, bu ülkenin bir yurttaşıyım, anneyim” diyerek sözlerine başlayan Dündar, bugüne dek sustuğunu ancak son bir umutla çağrı videosu çekmek istediğini söyledi.

    Dündar, hakkında hiçbir suçlama soruşturma ve yargılama olmamasına rağmen 2016 yılında yurtdışına çıkarken havalimanında pasaportuna el konulduğunu söyledi.

    ‘ÜLKEMDEN ÇIKAMIYORUM AMA EVİMDEN ÇIKMAK ZORUNDA KALACAĞIM’

    Polisin kendisine önce elinde olan pasaportunun kayıtlarda kayıp göründüğünü, ardından da ‘yurtdışına çıkmasının ülke güvenliği açısından sakıncalı’ olduğunu söylediğini ifade eden Dündar, “Benim yurtdışına çıkmam neden ülke güvenliğini tehdit edecekti ki” diye sordu ve ekledi:

    “Madem öyle bir tehdit vardı, eşime kurşun sıkan tetikçi neden ceza almadan salıverilmiş ve pasaportu iade edilmişti. Tamamen hukuksuz, keyfi, siyasi bir kararla, 2.5 yıldır yurtdışına çıkmam, oğlumla ve eşimle buluşmam engelleniyor. Tam anlamıyla eşime karşı rehin tutuluyorum. Oğlumun, tüm ömrümce hayalini kurduğum mezuniyet törenine gidememem, sıkıntılı ya da sevinçli günlerinde annesi olarak yanında olamamam, 2.5 yıldır hiçbir suçlamaya muhatap olmadan, bu hukuksuzluğa maruz kalmam, hiçbir mahkemeden sonuç alamamam yeterince somut bir örnek midir? Yaşanan insan hakkı ihlalini göstermeye yeter mi?”

    Eşi ve kendisi işsiz kaldıkları için yazlığını satıp İstanbul’daki evinin kredi borcunu ödemek istediğini fakat buna da yasak konulduğunu belirten Dilek Dündar, “Ülkemden çıkamıyorum ama yalnız yaşadığım evimden çıkmak zorunda kalacağım” ifadesini kullandı.